8 Kasım 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

8 Kasım 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliy t Asrın umdesi «MİLLİYET» tir 8 T.SANİ 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. Telgraf adresi: İst, Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Hariç içir LK 3 aylığı 4 — 8 , 10 . ,4— Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- ruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracat edilir. Gazetemiz ilânların me- #'uliyetini kabul etmez. BUGUNKU HAVA Yeşilköy askeri rasat merke sinden verilen habere göre bu- gün hava bulutlu olacak ve vüz- gür şimal istikametinden ese cektir. 7.1932 tarihinde hava tazyi- ki 762 milimetre, en fazla si. caklık 18 en 2x. 12 santigrat kaydedilmiştir. Şimdi Sıra bende.. Perşembe günü başlayan ve cumartesi akşamı biten birinci Balkan güreş şampiyonasıTürk güreşinin kahir galebesile ne- ticelendi. Güreşten anlayanlar bu neticeyi bekliyorlardı. fakat bu kadar parlak değil!.. Görül- di ki Türk, çocuğunun karşısın da oyun parı etmiyor ve bizden gayrı Gi ap ireşçilerin biri yi e ında yapılamır e bir kısım seyirciler Elek be oyan si madıkları zannına düşmüşler- dir. Şimdiden söyleyim ki © amatörlerimiz hepsi bu hünerle ri yaparlar, yelniz kıymeti ma. — İm olmayan hasımlar karşısın şampiyonluğu için güreşilirken tehlikeli oyunlar tatbik etmemek lâzımdır. Son- ra insan, yarı ağırda bizim Mus tafa ile güreşe Yugoslav gü- “© reşçisi gibi kuvvet önünde oyu- nu tutturamaz, kazaya uğrar... Balkan şampiyonluğuncuzu $u kısa sözle yazdıktan sonra asıl | Hotırlarda olmalıdır ki; - ga - oliba geçen sene - Peyami Safa Bey bir spor mağlâbiyetini par maklarına dolayarak sporcula- © ra karşı ağzına geleni söylemiş | Ye o zaman aramızda bu yüz. den çıkan münakaşa hayli uza- mıştı, Ben bu zatın sporda alâ. © kası lnaikığım ii sporcularımızı © hücumlara © Karşı müdafaa zaruretinde kal- muştım... Bu muharrir mağlö- İl nu ve diğer sporlarda geri oldu yunlar, bizira | | biyet fırsatını yakalayımca atıp | İ tuttu ve ağzına geleni söyledi. Hattâ utancından yere geçtiği- ni iddia etti., Ne ise o zaman o- lan oldu.. Bu sefer güreşçileri- miz yüzümüzü ağarttı. Umarım Peyami Safa Bey biraderi. miz artık yerin dibinden çıkmış tır, E, onu yerin dibinden çıka- ran galebenin kahramanları | | hakkında bir kaç satır yazmak | | insaf vazifesi değil miydi?. Bir | | iki gündür bekledim.. Baktım | İ ki; ses sada yok!. Mecbur ol- dum şu satırları yazmayal. Mağlübiyetten hicap duyanlar, galibiyetten hepimizden fazla | olmalıdır ki; o ilk laleli sapiimi olduğunu eye etsin... galebeleri münase- | | betile meli noktaya daha ir | lişeceğim... e Gazetelerimizden | birisi bu mevzu üzerinde şöyle | bir yazı yazmış: “Atinaya her sene gidip her sene sonuncu olarak dinm at- letlerimizle mağlüp olmayı â- det etmiş futbolcülerimizin halk üzerinde bıraktığı fena te- siri şerefli güreşçilerimizin alın | teri sildi.” Bir sporu methetmek için di ğerlerini zemmetmek mi İâzım dır?. Maksat mutlaka bir kısmı nı batırmak ise bu galebe zama İ ımı bunun için fırsat ittihaz et mek en fena bir seçiştir. Çünkü bu bir taraftan halka o galebe- İ nin ancak bir spora ait olduğu- ğumuzu göstererek alman zev- ki araltır,diğer taraftan atlet ve futbolcüleri güreşçilere karşı kıskanç iyete sokar.. Bir şe- ye güzel, iyi demek için başka bir şeye fena, kötü, aşağı deme ye mantık lüzuma göstermez.. Çocuklar ve mahkemeler | Adliyede dolaşanlar bazan | bir tabur küçük mekteplinin hoca hanımın refakatinde mah | | keme salonuma girdiklerini gö- rerek bu genç samiin kütlesine istiğrapla bakarlar. Çocuğa ce miyet hayatını öğretmek ne ka dar lzımsa, onun hasta tara- İemdan © göstermeye | başla mak ta o kadar isa- betsizdir, Binsenaleyh çocuğun | götürülmesi lüzumlu görülü yorsa bunun için seçilecek mah | kemenin ntihabı iktiza e der. Halbuki bu ziyaretler ele seri cinayet mahkemesine yapı yor. Çok defa bir kaybolmuş cana karşı kaybolacak bir ada- mı ayırt etmeye uğraşan bü mahkemeye sekizle on iki yaş arasında yüzlerce çocuğun giri vwur ediniz.. Tabii bu muhekeme tatile uğra- yor. Ondan sonra onların yer. leşmesi ve nihayet biribirlerile bu yeni muhitin verdi hakkında fikir teati edişleri se- lâmeti muhakeme namına pek az şey bırakıyor.. Bu hallerde - eğer listede varsa - reis bir im celik yaparak derhal hafi celse- lere başlıyor. Ve dershane şek- line girmiş olan salon tahliye ediliyor. Ben sekiz yaşında bir çocuğun adam öldürmüş bir a. ! damı görerek buna ait muhake meyi dinlemesini faydalı gören İ mak isteyenlerin her gün lerden değilim... Bir taraftan © MİLLİYET Umumi Mecliste Dün de bazı şehir işleri görüşüldü İstanbul umumi mec saat 14 de birinci rek - dettin Ferit Beyin riyasetinde top landı. Zaptı sabi 2 Reis bundan sonra meclise işti- rak oden yeni aza Nurettin Mün- şi Beyi azaya takdim etti. Mülkiye encümeninden gelen mazbatalar okundu. Bunların i- çinde memba sularının 3 litrelik olanları için almacak 20 para re- sim muvafık görülüyordu. Kimsesiz mezarlıkları belediye ye ihbar edenlere verilecek ikra- miye meselesi bazı münakaşaları mucip oldu. Galip Bahtiyar B. ik- ramiye vermenin iyi bir usul ol- madığını, belediyenin kendi teşki lâtı bulunduğunu, bu teşkilâtla metarlıkların meydana çıkarıla- bileceğini söyledi. Neticede bu gi- bi ihbar yapanlara ikramiye veril memesine karar verildi Bundan sonra kapalı bul ct temin yeniden açılması arr am ya ihtiyaç bulunduğu, 60 b sının bu sene sarfı lâzım gelece; beyan ediliyordu. Bu paran da Gazi köprüsü Için şimdi toplanan paranın faizinden istil- raz suretile temin edilebileceği İ- ' ediliyordu. encümenine havale edildi. Azadan Mehmet Ali B. Gazi icö bu fırsatla sormak istedi ledi. Makam içtimada hazır bu- lunmadığından bu izahatın gele- cek celselerde verilmesi muvafık görüldü. Saat üçe gelmişti. Reis: başka madde- miz yok, dedi. Siçortacı Hamdi B. söz aldı ve dedi ki: — Anlıyorum, ki celseyi tatil etmek istiyorsunuz. Daha vakti- miz vardır. Makam, meclis tatilin de yapılan İşler ve azanm temen- nileri hakkında izahat verecekle- rini söylemişti. Bu izahatı şimdi dinliyebiliriz. Makam namma rşis muavini Nuri B. cevap vererek dedi ki: .— İzahat vermek için notlarım İs: yapıldıktan sonra izahat vere- yim, Neticede bu İzahatm perşembe günkü içtimada verilmesi muva- fık görülerek celseye nihayet ve- rildi. Lisar dersleri ınbul Halkevi Reisliğinden: İngilizce, hiç bilmiyenler, ku: 8-11.932 çarşamba günü açıla- caktır. Bu kursa devam etmel zusunda bulunanların günü saat (17) de Cağaloğlu merkezindeki salonun- da hazır bulunmaları ve kayıt ol- İdare Memurluğuna müracaatları ilân olunur. . a çocukların cinai filmler görme- i muzır telâkki ederken di- kemesine götürmeyi bir türlü telif edemedim. Bu ziyaretlere nihayet verilse hiç fena olmaz. çarşami Halkevinin | şi, JEŞE RINISANI 1932 Güreşçiler Gittiler Gördükleri misafir- | perverlikten çok memnundular Dün, Balkan güreş şampiyo- basına iştirak eden Yunan ve | "| Yugoslav güreşçileri memleket | lerine avdet ettiler. Yunanlılar sabahleyin hareket eden Ro- manya vapuru ile şehrimizden ayrılmışlardır. Rıhtımda kendi lerini güreş federasyonu azası ve bir çe sporcular teşyi etmiş lerdir. Yunan kafile reisi İstan. buldan ayrılmadan evvel bura- da gördüğü büyük hüsnü ka- bulden, samimiyetten hararetle bahsetmiş ve kazanmış olduğu muz muvaffakıyetin hakikaten alm terile kazanılmış olduğunu ve Türk güreşçilerinin Balkan- larda çok kıymetli yerleri oldur ğunu hararetle söylemiştir. Va pur rıhtımdan ayrılırken Yu- nanlılar kendilerini teşyi etmek için gelen sporcularımızı zito. larla selâmlamışlar, bizimkiler de bilmukabele onları yaşalar- la geçirmişlerdir. Akşam, 19,40 ta giden konvansiyonel trenile Yugoslavyalı | güreşçiler de memleketlerine avdet etmişler- | dir. Yugoslavlar da federasyon İ azaları ve sporcular tarafından ! teşyi edilmişlerdir. Tren hare- İ ket etmeden Yugoslav kafile re (isine müracaat eden muharriri Mazbata bütçe mize kafile reisi şunları sövle- miştir; “1932 senesi Balkan gü- reş şampiyonası memleketiniz- de çok güzel ( ihzar edilmiş ve her şey evvelden düşünülmüş- tür. Dost dört millet ayni min- İder üzerinde dostluklarını bir daba perçinlemişler ve istikbal için çok güzel vaziyet hazırla- mışlardır. Türkler; hiç şüphe yok ki bu kzandıkları büyük muvaffakıyetle bir daha Bal kanlarda en iyi güreşçilere ma- lik olduklarını isbat etmişler- dir. Burada gördüğümüz büyük samimiyete nası! teşekkür ede- ceğimi bilmiyorum. İnşellah yanımda yok. Müsaade ederseniz | 1933 senesi şampiyonası için İ gelecek içtimada, yahut celse a tekrar görüşür ve dostluğumu- zu bir daha takviye için elimiz- den geldiği kadar çalışırız. Şim dilik tekrar görüşelim.” Brüksel Şimendifer konferansı Teşrinisanide Brüksel'de Bey. nelmilel Şimendiferler konferansı toplanacaktır. Bu konferansa Devlet Demir. yolları namına iştirak edecek mu Tahhaslar yakında tayin edilecek tir. Konferansta, beynelmilel De- miryollarında halen mer'i seyrü- sefer tarifelerindeki saatlarda ba zı tadilât yapılacak ve verilecek kararlar haziran 933 te tatbik başlanacaktır. Adanada tevhit Adana'daki tütün, müskirat ve tuz inhisarlarinın tevhit kadroları nın tatbikine nazaret etmek üze. re İnhisarlar umum müdür mua- vini Münir Hüsrev B. bugünlerde FELEK | Adana'ya gidecek! Senedin kıy- meti kırılamaz Ayni kıymet üze- rinden ferağ muamelesi lâzımdır | Bazı açıkgöz tefecilerin, me- | murların Cümhuriyet Merkez Ban kasından a'dıkları hisse senetleri" ni © 20 - 30 eksiğine toplamağa kalkıştıklarını yazmıştı nın İstanbul şubesi mü. erin arkasma, filâna dev | diye yazılı meşruha- | tım hükmü olmadığını, senetlerin devri için bankadan alınacak fı rağ beyannamelerinin JACK HOLT ve FAY WRAY tarafından temsil edilmiş Fransızca sözlü ve şarkılı pek müeesir gayet alâkabahş ve temaşakiranı lâkayt bırakmıyacak derecede mür him ve merakaver bir filmdir. Kutupte tayyarecilerin geçirdikleri mühiç hadiseleri ve iztirabatı ile tayyarelerin alevler içinde yanma: ları gözleriniz önünde canlanacaktır. Yarın akşam OPERA sinemasında BÜYÜK GALA ME AGLOR Y A * deği okuduğu ve herkesin sinmmada görmek isteyeceği PİERRE BENOİT'nm şaheseri ve PABST tarafından vücuda gö tirilmiş Fransızca sözlü film. Als A NER İD ANTİNEA rölünde BRİGİTTE HELM PİERRE BLANCHAR ve JEAN ANGELO dahi vollerinde pek mükemmeldirler Esrarengiz Hoggar'ın nakli dava etmesi fevkalâdedir Biletler evvelden tedarik edilebilir. Bu PERŞEMBE AKŞAMI Herkesin şar faiz vereceğini, Maliye Ve- kaletinin açıkta kalan memurlar» la tekaüt edilenlerin hisselerini | Ankara'da satn almıya başladı ğını söylemiştir. Sale B, İn behsesiği feri. be: yannamelerinin başında hisse medinin serisi, mumarası ve hleha adedi haneleri vardır. | Bunun altnda şu satırlar mat: | budur: | “Cümkhariyet Merkez Bankası. | GOR YEAR 9 , Teşrinişani çarşamba akşamı sinema ye nın namma mukayyet ade! hisse Bunun altında tarih ve senedi devredenin imza ve adresi yazıla | cak yerler vardır. Bundan sonra senedi devrala- nin, zirini imzalıyacağı şu ibare- yazılıdır; “Cümhuriyet Merkez Bankası” nın yukarıda evsaf ve mikdarı ya- zılr .... adet hisse senedi kar tiyen teforruğ eylediğimi beyan ederim efendim.” Banka şubesi, bu suretle ferağ edilecek hirse senedini ve yahut muvakkat makbuz ilmuhaberleri- ni bu ferağ beyannamesine rap- tan merkeze göndermekte ve mer kezce de tesçil muamelesi yapıl- maktadır. Ferağ muamelesinin, hisse se- netlerinin “5 100 kıymeti üzerin. den yapılması şarttır. Kadınlar birliğinin Misafirleri Dün Kadınlar birli ara” fından şehrimizde bulunan ve | kadınlık cereyanları hakkında tetkikat yapmakta olan ecnebi gazetecileri şerefine saat 17 de Tokatliyan otelinde bir çay zi- yafeti verilmiştir. Çayda Al. manya ve İsviçrenin resimli mecmusları namma Türkiyede femmizm hakkında bulunmakta olan Her Kust Lu binski ile refikası ve şehrimiz hanımlarından bazıları hazır bu | lunmuşlardır. tetkikatta | -İ MÜNİR NURETTİN KONSERİ Fiatlar: 75-100-150 ve 200 kuruştur Yeni neşriyat Göz yaşları! Etem İzzet Beyin son defa “Milliyet” te tefrika etti; “Gözyaşları” isimli romanı tap halinde intişar etmiştir. Türk edebiyat ve romancılığı- na Yakılacak kitap, İstirap ço- cuğu, Beş hasta var!, Aşk gü- neşi gibi kıymetli eserler veren muharrir bu eserinde de şüphe tır. Gözyaşları manlarının değil, cemiyetin ro anıdır, Ve” en realist roman- dır. Tahkl ve tasvir ettiği tipler çok canlıdır.. Eser gerek teknik. gerek üslüp ve tahkiye itibarile yeni ve orijinaldir. Tav siye ederiz. İrtihal İ Kuzğuncukta Nakkaşta 56 numa- ralı yalıda sabık avukatlardan Halil Haşım beyin kerimesi ve tüccardan Hamam Ali Bin zevcesi Saliha H. pek genç yaşında ani olarak vefat et- miştir. Cenazesi bugün ikindi nama zında hanesinden kaldırılarak Nak- 'sgma defni mukarrerdir. Allah rahmet eyiliye. İstanbul Belediyesi | | Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri Bu akşam saat 21,30 da Müsahip zade Pazartesi CeâtB, 1 Perşembe Komedi 3 perde Muallim ve talebe gecesi Yazan: DUN AKŞAM ELHAMRA SİNEMASINDA Sevimli Viyana opereti Kadınların Sevgilisi filmi parlak muvaffakiyet ka zanmış, bütün musiki ve şarkı” ları temaşakiranı mestetmiştir. Nâyeten : Ulu Gazinin Mik let o Meelisindeki (o wutukları siz bir muvaffakıyet kazanmış- | yalnız kahra- | mananın e 12 Teşrini: Cumartesi günü saat 18 de matine olarak Fransız Tiyatrosunda meşhur piyanist FRANÇOİSLAN tarafından yeğane bir konset verilecektir. Bu konserin prog” ramı tiyatro gişesinde talik edilmiştir. Piyemo PLEYEL Ür FRANKEKSTEN #muvasalâtı, zamanımızın en bü- yük hadisesi olacaktır İTTİHADI MİLLİ TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi ier- eyleriz, Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. » Beyoğlu : 488 “Milliyet, in romanı: ÂDEM ve HAVVA Bu vak'adan sonra münasebeti- mizin şekli değişmiş, kavgaları- omuz fazlalaşmış fakat randevuları- © Omuz da sıklaşmıştı. Denizde yeni “tanıdığım muhteris kadın tipi be- R ni çok alâkadar ediyor ve arzula- © rumi artırıyordu. Artık hiç bir şe- — yimi benden esirgemiyordu. Ve ba i insanı çılgınlığa, ci- Ni kadar fazla ihti ras ile da Tela biliyordu. Onu o giti zla sevdiğimi, sev- | imin gitgide daha muhteris bir sekil aldığını hissediyordum... Ar- bik plâtonik ask safhası vihaye- te a kıskançlıkları, harçanlıe ları, öldürücü zevklerile ihtiras aş. kı başlamıştı. Bir gün ikinci bir tesadüf biraz uyuşmaya başlamış olan kıskanç- (lik hislerimi yeniden alevlendire- rek bana yeni bir işkence ve iztı- rap memba: oldu... Denize, bu de- i fa başka bir gençle, sinemadan çı- © karlarken rastlamıştım. dir kaç gün sonra yazıhaneme g: n, gene birinci AE gibi, lâ- Yaşar Nabi tım.. Damarlarım hırsumdan kav- rulur, kalbim çatlayacak rurken güler bir yüz, sakin bir ta- vır göstermeğe çalıştım.. Fakat hiddetim söylediğim (en müzasız kelimelerde bile ihtizaz ediyordu. Vaziyetin tevil götürmez bir şekil aldığını belki o da anlıyordu.. Bu- nu anlamaması ahmaklık olurdu. Gene inkâr yoluna sapacağını zam netmiyordum, Fakat gene yanıl- miştem.. — Yemin ederim ki o çocukla aramızda hiç bir şey yoktur, diye başladı. Niçin daima benden şüphele- niyorsun?. Niye bana inanmı- yorsun? İnsan bir arkadaşile si- nemaya giderse bunda muhak- kak fena bir maksat mı görmek icap eder? Riyakârlığın. yalancılığın, sah teliğim bu derecesi beni iğrendir- mişti, Kendime hâkim: olamadığı. mi, hursımdan titrediğini his- sediyordum., fırladım. kendimde — Yalancı, diye haykırdım, ya- lancı çingene! Yalnız -bakıyo- rum. daha ne kadar inebileceksin, daha ne kadar alçalabileceksin! Meğer ben ne kadar aldanmışım. Ruhun beni iğrendiriyor... Bilekerini o kadar sıkmışım ki “Ay!” diye Bileğini bıraktım, parmaklarımı saçlarma doladım, . canını 'fenâ halde yakacak bir kuvvetle ba- şını bana doğru çevirdim: Gözlerine bakayım, diyor. dum, onlarda ruhun kadar sâh- te mi? Rengi çekilen yüzünün bü. tün çizgileri gerilmişti. Yarı a- raladığı gözleri öyle vahşi bir üzellikle güzeldi ki... Yüzünde, beklediğim korku, o nefret veya hiddet ifadesi yoktu.. Sadece muh teristi. Onun bu derece dirileşti- ğini hiç görmemiştim. Hidde- timin şiddetli bir arzuya inkı- lâp etmesi © için sadece yüzünün aldığı şekli görmek kâfidi. kuvvetle O gün Denizden avrilirken o- nu Masıl sonsuz, nası! niha; siz bir aşkla sevdiğimi he: künden fazla biszotiğni. ” Önü bende masum bir kız hissini bı- takan Deniz belki de âdi bir fa. | dam samimiyetten, aşktan bah. i bütün ümitlerimi, | lerimi şey düşünemiyordum. Yalnız hiç bir kadının bana vermediği bu zevk çılgınlığı beni ona ölüm gibi sağlam ve metin ( bağlarla bağlamak için kâfi gelmişti. Nevrasteninin (tahrip ettiği sinirleri Denizi anormal bir ka- dın yapmıştı.. Fakat bu anor- mal hali o kadar hoşuma gidiyor. du kil. o Mes'ut, rahat, sakin bir aşk, © anlayordum min edemeyor.. O, ğin hiddeti, memmmiyetinden faz- la hoşuna gidiyor. sevdiği ada- mın ıstırap çektiğini görmek a- 'deta iştahasını kamçılayordu.. Ar tık bütün irademi kaybetmiş, ta- mamile onun kölesi olmuştum. İnız kaldığım Mazi, bütün tahmin. alt ğst eden bu son hâdi. kendi kendime tahlil edi- yordum. Ne kolaylıkla yalan söyleyen bir kadındı ve sözlerinin ne ik- na edici bir kuvveti vardı.. Ba- na kendisini mutaassıp bir aile nin evden bin — zorlukla kaçan henüz hiç bir macera görmemiş kızı olarak tanıttığı zamanlar ne büyük bir s bütün söy- lediklerine inanmıştım. o Vefa- görünüyordu.. Fakat bu son ya- lanları —ve bu yalanlar gitgide bütü karşılaştırmış, ona olan hürme- timi öldürmüş fakat ihtirasımı kamçılamıştı.. Eski Denizi mi daha çok se viyordum. yenisini mi? Bu suale cevap vermek o kadar güçtü Bende tahayyül ettiğim genç kız tipinin maddi ve manevi bü- tün meziyetlerine malik hissini bırakmış olan eski Denizi terte- miz vederin bir aşkla seviyor dum, Bu aşkta o hürmet ve hislerinin yeri büyüktü. ise ona karşı ne hürmet, ie şefkat hissediyordum. e Bazı an- ler oluyordu ki nihayetsiz bir kin” le onu saçlarından yakalamak, yerde sürüklemek, öldürmek iste- yordum, Bununla beraber onu «6 yiyordum, hem de sevginin hiç tanımadığım yepyeni bir şeklile.. Bu bir ihtirastı ki bir gilgenlk nöbetini andırıyordu. Ateşi dı ma yüksek bir derecede tutan hastalık gibi beynimde daima o vardı, onu düşünmediğim, onu kıs kanmadığım dakikayı bilmeyor. dum. Bu, bütün melekelerimi körlestiren. suururmu — muhalama ler saldırtan bir lbs sabahladığım geceler de, daima tavanda muntazam bir sabırla tahtaları çıtır çıtır yiyen bir böceğe dikkat ediyordum. Kr kançlık tıpkı bu böcek gibi hs yatımı kemiriyor, damarlarımda” kanımı emiyordu.. İştaham kaç mış, reş'em kalmamıştı ve sıhha tim gü: güne bozuluyordu Bir zamah geldi ki Denizin bi na karşı git gide lâkayt bir tavıf | aldığını gördüm. Buna sebep her | an artan ve ondan saklamây? artık muvaffak olamadığım ibti- Tas ve kıskançlığımın onu bıktır” mış olması mıydı? Yoksa başk? birini mi seviyordu? Evvelce be ni sevmiş olmasından he etme” yordum.. Seven bir ka öyle hususiyetler, öyle ehemmi- yetsiz teferriiat vardır ki inse” bu hususta kat'iyen © aldanmaz Ve nitekim şimdi git gide aza! alâkasınm artık beni dahs 3 sevdiğine alâmet olduğunu da pek âlâ anlayordum. Düşünüyordum. İlk zamanlar” da bana karşı bu kadar riyakâf bir tebiye takip etmiş, bana kem dini masum birkız gibi mek istemis

Bu sayıdan diğer sayfalar: