26 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

26 Eylül 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ekteplerde iDiş tabipleri de dün .namzetlerini seçtiler | Sıkhafi iBir diş tababeti kongresi mesi de müzakere Diş tabiple: Türk diş tabipleri «cemiyeti alı! #Mütat içtirmamı akdet Stimada Kongre e kâtipleri esildileten sonra, Reisicimhür Haz *tleri ile Başvekile ve Sıhbiye Ve © tâzimat telğrafları | çekilmesi dit selilmiş, teklif alkışlarla kabul harak müzakerata geçilmiştir. Evelâ idare heyeti raporu okun 8, cemiyetin ilk altı aylık mesaisi ilen edilerek, Pariste beynelmilel iş tabipleri kongresinde ve Pets nelmilel © kongresinde cemiyet Mümessilleri vasıtasiyin Türk İtabiplerinin temsil edildiği — AZAYA ehir edilmiştir. Bu sırada hazır bulunanlar arasın İn hararetli münakaşalar olmuş, İzadan bir kısmı cemiyetin daha fili İnesaj göstermesi lâzım geldiği fi- ini ileri sürmüşlerdir. Bu fikir rafındaki münakaşaları müteakip #emiyetin aylık müsamereler ve kon | tünslar tertip etmesi, mecmunda İmi münakaşalar © yapılması tekar. etmiştir. | Konferanslarından, ameliyatla ndan istifade için Avrupadan pro- örler celbi | teklifinde hararetle pa edilmiş ve heyeti idare tars- İl rdan esasen bu fikir otrafında ça- tldığı, bu hususta Bulgar diş ta- | İri cemiyeti ile müzakere ©sre- | len ettiği masrafları Bulgar cemi ı ile Türk cemiyeti tarafından yarıya verilmek üzere Avrupa” #neliyat yapmak ve konferans Üzere profesör celbedilece- Zöya tefhim edilmiştir. Mahkemelerde Kazaya sebep olan motör kaptanı Şundan bir müddet evvel değ ih Şeref kaptanın idaresin- ai Motör içinde 8 kişi bulu- wi bir sandala çarpmıştı. De * dökülenler etraftan yeti- Yal ©r tarafından kurtarılm kapaz Mehmet oğlu Osman ki Polmuştu. Kaza hakkında hjlakikat oyrakı müddeiumu “ğe verilmiş ve Sal üç da Adliyeye teslim uç, Tahkikat evrakı ştak dairesine havale tir. Müstantikdik Salih kap ti W teykifine karar vermiş- Bir rüşvet işi Minönü polis merkezi, Sa- tij, inde birini rüşvet cü iğ“ Maznunen müddeiumumi- 7 sevketmiştir. iy abkikata müstantiklik vaz” İk *tmiştir, i hırsız tevkif edildi ta Yoğlu polis merkezi Ek: Yi, pe Kirilos isminde rsızlikla maznunen Adliye | alim etmişti ey üddeiumumilik tahkikat İniş a mcı müstantikliğe A şe, müstantiklik, hakların İeykiykif müzekeresi keserek fhane, ye sevketmişti uanisa mektupçusu ik rinin dünkü içtima: 7 Ekonom Ekonomi İ çen sene bu vakit! İ mıştır. aktedil- edildi :İ veâletlerile Bundan sonra etibba odası kon- gresinde yapılacak intihap mevsna bahsolmuş, Etibba muhadenet © miyetinin diş tabipleri namına nam zet görteremiyeceği fikri ileri sürül- lehte ve aleyhte münakaşalar müş, amina yapıldıktap sonra Cemiyet ni dn namzet gösterilmesi tekarrür et- miş ve intihaba geçilerek Kâzim Esat ve Mehmet Rifat Beyler etib- ba odası heyeti idaresine namzet seçilmişlerdir. | Emiyeti heyeti idaresi yedek üze | nin nihâyete ermesi dola; niden intihap yapılması için faya Tüzum görmüş, bu istiln özeri- ne de bu içtimada heyeti idare in- tihabı yapılmıyacakken yeni bir in- tibap yapılması zaruri görülmüştür. | le ye- isti. Yapılan intihap neticesinde Kâ- zam Esat, Rıdvan Halkı, Rifat, Os- man Bürhanettin, Şevket | İsmail, Mehmet Riza, Şarim, Galip Apti, Sunt İsninil Beyler âsli azalığa, Or- han, Cemil, Nihat Beyler de yedek azahıklara seçilmişlerdir. Diş tababet kongresi Türk diş tabibleri -ermiyetinin dünkü içtimamda mühim bir mesele de görüşülmüş, Milli Tıp Kongresi olduğu gibi bir de Milli Dis tababet kongresi tesisi temenni olünmuştur. Tetimada bu hahis hararetli mü nakaşalara vesiyle teşkil etmiş, he- Gece de bu hususta şimdiden faaliye te ve teşebbüsler geçilmesi için he- yeti idareye salâhiyet verilmiştir. Manisada üzüm satışları MANİSA, 24 Hususi muba- birimizden) — Bu sene şimdi- ye kadar 10,000 çuval üzüm s8 elesi yapılmıştır. Ge- Bee lerde 18,000 Suval üzüm muamelesi Yapıl: ö ig sene Ma- Malâmdur ki e bir fe isa bağcıları çok büyük | Hükete uğramışlardı. Üzümle- rin sergide olduğu bir zaman da yağmurlar mahsulü harap etmiş ve rekolte keyfiyeten çok düşmüştü. Bu senel le bahtiyardır. rnemie v “a dut Süstahsillerin elinde idi. Onun için geçen seneki satış imseler mahsulleri ilmişlerdi. ra ki mahsul fiat itibari Geçen sene yağ mahsul mah Bu sene ise satı$ daha w! cılar istihsalleri rini satmış ,000 çu le midir P Bu sene za — isbetinde mahsu'le' rini Borsada daha 20, a val kadar üzüm sa sine intizar edilmektedir. Bu rakamlar yalnız barber mual (tan > e Hariçteki satışlar pe hesaptan hariçtir. Pu z züm fiatleri 40 - 58 kuruş ar” Halbuki g€ ştır. lr aim birer İİ şubeleri namına murahhas ola- i | rak tıp kongresine iştirak eden “İ büyük amil olan “| fettişler tetkikatı neticelerini MILLIYET CUMARTESİ 2 Maarifte | Belediyede Dişlerin Yurtsuz Kimseler Belediye bir “ Gece Mekteplerde diş hıf- barınma zassıhhasına çok ehemmiyet verilecek | yurdu,, daha açacak Darülfünun Eczacı ve dişçi | | Ayasofya medresesi kimse- İsiz ve yersiz olanlar için “Ge- ce barmma yurdu, ittihaz edil | mişti. Buradaki 65 karyola ki İ fayet etmediği için, Belediye 5 karyola daha ilâve etmiş- tir. Müracaat çok olduğu için, | bir yurt daha açılacaktır. Ta hsil edilemiyen paralar Belediyenin i müesseseler- den ve halktan henüz tahsil € | k- | dilmemiş bir milyon (liradan ların dış hifzıssihhalarını temin | fazla alacağı vardır, o Mütare- etmek ve bilhassa bakrmsızlık- | keden kalan ve çoğu firarilere tan husule gelen piyore'nin ö- | git bulunan bu paranm bugün Düne geçmek için Maarif vekâ- | tahsiline de imkân görülme letince resmi lise ve orta mek- | mektedir . teplere birer diş tabibi tayin 0- | ki Ğ ter Hall Hayır cemiyetleri Bu sene butcede tahsisat ol- | © Vergi ilât ü ene butcede : gilerde bazı tadilât üze madığı için şimdilik bu vazife | rine vilâyet - Belediye varida- | ler fahri olarak ifa edilecek ve | tındaki tenakus dolayısile bir gelecek seneden itibaren maaş | müddetten beri mevkuf tutu- verilecektir... K lan yardım tahsisatının tesvi- , Biri şi Mei diş tabiple | yesine başlanmıştır. Belediye- rine mahsus olmak üzere piyo- | nin bu faslındaki tu ve hastalığı hakknda hüleümet- | yar, Darilbedii Ke çe iki eser tabedilerek tevzi ©- | masraflarına muavenet olarak İunacaktır. 84 bin, Darülâ, in büt iç icezenin bütçe Bundan başka mekteplerde | açığı kapatmak için 45 bin talebeye, diş fırçalama usulle - | kreşin nevakısının ; ikmaline rine dair dersler gösterilecek | yıuavenet için 10 bin lira tah- tir, i sisat vardır. o Bundan başka , Bu dersler mekteplerin he- | mücssesatı hayriye ve içtima- kim veya diş hekimleri tarafın | iyeye tevzi edilmeğe başlanan dan verilecektir. Ziya Cemal | yardım tahsisatı da 10,500 li- Bey bu mücadelenin ilk mektep * yadır. Vilâyet | kısmından da lere de teşmil edileceğini söyle | Darüşşafakaya 25 bin, fakir miştir. a uş; | talebenin iaşesi için Hilâliah- Dişçi mektebi tıp fakültesi- İ mere beş bin, hayat mekteple ne merbut bir enstitü haline if | rine 25 bin, Şile merkez sıhhi rağ edilecek ve muallimleri fa- | yesine 1,500, Yalova belediye- külte müderrisler meclisine i$- | sine bin, muhtaç verdiler i- tirak edecektir . l Taltif Tütün inhisar idaresi ge- çen sene zarfında varidatı tez- yit husunda gayretleri görü len başmüdür, müdür ve me- murları taltife £ karar vermiş- tir. Fabrikaların elektrik istihlâk resmi Yeni istihlâk kanunu muci- bince, elektrik sarfiyatından alınacak yüzde beş istihlâk res minden sanayi erbabı istisna edilmiştir. £ Alâkadar erbabı sanayi, bu muafiyetten istifa- de için Defterdarlığa istida ile müracaat ederek vaziyetlerini tasdik ettirdikten sonra elek- trik şirketine götürmekte ve muafiyetten istisna edilmekte- dirler, Hapisanelerde ıslahat Adliye müfettişlerinden Fu | at ve Ferit Beyler Türkiyede mevcut hapishanelerin teftişi- | ne memur edilmişlerdir. Mü- ve Ankara'da sıhhiye ve maarif temas eden mual- lim Dr Ziya Cemal B. dün a det etmiştir. Dişlerin mahvolmasında en iyore hasta- lığı ile mücadele için vaki olan teşebbüsat hükümetce çok e-| hemmiyetle nazarı itibara alın | mıştır, Tahsil çağında olan çocuk- nacak yataklar için 10'bin, ka- dınları çalıştırma — teşkilâtma / 7,500, Himayeletfale 9 bin, İ Beyoğlu halk fırkı Gali İ rine 2 bin, helk derneği İne 3 bin, idman cemiyeti itti- fakına 2 bin, veremle mücade le cemiyetine 500 lira verilecek tir. Gayrimüslim akalliyetlere mensup müessesâti hayriye ve mekteplere de on bin liralık yardım yapılmak üzere tetki- kat icra edilmektedir. Haliç ve Hay riye şirketleri Daimi encümenden Avni, Tevfik ve belediyeden reis mu- avini Hamit, şehir meclisinden Galip Bahtiyar Beyle Hlaiç ve Şirketi Hayriyenin birleşti mesi imkânı olup olmadığını tetkik etmektedirler. 2 geen Halk bir raporla vekâlete bildirecek Bilgisi lerdir. Bu rapora nazaran ha- pisanelerde ıslahata başlana- caktır . Alman seyyahlar gelecek Berlinde Algemayner Doyç otomobil kulübünün — turizm şubesi müdürü, Türkiyeye bü- yük bir seyyah kafilesi getir mek üzere tetkikatta bulun- mak için, yakında şehrimize gelecektir. İrtihal Ankaralı Çerkeş şeyhi oğullarn- dan Memhet Muhiddin Bey duçar olduğu hastalıktan rehâyap olamıya rak dün irtihal eylemiştir. Merhum geçenlerde vefat eden | darülfünun profesörlerinden Halil Halit Beyle, mühendis Osman Vehbi Beyin kü- çük biraderidir. Cenazesi bugün öğle vakti Kızıl. toprakta Ihlamur caddesindeki köş- künden kaldırılarak cenaze namazı Zühtüpaşa camiinde eda edildikten sonra Sahrayı cöditteki aile kab- Dernek, Etnografya cemiyeti haline getiriliyor Halk bilgisi derneğinin bu sene İstanbulda (yapılmasına karar verilen umumi kongresi tahsisatsızlıktan dolayı tehir edilmiştir Derneğin şubeleri Köprülü Zade Fuat Beyin riyasetinde teşkil edileceke Etnografya ce miyetinin şubeleri haline geti. rilecektir Cemiyetin nizamnamesi ha zırlanmaktadır. o Etnoğrafya cemiyeti ile Halk bilgisi der. neğinin mesai sahaları ayrı ay. rı olacaktır . Davetler Matbuat kongresi « İstanbul matbust cemiyetinden! İstanbul matbuat cemiyeti © senelik | mutat hey'eti © umumiye içtimamı yükselememiştir. K Et ucuzluyor... 1T. evvel 1981 perşembe günü saat 13,30 da Ankara caddesinde Orhan | We kanınıla eemivet , meri riştanına defnedilecektir. o Merhu- mun refikasına ve biraderi > EYLUL İ çin sanatoryomlarda tödiye olu | 1931 —— Maltepe nümune bağları mü essisi Ahmet Remzi Efendinin geçenlerde bir mektubunu al- dım: “İstanbulun nasıl eğlendi ğini gelin de bizim bağlarda gö rün ,.,, diyordu. dünkü gibi yağmurlu değildi. Tramvaya atlayıp E- dirnekapıya revan olduk. N muna bağları buradan araba le yarım saat bile sürmüyor: Topçular köyünün hemen kar- şısında yeşil, yemyeşil'bir kö- Om Remzi Efendinin meşhur â- lem bağları » manzara itibarile İstanbulun sayılı mesirelerii den bir çoklarma faikmiş me- ğerse Bütün Marmara, tâ adalara kadar ayağımızın altın da... Hani bir söz vardır: Bağa girmeğe izin olsun, İ Üzüm yemeğe yüzün olani! derler, Gelgelelim bu eski mese İ le burada kulak asan yok! Mil- let, asma kütükleri arasma çil yavrusu gibi dağılmış, teklife, tekellüfe bakmadan, ba bire ü- züm atıştırıyor. Doğrusu ben bu yüzsüzlüğü yapamadım. E- limde davet mektubu, bağ hibini buldum. Adamcağızın belli ki başını kaşıyacak vakti yoktu. Kendimi tanıtınca: Ha.. siz mi ? Hoş gel ! dedikten sonra, sordu: — Nerede oturacaksınız? — Bilmem ki... Elile, dört ince çubuk üzeri- ne oturtulan içi asma yaprakla rile döşenmiş bir çardağı gös- terdi: — Burası nasıl? — Fena değil! Fena değil amma, çardağa çıkmak dile kolay... Merdivene dört elle sarıldım. Yâ gayret! Yâ gayret! Eyvah, daha üçün- cü basamaktayım. o Yanlış bir hamle ile tepesi üstü yuvarlan mak ta hartada var! Ne ise, ka zasız, belâsız çardağa çıkabil. dik. Doğrusu, pek keyifli yer burası... Yalnız, altından oto- mobil araba geçmese.. Çünkü, işin hiç şakası yok. direksiyo- nun küçük bir hatest ile çarda- ğın yerinde yeller esebilir. Uzaktan bir oto görünce ben bağırıyorum: Aman... Yavaş!.. Dikkat! Açıktangel! Bazısı hiç dokunmadan geçi yor. Bir kısmı da hafifçe çarpı yor. İçlerinde küt diye ça: ğın üstüne bindirenler de v. Haydi bir sarsıntı, bir sarsıntı daba. Çardak safasının bu kadarı fazla bile... Merdivene tekrar dört elle sarıla aşağıya ii dim. Remzi Beyin, bir tabağa koyup gönderdiği üzümlere di- yecek yok. Kütür nı üstünde şeyler... Bağ sahibi anlatıyor: mümüz var! sayıyor: Hafız Ali, Hamburg misketi, Aleksanderye misketi, pembe misket, pembe çavuş, ça vuş, foça, pembe rezzakı, beyaz diş doktoru bulundurulâacaktır.. mişitna, Amasya, ucu batık, til ki kuyruğu, pembe tilki kuyru- $ , — Demek daha kırk üç ço- ünü tatacağız.. — Öyle değil mi ya? Gönder diğin üzümler içinde biri siyah, öteki beyâz iki salkım vardı ken o meşhur tilki kuyrukları. nı, al tirnovaları, boz tırnuvala rı, Dimyatları görürsün.. Fakat adamcağız, bana bağ- ları gezdirmeğe vakit bulama- dı ki... İstanbulun dört bir tara fından, araba ile otomobille, at İla, durmadan ziyaretçi geliyor | du. Ellerindeki sepetleri, tava- ları, sahanları, tencereleri, ku- caklarındaki çocukları gören- | ler, bunların âdeta evden eve, göç ettiklerini zannedecek. Asma çardakları arasında s1- ra sıra hasırlar serilmiş. Üstü- ne çoluk çocuk yan gelmişler.. Şiş kebabı çeviren kim, âlâ rez zakı üzümünü meze Yapıp azar azar demlenen kim.. Gramofon bir taraftan çalar, dolmalar, tur şular, havyarlar, bir taraftan a- tıştırılır.. Seyyar fotografçılar, — Haniya, poz alıyoruz. Var mı hâtıra isteyen! Naka, tile ortada fırıl fırıl döner.. Bir âlem ki dokunmayın keyfine... Merhum Ömer Hayyam gör se, mezarında ağzının suyu aka cak... Kanun, ut, keman tef, gra- mofon bibirine karışıyor. Dan-. seden, göbek kıvıran, gazel çe- ken ve bu arada durmadan ü- züm yiyenler, Hemen herkesin elinde birer salkım var. Bağın adamları bin | ler ya... Kimi | parça olacak d. hasır ister, kimi üm!,, diye çırpınıp durur. Kimi su arar. İhtiyatlı hareket edenler, ha- sırlarmı, üzümlerini kalabalık basmadan tedarik etmişler, Remzi Efendi, kan ter içinde bağdan tezgâha, tezgâhtan ba ğa, koşuyor: — Üç yüz hasır vardı. Bir ta ne kalmadı. Oldu mu yı Ne yapalım, Beyi 5 UMRE memur ZEY Sarp m İstanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Maltepe nümune bağlarında geçen bir kaç saat Asma çardakları arasında, sıra sıra hasırlar.. Şiş kebabı çeviren kim, azar azar demlenen kim?.. tişmiyor ki.. Gelecek hafta yüz hasır daha getirteceğim! Burada, ay çiçeği tohumları. na rağbet pek fazla.. Bağ fmd. ğı diyor lar da bir daha demi- yorlar. Herkesin elinde bir ke caman çiçek... Mini mini tohum larını ayıklayarak ö le bir yiyişleri var ki!.. Remzi Efendinin bağında bir nevi sarı kavun yetişiyor. Rivayete göre lezzetine doyum olmuyormuş. Tatmadığım için, bir şey diyemeyeceğim. Yalnr: taze üzümden yaptığı şirasın dan bir küçük kadeh içtim. De hal kaydedeyim ki: Hiç bir şir <ı dükkünmda bu şırayı bula mAZSINIZ. Bu şıra değil, âdeta tatlılığı ile baş döndüren bir nevi tax şarap. Remzi Efendi, bağın tarihç sini bana kısaca anlattı; 334 8 nesinde Bulgaristandan gelmiş Bir müddete Topçularda bak kallıkla meşgul olmuş. Bulga uzun Seneler bağcılıl in, burada da Ameri kan usulü bir bağ vücude getir meği düşünmüş ve başlamış iş te... Bir çokları; o “Topçulardı bağ olmaz. Boşuna masrafa gi receksin!,, demişler (Oamma Remzi Efendi aldırmamış. Ve aradan beş ay geçmeden, ilk ü. züm mahsulünü almış. Azmin elinden hiç bir şey kurtulama- yacağına, Bulgaristandan ge len bu iş adamının bağından de ha canlı misal nadir bulunur. Aferin Remzi Efendiye... Yalnız sözümü bitirmeden ev vel bağın eksiklerine işaret ede İ ceğim. Evvelâ, ağaç yok... As. ma kütükleri arasında, yanya- na sıralanmış hasırlar üstünde akşama kadar vakit geçmez Sonra, su yok! Bara ile satılan Keçe suyu, bu kadar kalabalı- ğa kâfi gelmiyor. Daha sonrs geç vakte kadar bağda kalmı isteyenlerin de istirahatleri dü şünülmeli, ne yapıp yapıp bura ya elektrik almalı... Pırıl pınl yaran ışıklar al tında, hele mehtaplı sonbahar geceleri burada ne güzel bir za man geçirilir!

Bu sayıdan diğer sayfalar: