9 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

9 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ban? Slorya'da Sarı odanın Hugette ese Duflos Meşhur profesör Stanger- ton kızila İev ormanı içinde bulunan Glan Ye şatosunda ikamet etmek- edir. Şatoda bir vardır. Yanında da Mİ Stan- #etson'un odası bulunmakta- dır. Bu, maklıklı sarı bir oda olup, Ke 1 İçinden sürgülü ve dıvarla “öteme üzerinde bir erkek ©! Din kanlı izi görülüy tangerson Yaralı bulunmuştur. Polis müdiriyeti cinayetin keyfi için meşhur detektif Fre- rik Larsanı göndermiştir. Fa t, genç gazete muhbiri Rulta İe cinayeti örten muamma Y! halle çalışmaktadır. İşte sizin bu filmin anahları Bı Rultabil izah edecek, ve sİZİ AYTet ve muammanın hallin- den mütevellit zevk içinde bıra kacaktır, Bu filmde Fransız yıldızı uğette ex Duflos ilk defa olâ konuşmaktadır. Huguette ex Duflos'tan ev- z sinemada oynayan Vel sessi; ka arı hayale uğrattı. Hugu- Şe için bu hiç böyle değildir. <ndisini bir çok fransız film- *rinin yıldızı yapan, ve bunla" ve,isinde herkesin bilip takdir | Sİtiği Königemark gibi filmle- Vücüde getirttiren misilsiz atkâr harekâtına şimdi bir / söz ilâve edilmiştir. Fransızların en sevimli “Jön lerinden biri olan gland Toutain, bu filmde Rul Ömiye, , rolünü almıştır. Una Merkel ve Panlev 9" | Kalpler irlikte Sen - Jenevi | lâburatuar ereleri demir par- | Melek'te Yanık Melek” bu hafta maruf Alman yıldızı Marlene pile çe opevin Kaliforniya çöllerinde çe- TEP anık kalpler, © ittmündeki gösteriyor. Bu çok kuvvetli filmin hulâsası şuduri Afrika'daki müstemlekât yalan birinde bulunan Tom #rava kadınların çok hoşuna (giden Üpte bir delikanlıdır. Bir akşam Cezayir in şehirlerinde bir kaberede ilk defa olarak şantöz Ami Jolli ile karşıla | vor, ve kadan güzelliği delikan- İla islerini tahrik ederken kadın- lara karşı lâkayt ve ehemmiyet ver- miyon bu delikanlı da dilber şantör | de icrayi tesirden geri kalmıyor. Ancak diğer | taraftan hayatın İ germi serdini görmüş milyoner mösyö Besyer de şantöze karşı de- in bir muhabbetle | bağlı hattâ bu uhabbeti kendisile izdiyaca razı Ancak derecede fazladır. Bir gün mösyö mk bulunurken asker Brova tesadüf olarak geliyor ve odada milyonerin genç şantöze ver- diği fevkalâde kıymettar bir hediye- yi görünce kendi zavallılığı ve kiz- İn birleştiği takdirde kızım katlan- mak mecburiyetinde kalacağı haya- & sefalet gözünde. canlanıyor Ve içerilere doğru eden bölüğüne iltihakla uzaklaşıyor. B mun metiçesi olarak da şantöz ö8- divaç teklifini kabul rağmen © üste genç santözün kalbinden çıkmıyan muhabbetine rağmen mahza tekrar ür in çölün derinliklerin- Şısında şantözün yor, ve kadın delikanlı gin bir adamla nışanlanacağı akşam | kendisinin yaralandığını haber ver- diklerini ve bunun üzerine her şeyi teperek kalkıp geldiğini İ © Ertesi sabah, kısa bir vedar mü İ tenkip yeni tayin edildiği kıt'asına İ iltihak etmek üzere hareket ediyor. Şantöz Ami Jolli uzaklaştığını sey- rediyor.... Genç kadın iki his ara; sında kalmıştır. Biri uzaklaşan aşka en kaybetmekti, diğeri jütün ihtişamına arkola Tereddüt devresi © uzun sürmü- e kadın o güne kadar Yi Ke Kr arrumunu tatminden geri kalmıyan asil ruhlu» mahmisi ve kendisini bütün — kalbile seven milyanere vedala (kalbinin yegâne hükmi ve gölgesi çölün derinlikle rinde silinmek üzere olan sevgilisine gidiyor... Afyon için bir film Mısır Polis müdürü Resul | zamanda Cenevre- de Afyon konferansında Mısır | murahhasıdır. Resul Paşa, Ce- nevrede bulunduğu sırada, Me- sırdaki afyonkeşlere dair bir İ film göstermiştir. Film büyük İ bir tesir hasıl etmiş ve bu fil- min geniş mikyasta bütün dün yaya teşmiline karar verilmiş- Paşa, aynı a ayla | Besyer şantözün üzlerin iekşitiyorları fakat ku; “Yanık kalpler” in mümessilleri: Garg Cooper, Marlene Dieirich, Adolphe Menjou Adolphe Menjou tekrar geldi —. İİ dei da Uzun zamanlar film çevirmeyen artisti ““Yanık. kalpler,, de tekrar görüyoruz yordu. Ne olmuştu Sinemayı bıraktı mı? Sesimi müsait de- ğildi? Yoksa evlendikten sonra sarışın ve güzel zevcesile likte yaşamağı, stodyolara mı bilmiyordu . Günün birinde “Yanık kalp ler,, de Adolphe o Menjou ile tekrar karşılaşıyoruz. Marlöne Dietrich ve Garry Cooper ile birlikte çevrilen bu filmde Men jon her zamanki gibi kibar a- dam rolünü çeviriyor . Bütün diğer filmlernide “Ka Adolphe Menjou uzun za-| manlardan beri film çevirmi- ter etmişti? Kimse bir şey | diye tanman Men- | © jou bu filminde de harikulâde muvaffak olmuştur. Kendi ka- rakterinden bir şey bırakmaya- rak, kibar âlemlere mensup bir insan rolünü oynamak kolay bir iş değildir. Onun içindir ki Menjou halkım çok hoşuna gi Ekseriya bir muamma i görünen kibar âlemlerin Menjou açık bir ifade ile anla ti filmlerinde kalbini çok iyi anlamış görünen Men- jou'nun hakikatte o kadmı çok tetkik ettiğine o ve sevdiğine şüphe edilemez. Son zamanlarda şöyle diyor du: — Çok zaman evvel, henüz servet ve şöhret bana gülmedi ği vakitlerde, fakir, karanlık, hayat mücadelesi ile uğraşır- mek diğini bana sorarlardı. mandan beri köprünün dan hayli su geçti. biç hayale kaptırmadım. Şim- inden alâkadar çhul daima dı muş bir bütün tecellileri beni ima yirmi beş yaşını Genç kızlar beni alâkadar et. mezdi. Balzak ta öyle demişti ya, bliç bir kadın otuzunu geç meden aşk nedir bilmez ve bil meyince de sevmesini öğrene. mez. Otuz yaşmda bir kadın haki ki bir şahsiyet olmağa başlar, otuz besinden evvel mizacında ki tevazünü temin eder. İşte o zaman kadının cazibesi vardır, ve bu cazibe klâsik - güzelliğin fevkindedir. Güzel olmak güç bir şey değildir, fakat cazibe- dar olmak müşküldiğs. Güzellik, cazibe, © ve zekâ: Üç haslet ki âhenktar bir şe kilde mevcut olan kadmı ideal kadın yapar - ... Adolphe Menjow kadınları tanıyor ve seviyorsa, mukabe- İesiz de kalmıyor. Seyahatlerin se; her sınıf ka- ızmemalı- sona'eder. Çün kü Menjou'nun hususi hayatş, Adolphe Menjou ve karısı ken, bir kadın kalbini * fethet. | in ne yapmak lâzım gel Kendimi di evliyim ve kırk yaşını geç- tim. Kadın hakkındaki eşki fi- kirlerimin esasları gene değiş- miş değildir. İtiraf ederim ki, kadın kalbine ve kâdin ruhuna ol ka- nunların idare ettiği bu âlemin meraka düşürmüştü. Onun içindir ki da geçmiş kadınlarla düşüp . kalkarım. | beyaz perdedekinden farklı de- ğildir . Hollyvood İ östler mahallesi denilen Bever Üley Hills'de muhteşem bir kâ- şanesi vardır. Orada ailesi, dostları ve komşuları ile geçi- İnip gidiyor. Çok okuduğu ve bi İ naenaleyh bildiği için, sohbet- | teri de lezzetle l | dislik tahsil etmiş ve hattâ dip lomasını da almıştı. Şimdi bu i diploma valizin dibinde duru- yor . Menjou'yu da meydana çıka van Charlie Chaplin'dir. “Efkâ vt umumiye, filminde Menjou yu bize o tanıttı. Sesi de son derece müsait olduğu için, yeni filmlerindeki muvaffakıyeti de harikulâdedir Rusyada film imalâtı İ © Rusyada sinema için film vü | cude getiren Petikül fabrikası, İ metre film şeridi imal etmekte | dir. İ 1934 senesinde 250 milyon metrelik film şeridi imal edebil mesi için tertibat alınmakta- dır. Beynelmilel sinema enstitüsü Cemiyeti Akvam ki Cenevrede beyoelmilel matograf enstibüsü vücude ge- tirmek maksadile, cemiyette bu lunmayan Amerika da dahil ol mak üzere, bütün dünya bük metlerine murahhaslar izamını rica etmiştir. Londra sinemaları LONDRA 6 (A.A.) — A. vam kamarası Londradaki si- nemaların pazar günleri de a- çık bulundurulmasına 44 muh- telif reye karşı 157 reyle karar vermiştir » Osso şirketinin “Sarı odarın filmini vücude getir. in Path& - Natan stüd. un şatosunun cephesi yapılmış tır. Bu, eski © ve şairane bir nın bulutları arasında kaybo- lan muazzam bir binadır. Dekoratörler hakikaten fev kalâde hir eser vücude getir mişlerdir. Bunu yakında Mar- minde göreceğiz. da kürkün büyük rol oyni ğı anlaşılıyor. Kürk dedi zaman, elbisenin yakasına, göğ süne ve kollarma dikilecek şe- rit halinde ince kürkleri kasde- diyoruz. bir kostümde koyu kahve ren- gi bir asterakan şeridi zel durur. bu sene geçen seneki elbiseleri mizi değiştirip daha hale tr. Çünkü bir min parçasi, liyor. Mantolar ile ermin civarındaki ar- | Kendisi gençliğinde mühen | halihazırda senede 100 milyon | Stüdyo içinde bir şato | yosunda profesör Stangerson'- | tarzı mimaride, kuleleri sema | kuruş borcun vardı, hatırlar dan bi cel L'Erbier'nin güzel bir fil- | nm üstündeki küçük bir heyke- lin yerinde olmadığmı- gördü: "işi (e) Kadın ve Moda Ju| Kürklü roplar | Güzelliğin 7 Sırrı Sinema artistlerinin güzellik lerini nasıl muhafaza ettikleri ve yahut haddi zatında o kadar güzel olmadıkları halde nasıl o- lup ta buderece güzel göründük leri bilhassa kadınların merak ettikleri o şeylerdendir. Şunu söylemek lâzımdır ki, güzellik kendisine ehemmiyet verildiği nisbette artabilir. Bir çok si. nema yıldızları güzelliğin esra rından ve kullandıkları malz&- meden bahsederler. Fakat ço: ğunda osasın yormıyan spor © duğu tahakkuk etmiş gibidir. Bu sene sonbahar modaların Meselâ açık yeşil ne gü- Bu kürk parçaları zarif bir etirmeğe çok yarayacak küçük ermin bir elbisenin 80- ğukluğunu derhal izale edebi- hariç, fakat ropler için en ziyade astereken kullanılmaktadır. Renkler için yani aynı tonni ya hut kontresini gözetmek lâzım geliyor, Fakat kontrastlı gara Dolap kanatları için zarif bir motif Evde kütüpane köşesi ln e ei Jalım.? Fena kokuyor. — Nişanlın zengin olmadı- | değil, benim; ğını anlayınca ne dedi? — Bilmiyoum. Çünkü o za | mandan beri kendisini görme- | dim. Dört beş yüz ire için ben eşya- ma haciz koyduramam. — Maşallah, çocukluk dos tumla karşılaşıyorum. Derhal aşağıya inerek patrox: — İsabet olmuş. Bana 25 heber verdi: sın ya. yatan zat, heykeli çalmış. Otelde Otelin hizmetçisi, odalar. i temizlerken, mi ve dedi ki: — Tevekkeli değil: “Oteli bati Canım bu sabunun nesini â- — Efendim. Kokan sabun Pek alâ burcumu v.seceğim. — Efendim, 8 numarada Patron bir müddet düşündü nizden memnunum, güzel bir ile ayrılıyorum, deme. nara astas i gider “ndan rdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: