24 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

24 Mart 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e KN) . MİLLİYET Şeker meselesi ve Alpullu şeker şirketinin vaziyeti | Belediye otobüs MEL birinci sahifede) daha şeker istih- İl eden e devletler piyasamı wa külliyetli çeker arzediyorlar- dr. Esasen şeker sanayii mübim bir buhran geçirmekte olup sür- prodüksiyon hascbile kendi istih- lâklerinden fazlasını şeker sana- yil olmayan veya bizim gibi istih salâtı az olan meraleketlere arze te idiler. Biz şe ker (o müstahsiliyiz, Obü re kabete okarşı (obizzat (omü cadele edemezdik. Bunun için sa- tış teşkilâtımızı piyasanın en ma- ruf şeker tüccarlarından evvelâ on beş ve sönra on üç zattan mü- rekkep olan bir grupa tevdi eyle- dik. Bu zevat ile yaptığımız muka velede Trakya ve devairi resmiye satışları müstesna olmak üzere sa ir bilimum mntakalarda kimseye doğrudan doğruya şeker satmama ği taahhüt eyledik. Bu on üç ba- yi de bilmukabele bizim şekerle” rimiz mevcut iken ecnebi şekeri elbetmemeyi ve satmamağı bize karşı taahhüt eylediler. Bu Dn keyfiyeti; bir taraftan müstahsillerimiz ile idareli Di lareli ve Edirne vilâyetlerinin şe- ker ihtiyaçlarını doğrudan doğru ya temin etmek arzusundan ve di la ii siki bare ve müssesatı haşriyeye şekeri biz- 2at vermeyi bir şeref ve borç ad- dettiğimizden doğmuştur. Bu se- beple Trakya mmtakası tüccarı ile dahi ayrı ayrı mukaveleler yap tık. Bizim bayiler grupumuz hari- az evvel söylediğim gibi bize şid- detle rekabet etmekte idiler, Rekabet karsısında... bu rekabet karşısında sürümü temin için şekerlerimizi dalma ecnebi şekerleri fiatinden kiloda lâskal bir kuruş noksanı- pa satmak satırarında bulunuyor- duk. Aksi takdirde satışlarımızın #ür'atini temin edemez ve gele- şek mevsime büyük istoklar dev- şeker fia- tinden yy ibi lâakal kile da bir kuru; şeker yi- yakl * Ve batik pals 16 teşrinisani 931 de ihdas oldu- ğu halde biz daha 3 teşrinisani 931 de yani kontenjandan on gün evvel Bulgaristandan rakiplerimi- gin getirdiği birkaç vagon şekerin piyasaya sırf bize rekabet hirsile gok ucuza arzolunması yüzünden fintlerimizi çuvalda | 34,80 lira i- ken 34,40 liraya indirmişti. İşte e ki efendim, Alpullu şe ker şirketi müstehlik halkımıza kontenjandan evvel bu suretle hizmet etmiştir. Hükümet 16 teş- rinisani 931 de kontenjan usulü- mü ihdas eyledi. Bu usulün ihda- 1 çöbalâr e ihracatı tevzin ede- memlekeet iktrsadiyatını koru mak idi. Hükümet bu hayati mese lede ferden ferda her vatandaş. tan müzaheret istemişti. Kontenjan listesi tanzim edilirken Kontenjan listesi tanzim olu- surken istiklâk mevaddam bül met şu suretle tasnif etti: Memi, ile mühtaç olup ta dahil memle- Katta buunmıyan imevaddı Lami Jan lisetesine tâbi tutmadı ve bina enaleyh idhallerini serbest barak tı. ee tamamen mevci ve ihtiyaca beleğanmabelağ k olan mevaddı da ağ ki hal etti Ya ihallerini büsbütün menetti. Mi He mevcut ve Sakat ihtiyaca mâkâfi dike ei fakat bunlarda da ihtiyaç imiz şekeri cihan piyasasına gi tanzim et- saydik bu farktan mütehaasıl kâr Alpallu için yüz giri ilâ yüz elli bin lira gibi istihkar olunamaya- cak bir meblâğ teşkil ederdi. Bu kırk para zam müstehlik halka ise hiç bir bar tahmil etmezdi. Çün- kü mütavasst silelerde bile ma- hiye on ilâ on beş kilo şeker sar e hesap olunursa ayda on beş kuruş farkeder ki bu Yare £ hiç bir ailenin bütçesini rah nedar etmezdi. Bununla beraber Alpullu bunu dahi yapmadı. Ve meclisi idaresi yapmayacağını ifa © ve ilân eyledi. Hükümet ve mat buat, kanunun © hüsnü tatbikında uz Alpullu gibi İza ir müesseseden değil, dişin gibi her an Za heret bekliyordu. Meclisi idare- miz hükümetten o gördüğü azim bu fedakârlıkla ödediğine kail &- di. Bu sözünü tamamen tuttu, Ve bu suretle piyasa fiatinda nâzım rolünü ifa eyledi. Yani fiatın tırılmamasına yezâne saik ve,bi aldu. Fiatin yükselmesine mümanaat... 16 teşrinisani 931 den itibaren tam üç ay elinde mevcut istoku ile şeker fiatlarınm bir santim bi le yükselmesine mâni oldu. Bu ge çen üç ay zarfnıda talep geçen se neye nisbetle daha fazla idi. Ta- lepleri is'af «dip malı nakde tahvil etmek şirket için elbette faizden kurtulmak gibi azim bir Mayalı mucip idi. Çünkü 1200 gon şekerin tutarı dört beş mil yemi im gid silik bir yakn teş kil ederdi. Bunu bir senede sat- mak ile üç ayda satmak arasında ki faiz farkınm bir kaç yüz bin li ra olduğu dahi inkâr kabul etmez Fakat şeker şirke geçen seneki olmazsa al istihlâlcâtını daima gözünün Önünde tutarak satışlarını ona gö re idare ve tanzim etti, Normal lâk edilmekte idi. Ve bu sebeple talepler nazarı dikka» € calip bir tarzda artmıştı. Fakat ramazan içinde bilhassa bayra- inin çok yakın olduğu bir zaman da şirket ber tnlebi isaf etmek mecburiyetini hissetti. Ve komis- yonun raporunda dahi söylendiği veçhile piyasada ramazan içinde hiç bir sıkıntı hissedilmedi. Vakti ki bayram geldi. Bayramın 4 üncü günü Bayramın dördüncü günü ben bermutat saat dokuz buçukta şir- kete geldim, şeker tüccarlarının. daha saat sekizde şirkete geldiği mi ve bunlardan isini, am ve Dimitri Efendi- ler * alelâcele parasını vererek İ- ki buçuk vagon kadar şeker ordi- nosu aldığını öğrendim. Ambarlar dan şeker ancak benim müsaa” dem ile çıktığı için müsaademe - makrun olmayan bu teslim emri nin daha işe başlamazdan evvel verilmiş olmasını usulümüze mu- &ayir buldum ve şekerlerin am- barlardan teslim olmamasını sure ti mahsusada o emrettim, o İzmil yan Efendinin bu isticali beni i- kaza vesile oldu. Ve derhal he- sabata baktım ve şu hakikate muttali oldum; | İstanbul ambarları- mızda yirmi altı vagon normal şe ker kalmıştır. Bunlardan beş vago nu devairi resmiyeye vele satılmış ve emirlerine âmade tu- tulmuş olup on vagonu yüz elli va gon mikdarında küp şekerlerinin en altında ve binmenaleyh Seri kabili istifade bir haldedir. Kala kala on bir vagon şeker kalmıştır. Gerçi fabrika ambarlarında ba cinsten daha yetmiş altı vagon mevcut idi, fakat bizim müdürüne ker tarafa şiddetli hücumlar vuku bulmuştu. Buna binaandir ki bep hödikedem çak ee vel “4 şubat 932 tarihinde” fabri- ka ticari müdüriyetine verdiğim ve bir suretini makamı âlilerine tak- düm eylediğim emirde bu şekerle. rin Trakya halkının ihtiyacına tah sis olunduğunu ve fakat bunun sarfında itinalı hareket olunarak ancak eski müşterilerimize şeker satılmasını tebliğ ve Trakya halkı nın bu hususta müstarih olmasmı beyan eyledim. Trakya halkınn hakkı, < o zaman da yayi seker tarafından sizaya çekilebilirdim. Ve netekim bilâharn hülcümetin emrile bu şekerlerden yalnız yir mi vagonunun fabrikada bırakıla rak mütebakisinin İstanbula geti rilmesi üzerine Kırklareli ve Edir ne valilerinin şirketimiz merkezi ne yazdıkları şedidülmenl mektup lar müddeamın canlı ve lerine takdim ettim. Bir İktisat ve kili Trakya için yetmiş altı vagon dan yalnız Yirmi vagonunun tef- rik tensip ve takdir e- olunmasını debilir. Fakat ben şeker sirketi murahhas azası sfatile arzetti sebeplerden dım. Şekir Beyin İstanbula gelişi bunu yapamaz- tn telkikine davet ettim. Bey vaziyeti yakından görmek üzere ertesi günü derhal İstanbu» Ha geldi. Vaziyeti birlikte lere göre bizde şeker kalmamış i- disa de piyasada şeker vard. kında dördüncü eller şekeri saklamış 0- labilirler, Bizim bayilerimiz biz- de şeker kalmadığına kani bulun duklarından ve Uşakta ise külli yetli mikdarda stok mevcut oldu. ğunu bildiklerinden bu şekerlerin tavasrutumuzla la cebini istediler, Remzi Beyin izahatı... O esnada Uşak fabrikası mu- rahhas azam Remzi Bey de tesa- düfen şirketimize gelmişti. Vazi- yet kendisine izah edildi. Remzi Bey dedi “. Biz Uşakta fil cari ne ise o fiattan mahsatmakta yız. Uşaktan İstanbula hiç şeker göndermiş değiliz. Bahusus bizim dan İstanbula sevkinden ne mik. dar zayiat, ve avarya olacağını bi lemediğim gibi masarifi nakliye ve sigortanın kaça baliğ olacağı. nı dahi kestiremem.” Bu cevap ü- zerine şekerciler zayiat, avarya ve masarifi nakliye farklarının bir hesabı takribi ile kiloda nihayet üç, dört kuruşu geçmeyeceğini ve milli bir müessesenin velev za rarma dahi olsa bu hizmetten çe kinmemesini ve ilâh... ileri sürmele- ri üzerine nihayet Remzi Bey ilk bir tecrübe olmak ve piyasa ihti. yacmı tehvin etmek üzere aif İs- tanbul kırk kuruştan on üç vagon Uşak şekerinin yirmi kuruş liman masrafı ilâvesile kendilerine satıl masına muvafakat eylemiş ise de bu on üç bayii tanımadığını ve şimdiye kadar kendilerile ticari bir muamelesi olmadığını ileri sü- yerek bu satışın marifetmizle yar pılmasını urzu ettiğini şirketimize teklif eylemiş! On üç vagon şeker Bunu müteakıp gene şekerci- ler Remzi Beyin huzurile şekerle- rin İstanbula gelmesi asgari bir haftaya mühtaç olduğundan bu e vagon şekerin - bilâihara ik are aynen ikibdal edilmek ei kesi a ez de ayrıca ve musirren rica eyleme leri üzerine şirketimiz piyasa ihti yacına muavenet emelile bunu da hi kabul eylemiş ve Remzi Beyin Meclisi idare kararnamesi menize bir sureti musaddakasını takdim ettiği 18 şubat 932 tarihli meclisi idare kararnamesinde rei- simi Şakir Beyin dahi izah eyle döi veçhile o esnada İstanbulda bulunan İktisat vekâleti müsteşa- ğe | rı Hümmü Beyfendiye Şakir Beyle birlikte cereyanı hali anlatmış ve Şakir Beyle birlikte Hüsnü Bey fendi Ankaraya işletecek İBaşı birinci sahifedel ridat getireceği tabmin edil. mektedir. Fakat hali hazırda işleyen otobüslerin belediye tarafından satım alınması lâzım gelmekte. âli | dir. Bütçede ise bu husus için tahsisat yoktur. Belediyenin o- tobüsler için parayı nereden bu lacağı merak edilmekte ve bele diye de bunun için ketum dav ranmaktadır. Hali hazırda İs- tanbulda 150 - 140 kadar oto- büs işlemektedir. Bunlarm ta- « | tarı ise birkaç 100 bin ae Belediye (otobüs dini şimdikinden daha fazla ar tracak ve yeni hatlar da tesis edecektir. Avrupadan büyük o- tobüsler getirtilecektir. Tramvay şirketi de Taksim | birer Beşiktaş arasında işlettiği oto- büs servisini tatil edecektir. İmtiyazin daha evvelden bele vx jdiyeye verilmesi kuvvetle bek. abi | leadiği İçin esasen son zaman” larda otobüs işletmek üzere mü racaat edenlere müsaade veril. memekte idi. Diğer taraftan belediye erkâ nından bazı zevat belediyenin bu işi başaramıyacağını, bilâha re imtiyazı bir şirkete il, ceği fikrini serdetmektedirler. Belediye fen heyeti projeler üzerinde bütün tetkikatını bitir diği cihetle otobüslerin beledi- ye tarafından işletilmeğe baş- İanması bir gün meselesi rak telâkki edilmemektedir. m——————— —— —— ihtiyacı için fabrikada bırakılarak mütebakisinin peyderpey İstanbu- satışa eskisi gi bi devam edilmesini kararlaştırdı. Gene meclsi idaremiz bu kararın 'da normal ve avarya şekerlerin bayiler mukavelesinden çıkarıla- rak müsssesatı resmiyeye olan ta- ahhütten maadasının lüzumuna göre doğrudan doğruya taliplere yeni Pe kararı ğe BAZ Age batta İstünbula getirdi. Islak şekerler Islak şekerlerin şekerlemecile re satılması eyfiyetine gelince; gekerlemeciler 15 şubatta şirketimi 26 müracaatla ıslak şekerlerden kendilerine verilmesini istediler. Biz m a lan ile bağlı olduğumuz lerine şeker satamazdık ve esasen bu şekerleri ben öteden beri salim bir hale if rağ etmedikçe satmak istemiyor- dum. Zira bu şekerler Şark şimen diferlerinin bize vagonlar tahsis etmesi yüzünden renk idi. mlanmış Kumpanya ar. pa bu bapta bir sürü muhabe cereyan etmiştir. Bu ihtilâfm ece srleri fabrikaya bedava götü- rüp tekrar getirmesile halledile- bileceğini eni ediyordum. Çünkü fabrikada kiloda yirmi otuz para bir masrafla bu şekerleri islâh et- mek mümkündür. Esas... Fabrikacılkta esas, markaamı iyi tanıtırlatır. Bir Gcarethâne ber türlü muamelâtmı herkese söyle- huzurunda icabında her şey söy- lenebilir, Ben 17 şubatta Avrupa ya hareket etmiştim. Mi şekerlemeciler ticaret müdiriyeti. ne müracaat etmişler ve müd yetten Bahri Bey isminde bir zat 18 şubatta şirketimiz. uma mi muavini Haydar B.ye gelerek şe- kerlemecilerin arzusunun jsafma tavassnt etmiş ve "Haydar Bey me telefon seleyi gir Beyden ile halli Ki < on, on beş vagon kadar şeker ve- riniz. Ben zaten İstanbula geliyo rum.) Depozito alınmasının sebebi... Arkadaşlarım otuz sekiz Hira- ito alınmasının sebebi- ni şu yolda izah ediyorlar: erlemecilerden eski fiat. tan depozito almış olsa bu şeker leri kendi ihtiyaçlarına sarfetme- yip birkaç gün evvel Uşak şekeri 40 kura aatıimış olduğu cibella bu fiattan iki üç kuruş moksanına mizle henüz bağlı gidemem ci hetle bayilerimiz. tıpkı ticaret mü- me düşündüğü gibibu is muvazaalı bir satış iye yıkar ilminin see ve 2 yan talep etmeleri muhtemeldir, - Sıhhat yurtları Ticarethane mi? (Baş: birinci sahitede) mz bu sarahata «den hususi tedavihaneleri olan, bunlarda bu- lunan yataklara ücretle hasta yar tarılan, maaşlı odoktoru ve sair müstahdemini bulunan doktorları tüccar addetmiştir. Ayni suretle bu zevatın tedavihaneleri de ti- caret kastile açılmış ticaretaneler dir. Bu mesele yeni değildir; Oda kanunundan sonra bu vaziyetteki doktorlar heyeti idare & kararile tüccar addedilmiş, bu karara, alâ kadarlar “biz tüccar değiliz” di- ye itirazda bulunmuşlardır. Niha- yet, Oda uzun tetkikatı müteakip kanuni olan noktai mazarımı teyi- den bu defn alâkadarlara son teb İe bulunmuştur. 3 ay zarfında kendilerini Odaya ka; cek olan İrisusi tedavihaneler sar biplerinden muayyen senelik üc- retin 3 misli cerznen ve icra mari- olmiyan hususi tedevihanelerinin seddi için hükümete zrürecaat 0- hunacaktır. Yalnız muryenehane- si olan ve ferden çalışan doktor lar tüccar değildirler.” Hususi tedavihaneleri olan diş tabipleri de ayni suretle tüccar addedilmektedir. si tedavihane sahipleri Etıbba O- dasına ve Ticaret Odarın» müra- cantla kendilerinin tüccar olmra- dıkları esasmı müdafan etmelete- dirler, Şişli sıhhat yurdu, öteden beri anonim şirkettir. Doktor Merko B. bu itibarla yurdun esasen Ti- caret Odasmda yazılı — olduğunu | söylemiştir. Vilâvet karşısındaki Afiyet yur. fi sahibi Dr. Kerim B. demiştir —“Biz tüccar değiliz; Bunu is- pat eden erbabı mucibe ile itiraz- da bulunuyoruz. Sonra bizden 5 #eno evvel Ticaret Odasma kayıt- lı imişiz addile 5 senelik kayit üc retleri birden isteniyor. Meselenin çsasma olduğu kadar bu ciheti de haklı bulmıyoruz.” Filhakika, Ticaret Odası, Oda- lar kanununun meriyetinden iti. baren teşkilâtlarının büyüklüğüne ve aldıkları ücretlerin mikdarları- na göre hususi şifa ve sıhhat yurt ları sahiplerini mubtelif smuflara ayırmış, banların birikmiş re ait kayit ücretlerini de istemek te bulunmuştur. Etibba odası reisi Dr. Tevfik Sar lim Pı. kendilerinden Ticaret O- mahieti lerinin Etibba Odasma mukayyet oldukları için ayrıca Ticaret Oda- sma da yazılmak mecburiyetinde bulunmadıklarını iddia ettiler. Biz de ayni telâkkideyiz. Hususi tedavihanelerin Ticaret Odasma yazılmaları, ne Oda ve ne de alâ kadarlar için esaslı bir istifade te min etmez. Hekimlik hiç bir yer- de ticaret telâkki edilmediğinden onlar için Ticaret Odasma yazıl- mak mecburiyeti o mevzuu bahis değildir.” mmm riyeti tavassut ve ısrar ediyor, fi- at mevzuu bahsetmeden bu şeker leri şekerlemecilerin aynen inde etmeleri için Ticaret müdiriyetin- den bir taahhütname isterdim. Normal şeker satmak... .. Şakir Bey 21 şubatta İstanbula geldikten ve meclisi idarenin ka- FE Diğer taraftan nlâkadar husu ! ATİNA 23 (A-A.) — yarm içtimaa davet edilme: nizelos fırka reislerine ma yddörümü münasebetiyle neşrettifi beyannamede e mukavemet taraftarların yada hüşeneti duyulan Fransız sefiri geldi Bir müddetten beri Paris'te bulunmakta olan Fransız sefiri Comte de Chambrun dün şehri mize avdet etmiştir. Comte de Chambrun iki ay kadar mezu- nen Paris'te (o bulunduğunu ve bugün Ankara'ya gideceğini söylemiştir. Üsküdar müftülüğü Münhal bulunan Üsküdar müftülüğü intihabatı yakında İ yapılacaktır. Himayeietfalin senelik kongresi Himayeietfal cemiyeti İstan- Kongrede bir senelik mesai poru tetkik olunacak ve yeni İ- dare heyeti intihap edilecektir. ilişti Halkevlerinde lisan kursu şubesi Halkevinin bugün halk ders lerhaneleri ve lisan kursu şube sinin idare heyeti intihabatı ya pılacaktır, Neşriyat, kütüphane içtimai eş ve sair şubelerin komiteleri de cuma ve cumarte si günleri seçilecektir. 42 balya kaçak tömbeki hariçten getirdikleri kaçak eş bu suretle öte beriye gönderip sat- tırdıkları ve parasını aralarında tak. sim ettikleri tesbit edilmiştir Tab edilmektedir. Bornovada riyali a aka mek.. Maamafih Yunanistanda fırka reisleri içtimaa davet ediliyorlar M. Venizelos bütün fırkalar reislerinin ini reisicümhura teklif edecektir. M. Ve- nin TAPOTUNU reisleri, vaziyet hakkında müzakerede bulunacaklardır. M. Mussolini İtalyan milletine bir beyanname neşretti ROMA, 22 (A.A.) — Faşist mücadele kıtaatı tesisinin 13 üncü M. Moussolini İtalyan milletine hitaben ezcümle diyor ki: mn bir çoğunun ve dahildeki tektük bir çok ümitler bağladıkları kış : sevsimi” okuyacaktır. Fırka nin ferdasında 13 üncü defa olarak tekrar hücum kıt'alarımız tesisi- nin yıldönümüne kavuşuyoruz. İalyan milleti bu zümrelerin il de sukutu hayale uğratmak Hiyakatini iktisadi sıkıntıya ve bü ,şn güç zamanlara göm ye bir itidal, ÇOCUK Yer yüzündeki Altınlar Bu son zamanlarda altından gok çok bahsedildiğini işitmişsiniz. dir. Bankalar arasında memleket ten memlekete altm sevkediliyor. Geçenlerde bir Leh mühendisi sun'i altın yapmağa kalktı. Bilirsiniz ki altın çok eskiden beri malümdur. Yani eskilerde şimdi bizim gibi altna kıymet ve rirlerdi. Altını Hindistan'dan, Gar bi Afriks'dan, Arabistan'dan, Kofkasyadan, Trakya'dan, Make donya'dan, İspanya'dan getirirler di. Asyanm bir çok taraflarında altın daha mebzulen bulunduğu için vazolar, kadehler yaparlardı. İlk altın para Asya'da milâd- dan altı asır evvel basılmıştır. Es kiden altın ticarette kullanılırdı. Fakat para halinde darbedilmiş değildi. Sadece külçe halinde mü badele edilirdi. Onun için altın çok kimselerin hırsını tahrik etmiştir. Bilhassa Kurunu vustada bir çok kimseler sun'i altın elde etmek için harıl harıl uğraştılar, Vakıa sun'i altın yapamadılar amma, bu surete kimya âleminde haylı hizmetleri dokundu. Esrarengiz lâboratuar- lar Bu kimyakerlere Filozof taşı bütün madenleri halis altma çevi recekti, Altın li Şok münteşirdir. Hemen her yerde, fakat pek az mikdarda bulmak kabildir. Zaten altına kıymet veren de nedretidir. Ayni zamanda da kimyevi hassa- larıdır. Meselâ ne suda, ne hava- da, ne hamızlarda, tahammuz et mez. Sonra bir milimetrenin bin- de biri kadar inceltilebilir. Yani" siğara kâğıdından ince bir hale ge tirilebilir. İpekten daha ince bir İp yapılabilir. Ö kadar ince ip ya pPılabilir ki 3,000 metresi ancak bir gram tutabilir, Dünya yüzünde başlıca altın ei Amerika'da (Kaliforn *, Birezilya), Afrika- a u Natal ve Transoval), Asyada (Sibirya) ve Avusturalya'dadır. tur. Meselâ bir kilo altın elde et- mek için yedi milyon kile kum yı lüzumdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: