October 24, 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

October 24, 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

En zor konuşulabilen bir artist: Hanry Garat “ Hanry Garat ile çevirdiğim filmler beni tat. min eder, eğlendirir ve neşelendirir.. Her artistin bir âdeti var- de, Hepsi bir şeyden hoşlam- Fakat ları ve kaçtıkları gaze- eeilerdir. Maamafih gezetecile ** de mültefit olanlar yok de- İr amma bunlar pek az bir ?ekün tutarlar. Gazetecilerden #İret eden artistlerin başında şüphe yok ki Greta Garbo * Lilian Harvey gelmektedir. çi artist, gazetecilerden bu fak bucak kaçarlar. Şayet yaka İvacak olanlar bile ii üç ke- ne ile otlorelar, Erkek ar. ler arusımla da Henry Ga- Mt birinci plânda gelir. Dikkat k olursanız bu Jone Btemier'nin beyanatı gazeteler hemen hemen yok gibidir. Yrupa gazetelerinden biri bu- Mu kendisi için bir izzeti nefis | İ Meselesi yapmış, ve başlamış | #rat'yı takip etmeğe. İlk gü- Nü sabahleyin çok erken bir sa Mite Garat'nin <vine telefon et Miş. Karşısına büyük artistin “da hizmetçisi çıkmış ve efendi “inin stüdyoya gittiğini söyle. Miş. Bu sefer gazeteci artisti Salıştığı stüdyodan aramış, ora sadra şifa verecek bir ce- alamamıştır. Çaru naçar ta "risini ertesi güne talik et- Mek mecburiyetinde kalmış. Ertesi günü gene taharriya- İN başlamış ve bu sefer de Ga- nin sabah trenile Berline tiği cevabını almış. Artık adamı bulmak tesadüfe bağ olduğunu kabul eden muhar- ii işi gücü bırakmış ve #tistin peşinde dolaşmağa baş .,. Nihayet bir akşam Ga- NE stüdyodan çıkıp evine gi- “rken gazeteci de otomobiline #tmeğe muvaffak olmus.» Bu. Min üzerine artık kurtuluş im- 1 kalmadığını anlayan ar. | at, gazetecile beraber evine Mİliyor ve aşağıya yazdığımız ret, konuşuyor. k len Garat mutat suallere İvap verdikten sonra şöyle an kimağa başlamıştır. — Ben sanki Music Holl'da limak için yaratılmışım. Daha çok küçükken Pariste in hemer hemen bi “e Holl numaralarını bir Da sadakatile takip ederdim. | İ Çünkü benim tabiatıma uyma | yem, de bir gün kendimin e bir artist olmamdı. Niha ii İS tabir caizse bende san'at | İYatına arka kapılardan gir- ve ilk defa olarak şatafatlı lerle dansör olarak sahne Çıktım. O zaman bizim tru. baş artisti Misstinguet idi. Artistle benimle çok yakın- alâkadar oluyor ve nerede gelse: “— Nasıl oluyor mu? Mem- & musur ” diye sorardı. Ben | Kendisine: e Çok memnunum” diye âp verirdim. Fakat hakikatte hiç mem- 88 değildim, çünkü ben dan. İmaktan ziyade sinema ar m istiyordum. o Arka- e irımı ve bizzat Misstinguet İk Güm file. yapmamı” söy- i. Günlerden » bir gün. ben onlara ve bilhassa Miss'e şu verdim: eng “Hakkınız var, Mümn, an başka bir şey istemiyo ale, Mademki hemfikiriz. ne ğ Ne bu imkân: hazırlasa- Na Pala in bu arzularıma n t fil kem msa sessiz film d Nihayet meşhur sinemacılar İp, Marele Vandal beni keş- tu tan ekserisinin de | ben de| b | ! Paramount'un Music Holl'da şarkı söylüyor- dum. O da o akşam Re - A Du pont'nun çevireceği film için bir Jeune premier arayormuş. Beni görmüş ve bende bir ka- biliyet gördüğü için benimle ko nuşmak için iki perde arasmda | kulise gelmiş Rejisör vasıta- | sile biribirimizle tanıştık. Fa- | kat bu perde arasındaki mülâ- katımız pek kısa oldu. Ancak biribirimizden bir randevu ala. | cak kadar vakit bulabildik ve İ ben hemen sahneye çıktım. İş- | te o tarihten üç hafta sonra bi- i ema o konturatımı im. za etmiş oldum. Tam bir ay son ra da makinanın kolu filmi almak için dönmeğe başla İ Artık ben sevinçten çıldır | cak bir vaziyette idim. Nihayet senelerden beri tahayyül etti İğim büyük rüya sabileşmişti. İlk filmim çok canımı sıktı. İ yor ve rolüm çok soğuk kalı- | yordu. Bu filmin ismi dün | ya” idi. Ve yanımda da parte- | ner olarak sahhar Mary Glory ile Maxudian oynuyordu. Bun- bana nazaran o zaman çek ileride olan artistlerdi, Tabiati le ben de onların yanında pek soğuk kalıyordum. Yalnız en memnun olduğum bir taraf var İdi. O da artık stüdyoların kapı | arı bana açılmış olması keyfi- yeti idi. İkinci filmim (Efendi- lerimiz ve hizmetçileri) dir. Bu Henry Garat'sı den sonra sahne vazıları benim hangi tip filmlerde muvaffak olduğumu anladılar ve ondan sonra da hep bu nevi kordela- lar çevirtiyorlar. Meselâ (Cen- net yolu) bu cümledendir. — Hangi filmlerinizi en çok — En Lei filmlerim neşeli ve tabiatıma tevafuk &- den filmlerdir. Ben tab'an ne- şeli ve hoppa bir adamım, Ağır ve dram kokusu olan senaryo: lardan hoşlanmam. Çünkü bun lar benim tiplme tevafuk etmi. yorlar. Şayet $ox olarak öyle bir film çevirirsem mecburum çok soğuk olmağa. bu da tola- nımı göstermeme mâni oluyor. Binaenaleyh telhis* etmek lâzım: * gelirse ben ağır filmle- re skeçleri tercih ederim. En beğendiğim filmlerime gelince. Hiç şüphe yok kt bun- ların başında (Kongre eğleni.. | yor) gelir. Bu filmde isteyerek çalıştım. Buna inzimamen par- tenerim de harikulâde idi, Neti ce de güzel bir film meydana çıktı. Bundan başka (beğendiğim filmlerin başında Cennet yolu gelir. Bunda da yaptığım Vic- tor rolünü çok benimsemiştim. — Partener olarak kimleri tercih edersiniz? — Hiç şüphe yok ki bana eş | | Sinema Haberleri | stüdyolarında çevirdiği İ ne çevirmek hakkını almıştır. mu Londrada çevirdim. Bu film | * Roi Guissart Paramount i (La poule) ismindeki filmi bitmiş- tir, Bu film Henri Duvernois' nın romanından alınmıştı ni film Fransız filmcili en ümitli escerlerinden biridir. Filmde rol almış olan Fransız artistleri şunlardır; Andre Lu. Arlette Marchal, Mar- e. Janino. Edith Mera, Rubar Ancolin, Janino Guiso, Christan Gerard. Raymonde | Allai, Michelo Alpha, Jacpue- line Brizard, Jules Moy ve Drancin. | Bu artistler Fransanın iyi artislerinden maduttur. * Yves Merande 'nın roma- nından alınarak Paramount stüdyolarında Charles Antoine | tarafından, çevrilen (Simone böyledir) filmi bitmiştir. Bu- nu çeviren artistler de şunlar- dır: Henry Garat, Mag Lemo- nier'dir. * Paramount şirketi Tristan Berord'n beş skeçini bu se- en Bunlar da: Köyün tek haydudu. Piston'un mektebi, Briç partisi Tesadüfün oyunu. Nazır krizi, dir, Tristan Bernard'ın bu e- serleri komiklik itibarile çok zengindir. Bundan dolayı sine maya iyi tevafuk edecektir. * Actualitös Française Pa- romount)un be: aftası çev | rilmiştir. Bu havadis gazete. | sinde şunlar vardır: | M. Lebrun'un o Alsaceda seyahati. İ Yıldızlar memleketinde R. 101 in uğradığı kaza, Atletizm. Prince Michel ile beraber. Mu- sikişinasların gü vaç. Curilles adalartnda bir sik m. Saatte 100 kilometre, | Beni bu akşam sev Bazı kadınların şahane rol- lerde muvaffak oldukları gay- rikabili inkârdır. Ancak artistlerin Jeanette Mac Donald'dan baş- kası bu güzel komplimana lâ- yık değildir. Bu artist harikulâde bir su- rette kraliçe prenses rollerini yapıyor ve çok muvaffak olu- yor . İşte bu mevsimde İpeksi kardeşler şirketi sinemaların da seyredeceğimiz (Beni bu ak şam sev) filmi de bu cümleden İ dir. Jeanette Mac Donald bura- da da Maurice Chevalier'nin karteneri olacaktır. Bu artistin ekran üzerin. de yaptığı büyük şöhreti gün- den güne dev adımlarile iler- lemektedir, Kalbim tereddüt ediyor Bu film Mary Glory ile No- İ el Noel'in çevirdiği en son film lerden biridir. Mevzuunu söyle | ce hülâsa edebiliriz: Genç bir adam evlenmek üze redir, Namzet olduğu kadın iyi ve zengindir. Ancak bu genç severek evlenmiyor. Tam ev! Deceği sırada başka bir genç dma rast geliyor. O zaman ne yapacağı, hangisile evleneceği, hakkında genç adam mütered. dit kalıyor ve film bin türlü eğ lence havasile geçiriyor. Bu güzel film Gves Mirand- ın güzel bir eseridir ve çok gü zel çevrilmiştir. Yakında şehri miz sinemalarında geçecektir. * Paramount şirketi Reisi sanisi Emanuel Cohen ile B. P. Sehulberg ahiren bir angajman yapmışlardır. Schulberg mount hesabına dokuz çevirecektir. Bunlardan birinci si iya Sidney'in çekeceği (Madame Butterflay) dir. Bu filmler seri halinde çevrilecek. tir, Bir Millet üyanıyor filminin baş artisti Atıf. Yahye kaptan rolünde olmasını en ziyade istediğim | kadın artist Lilisn Harveydir. Dikkat ederseniz en muyaf- fak eserlerim onunla çevirdikle rimdir. » Ondan sonra en tercih etti. ğim artistler de Mary Glory ve Meg Lemonier'dir. Meg Le monier ile çevirdiğim (Trende bir kadm) filmi işte meydanda. — İstikbal için ne düşünü. yorsunuz, — O şimdilik uzakta. Ben istikbali düşünmektense hali Yaşamağı tercih ederim. Henry Garat'nm Harvey için söylediklerini oku | an sonra Lilian'ı hakkında e düşündü; bii merak edersiniz. mak için işte yazıyoruz. Liliane Harveye hangi film | lerini tercih ettiğini soran bir muharrir şu cevapları almıştır: — “Tam müânasile uyuşabil- diğim yegâne erkek partener Henry Garat'dır. Onunla o ka- dar iyi uyuşuyor, o kadar anla- şıyoruz ki tarif edemem, Beraber çevirdiğimiz filmler- de ben kendimde ne kadar kabi liyet varsa sarfediyorum. O be ni tatmin ediyor. : eğlendiriyor ve neşelendiriyor.” * Paramount şirketi Londra da Watter Hackett'in eseri o- lar (The horton miystery) se naryosunu filme almak müsaa- içinde | Muhabir mektübu Şarabı ile meşhur memleket: üzüm k Bozcaadadan BOZCAADA —Law- İ sanne O muahedesi ile Ane | vatana kavuşan Bozcaada, Ça- | akkale boğazının hemen met- | halinde ve (20) mil mesafede- dir. Buraya Seyrisefain vapur- | ları uğramadıklarından Tavil | zadelerin Saadet vapurile gel- dim. Diğer kumpanyalar da | buraya vapur işletmemektedir- | ler. Adanın üzerinde akan su- İDE Se al kisi Ca ve havası iyidir, Adada evvel- ce beş altı bin nüfus ve (1200) fus ve 500 hane kalmıştır. E iler çoksa da kısmı küllisi ha- rap olmuştur. Ahlâk çok iyidir İ yalnız seviye itibarile vasattır- lar, Bir mektep vardır Rum ço cuklar da oraya devam etmek. tedirler. o Rumların ekserisi türkçe konuşurlar. ASAYİŞ Bu adada ahlâksızlık namı- na bir hâdise yoktur. Kapılar sabaha kadar açık bırakılsa bir fert içeriye girmez. Hırsızlık İ nedir bilmezler, İnsanm bir ma lı kaybolsa eğilip te yerden al- maz, Hıristiyan ahali çok mu- taassıp ve tesettüre çok merak lıdırlar, Katil vak'ası hiç ol maz. Yalnız beş sene evvel bir kız kaçırma meselesinden is- lâmlar arasında bir katil hâdise si olmuştur. ÇARŞI VE PAZARI Adanın çarşı ve pazarı pek ne. 7 bakkal, 4 manifaturacı, A kasap 2 cami, bir kilise ve ha- li faaliyette sekiz yeldeğirme- ni mevcuttur, MAHSULATI Bozcaadası denince akla ü- ve şaraplar için de 500 bni kilo siyat üzüm sevkolunmaktadır. Umum adada dört milyon ü- züm kütüğü vardır. Her sene (400) bin okka şarap yapıl maktadır. Arazi dardır. topra. ğın kuvvei inbatiyesi vasattır. Yazın bir katre yağmur düş- mez, Onun için üzüm tatlı olu yormuş. o Meyvalardan yalnız nar ve incir olmaktadır. Bir mikdar buğday, arpa. bakla ve biraz da nohut yapararsa da j kendileri istihlâk ederler, İSTİKLAL MEKTEBİ Başmuallim Necati Bey ta- rafından idare olunan bu mek. ların yarısı hıristiyandır. Mek | tep dört sene evvel tekrar açıl mıştır. Bu mektebin 8 senelik | bir hayatı varsa da bri müddet kapanmak zarureti karşısında kamıştı. Talebenin 7 8 i fa- tariptirler. Mektep elverişli. dir, Dershaneler muntazam, te miz. yazıtahtalarile silgileri çok kullanışlı, salonu geniş ve bahçesi muvafıktır. Müzesi ma haretli ellerle tanzim Di muş, zevki selim sahibini m hane var iken şimdi iki bin nü- | küçüktür. Yalnız 10 kahveha. ! züm ve şarap gelmelidir, Sene | vi buradan 220 bin kilo çavus | tepte (160) talebe vardır, bun | kirdir, Talebe sıtmadan muz- | Bozcaada Bütün adada dört milyon ütüğü bulunuyor bir manzara miştir, iye kadar mektep- ten (21) talebe mezun olmuş- tur. KARAGÜNLERDE Balkan harbinde bu adayı | Yunanlılar işgal etmişlerdi. | Bir buçuk ay sonra bizim bir | torpitomuzla Hamidiye ve Me cidiye kruvazörleri adayı bom- bardıman etmişlerdir. Bu sera- da da Yunan askeri kasabayı tahliye ederek adanm dahiline doğru firar edince Müftü Şerif Efendi başta olduğu halde a- hali kaleye hücüm ederek bu. rada ve gerekse belediye ve li- manda çekilmiş olan mavi be yaz bandıraları parçalamışlar ve bizimn sacağı derhal çekmiş de Yunanlılar yerli rumların iştirakile bu © mücahitlerden 198 kişiyi kollarının ikişer ye- rinden bağlayarak ve bir çoğu- nu da dayaktan geçirerek Mon dros'a sevk ve Limni kalesin. de hapsetmişlerdir. lar dört ay bitler mevkuf kalmışlardır! Harbi w mumide de İngilizler Müftü Şerif Efendiyi dört arkadaşı ile Mondrosa (ve bir müddet sonra da Maltaya sürmüşler. dir. İzmirin Yunanlılar tarafın dan işgalinde buradaki müslü- nmalara çok işkenceler yapıl- mıştır. Lausanne konferansı. nın devam eylediği müddetce halk çok heyecanlar geçirmiş- ler ve Anadolunun istihlâsm- dan bir sene sonra yani 20 ey. lül 339 senesinde Anavatana kavuşmuşlardır. VARİDAT Buranın maliyesi müstakil- dir, Varidat (14) bin ira ve masraf ise (21) bin liradır! Şimdilik (7000) lira açıktır. | Bu açık halkın zimmetnide kal mış olan bakaya ile kapatılmak İ tadır. Bu bakayanm mikdarı İ (30) bni liradır. Maaşlar mun tazaman verilmektedir. Vilâ- yetten istiane olunmaktadır. Varidatın başlıcaları na, kazanç ve sayım V. dir, Hususi muhasebenini vari datı 12000 liradır. Bu idare de müstaklidri. Muallmilerin ma. aşları her ay verilmektedir. BELEDİYESİ Belediye reisi İstanbula git miş olduğundan görüşemedim. Belediye binası deniz kenarın- da bir dairedir. Varidatı 4000 Tiradır. Hükümet doktoru Se fik Bey tarafnıdan belediye iş. İ lerine de bakılmaktadır. Ebe hanımın maaşı 52 lira olup 3Z si hususi mnuhasebece tesviye olumaktadır. Bu sene bir mo- törpomp alınması mmukarrer- dir. Tanzifat için yalnız bir ara ba vardır. Mezbaha henüz ya. pılamıştır. Kadrosunda 40 İi- ralık bir kâtip ve 30 liralık bir çavuş vardır. 70 lira da aceze- ye tahsis olunmuştur. Belediye reisi Hâzim Bey ayhj zamanda Halk fırkası idare reisidir. dereğli çalışkan ve iyi kalpli bir zat olduğunu işittim. lerdir. Donanmamızın avdetin. Saz gi, Ee A

Bu sayıdan diğer sayfalar: