4 Mayıs 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

4 Mayıs 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrm amdesi “MİLLİYET” tir. 4 MAYIS 1933 darakane : Anka eaddeni, 100 Na Telgraf aeiresi : İst. Mülliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür ! Yazı işleri Müdürlüğü » o 24310 İdare ve Matban : 24310 © ABONE ÜCRETLERİ : edilir. Gazetemiz ilânlarım mes'u- tini kabul stmaz. BUGÜNKÜ HAVA Yenilköy sskeri rasat merkezinden al- diğımız malimata göre, buğün hava kae- men bulutlu. ve olarak rür- süz aym arak 5-953 tarihinde hava tneyiki 750 si Fay erkan payi vere idi, zik bir mektup ile Klübün faaliye- tini gösteren birçok risaleler gön- dermişler. Ben bizim Turing Klü- bün iş yapmadığı fikrinde değilim. Çalı iddia - etmiyorum. Yalnız yapılacak bir takım işler ol duğunu zannediyor ve onları gös- teriyorum. sonbaharda Marsilyadan İstanbula dönerken ap ir se tım.. Birkaç arkadaşla şehri taşmak istedik.. Bindiğimiz sie “no'ya a götürdü. San Martino'da a- çık hava lokantasına oturduk... Bu rası Napolinin tepesinde ve şehri kuş bakışı gören yüksek bir yer- dir. Lokantada İtalyanm ne kadar maruf yemekleri ve şarapları var- sa bize getirdiler. Etrafımızı bir sürü de çalgıcı sardı. Oradan çe karken dört kişi 400 liretten fazla para verdik; bizim para ile 45 lira kadar... Bir yemek, yemiş, bir iki kadeh te şarap içmiştik.. Yemek es nasında dört kişilik masada benim yerim öyle düşmüştü ki; ayakları- mızın altında görünen Napoli şeh- ri ve limanına ben arkamı dönmek mecburiyetinde idim. Arkadaşla” rım sordular: — Yahu! a dön deşu mani a 1. La yörük verdim: — Teşekkür ederim! Bu man- zaraların daha âlâsı bizim memle- ketimizde o kadar çoktur ki; biz buna doymuşuzdur. ek biz hergün -daha bükük bir tefahürle: — San Martinoda yemek yedik! diyorduk... Ben işte yalnız o za- man San Martino'da yemek yeme- nin hikmetini anladım. Çünkü herkes gıpta ile: — Yana?.. diyordu.. k Benim, bizim Turing Klübden is > tediğim işte böyle iğ seyyahlar için an'ane olmuş yerler Netekim, — Miltiyetin edebi roi do- | te bu müşkülâta maruz kaldığını Ceylân Hüsmen ağa, mağaza kâtibinin odasına girdi, telâşlı telâşlı sordu: Aş be haçan vardır işim; ne çağı rıyorsunuz? Katip Kadri Efendi, elindeki kale mi bıraktı, Hüsmen Ağanm yüzüne baktır — Hüsmen Ağa, Kâzım Beyin em ri var, dinle... Hüsmen Ağa, mağaza sahibinin vakitli vakitsiz emirlerini dinlemeğe alışkındı, birden telâşi sönüverdi — Kâzım Beyin var er angi bir em ri dinliyeceğiz elbet... Kn ga li — Eptenkene görülecek mi işler hamallar ilen? — Dur, sözümü... Nakliyat araba oluyor. Hüsmen Ağa, dili dolaşarak i keke- Biyordu: ği — Te be... Ceylân ne olacak? — Ne Ceylânı? — Ceylân... Benim Kırat... Kâtip Kadri Efendi, omuzların inş Klübün becerksizliğine değil bizim Liman şirketinin bu işe © hemmiyet Netekim dünkü gazetelerden birin- de bize gelen seyyah adedinin her gün eksilmesi sebebinin limanda. ki müşkülât olduğunu okudum. Yalnız seyyahların değil İstanbula gelen tüccar mallarının ayni nisbet bildiğim için hayret etmedim. Dün de olduğu gibi bugün bu satırları bizim Turing Klüb'ü müahaze için değil umumi seyyah vaziyetine efkârı umumiyenin alâ- kasını çekmek için yazıyorum. Rakı ve incesaz meselesi Maalesef, amma büyük teessüf- le söylemeliyiz ki; bizde alaturka çalgı oldu mu herkesin burnunda rakı tüter. Ben içki içer adam de- Zilim. Bunu ne iftihar için ne de başkalarını muahazede kuvvet ol- sun diye yazıyorum. İçkiyi hiç sev- mem. Fakat içki bahsinde rakı ka- dar ince sazın da âmil olduğunu ben de Yeğilhilâleilerle birlikte id din ederim. Onun içndir ki; Yeşil. ay cemiyetinin incesazı meyhane- lerden kaldırtmak hususundaki te şebbüsünü bütün kuvvetimle alkış larım ve ona müzaheret ederim. Dahası var. İngilterede olduğu gi- bi bizde meyhanelerde olsun, bi- rahanelerde olsun saat on ikiden sonra çok ispirtolu içki verilmesi menedilmeli Eğer bu yapılırsa, lokantacılar, meyhaneciler dük- kânlarının erken kapatıldığından şikâyet etmeğe “ hak bulamazlar. Bu memnuiyetin hilâfına hareket edenlerden birincisinde ağır bir para cezası alınır, ikincisinde dük- Pariste bir Ermeni lokantasına gitmiştim. Oraya gelen Türkler arasıra bir iki kadeh rakı içiyorlar dı. Lokantacmın rakıyı verirken pek ihtiyatlı hareket ettiğini göre- rek sebebini sordum: — Gradosu yüksek içki satmak yasaktır. Rakıyı yakalarlarsa birin cide onbeş gün kaparlar, ikincide büsbütün ... cevabını verdi. Bizde İbik neden... Bu mey- hane müsaadeleri Ee İrğa mazhar « n E nun önüne geçmeli... MAKEDONYA *şk, Kin, Polifika ve Kan. Melâs bu postekiye oturdu. Girtla- ğına kadar fişekliklere bürünmüş olan Müellifi: Nizamettin Nazif Kansanesaesememsasesanasaa çeteci, şamdan elinde, ayakla duru- yordu. — Sen kimsin?. Adın ne?. Kıvrak belli kiz cevap verdi: — Okiriliyise, : “Adam, Eats. » — Müslüman masın, hıristiyan mı? e he Öyleyse bulgarca onu- İm. Ellerini biribirine vurdu; m — Sampanides! Sampanides İri yarı, kara sakallı bir silâhlı oda: ya girdi: kaldırmıştı: Beygiri de, arabayı da satacağız! Hüsmen Ağa kalbinden vurulmu- şa döndü: Haçan satılır mı Ceylân? — Mağazanın bunca senelik ada- musın diye Kâzmm Bey seni çıkarmı- yor. Üste şoförlük öğrettirerek alıko- yuyor. Fazla lafın lüzumu yok! Hüsmen Ağa, köz kör odadan çık- &. Kalbi sıkışık, göz pınarları yaşla dolu idi. Ceylândan ayrılmak, ona gok tesir etmişti. Ceylân, onun, dünyada bir tek ar- kadaşı, can yoldaşı di. Kamyonu da nereden çıkarmışlardı. Makine idi bu! Gazı, benzini biter, makinesi bo- zulurdu, Emektar Ceylân, bütün yor- ğunluğuna rağmen bir gün bile yolun boynuna sarıldı. Zavallı hayvan, yor- iğ yorğun, durğun durğun bakıyor. Hüsmen Ağ, dı. Motoru her işlenişinde, düşman gi bi ters ters bakıyordu. Dişlerini gıcır. datıyordu: — Te be kalçın ağızlı, haçan hö- ir amda. haçan haçan Birsin... Sanırsın ki yardır dilin... söüle be bir tek âkirdi... Demez ii Ceylân da lâkirdı amma bakardı ha- çan tatlı tatir... Bütün hırsını makineden alıyor, var kuvvetile dü çeviriyor, gaza basıyor, sebepli sebepsiz maânov ralar yapıyordu. Hüsman Klein artık m lâkin o, hissen, ruhan arabacı Bilhassa Ceylânı unutamıyordu. İkiekeçi at- layıp ayakta dizginleri ele almca ça- la kamçı sürmekteki zevk, Lâgar kam yonu, lângır lungur gütmekte elbette yoktu. Bu tatir mezi hayalleri Hüsmen ağa- nın gözünün önüne gelir gelmez ağla. mallı oluyosdu. kamyondu, otomobildi, | tayyareydi, motorda, daha bilmem mey. di, bunlar ne kötü, saçma, icatlardı. Ceylamın, yorgun bülinde bile bir tatlı bakışı, günün bütün yorgun- luklarını gidermeğe kâfi geliyordu. Fakat hayat! Geçinme dünyası! Kör boğaz, inek jeti Tem ağa ne » yapım kamyonu sürüp lan Balıkpazarından geçerken kayi bir raba ile çatıştı, Arabacı barbâr bağım- yordu. ği Körmüsün ulan . . - kos koca moto- ru emniyet edecek armudu bulmuşlar! Yuh be ervahmal Hüsmen ağa, kamyonu geriletti, lâkin A.be, Ceylân . Gözleri yaşararık hayvanı öpüyordu. Arabacı şaşırmıştı, alık alık bakıyordu. Ve arabacıya basındaki derdi anlattı. Ceylânım yeni sahibi içini çekiyordu. Ceylânm yeni sahibi ile Hüsmen ağa mağazaya sittiler; Hüsmen ağa istifası- nı verdi: — Ceylin ile kapu yoldaş .bunca yıl İşte ve şoför! , . Arkasına bile ii eski. şoföre teslim etti ve bndisi arabaya atladı, diz- Şindar Türkiye ER k'nda konferans haydut çetelerine aman tir. Gece geçti, sabah oldu. Rum kızı Kesriyeye giden bir köylü kafilesile erkenden yola düzüldü. Çingene kız da ayni kafileye katılmıştı. Uzaklaşan- lara gözlerini daldıran (o Lübinskaya Pavlos Melâs: — Sizi de ben götüreceğim. . — Bir arkadaşımdan dinledim: l — Geçen gün ailece bir toplan- | tıya gittik. Yeni piyano öğrenme- ğe çalışan bir hanım, kimseden teklif beklemeden piyanonun ba- şıma geçti: — Durun, dedi, size bir şey ça- layım!... Ve başladı. Fakat piyanodan o kadar fena bir ses o çıkıyordu ki mümkün olsa kulaklarımızı tıka- yacaktık. , Bir aralık, misafirlerden biri, öğrenebilir ı mi- Hanımefendi; dudaklarında ya pıştırma bir ben gibi duran sahte tebessümü ile cevap verdi: —Lâtince eski bir dun parçası !. İster istemez dinliyorduk. Fakat belliki hiç birimizde bu manasız dandanlara katlanacak hal kalma- mıştı. Hanımefendi, ise duasını u- uzatıyordu. zattıkça Sağdan soldan fısıltılar, hafif pera alaylı gülümsemeler baş- man, ne soğuk soğuk jestler yapı. yordu bir görsen. . Mümkün olsa, birer birer sıvışacaktık. “Dua” da amma uzun dua imiş, ne bitti, ne tükendi. Aradan böyle yarım saat mi, bir saat mi, bir buçuk saat mi geçti?.. Sıkıntıdan, boğulacak gibi oluyor- duk, Nihayet, hanımefendi tabure- sinde bir yarım sağ hareketile bi- ze döndü: belki alkış bekliyordu. Aradığını bulamaymca iç çeker gibi: — Dua bitti! Dedi. Hepimiz geniş bir nefes almağa hazırlanırken sözünü sakınmazlar- dan biri atıldı: — Piyano bilsem bir dua da ben çalardım. Boş bulundu, sordu: — Ne için bu dua Gülümseyerek eğildi: — Sizi bir daha piyano başmda görmemek için! M. SALAHADDİN Yeni neşriyat Gazi, Fevzi, İsmet | Gölgelioğlu Muzaffer Naim Bey Milli zaferi terennüm eden güzel ne- şidelerle dolu bir şiir kitabı neşret- miştir, “Gazi, Fevzi, İsmet” özlü bir eserdir. Tavsiye ederiz. Mülkiye mecmuası Müliiye mecmmünsı dün çıkan 25 in- gi şayan ile üçüncü yılma başlamıştır. celbeden bu kıymetli mecmuanın bu sayımda Ahmet Hâşim Beyin “Hır. 5x” başlığı altındaki güzel bir yazısı ve Hilmi Ziya, M. Şekip, Dr. Kilisli Rifat, Macit Şükrü, Sıddik Sami, Ab- dülhak Kemal, K. Naci, Şemsi Talip, Rıza Halis, Fazıl Hakkı, Menemenli zade Etem, İskender Nâfiz; Ömer Rı- iktisadi Balıkesir Halkevi tarafından çıka" rılan bu aylık kültür mecmuasmın ö- güncü sayısı da çıkmıştır. de- #erli yazılar ve Sal e mecmuasını — okuyucularımıza | 2 ederiz. Havacılık ve spor , Havacılık ve Spor mecmuasınn 94 “istersem konuşurum. . — Tühmf şep?: Ya, bönim yol er- kadaşlığımı neden kabul o etmiyorsu- ? | 9 Sirin çin iy olmaz da z — Demel iş köyünd lap Memiş Bene — Makedonyalılar yalnız kendile- rini severler, Ve biz kendimizi sevmi- ye başladığımız. başkaları için tehlikeli olmuşuzdur. Sonra ben li bi Bir erkekle huyum. Fakat benden fazlasını — iste- meyiniz. Pavlos Melâs güldü: — Foizciliği sevmem. Esasen bana teşek etmeğe de bilmem lü. görüyorsunuz. Ben sizi kurtar- mak Pirile hareket etmiyordum ki. . Bu akşam GLORYA Sinemasında ALİCE COCEA “FLORELLE ve JEAN ANGELO nun pek mükemmel fransızca temsileri olan ZİFAF GECESİ i. İlâveten: Paramunt halihazır dünya Peer | l filminin ilk ira. Gelen karşılıklar Liste: (46) Mahi: üne, gevil. Mahfi: sap lanılacak yer. Mahrem: Var öle alyan Mei! yal Mahsur: sakınmak. Mecal: Meceanen: beleş, caba, parasiz. Meclis: toplantı, Mecmua; © toplunrlmış, biriktirilmiş. Mihnet: kaygu, acı, Mihver: ak. 8 inci mektep H. Tahsin : yetişen. Liste: (46) Mahdut: sınırlanmış, eloneniş. Mahfi: yuva, kuvuş. Mahrem: gizli, saklı, Mahrum: yoksul Mahsul: ve- rim, veriş. Mahzur: çekânilen, sakını. Jan, Mecal: Dirilik. Meccanen: beleş, parasız, bedava, Meclis: Kurultay. Mec mua: Söz demeti, söz topluğu. Mihmet: ezinti, acı, Mihver? dingil. R Kavağı 41 inci mektep mualimleri ... Liste: (45) eridi içten, buluş. Karine? sözim- »*k, yaklaşmak, Kasaba: köy, kent, hel Kase İstek. Kaşvet: sıkmtı, Ka: za: istenmiyerek oluş, kötülük, dirlin. makarışıklık. Kibar: ağır, iyi, sevimli, ulular. Kibir; kendini beğenmek, bü- Yüklenmek. Ksım: parça, Kısmet: pay, R. Kavağı #1 inci mektep muallimleri İktisat vekâleti İstanbul © mıntıkası ticaret müdürlüğünden : Rehin üzerine ödünç para verenler hakkındaki nizamnameye tevfikan maaş cüzdani üzerine ödünç para vermek sü retile icrayi sanat etmek üzere kendi- sine 19- 2 inci Teşrin 1931 tarihli bir kita ruhsatname verilmiş olan İstanbul da veznecilerde 100 humaralı ticaret- gâhda İstanbullu ve 1294 tevellütlü İb- rahim Heli! Bey bu kerre müracaatla bundan böyle zikrolunön ticaretgâhda rehin üzerine ödünç para vermek sana tini icradan vazgeçtiğini beyan İle te minatinin İadesini talep ettiğinden yu karla yazılı muameleden dolayi ken disile her ne suretle olursa olsun alâka ve ilişikleri bulunanların haklarımı ara mak üzere birerhafta fasilâ ile yapıla cak olan 3 ilândan itibaren 3 sy zarfın da evrâki mükfhitelerile imümaileyhe ve yakit dairemize müracatları ve bu müd detin hitamından sonra mevcut teminat akçasinin iadesi cihetine | gidileceğin- den ondan sönra bu baptaki müracaat ve taleplerin mesmu © olmayacağı ma- Tüm olmak üzere nizamnamenin (15) inci maddesine tevfikan keyfiyet ilân olunur. (2840) İstanbul 5 inci icra memurluğundan: Mahcuz ve furuhtu mukarrer koltuk, kanepe, perde halı ve saire eşyayi bey- tiye 8-5-933 tarihine müsadif pazarte- si günü saat 12 den sandal bedestanım- da satılacağından taliplerin mahallin. de hazır bulunacak memuruna müracaat darı ilân olunur. (2837) — İstanbul ikinci İcra memurluğun. dan : Bir borçtan dölayi mahcuz ve parâya gevrilmesi mukarner bir dikiş makinası bir gardirap halılar pördeler ve özire 7-5-33 tarihine müsadif pazar günü saat 16 dan itibaren Beyoğlunda yeni çar- gıda vertudaki apartımanında beş No. dairesinde açık artırma sueetile satıla- ndan talip olanların yevmi mezkürda 933-289 dosya numarasına bâmilen ma hallinde hazır bulunacak © memuruna müracaatları lüzumu ilân olunur. (2835) Surp çetesi canımı sıkmıya Bu haydutlara Makedonyanın başı boş bir ova olmadığını anlatmak va- — Tuhaf şey.. Demek ki Rumlar da kendilerini Makedonyalı addetmi- ye başladılar. — Bundan tabii ne olabilir? Make- donya Yunanlılar için bir Arzrmev'ut- ter. Ken'an elleri masıl Beni İsrail'in kerimi ise ve Museviler nasıl bir gün orada yerleşmel i ve dinlerini muhafazaya çalışıyorlar. sa Makedonya da bizim için tapki öy- edir. Hem siz münevver bir hanıma benziyorsunuz.Hiç tarih okumadınız mı? ilk © hükümdarların le bir — hatırlamıya — çalışmız. Ülzender gibi birerlât yeişiren Kral Filip ve Yunan na takıp Dârâ'ye raklar üzerinde hak iddia ederler. Bi- zim onlara verecek çok cevabımız var- dır. — Bulgarlara belki... Fakat bize. . — Siz de Bulgar değil misiniz? | RADYO J Bugünkü program İSTANBUL » 18 den 18,45 kadar Saz (Nebil oğlu İsmağ Hakka Bey) 18,45 den 19.30 kadar Orkastın, 1930 den 20 kadar Framsurca ders Çİlerle miş olanlara). 20 den 20,30 kadar Sax (Ülkü Hanım) 2030 den 21,30 kadar Tanburi Refik Bey ve adar Gramafon, Ajans, Bor a saat ayarı, VARŞOVA, 1411 m. a pil bela Falke bene, Öğle lik 17304 Dere 8 myeri (PU 20.80 Haberler - BUDAPEŞTE, 550 m. 2105. Piyano konseri (Chopin, Selöser, Ade. sar Glen) > Mllemtereem PN p Tı karışık 2230: Konfersmk. 2240 seri, VİYANA, S17 m. 2130: adan: Umumi Avrupa kon seri. 2235: Ludwig Ünger tarafından Vene- dig isimli bir geçit Oo 2320: Gustav Macho takımının akşam konseri, MİLANO TORİNO - FLORANSA 20 Haberler. - Plök. 21: Haberler. - Piük. 22: “Ventalin” isimli Sponti,nin oparmar, PRAG, 487 m. 2025: Mandolin klübünün mandolin konse ri. 2110: Neşeli bir sat 21304 “Helsing forstan Umumi konser. 2320: Sesli film ve operet parçaları. ROMA, 441 m. 30: Haberler. - Plâk. 2120; Taganni. 2150: ikan senfonik musiki, dan : Mahcuz ve satılması mukârrer antika Heybe, yastik kilim, kadife, Halep Çat ması; Uşak halısı Beluç çift heybe 933 tarihine münadif pazar günü sant 13 ten itibaren Çarşii kebirde Zincirli hanımda 5 No. lu antikacı dükkânda birinci açık artırma suretile “icra kılı nacağından talip (olanların muayyen gün ve satte mahallinde bulunmaları olunur. (2851) Üsküdar Asliye bkül matieermesin- den : Haydanpaşada İbrahim ağa mahalle. sinde 78 No, lu hanede sakine Nazlı ha nım tarafından ayni hanede sakin Ko- cası Yusuf efendi aleyhine ikame eyle diği boşanma davası üzerine m. aleyhin gösterilen adresten böş sene ovvel çi- kıp gittiği ve halı hazır o ikimetgihe meçhul bulunduğu şerbile dava arzu- bali suretinin bilâ tebliğ iade edilme- si Uzerine müddeiyenin talebile ilânen tebliğat ierasma karar verilerek mubha- keme 10-6-933 cumartesi saat 10 talik edilmekle bu baptaki istida sureti ve davetiye mahkeme divanhanesine talik edildiği gibi talik olunan günde mah- kemeye gelmeniz ve istida suretine 10 gün zarfında cevap vermeniz — hususa İkametgâhinizn eneçhuliyeti hasebile gazete ie ilân olunur, (2840) İstanbul yedinci icra memurluğun- dan Bir borçtan dolayı mahcuz ve para ya çevrilmesi mükâreer Saman Mısır Ot Yulaf Arpa ve sahre buna emimasil hu bubat yedi Mayıs 933 Pazar günü saat ondan itibareri Yeşil Köyde “Ayamama Çiftliğinde ikinci açık artırmaya vaz- edileceğinden talip olanların malinde hazır bulundurulâcak memuruna müra- caat eykemeleri âlân olunur. (2836) al Elbette değilim. Ben Makedon- yı Melâz ağız dolusu bir kahkaha sa- vurdu: — Azizem. . Yirminci asırda Yu- nanistan nihayet milli bir ittihat kura- bilmiş bulunuyor. Tina, Isparta, Tep artık, ya bir şehir, ya bir vilâyet, ya- yü e e Belki bir edonya üçüncü Aleksandr'ın tahta çıkar çıkmaz ilk işi Yunanistanı zaptetmek Demek ki Yunanistan kanlı bir harpl# zaptedilmesi göze alınacak derecede | Makedonyaya yabancı bir o vatandı Ve hatırlıyorum ki İsâ'nın doğumun, dan beş yüz sene evvel İskender adın" taşıyan bir başka Makedonyalı hüküm dar, Yunan istilâcılarının eline düşen Makedonyayı kurtarabilmek için İran- Iılarla elaltından birleşmeğe mecbur (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: