16 Şubat 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

16 Şubat 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 ŞUBAT 19; (2200) kadardır. 60 lira, Eokaf vergi- | Hirader. Yeni projenin bu evden alaca: | MILLIYET PERŞEMBE e mılliyet IKAY cağ ia ği verği işrm umdesi “MİLLİYET” tör. 1, Mevcut ölüp . tadil edilen | Eye 7 rüsum; | ; ira i | 16 ŞUBAT1933 (| Madde iz Mi Hayalden hakikate.. olunmak üzere devletin | o Muharrir Hikmet Sabir bü-| 30 Idarehane : Ankara caddesi, aldığı bina vergilerinden | tün kış, geceli, gündüzlü ça 100 No. arr la lışmaktan bıkmış, bunalmış, Telgraf adresi : st, Milliyet e 50 si, Telefon Numaraları Madde 2. — m 7 e ee lila Terleme | yorulmuştu. İstanbula yakın ka | Eski, harap (kapı açılıverdi. | sabaların birinde uzak bir ak-| | Başmuharrir ve Müdür: 24318 aydınlatma resimleri: “Yazı işleri Müdürlüğü 24319 742 509 Temizleme (Beher metre uz 5 İçeri girdi. Baktı ki Okadın rabası vardı. Bir iki ay ona mi | minder üzerinde uyuyor, başu- safir gitmek İdare ve Matbaa 24310 mihâbından 15 kuruş te v | TEM m çi | seir gtmek ieiyordu. Kasaba | cunda. sönük sönük yanan bir nin nafından fazlam irat | Dın 3C98İZ, sakin, yeknesak | yaz kandili.. Gözüne bir bal-| olduğandan bu kısma ilâ- | bozuk, yorgun sinirlerini din. | ta ilişti ve almasile ihtiyar ka- vaz icap eden bir misil Mei yi meal Ki | dının kafasma indirmesi bir ol 165, ei sulanıyorsa | için de faydalı neticeler verebi | du, buna da 9ç 50 zammolu. | lirdi. Bir çok yeni mevzular bu | ©“ da fı Itularlı bilecektir 247,50, ye-| 5 ia i Dışarıda fırtına uğu itularla eee ,0, ye | muhakkaktı. esiyor, arasıra gök gürlüyor.| 742 50 Aydınlatma resmi olarak | e. ” ld a simsek Ge Hikmet Sa: ayni mikdarda resim alı- | bir mektup yazdı, bir hemen döndü, kapıyı kapa- nabilecektir. anlattı. dı. Eve çıktığı gibi, — sessizce 742 50 Sokak elektrikle tenvir | O İstanbullu gazetecinin kasa i, Çarıkları halâya attı. Üs Tünuyayaa belediye mee-| baya gelmesi bir hâdise oldu. | ünün çamurlarını sildi. Fakat Ti imi " : . N tandikile bu mihdarın bir | Hikmet Sabir az zamanda ka- | bütün vücudü ispazmoza tutul- misli fazlas almabilecek | sabanın âyanile, erkânile, esra | muş gibi titriyordu. tir. file, memurlarile ahpap oldu. | Artık her gece bir evde şerefi NEME ER 27127 Erlik ve Eytam GERME MAMA Ahmet Nâzim i : DU filminde görüne e ii GLU B G Hanım vefat etmiştir. Cenazesi Moda addesind. - İmaralı haneden kaldırılarak K geldi, | yönde Osman kılındıktan hin Rahmetine tevdi kılmacaktır. Madde 1, — Mikdarı be- | i ldwyn Mayer'in FOX JURNAL, 4 Bu akşam lüks balironda oturacak hanımları Greta Gar un parfömü olan Paris L, T. Piver'in REVE OR parföm şi mevkilerde oturan hanımlar ee Kerpiç evin önüne Hikmet Sabir kapıyı bir yokla- dı, çakı ile mandalı oynattı. filmini herk isteyecektir. ra metfenine Davetler dilecektir, Bütün hafta herkes gişeden bilet alınca hususi bir otiket alacak ve ver olduğu takdirde Greta Gar. bo'nun yağlıboya bir resim tablosunu kazanmak fırsatını verecektir. | di HN Mürettiplere Mürettipler cemiyetinde: 1—“İş- tanbul ticaret ve senayi odası” nin | 14.933 tarihinde güzetelerle çıkan | temimi veçhile bilumum san'at erba- | bının mensup — oldukları cemiyete İ kaydedilmeleri mecburiyeti bulundu Zundan cemiyetimiz bunu nazarı dik kate alnrak faaliyete başlamıştır. Bi- | lamum mürettip, müeellit, makinacı, | ve sair bütün matban işçilerinin her gün şant 12 den 14 tekadar kayde k ve hüviyet cüzdanı almak ü- zere cemiyet merkezine müracaatla rı, aksi takdirde alâkadı ahkâminın tatbik edileceğ 2 — Fransızca ve Almanca li larmı bilen arkadasların cemiyet mer | kerine müracaatları ilân olunur. # ABONE ÜCRETLERİ: al Türkiye içim e Yİ LK 0 7s0 4— Mariç içir LE, Bim 4— 8 — Bugün görebileceğiniz. iki büyük film: gar, MELEK ELHAMRA SİNEMASINDA SİNEMASINDA JOHN ve LİYONEL BARİ MORE Kardeşler | tarafından harikulâde bir lan, meşhurz ARSEN LÜPEN (Kibar hırsız) 3 aylığı $s» ” iltifatlı geleceğini İki yüzlü adam filmi; artisti MİRYAM HOPK ile GEORGE BANCROFT te I © Gelen i verilmez — | evrak geri verilmez. i rafından temsil edilen | — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- Tuştur. Gazete ve matbaaya ait için müdiriyete müracant * edilir. Gazetemiz ilânlerm me- p ini kabul etmez. surette yaratı HALK'm KIZI Rus ibtilâkini - gösteren büyük (Fransızca sözlü) şaheser Talebe Birinci 25 Küruş. (Fransızes sözlü) lâve: Paramount Dünya Havadisleri Gazeter MEEEEZ 2257 60 İ © Sabah cinayet haberini ka- İİ devam edecektir. Yağışm kara İyİ siki 756 milimetre en çok ucak BUGUNKU HAVA © Yeyilköy rasat merkezinden verilen malümata göre bugün wa tamamile kapalı ve kara- kuvvetli rüzgârlı olarak inkilâbi ihtimali kuvvetle muh- temeldir. 15-3-33 tarihinde hava taz- İk 7 em an 2 santiyrat kayde 2258 30 İ ne sofralar tertip ediliyordu. Hikmet Sabir İstanbulda kalsa ! kabil değil bu kadar eğlene- mez, böyle itibar göremezdi. Yalnız bir şeye canı sıkılı. | yordu. Hâkimle, Belediye Rei- isinin zlarına, . Hâkim çok makul, mantıki bir adamdı. — Efendi romanlarınızı okuyoruz. Yüzünüze karşı söy lemiyorum, hakikaten takdire şayan.. fakat ne deolsaha- yal. . 11. İhdas edilecek vergi- ler; 2 80 Madde 3 kira bı lira dükkân--20 lira bir kat) senede 360 liranın T8i, 100 bin nölesla yerlerde metre başına 308 kuruş 2 (Bu yeköna ilâvesi icap eden ve o mikdarları ha- sabada duymuıyan kalmadı.Hik | met Sabire de anlattılar. Zabı- ta faaliyete geçti, tahkikat, tah kikat, . Katili bulmak kabil ol muyordu. Hâkim, Hikmet Sabire dedi vermiştir. Ayın 2 keti müdürü Hai iz ve iktisadi tekâmülü” — Bundan bir roban çıkara bilir misiniz? Belediye Reisi de ilâve etti: — Haydi bakalım £ hayale kuvvet. . Yazm görelim. Kim- bilir neler uyduracaksınız? Hikmet Sabir de başmı sâl- ayni Yen! eserler bir konferans verecektir. Konfe- | ranslara rağbeti celbetmek içi di ç Holivut Holivut'an 3 üncü sene 7 inci Konferanslar İktısatçılar cemiyeti her on beş | günde bir verilen konferans badema her hafta vermeğe karar e liman gir- Bey “Devlet 18 - 18,45: Nebil oğlu İsmail sarımı meyal | Hakkı Bey. 18,45 - 19, 19,35 - 20 İ lemiş olanlara). Orkestra. in | 20 - 2030: Seniye Hm. (Saz) 20,30 - 21,30'Tanburi Refik B. Gramofon, Ajans | Komedi 4 perde Umuma 21,30 - 22, Borsa ve saire. ANKARA, 1538 m. Bugünkü program ınsızca ders (iler : ia D nun lâyihasında tasrih #- | ve 12,30: Ankara - Palas orkostra | İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri Ml Li | u Bugün suvare sant 2130 da ŞAKA Nakili Bedia İ. Galip Hanım. | nu 158 Belediye Reisi daha insafsız yordu: — Yazacağım, yazacağım. Ve yazdı. Cinayeti tasmim ettiğini, sokaklardan nasıl geç tiğini, kapmın önünde duydu. ğu heyecanı, fırtmalı geceyi, ibtiyar kadınım nasıl yattığını, odanın sessizliğini, & kandilin ölgür ışığını, baltayı, o bülâsa her seyi teferrüatile süsliyerek yazdı. Yalnız cinayetin faiilini bir komşu olarak tasavvur et Bumarası zengin mündericat güzel resimlerle intişar etmiş dilmiyerek belediye mec- | dı ince tayin edilecek olan (madde 5) numara parası, (madde 7) saçak (madde 12) şe- plânı masrafı, (mad- de 13) icar işleri beledi- yolerca tezgil edilerek e- resim, (madde 28) yol, kaldırım, idim masraflarının nusfi yani iradın yedi misli vergi. 7 Bu adetlerin sarahatine karşı yalnız şu söylenebilir: Ya rakam bilmiyoruz, ya ver. gi vermemişiz.. Güzellik meselesin- de anlıyamadıkları-| ma bir zamime daha Nazire Hanım (Milliyet e verdiği bir mülâkatta: — Ruhi Vamık Bey ehibba- | muzdandır.. diyor. Dişçi Ruhi Vamık Bey de Cumhuriyete gönderdiği bir mektupta: “Nazire Hanımı Maksi müsabakalarından iki gün ev- vel mesleki münasebetlerle ti nıdım. O Başka münasebetim yoktur” diyor. Yani “dişlerini yaptırmaya geldi. Hastamdır” m, 18: Saz ( Hüseyini faslı ). 19: Ajans haberleri. 19,15: Edip B. tarafından Viyolonsel konseri.20: Hava raporu. 20,03: Plâk. VARŞOVA 1411 m. 1 DM etiği, in e em mann Ba NA e | “eni Belediye vergi- İ lerinin tatbikat anzaralarından: — Gazetelerde belediyelerin şığını kapatmak için bir ta- yeni vergiler ihdas edile- dair verilen haberler a- la bir de bu iş için he- miş proje esasları gözü- ize ilişmişti. Bundan ilk ön- "İ: bahseden (Milliyet) olduy- ui, Gün geçükçe bu projenin ik kabiliyeti olmadığı mey çıkmaktadır. Bu arada o garip nisbetsizlikler orta tıyor ki; eğer bu vergiler edilmek istenirse belki, belediye yerine ve bele- halk yerine geçecek, ya- “mala belediye tasarruf edip ilka seneden seneye bir mik- çöp ve fener parası vere Bu meyanda karilerimizden ri bize şu mektubu gönder- , Mektup çok dikkatli bir he- ihtiva etmektedir. ve çok İkkate şayandır. /İ “Valdemin Kadıköyünde cad- iserinde üç katlı ve altı oda- — Hem de öyle hayal ki.. İstediğimiz zaman hasret ka- vuşturuyor, keyfiniz dilerse öl üyor, yahut yaşatıyorsunuz. İ Bir roman hayattan alınmalı. Hayalden kolay ne var? o Uy- dur, uydur, yaz. . Hikmet Sabir beraberinde getirdiği romanlardan birkaç sayıfa açtı, sayıfa sayıfa oku- du. Hayattan misaller aldığını ispata çalıştı. Fakat hâkimle Belediye, Reisi bildiklerinden | ve mıyorlardı. j n **Nasıl ikna etmeli? Bir fırt. | ağızları bir kariş açık Dalı gece kararını verdi. beğendiler. Hikmet Sabir, Kasabanın nihayetinde tek | Yet muzaffer-ölendğtiz İ katlr İsrpieten bir evde kim-| | — Nasıl? Bunda da hayel sesiz, ihtiyar bir kadın oturu. | var mı? diye sordü. |, yordu. Ona “kirli çıkı,, derler.| O Hâkimle belediye reisi dü- di. Evin yanıbaşındaki ahırda | şündüler, cevap vermediler. da bir çoban yatıyordu. “Hik. | Ertesi gün müstantik . çobanı yaklarına köylü ça | tevkif ettirmişti. Hikmet Sabi. | rığı geçirdi, kimseye sezdirme | rin müsveddelerinde gösterdi- den merdivenleri ği deliller hep çobanm aleyhi- İ çıktı. Başı ateş ne idi. Hâkime: İ yaptığımı bilmiyordu, fakat ha — Artık hayal diyemiyorsu rekâtını tanzim eden yegâne | nuz. Bakm, benim tahminlerim kafasındaki fikri sabi ve ortaya sürdüğüm dehillerle | çoban tevkif edil Hâkim duraklaştı: -- Gayri muvakkat tevkif / müzekkeresi, dedi. Belki de ya rın serbest bırakıl olduğu için şüpbe bilir. Yoksa hayali ahminlerle adam tevkif edil- me Belediye Reisi tastik etti: Hakikat dedikse, ha tın ta kendisi değil Ya- FELEK | nınız nihayet bir biki al... : Artık Hikmet Sabir çıldır. mıstı. Dayanamadı, kendini tu | tamadı: — Hayal mi? dedi. Artık bu kadarı fazla. . Romanımda bir tek hayal yok. Hepsi, hepsi ha | kikat, . Çünkü ihtiyar kadını ben öldürdüm. Muhatapları: “Haydi efen- im, sen mi adam öldürecek- n? Biz de buna — inanacağız değil mi?” tarzında güldüler. Ben öldürdüm diyorum size. 7 Ötekiler: “Zavallı çıldırmış tarzında omuz silktiler. “A İ tep konseri. 22,80:: ?. 23,20: ( Lenberg'ten ). 24: Car. BUDAPEŞTE 550 m. 18,35: Plâk. 19,35: Sigan mu- sikisi, 21,05: Berlin'den nakle n: ELEKTRİK iile müteharrik | musiki aletlerile honser. ( Bu ne- vi aletlerin resimlerini gelecek hafta dercedeceğü Milliyet ) 23,20: Dohnanyönin idaresinde opera orkestrası. 24,35: Dans mu sikisi, MÜNİH 532 m. 18: Musik 1,25: “Urvald” isimli skeç. 22,38: Trio oda msi | kisi. ( Richter, Leclair, Hayden eserleri). VİYANA, 517 m. 17,30: Çay musi poret ve dans parçi 3 Hummel'in eserlerinden sistemi konser. 23,50: Gandrio tagannili cazı. MILANO-TORİNO-FLORENSA 18,15: Radyo orkestrası (Mo- zart, Celâni, eylen Seç Lâle, Leopold'un eserlerinden). 20 : | diye caddesi DA er m temsili. Haykuhi pansiyonu M. Aptülkadir. 18,25: 300 senelik danslar. | * 18,35:: Plâk. 20,30: Stüdyo tiyat la İş büromuza müracaat et- melidirler. TP İş isteyenler Bendeniz 18-19 yaşlarımda bir gencim bir çok mekleplerde fabrika ve müesseselerde bulundum.Her ne reye olursa olun odacılık, posta ve Gcaret hanelerde hizmet ederim 80 kuruş: bir yövmiye ile çalışın ey- ni zamanda kimsem ğı için enğım yer ramuslu ol zu edenler şu adrese müracaatları rica olunur ef, İstanbul Edirnekapı Kariye mahallesi İmaret sokak 35 No, hanede Enver Cahit. » fakirim çal Belediye Reisine hücum etti. Derhal yakaladılar. — Delidir! Diye tımarhaneye gönderdi ler, . » Muhasebe bilirim. ücarethaneler- de çalıştım. Öğleden sonra mak üzere yazıcılık veya yev çiliği gibi vazife arayorum. kefil © gösterebilirim, / İsteyenlerin Milliyette Aptülkadir rumuzuna mü Yacaatları. Adresi: Babıali Mahmu- numaralı . — Ben deli değilim, ben ka tlim, beni hapishaneye atm. . Ötekiler merhametle bakı- yor, zıddına gitmemek için: — Evet, evet... diyorlardı. Aradan aylar geçti. Hikmet | Sabire bir sükünet geldi. Hâ- kimle Belediye reisi timarhane müdürüne yazdıkları mektup- larda: | — Hala katilim, diye ısrar ediyor mu? diye soruyorlardı, Hayır ısrar etmiyordu: i Ne münasebet? Ben kimi | | öldürürüm ki.. diyordu. | a) O vakit Hikmet Sabirin akıl Roma | Jandığıma hükmeden doktorlar bir ha ' kendisini serbest bıraktılar. madığı, lâmbaların nurlu ya- nıp yanmadığı onun umurun- da mı?.. Bunun belediyeden ii İ mesine gelince; yakmen - yorum. Belediye erkânınden, | o tarafta oturanlar da bundan | müştekidir... Söylediğiniz za- man: — Allahtan bulsun!.. diyor- | lar ve o da Allahtan buluyor. | Hürmetler efendim. ir demek istiyor. Aradaki müba- | yenete ne dersiniz? Her türlü işi yazıhanelerde oda İ etik, kapuculuk, yevmiye işçiliği, müsait şeraitle yaparım, İsteyenlerin Milliyette İsmail rumuzuna müra- caatları. Bir evi vardır. Evin altında 'dühkân vardır. Dükkân 10 | : e Se acin bir katını 20 liraya | Karilerimizden Eren köyünde G... Paşaya| İK bir binadi ü in ie Havagazı hakkın- ti inadır. Ka liği dükkân katında 4 bu- i uzun mektubunuzu al-| rinde 4 metredir. E, | dım. Havadan para kazanmak üksekliği çatı katile beraber | Yolunu bulduktan sonra si ninen 15 metre olduğuna na-| zin ocakların sıcak olup ol. c BUKREŞ, 394 m. 20,35: Waj hn aya verir. o —.. Senelerden beri Londranın yük ken 150 sek sıf ailelerinin nezdinde mü- rebbiyelik yapan Viyanalı bir - matmazel burada kibar bir aile nezdinde mürebbiyelik etmek ar zusundarlır. Adres: memurlu ğunda B. M.E. rumuzudur. fit musiki, 20,35. sar. 20,50: o Haberler, 23,45: Norveç neşriyatı Miliyein edebi romanı: 22 MAKE Aşk, O müstehzi gülüş gene yüzünde mış. E..evet.. yo.. yo yolunda.. Bu şişmanca orta boylu ve müh şi kı i bir adamdı. Biraz ke e konuşuyordu. Onun sesinde i kulağa tatlı gelen bir kabalık on vişneli dondurmayı ge- tekrar merdivenden aşağı cen kafesin arkasından iki ka ikmıştı. Zampara müşteri bun çip ediyordu galiba ki der. yerinden kalktı. — Bir dakika ra iki adam, erkeklerin kısmın payalnız kalmışlardı. O za- şişman adam korkak ve çe- n bir hareketle başmı yanm- | kulağına yaklaştırdı: - Sen misin? sse.. sese..sen — Şüphe mi ediyorsun? Hayır ama. . lüteredditti. Parmağını gaze- n üstüne basarak: - Gördün mü? Bu. . bunu gögö ün mü? — diye sordu — DONYA Kin, Politika ve Kan. Müellifi: Nizamettin Nazif aeesamenisesesesameeseserime Evet... — Demek sensin? Şişman adam nekadar heyecan | İs konuşuyorsa o da inadına © ka- dar soğukkanlı cevaplar veriyor ve büyük bir lezzetle dondurması. nı yiyordu. Tabağın içindeki son parçayı da dilinde erittikten son- ra kaşlarmı kaldırarak, gözlerini açarak ve sırıtarak: — Evet dostum Yuvan — de- di — Karşındaki adam benim.. Sen ne sanıyorsun Sandalciyefi?.. Sandalciyef şıklaşmak istedi mi efendinin daniskası olur. — O halde niçin gelmedin o- tele? Ben deli miyim? Şişman adamın çenesinde bir tutam sakal vardı. Onun tellerile oynıyarak hafif bir sesle: — Ah.. dostum Yuvan — di. ye mırıldandı — siz hâlâ bıraktı- ğım yerde otluyorsunuz. İzimi ta- e kaybetmeden senin yanı- na hiç gelir miyim ben? Sandalci- yef bu isin artık ustası oldu. Fa- | kat doğrusunu istersen. . “Petro” İ mun ölümüne acımadım. dersem, yalandır. & Beşiklerimiz beraber sallanmış, anam ona süt vermiştir. Neyse, olan oldu. . Anlaşılıyordu ki bu adam sütçü Sandalciyef'in ta okendisiidi? O halde nasıl olmuştu da polis San- dalciyefin öldüğüne kani olmuş- tu? Şişman Yuvan da bir türlü bu noktayı kavrıyamıyordu. Tabaka- sını uzatarak: — Birer sigara içelim de sonra çıkarız... — dedi — Fakat aaanlat bana, . nananasıl yaptın bu işi? Sandalciyef gene alaylı alaylı gül — Kolay be canım.. Anlata- yım. , Bir kibrit çaktı, sigarasını tel- lendirdi. Sonra Yuvanın sizarası- nıda yakarak gayet hafif bir ses- - adeta nefes alır gibi mırıldan- hr: Bombayı kurdum, tezgâhın altma yerleştirdim. . Petro, gece geç vakte kadar alakoyduğum için derin bir uykuya dalmıştı. Patla: masma yarim saat kalınca uyan. dırdım; “çabuk giyin — dedim benim acele işim var”, Sür'atle gi- yindi. Aşağı indiği zaman tezgâ- hım başına geçirdim ve tembih et- tim: “Buradan sakın o ayrılma! Çekmecede para var”, Sonra dük- kândan çıktım kuytu sokaklardan dolaşarak Kelemeriye © kapısma gittim. Benim orada bir odam var dır. Bazı bazı hovardalığım tutar bu odada gecelerim. İlk işim sa- kalıma makas vurmak oldu. Bir berbere suratımı perdah ettirdim. Mayere gidip üstümdeki elbiseleri aldım. Anlaşılan Petro tembihimi adamakıllı yerine getirmiş olacak ki, bomba patlayınca paramparça olmuş. . Elleri kopmuş, ayağı kop muş, suratı tanımaz bir hale gel. miş. Polis şimdi onu diri beni ölü farzediyor. İşleri yoksa esrarengiz misafiri bol bol araamlar. . Şişman bu tafsilâtı büyük bir slâka ile dinlemişti. Sandalciyef sözlerini bitirince ayağa kalktı: — Haydi artık gidelim.. — de- di — Burada çok oturduk. Sen na- sal işi kolaylaştırdın mı? Yuvan da ayağa (kalkmıştı. Mağrur bir tavurla: Oooo! — diye bağırdı — İs den âlâ.. Herif öyle ver- gun ki... Her akşam locaya gel yor. . Bam bum şampanyanın biri boşalıyor biri açılıyor. — Alâ... İşimiz iş desene... Yuvan, ağzımı onun kulağına dayıyarak bir şeyler fısıldadı,Sı dalciyefin gözlerinde şii sl vak bir sevinç ışıldıyordu. Masanm i tünde duran paketi alırken | | | İ | l 1. — dedi yok.. Demir tavında iken dövülür. . — Ben de bu fikirdeyim. Kolkola geçtiler, merdivenden indiler. Yuvan Veyselin ( önüne bir çeyrek attı ve üstü lüzum görmeden sokağa çıktılar. Bir dakika sonra, Kapalıçarşıya akan insan seli arasmda gözden kaybolmuş bulunuyorlardı. Beyaz Kulede Güneş batıyordu. Hamidiye bahçesinin çakılla; yi nı eze eze yürüyen üç zabit, demir parmaklıklı kapıdan tramvay cad desine çıkarlarken, Beyaz kulenin karşısındaki setli gazinoda garson gramofona yeni bir plâk koymuş: tu. Bunların üçü de, aşağı yukarı ayni yaştaydılar. İki tanesinin ya. kalarında erkânıharp sınıfmdan olduklarını gösteren — işaretler ve kollarında rütpelerini bildiren bir kaç sırma çizgi vardı. Üçüncüsü ise göğsünde sarı — sırmadan bir kordon taşıyordu. Bu, üçüncü or- du kumandanı Esat Paşanın ya- veri Kâzım Nami Beydi. Sağında- i zabitin koluna gecerek; — Cemal Bey; (2) — dedi — otursak... : İ şerndla bömmz « - Bu ak- — Hayhay. . , Fakat giyinişi arkadaşlardan bir kat daha zarif olan üçüncüsü itiraz etti: — Yoook. . İşte bu olmaz. Gü: rubu Olimpos'un önünden seyret- meliyiz. Cemal Bey şakrak bir kahkaha attı: — Canım Hakkı, gene mi şair. liğin tuttu. — Şairliğim tutmadı, . Hayır.. Fakat biraz daha ısrar ederseniz sinirim tutacak. . — Neden iki gözüm? — Be kardes, bu gazinoda otu- rursak Beyaz kulenin duvarından başka ne göreceğiz? Hiç.. Eğer maksadınız plâk dinlemekse mo- loz boyu gramofon dolu. . — Peki.. Senin dediğin olsun. Sen bir proje yap onu tatbik ede- lim... Cemal Beyin ağzından çıkan bu “proje yap” kelimesi üçünü de hafiftertip güldürmüştü. o Çünkü Müşürlük erkânıharbiyesine o me- mur olan Hakkı Bey, projeler, plânlar yapmakla meşhurdu. Ce- mal Bey kolağasıydı, Hakkı Bey (Devamı var) (2) emal Bey — Bahrive Nazı- rı Cemal Paşa. J

Bu sayıdan diğer sayfalar: