28 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

28 Eylül 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tumdesi “Milliyet” tir. 3 EYLÜL 1931 REHANE — Ankara cadde. © 100 Telgraf mdresi: Milliyet, cenin sumaraları: i 311 — 24312 — 24313 : 4 SONE ÜCRETLERİ ! Türkiye için Hariç için i EK e 400 kuruş 800 kuruş pi 70, 1400 D 1400 , 2700 , za ee» yilen evrak geri verilmez (Sddeti geçen mushalar 10 kuruş ŞAGazete ve matbaaya sit işler Esüdiriyete müracaat edilir. İzetemiz ilânların mes'uliyetini VE etmez, g & Bugünkü Hava HiDün azami hararet 19, (gari 12 derece idi. Bu- şiin rurgür mütahavvil Niva bulutlu. Jilenci seyyahlar " “Yaktile tarih kitaplarında o- iduk: Bir keşkül, bir post bde teber denilen baltalı âsa © Şyola çıkan seyyahlar var- metelik sarfetmeden ve dolaşırlarmış. Bu nesil dünya buhranından sonra türedi.. Şimdi her adım sarışm, başı ve bacak ve sıplak, sırtında kirli koyu ki ie caket ve ayağında de- &li potinlerle yüzü güneşten yomış bir sürü gence tesadüf yoruz ki; elinde demetle du m kartları kahve, birahane ve İzino masalarma dağıtıp para » Bu kartlara ina bu gençler dünyayı do- şmışlardır. Acaba bu iddiala “doğru mudur diye merak et- «eye mahal yok!.. Çünkü bun- x İstanbulu şöyle görüp ge- ek zannedilirken içlerinde ylarca kalıp semt semt dolaşa ; ık kart dağıtanları görülüyor. Hi ayağı tutan ve günde 15 sant yaya e o Jan adamlardır. Lâkin gel ge lelim bunlara bir de istedikleri parayı vermeyiniz.. Size şöyle yan bir maz ar kr almak Tarih tekerrürden ibarettir dedikleri ne kadar doğru.. Es- | kiden keşküllü yeri- 'ne şimdi dağarcıklı ve kart pos Margius de Langalleri'e kra İm alayında mülâzımdı. Fakat bir gün bu alay Verdiun'e uğ ramıştı. Bütün zabitler şehir- de derhal kendilerine birer kız buludular. Bittabi Langalleri'e de. 1 Lâlân kızın arkasından bir de rakip çıktı. Derken düelle.. Ve Marki rakibini tam göğsü ne sapladığı kılı öldürdü. İşte bu Markinin amcasının kızlarından birisi, bir gün ka- ri ile evlenmek istedi. Nasıl mı? İşte bunu anlatacağız . Düellonun neticesi şehirde ce, alay kumandanı omesele unutuluncuya kadar Markiye mezuniyet verdi. Ve Marki bu mezuniyetten evvelâ matmazel D'Athis ile evlenmekle istifa- bir evlât sıfatile karısını, ailesile tanıştırmak İ istedi. Yalnız babası Angu- lemdeki şatoda oturuyordu. O raya giderken içini bir endişe kapladı. Zevcesine dedi — Kumrum, şimdi biz şato ya gidiyoruz ama, asaletmeap babam acaba beni karşılayacak | mı diye düşünüyorum, Çünkübi lirsin ki, biz asılzade delikan- kılar, ancak asılzade kızlarile evlenebiliriz. Karısı, bu endişeye ner bir tebessümle mukabele — Olabilir, dedi, fakat bu Be mu evvelce düşünmeli idik. Ba na kalırsa, şatoda fena karşı- lanmıyacağım gibi geliyor. — Evet ama, bir (şartla. Benim şovalye elbiselerimi gi- | yeceksin. Ayağında çizmeler, belinde kılıç, alayda bir arka- daşım sıfatile şatoya gireceğiz. Hepsi de kollarmı açıp seni kar İ şılıyacaklar ve kendini sevdir- dikten sonra hakikati | açaca- ğız ve artık o zaman seslerini çıkaramıyacaklar. Gülüştüler. Genç Marki tallı seyyahlar kaim oldu.. Li kin ikisi de para avcısı!,. Ay tutuldu Sade ay tutulmadı, ben de tutuldum., Neye diyeceksiniz.. Canım efendim hâlâ mı ayın Kız mı, Erkek mi? — Fransızcadan — derhal karısını giyindirdi, ku- şandırdı. .»... Şatoda babası, (o ayağında damla olduğu için, münzevi çekilmiş ve ceneral- sını vermişti. Çok okuyor, arasıra ava çıkıyordu. Oğlunun beraber getirdiği ai kadaşını daha ilk günden sev- müşti. Birkaç tavla partisi, bir iki tilki avından sonra onu da ha ziyade beğendi. Kendisine karşı samimi bir dostluk gös- termeğe başladı. Bunu gören şatonun diğer adamları da, bit büyük bir gürültü hasıl edin. | tabi oranın hâkimi mutlakına uydular . Genç Mraki, tatbik ettiği #anevranm, o düşündüğünden iyi netice (o verdiğini görünce, bittebi son derece memnun olu yordu . Bir sabah amcasının kızla- rından birisi ile karşılaştı. Genç kız kızararak dedi ki: — Canım çok sıkılıyor. Ne olur, bana biraz yardım et. — Hay hay! Elimden gele ni yaparım. Yalnız nelerden canın sıkılıyor? Onu söyle: — Ah, söyliyemiyeceğim, cesaret edemiyorum. — Şövalye d'Athis'i seviyo rum. Size hiç benden bahsetti mi? Genç Marki gülmemek için kendini zor zaptetti. Dedi ki: — D'Athis sırrımı öyle her kese söyliyenlerden değildir. Bana senden hiç bahsetmedi. Lâkin sen işi bana bırak.. Akşam, bu meseleyi odada karısına açtı ve gülüştüler. Ta bii iki arkadaş oldukları için bir odada yatıyorlardı. sw Genç Marki bu hâdiseye ar- tik kapanmış nazarile bakıyor du. Fakat öyle zannetmek ka dınları tanımamak demektir. Aşk ödü bir defa kalbi sardı mı, artık kadın için göze alm Bİ mıyacak bir şey yoktur. Erte si sabah D'Athis şatonun kü- tüphanesinde yalnız bulundu- ğu bir sırada, genç kız karşısı na çıktı. Mahcup, fakat metin yalvardı : — Mösyö D'Athis, dedi, şeytan tarafından tutulduğuna kail olanlara tesadüf edeceğiz. Dün akşam yine bir takım ce- | hela'bir sürü cephane » yaktı.. Verdi kurşunu havaya!.. Ve gü ya şeytan korktu da ayı bırak- tı... Dün gece aya baktım.. O bi- le bu hareketten mahcup ol- hileyi gi kap kanl karma tı. Kehlenesli eksiliyormuş Bir doktorun tetkikatma na zaran kehle nesli tükeniyor- muş.. Aman yarabbi! Şimdi ne yapacağız?.. Ufaklık azaldı mr işimiz haraptır... Efendim! Lâtife bertaraf hangi “eksantrik,, adam bu mu zir böceğin neslinin tükendiği- ni tetkik etmeği aklma getir- miş acaba!.. FELEK © © Şeyda Kâmil (— takımından olanların en büyük (meziyeti > böyle buhranları yatıştırmak “için hakarete, tokata aldırış et memeleridir. — Demek.. Şeyda Kâmil Bey, Muhteşem Nihat Hanı- mm 'ındandır. Öyle mi? ıklarından.. Bu kelime ye ne mana verdiğini biliyo. orum. Yürekten sevdalı mana- sına ise hayır.. Ama monden manasına göre evet, öyledir. — Menden manası mı? — Evet. Monden hayatta âşık, icap ettikçe bir kadına | salonda, gezmede, tiyatroda, > baloda arkad | BAŞI DÖNÜKLER Jbrahim Necmi lar. Meselâ Ferit Necdet Bey Semiha Nazı Hanımın böyle herkesçe bilirinir bir âşı- kıdır. Kocası bile işin farkın. dadır. Fakat sesini çıkarmaz. A Nebil adeta sarsıl- — Nasıl olur? Bunu ben de bilmem. Fakat her halde bu yaşayışın tarzında öyle bir e olacak ki alışan koca- lar çarçabuk buna uyuyorlar. Meselâ Nihat ei. gi beni kaçırınız. Beni manastra kapatmak istiyorlar. Beni kur tarmız. Gayet müşkül vaziyette ka lan D'Athis kekeliyerek, bir iki şey söyledi. Bu işi yapamıya- İ cağım: anlatmak istedi. Fakat İ genç kız, daha cesurane bir a- | dım attı; -— Çabuk beni kucakla ve | kaçalım! Bu sırada kapı açıldı ve kı- zin amcası olan şato sahibi gö ründü. Kütüphanede konuşu- lan muhavereyi işitmişti. D'Athis ise vaziyeti kurtar- mak lâzım geldini (o tamamile anlamıştı. Derhal sırtındaki şövalye elbisesini çıkarıp attı ve kapıya doğru koştu, Şato sahibi, kendisine yal varan bir kızdan, bir şövalye- nin nasıl böyle kaçabileceğini anlıyamamıştı. Hayretle açı- kikada benimdir. Benim iken kimse ona iğri bakamaz.,, Der dururdu. Evlendi, az zaman- da bam başka bir adam oldu. Şimdi Şeyda Kâmili, Ke- mal Rehayi, seni, beni, daha bir çoklarını pek âlâ bildiği an ladığı halde ses bile çıkarmı- yor. Ahmet Nebilin aklına Muk bil Nedim Bey geldi: Sesi tit riyerek sordu — Mukbil Nedim Bey için karısının parasına ihtiyacı ol- duğunu söylediler. Nihat İl hami Beyde, © yahut Nazmi Beyde de böyle bir ihtiyaç mı var? Reşit Bey güldü: — Asla! Bilâkis Muhteşem Nihat Hanımefendi bugün Ni- hat İlhamiden ayrılır beş para sızdır. Semiha Nazmi Hanımın babadan kalma ( bir iki iradı vardır ama o da bir şey değil- Mhr aaa Çapras kelimeler || rss e7ssmn deni şekil Soldan sağa 1 — Talih oyunu (7) Yiğit (2) 2 — Büyük (3) Etajer (3), 3 — Erkek dadı (4) İkinci dere. | ce (4). 4 — Atilgan (4) Yazan şey (5) 5 — Kokulu ot (4). 6 — Köpek (2) Bolluk (5). 7 — Renk (2) Beş kıtadan biri | 8 — Nida (2) Yapmak (3). 9 — Uzağa işaret (2) Ters (4). 10 — Remil (3) Emreden (4). 11 — Bal veren (3) Hail (3). Yukardan aşağı 1 — Zeytin yağlı fasulya (6) No- ta (2). 2 — Gelir (4) Ağaç (5). 3 — Zehirli mahluk (5) Iyi (3). 4 — Emlik (4. 5 — Süal (2) Süsl (2) Hâkim — Simavat (5). 7 — Ot biçen (4) Sandalı ağa- babası (3). 8 — İyi;(3) Yumuşak huylu (5) 9 — İri hayvan (3) Dumanın bı- yaktığı (2) 10 — Ekler (2) Nota (2). 11 — Nota (2) Zemaneye göre giyinmek (4). Davet Türk Tıp Cemiyetinden: Mühim bir meselenin müzakeresi | için muhterem azanın 29 Eylül salı | günü saat 1830 da teşrif buyurmala | rı rica olunur. İstabul İkinci Tora memurluğun. dan: Bir borçdan dolâyı otuz altı me- tre yetmiş santim renkli fantazi Krepdöşin 1-10.931 tarihine musa. dif perşembe günü sast 14 te Çarşi Bedesteninde bilmüzayede açik art turma suretile satılacağından talip olanların gün ve saati merkür ma halde hazır bulunmaları ilân olunur, amman om lan gözlerini karşısına gelen D'Athis'e ( dikti ve o zaman hayreti dübalâ (o oldu. Şimdi elbisenin kapattığı göğüs açıl. mıştı, Ve şato sahibi hakika- ti anladı, O ozaman D'Athis | karrer bir adet LONDRA Önümüzd bandi'ar'n istiralila BİÇKİ ve DİKİŞ Mektebi: Altıncı sene Maacif Vekâleti saadesini haiz Biçki ve Dikiş mun). son Fransız ve basit bir usule tevfi- kan tedris etmektedir. Ameli dikiş bilenler bir mah zarfında ve bilme- yenler üç mah zarfında hendese ile bilirler. Mektepçe verilen diploma» lar Maarif Vekâletinden kabul ve tasdik olunur, Dersler “Tesrinevvel iptidasında başlayacaktır. Taliplerin Beyoğlunda Psikpaşı caddesinde Bolu apartımanınn ikinci katında 3 numaralı daireye hergün 9-12 ve 1-5 e kadar müracaat etmeleri. Sekinzinci İcra dairesinden: Bir borcun temini iftifesr için mahcuz olup paraya çevrilmesi mü- akkap tezgâhı ile bir adet baskül 3 Teşrinievvel 931 Cumartesi günü saat dokuzdan ona kadar açık arttırma süretile Gala- tada Mahmudiye caddesi 75 numa- Talr hirdevater mağazası önünde satılacağından taliplerin yevm ve saati mezkürda hazır bulunacak me muruna müracaatirr ilân olunur. Mürettip Aranıyor: Yıldızda Harp Akademisi Mat- bassına imtihanla askerliğini bitir- miş bir mlirettip almacağından ta- Yiplerin 30-9931 Çarşamba günü sat 10 da müracaatları. Diz - Operatör Dr. Fuat Hamit İDRAR YOLLARI Hastalıkları mütehassısı Türbe Babrâli caddesi No. 10 Telefon: 22622. Fotoğrafçılara ilân Meşhur BROMOBYK FOTO GRAF kâğıtları tekrar Türk piya- sasma ithal ettiğimizi arz etmekle kesbi şeref eylerir. Yeni malları, piyasada bulunan eski maldan tefrik edebilmesi için, yeni malların umum kutuları 1931 tarihi havi etiketler İle yapıştır. miştar, Bundan maada bütün kutuların üzerinde kırmızı renkle YENİ BYK yazılmıştır ve içinde BYK 1931 yazılı bir bandrol ile sarılmış- tr YENİ BYK alaminüt kâğıtları ehven fiatla satılıyor. Yeni malların nümuneleri Türkiye umum deposu: HENRİ NASSİ efendiden talep etmeniz rica olunur. İstanbul Germanya han 37 BYK-GULDENWERKE CHEMİSCHE FABRİK A. G. BERLİN FOTOGRAF DAİRESİ başını sabık ceneralin omuzu- na dayadı: Beni kucaklayınız, ben sizin gelininizim, dedi. işi. Bu yaşayişin © tarzı, karı kocalık, sevgi kıskançlık hak. kındaki anlayiş ve duyuşları değiştiriyor. Herkes birbirine bakarak, bu hayatın icabı böy le olduğuna inanıyor. Hattâ sırası gelirse dikkat et te bak, gerçekten sevişenleri, yürek- ten kıskananları bunlar ay:p- larlar. Kadınlar (o kendilerini kıskanç gibi ( gösterirler. Bu bir naz, bir işve vesilesidir. Erkekler kıskanç görünmiye bile utanırlar. Çünkü erkeğin kadını kıskanması © vahşettir. Yalnız yine kadınlar erkekleri ni kıskançmış gibi göstermek- ten kendilerine bir tefahür çı- karırlar. Ahmet Nebil, ta yüreğinin içinden gelen bir sesle sordu: — Nasıl insanlar bunlar? Reşit Bey, acı acı güldü: — Bunlar işte böyle başla- rı dönmüş insanlardır. Eski ruhun terbiyesinden yeniye ge “İserken kendilerini şaşırmışlar- Üsküdar Hâle Sinemasında Bahar Neşideleri Mümessili Lora Laplant. almış eski ev kadmı ol. ler, ne de yeni genç kızlar gibi evliliği iki gönlün, iki ruhun serbest birleşmesi olarak anla- mışlar.. Hem eski kadmlar gi bi erkeğin ( beslemesi olmak, hem de yeni kadınların hakkı olan serbestlikten istifade et- mek gayretine düşenler, işte böyle kendini şaşırmış mahlâk lar haline döner. Bunların ara sında meselâ Mebruke Numan, hiç olmazsa kendini olduğu gi- bi gösteren bir » Yap- macık yapmaz. Halbuki Muh teşem Nihatlar, Semiha Naz- miler, Neriman (o Cemşitler, sahtelik içinde yüzerler Ahmet Nebil, Reşit Beyin tok, 'acı sözleri arasnda ser- semlemişti. Otomobil Yazıcı Zade Nazmi Beyin apartımanı önünde durduğu zaman, deli- kanlı derin derin bir nefes al - dı. Sanki akşam havasmı iç- mek, zehirle dolmuş içini bu taze we serin hava ile yıkamak celilesinin mü- / Himesi KLİO MAVROMATİ en | tayyör ve tuvalet imalini öğrene“ Şehrimizin, kibar ve mezih mile mecmar o'an HENNEM MEN”, Ziver Bey idaresinde BİRAHANESİ perşembe akşamı açılıyor. Memleketimizin en maruf muganniye Hanime- ymwuhtessm siz heyeti her akşam rare yimema İlanda İren terennüm edecektir. «< Bu Çarşamba akşamı ye ELHAMRA'da ( Sinemanın en büyük san'atkârı EMİL YANNİNGS: © Dilber ve sehkar OLGA TCHEKOWA ile temsil ettiği İlâhların Sevgilisi filmindeki kuvvetli, muazzam ve müessir rolünde alkışlayacaksımız. Bu sâheser; EMİL JANNİNGS'in evelki filmleri fevkinde yüksektir. — MEN Yangın hayat Nakiye Kaza Utomobi. ANADOLU SİGORT ŞİRKETİ Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Adre: Telefon: | Telgraf: 1s, 531 İairez Sünen Vala Han Teklif edilen fiatların yüksekliği dolayisile feshedilen ro. morkör tamiri münakasası tekrar ve kapalı zarfla Li birine” Teşrin 931 Pazar günü şaat 15 te İdare merkezinde yapılacak! “5 tar. m” Tafsilât Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde üçer liraya sa-; < tulmakta olan şartnamelerde yazılıdır. (2639). ... İdaremiz ihtiyacı için 140 ton petrol ve 40Oton pis gazın kapalı zarfla münakasası 14-10-931 çarşamba (günü saat 15 te İdare merkezinde yapılacaktır. 'Tafsilât Ankara ve Haydarpaşa veznelerimizde üçer liraya satılmakta olan şartnamelerde yazılıdır, (2731). ... 720 adet bandajın kapalı zarfla münakasası 12, İkinci teşrin 931 Perşembe günü saat 15 te İdare merkezinde yapılacaktır. Tafsilât Ankara ve Haydarpaşa veznelerimizde beşer lira- ya satılmakta olan şartnamelerde yazılıdır. (2772). Tahlisiye Umum mü dürlüğünden: 23-9-931 tarihinde kapalı zarf usuli ile münakasaya erik Rumeli mıntakası Kumköyü ile Darboğaz mevkileri arasında- ki mebaninin inşaat ve tamiratı için teklif edilen bedel haddi lâyıkında görülmediğinden ayni şerait ve esasat dairesinde ol- mak üzere aleni pazarlıkla ihalesine karar verilmiştir. Talip- İerin 5 Teşrinievvel 931 tarihine müsadif pazartesi gününe kadar şeraiti anlamak üzere İdarei merkeziyeye ve pazarlığa iştirak için de yevmi mezkürda saat 14 te Galatada Maritim hanmda Tahlisiye Müdiriyeti Umumiyesi Mübayaa Komisyo- nuna müracaat etmeleri ilân olunur. (2785). DEM EE. a a Istanbul Deniz Levazımı Satın Alma Komisyonundan: 190 metre mikâbı muhtelif kereste: Kapalı zarfla müna kasası: 20 Teşrinievvel 931 salı günü saat 10,30 da, 3 Cins Solit çekilmiş bakır boru: Açık münakasası: 20 Teş rinievvel 931 salr günü saat 14 te. Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzemenin hizasında gös- terilen gün ve saatlerde kapalı zarf ve acık münakasa usulle- rile münakasaları icra olunacağından şartnamesini almak is- tiyenlerin her gün ve vermeğe talip olacakların münakasa gün ve saatinde muvakkat teminatlarile birlikte Kasımpaşada De- niz Satın Alma Komisyonuna müracaatları. (2778). bep lediği sözler zonkluyordu. $ ki bu sözlerin her biri kızgın birer şiş gibi beyninin içine saplanmıştı. Oradaki insanla — Bu söylediklerimle bu kadınları ve birçok benzerleri- ni tamamile tanıdım zannet- me, sana açtığım perdenin yal nız bir kenarıdır. rn yüzlerine baktıkça bun! Ahrhet Nebil, acı acı titre- | hatırlıyor, iğrenerek, tiksine- di. Boğazından © ciğerlerine | rek gözünü çeviriyordu. j doğru bir boğumun yuvarlan. | | Bununla böraber, arada dığımı zannetti. Bütün bunlar | rada ta kafasının perdenin yalnız bir kenarı imiş. | den gelen bir şüphe de zihnini! Ya bütün perde açılınca ne gö | neşterliyordu: N vülecekti ? Acaba Reşit Bey dosdo İçeriye girdikleri zaman gü | mu söylemişti? Acaba bü rültülü bir cemiyet önünde bu | bunlar sahi mi idi? Reşit hundular. Mubteşem Nihat | yin samimi olduğu Hanımefendi, Nihat (İlhami iü Fikat bendini; ba hayat Bey, Şeyda Kâmil Bey, Sühey | biraz fazla acı duyduğu, er. lâ Hanım, Mukbil Nedim Bey, | net gördüğü için acaba bil” Neriman Cemşit Hanım, anne | yerek mübalâğaya si Nimet Hanım, dotor Lütfi | miydi? Acaba her Bey, Kemal Reha Bey, Ferit | gerçek sanmış, her gördi Necdet Bey hep oradaydılar. | fazla mana vermiş değil Yalnız Mebruke Numan Ha- | di?

Bu sayıdan diğer sayfalar: