12 Mayıs 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

12 Mayıs 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dilliyet Asem umdesi “MİLLİYET” tir 12MAYIS 1932 İdurehane: Anka caddesi, 100 No. Telgraf söresi: İst Milliyet Telefon Numataları : Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 | Havayici zaruriye Nelerdir? Belediye meclisinde geçen gün mutat hilâfı uzun uzadıya! münakaşalar oldu. Havayici za. ! 8 furiye fiyatlarının yüksekliğin. den şikâyet edildi. İddia edili- yor bi b belediye reisi bey şeker eki zaruriyden değil. dir.. demiş.. Kendisi bunu tek- Zip ettiği için bizim bunun hak kanda israr etmemizin sebebi -g bu münasebetle düşün. düm... Havayici zaruriye neler- dir? ilşte bir sual ki, içinden çıkabilirseniz un... Ele ekmeği alalım... Ekmek havayici zaruriyeden midir?. ei ise herkes için bir ha İ zaruriye listesi yapmak e dr. İnsan vardır ki, ağzıma ek- mek koyamaz. Havyarla yaşar. İİnsan vardır ki, haftada iki de- | fa dayak yemezse sıhhati bozu | bur. Demek ki, bir taraftan da- İ yak, bir taraftan havyar bile is har havayici zarüriye içine İstenmez ekmek bile Şe harici kalıyor... ! Limon kralının beraeti Limon kralı diye birisi var. İ mış ta bilmiyoruz. Bu kralı bi- İzim gazeteler meydana çıkardı lar.. Kralın payitahtı nerede- İ dir? Bilmiyorum amma hüküm yan olduğu memleket limon san dıklarıdır... Bu kral son günler- de beraci etmiş. Kral efendi, dua etsin ki, li- mon kralıdır... Eğer şu yuvar- lak dünya üzerinde bir karış ye re bükmeden bir kral olsaydı, İ zor bermet ederdi... İspanya kra İ ımı filân gibi mevsimler var. dır. Dünyanın geçirdiği bu dev ye de kral kırımı deseler fena ol | VW sistemi uleması Futbol federasyonunun an- itrenörü Mister Peğnam bizim Milli takıma W sistemi ismin. de bir futbol tabiyesi öğretmiş, | yahut öğretmek istemiş... Akşam gazetesi (Milli tem neden yeniliyor) diye bir anket açmıştı... Bu ankete cevap ve- renlerin hemen hemen yüzde doksanı hep bu W sisteminden bahsediyor... — Bunu ancak iki sene son ra tatbik ederiz. Yahut: demeyiz... yan ederek W sistemini bilir i görünüyorlar... Bunları 0. | İndukça Htihare diyorum” Bizde ne çok W sistemi üle ması varmış, Mış ta haberimiz FELEK MEVLİT Merhum Serasker osbak Rıza Paşa mahtumu mer Şükrü Paşa ruhuna ithaf n Paşa camiinde azmı müteskip mevlidi nebe- ektir. Şüphesiz değil mi ya!.. Lâkin biri gelse dese ki: — İyi amma efendim! Berlin de hiç ekmek yemezler. Olsa da olur olmasa da... Şu halde ekmek havayici za ruriye rütbesini kaybeder... Sağyağı ele alalım.. Elbette havayici zaruriyedendir.. İyi amma ortodokslar perhiz esna. nda sağ yağ yemezler... Ed temit, Ayvalık gibi zeytinyağı menbalarında sağ yağ hemen hemen yok gibidir... Şu halde sağ yağ da havayicizaruriyeden değil.. Bunu böylce yürütürsek side havayici zaruriyeden ola- rak su ile tuz kalıyor. Bunların fiatında da tebeddül yok! Eh öy İe ise neden şamata ediyoruz. Hele şekerin havayici zaruri ye olmadığı muhakkak. Kaç ki yi doğru ARP ülkeni yiyemiz. Halbuki Obepimiz lehülhamt türp gibiyiz... Diyorlar ki, havayici zaruri. şe ol şeylerdir ki, insan onu ye mezse fevtolur. Yani ölür.. Öy- Mieketi sabık E Tahsin B. aleyhine ikame - rn bir hafta zarfında temyiz edi- tebileceği başkâtip ihbarnamesi makamına kaim olmak üzere i- lân olunur Çi İstanbul Asliye Mahkemesi 6 mer Hukuk Dairesinden; Necibe Hanımın kocası Kartal Maltepe- sinde Menfizadelerin Akaretinde iken halen ikametgâhı meç - İterecekler. Madam Buğdanofa > İdan iyi olduğunu söyliyorlar; . İgi tarafta?,, Leningrad'm Sov. bul bulunan Kürt Şükrü ağanın aleyhine ikame olunan boşanma davasının gıyaben icra | kılınan muhakemesi neticesinde mumai- leyhimanın boşanmalarma karar “| En koyu Bolşevik Merkezi.. (Başı birinci sahifede| vet ve ihtişam ile dolu bir sa. ray. İhtilâlciler; bir çok şey- leri yıkmışlar, bilhassa istib- dadın bütün sembollerini — kıy metleri ne olursa olsun — de- virmişler ve yakmışlar.. Fakat müzalere, nefis eserlere dokun- mamişlar.. Bu, onların lehine kaydedilecek bir fazilettir. Bugün (Academie des sci- ences) de bir resmi kabul yapıl dı. Profesörler arasında, bütün dünyada tanınmış birçok sima. lar var, Akademinin muhtelif daireleri, müzeleri , kütüphane. leri ve her şeyi mevcut. Sovyet Rusya; kültüre, ilme çok ehem miyet veriyor. Âlimlere, ilim müesseselerine mesele halletti- riyor, neticelerini istiyor. Leningratta muazzam bir Avrupa şehri hali var. Halkım kıyafetinde, duruşunda, konu. şuşunda hususi bir kibarlık var. Bize şehri gezdirdiler. Leningrad şürası reis mua- vini Madam Buğdanof ile bir! arabada idim. Bu tesadüften| ifade ederek hayatı hakkında kendisinden -malümat aldım:| Dört seneden beri Sovyet Şü-| rasında reis muavini imiş.. İh. | tilâlden evvel fakir bir aileye mensup imiş. Bu harekete ka- rışmış, liyakat göstermiş. nu muhtelif müesseselerin başı na koymuşlar.. Erkeklerden iyi | idare etmi; Neva,, nehrinin bir köprüsünü. geçiyoruz. Ma- idam Buğdanof sol tarafta muaz zam bir fabrikayı gösterdi:“Bu bir mensucat fabrikasıdır. İşte ben bu . fabrikanın müdü İ dir!,, dedi. Bu kadın. bayata| atıldıktan sonra boş durmamış, | | sılorduya selâm götürünüz; (Başı ! inci sahifede) dostluğundan bahsedilmiştir. Sa- at 15 buçuğa kadar devam eden ziyafetin sonlarına doğru fırka kumandanı Rüştü Paşa tarafın- dan şu nutuk inat edilmiştir: — “Muhterem Kızılordu mü- messillerini bu sofrada, aramızda iz. Sizi solâmlar, Keğgekliniz, derim. Pa- şa Hazretleri, Kızılordunun sa- mimi selâmlarını bize getirmek lütfunda bulundular. Biz de çek haklı olarak zaten bunü bekliyor duk, Çünkü, asırlardan beri biri birine yakın olan ili mil do #urduğu ordular da biribirini ta- rarlar. Harbi umumiden sonra, pasıl ki, biz, Türk ordusu memle ket tevli olan emperyalist or er taraftan muhale İrlien unsurlarile mücadele ye mecbur kaldıyaek, Kızılordu da kendi cephelerinde ayni şekil de boğuştu. Bu iki eabap iki 5 pun biribirlerini “ ram Simeclik N ve etiket icabı değil. ki, ruhtan "elen samimi ifadeler dir. Sözlerime nihayet verirken, muhterem mi ediyorum ki, ordumuzdan da Kr- dev- gili Başvekilimize oraya yaptığı- nız yüksek ( tezabürattan doluyı memnuniyet beraber götürünüz.” Rüştü Paşanın bu nutku, Sor- yet konsolonhane'i tercümanların dan biri tarafından Rusçaya ter- cüme edilerek alkışlanmış ve mü tenkıben muzikanın çaldığı enter pasyonal. ve istiklâl! marşları a- yakta dinlenmiştir. Ferik Fokin Yoldaşm nutku Rüştü Paşanın sutkuna misa- fir Kızılordu şmümessillerinden Ferik Fokin Yoldaş cevap vere rek ezcümle şunları söylemiştir: — * Türk ordusunun bize gös terdiği yüksek o mihmannüvazlığı hiç - bir zaman unulamıyacağız. ” İ Ben de sizin gibi memnunum ve Kızılardu namma şunn diyorum: mütemadiyen çalışmış, yaşına | yüksek bakmamış, hayat ve mesleği i- | çin muhtaç olduğu bilgiyi al- mak için birkaç e bile okumuş... Bu akşam Büyük tiyatroya 'davetliyiz: Otellodan bir par- ya, ir balet ve galiba ihtilâle ait birer perdelik üç şey dedim ki: “Meskovalılar, Ope.| ralarmın Leningrad. tiyatrosun , | Leningrad'lılar ise bunun aksi- ni iddia ediyorlar. Hakikat han yet reis muavini hanım cevap verdi: “— Bunu benden bekleme- yiniz. Ne olsa ben bitaraf ola- mam. Moskova © tiyatrolarımı operasını gördünüz. Bu akşam da bizimkini göreceksiniz. Mu- kayese etmek ve hüküm ver. mek size düşer. Hakikatin ne tarafta olduğunu bu gece ben sizden soracağım!,, Bu mevsimde Leningrad'ın sanki gecesi hiç yok.. Akşama doğru ortalık © kararıyor, bir müddet öyle devam ediyor ve ğı liler ve Türk ve Kızılardu larının emme ve kahraman ku- mandanları ; şerefine içiyorum,” Fokin - Ypldaş'ın nutku da Türkçeye tercüme edilerek alkış lanmış, ziyafet pek samimi ve ne seli bir hava” içinde nihayet bul muştur, İZ aleri öcal İntek Başa Hazretleri Tevfik Rüstü ve Mu- hiddin Beyler. Rus misafirlerile birlikte halkın alkışları arasındı ötomabille Tokatliyan'dan aj rak Perapalaa'a avdet etmiştir. Ziyaretler Pernpalas'ta İtalya sefiri Ba- von Aloizi Cenapları İsmet Pa, Hz. ni ziyaret ederek Roma'ya vaki olacak seyahate dair görüp müştür. Kendi arzusile tekaüde Tuz inhisarı Istanbul başmüdürlüğünden: 445.26/5 eb'adında 2/5 İngiliz ibresi ağırlığında (8) Ar. ğnç ve (8) erişli birinci nevi Jüt de mavi çizgili ve kenarları kıvrılmış, çifte dikişli katranlı veya (25000) adet Kalküte çuvalı pazarlıkla satın almacak- . Taliplerin 12.5.932 perşembe günü saat on beşte İstanbul .arında müteşekkil mi ları ilân olunur. Başvekille Hariciye vekili dün ak- şamki trenle Ankaraya gittiler lerimizden rica | ve tahassüslerimizi | sevkedilen ve hükümetimiz erkâ nma veda eylemek üzere bulu- nan Avusturya sefiri M, Avguste Kral Cenapları da Pcrapalasta Başvekilimizi ziyaret eylemiştir. M. Auguste Kral, ayrıca Hariciye vekilimizi de Tokatliyan'da ziya rette bulunmuştur. Fransiz sefiri Conte de Cham- brun Cenapları da dün Tokatli- yanda Tevfik Rüştü Beyi ziyaret etmiştir. Ankaraya hareket İsmet Paşa Hz. ve refakatlerin deki zevat saat 17 de Perapalas tan otomobillerle ayrılarak Dol- mabahç'ye gitmişler, oradan Sa- karya motörü ile Haydarpaşaya geçmişler ve halkın alkışları ara- sında Ankaraya hareket eylemiş lerdir. Haydarpaşada asker ve Polis müfrezeleri resmi selâmı ifa etmişlerdir. Teşyide vali Mu- hiddin, muavini Fazlı, Polis mü. dürü Ali Rıza, şehrimizde bulur nan meb'aslar, erkân mülkiye ve askeriye hazır bulunmuşlardır. Roma seyahati imiz, Tevfik Rüştü, Beyler ve gazeteci- Recep ve ilerle birlikte aym 22 sinde şehri İ mize avdet edecek ve buradan Loid Triyestino'nun hususi bir va İ puru ile Brendizi tarikile Roma- İ ya gideceklerdir. Gruzia dönüyor İ ismet Paşa Hiz.mi şehrimize getiren Grüzia vapuru bugün sa- öt li de, Odesa'ya hareket ede- cektir. Misafir Sovyet heyeti as- keriyesi, dünkü ziyafetten sonra mihmandarlarile birlikte otomo- billerle Jatanbul ve Beyoğlu tara fında bir gezinti yapmışlar, gece Perapalasta geçirmişlerdir. Kendilerine Türkiye Türing klü- ba tarafından İstanbul resimleri miş puru'ile Rusyaya dönecektir. M. Suriç İsmet Pa. Hiz. ile birlikte Mos- kova'ya gitmiş olan Rus sefiri M, Suriç bu ay nihayetinde şehri ze avdet edecektir. Rusların hediyeleri Kızıl ordunun ordumuza hedi- | ye ettiği kamyon ve #aire de kıs- İstanbul 5 inci İcra Memarlu- undan: Bir deynin temini istifa sr zımnında hapsedilen ve para- -evrilmesi mukarrer bulunan | eşyası 19 Mayıs 932 tarihim ne müsadif günü saat 13 den itibaren Beyoğlu Tarlaba- şı Altm Bakkal sokak 27 No. lu hane önünde birinci arttırması yapılacaktır. Talip olanlarm yevmi mahalli mezkür mahallinde hazır bulu- Ban memuruna müracaatları ilân olunur. dan mamul iki parmak geni; übayaat komisyonuna müracaat- (1962) e ey er. İyeniden aydınlık başlıyor. Ya. vi 18 ela tarihi ilâmın İrm da buradayız. Gece yarı nüshası mahkeme divanhane- | sından sonra Moskovaya ve o. sine talik edilmiş olduşundan ta: | adan Sivastopola hareket ede- rihi ilândan itibaren bir ay SE ceğiz. fonda ilâmi mezküre itiraz edi a Mai edilee iu MAHMUT niye ifa edileceği ilân olunur. Istanbul Sıhhi Müesseseler Mübayaa komisyonu riyasetinden: Akliye ve asabiye hastaneleri için lüzumu olan -17. kalem i- lâç 17-5.932 salı günü saat 14 te pazarlık suretile satm almacak tır, Taliplerin ve evsafı anlamak istiyenlerin mezkür komisyo- na müracaatları ilân olunur, (1964) RADYO Bugünkü program ISTANBUL, — (1200 m.) heyetil 20,5 kon | ferans, 21 İstudyo heyetile birlik te Balkiz Hanım, 22 orkestra. | RICHARDTAUBER Bugün 2 1/2 den itibaren MAJİK sinemasında Büyük Varyete Büylik eazibeli operetinde. Bu akyşarı BÜKREŞ — (394 m.) 2040 gal İl in MARY KAÂRR tarafından BELGRAT — (429 m.) 20,5: | konferanı 21,30 konser BİR ANNENİN GÖZ YAŞLARI Perde © aralarında, zevgin varyete numaraları Dühuliye 20 kurs, ROMA — (441 metre) 21 gra- | mofos, 21,48 mukti konser, 22130 “Çok yazık” isminde hiss.) piyes. PRAG — (488 m.) 20 Müi'| tiyatrodan naklen “Libuse” ope- | ras, Sugün matinelerden itibaret Artistik sinemasında VİYANA, — (517 m.) 10,10 opera hakkmda bir. konferans İİ Pariste Birinci mükâfatı zı pek sarkıları, 22,30 (akşam küzanan BUDAPEŞTE — (60m>İİ o Altın Kalp (Jean de la Lune) fi'mini görünüz. RENE LEFEBVRE ve halkı meimwun edecek MİCHEL SİMON ve ko: medi Fransezden MADELEINE RENAUD tarafındar VARŞOVA — (1411 m.) 20, 35 gramofon, 21.15 hafif musiki, 22,35 komedi, 23,30 dans hava | BERLİN — (1638 m.) 20 Bu- günkü Rusya nedir mevzuu otra- fmda bir konferans, 21 Hamburg | tan naklen konser. Yangın Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Teşkilâtr tamamen' Türktür Müessisi İş Bankasıdır ADRES: Telefon; Telgraf ; 4 üncü Vakıf Han 20531 İmtiyaz MÜJDE NBel Vü Bahçesinde Alaturka saz heyeti Bugün Açılmıştır. Istanbul Deniz levazımı satınalma komisyonundan: Ton Saat 6000 Rekompoze kömürü Pazarlıkla ihalesi: 16-5-932 Pazartesi günü 13,5 2510 Rekompoze kömürü: Pazarlıkla ihalesi; 16-5-932 Pazartesi günü 145 3160 Lazamarin kömürü : Pazarlıkla ihalesi : 16-5-932 Pazartesi günü 15,5 Yukarıda cins ve mikdarı yazılı üç kalemi maden kömürünün evvelce kapalı zarf usulile yapılan münakasalarında verilen fiat- lar Vekâleti Celilece hatti itidalde görülmediğinden hizalarında ki günlerde pazarlıkla münakasaları icra edilecek olan mezkür kömürleri daha mütedil fiatlarla vermeğe talip olanların müna, kasa günü ve saatinde muvakkat teminatlarile | birlikte Kasım, paşada Deniz Levazım Satınalma Komisyonuna müracaatları, (1950) Satılık dükkân hissesi Eminönü malmüdürlüğünden: Sultanahmette F eruzağa mahallesinin Divanyolu caddesinde eski 137 yeni 143 N.lı dükkânın nısıf hissesi dört sene ve dört mü savi taksitte ödenmek şartile 1135 lira bedeli muhammen üzerin den açık artırma usulile satılacaktır. İhalesi 26 Mayıs 932 per- şembe günü saat on bir buçukta Eminönü malmüdürlüğünde ya pılacaktır. (1712) iyet'in Romanı: 8 'fordu. Hayatına hemen Hk ven kadın bir bar kadını olmuş | Bundan sekiz ay evveldi. Sı- | Eve Düşen Yıldırım! boğuk bir sesle bu sö-Jdu. Çılgın bir aşk ve ihtirasla! oğlu, kendisini Zühal barı de.| adetu musallat olmuş, kendisi- ykırdıktan sonra, Namık ee fırlamıştı. Güneşin zi- yası ile hâlâ her taraf parıltı Nahit Sırrı seviyor ve kisi İmera Sait ilk ünlem beri Muaz. | jduğu noktadan az ileride ve s0 |rma ehemmiyet vermeden bir nıfındaki zengin bir müteahhi- | din daha mektep (| sıralarında | İböyle âlemlerin kurdu geçinen İnilen bir yere götürmüştü. Bu, memurin kooperatifinin bulun- İsr içinde yanıyordu: Evde bel | zezi sevmişti. Fakat onu bile-| kak içersinde ufacık bir yerdi.. ki on dakika bile kalmamıştı. İrek ve istiyerek, mütadelesiz,| Büyük memur ve müteahhidin. | mişti, Bir müddet sonra da, Ve Namık öyle büyük bir deh | ıztırapsız, sevdiği için mest ve | den her türlü esnaf çıraklarına hemen hepsinin perdeleri inik şete gark olrcuştu ki, Onları, çok tenha kırlarda uzanıp güya kitap okumağa giden mücrim. İeri aramak artık hatınna gel- medi. İnce su taraflarma, ko- $ar gibi adımlarla. gitü. Ora- ya kadar, müthiş haberi vere. rek kalbinin zulmetlerine, bu| başındaki mektepli © kasketine|nın bilesine rağmen yine kır- | yıp onu tema müthiş pencereyi açan kada! dan uzaklaşmak için © gitmiş, | koşmuştu, Macarların açtıkları gözinemsu bir bahçeye gi bahtiyar ola ola sevdi. Hayatında hiç bir macera | Hemen üç | ve inşaat amelesine kadar sınıf sınıf ve çeşit çeşit halkla hın-| İ cahınç dolmuş bir yer. Ve yarı geçirmemiş seneden beri uzun boyu; geniş | çıplak, çoğu sanki maske” tak- omuzları ve güzel yüzü ile Taş- | mış gibi boyalı birçok kadın. ban — Saman pazarı arasında. | Bunların arasında elektriğin lâ /İi ki kalabalık yolda yürüdükçe, |tufkâr ziyasna ve türlü boya. | rağmen her yaştaki kadmlarm | kında görünecek kadar yaşlıla- iltifatlar ve vaitler © gönderen İri, vesveseli ev hanımlarının Bazarlarile karşılaşmış, bu na. | bile hizmetçi olarak tutmakta | » İzarların arkasından gitse uzun | mahzur görmiyecekleri derece-| erkekle yek hindi Mimle. - Karı sana bağı yaktı! di- Saidin arkadaşını hemen hepsi yea Sait saat bir buçukta: — İ tanıdığı i için yanlarına gelerek | Artık gitmiyelim mi? dedi. Fa- | ahbaplık etmişlerdi. Hele bir! kat öteki razı olmadı: — Ace-| tanesi, kısaca boylu ve esmer, |len ne yahu? Mademki bende; | belki biraz yaşlı, lâkin işveli | kalacaksın. Babana yalan uy- ve güzel gözlü bir kadın, Saide | durmak meselesi de yok! — Epey geç değil mi? — Dur bakalım ne (olacak? Hayriye mükemmel surette tu- tuldu bu işte her halde sana ek mek var! Ekmek.. bu ne tuhaf bir ta-| birdi; ZâtenSait te kalkıp gitme localardan birine üç erkekle be | ği pek kat'i bir şekilde, ısrarla raber çekilip gittiği halde, ken- (istemiş değildi. Saat iki buçuk. disile dans etmek üzere iki ke-!ta barın ışıkları birden kısılıp re daha aşağı indi , Ve her ini- | herkes çıkmağa hazırlandığı za inde daha sarhoş, daha lâuba- | man, belki de biraz acınarak ye ve daha kın, başını Sai. |rinden kalktı, Arkadaşı dedi ki: din omuzuna, — Hayriye “— Dışarıda bek | tamamen | leyin?” diye işaret ediyor, kazanmağa Silanzek fürlü şey| © Sait o zaman locaya baktı. söyledi. Üç defa da şampanya | Perde artık kapalı değildi. Şam ve meyve yollamıştı. İpanya içen ikisi şişman ve biri Garson ârsız ârsız gülerek: | âdeta ihtiyar 3 erkeğin biri, gar ni zorla; utamırım,., Tarzındaki itizarla. — Pek az biliyorum, kaç dansa kalkmağa mecbur ct Kendisinden başka hiç bir müş zaman bilmediği sırrı öğrene. ide çirkinleri vardı. Fakat bir | — Hayriye Hanımdan! demiş, |sonun dayadığı hesap pusulası | İri yoktu. İsrrarladığı ve el İ sürmediği bir bira şişesinin öz gündü ceğini anlamıştı. Fakat git. |kaç taneside zararsız, hattâ mieğe cesaret © edemiyor, genç 'bir tanesi oldukça güzeldi. iJzlarla yapılan seyranların hai, Kadınlar bu yere ilk defa o- eniş ve dolu kadehleri, yemiş | hakkında tabakların önüne koym münakşalara İ kei um Havri | loca kapısmın önünde başını sal ; nin oturduğu eve gitmişti, Şim- hyor, omuzlarını silkiyordu. 'di (Siyah gül) de, Ankaranın Artık hiçte neş'eliye, mültefite | en iyi barmda çalışan (o kadmı benzemiyor, eski yaltaklıklari. | her sefer kendine daha meftun, nı tamamile bırakmış görünü. yordu. İki genç vestiyerden şap kalarmı alırlarken, Hayriyeyi birden bire yanlarında buldu- lar, Sırtında bir manto, başında siyah bir tül vardı. “— Beni İs tanbul pastahanesinde bekle- yin!” diye fısıldadıktan sonra hızla uzaklaştı. Saidin böyle işlerde pişkin a lan arkadaşı yavaşça: ağırlaşalım.” smı ve pardesüsünü bir türlü daha âşık buluyordu. Fakat o bu sevgiye mukabele edemi- yor, bu münasebetin zevki 0- nun için deriden kalbe nüfuz edemiyor, — geşemiyordu. Ve Muazzezin geldiğinin haftasın- da, hayatmın bu hemen ilk ka- dımı kendisine çirkin ve âdi, iş- veleri ise iğrenç ve tahammü edilmez bir şey görünmüştü. O şça: “— Biz | nun hiç yoktan çıkarıp göz yaş dedi, orada şapka ları ve çılgın büselerle bitirdi» kıskançlık sahnelerinden bi- bulamadığı için vestiyere çıkı. | ini, kendisine birden bire bir şan bir adamla geneli a başla. | zincir gibi ağır gelen bu rabı. dı. Bir dakika sonra, Hayriye- İtayı kesmek için bir bahane yap ye şampanya © içiren o üç kişi|tr. Ve bu et ve sinir rabıtasının merdivenden indiler. teninde bıraktığını birden bire lah müstahalnı ver | hissettiği kirleri, Muazzezi in, pisi pisine doksan bir lira |ran havanın temiz ve İeziz isı. kaptırdık! diye homurdanıyor- | ğında yıkayıp temizledi lardı, Sali” G zaman göçliğinin zaş | m feri karşısında derin bir gurur) | Bir iki haftadan beri, Ah | duymuştu, İmet Şükrü Efendi ile Namık

Bu sayıdan diğer sayfalar: