25 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

25 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir yolcu vapurdan | salona kaça çıkar? | Yolcular aldanmamak için | hamaldan ve sandalcıdan tarifeyi istemeli Akşam © refiklerimizden biri, İstanbul'a gelen bir yolcunun $a- ra hamal parası, vapurdan güm- rük salonuna kadar 2 lira kayık © parasi ve kayıkzıya Adeta zoraki denilecek şekilde 30 kuruş bah- tiş ve salondan otomobile kadar yni eşya için 250 kuruş ha-| | ücreti, yani ceiman 580 ku- raş vermeğe mecbur | kaldığını yazmıştı. 80 kuruşun bugünkü kıymeti ve fakir bir ailenin belki bir haf- talık geçinme parası olduğu dü. şünülürse, İstanbul'a — gelen bir yolcunun bir kaç parça oşyasını karaya çıkartmak için verdiği pa ranm pek fazla olduğunu kabul etmemek mümkün değildir. Meseleyi şayani dikkat buldu- #umuzdan dün liman tarifelerini tanzim eden ve tatbikine memur ınlarla temas ederek tahiikat yaptık. Aldığımız malümata göre, re fikimizin verdiği hesaplarda hay- İı mübalâğ © Evvelâ tarifeyo göre, samand radaki bir vapurdan Topan: Sirkeci gümrük salonuna bir için tutulacak küçük sandal üc- reti 100, varka ücreti 200 kuruş- tur. Körfez vapurlarından salon- lara ise adam başına kayık ücre- ti 25 kuruştur. Şamandıradan gümrük salonu- na bir adam için el çantası ve bir yataktan ibarci zati eşya, kayık Şı tarafından vapurdan o kayığa nakledilmek ve mukabilinde 100 20 kuruş kayık ücretinden m3ada ücret alınmamak tarife i- 'sabıdır. Büyük denk gibi bagaj mahiyetindeki eşya vapurdan İa- yığa nakil için 80 Beye kadar 35 ve daha fazlasından 50 kuruş hamaliye ücretine tabidir. Bu e#- yanın kayıkla vapurdan salona “nakli için, yolcunun vereceği ka- yık ücretinden başka ücret talep “edilmesini tarife menetmiştir. Salondan otomobile kadar eşya nın nakli de ayrıca tarifeye tabi- dir. Bu da büyük denklerde ve- sair bagaj eşyasında beher parça Azami 30 kuruş, bavul | gibi alçak çimin için ve > burdan sandala kadar - eğer bu mü © binmişse 100 kuruş kayık parası, kayıktan #tomobile de O âzami 70 kuruş hamal parası, ki oOceman Azami 370 kuruş vermesi tarife icabim- “dan idi, Kendisinden 260 kuruş $azla alınmışsa, bunların polis ve “ya belediyeye müracaat etmeleri p etmektedir. Bu hususta Emniyet 5 ii “be müdürü Kenan B. le de sürüş tük. Kenan B. dedi ki: *— Tarifeler salona asılmıştır. in kayıkçı ve hamalda da tari- fe bulundurulnaktadır. Yolcular, bendeki tarifeye © bakabileceği “gibi, hamal ve kayıkcılardan da * Ola ücret talep eden kayıkçı ve ha- r hakkında (şikâyet vuku “ulorsa derhal fazla | aldıkları mıkdar istirdat ve yolculara iade edilir. Ayrıca mütecasirleri hak- kında belediyece o ceza tatbik o- * lenenak üzere zabıt tutulur. Fa- kat bunun için fazla para ! lerin yolcular tarafında! “fazla para almaları Çünkü, hamallar, kâbyaların vel ve hamalların fazla para alıp al. madıklarını bilemez. Hamalların ise güçtür. yazıcılarının kontrala altındadır. Taşıdığı eşyadan aldığı Şara kâhyaya makbuz vermek mecbu- riyetindedir.” Yukarıki izahat ve Kenan B. in söylediklerinden de anlaşılacı ğı veçhile, refikimizin bahsettiği yolcu 320 kuruş yerine 260 kuruş fazlasile 580 kuruş vermiş olnak İ la borabor, 320 kuruş ta bir has val, 3 valiz ve 3 küçük çantanın vapurdan karadaki © otomobile nakli şüphe yok ki gene pek yük- sektir. Seyyah celbi meselesi dü- şönülürken her şeyden evvel bu İiman işinin halli icap eder. Şehrimize ilk gelen bir yolcu üzerinde, henüz karaya ayak bas- madan, kayıkçı ve hamalların hü cumuna maruz kalmak, sonra bir iki parça eşyasını vapurdan kora ya çıkartmak için baylı para ver- meğe mecbur olmak, şüphe yok iyi tesir birakan şeylerden de- ğildir. Alâkadar merciler, bu noktayi rararı dik k, önüm Bacak Trifalarde bazı tadilât | 1asımı düşünmektedirler. 'e, gümrük salonlarında ekseriy: ssndal bulunmadığından bir yol. cu da olsa vapura varka ile git meğe ve 200 kuruş vermeğe m. bur kalmaktadır. Bu ik — 100 kuruş olarak tesbit edilecektir. O zamana kadar mevcut lerden fazla para alınma: temin için belediyece kayık: hamalların daha sıkı kontrolm ta- bi tutulması da alâkadarlara teb- liğ edilecektir. Fransızlarla Müzakereler Sefir bu akşam Ankaraya gidiyor Fransız sefiri Comte de Chambrun muallak Suriye mesellerinin müz keresine devam için bugün Ankara. ya gidecektir. Emlâk ve gimendier meselelerine ait mukavelenameleri! Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. le sefir arasında perşembe veya cuma günü imzalanması muhtemeldir. Vasıf B, geldi Roma Büyük Elçimiz Vâsıf, B. dün Romadan mezuniyetle şehrimize gelmi: ü dün Dolmabahçe sarayında B. M. M, Reisi Kâzrm P4, yı ziya- ret etmiştir, Bartın müddeiumu- misi gitti Mezunen şehrimizde bulu- nan Bartın cümhuriyet müddei umumisi Sırrı Bey dün Bartına mütev. #ehrimizden ha- reket etmiştir. Sıhhiye vekâleti müsteşarı Sıhhiye Vekâleti müsteşarı Hüsamettin B. dün Ankara'ya itmiştir. MLLITEI SALI 25 TEŞRİINEVV “HARİCİ HABERLER | Yeni bir Nutuk daha Herriot Lens't: gene emnüse- lâmetten bahsetti LENS, 24, A. A, — M. Herriot, belediye reisi sıfatile Lyonda tatbik etmiş olduğu fikirlere göre vücuda getirilmiş olan hastahanesinde küşat resmini yapmak üzre buraya gelmiş- tir. Bu sebebe binaen bu nümayiş, si- yasi mahiyette olmaktan ziyade ame İe kitlesi tarafından Fransız başveki line karşı yapılan bir hürmet tezabü rü şeklinde tecelli etmiştir. in sosyalist belediye reisi, tuk irat ederek M. Herriot'yu selâmlamıştır. O nutuktan, şu parça art alıyoruz: Beşeri terakkilerin vahşiyane bir barbarlığa düşmemesi için cihanın mazhar olması icap eden sulhu mu- hafaza için sarfetmiş olduğunuz gay retler, herkes tarafından — kabul v riayet edilecek bir emniyet formülü bulmak hususundaki israrmız, Fran- saya ve cümhuriyete lâyik olan ali- cenabane fikirlerdir. Hepimiz bura da mesainizin muvaffakiyete maz har olmasını temenni ediyoruz. LENS, (PAS DE CALAJS). 24. A.A. — Hastahanenin küşat resmi- katle tetkik edecğini söylemiştir. M. Herriot mufusu 1914 senesinde 580.000 kişiden ibaret © iken şimdi 747 000 kişiye baliğ olan harap ol- muş ve bilâhare kurtarılmış toprak ların yeniden ihya edilmiş olduğun- dan hararetle bahsetmişti diyen kahramanlıklar göstermesinin istenilemiyeccğini ve müttefiklerle Almanların Vimy tepesindeki mezar hkları milletlere uzlaşmayı ihtar et- mekte olduğunu ilave etmiştir. Maddi menfaatleri mevzuu bahis sını bilen Fransa, sulh işine devam edecektir. Fransa, bunun için toslihatın tah didimi cesmüselimet meselesine beğ- layan bir plân teklif edecektir. Fa- Kat e ia karel olaki a bütün reliletlerin Fransa gibi maki düşünmeleri icap eder işi sleydür Fe, cemiyetlerle Leh sokolların bir geçit resmile mi hayet verilmiştir. Chaco'da Muharebeler Bolivyalıların dört alayı imha mı edildi? BUENOS. AİRES, 24, A. A.— Paraguaylılar 4 Bolivya alayını İm- ha etmişler, birçok esir almışlar,mal 26 ihtimam etmişlerdir. Ölümden kur tulan Bolivyalılar Arce istihikömma ilücn etmişler ve Paraguaylılar bu istikâmı sarmışlardır. BUENOS. AİRES, 24. A. A. Chaco'da çarpışmalar devam etimek tedir. La Paz ve Asompsyon şehirle rinin biribirini tatmıyan rel mektedir. Belivyalılar, yaptıkları bir süngü hücumu neticesinde Paraguay kuv- vetlerini mahvettiklerini dün bildir- mişlerdir. Paraguaylılar ise Arce is- tikkâmmı ele geçirdiklerini söyle mektedirler. Bununla beraber, bu ha ber, bu istihkâmı bıraktıklarını bildi ron Bolivyallar tarafından da teyit edilmi muş old olduğu zaman alicenabane davranma | | Alman | İntihabatı Fırkalar namzet listelerini verdiler NTCHEZ, 24. A A.— Volffa- j ide Reiche- ihabat mamzet- lerinin gösterilmesinin son günü lan düne kadar 23 muhtelif erkajlis telerini vermişlerdir. Devlet fırkasının bir beyannamesi BERLİN, 24. A. A. — Devlet fır- kası , müntahiplere hitap eden aşa- #ıdaki beyannameyi neşretmiştir. Kabinenin irticakârane plânları her gün daha Ziyade bir vuzuh ile kendini göstermektedir. Bu plânlar, kanunuesasinin değil yeni bir mutlâkiyet te: tihdaf etmek tedir. Hindenbur;, Protestan hanedan “Hohenzellernler” şimali Almanya. da, katol hanedan “Wittelsbachilar” cenubi Almanyada hükümet etmek üzere yeni bir saltanat taraftarı ol- duğunu söylemekte tereddüt etme miştir. Bu ise islâhat yapmak değil, saltanatın iadesi ve Alman vahdeti- Bin parçalanması demektir. M. Von Sehlercher'in beyanatı BADEN, 24. A. A, — Volli ajan ilki müdafaa nazırı M. von , Alman o kabinesi erkânı arasında noktai nazar ihtilafları mev cut olduğuna dair gazetelerde inti- şar eden haberlere müteallik bir be- yanname neşretmiştir. M. von Sehleieheri bu şayiaların wa olduğunu söylemiş ve kendisi ile başvekil arasında tam bir noktsi Bazar vahdeti mevcat olduğunu be- yan eylemiştir. Nazi fırkasından bir istife BERLİN, 24. A. A, — Havas A- janu muhabirinden: Bremenden yapmakta Ça masıdır, Nasyonal Alınan gazeteleri, bu be diseyi Hitler fırkasmın inhilâline a- lâmet addetmektedir. FürugiHan Yarın geliyor o Hükümet namına hudutta selâmlanacak Yarın şehrimize gelecek olan İran Hariciye nazırı Furuği Hanı, hudut la hükümet nama selâmlamak üze- re, hariciye kalemi mahsus müdürü Refik Amir ve İran işleri şubesi müdürü muavini Cevdet B. ler dün akşam Edirneye gitmişlerdir. Tahran'dan şehrimize gelecek olan | Iran İktasat nezareti sabık müşteşa- rı Hasan Han Rayet, Miralay Muh- sin ban Diba ve Gulâm Riza hanın bugün Trabzoüdan Istanbul'a gelme leri beklenmektedir. —— Londra tam bir ka- ranlık içinde zi LONDRA, 24 (A.A.) — dra bugün öğle üzeri, tam bir 7 ranlık içinde kalmıştır. Gündüz geceden daha karanlık olmuştur. Verilen resmi izahata göre bu halin sebebi, hiç rüzgâr esmeme- si ve şehrin üstünde bir duman bulutu hâsıl olmasıdır. Turino nutku j Ve ingilizler | Bir nokt müşa- beheti buluyorlar | LONDRA, 24. A çi legraph gazetesi, Turino, natkunun İngiliz yesmi mebafilinde çok iyi karşılandığını nazar dığını yazmaktadır. Bu gazete yazısma şu suretle de- vam etmiştir: “a atuk, tagiliz ve italyan mele tai nazarlarının temamile biribirine benzediğini evvelki beyanatlardan daha aşık bir martin kaydetmekte. İamdra ve Roma bilkâmeteri si- lâhlanma hususunda hukukçu müşa- vilik talebini tasvibe ve yeniden si- lâhlanma bakımdaki her türlü talep- lerin kabulüne muarız bulunmağa ha zırdırlar.” Nevs Chronicle | gazetesi debu mutukta İtalyanın Alman tezini ter- viç edecğinden bahseden fikrasmın Roma hükümetinin ötedenberi ma lâm buunan bir his ve filerini ifade etmekten başka birşey bildirmediği- ni yazmıştır. Bu gazete, İtalyan başvekilinin harp ve tamirat borçları meselesinin halli için Amerika bülümetine hi- taben söylediği sözlerden sirasıla bahsetmektedir M. Mussolini Torina'da.. TORİNO, 24. A. A: — M. Museo bini dün öğleden sonra sani Td te inlerce hastanın tedavi | edilmekte olduğı Cottolengo'yu ziyaret etmiş ir. Düçe, bu hastaneye şahsi birte- berrüde bulunmuştur. M, Mussolini müteakiben genç faşıstler yurdunu gezmiştir. Bu yurt m en güzel binalarından bi- isidir. Kendisini burada 30.000 ço- cuk istikbal etmiştir. Düçe . bundan sonra, faşist yurdunu — ve müteakıben elektrik sarayını giyeek Niobenin. bir kurbanı KİEL, 24 ALA. — Volfi Ajan- sından: Bir balıkçı gemisi 27 tem muzda batan Niobe saektep gemi sinin uğradığı kazada ölenlerden birinin cesedini bulmuştur. Yunanistanda Vaziyet Meclisin feshi ihti- mali mevzuubahis ATİNA, 24. A.A. — M. Venize- los , M. Zaimis ile görüşmüş ve kon disine siyasi vaziyet hakkında iza- hat vermiştir. Meb'usan ve ayan o meclislerinin ri anına kadar hükümette hiçbir te- beddül vukun gelmemesi muhtemel- dir, asi mahafilde M. Cafandaris'in lerinden mürekkep bir teşkili ötimaliscdn bahsolunmakta- e kabine, ihtimal meclisin feshi kararını istihsal edebilecektir. Sir Eric Drummond Berlinde BERLİN, 24 A A. — Volff A- jansndan: Milletler cemiyeti kâ Gibi umumisi Sir Eric Drummond, bu sabah Berlin'e gelmişti Münar Sinan türbesi yapılıyor ANKARA rek Mimar Sinaı 24 (Telefonla) — Hükümet 7,700 lira sarfede” Süleymaniyedeki türbesini tamir etmekte VE yanındaki bir dükkânı da satın alarak türbenin etrafını geni letmektedir. Alelâde bir yapı mahiyetinde olmayan bu binanif baş tertibatının eskisi gibi kalması için tamirat Evkaf fen heye tarafından yapılacaktır. Emniyet abidesi için projeler ANKARA, 24 (Telefonla) — Ankarada 40 metrelik bif kaide üzerine yapılacak olan emniyet âbidesine konacak 6 #8” metrelik heykellerle bir yüzünde polis ve jandarmanın kötülük“ lerle uğraşmasını gösteren ve diğer yüzünde memleketin büyük koruyucusu Gazinin himayesi altında yaşayan Türk milletini gösterecek kabartmaları yapacak olan profesör Atof şehrimiz€ “| gelmiştir. Hzırladığı teklifleri Dahiliye vekiline verecektir. Kontenjan listeleri gönderiliyor ' ANKARA. 24 (Telefonla) — Gümrük ve İnhisarlar vekât leti ikinci teşrinde gümrüklerde tatbik edilecek kontenjan liste lerini gümrüklere göndermeye başlayacaktır. Ankara mektepleri ve tasarruf ANKARA, 24 (Telefonla) — Beynelmilel tasarruf haftasi nın başlaması münasebetile Ankara mekteplileri bugün İş ve Zir raat bankalarına giderek yeniden yüzlerce hesap açtırmışlardı. Ankarada sun'i bulut yapıldı ANKARA, 24 (Telefonla) — Ankarada dona karşı fideleri -J muhafaza etmek için meteoloji müessesesinde yapma bulut de- & “siye i nemesi yapılmış ve bizde yapılan bu ilk deneme muvaffak olmuf || tur. Maliye müsteşarı Ankarada.. ANKARA, 24 (Telefonla) — Maliye müsteşarı Ali Rıs# Bey gelmiştir. İtalya ile yapılacak olan kredi mukavelesinin projesini Maliye vekiline vermiştir. Hükümet bu proje üzerinde tetkikat yapacaktır. Yunan meclisi toplanıyor ATINA 24 (Hususi) — Yeni Meb'usan meclisi önümüzde” ki pazartesi günü toplanacaktır. Turinoda büyük geçit resmi 'TURİNO, 24 (A.A.) — M. Mussolini Faşizm hareketini en ziyade mukavemetle karşılaştığı Turino şehrinde 35 bin işçi karşısında bu sabah bir nutuk söylemiş ve çok büyük bir tesir uyandırmıştır. Sükün ve intizam seyrek seyrek görülen birkaç milis tarafından temin edilmiştir. M. Mussolini işçileri F. saflarına girmeğe davet etmiş ve işçilerin meşru menfaatlerini müdafaa edeceğine söz vermiştir. Başvekilin son sözleri uzun alkışlarla karşılanmıştır. Nutuk bittikten sonra M, Mussolini büyük bir askeri geçit resmi yaptırmıştır. Turine havalisindeki küvvetlere mensup yrmi bin asker ve motörlü vasıtalarla teçhiz edilmiş ehemmiyetli kıt'alar ve kollar bir saat süren bu'gecit resmine iştirak etmişlerdir. İngiltere dörtler konferansını toplamaktan vazgeçiyor LONDRA, 24 (A.A.) — Hariciye nâzırı Sör John Simon dört büyük devlet arasında yapılması düşünülen konferans hak- kında Avam Kamarasında sorulan bazı suallere şu cevabı vermiş tir: “Bu konferansında toplanma yeri hakkında şimdiye kadar hiç bir anlaşma elde edilememiştir. e Bununla beraber hükümet bu meseleden ve tasavvurdan vı Haftahk Edebt Musahabe Fikirler ve insanlar KM me'düşünce | ven A lânlink Dizde Beyin ya ki | ri enn gn ak ki en mmlik i öle ve uyarak hal olabileceğine, al ları ve bilhassa kitabım ismi beni | örunmcnk verin belâgat olduğuna ka: Bi idiler. Bittabi bu sözleri birçok kayıtlarla kabul etmek £ lâzımdır; çünkü o devirlerde de | şiirin sadece kaidelere uymaktan ibaret olmadığı pekâlâ biliniyer ve pekâlâ | söyleni- yordu. Hattâ Boileau, Art poğtiguc” ine bunları söylemekle başlamaz mr? Fakat her ne olursa olsun belögate, nazmın ikna ve öğretme kabiliyetine böyük bir ehemmiyet verilirdi. Boi- lenu'nun o hakikati söylemekle baş yan kitabı, ikna etmek ve | öğret- mek arzusu ile yazılmış değil midir?. Eski devirlerde pek tabii görüle- cek bu idim, bugün için — dairenin terbil kadar imkânsız sayılacak şey- lerdendir. Çünkü modern âlemin şa- irleri, her ne tarzda yazarların yaz- sınlar, Verlaine'in meşhur Art poö Lige manzumesinin — tesirindedirler. Dünyanın her tarafında her şai hoşuma değildir. Fakat onları yazana, inan” dığım ve sevdiğim birçok (| fikirleri senelerden bori müdafaa ettiği, biz8 öğrettiği için hürmetim vardır. O ff kirlerin bazılarını bu küçük manzur melerde de buldum, fakat © onları" tri) kat manzumeyi açan “De la musigae avant toute chose,, (2) ihtiya ettiği emir herkesçe kabul edilmiştir ki Verlaine'in dil de, ismini de bilmiyenler — bile ona, sanki pek tabii, göze kendiliğinden çarpan bir hakikatmiş gibi, tabi ol- vermişlerdir. O O manzumenin bir musrar daha vardır ki o da birincisi kadar tesirini göstermiştir: “Prends Pöloguence et tords - Iki le com,, (3). Bu iki emir biribirinin mütemmimi ol- muştur. Onların tesiri ile senelerden beri her şair (bittabi birtakım köhne sözleri geveliyen zavallılar değil, de- ğerli şairleri kastediyorum), belâzal- ten kaçıp manzumelerini sadece a- henkle birtakım şeyler sezdiren bi- rer nağme, birer güfte kılmağa çalış- maştar. Doğrusu Verlaine'in sözleri haylı eskidi; halbuki şiir eski hukikatlerle değil, yeni hamlelerle yaşar. Belâ- gatten kaçıp yalnız ahenk O aramak mübdi şairlerden mukallitlere de in- tikal etti. Artık buna karşı / isyanın raf gözüküyor ve, meselâ Paul Valâ- ey gibi benim pek sevmediğim, fakat hiç şüphesiz ki bir kıymeti olan bir şair, süre birtakım fikirler koyuyor. Artık: “Ne için hep musiki olacak ta hiç belâgat bulunmıyacak?,, diye s0 ruluyor. kıa hiç bir cereyanı, yeni eski fikri reddetmek istemem; bi- lâkis arzum, eski hakikatlerden ziya- de yeni hamlelerin güzelliğini | seç mektir. Fakat şimdiye kadar düşün- düklerim, zevkim bu belâçati, şürle ikna etmek ve öğretmeğe kalkmağı o kadar yadırgıyor ki (o Verlaine'in sözlerine ne için inandığımı söyleme- den geçemiyeceğim. Şürde belâgat bulunması, nazın öğretmeğe alet edilmesi (bana pek “amachroniçue,, bir şey geliyor. Bu matbaanın, hattâ yazmın icadından evvelki devirlere ait bir | ihtiyaçtır. Nazmın çabuk ezberlenebilmek gibi bir fazileti vardır; bunun içindir ki İ ilk insanlar bilgilerini nesirden ziya- İ de nazımla tesbite © başlamışlardır. Fakat yazının, bilhassa (o matbaanın İ çienddan sanma, yanl asbüre Mizu bele © alet nazım gibi üzerinde çok çalışılmış, bilgilerin tesbitine olduğu kadar lisanın da zenginleşmesine hiz met etmiş bir şey olunca. o O hâlde nazım, bilgilerin tesbiti hizmetinden alınıp başka bir işe kullanılmış; zine- te alet edilmiş, Ona,nesrin söyliye- mediği, ihsas edemediği şeyler söyle- tilmiş, O, musiki değil, bir nevi mu- siki olmuş; çünkü hem asl © musiki kadar ahenktar olamaz, hem de asl musikide bulunmayan birtakım mezi- yetleri vardır. Yalnız O kelimelerin lâf ile değil, onların bizde bıraktığı tesirler ile de bir abenk, kulağımıza değil, aklımıza hitap eden bir abenk vücude getirir. Abdullah Djevdet Bey,, belâgat ten kaçıyor, sadece fikir aşılamak iz- tiyor. Bunun için de mazmın, belâ gatten kaçmağa tabiati iktizası mec bur olan bir şeklini, kıt'a şeklini in- tihap otmiş. Düşünen musiki, bundan evvel çıkan Karlı dağdan sesin bir devamıdır. “Vecize, denilen bu şeyi pek sevmem; fakat onu pek andıran bu kıta ve rübal tarzma karşı zâfım vardar. ği ln Ya bi - mahsulü olmasındı azyeçmiye- cek; musikiyi, ahengi bizde birtakım ılmaz, tahlil edilmez heyocam- , hâletler değil, birtakım fikirler “uyandırmak için kullanacak. İlk bakışta böyle bir iddia ya pek i, ya pek “paradoxal,, gözükebi- Şiiri, birtakım hakikatleri öğret- Me vasıta addeden, şu “didactişve, ilen neviden kaçmıyan zamanla; bir şairin böyle © bir düşünce atı en tabii şeylerden dürür oç ateşini, — Güneşi kış günü” nün, yaz gününün yağmaradur.,, (4) Ne bileyim? bu şiirler, on süzek leri de, bana canlı Nurullah ATA Hamiş. — Uyaniş mecmua: benim hakkımda bir yazı gördüm: # lelâde bir hücum. Fakat imzası Halit Fahri Bey gibi, eseri hakkınd” ki fikrim ne olursa olsun, kibar diğim bir arkadaşın idare ettiği ME. muada imzasız hücumlar ense ee A i ———— imzasız hücumun ayıp olduğunu. ()Her şeyden evvel ahengi gözet ila elâgati tut ve boynunu bü”

Bu sayıdan diğer sayfalar: