6 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Yazı dili ile konuşma > bugün o kadar korkuya mahal yok, Yazı dili her yerde kö- nuşma dilinden farklıdır. Yük- sek san'at ve edebiyat kültür mahsulüdür. San'at ve edebi- yatı herkesin seviyesine in- dirmekten ise onları bu sevi- yeye çıkarmak daha muvafık-| tır. Köylüler Falih Rıfkıyr,| Yakup Kadriyi, Ahmet Haşi- mi anlamıyorlarsa bunda on- ların ne kabahati var? İşte, net edebildiğime göre, | Cahit Beyin yazı ve konuşma dilleri üzerindeki esaslı düşün- celeri bu sözlerde toplanıyor. Şimdi bunlar üzerinde biraz duralım ve düşünelim: Konuşma ile yazma arasın- 1 da bir ayrılık vardır: Söz söy- | erken düşüncemizi yalnız ağ- © zumızdan çıkan seslerle değil. yüzümüzün, ellerimizin işaretle rile. gözümüzün bakışlarile de anlatırız. Bazı olur, bir sözün alt tarafını bulamayız. Fakat | elimizi bir sallarız. karşımızda: | ki adam meramımızı anlar, Ba- za olur, bir sözü bir sesle söyle- , Tiz. iyi demiş oluruz, gene o sö- - zü başka bir sesle söyleriz, fe- © na demek olur. Mektepte dersini sahiden iyi yapan çocuğa da. hiç iyi yapmayana da: — Maşallah, teşekkür ede- rim! Deriz, Fakat bunun biri doğ- rudur, biri de tersinedir. Bunu sesimizin tonu belli eder. i Yazı dili, konuşma dilinin sesi, göz. yüz, el.. ile yaptığı yardımı görmediği için. ondan daha üzenli daha düzenli ol- ir. İşte iki dili ayıran esas bu- | Birden bire san'at ve edebi- yata sözü çevirmekle Cahit Bey gene bir mantık oyunu| yapmıştır. San'at ve edebiyat yalnız yazıda olur. Sözde ol- maz mı? Nutuklar, nükteli ko- © muşmelar birer san'at ve ede- a biyat eseri değil midir? Halit Ziya Beyin bir gün sonraki o güzel konuşması san'at ve & © debiyat değil midi? Hattâ Ca- hit Beyin cevabının bir yerin- de sesini titretmesi de bir san'- at değil mi? “Dünyanın her yerinde ya- “zı dili konuşma dilinden fark- | hıdır.” sözü dil işi olarak mı, yoksa san'at ve edebiyat işi | olarak mı söyleniyor? Bir ke- re burasını ayırmalıyız. San'at ve edebiyat kültür mehsulü ise, fen ve ilim de bil- gi mahsulüdür. Dünyanın hiç bir yerinde bunlar herkese ya- yılmış değildir. Bununla bera- ber bunları anlatan sözler, ge- ne dünyanın hiç bir yerinde h. i v v. “İngiliz kabinesine dahil libe- ral azaların geçen hafta zarfın- oda Mr. Ramsay Macdonald'a verdikleri müşterek istifaname | çok dikkate lâyıktır. Kabinenin | takip ettiği siyaset, idhalâtm | tahdidine, bunun aksülâmeli o- larak ihracatın tenakusuna, ve her ikisinin neticesi olarak iş- sizler adedinin çoğalmasına s€- “bep olduğu (zikrolunduktan sonra Ottawa itilâfı hakkında Tiberallerin tenkitleri şu altı maddede hülâsa edilmektedir: İ — Hükümetle. imperatorlu- ğun diğer kısımları arasında, ri mesele'er üzerine pa- yapılması yanlış bir siya , çünkü memleketin birli- ğini tehlikeye koyabilir; 2 — hükümetin, Domirion'ların mu vafakatini almaksızın. ecnebi mallarından aldığı Gini re res- İ damdır.Ben “aksülâmel” i | Söz sırası gelseydi Cahit Beye © ne cevap verecektim? b Yazı ve konuşma dilleri arasındaki farklar © Yazıda konuşmadan ayrılık yapan nok- © talar nelerdir? Istılahlardan halkın anla- yabileceği ve anlayamıyacağı nelerdir? kimsenin bilmediği dil unsur- larından yapılmamıştır. San" ve edebiyat. herkesin bildi; sözleri kimsenin yapmadığı bir surette bir araya getirerek on- dan lerin © yüreklerini görenl, bir söz çıkarır. Falih Rıfkıyı, Yakup Kadri- yi anlamıyanların onlarda an- İamadıkları sözler değildir. Sözlerin içinde ga derin ve ince Dil ei kimse yük- sek san'at ve edebiyatı halk seviyesine indirmekten bahset- medi. Fakat halkı o seviyeye çı karmak için ne yapacağız? O- kutacağız. değil mi? Cahit Bey cevabında bunu açıkça söyledi. Halki okutmak... İyi amma halka hangi dili okutalım? Ki- taplarımızı yazdığımız dil ona çok yabancı kalmıştır. İlk ön- ce bu dili halka uyar hale geti- relim ki halk ta hem okumağa beveslensin, hem de kolaylıkla ve çabukça okuyup öğrenebil- sin! İşte bu düşüncedir ki “Ak- sülâmel” ve “Sevkitabii” gibi sözleri tek birer klişe halinde al mak, yahut “taksimi âmâl” ta- birini muhafaza etmek gibi Ca- hit Beyin ileri sürdüğü fikirle- ri kabul edebilmemize karsı geliyor. Bakınız niçin? “Aksülâmel" dediğim zaman karşımdeki ço- cuk veya okumamış. bir kere | bundan hiç bir şey anlamaz. “Aksi” sözünü belki duymuş- tur, Fakat “amel”, hele o arada yerdeki “ül” ona çok yabancı- dır. En küçük bir sezme bile 0- nun için ışıklanmaz. Sonra karşımdaki benim keyfime göre gider bir yapma makineli bebek değil, bira- tarif ettiğim vakit bana dönüp $sor- maz mı? — Hocatendi, den geliyor? “Sevkitabii”, “taksimi âmâl” ve daha yüzlerce benzerleri de hep böyledir. Şimdi bir de “işbölümü” nü ele alalım, Karşımızdaki adam bu sözün iktısatta, sosyoloji” bilmez. Amma » “kibrit kutu- mü” dediğim vakit, bundan i az çok, kabataslak bir şey se- zer. Söz ona göre yabancı gel- mez, Bundan sonra bir de ta- rif koyarsam, zaten sezdiği şe- yin daha iyi. daha canlı surette anlatıldığını görür. Seve seve öğrenir. Hiç unutmam: Çocukken Gümülcünede — o zaman yeni yapılmakta olan— demir yolu- | İktısadi ve Mali Hafta toplanacak olan cihan iktisat konferansında İngiltere. diğer devletlerle ticari itilâflar akdet mek hususunda kendini serbest addetmemesi doğru değildir; 4 — İngiltereye bahşolunan hu susi tarife işsizler adedinin azal masını ümit ettirecek derecede faydalı değildir; 5 — iptidai maddeler ve yiyeceğe mütedair şeyler için hazırlanan rüsum ve kontenjan usulleri hayatı paha ılaştıracak mahiyettedir; 6 — İngiltere ile Sovyetler arasmda mevcut ticari anlaşma, söylen- diği gibi feshedilecek olursa, ihracata büyük bir darbe indiril miş, ve işsizler adedi çoğaltıl- he olacaktır. Bu iddialardan. İngilterenin | halihazırda iki korkunç düşünce si olduğunu istidlâl etmek güç değildi: mini tenzil etmeyeceğini taah hüt etmesi. hukuku bükümre, “wisine münafidir; a— ileride Birincisi, Dominionların, İn- giltereye değil, hakikatte. İn- gilterenin | D tâbi ol | bu söz nere- MRSA EE. EM8SE © İK NIEVVEL HARİCİ HABERLER | doğmadan BERLİN, 6. A. A, — Almanya,hı eek müsevate © ve tahdidi tedlihet hakkında müzakeratta bulunacak o lan Londra beşler konferansına işti- rake resmen davet edilmiştir. Bu davet, müsteşar Berlindeki İngiliz maslahatgizarı ta minde glam yapılmıştır. beri neşreden Conti Ajansı My m Bülov'un cevabının bu me seledeki Alman nokai nazarma dair olan tebliğin ruhuna tevafuk etmek- te olduğunun kabul edilebileceğini beyan etmektedir. Doğmadan ölecek mi? LONDRA, 5. A. A. — Londrada siyasi vaziyet, mühimdir. 5 ler kom feransının içtimma daveti teşebbüsü İ nün alâkadar resmi mehafil tarafın- dan takdir edilmesi bu ibhamı izale | edecek idi, fakat dün akşam Berlin” den gelen haberlere göre Almanya, İ kayit ve şartarz olarak böyle bir kon teklifinin ferdası olmuyacak ve vazi- yette yeniden bir tehavvül hasıl o- lacaktır. Almanyanın bu hareketi, henüz bir taraftan teyit edilmediğinden dün Simon - Herriot arasında cere- yan eden mükâlemenin neticesinin ne olduğu fevkalâde merak edilmiş- tör. Resmi makamat, bu hususta tema mile süküt muhafaza etmektedir. Ma #mafih. İngiliz hariciye nazırı , ika- metgâhınn döndükten sonra hariciye nezareti ile başvekâlet dairesi ara- sında bircok mektuplar o teati edil mek suretile büyük bir faaliyet zös- terilmiştir. Sir John Simon'un hali hazırda İs İ koçyadu bulunmakta / olan M. İ Donald ile hemen mubaberata giriş- miş olduğu da temin edilmektedir. İ Akti mutasavver o konferanstan | bahsedilirken bu fikrin yeni birşey / olmadığı söylenmektedir. Bu fikir, daha evvelce Cenevrede İ ortaya atılmıştır. Yalnız hali hazır- | daki teşebbüsün Almanya, ile Fram- sa arasında tavassutta bulunmasma Tüzum gören M. Mac Donald tara- farian yapilmiş olduğu söylenmik. tedir. Bazı parlâmento mensupları, bu nu seyre gitmiştim. Bir yerde oturduk. Ameleden biri geldi. Kalkan! Dedi. Ben yeni öğrenmeğe başladığımız dille sordum: — Neden memnu mu? Adamcağız beni şöyle bir süzdü. cevap verdi: Ben memnu, memnu bil- mem! Yasak! Şu hatıra bile halkın ruhun- daki dille bizim öğrendiğimi ve öğrettiğimiz dilin uyuşma- dığını gösterir. Cahit Bey san'at ve edebi- yatın mutlaka kapalı dille, baş- yazmak tarafında olduğunu gene kendi söylüyor. O halde neden böyle söylü- yor? Orada herkes pek iyi anla- dı ki bu sözleri söyleten. ken- disini geçmişe bağlıyan bağ- lardır. Eskiden i ileriye doğru | ması; İkincisi, şimdiye kadar işsiz- i İiği izale için baş vurulan çare- lerden biç birinin müsbet neti- ce vermemesi Bu sütunlarda birkaç defa tekrar ettik; gene de kanaati- mizi açık söyleyeceğiz: İngilte- re, milyarlara baliğ olan tevhidi düyun muamelesini muvaffakı- yetle başarabilir; açık olan büt- çesini daha bir çok seneler ka- patabilir; çünkü İngilterede pek büyük mikdarda toplanmış servetler el'an vardır; fakat ya pamayacağı bir şey varsa o da iktisadiyatım düzeltmek, yani nüfusunu besleyebilecek dere- cede sınai mamulâtına mahreç bulmaktır, Nasıl mahreç bula- bilsin ki. meselâ biz, halihazır- da, kâğıt, cam ve bez fabrikala rı kurmak üzereyiz; bizim gibi sanayii yeni gir eden baş- ka milletler de vardır. Her yeni açılan fabrika. İngilterede, (*)| 1*) Diğer smat memleketler de ii yukarı ayni haldedir- s0 i ka dillerden alınma sözlerle 0- | lacağını iddia etmek istemiş 0- | lamaz. Çünkü; kendi de sade | Beşler konferansı ölecek mi? Almanyanın konferansa daveti kabul etmediği söyleniyor mesaiyi takdir etmekle bernber ma- tasavver konferans hakkında müte- reddit davranmakta, bu teklifin Fransız ve Almanya tarafından ka- bulü meşkük olduğunu ileri sürmek- tedir. Yalnız kabul edilecek formül veyn formüller hakkında evvelce bir prensip itilâfı hasıl olduğu takdirde konferansın muvaffakiyetle neticele. neceği söyleniyor. İngiliz hükümetinin fikrince mu- tasavver konferansta İngilter,e Fran sa, Almanya ve İtalya bulunacak ve Amerika, müşahit sıfatile çağırıla- caktır. Söylenildiğine göre, İngiliz noktai nazarı, atideki noktalara istinat edi- yor: Hiçbir suretle teslihatın tez- yidini tazammun etmemek şartile as keri statülerin müsavatı prensipinin kabulü; 2 — Bu müsavat, en ziyade müsel ; | lah devletler teslihatının tedrici su- rette tenkisi sayesinde tahakkuk et- tirilecektir; 3 — Satü müsavatı, kemiyet mok- tai nazarından müsavat demek de- gildir. 4 — Yalnız bazı sinef teslihatta müsavat derpiş edilecektir. yani Al | manya, sabık müttefildlerinkine mü- savi teslihat elde etmeği iddia ede- | bilmesi icin her sınıftan silâha malik olmak hakka sahip olacaktır. 5 — Versailles muahedenamesinin İ derpiş etmiş olduğu memnuniyetler, İ bazı tadilât ile yeni itilâfnamecy it | haj olunacaktır. | Temps güzetesi ne diyor? PARİS, 5. A.A. — Temps mazs- tesi, o Herriot, John Simon mülâke ti hakında diyor ki: “ İki devlet ada manın Almanyanın £ tahdidi teslihat hakkındaki müzakereler dolayisile it tihaz etmiş olduğu hattı hareketin ihdas etmiş bulunduğu vaziyeti tet- kik etmiş olmaları farzolunabilir. Tmeps şu öuretle devam ediyor: “Şildiki rahi halet Berlinde hakim oldukça ne hep birlikte yapılacak diplomasi faaliyetlerinden ns de hu- teşebbüslerden büyük birşey edil yeni, büyü z ek ister gibi davranması | İ hepimize çok ağır geldi. Bir taraftaı — Kendi tercümelerimde kendi yazdığımı anlamadığım olmuştur. Diyen Cahit Beyin öte ta- ri iş — Halk anlamıyor sa kaba- hat yazanda mı? Diye sorması o kadar mey- 'danda bir tezat idi ki buna kar- sı coşmamak kolay değildi. O halde biz de soralım: — Cahit Bey kendi tercü- mesini kendi anlamıyor ve an- lamak için fransızca aslına bakmağa mecbur oluyoruz bu- mun kabahati yazan Cahit Beyde mi, yoksa okuyup ta anlamıyan Cahit Beyde mi? — İşte bu yar) açık tezatlar a ve ileri i coştu- rağ sübeğlalen biri oldu. İbrahim NECMİ ya birkaç yüz ameleye yol ve- rilmesini intaç etmektedir. şadığımız kapitalist reji- mi içinde İngiltere için bir tek meşru yol vardır: Nüfusunu, toprağının besleyebileceği baik dara kadar tahdit etmek. 20 inci asırda büyük devlet. lerim inhitatı böyle başlayacak- tur. ».. Cümhuriyet Merkez Bankası nım 299/932 tarihli bilançosun da bir evvelki hafta bil na nazaran aşağıdaki değişik. likleri gördük: Tedavüldeki banknotlar ge- ne 105.000 liralık bir amortis- man yüzünden 164.528.590 li- raya inmiştir. Bu paranm 8.688.590 lirası, karşılığı yüzde yüz altın olmak üzere banka ta rafından çıkarılmıştır. Pasif kısmında vadesiz tev- diat yekünu 303.383 lira çoğa- larak 9.082.371 liraya; döviz mevduatı da 866.523 lira arta- rak 2.390 755 Kiraya bir fabrikanın kapanmasını, ve | Yunanistan Sevinç içinde! Rejim meselonalı halli üzerine şenlikler yapılacak ATİNA, 5. A. A. — Yunan reisi- cümhuru, halka hitaben şu beyam- siz ve şartsız olarak tanıdığına ve bu rejime riayet gösterdiğine dair bu forka reisi tarafından 28 eylülde yapılan ve dün de tahriren edilen kat'i beyanatından sonra be- Bira için Yunanistan'ın istikbalde, cümhuriyet idaresi (altında mes'ut bir hayat geçirmesini temenniden başka yapacak birşey kalmamıştır. “ Bütün endişelerimiz, bu dakikn- da artık tamamile zail olmuştur. Re jim meselesi kat'i sürette nihayet bul i olan bu. sevinçle öğrenceğinden emin olarak — Bugün Yunan milletine bildiri- yorum.” , Bütün gazeteler cümhuriyet reji- nin bu elemli devresini bu suretle bitirmek Mamul gösterdiği meha reti, ittifakla taki tedir. Vaziyet, yeni kabinsiii teşekkülü ne kadar tabii surette inkişaf edecek tir. Meslek cemiyetleri mrümessilleri Atina baş piskoposunu ziyaret | et- mişler, Yunanlıların cümhuriyet ida resi altında kardeğçe yaşamağa kat'i surette karar vermelerinden dolayi büyük klisede Allaha şükriçin bir dun okunmasını — ima etmesini iste mişlerdir. Eş Zaimis, M. Çaldaris'e bir mek- ve mumaileyhi gös. erdiği EM çerisi solayi ii rik etmiştir. veden Elefteron Vima gazetesi, sü- kün ve intizam em urnumi surette çalışma saha şuda fırkalar 2- rasmda artık hiçbir me kalmadı. ime ehemmiyetle kaydetmiştir. #keri cemiyetin resmi surette da- Zelzele ÇANKIRL 5 A.A. — Bu ge- ce sant 22 yi 20 geçe şimalden şarka doğru oldukça (şiddetli bir hareketiarz olmuştur. Ha- sar ve zayiat, yoktur. Otobüslere konan reglâtör Otobüslerin sür'atini tahdit için konan reglâtör aleti bütün otobüsle re tamamen teşmil edilmiştir. Roglü tör müspet metice vermekte ve oto- büsler fazla sür'at- Arkadaşımız Orhan Riza Bey, Cümhuriyot ve Eyüp orta mekteple- ri türkçe muallimliklerine tayin edil ir. Mi kiyet dileriz. Aktif kısmında kasa ve mu- habirler nezdindeki mevcut 28.511.501 liradır. Bunun 18 milyon 438 bin 578 liraya teka bül eden mikdarı 13147 kilodan ibaret halis altındır. Altın mev cudu geçen haftaya nisbetle 46 kilo kadar artmıştır. Altına tahvili kabil serbest dövizler 188.123 lira farkla 387.078 lira ya inmiştir. Buna mukabil is- konto edilen senedat 969.774 fazlalıkla 4.811.771 liraya iğ olmuştur. ie im Geçen hafta ekspres trenin- de kaçak altınların yakalanma- su kaçakçıları fena halde kor- kutmuştur. Bu takdire şayan olan ihtimam ve tekayyüdatta devam edil sikke ve hi'çe halindeki altınların Avrupa ye rine Merkez Bankası yolunu tutacakları Aşikârdir. » Esham ve tahyilât İstanbul Esham ve tahvilât borsası geçen hafta zarfında - | yeniden tetkik ve tadilini de is İsmet Pş. Malatyada parlak bir ilttie karşılandı MALATYA, 5. A. A. — Başvekil zerindeki büyük köprünün ad konma İsmet Paşa Hazretleri Ferat nehri ö ve açılma resmini yaptıktan sonr saat 15 te Malatya istasyonuna müvatalet buyurmuşlardır. İsmet Paşa Hazretleri Fırattan hareket ettikten sonra yollarda ve eski Malatya istasyonunda biriken binlerce halk tarafından samimi tezahürns karşılanmışlardır. Malatya istasyonunda teşriflerine intizar eden ve mülhakattan gelenle” it, | le 10 bini bulan kesif bir halk kütlesi tarafından fevkalâde hararetli tez#” hüratla karşılanarak şiddetli alkışlanmışlar bir siker krt'ası ile mektepli tarafından selimlanmışlardar. Bir hanım kız mektepliler namına Paşaya bir buket takdim etti Halleri sürur ve heyecanı pek büyük idi. İsmet Paşa Hazretleri doğruca hükümet konağını teşrif ettiler ve hir müddet istirahat ettiler. Belediyeyi. Cümhuriyet Halk Fırkasmı ziyarette sonra ikametlerine tahsis olunan vilâyet konağını teşrif ettiler MALATYA, 5. A.A. — Başvekil İsmet Paşa Hazretleri şerefine bele" diye tarafından halkevinde 100 kişilik bir ziyafet verilecektir. Bornovada ehli hayvan sergisi | IZMİR, 5. (Milliyet) — İki gün devam edecek olan ehli hayvan sergisi dilmiştir. rnova ziraat mektebinde açılacalıtır. Sergiye 146 hayvan kayde İzmirde takas komisyonu IZMIR, 5 .(Milliyet) — Yeni teşkil edilen takas komisyonu buzün ik iştimamı yapmıştır. Celâl B. dün akşam Gazi Hz. tarafından kabul edildi (Başı 1 inci sahifede) hiç bir resmin alınmamasını hassaten rica etmişlerdir. He- yet, Vekil B, den teşviki sanayi | deki muafiyetlerin tam bir em- niyetle devamını temenni ede- madenlere ait ve icra olduğu tecrü- be ile sabit olan şartnamelerin | temişlerdir. Celâl Bey maden- cilere hükümetin maden işleri ne büyük bir ehemmiyet atfet- mekte olduğunu beyan ve ma- dencilerimizin işlemesi ve mi den cevherlerimizin Avrupa pi- yasalarına sevkinin kendisi için bir gaye olduğunu. bu hususa mâni olan sebepleri izale edece ğini, bu meyanda maden cev- heri idhal edileceğini vadetmiş tir. Yakında diğer hususat | hakkında da temas etmek üze- | madencilerden re mürekkep bir heyet Ankaraya gidecektir. Celâl B.in Gazi Hz. ne vedaı İktisat vekili Celâl Bey. dün akşam Dolmabahçe sarayına gi dip Reisicümhur Hazretleri ta- rafından kabul edilmiş ve arzı veda etmiştir. İngilteredeki mem- nuniyet ve neşriyat İngilterenin en ciddi iktısadi mecmuası olan “The Econo- mist” namındaki mecmua 24 Eylâl tarihli nüshasmda - İkti- sat vekâletimizdeki tebeddül hakkında dikkate şayan bir ma kale neşretmektedir. Bu maka- lede deniliyor ki: “Bu ay Türkiyenin iktisadi hayatında ve bilhassa bu haya- di. Saraçoğlu El Bİ. evvelki akşam Parise hareket etti. Pi- yasamız, bu sefer itilâfnamenin imza olunacağına emin olmakla beraber, teferrüat hakkında ma lümat elde edemediği için bir parça mütereddit görünmekte- dir. Bununla beraber Paris her gün daha yüksek fiatler tebliğ ediyor. Hafta zarfında Ünifiye üzerine 61 kuruşa kadar mua- mele olmuşken dün akşam Pa- risten telgraf azcık düşkün gel- di ve fiyatı 5817, da kaldı. Mümessil seri A ve seri C| senetleri üzerine de geçen haf- ta hayli alıcı varken. muamele- ciler, bu sefer» pozisyonlarmı değiştirdiler; çünkü | bu senet- ler hakkında ne karar ittihaz &- dileceği henüz belli değildir. Seri A 6.50; Seri B 8.50; Seri C de 6.40 lirada kaldı. İstikrazı dahilinin nominal fi yatı 961, liradır. İş Bankaları 15 kuruş yük- e 9.35 liraya talip var- madu küler tın devletle ticaret ve sanayi rasındaki münasebetlerde bü” yük bir tebeddül olmuştur. Bur Bun neticesi şu olmuştur ki hü kümet takip ettiği yoldan ric'at etmiş, İktısat vekilini değiştir” miş ve çok muvaffakıyetli İŞ Bankasının başındaki Celâl B€ yi İktısat vekâletine getirmi$” tir. Celâl Bey vaziyeti tetl etmektedir.” İngiliz mecmuası Celil Be yin hükümete © geçmesinde evvel alman tedbirlerin sânayi ve. ticaret hayatımız i izah ettikten 509 “Celâl Beyin İktisat vekile tine tayini sarsılan itimadı bif dereceye kadar iade etmişti Hükümet tarafından son zam39 larda alınan bazı tedbirler Türk teşkilâtı esasiyesinin £© min ettiği mülkiyet hakkı, s€f best çalışmak O ve ticaret yap mak haklarını ihlâl ettiği hi kında bir inanma meydara g© tirmişti. Ankara | İiderlerinif iktısadi prensip olarak ileri sö" ükleri Etatisme Modörö' çok sayilar Vapurculuk if hisarı afyon istihsalinin mür#) kabesi, sanayi ofisi | ve sanaf kredi bankası ve daha bu ni tedbirler itimadı sarsmıştı. kate şayandır ki Reisicümhü Gazi Mustafa Kemal yeni ikti sat vekilinin tayininden dola” memnuniyet beyan ederkef memleketi salâha sevkedecİ prensiplerin biri de iktısadi zamda devlet müdahalesinin * zaltılması olduğunu beyaz mişti devam ediyorlar. Son tesbit ef len fiyatler şunlardır: Aksiyon © 21.60 Liri Obligasyon 33.90 Lirs Mümessil (3590 Lirs Tramvay 46,75; Terkos si Bomonti 23.50; Telefon İ di tihat Değirmencilik 25; Sad Değirmencilik 2.60; Arslan mento 9.05; Reji 5 lira etim tedir, 4 Rumeli Şimendiferleri so | haftadan beri 30 kuruş yükseldi. Dün 5.20 liraya kad?" yükseldikten sonra 5 lirada ii , Musir kredi Fe ati bervechi #tidir: 1886 tertibi 170 Lira 1903 tertibi 87,50 Lira 1911 tertibi 86.50 Lirs Serbest piyasada gayri dil bonoları o 26 3/4 kurut mektedir. d Altın 919 kuruşta kaldı.” iyelerinin Bi Jı 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: