î B;ı; kabine j Meselesi Versailles konferansınım — müza- | keratı çetin bir safhaya girdiği ve ı İngiltere ile Fransa ve Amerika'nın | noktai nazarlarını telif etmek müm- | kün görünmediği sıralarda bir gün | Müzakerat salonundan çı!ıın l:hyd | George, gazetecilere dmııti' k”_ı_ Hü 1 İ mümnkü ğı noktasında anlaştık. Gazeteciler bu sözün manasını | anlayamadıklarını — söyleyince. Baş- ; ::kıl maksadını şu yolda izah etmiş- — Anlaşamadık demeğe dilim Varınıyor! Lloyd George'un “anlaşamamaya anlaşmak,, tabiri şöhret kazandı. 'e akim kalan beynelmilel müzake- | relerin neticeleri bazan bu muğalatı | ile izah edilmektedir. Fakat muğa- tanın beynelmilel müzakerattan bine sistemine teşmili de İngiliz başvekili Mac Donald'a nasip olmuş tur, Malümdur ki kabinenin müşte- rek mes'uliyeti, her devletin - teşki- lâtı esasiyesinin ahkâmındandır. Ve 'N müşterek mes'uliyet bahsine İn- gilizler fevkalâde ehemmiyet ver- PERŞEMbE 4A ŞUBAT 1932 G is sine, Na Z1Sİ NUSHASI 5 ı?__f,#—î- -— KURUŞTUR Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ETEM ve Yazı Müdürü İZZET l sta Mekte idiler. Ancak son buh Vaziyet İngiltere'nin siyasi teşkilâ- tında iki ehemmiyetli inkılâp vücu- de getirmiştir: 1 — İngiltere'nin fırka sistemini &İt üst etmiştir. , 2 — Kabinenin müşterek mes'u- liyeti nazariyesini ilga etmiştir. - Bugünkü hükümet ne bir fırka hükümetidir. Ne de fırkaların koa- l'flynnundun vücude gelen bir teşek- üldür. Hükümette muhafazakârlar Var, İki zümre Liberaller var. Ve esai fırkası mensupları var. Fırka icinde Mesai fırkasının kısmı küllisi var. Bir zümre Liberaller var. Velhasıl İngiltere'nin fırkalara îl_ü- hat eden an'anevi sistemi tamamile &İt üst olmuştur. Bu, İngiltere'nin siyasi tarihinde &hemmiyetli bir hâdisedir. Fakat da ehemmiyetli ve teşkilâtı - esasiye hoktasından nazarı dikkati :elbed'en nkılâp, kabinenin müşterek mes'u- "l:fti hkakkındaki nazariyenin ilga- Sıdır, Yeni İngiliz hükümeti teşekkül 'mği"ı:mı:, muhtelif f_“'_'_“"fd“ terekküp eden bu teşekkülün âzası arasındaki tesanüdün devamına en Mühim engel gümrük himayesi me- 8elesi olduğu malüm bir keyfiyetti. Ünkü bir asırdanberi İngiltere'de arı-ayıran en mühim- âmil hi- Maye ve serbest ticaret "_'“el“' idi, 1847 — senesinde tatbik — &- dilen —serbest — ticaret 1923 se- hesine kadar devam etti. 1923 se- hesinde Lloyd George hükümeti, ka hineye dahil olan Muhafazakârların ikile serbest ticaretten ayrılmış Ve bilhassa muharebede lâzım olan ı.'ı' —mamül eşya hakkında tarife tat bikini kabul etmişti. Fakat İngilte- Te'nin serbest ticaret — sistemii Ayrılışı son buhran üzerine vuku bul Muştur. Ötedenberi serbest ticaret Sistemini müdafaa eden Liberal fır- ka bu yüzden üç zümreye ayrılmış- t: 1 — Hariciye nazırı Sir John Si- '“_“n'lın riyaseti altında Muhafaza- k'"'İvlrı en yakin olan zümre. 2 — g Sir Herbert Samuel'in riyaseti ılıtııı 4 Birçok görülmemiş bir huşü içinde dinledi Ayasofya camii, dün gece mahşeri andırıyor, halk dâlgalar halinde daha iyi işitmek için ileri atılıyordu Dint ihtifal Ankara'da da dinlendi- kimseler, çay semaverleri ve nevalelerile erkenden cami avlusuna girerek ayakta iftar etmişlerdir. Türkçe tekbir ve mevlut halkı fevkalâde Mübarek Kadir mek üzereyız. Saat beş... Henüz akşam aki zümre ki, himayey bir tedbir olmak üzere kabul etmek- kk beraber, esas itibarile serbest tica Tetten ayrılmağa razı - değildir. 3_— Lloyd George'un riyasetindeki bgıl etmemektedir. ve bu zümre kabineye de dahil değildir. Mıc Donald kabinesini Muhafa- ilk iki zümre Lil ö den ve kendisine sadık kalan birkaç ai fırkası mensuplarından teşkil €tmişti, Şimdiye kadar tesanüdünü Muhafaza etmeğe muktedir olan bu h!_dlkııl, kontenjana — tabi olacak h'."_d-vdın, etten ve yün, pamuk ğibi iptidai mevattan maada eşya hakkında daimi bir gümrük tarifesi tbiki mevzuu bahsolunca sarsılmış . Dört nazır, daimi surette serbest ticaret usulünden ayrılmak demek 9lan bu tarifeyi kabul etmemişler- dir. Ingiliz Başvekili bu şerait altn- 9 iki şıktan birini tercih mecburiye 'de kalmışlır: 1 — Dört nazırım istifalarını ka- bul ederek kabineyi yeni baştan teş- kil etmek. , 2 — Kabinenin gümrük himaye- Sine ait olan siyasetinin mes'uliyeti- E ların iştirak diğini —:L ederek hükümeti idame ettir- Birinci şekilde kabine Mac Do- Bald'ın iddia ettiği gibi “Milli,, ol- '.,"İ_"ın çıkacaktı. Esasen şimdi bile Milli,, olduğu bir meseledir. Bu şe- "sit altında Mac Donald, ikinci ve a ter idareyi kabul eden hiç llgımlekette şimdiye kadar görül .""llı yolu takip etmiş ve dört na- irm, kabinenin bir kısım icraatın- *an mes'ul tutulamıyacağını beyan :;'emiııir. Başvekil diyor ki, kabine meselede anlaşmıştır: Harici si- ,_'_'C!te, Hindistan meselesinde ve noktalarda tam bir itilâf mev- Süttur. Yalnız gümrük — himayesi Ayasofya ca : tabakaları SO R vaziyette.. sara hattını yarıp - avluya gir- âdeta sarılmış miüinin etrafı ke- mek, bir kale fethetmek kadar güç... Kolları sıvalı bir kısım cemaat, şadırvan önünde ab- dest alıyorlar. Top atılır atılmaz.. Etrafıma bakıyorum: Birçok kimseler, camide yer bulabil- mek için iftarlık nevalelerini de beraberlerinde getirmişler: Bir geceıine Bîr'1 bile e- ezanı tarafından Muha Sanayi birliği kongresi dün toplandı.. Ür aai F aa İki senede bir intihap yapılacak Sanayi birliği gmini zım Ziya Beyin vi pıldı. Bu içtimada İstanbul meb usu Vasıf Bey de bulunuyordu. (Devamı 6 ıncı sahifede) senelik kon: n ikinci kısmı dün Kâ- iyasetinde ya- | İ « Mahşerden bir nümune: On binlerce halk türkçe tekbir ve mevludu dinlerken Türkçe Kuran ve tekbiri halk misli' mütehassis etmiştir kaç hazırlop yumurta; peynir, çörek, bir az da zemzem... Top atılır aşılmaz, lokma edip oruç- larını bozduktan sonra hemen camie girecekler... Civarda bü- tün lokantalar, hıncahmç.. Bun dan maada, börekçi, başçı, plâv cı gibi ne kadar seyyar esnaf varsa hepsi bürada... Ayasofya camii, belki camie tahvil edildi- ği tarihten beri bu kadar heye- canlı bir gece idrak etmemiştir. (Devamı 6 ıncı sahifede) Sofya'da da cî_iplendi “Bulgar dostlarımız Mustafa Kemal'in ismi karşısında daha kuvvetle amin diyen halkın se- sini duyunca kalkıp — odadaki 'Türk vatandaşların heyecanla ellerini sıkmışlardır.” SOFYA, 3 A.A. — (Balkan mu- habiri mahsusumuzdan telefonla): Gazi Fiz. |) Reisicümhur Hz, dün Dol- mabahçe sarayındaki daire- lerinde meşgul olmuşlar ve akşam üzeri İstanbul ve Şiş- li cihetlerinde bir gezinti yaptıktan sonra saraya av- det buyurmuşlardır. Adil Bey Dün geldi ——— Inhisarların tevhidi etrafında tetkikatta bulunacak Gümrük ve İnhisar vekâleti müsteşarı Adil Bey dün Anka- radan şehrimize gelmiştir. Adil Bey şehrimizde bir hafta kıı:'lır İacak ve tetkikatl o- Bd “lacaktır. Adil Bey bilhassa tev- hit ve Ankaraya nakli mukar- rer olan inhisarların vaziyeti, ğ düşünül ikat, ;ülı-ıırüklerde yapılacak ıslahat- la meşgul olacaktır. Adil Bey dün saat 15 te tütün inhisar i- daresine gelmiş ve geç vakte kadar meşgul olmuştur. Adil B. inhisarda şube müdürlerini da- vet ederek kendilerile görümüş tür. Adil Bey dün kendisile gö- rüşen bir muharririmize demiş- tir ki: — İstanbulda bir hafta ka- dar* kalacağım. İnhisarlar ve gümrükler hakkında tetkikat yapacağım. ... ANKARA, 3 (Telefonla)—Güm rük ve inhisarlar vekâleti müsteşa- rı Adil B. ye tuz inhisarı umum gı_üdürü Feyzi B. vekâlet etmekte- lir, Mübarek Kadir gecesi — hürmetine Ayasofya camiinde icra edilen mu- | azzam dini ayini bu akşam Sofya- daki evimizde, radyomuzun başına toplanmış bir kısım vatandaşlar ve bazı Bulgar dostlarımızla beraber dinledik, Saat sekize çeyrek kala (Allo, Allo burası radyo İstanbul) diyen bir ses ayinin başlamak üze- re olduğumu bildirdi.Ve dinleyicile | ri dikkate davet etti. Odada çıt çık- mayor,yalnızg İstanbul radyosu rak kasının muntazamsesi duyuluyordu Biraz sonra ses kesildi ve Ayasof- ya camiindeki hatlarla irtibat pey da ettik. Büyük camii dolduran hal kın kesafetini anlamak için birden 'guelainae itilâf hasıl ol t U, kabinenin istifası ve yahut dört bazırın kabineden çekilmesi için bir *bep değildir. reyi nümune olarak di. Binaenaleyh şim —e daelril adan hir vaziyetin siyasi hayattaki - tecellisi meralı ve alâka ile takibe değer bir meseledir, kabul etmişler- diye kadar kabi- bire odi istilâ eden derin uğul- (Devamı 6 incı sahifede) l İ K A Bugün 4 üncü sahifede.. Etem İzzet Beyin en son edebi eseri olan GÖZYAŞLARI ro- manını bugün tefri- kaya başladık 4 üncü sahifede okuyunuz.. B da dün ulgar murahhasları gittiler Konferansta münakaşa edilen ekalliyetler meselesinde Bulgarların noktai nazarı ne idi? İhtilâf nereden çıktı? Balkan konferansı konseyi için şehrimize gelmiş olan Bulgar murah has heyeti reisi M. ve mu- rahhaslardan M. Pandoff ve Toçeff dün akşamki konvansiyonel trenile Sofya'ya avdet etmişlerdir. Arnavut lak murahhasları Mehmet B. Koni- çe ve M. Leonida Naçi de bugün av- £ det edeceklerdir. M. Sakazoff'un beyanatı Bulgar murahhasları Balkan mi- ı pr Si da bilhassa ekalliyetler meselesi ü- zerinde fazla tevakkuf ederek ekal- liyetlerin himayesini — istemişler ve Yugoslavya murahhaslarının — Yu- goslavya'da bir Bulgar — ekalliyeti mevcut olduğunu tanımalarını iste- mişlerdi. Bulgar heyeti murahh M. Sakazoff tir. Yalnız bu huı_uıgzı biraz l!ıd reisi M, Sakazoff dün bu — hususta bir muharririmize şu beyanatta bu- Tunmuştur: yorlar. y göre, Yunanlılar bu meselede biraz Yu- goslavya'dan çekiniyorlar ve bu ci- —— Balkan misakı p: inin müza keresinde bütün endişemiz ekalliyet lerin hi üdi, Bu lede Türk hetle ekalliyetler meselesinde — ser- & kazük iyorlar; :Mesoleni esası şudur: Yunan hükümeti, Yu- istan'da bir “Slav,, ekalliyetinin y ğ ve Arnavutluk murahhaslarile anlaş tık. Şimdi Yunanistan ve Yugoslav ya ile de anlaşmamız lâzım geliyor. Yunan murahhaslarının dediklerine göre, Yunan hükümeti bu mesele- nin hallinde bize sühulet gösterecek mevcudiyetini tanımakla beraber bu ekalliyetin, Bulgar olduğunu pek i- yi bilmelerine rağmen, Yugoslavya' yı gücendirmek endişesile bunu a- çıkça itiraf etmek istemiyorlar. Fa- (Devamı 6 ıncı sahifede) Fakir çocuklara bakan hayır cemiyetleri giyin Şehmııızde' : mevcut fıkaraperver bayır teşkilâtı, bu sene faaliyetlerini artırmışlardır. Bu - teşkilât arasında muhitinin fakir çocuklarına yardım b d itimi lığ " . : 'lğ— men, en ileri giden Topkapı Türk cemiyetidir. Bu cemi- yet her sene olduğu gibi bu sene de bitindeki fakir M & lık elbise ve ayak kabı dağıtmakta- dır. Fatih Himayei Etfal cemiyeti, Topkapı fıkaraperver — cemiyetinin hayir işlerinde gösterdiği faaliyeti nazarı dikkate olarak yapılan yardı- Bayram münasebetile yüzlerce çocuğu dirip kuşandırıyorlar Eyüpte fakir çocuklara elbise ve kumaş tevzi edilirken mın daha esaslı ve mahalline masruf olmasını düşünmüş ve Topkapı fıka raperver cemiyetine 80 çocuğun il- bası için 700 lira para göndermiştir. Bu para ile Topkapı — fıkaraperver centiyeti 80 çocuğa elbise ve ayakka bı tevzi edecektir. F er ce- miyeti, bundan maada kendi vesaiti ve hayır sahiplerinin yaptığı teber- rularla bu sene tamam 250 çocuğa kendi atelyelerinde yaptırdığı elbise- leri ve ısmarlama imal ettirdiği ayak kaplarını tevzi edecektir. Şu halde (Devamı 6 ıncı sahifede) Jen iki intiba: İktrsat Vekili Mutir