18 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

18 Mart 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliyet © Asın umdesi “MİLLİYET” tir. 18 MART 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No, Yoleri adresi : 1 İst Mi İ Hekimliğin günlük, taze, turfan | İerinden bir tanesii fo- illiyet Mazi götürür bir çok noktaları olduğu içn haylı zaman daha bir çok gün | lerin meselesi olacak... İlk önce fokal enfeksiyon ne demek? Onu anlayalım. Vucudun küçük bir noktasın- oluyor. Burada peyda olan mik- i roplar, vücudun uzak moktaları- na kadar yayılıyorlar, umumi enfeksiyon hâsıl gdliyor, Bir kk İ cımdan bir yangın İ bir zehir kaynağı | zehirliyor. © Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku suştur, Gazete ve matbaaya ai. isler için müdüriyete © miliracaa* edilir. Gazetemiz ilânların mes'ti liyetini kabul etmez. BUGUNKU HAVA Yeşilköy — askeri rasat merke inden verilen habere göre bu gün hava ekseriyetle açık olacak rüzgâr şimalden mütedil kuvvet le esecektir. 16-9-932 tarihinde hava tazyi ki 769 milimetre en fazla sıcak Tik 8, en az sıfır santigrat derece si idi, lrerEK Zal Bu zehir kaynağı bademcikler i de, dişlerde, simüslerde, prustat” . . Muhatii gışa denilen in ce zarda, sinsi ve gizlidir. Oralar- da hiç ehemmiyetsiz gibi görünür İken uzaklarda yaptığı ârızalar gö İ rültülü patırdılı olur. Aralarında hiç nisbet bulunmuyor. Görünüşte hafazamız garip oluyor, Ciddi şeyler Bir film seyrettim.. Hoş eğ- lenceli ve neş'eli bir şeydi.. Fa kat mevzuu ciddi değildi.. Ar- | kadaşım dedi ki: — Güzel şey amma ciddi Cevap verdim: — Ayol! Ciddi şey” tuhaf ki; neş'ede ciddiyet yok » Eğlenen adam ciddi değil iddi ünü hep fenalik- ta kullandığımıza baksan Bekçi parası Bekçilerin gözü aydın!, Bil ek m hangi semtte dükkânci- « bekçi parası vermemiş, he- | Bir hasta hakkında “V. © ci ihtiyariye de polis vasıta” | yeti ciddidir., deriz.. Fakat “cid © Sile müddeiumumiye müracaat | di bir eğlenti yaptım,, deme. | miş... Müddeiumumilik icra | yiz.... “Ciddi bir tehlike,, tabiri © marifetile bekçi ücretini tab- | doğrudur. Amma “ciddi bir tu ettirmiş... İşin kanuni şek- | haflık,, sözü mana ifade et. i nedir bilmediğim için icra (mez... Onun için tuhaf, eğlen. arifetile bekçi. aylığı topla- | celi ve neş'eli şeylerde ciddi- n ne dereceye kadar doğ- olduğunu tayin edemiyo. m. Yalnız bunu olduğu gi i hakikat kabul ederek muha- neye giriyorum... Bekçi ne- ir?, Hükümet memuru mu | O halde ücretini bemderi neden or?.. Benim aylıklım ise aylığını ve hizmetinin; şeklini | | enim tayin etmem lâzım. Son ra, bekçi aylığı ücret midir?. Vergi mi?. Buda anlaşılma. — Yoksa mevduatı kanuniye- uydurup şahsını bile göre- iğimiz bir takım adamlara n aylık vermeye lüzum n değilim. Kaldı ki; | yet aramaya gelmez.. Tuhaflı- fi kaybolur., Belediyeye vapur Şimdi anladim, İstanbulun ötesinde berisinde havuzlar, ka | nallar, su birikintileri ve gi ler vücude getirilmesinin hi metini... vapur işletecek imiş.. Ali suretle senede 300 bin lira irat “temin ediliyormuş... Amma masraf ne âlemde?,. Ondan bah seden yokt.. Geçende belediye civarın. dan geçtim... Gözüme bir ser! ilişti, Bir taraftan İstanbulun nü- | fusu bir milyondan altı yüz bi- | da ufacık bir irin kaynağı peyda | kal edersem ne olacak., Bana | h etmiyorsa hizmetçimin aylığını vermediğim gibi onun vermem... Bunu icraya ver *k doğru mudur? Mahallele- hırsızlık vak'ası olan bek ben ei bekçisinden şikâ- | idi.. ne düştü, Öte taraftan beledi- ye kadrosu genişledikçe gönişle Vaktile yalnız Türbedeki bina işlere kâfi iken, şimdi bu na zamime olarak Fatih bele- İdiye dairesi; o Sultanahmetteki eski belediye mektebi, Bahçe- daire | MİLLİYET CUMA le gö Sıhhi bahisler TJ Bir kıvılcımdan bir yangın Fokalenfeksiyon dayanılabilinir sanılan bu sessiz kâynaklar her tarafa tohumlar saçar, bu tohumlar başka başka Mikropların streptokok © kümesinde: bakteriyolojimeselesinde Hü itirazlar yapılmıştır. Ve, l edilemez ki zatürree yapan Pünomokok ve, bazı cinsleri ando kardit kalp hastalığı yapan iste- reptokok ayni nevin başka başka morfolojik şekilleri olması Her ne olursa olsun si bir kaynaktan etrafa yı tahumların bir hassası var: Dai- ima ayni yere konuyorlar, ayni yerde yerleşiyorlar; böylece m aima göre “mafsal bı, bozuklukları, böbrek tikapları mide rahatsızlıkları yapıyorlar. Dişlerin bakımsızlığından ağız- da peyda olan enfeksyonların mi de ve bağırsak hastalığı o hemen hemen kat'i olarak kabul edilmiş gibidir. Dişlerden gelen cerahat- İeri yutmakla yarasız mide ağzı iltihabı, midede kim; nin bozulması, mide ilti sıyon'una, septiremi bükodanter'e atfolunmaktadır. şka vak'alarda da bu küçük cerahat kaynakları tamamile kanı zehirliyorlar. Septiremi | yapıyor. ar. Hastadan almarak ayrılıp hay vanlara şırmga edilen mikrop hay | vanlarda hastada yaptığı ayni ârızaları yapıyor. Bu itibarla, Amerika hekimle- rinin söylediğine göre fokal enfek siyon'da vücutte peyda olmuş €- bemmiyetsiz bir ilk kaynak var. dır ki vücudün daima ayni nokta. sını tutan ve daima muayyen istematize olmuş bir hasta m mileropları kanın, içine Şönhe edilmez ki bu telâkki nin şümulu ifrat derecede ges ilebilir, Çünkü bir çok hastal nlar hemen her şeyi diş- ek Bir çok dişleri defo da septiremi'nin sebel rak bademcik iltihapları olunmuştur. Sağlam fikirli, tenkitçi birçok değerli hekimler fokal enfeksiyon sahasını genişletmişler ve mevzi enfeksiyon'ları kaldırarak umumi enfeksiyon'ların önüne | geçmek İltihaplanmış — bademciklerin, uzun müddettenberi cerahet ge- len dişler, uzaklarda peyda olan rın başlangıç nokta- işi, bir iltihaplı ba- demciği ehemmiyetsiz görmeme” lidir. Şairin dediği gibi: Arif ol bir serrede yüzbin mehi- tabanı gör Katrei naçiz içinde cümbüşü Ummana bak Dr. Rusçuklu HAKKI ngıcını bunda buldular, | vah sir belediye eğ davalarmı isbat etmişler. | Dem ye) 18 MART Hikâye Çok bilen Çok yanılır! de işsizlikten patlıyordu. Bir haftadan beri kimse uğramı yordu. Vekâletlerini yük yazıhanenin İnizlik onun da bel Bereket iş olmasa bile sz kalmıyordu . Kalmıyordu amma işsizlikten de sıkılıyordu. Gençti. Çalışmak isterdi. Böyle boş boşuna yazıhanede | oturmak sinirine dokunuyordu. Üüst üste içi ralar ar- tık ağzımı, zehir gibi yapmıştı. Bir ahbap ta gelmiyordu ki çene ri bir kaç bü ları olmasa bükecekti. Akma arkadaşlarından avu-| kat Macit Beye telefon etmek gel “Kendi yâzıhanesi o Galatada, Macit Beyinki İstanbul tarafında idi. Merkezi buldu. Narin, billür gibi bir 868: — Alle, Beyoğlu. Nail Bey birden bire isteyecsi numarayı unuttu. — Şey Matmazel. Ne diyecek- tim... — Ne diyecektim. Aman yarabbi, ne güzel, ne şah, ne kıvrak ses. — Matmazel şey. — Ne efendim. Nail Bey artık numarayı, Ma- cit Beyi unuttu. — Matmazel, dedi, me güzel sesiniz var. — Öylemi buluyorsunuz efen- di sin sahibini tanımak için her şeyi feda ederim. — Çok naziksiniz efendim. — Lütfeder misiniz. — Ne emrediyorsunuz. — Seninize nasıl asina oldum- sa yüzünüzü de göreyim. — Ya aldanırsanız. — Zannetmem. — Öyle isa, — Öyle ise. — Bu akşam. Tam yedi buçuk — Bu akşam. Tam yedi buçuk ta, — Tüneli yin tarafında, manto, siyah markiz şapka giye- rim. Elimde şampanya rengi eldi- ven, ayağımda ayni renk iskar- pin vardır, Peki ben sizi naşıl ta- fa böyle güzel mül edilmez çehreleri sidiği bildiğ ze bir dakika tereddüt . Kendi kendine: — o bana kıyafetini söyledi Avukat Nail Bey yazıhanesin:| para-| — Harikulâde... Bu güzel se- | GELE» MA 7 | W te Bütün İstanbul'un takdirle alkışladığ SALLY | RADYO Bugünkü program İSTANBUL - 18 gramofon, 19,5 | Vedia Rıza Hanım heyeti, 20,5 Habibe Molla, 21 İnci Hanım saz heyeti, 22 Tango. BELGRAT - (429,8 m.) - 19,45 müsahabe, 20,15 Senfonik kon- ser (Varsovadan naklen). BÜKREŞ - (384,2 m.) - 19 kon ferans, 19,30 Bükreş oporası, BUDAPEŞTE - (550,5 17530 edebi musahabe, 18'keman pera. ROMA - (441,2 m.) — 17,46 muhtelif musiki, 19 O gramofon,! 20,45 operet, 23,55 radyo jurnal. ! VARŞOVA - (1411 m.) — 19, 45 radyo jurnal, 20 musiki müsa- habesi, 20,15 senfonik konser, 22,40 radyojurnal. VİYANA (517/2 m.) — 18,15 radyo jurnal, 19,25 şarkı, 19,50 haberler, 20 Nevyork o radyosu, 20,15 konferans, 21,15 şarkı, İ 21,45 orkestra, 22,30 Macar halk şarkıları, ... fiyatro hayatımıza dair konferans Refik Ahmet Bey tarafndan İs- tanbul radyosunda verilmekte 0- | lan tiyatro hayatımıza ait konfe- | ransların ikincisi o bugün saaton dokuzdadır. Istanbul Beşinci icra memurlu- | #undün: Bir borcun temini için tah ta hacze alınmış olan bir adet kürklü kadın mantosu 7 nisan 932 tarihine müsadif perşembe günü saat 13 de, Çarşuyu kebirde sandal bedestenin- de müzayide ile satılacağından iste- yenlerin gün ve sahtle ve mahallin de hazır bulunmaları ilân olunur. yoktu. | Nail Bey bu Ni eiyokle İalkbe; | lığa karıştı. Bir çok tramvay ekleye var dı. Bunlar arasında gü yon şeyler vardı. Fakat kızı ta rif ettiği kıyafette, yani lâcivert mantolu, siyah markiz şapkalı, yanapanya rengi eldivenli kız yok imal dikkati > latırım. Değilse beni çeker giderim. Ben ona yanlış kıyafet söy. lerim. Eğer güzel bir şeyse işi an tanımadan Ve hemen ağzını telefona ya- Adeta birini bekliyr gibiydi. Fa- kat onun arkasında yakası kü lü kahverengi manto. Başında da lâcivert tupe şapka vardı. Nail Bey çok bakındı. Fakat kızın telefonda verdiği kıyafette i göremedi. Nihayet bıktı. Tramvaya at- kapısında Taş handa İler ve ayrıca vilâyet daireleri. | Bundan büyük mürvet mio. hur?. İ Vallah uzun lâfın kısası. Bizde bu geniş kadro, bu vâsi kâğıt ve yazı tezgâhı kurmak , varken vapur işletmek de ğil ya herkesin kesesine pehli- van yakısı yapıştırıp belediye | hesabına işletsek yine irat kâ-| fi gelmez.. FELEK en kistelyevm yapılıyor - Her vakit te söylediğim gi- | © bi bir takım ne hizmet ettik- maçbul adamlara aylık te. n etmekten başka şeye ya- yan bu kurunu vusta usu- nün artık terkedilmesi vak- i gelmiştir. Zabıtamızı en n vasıtalarla techize kal- Nasrettin hoca devrin- in kalma bekçi usulünü mu. | pire Edebi Romanı: 42 o GÖZYAŞLARI! ı. Etem İZZET dım: re —Beraber yaşiyorlar. Büyük — Bu büyük Bey kim olabi lir?. Tüccar mı, doktor mu, zen gin mi, memür mu, avukat mı; mirasyedi mi kim?, Ve.. saniyeler geçtikçe bey- i iç | nime giren endişe kurdu sancı iyi tanımıyordum. Yüreği | smı çoğaltiyor; bir işkence kıs- birden bire bir © sızı düştü. | kaçı sanki damarlarımı ayak ordum: parmaklarımdan başlayarak bi- — Sabri Bey kim?. Ter birer çekiyor ve kurutuyor Hizmetçi gayet soğuk kanlı | du. ve tabii bir eda ile cevap ver. © — Naran Hanımefendile be- yaşıyorlar. Büyük bir Mesele yoktu! Her şey apaçıktı.. Naran bir başkasma metres olmuştu! © 'rab i ayyeninde müracaatları. flip Bizede K. O, Nakliye taburunda mevcut hurda 67 kalem malze menin aleni münakasa ile satı- lacağı ve 9-4.932 cumartesi gü nü saat 16 da ihalesi komisyo- numuzda yapılacaktır. Taliple- rin hurdaları Nakliye taburun- da görmeleri ve münakasaya iştirak edeceklerin de şartname sini alarak komisyona vakti mu i 8 elimde sarı baslun vardir. — Mersi. Tam yedi buçukta, — Mersi. Tam yedi buçukta! Tam yedi buçukta Tünel mey danındaki tramvay (o istasyonu- na giden Nail Beyin sırtında bal rengi pardesü yerine siyah pal- to, ayaklarında sarı iskarpin yeri ne siyah fotin vardı. (o Ve dediği gibi gözünde gözlük, ayağında getr, elinde baston yoktu. Yalnız. kocaman avukat çantası vardı. (135) (1044) 5 Sehir Bay hep burada me |. ; Deri; ilave etli kalıyor, — Sabri Bey zengin bir a- — Evet! dam. Büyük rütpeli bir bey. — Ne zaman tanıştılar? « | Çok sevişiyorlar. Her gün gez — Ben geleli yirmi gün olu- | meğe gidiyorlar. im yer. Bey buradaydı! , İbu apartımanı & bırakacaklar, Ve.. titrek, korkan ağlayan | daha başka bir yere çıkacaklar!, bir sesle ilâve ettim: Bütün bu lâfları kapının ö- — Benden hiç bahsetmiyor | nünde ediyorduk. Ayaklarımda mu?, takat © kalmamıştı. Titriyor. Hizmetçi kız yüzüme hayret | dum. Neredeyse yere düşecek- le baktı baktı: tim , — Siz kimsiniz? . — İçeriye girip onları bek. Dedi. Bükülen boynumla: liyeceğim!, — Ruhi... i im. Dedim ve.. ilâve ettim: © Yapamam, — Naran'ın delisi!, Darılırlar. , Sizi içeriye alamami. Ben ağlarken o gülüyordu. | Beni kovarlar!. Müstehzi idi. Akşam gelirler. Six de ge- Belki de içinden: ilirsiniz... — Pişkin ol pişkin. Bu'âlem! © Dedi. larar ettim: de erkekle kadının: biribiri için — İçeri gireceğim!, ağlaması, sızlaması kadar gü ( Bu evde benimde hakkım Jümç şey, yoktur. Bu insanlar bi | var!. ribirini ite kaka göre unuta ge- Onları bekliyeceğim. m bedele Mekezi mik "vermiyeyim o diye ladı. Evine gitti. kini de biribirini bulamamış ardı. Çünkü. Ni Bey her hami çirkin. bir cehre ile karşılaşıp gülünç olma tan korkarak yanlış kıyafet vari Büyük renkli oneretini siz de görütüz. Bugün tenrilâtlı matine 10,30 da ARTiISTikK'te Kemali muvaffakiyetle gösterilmekte olan hicviâmiz mükemmel komedi KIRAL EĞLENİYOR (Le Roi #"Amus:) Pek mükemmel ve gayet nükteli hakiki bir Fransiz EMİLE CHAUTARD FRANCOJSE ROZAY PAULİNE GARON Buyün saat 10 buçukta tensilâtlı dühuliyesi 25 kuruş Konseri, 19,30 Flöbe Emehmmte gi F ransızça, İngilizçe, Almanca, İspanyolca, İtalyan BERLİTZ Çabuk İyi ve Ehven öğretir. Sınıf ve hususi dersler Memurin, Muallim ve Zabitana hususi tarife Kayıt açılmıştır. Meccani Bir Tecrübe Dersi Almız. Ankara: Hacıbayram caddesi İstanbul; 373 İstiklâl end. İ lutanbul Kadastro Hâkimliğin. | muameleli giyap kararı ittihaz den: Mihran Körpeyan efendi tara- fından Kadıköyünde desinde 278 nur.ralı hanede müki- İ me olunan davadan dolayı ikamet- mü muhakemede isbat vücut etme- İsi hakkında ilönen o vukubulan da Sini söylemiş gene adama sürpriz .apmak istemişti 7 “Çek bilen çok yanılır galiba! Burhan CAHİT Hepsini öldüreceğim. Beni bu hale o düşürdü. Ve., lânet ediyordum: — Bundan öte maz!, Her şeyi yalan. Her şeyi düzen! Ve.. hayret ediyordum: — Daha bir hafta © evvelsi bana gelmişti!. Seviyordu!. Ümit veriyordu!. Kimsesiz yaşıyorum.. diyor du!, Beni bekliyordu!. Bu ne maskaralık?. Ne değişiklik?. Ne iki yüzlülük.. Ve.. zihnim karışıyordu: — İsminden polise bahset” miyeyim diye mi geldi?. Casusluk yaptığını — haber mi “gel kahpe ok di?. Beni mi oyalıyordu? . Ve,. aklımdan deli deli fikir Demek âşıkının koynundan da geldi yakla İ miş ve evraki dava okunarak mn Sökütlü cad- | keme 214-932 tarihine müsadif İ sembe saat on beşe tr'ik ed me Muadele hanım (hakkında ika- miş olduğundan hükmü kanuna fikat beş gün zarfında işbu karı gühinda bulunamaması sebebile yev | itiraz etmediği ve yevmi muay; de mahkemeye gelmediği ve si masarifini tediye etmediği vet üzerine yevmi muayyende mah- | vakıayı ikrar etmiş sidilkmizeği | kemeye gelmemiş — olmasına binmem | bi bu baptaki itirazatının da m | vaki olan talep Aş Şa Hervakit muvaffakiyetten eminim günkü Bromural alarak sinirlerimi hüsnüidare ediyorum. Bu ilacın hiç bir mahzuru yoktur, sinirlerimi kuvvetlendirir. ve zihnimi açar (Ludwigshafen a.Rh., Almanya) Knoll AG. Kumpanya» sının Bromuraf'ı çeyrek asırdanberi halkın aradığı ve heryerde muhtaç olduğu bir ilaçtır. 10 ve 20 komprimelik tüpler içerisindedir. — Onda 'a göstereceğim!. Hizmetçi kadın bu bağırışım dan ü:. — iiiddetli olmayın!. İren ve ilâve etti: K — Aman Sabri Bey hemen seni yakalatır. Merkez memur Hizmetçinin bu sözleri zih- nimde bir çark gibi işledi ve| başl hemen intikal ettim: — Sabri., Sabri... . İstihbarat müdürü Sabri!. Ve.. o zaman hizmetçiye bil- mediği bir şeyi haber verirmiş gibi bağırdım: — Tanıdım.. tanıdım! Bizim Sabri. İstihbaratçı Sabri!, Kıskandım, kızdım, düm: — Çok para alıyor.. Kendisi de zengin!. : Gal yerinde bir çocuk, EE olduğunu bilmiyor muydu?. vi ire gösterdi! e.. bu hi onun ve diği eler Kezer — Arl şimdi — gitmiyec ğim!, Kalacağım.. e tüküreceğim!, esap istiyeceğim... Değil Ve. küfür etmeli ladımı: yavaş yavaş yi kapıyı y Züme kapayıvı a ern mi Bağı — Açı. Kıracağım , Seni de öldüreceğim!. Diye söylendim. Fakat, kı dın aldırmadı! #y“ — Kapıyı isterse açsın:. Yine dönerim! kğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: