19 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

19 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PAZAR 19 MART 1933 8 irci sene No. 2552 NUSHASI 5 KURUŞTUR , Mac Donald'ın : Teklifi —ylme Silâhsızlanma konferansını inkıta- dan kurtarmak için Cenevreye koşan İsgiliz Başvekili Mr. Mac Donald mü- him bir teklif ortaya atmıştır. Bu tek- Hite konferansm inkıtan uğraması ih- “malinden doğan korkunun ilham ve İslikin çttiği katiyet ve sadelik vardır. ika bu katiyet ve sadeliğe biç Bir zaman bu günkü kadar lüzum gö- Tülmemişti. Altı sene hazırlıktan ve Jİ Sa'dört ay da konferans halinde ça sonra silâbsızlanma yolunda Müsbet bir adım atılamamıştı. 1931 Ü senesi Şubatından beri birçok proje ler ileri sürüldü, Fakat bunlar birer birer kğ sepetine atıldı. Müzakereler İİ Yet ve silâhları tahdit muamması ct li a boğuluyor ve dünya efkâr Cenevre'- de olup biteni anlıyamıyordu. kaslar on dört ay münakaşadan son- Ta nihayet fasit daire içinde dönüp dolaşmaktan usandılar. Ve Cenevre konferansının müddetsiz olarak tatili düşünüldü. Bu, hakikatte konferan- #m inkıtaz demekti. İşte İngiliz Başve- kili ve Hariciye Nazırı konferansı bu âkıbetten kurtarmak içindir ki Cenev teye gelmişlerdir. Çünkü Cenevre kön- fcransının inkıtaa uğramasını, devlet- ler arasında Büyük Harpten evvelki zamanlarda görülen bir silâhlanma takip edecekti ki bunun da s0- Bu bir harpti. İşte Mac Donald bu mülâhaza ile- dir ki teklifini ileri sürmüştür. İngiliz Başvekili tarafımdan ileri sürülen tek lifin silâhuzlanma muamması büsbü- tün hallettiği iddia edilemez. Bunun- İa beraber, esas itibarile dahi kabul edilecek olursa silahlanma yarışına Mani olabilir. Mac Donald evvelâ şimdiye kadar silâhsızlanma konferanımda verilen kararların mukavele şeklinde tesbiti- Bi istiyor. Bunlar Temmuz 1932'de eransın birinci devresi | bittiği za- maksatla Büyük Harpten evvel veri- len kararlara harp içinde hiç te riayet #dilmediğini bu vesile ile hatırlamak Mac Donald'ın tekli- fi bunlara munhasır kalsaydı, bir kıy met ifade etmiyebilirdi. Ancak İngiliz Ordu mevcutlarını tesbi Tihların miktarını ve topların hacmi- ni tahdit, tayyarelerin sayısını tayin gibi müsbet teklifler yapmaktadır. Mac Donald, Avrupa devletlerinin or du mevcutlarmı şu yolda tesbit edi. Yors? Fransa 200,000 200,000 balya 200,000 Almanya 200,000 Lehistan 200,000 İspanya 120,000 Maramuya 1180000 Çekoslovakya YON. Belçika 0000 Felemenk sie Mac len teklifin kat'i ve Bisbetsizlik azalıyor. Sonra imzalana- Sak mukavele Versailles muahedesi- nin silâhsızlanma hakkındaki beşinci Mac Donald teklifinin alâkadar devletlerce nasıl. bir kabul göreceği henüz bilinmiyor. İlk intiba ber ta makie Mes iş ör; İngiliz Ba, kili herhalde silâhsızlanma konferan. sini inkıtadan kurtarmak için büyük bir gayret sarfetmiştir. müzakere #ine girişmeden bu toklifi reddetmek mesuliyetini hiç bir devlet üzerine alamıyacaktır. Ahmet ŞÜKRÜ Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET amenna an > Fırkada kazanç üzerin- de konuşmalar bitti Kanun lâyihası Meclisencümen. lerinde yeniden ANKARA, 18. A, A. — C.H. Fır. kası grupu idare heyeti riyasetinden: Cümhuriyet | Halk Fırkası grupu bugün öğleden sonra Tekirdağ me- b'usu Cemil Beyin riyasetinde top- landı, Kazanç vergisi kanunu lâyiha- sının istinat ettiği (prensipler, üze- rinde müzakereye devam edilerek hükümetin ve muhtelif | bâtiplerin i- zahat ve mutalâtı dinlendi. Ve ka- bul edilen esaslara göre kanun Hâyi hasmın intacı kararlaştırılarak müza- kereye nihayet verildi. Tadilât... ANKARA, 18. (Telefonla) — Fır- Grupun vardığı kararlara dairesinde lâzım gelen tadillerin yapılması için lâyiha Meclisin alâkadar encümenle- rinde yeniden tetkike tabi tutulacak tr. Gropun bugünkü içtimamda ka- başlıca esasları bildiriyorum. 1 — İradı geyri safi üzerinden vergiye tabi tutulan mükelleflerden AKLA macera dün Y Mel. Şor Yunan artisti Papas ile birlikte tay- yare ile Atina'ya giden Matmazel Er- nestin Şor, M. Şor'la birlikte dün sabah ansızın Atina'dan şehrimi- ze dönmüş ve tayyare ile Büyükdere” den başlıyan bu aşikâne macera Yeşil köyünde bitmiştir. Filhakika M. Şor ve kızı, dün saat 10 da Atina'dan geldikleri trenden Yeşilköyünde inmişler, oradaki plâk fabrikalarına gitmişlerdir. Oradan bir otomobil, eşyalarını Pangaltı .- partımana götürmüştür; kendileri de bir aralık diğer bir otomabille şehre gelmişler ve Pangaltıda yakım akra- balarmdan birinin ikametgâhma git- mişlerdir. M. Şor'un vekili macerayi anlatıyor. M. Şor ve kızı ile birlikte M. Şor'un Vekili Mustafa Âdil B. de şehrimize dönmüştür. Mustafa Adil B. perşem- be akşamı İstanbuldan gitmiş ve hu- dutta M. Şor ve kızımı ek ay ni trenle gelmiştir Mustafa Âdil B. bu âsikâne maceranın bilinmeyen bazı safhalarını anlatmıştır: — “Genç kız, yaşımdan ümit edil- miyecek derecede ağır başlıdır. Bu- nunla beraber Papas'ın sevgi ile bağ- MI. Şor babasile geldi. Büyükderede başlayan bu aşikane tetkik edilecek Yüzde beş vergi ması ve gayri safi iratlar üzerinden vergiye tabi tutulan mükelleflerin bu iratlardan yüzde 30 indirildikten son- ra mütehekisinin vergiye uaatzah İt- tihaz edilmesi esasını tesbit etmişti. Grup azalarından bazıları Ankarada- ki mükelleflere böyle bir imtiyaz ve- rilmesinin doğru olamıyacağı mütalar sım sördetmişler ve bu maddenin lâ- yihadan çıkarılmasını teklif etmişler- dir. Teklif kabul edilmiştir. Esham ve tahvilât 3 — Menkül kıymetlerin gelirleri üzerinden alınacak vergi bahsi üze- rinde münakaşalar olmuştur. Netice de ikrazat, mevduat, tasarrufat, eme- nat, ticari olmıyan hesabı cari faiz- lerinin vergiye tabi tutulması bülmü memleket iktisadiyatına uygun gö- rülmemiş ve lâyihadan çıkarılmıştır. Ancak eshamı umumiye, tahvilât, ha ? ALYA ASAR Ti h > e dine eşilköyde bitti landığına aldanmak gafletinde bulun ” Şişlide bekliyenler Matmazel Şör, bildiğimiz in bütün müci te bırakarak ve yanina pek az para ala- rak apartımanından çıkmış ve Papas la beraber tayyare ile Atinaya gitmiş. Matmazel Şor, kimin namına çıka- İı bilmiyordu; Kendisine paraportu hazırlanmış olduğu Papas ve arkadaş ları tarafından daha evvel söylenmiş ui. Birçok maniler Bu hâdise üzerine bittabi derhal lâzım gelen müracaatlar ve toşebbüs- lerde bulunmuştuk, Yunan zabıtası İnaliyete geçti. Papas'ın biri sahtekâr olmak üzere iki mahi kendisine oradaki dostlarından bir Musevi iltihak etti; bir de vekili var- dı. Atinaya gittiği gün Atinaya gittiği gün Papas namma M. Şor, telefonla arandı ve kendisin- de, kızınm iadesi mukabilinde mühim lep edildi. M. Şor, bunu s'tan ayrılmak istemediği de söylendi; isterse onunla görüşebilece- i de ilâve edildi. M. Şor, bizzat git- » tri. mek istemedi ve Atina'daki dostu nun namma Matmazeli görmiye nereye gittiklerini görememesi için İ gözlerini bağladılar. Bu suretle bir &- | vin önünde inmişler, içeriye girince | (Devamı 4 üncü sahifede) —————— -——— ALAKA İsilâhları azaltma Ve Türkiye M. Mac Donaldın teklif- leri nasıl karşılandı ANKARA, 18 A.A. — Silâhları &- zültma meselesi hakkında Mac Do- nald teklifinin Ankara mahafilindeki intibar şimdilik şadur: Evvelâ şimdiye kadar gelen malü- mattan bugünkü İngiltere Başvekili- nin yeni Türkiyeyi nasıl mütalea ettiği anlaşılamamıştır. Sonra Türkiye için düşündüğü tayyare miktarı Türkiye nin Avrupadaki mümesillerine ve oa- Ziyeti mahsusasına ve mermi şeraite misbetle bitaraf vaziyetinin icabından dun olması bu noktada müsait bir te sir yapmamıştır. Bununla beraber burada yeni ma- lümat ve tafsilâta intizar olunmakta- dır. AAA Para süiistimalı Düyunu umumiye me- murları mahkemede ANKARA, 18. (Telefonla) — Bugün ağır ceza mahkemesinde Mulğa düyunu umumiyede evrakı nakliye mübadelesin de yapılan sahtekârlik davasma başlan dı. Bu davada mazmun olanlardan Dü yumu umumiye başmemuru Leonidaş Astirma, kebir şubesi müdür muavini Trifo, mümeyiz Haci- yan, memurlardan Vitali ve Pelenski hariçte bulunduklarından mahkemeye yalnız sabık baş veznedar M. Teodor getirilmişti. (Devamı inci sahifede) araşütçü kız? Nasıl dünya rekorunu kırdı? Hükümet tarafımdan dil inkılâbı hakkınıla fikirlerine müracaat edil- mek üzere davet edilmiş olan Rus Fen Akademisi azasndan M. Marr ve M. Samoiloviç dün Çiçerin vapuru ile şeh rimize gelmişlerdir. Rus alimleri rıh- tumda Edebiyat fakültesi reisi Muzaf- fer B. tarafından karşılanmış ve hü- kümet namına Tokatlıyan otelinde mi safir edilmişlerdir. M. Marr dil ölimidir. Dilleri tarih ve fikir noktasından araştırmıştır. M. Marr Rusya Fen Akademisi ikinci reisi ve tarih akademisi reisidir. M. Samoiloviç Fen Akademisi aza- sındandır. M. Samoiloviç türkçeyi iyi biliyor. Bundan 30 sene evvel İstam- lerek 2-3 ay içinde biraz iş sonra Rusya'ya gide- | yek Leningrat Şark dilleri mektebin- İ de tahsilini bitirmiş ve türkolog ola- rak yetişmiştir. M. Samsiloviç 30 sene kadar Türk- ler arasnda seyahat etmiş ve mühte- lif Türk lehçelerini öğrenmiştir. Rus âlimleri bugün Askara'ya gidecekler ve bir müddet Tarih Encü- meni ve T* D. T. Cemiyeti ile birlikte çalışacaklardır. M. Samciloviç dün Tokatlıyan ote- linde bizi kabul ederek hem kendi hem de M. Marr namına şu beyanatta bulunmuştur: türkçe Türkiyede tarih, diğeri de dil işleri görüşülen iki İ kongre toplandığını biliyoruz. Tarih | ve lisan meteleleri Türkiyedeki yeni hayat ile ciddi surette bağlıdır. Bu inlalâp ile Rus âlimleri de alâkadar. dır. Türkiyeye gelişmizin sebebi bu bü- yük ve medeniyet yolundaki inkılâbı görüp anlamak ve istifade etmektir. Ayni zamanda iki memleket âlimleri ve ilim müesseseleri arasında ilmi mü pasebetler kurmaktır. İstanbul'a ge- Romanya kadın tayyarecilerin den M. Braesen Milliyet e dünya rekorunu nasıl kırdığını anlatıyor. Bu meraklı anlatışı 3 üncü sahife- de okuyunuz. vi Yeni barolar Bazı avukatlar teşeb- büse girmek istiyorlar Bir çok avukatların İstanbul baro- sundan ayrılarak Beyoğlunda ve Üs. küdarda birer bare > “ o 1 açmak “istedikleri 2 söyleniyordu. — Fil hakika bir kaç & vukat bu işle uğra mak tasavvurunde dırlar. İstanbul ba © rosundan ayrılmal istiyen avukatlar baronun senelik te ahhüdü olan 24 li rayı çok bulmakta dırlar. Bunlar ye ni açılacak barolar da avukatların se nede beşer lira gi! azbir para vere- çeklerini söylemek. Sadeddin Ferit B. tedirler, Beyoğlu ve Üsküdarda yeni baro açılmasını istemiyenlere gelince, bun- Hergün 8 inci Sahifemizde lar baroya paralarını veremiyen an- çak 50 kadar avukat kaldığını ve bu baronun bile masrafları güç temin e- dilirken, yeni baroların masraflarını nasıl temin edileceği düşünülecek bir sey olduğunu söylemektedirler. Bu defa Baro reisliğine Saddettin Ferit Beyin de kuvvetli bir mamzet olduğu söylenmektedir. karaya Evvelki gece yarısından sonra Rus dil âlimleri geldi Iki memleket ilim adamları arasın. "dada münasedet kuracaklar | . | 8Snumaralıliste | ANKARA,IS A.A. İİ Cemiyetinden verilmiştir « | İÜ Karşilıkler aranacak srapça ve İ farsça kelimelerin 8 numaralı | istesi güdur : 1—HABER 2— HADİSE 3—HAFIZA 4— HAKİM 5—HAKİMİYET 6—HAL 7— HALİS 8—HARIKA 9$—HASILAT 10— HASSA 11—HATIR 12—HATIRA Listede çıkan (o kelimelerden ma- naları birden fazla olanların her ma lebilir. İ Jeli bir kaç sast oluyor... Şimdi Mual- lim mektebinde bazı âlimler ve tale- beler Darülfünunda profesorlerle ta- nıştık. Sonra İstanbul Valisi ve C. H. Fırkası idare heyeti reisi Beylerle gö- rüşmekten çok heyecan duyduk. Bu bir iki saat içinde Türkiyede gece gün düz devam eden bu medeniyet işleri- nin tam bir in başarıla- cağını anladık. Ankara'da da Tarih ve Dil Cemi. (Devamı $ inci sahifede) Sisten kazalar oldu! Saadet vapuru Küçük çekmecede oturdu Sis düdükleri dün akşama ka- bilhassa Bo; Marma- | dar devamlı bir surette şehrin ai çalmışlar- ranın üzerine oldukça sis N yanı hayrettir ki sis dün bü- tün gün devam etmiştir. Sisin öğ- leden sonra da devamı şehrimiz. le ender görülür. Sis yüzünden dün sevahili mü- tecavire vapurları müşkilâtla sefer yapmışlardır. dır. Celilzade'lerin Saadet vapuru dün sabah saat 10 da Küçükçek- mece ile Yeşilköy arasında Koyun dere sahilinde kıç tarafından ka- raya oturmuştur. Nüfus zayiair yoktur; vapurun kurtarılmasına çalışılmaktadır. İKİ KAFADAR — DU Kurultayının çalıştığı sera- larda çok sinirli imişsin. Çok ta taş kınlıklarda bulunmuşsun © diyorlar. Öyle mi? — Ne gibi taşkınlıklarda bulumdu- ğumu bilmiyorum. Lâkin gerçekten sinirli olduğumu saklamam. Ben eski edebiyatımızın bir o çoh köşesinde bucağında uzun zamanlar zevk ba- rındırmış insanlardan birisiyim. Ha- ni eskiden o cami maksurelerinde, medrese bodrumlarında ömür pörsüt- müş, iman eskilmiş adamlar vardı. Benim xihnim biraz onlara ben- zer. Duyarlığım eski Şark edebiyat larının divanlarında bir hayli yıl iti- — Şu olacak ki hiç bir zaman geç- miş için duyduğum saygıyı geleceğe karşı surat asmak ve dudak bükmek manasına alamıyorum. — Ne münasebetle? adam tıralarından, z çözülmüş bir değilim. bir sebep değildir ki bütün dileklerim geleceğe doğru uzanmış olmasın! — Dediğin pek doğru! Doğru ama bana zaten bir itiraz eden yok kil — Bilâkis pek çok var. Belki açık- tan değil, fakat sinsi sinsi! Kor- kak horkak!,. Güya bir takım irfan eşkıyası varmış. Ortaya çıkıp dil ve fikir haydutluğuna başlamış! Eli ko- lu bağlı biçare edebiyat | (hamiyet- mendanı) da ne yapsın? İçin için göz- yaşı döküyor! Azizim farkında m sın, bu ne hüzünverici ve içbulandı- rıcı zekâ sahtekörliği! Belki yirmi s€- ne edebiyat ve edebiyat tarihi hoca- lığı ettim. Gördüğüm şey | budur: Bütün bu lisan bitti, şiir o mahvoldu diye şerefsiz yaygara ve < cesaretsiz. şamata koparanların içinde iki dü- züneden fazla adam yok ki | eskileri bilsin ve dilimizin o dünkü sanat ser- darlarını hakkıyle anlıyabilecek ikti. darda olsun! İnanır mısın buna? İşte ( Lütfen sahifeyi çeviriniz )

Bu sayıdan diğer sayfalar: