21 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

21 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tiliyet Asrın umdesi "MİLLİYE T”tr. 21 MART 1933 İdarahane ; Ankara caddesi, 100 No, ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye işin Hariş için ML lar 10 kuruştur. — Gazete ve ya ait işler için müdiriyete mü- edilir. Gazetemiz ilânların mes'u- I kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merliliinden aldığı mız malörmta nazaran bugün hava açık ve sakin geçecektir. 203933 tarihinde hara taayiki 700 mi- metre hararet on fazla 13 en 4x 6 san Kimin haklı kimin haksız oldu- ğunu bilmiyorum amma Ticaret mektebi talebesile mektep idare- $i arasındaki vaziyeti garip bul duğumu da saklıyamıyacağım. Darülfünunun en kayıtzıs za- manlarında oranın bütün dağda- ğalarma karışmış bir eski darül- fünunlu sıfatile diyebilirim ki; bizim yüksek mektepler tarihinde talebenin mektebin tahsil progra- yy, i çap mek- ifler ve içti yaptığı görülmüş şey değildir. Belki talebe istediklerinde hak- hıdır, belki mektepte düzelecek şeyler vardır. Lâkin bunun bir resmi talebe teşekkülü tarafından muayyen şekiller ve şartlar altın- da ıslahına teşebbüs edilmesi ba na geldi. Ben bunu, teda vimiz için müracaat ettiğimiz dok- tora tedavi usulünü kendimizin tavsiye etmemize benzetiyorum. Şüphesiz talebenin kendi mek- tebindeki talim ve idare noksa- nından şikâyeti de bir takım ka- yıtlara tabi olmak gerektir. Ta- lebelik hayatımda başımdan geç- miş bir seyden bahsedeceğim: 327 senesinde Hukuk mekte- binin son sınıfında idim.” Arazi kanunu ile Evkaf dersleri birleş- tirilerek Ebulülâ Beye verilmişti. Bu zat o zaman hayatında ilk defa darülfünun hocalığına baş- İsyordu. Bu iki ilmin ondan ev- velki hocaları da Adliye nazırı merhum Celâl Bey ile mecelle şerhi sahibi Haydar Efendi idi. Biz bu iki değerli muallimin okut. tuğu dersler ellerinden almarak birleşti ilip tecrübesiz bir zata ve- rilmesini beğenmedik ve maarife bundan şikâyet eder bir arzuhal verdik. Ö zaman Maarif nazırı —zannederim Apturrahman Şe- ref Bey merhum— arzuhalimizi aldı, okudu ve yırtıp sepete attı. Bu arzuhale imza koyan talebe Ebulülâ Beyin dersine girmedi. Ebulülâ Bey de yerinden kıpır. damadı. O zaman tecrübesiz bir zatı Hukuk mektebinin son sınıf kür. süsüne müderris olarak çıkarmak ne kadar yanlış idiyse talebenin de “Biz bu hocayı istemeyiz” de- mesi o kadar yanlış olduğunu bu- gün itiraf zaruretindeyi, Görülüyor'ki fakültelerimizde ve yüksek mekteplerimizde tale. be ve hoca ve mektep idareleri a- arlarındaki vazife ve haklar pek Milliyet'in edebi romanı: 55 MAKEDONYA Kin, Politika ve Kan. Müellifi: Nizamettin Nazif “araaeaamakaaraanee zi Aşk, — Lübineka — diye homurdandı — Bana inan ki onu ben öldürmedim. Fa- laştı. Göğsünü mavzer tutan koluna yas- yarak, dün okur gibi marıldandı:. — Onu öldürmediğini biliyorum Ali Onu öldürdükleri gece sen evdeydin Uyuyordun.. Hattâ bir aralık açılmış- üşü korktum, seni örttüğü- tan, mü hatırlıyorum. Genç adam kulaklarına inanamıyordu: — Peki ama, herkesin uyuduğu saat- lerde sen ne diye uyanıktn?. (Başı 1 inci sahifede) haberlerine istinat etmek lâzım- dır. Bu vesikalar üzerine Vilâyet veya kaza idare heyetlerince ya- pılacak tetkikat neticesinde aktın ve doğumun vukuu sabit olursa keyfiyetin nüfus idaresince kayit ve tesciline karar vörilir. Bu su- retle çocuk akit tarihinden itiba- ren ana ve babaya izafe edilmiş olur. Aktın vukuunda taraflar arasın da ihtilâf olur veya ibraz olunan vesikalar idare heyetlerince Ka- nuni sebepler tescile gayri kâ- fi görülürse keyfiyet mahkemece halloluhur. Kanunu medeniden sonra 2 — Kanunu medeni meriyete girdiği tarihten bu kanunun me riyeti zamanma kadar evlendir- me memuru huzurunda yapılmış akıt olmaksızım dini merasim yap- tırmak: ve'sair suretlerle birleşip karı koca halinde yaşayanlardan çocuk olduğu takdirde evlenme ve çocuğun kayit ve tescili için a- lâkadarlar bulundukları kazanın Kaymakamma veya merkezi Vi- lâyette bulunuyorlarsa Valiye mü- racaat ederler. Bu müracaat üzerine Vilâyet veya kaza idare heyetlerince yapı lacak tetkikat ve tahkikat netice- sinde bu-veçhile birleşmelerin vu- kuu sabit olursa işbu birleşmele- rin evlenme suretile ve bunlardan iyi ayrılmış ve çizilmiş değildir. Amerikada içki Şimdiki Amerika Cümhurreisi Mr. Roosevelt intihap edilirken bu adamın Amerikadaki içki ya- sağmı da kaldıracağı intihap prog- ramının bir maddesi idi. Bir şa- rap memleketi olan Fransa da bu yüzden Roosevelt'in intihabını iş- tiyordu. Filvâki Mr. Roosevelt geldi ve ilk hamlede : bira yasa ğı kaldırttı. - Ba yasak meden kalktı?. Amerikanın iepirionim faydalarını kabul etmemesinden mi?. Zannetmem, siz de zannet- meyiniz: Esasen Amerikada içki yasak- tı amma, her yerde içki bulunur ve ekseri Amerikalılar içki içer- lerdi. Bu yüzdendir ki; içki ka- çakçılığı son derece küşayiş bul- muştu. Kaçakçılar kârlarınm aza- meti nisbetinde fenni tertibat al- dılar, hattâ hükümet makinesini felce uğratacak kadar ileri vardı. lar, Bu içki kaçağına dair okudu- ğum bi, &ser bana işin ne deh- şetli bir şey olduğunu” gösterdi. ! Herkes gibi Amerikada bunun farkında idi. İçki kaçakçılığı yü- zünden iyiden iyiye inkişaf eden (kanun harici) teşkilât yalnız is- pirto kaçakçılığı yapmak, Ameri- ka memurlarmı ve zabıtasını if- sat etmekle kalmadı. Nihayet zen- ginlere musallat olarak eşkiya- bk etmeğe başladı. Tayyareci (Lindberg) in oğlu hâdisesi de bunun bir nümunesidir. O işin tafsilâtımı okuyanlar koca Ameri- ka hükümetinin çocuğu ve onu 'kaçıranları bulmaktaki aczini gör- müşlerdir. Nihayet anlaşıldı ki; Amerikada içki yasağının, içki içilmesine mani olduğu kadar yi- ne herkes, hemde fena cinsten içki içmekte, bu yüzden de deh- va fesat am vücut bulmak- a ve kanun, her gün biraz daha (kanun harici) teşkilâta mağlâp olmaktadr. Bunları ime ırmak için içki yasağını dırmayı düşündüler. Eriş ki aşkından, ne de onun tahayyül ettiğimiz ruhi faydalarından! FELEK MİLLİYET SALI 21 MART 1933 Kanuni olmıyan nikâhlar doğan çocuğun da kadın ve erke- ğe izafesile tesciline karar verilir. Ve ihtilâf halinde keyfiyet mah- kemece halolunur. Tescilden sonra Şu kadarki bu suretle yapıla- cak tescil üzerine erkeğin diğer bir karısı varsa kadının tescil ta- kemeden aktm feshini istemeğe hakkı vardır. Bu halde mahkeme ayrılık ve boşanmağa dair Kanu: hu medenideki kayit ve şartların tahakkukune bakmaksızın ; fesih kararjı verir. Kadın bu hakkını isbat etmediği surette bu hal er- keğin evvelki karısı için boşanma sebebi olur. 3 3 — Bu kabil karı koca halinde yaşayış ve birleşmelerle bunlar. dan doğan o çocuklarm tescilini yaptıracak mükelleflerden kimse yoksa köy veya mahalle M9 heyetinin müddei umumiliğe ihba | ri üzerine bu hususların ifası için | bu heyetten veya hariçten diğer bir zat kayyum tayin ettirilir. Çocuklar 4 — İkinci maddede yazılı ka- rı koca halinde yaşayiş ve birlet- melerden doğan çocuklar bu ka- nunda gösterilmeyen hukuki va- ziyetlerinde kanunu medeninin batıl evlenme hakkındaki hüküm lerine tabidir. 300 Gün de ya: bulacak müracaatlar bu Kanunun neşri tarihinden 6 ay içinde yapı- labilir. Çocuğun doğumu Kanu- nun meriyetinden sonra olursa iş- bu müddet doğum tarihinden baş- lar. Ancak bu doğumun Kanunun meriyetinden 300 gün zarfında vukuu lâzımdır. miyenler ceza kanununun değişen 237 nci maddesinin dördüncü fık- rasına göre cezalandırırlar." Bu lâyiha Adliye, Dahiliye En- cümenlerine havale edilmiştir. Ge lecek hafta içinde encümenlerde müzakeresine er. Hükümet lâyihada tasrih edilen ceza kanununun muayyen madde- sinin tadili hakkında Meclise bir lâyiha sevketmiştir. —— Askerlik şubesindenr 1 — 933 Nisan celbinde sevke tâbi olun efrat aşağıda gösterilmiştir: A — 316: 326 (Dahil) doğumlu pi- yadelerden askerliğini yapmamış ©- lanlar, B — Evvelce kısa hizmetli olup 1972 N. li kanun ile hakları refedilen ye bir buçuk senelik smıfa ayrılmış ©- lanlar. C —316-327 (Dahil) doğumlu Jandarma ve Muzika sınıfına mensup olup şimdiye kadar sevkedilmeyenler. D —Bedeli nakdi vermiş ve bu celp te hizmetine mukabil bedeli nakdi ve- recekler. E H — 316: 324 (Dabil) doğumlu gayri islâm askerlik etmemişler (bun İar yeni adreslerini bir hafta zarfında şubeye bildi ). 2 — Bedel verecekler 11 Nisan 933 akşamma kadar şubeye müracaat et- melidirler. 3 — 316 : 326 (Dahil) Ehliyetnm- mesiz kısa hizmetli olup ka- dar her ne suretle olursa olsun sevke- dilmemişler bu celbe tâbi oldukların- dan bir hafta zarfında şubeye müra- caatla adreslerini tesbit ettirecekler- dir. 4 — Bu sevke tâbi olup mazereti kanuniyesi olmaksızın şubeye müro- caat etmeyenler mükelle- fiyeti aakeriye kanununun ceza kıs mındali maddei mahsusası tatbik ©- dilecektir. 5 — İlk yoklamaları yapılmakta 0- lan 329 doğumlu efradın da bugün- den itibaren nihayet verilmiştir. Bu yoklamalara mayıs 933 de tek- lanacaktır. Alİ sevincinden mp yapacağım çaşır- mıştı. Bip deli gibi bağırdı: Lübinska ile Ali ğe apey uzun bir müd- birer yerde epey uzandıktan sonra di. O Zaman Âli; — Sevgilim... — dedi — Artık beni senden hiç bir kuvvet ayıramaz. Hem | Yarın akşam MELEK sinemasında misilsiz ve ilâhi Brigitte Helm: BAL AYI filminde ALBERT PREJEAN ile beraber şimdiye kadar yapmış Hikâye | Anlamak | Perihan Hanımdan Nevzat Beye: | Dün Köprüde size tesadüf etmiştim. şapkanızı nezaketle çıkardınız ve beni ga yet resmi bir tavırla selimladnız. Keşke hiç selim vermiyeydiniz. Keş- ke görmemezlikten geleydiniz. Keşke ba Şınızı çevirseydiniz. o Evet, bunların © sizin masik, resmi — selâmmız ka dar beni üzmez; hattâ incitmezdi. Sizi uzaktan görür görmez. ne sevin- miştim. Hemen yanıma gelecek, benimle konuşacaksınız sanıyordum, Sizi görmi- ! yeli hayli olmuştu. Hatta merak ediyor- dum. Birden bire kayıplara karışmanıza Siz, bana dargın, çok darğınsmız Nev | zat Bey! Dünkü selâminiz bu hakikati bütün belâgatiyle ifşa etti. Ben sade üzülmedim, ayni zamanda derin bir sukutu hayale uğradım. Naza- ronda öyle küçüldünüz ki.. Görüyorsu: nuz, ben sizin gibi değilim.Ne olurdu,siz de benim gibi hareket ederek hislerini xi, düşüncelerinizi açıkça söyleseydiniz. Sizin hakkınızda çok yanılmışım Nev Bey. Ben sizi ince hisli, ince düşün- i intikal sahibi bir genç zan- Pek aldanmışım, hem pek çok aldanmışım. Meğer siz de, strafımızda dönüp do- laşan ve her yerde düzünelerle tesadüf eki düz ruhlu, basit kafalı genç- işsiniz, Sözlerime güceniyorsu nuz değil mi? Elbette güceneceksiniz. Ve ben sizi gücendirmek için bilhassa yazıyorum. Çünkü ben size daha fazla kırgımdım. Evet Nevzat Bey, Beni kırdınız. İhti maliki farkında değilsiniz. Size anlatayım öyleyse, Bu yaz, Büyükadada hemen her gün her geceberaberdik. Siz otelinize ancak yatmağa gidiyordunuz. Sair zamanlar bir arada yaşı Kocam İzmirdey di. Ben, yalnızdım. Siz bana ke ediyordunuz. Bunun için size müteşek- kirim, minnettarım. Lâkin siz, bu arkadaşlığı, büsbütün başka şekle dökmek istiyordunuz. Şu da ei ki ben de size hayli cesaret veriyor Ekseri geceler, çamlar altında yan ya na yürüyor, saatlerce Sis benim çok müsait tavırlarını ken &i İehinize tefsirediyordumuz. Bumu anlı yordum. Fakat ileri gitmediğinizi görün ce sevimiyordum. Siz, kadınları anlamıyorsunuz. Anlı- yamâmışsınız. Nevzat Bey. Ben, hiç bir sevmedim. Çünleü bön koca- bi bir ihöyaçtan geliyordu. Yalnızdım, kadının İse daima tatlı söz dinleme- ğe, nevazişe, dolu gö bu daimi ihtiyacı, beni size karşı fazla alâkadar görünmeğe mecbur etti. |. Bir gece kolunuza yaslanarak içimi çektimse, biliniz ki ah ettiren sizin aşkı- mız değildi, Bir mehtaplı gecede rimden yaş damladı ise, is sizin için ağlamıyordum. Bir gün ellerinizi tatup uzun uzun tan sonraşmanalı güldümse, dimse bili-. niz ki alev alev yanan ellerimin harareti sizin aşkınızın ateşinden değildi ve du- | daklarımdaki tebessüm size gülmiyordu. | Siz, beni kolay mağlüp olacak zannet tiniz. Hücumlarınız yavaş yavaş vehe- met göstermeğe başlamıştı. Ben tehli- keyi gördüğüm için müdafan tertibatı almıştım. Netekim günün birinde ansi- zm İstanbula taşındığımı gördünüz. Sandınız ki ben sizinle alay ettim. Ha yar Nevzat Bey, şimdi şu satırları yazar ken ne kadar samimi isem, yazın bers- ber gezerken de o kadar samimi idim. Sizinle alay etmedim. Hem niçin alay €- deyim. Bu hissi oyundan ben de zevk duyuyordum. İnsan zevk duyduğu bir şeyi nasıl istihfaf edebilir? Ben namus. lu bir kadınım Nevzat Bey, hem de ko- casını seven, aile bağını mukaddes ir kadınım. HN ii Fr Hi pi z LE j ve olduğu filmlerin en güzelini zevkle göreceksiniz. Yarın akşam OPER A Sinemasında BB YEMLE REN Sozlü ve şarkılı hissi ve müessir film istifade ve müthiş kârlar temin eden Sigortaları halk için > Tel.: Beyo; mektepli kızların gaybubeti sahnesine iştirak edecek ve cidden müteessir Türk Sigorta Şirketi Harik've hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz Merkezi idaresii Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan &şebirlerde acenta aranmıktıdır. başlıyor. İffet ve mahcubiyetlerinden macera perestler tarafından kaçırılan müsait şeraiti havidir lu : 4887. 478 NE OLABİLİR Hanımları heyecana düşüre- cek bir haber arefesindeyiz İpekiş müdiriyeti umumiyesinin bü- tün İpekiş mağazalarına Bayram mü- bir sürpriz hak Hanımlar arasında büyük bi: uyandıracağı haber verilmektedir. İs- tanbul ve Beyoğlu İpekiş mağazaları Müdiri Fehmi Bey bu haber hakkın- daki istizahımız karşısında ademi ma- lümat beyan etmiş, fakat şayiayı tek- zip edememişti büyük bir Konferans 23 Mart 983 perşembe günü saat 18 buçukta, , Galatasaraylılar cemiyetinde lisesi müdürü Fethi Bey ta- rafından, İstiklâl caddesinde, Lüksem- burg apartmanındaki Cemiyet merkezi salonlarında bir konferans verilecektir. Kurban derileri Tayyare Cemiyeti İstanbul ( şubesin- den; Kurban bayra teşkilâtımız ta toplanacak deri ve barsaklar pa zarlık suretile ayr ayrı müzayedeye konmuştur.Martıri 26 cı pazar günü saat 16 da fiat haddi lâyık görüldüğü takdir- de ihalesi yapılacaktır. Taliplerin şartna- meyi görmek üzre Cağnloğlundaki şube mize evüracaatleri ilân olunur. bırakmak istiyen biranneyim. Niçin ba- na gücendiniz? Eğer sukut etseydim, na zarinızda büyüyecek miydim? Hayır, o- zaman beni istihfaf, belki de benden nef vet edecektinz. Bir çök arkadaşlarımın feci akibetleri ba na ders oldu. Sizin darğınlığınıza teessüf ettiğim kadar, hayret te ediyorum. Sizi bana mü teşekkir kalacak sanıyordum. Evet, na- sıl siz benim yalnızlığımı tedavi ettiği- niz gibi ben de size saf, temiz bir kadın nevazişi telim ettim. İşte siz bunu anlamadınız. Bu ruhi ih tiyacı hissedem. İnceliğini kavrı- yamadınız. Şii inizden lânet ederek bir düşman gibi bakıyorsunuz. Soğuk duruyor, resmi selâm veriyorsunuz. Bu mektubu yazmamak il Pn dim. Yalnız zannımm sadece bir vehim olabilmesi ihtimalini düşündüm. Sizi de düzüneye dahil etmeğe gönlüm razı ol- madı. Yazm güneşin çiçeklerle, denizin sa- hillerle dudak dudağa öpüştüğü bir mev sömde, aşk ve heyecan mevsiminde siz beni teselli ettiniz, ben de sizi. Bilmem, anlatabildim mi? Yalnız bu- nu benim anlatmamla anladnızsa ne ya- ğilim ki.. Bulursa öldürsün. Lübinska ayağa kalktı. Aliyi m- yağile dürttü: ç —Haydi kalk artık. Ben bildikleri- bilirim. Tane belki senin katil olmadığma inanır arama bu fırsattan istifade etmeği de düşünür. Delikanlı şimdi mavzeri elinde a- yakta duruyordu. Kız onu arka kapı dan bahçeye çıkarırken: —Sen onun gözlerine hiç dikkat et- tin mi? Bana ne gözle baktığını an. Iıyamadın mı? - diye murıldandı - Ben seni nasıl Lolâ'dan kıskandıman — Ve beni belki öldürür amma.. Ben seni bırakıp şuracıktan şuracığa kımıldanmam. — Ya ben de seninle berare gelir- sem. — Ne dedin? — Ya ben de seninle beraber ge- lirsem? — O zaman dünyan öbür ucu- “sekyps urma2p oyak yıpayysanız AAA HN 25134325 UIpEYy Yere soya kpyuyguamz 05 3 EHOYTAIONI AVLSND vA MVdTIV VLLI9 ISYVWNANIS 1 veda ISTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi temsilleri İstanbul Şehir Tiyatrosu Bı suvara ant 21,30 Mareşal Pilsudskinin isim yortusu Maraşal Josef Pilsudskinin isim yor- tusu münascbetile Polonyalılar (Leh O- Spor Bulgarlarla maç Türkiye futbol federasyonundan: 1 — 6 ve 8 mayıs 1933 tarihinde Sofyada yapılması takarrür eden Tür- kiye — Bulaşristan milli ve İstanbul — Sofya temsili yer ala- cak futbolcularımızdan ilk seçilen- lerin isimleri şunlardır: Avni, Sadri, Hüsamettin ve Vasfi (Ankara) ; Lâtfi (İzmir), Hüsnü, Sü- leyman, Yaşar ve Samih; Nihat, Ce- vat, Fikret, Feyzi, Aziz, Bülent ve Nazmi (İzmir); Zeki, Eşref, Hakkı, Mu: , Niyazi, Rıdvan, Reşat (İst) Muhteşem, Salâhattin ve Şeref Bey- ler. 2 — Cemi ve ferdi çalışma proğra- ini futbolcuların busu- Ba kadar gideriz Lübinska., — Öyle ise haydi çabuk ol da Lo- lâ gelmeden köyden çıkmnış buluna” Im. Bahçede eyerli bir at kişniyordu. Kızı kır bir katırın semerine yerleş tirdikten sonra delikanlı ata bindi. İki sevgili akibeti meçhul bir ser küzeştin yolunu tuttular. Bir gizli cemiyet daha O günlerde Selânikte birkaç kişi biri birlerile pek sık konuşmağa başlamıf” lardı. Bazan bu adamların hepsi ya” lılarda Baron Hirş hastanesi civarı" daki bir evde akşam yemeğine de d# vet ediliyorlardı. Hepsi aşağı yukar bir yaşta olan bu gençler acaba (9 cukluk arkadaşı mı idiler? Bunun iğ” dia edebilmek mümkün değildi. kü bunların içinde Edirhelisi de, Bur” salısı da, Adapazarda doğmuş vey İstanbuldan gelmişi de vardı. Es mektep arkadaşı oldukları da ii” miz edilemezdi. Çünkü ayni şehiri uzun ramandan beri oturdukları (Devamı var) 4d

Bu sayıdan diğer sayfalar: