3 Şubat 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

3 Şubat 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gilliyet 3 ŞUBAT 1932 İdarehane: Ankam caddesi, 100 Ne, Telgraf adresi: İst. Milliyet Teleon: 24310,9,8. ABONE ÜCRETLERİ: Hariç için K BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merke İzinden aldığımız malömata naza ran bugün hava ekseriyetle bu hutlu olacak rüzgâr cenuptan mâ tedil esecektir. Yağış muhtemel. dir. 2-2.832 tarihinde tazyiki nesimi 763 milimetre sahunet azami 6,45 gari 4 santigrat olarak tespit © Ramazan 26 Vakitler: sD 740 12,28 15,10 1727 18,59 5,77 Öğle İlcindi Akşam Yatsı İmsak Gençliğehizmet!. Bir adamın gençliğe hizmet, vatana hizmet, eytama muave mel diye zaman ve mekân gö- ve göğsünü döverek örüştüğünü görürseniz biraz tli bakmız!.. Sonunda bir kokusu çıkar!.. Bugünlerde, bu günlerde değil ya bir aydan be ri, şahısları görülürse tayin e- dilebilir, bir kaç genç kapı ka- pı dolaşıp söylüyorlar: — Efendim! Malümu âliniz, gençliğe hizmet, her e Türkün ve Türkiyede yaşayan her ec- nebinin vazifesidir. Bu gençler yarın hudutlarımızı düşmanl ra karşı kanlarile,canlarile dafaa edeceklerdir. Biz bu mak satla ve gençliğin seğlam bün- yeye malik olması için —mese lâ— Beyazıtta (Altın yumruk) namile bir klüp açtık. Boks, güreş, eskrim, futbol ve saire şubelerimiz var.. Sizin de bu gi bi asri ve vatani hareketlere ne kadar muhip ve taraftar oldu- ğunuzu bildiğimiz için hem klü bümüzün teessüsünü haber ver meğe, hem de size şu naçiz ha- tırayı takdime geldik.. (Bir du var takvimi verir) Efendim bu nun hediyesi bir tiradır.. İnanın! Böylelikle kapı kı pı dolaşıp Türk geneiğini ik ri sürerek kim bi i ra topladılar. zim Kul cihetindeki evine gelirler. ne ayni nakarattan başlayarak takvimi vermiş.. Bizimki bunu bir hediye zannetmiş fakat bu Zan daha kuvvetlenmeden beri- ki yapıştırmış : Güzellik müstesna insanlarla ihata edil- mişti, Herkes şimdiden onu teb rik ediyor ve mukadder zaferi- ni gizli gizli (o alkışlıyorlardı. Genç kızın dumanlı gözlerine bir iki defa uzaktan Vedat Na- cinin çehresi ilişir gibi oldu. Genç gazeteci çok ciddi, çok dü şünceli görünüyordu.. Tetkikler, müzakereler, de- rin derin münakaşalar sinirleri bozacak kadar uzun görünüyor du... Nihayet müthiş an gelmiş til, Belkis kabma sığmayan bir vimi iade etmiş: — Efendim! Malüm ya! Biz İ gazeteciyiz.. Bizde takvim çok! Hem bugün ayın 31 i.. Aradan bir ay geçti. Arzu ederseniz matbaaya gelin de sizin klübe başka suretle muavenette bulu nalım! . Takvimci genç hemen ora- dan tebaüt etmeyi, sözü uzat- maya tercih etmiş. Yerli halk, erkekler ve bu gibi şarlatanlardan o çekinmi. | yenler, bu tuzağa düşmüy: ; kin bir kısım sessiz, ağzı di ! olmayan ve korkak tabaka var iki; bu parayı veriyor.. Bu bir i Hcaret midi İane midir? ruz, Bildiğimiz bir şey var ki; bu pek münasebetsiz bir şey- cek kimse yok mu? Balkanlılara ne gösterdik.. İki gece evvel (Darülbeda- yi) Balkan konferansı için gel miş olan Balkanlı Yunan, Ro- i men, Sırp, Bulgar ve Arnavut murahbaslarına bir oyun gös- terdi.. Hangi oyun biliyor mu- sunuz? (Mum söndü) oyunu.. Bilmem seyrettiniz mi?.. Bu piyes (mürai) diye tercüme €- dilmiş olan (Tartuf) piy: den ilham almış bir şey. Düz me bir Bektaşi dervişi tarikatı alet az ederek bir adamın evini tekke yapıyor ve önüne gelen kadının namusunu kirle- tip gebe bırakıyor.. Balkan konferansı murahhas larını kimlerin ağırladığını bil- miyorum. Bunlar kim olursa olsun O misafirlerimize İterilecek piyesin tayinini ta- bii tiyatronun müdürüne o ve sörüne bırakmıştır. Bu rejisör veya müdür bey bütün Darülbedayi repertuvarı içinde iletek bir bu kepazeliği z Biz bize böyle şeyleri safirlerimize : yesi.. Diye gösterecek o başka şey yok mu?.. Ben dün ettim ki; (Aynaroz kadısı) »ı göstermediler de ko- ca Rümelinin elimizden gitme- sine sebep olan kusurlarımızı eski reayamıza bir kere daha hatırlatmadılar. . Beni yegâne teselli eden yey, türkçeyi iyi bilmeyenlerin an- lamakta güçlük çektikleri bu piyesten misafirlerimizin bir şey anlamamış olmalarıdır. Ü- mit ederim ki; yanlarındaki ter cümanlar da ve vak'aları tercüme etmemiş- lerdir . Ne kadar müteessir olsanız baklısınız! Evvelce en geçilme kaktı.. Şimdi Kalyozcu kullu- | ğu size rakip çıktı... Yağmur- İma çıkıyarlar., | FELEK * Grip salgını Grip size bulaşmaması için üstü. nüzde dalma ufak bir cepte taşı- nir tükenmez bir nefes çekme ciha- ui olan POHO'yu taşıyınız. Sizi mükemmelen muhafaza ve tedavi €den bir ilâçtir. Her türlü merhem , | ve ona benzer her hangi bir ilâçran Bütün daha idareli ve müessirdir. büyük eczanelerde satılır. Kraliçesi Vezihe Muhiddin irafmda söylenen sözler, derin mağaralardan çıkan boğuk ses ler gibi işitmeyen kulaklarında oğulduyordu... Of yarabbi!.. Da ha ne kadar uzayacaktı bu heye can?.. Bir $es hepsine nihayet verdi.. İkinci bir intihaba lü- zum kalmadığmı söyleyerek Belkisin ittifakla kraliçe inti- hap edilmiş olduğunu ilân etti! Bu sese kimse itiraz etmedi. Gözlerile (gördükleri bu hakkı teslim © etmekte hiç bir fert tereddüt etmedi. O Hattâ müsabakaya büyük ümitlerle İ Dolandırıcılık mıdır? bilmiyo. | du: dir, Acaba bunun önüne geçe; — İşte bizdeki tiyatro ve pis | bütün muhavere! Cabi sokağı sakinlerine| | İlu havalarda avcılar ördek avi- | MİLLİYET R — Fransızcadan — Kavga daha sabahtan başla miştı. Çünkü Madam çok er- ken kaldırıldığından şikâyet e- diyerdu. Mösyö de pek geç Yo- la çıkıldığından... Nihayet oto- mobile bindiler ve hareket et- tiler.. Fakat kavga durdu mu, hayır! Madam boyuna söyleniyor- — Sen bir defa otomobil kul lanmasımı bilmiyorsun. Bak, bir defa, şu yollarım haline bak.. Ne lâstiklerde hayır kal. dk, ne de bu sarımı içinde ben — YâMı,. Demek ki Madam Cenapları hep sinek kaydı as- falt yollar istiyor. Nerede bu bolluk! Memleketin bütün büt- çesini devlet senin hatırın için yollara mr dökecek? Bari şu manzaranın güzelliğine bak ta zevk al. — Manzaranm © güzelliğini ben senden iyi anlarım, Burada üzel manzara nerede, hani? nüne dikkat et. otomobili hendeğe yuvarlayacaksın. Mösyö daha fazla tahammül edemedi, Freni çektiği gibi oto mobil stop! — Baksana bana.. Vallahi in sanı sinirlendiriyorsun. Eğer gevezeliğe devam edeceksen haber ver. Bir tek kelime ce vâp vermeyeceğim, sana ce- vap vereyim derken, sahiden o- İtomobili hendeğe de değil, uçu ruma yuvarlayacağız. Yok €- ğer, beni sinirlendirip duracak- san, in burada aşağı! — Ya, öyle mi? Pekâlâ ine- rim, seninle bir daha da yola çıkmam.. — Laf yok. Ya in, ya sus! — İneceğim. — in. Mösyö asabi bir kol atarak otomobilin kapısmı açlı ve ka- rısını da şöylece dışarı itiverdi. Kadın; ” — Hayvan herif! diye bağır. ir Fekat bu ses tozu toprağı bi ribirine karıştıran otomobil mo törünün gürültüsü içinde kay- boldu. Otomobil tozu dumana katarak, yolun köşesinde kay- boldu. Madam da, kır ortasm- jda tek başma kaldı. Böyle ter- kedildiği için, karşısma ne çık- $a, parçalayacak gibi asabileş- mişti, Çünkü kendi arzusu ile etomobilden inmiş vaziyette de ül, kocust tarafmdan itilerek indirilmiş vaziyette idi. Asabi- leşmez mi? Ne katır bu adam! Koca de- İ ğil, heyvan! Imat bu yal İşt gün sok; Talapbulda slm 0 | spec riyali rüyecek.. Yürüyor, yürüyer.. Bozuk yollarda narin ayakla. inlerin çek; tiği azabı düşünmeli! Böyle bozuk yollarda yaya yürümek te me işkenceli şey! Acaba yemek yemek için gide- cekleri köy daha uzak mı? Şu yola bakan. şu uçuruma bakın! (Bt Kocası bu manzarayı güzel bu- luyor. Hayvan dedik ya, manza radan ne anlar? Burası bir vah- şetâbat! Bir tarafta kayalar yükselip gidiyor, öbür tarafta uçurum alçalıp gidiyor. Orta- sında da sivri sivri taşları meb- zul bir yol. Kadın bir hayli yürüdü. Or- talık kararmı başlayınca, Belkin kendini yokluyordu.. Aylardan beri ruhunu darma dağın eden o garip hisler, o kin ler, ıztıraplar, o gurur ve ihti- rası sanki görülmez ilâhi bir elle içinden çekilip alınmıştı. Kendini ne kadar hafif ve sa- kim hissediyordu. Uzun hasta- lığından hiç bir iz ve eser kal mamıştı.. Bir mucize gibi bir- den bire şifayabolmuştu!.. Arkasından gelen yavaş bir sese başmı çevirince Vedat Na € ile karşılaştı. Genç a rin bir teessür içinde idi. Elin- de, akşam çıkan biri vardı. Belkise Belkis gazetenin o noktasi ma göz gezdirince titredi: Kü- çük bir fotoğraf; Nedim Müni- rin resmi. Altında beş on sa- AMBA 3 kalbi de çarpmağa başladı. Ey- vah, bir gölge! Acaba insan mı? Oh, hayır! Ağaçmış.. Böy- le yerde korkmak ta olurmu ya? Cesaret lâzmm.. Ya arkadan biri gelse.. İyi mi olur, fena mı? Belki bu gelen biri yalnızlığın korkusunu dağıtır, yahut yar- dımı dokunur. Fakat ya zararı dokunursa. Olmaz, olmaz, böy le yalnız daha iyi Ortalık iyice karardı. Kadın bir an evvel köye vâsıl olmak için, ayaklarının acısına rağ- men hızla yürüyor. Fakat kadın tahammülü bu! O kadar geniş olmiyor, Gözle- ri uzaklara daldı: — Jacgues, Jacgnes, aşkma gel. Arasıra durup arkasma bakı yor, Kimseler yok. & Yürüyor. Sonra yorgun ve perişan bir ke nara oturup dinleniyor. Ne ka- dar zamandan beri böyle yal- nız? Bir saat mi, iki saat mi?| Neden kendisini bıraktılar? Bir | az da hatâ kendisinde.. Kocası nı lüzumsuz yere kızdırdı. Evet çok fena yaptı, haksızlık etti. Nihayet kocası da insandır. O- run da hissi var. Kızdırmama- kıydı. “İneceğim,, dedi. Bu se fer kocasını büsbütün çileden çıkardı, Eğer Jacgues iyi bir çocuksa ve kendisini seviyorsa, nerede ise gelir, Fakat çok kızdı. Peki, kadın izzeti nefsini nereye bi- rakıyorsumuz? Bir kadın koca- 81 da olsa, izzeti nefsini öyle ko layca çiğnetir mi? Yarabbi, or- talık ta ne kadar karardı. Kor- kudan ölecek, Ah, Jacgues gel- se, onu nasıl kucaklayacak, o- | nu nasıl sevecek bilseniz.. On. | dan af dileyecek, bir daha kız- | dırmayacağını, mânasız inatlar da bulunmayacağını vadede! cek. Hülâsa Kocasının gönlünü alacak, fakal, ah , bir gelse... Korku, yoşgunluk ve yalnız- bik, ne müthiş şey! Birden yolun nihayetinde bir | fener ışığı göründü, ışık ikileş- ti, arkadan motör sesi. Bir o- tomebil geliyor. Acaba Jacgu- es mi? Allah de|rin tecssürlerle Otomobil yaklaştı, 0.. Jac- Otomobil geldi ve tam kadı- nın yanında durdu. Kocası dedi — Sevgili budala, yarım sa- at bu azabı ne diye çektin? Deminki yorgun ve korku- dan bitkin hale gelen kadm bir den değişti ve çenesini kaldıra- rak kocasına bakir. Mağrurane bir ede ile dedi ki: — Neye geldiniz efendim? Ben pekâlâ yaya da gidebiliyor Hayat Türkiyede bilâfasıla icrayı Kaza İstanbul Birinci İflâk memurlu ğundan: Müflis Tenekeci Zade Meh met Emin efendiye ait olup birinci derecede Ziraat Bankasına teminat- 60 lira kıymet tak caddesinde eski 10 yönü Tİ-6N6. larla mürakkam kayden © gedikten ari muayyen bahçe mahalli âle dük. kân mahallinde müstekar berber ge diğinden münkalip elyevm 190 Zi ralı furmı müştemil bir bapyağha- benin tamamı ile yine tamamına 3400 lira kıymet takdir edilen Üs- küdarda Hayrettin çavuş mahalile- sinde Selimpaşa taşı sokağında eski 8 yeni 10 No. larla mürakkam 260 Zıralı maa bahçe o banenin tamamı ve yine tamamı 1600 lira kıymeti muhammeneli Üsküdarda Selman a- ğa mahallesinde Bülbül dere soka- gında eski 12-12 mükerrer yeni 18 20 No. larla mürakkam iki dükkâ- sen tamamı ayrı ayrı şartnamelere açık artırmaya vazedilmiş olup! 4-2-32 ( tarihinde © şartna- meleri o divanbaneye oOtelik © hunarak O#mart 32 — tarihine müsadüf salı günü saat 13 den 16 ya kadar İstanbul adliye dairesinin bi- rinci karımda İdin birinci iflis me- murluğunda açık ürterma ile satır acaktır. Ve yine müflis mümalley he ait olup birinci derecede lik eytam bankasına ve ikimci dere cede Haim Vanton efendiye temi- natlı ve tamamına 19600 Jira kiymet takdir edilen Üsküdarda Hoca Has- na Hatun mahallesinde Paşa Jims- | mı ceddesinde eski 18-20 18-20 yeni 11-13 1-1 No. larla mürakkam kay den 392 arşın 12 parmak mikdirmı havi semane gediğinden münkelip müfrez iki kıt'a arsa olup halen yek | diğerine maklup iki bap mağazayı müştemi! bir bap hanenin de tama- | imi âçık artırmaya vazedilmiş olup 24-2.932 tarihinde şartnamesi divan haneye talik edilerek 27 Şubat 932 tarihine müsadüf cumartesi günü önate 13 den 16 ya kadar İstanbul adliye o dairesinin birinci | ka tında kâin birinci iflâs memer hığunda açık aetırma ile satılacak- tr. Bu gayrimenkulun artırması i- le ikincidir. Birinci artırmasında 5000 iiraya talip çıkmış olup bu ke- pe en çok artıranın üstünde birakı- Jacaktır.Artırmalara iştirak için yüz de on (10) teminat alınır. Satış pe- | gandir. İşbu güyrmenküllern mü- | terakim vergileri, belediye resimle- ri, vakıf icaresi, dellâliye resimleri müşterilere aittir. İcra ve iflâs K. maddesine tevfikan hakları tapu si sabit olmı- yan ipotekli alacaklılar ie diğer alâkadaramın ve irtifak hakki | sa- böplerinin bu haklarını ve husasile faiz ve mesarife dair olan iğdinları- Bı ilân tarihinden itibaren 20 gün i- çinde evrâkı müsbitelerile bildirme leri iâzumdir. Aksi kalde hakları ta pu sicillerile sabit olmuyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç ka- lırlar, Alâlkadaranın işbu maddeli ka meniye alıkâmına göre tevfik hare- ket etmeleri, ve daha (fazla malü- mat almak isteyenlerin 931-12 dosya nün 119 ncu rile numarasile saemuriye caatları İlân olunur . Otomobil Sirgortalarınızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. ve muamele etmekte olan ÜNYON kumpahyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır- maymız. Telefon: cinin muvaffakıyeti" serlevha- sı altındaki yazıları bir hamle- de okudu: Paris tıp fakülte. sinde büyük bir muvaffakıyet- le imtihanları vererek stajı- nı yapmakta olan müstesna gerçlerimizden Ziver Pş. mah- dumu Nedim Münir Bey dün şehrimize avdet etmiştir. Mem | İeketimize hakiki bir iftihar nü| munesi olan (o bu çok zeki ve! mümtaz gencin şiddetli bir ti- fodan muztariben yattığını de; haber aldık. Yad ellerde Türk zekâ ve mu- yam yüksek bir misal, MhDepanire. Belkis daha fazla okuyama dı, Vedat Naciden daha bem- beyaz kesildi.. Genç adam bü- yük bir samimiyetle onun ko- luna girmişti. adan ira üdüler, e Beyoğlu 4886. söylemiyordu. Garsondan kü- çük bir kâğıtla kalem istediler, Belkis tenha bir köşede tertip hey'etine hitaben o küçük bir mektup kısaladı... Genç kız kraliçelikten istifa etmiştil.. Vedat Nacinin elinden tuta rak hemen ortaya atladılar... Otele girer girmez Belkis 80- yundu. Eski lâcivert montosu. na sarılarak dışarı çıkarken İmasanm üzerine küçük bir kâ- ğıt bıraktı: “Beni affediniz?”.. — ÜÇ SENE SONRA — Bir yaz günün akşamı.. Gü- meş kızıl, kıp kızıl tüllerini Fe- nerin şirin sahillerine, bahçele rin nefti çamlarına sarıyordu.. Havanm nescine ide ve ıhla- Mur ıtrı örülmüş.. Kızıl gölkeli, keskin tm h ir tren eme | BOYALI 2 inci Türk filmi Rejisörü; ÇETECİ emsalsiz ve parlak opereti için Hususi 55 — Koltuk ve birinci 40 — (4 kişilik) 200. kuruştur. ÇOK MÜHİM Mama Bu akşam MA JiK sinemasında sehhar ve dilber BİLLİE DOVE'un temsili mühteşemi MELEK fiatlarda tenzilât: İkinci 25 — Kolacalar Bu akşam ELHAMRA öilenesinde KAÇAKÇILAR takdim edilecektir. ERTUĞRUL MUHSİN İl eeriha Tevfik Hanım ile Darülbedayi'in en iyi artistleri ta- rafından temsil edilmiştir. Sark müsikili, TÜRKCE SÖZLÜ VE ŞARKILI film. Yarın akşam birinci defa olarak MAJİK sinemasında LOPEZ (KORSİKA ÇAKIRCALISI) i Fransızça sözlü olan bu muazzam film sinemann $ BÜYÜK | JAN'ATKÂRI: VİTAL — SUZY VERNON — JEANNE HELB-İ LİNG — ROLLA NORMAN ye DANİEL MENDAİLLE tarafından temsil edilmektedir. Bu aşk ve sevimli maceralar kahramanı, gerek hafif meşrep ve gerekli “bar kadınlara kur yapan bir PARA HIRSIZI dır. Ni Jenmiş İse de hakikatte iyi yürel Yarn akşam ASRİ SİNEMADA ÖL ME da | MEVRA GALA OLARAK AŞKI İİ Berarengiz sahra çölünde cereyan eden sihirkâr bir aşk ve l macera dramı. Mümessilleri: NOAH BEERY ve OLİVE BORDEN Zengin mizansen — sehhar tablolar — BİNLERCE ARAP SUVARİ-Jİ LERİ tarafından icra edilen başdöndürücü fantazin — Silâh sesleri —İl Muharebeler — şehvi ve muhteris aşk — Perde aralarında zengin ve İ OPERA İstanbul 3 üncü icra memurluğun dan: Mahcuz olup furubtu mükar- ver bulunan Yedilulede Kazli çeş- mede Kireşhanc sokağında 6 nu- maralı deri fabrikaamda 500 adet si yah kuzu bağnak derisi ve (3000 adet beyaz kuzu bağnak derisinin İ yapılan birinci artırmada talip su | bur etmediğinden ikimci açık artır. ya suretile satılması tekarrlir ettir sadif cumartesi günü (ast 10 dan 11 € kadar satılacağından mehallın da memuruna muracaat olunması i- ân olunur, Sultan Ahmet üçüncü sulh hukuk hökimliğinden: Defterdarlık tara- fından İstanbul o Yedikulede Fatih Sultan Mehmet mahallesinin birin- ci caddede (6) numaralı dibagat fab tikası sahibi Kiryako Efendi aley- bine ikame edilen dava üzerine müd ilânen tebliğat icrasına kaz miş ve muhakemesinin. 5-3-902 cu dartesi günü saat 14 te talik kılın- inş olmakla vakti mezkürda mah- kerede bizzat ispatı vücut etmedi ği ve yahut tarafından müsaddak bir vekil göndermediği takdirde cağı ilân olunur. tü. , Adnan Bey bir az daha ihti yar, birez daha beyaz, bir çem ağacının altındaki kanapeye yaslanmış. Biraz ötede çakıl taşlarile oynayan küçük ve se- vimli bir bebeğe uçuk mavi göz İerinin en müşfik, Oen mes'ut tebessümlerile bakıyor.. Beyaz fistanlı yavrunun, küçük, be yaz bir kelebek gibi acemi a- dımlarla sendeleye sendeleye yürümesine bir harika, bir mu cize gibi hayran!,, Bahçenin rinde biri © kendilerine doğru yürüyor. Adnan Bey mini mini toru- mma sesleniyor: — Baban geldi. Leylâcık. loş yollarmda, akşam gölgele | cazibeli inden 13 şubat 1932 tarihine mü- | VARYETE NUMARALARI. Büyük muvaffakiyet filminin tekrar iracsi, Mümessili VİCTOR VARCONİ, 2 filmbirden 2 Kadıköy SÜREYYA Sinemasmda RAŞİT RIZA heyeti temsiliyesi tarafından Beşte Gelen Vodvil üç perde Sinema Perşembe gününden itibaren REN KIZLARI Büyük Alman enereti İstanbul birinci iflâs memurle” ğundan: Müftis Raftail Şavi efendinin evvelce tanzim ve ilân olunan sara defteri ehiren dü- zekilmiş olarak ilân da edilmişti. Bu kerre diğer alacaklılat 24 miş ve kayt ve kabul edilmi larından sira defterinin olarak düzeltildiği İlân olunur. act ci örfe Osmanlı bankasında mevcut parası na mahkemece veziyet edilmiştir; tarihi ilânden itibaren cahabı mate Jup ve alâkadaranın bir ay ve miras cılarm üç ay zarfında Beyoğlu dör giyaben muhakemeye devam oluna. | düncü sulh hukuk mahkemesine mü racaatları lüzumu ilân olunür. li ve berrak sese iki candan set birden cevap veriyor.. — Leylicik Leylâcık... kapısındna görü- ne Belkisle, yere düşen yavru- sunu kaldırnsağa koşan Nedim Münir bebeğe yaklaşıyorlar fa» kat genç baba daha atik davra narak Leylâcığı kolların ara sna alıp seve seve havalandı” rıyor. Adnan Bey mes'ut (o başımı kaldırarak torununa onun ka- dar masum gözlerle gülüyor: — Ah yaramaz.. Korkuttun beni, Sonra genç ana ve baba- ya dönerek : — Nedim!. Liliyi annesine Baban geldi bak.. Bebek ma-| ver.. Onun göğsüne sokulsun.. sum ve şetaretli günlerle 25 Onunla konu mağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: