30 Ağustos 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

30 Ağustos 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Askeri Bugün, büyük milli zaferimizin on | rek kullanılan dövüş sanatının yük- birinci yıldönümüdür. Bugünün Türk tarihinde, dünya tarihinde açtığı dev- rin şümulünü, memleket ne hale s0- kulmuşken, nasıl, nerede ve ne ile işe başlanarak, neleri ne suretle yaparak bu, büyük güne vardığımızı daima artan ve hiç olmazsa eksilmiyen bir heyecanla yüreklerimizde yaşatmak, bugünün ve yarının çoc siksiz aktarma etmek, bugünkü ei Tasyona düşen ana vazifelerdendir... İşte bu düşünce iledir ki biz de, her ümünde bu sütunlarda, dilimi- gö terin gibi söylemiye çalışagelmekte- ” Bugünkü yazımızda da, kat'i neti- celi bu büyük zaferimizin, — şimdiye kadar gelmiş geçmiş zaferlerden hiç birile karşılaştırlamıyacağını anlat- mıya çalışacağız... ilkönce “Kat'i neticeli meydan dö- © vüşü, ne demektir? Bunu söyliyelim: Kat li meydan dövüşü de- mek, sadece her hangi bir dövüş mey- danında iki ordunun çarpışmasından ve bunlardan birinin yeni len i- baret demek değildir. . Asıl dövüş orduları bağrmdan çı- karan milletlerin, bütün iç ve dış var- ıklarını ortaya dökerek, bütün ener- jilerini, bütün varmı, yoğunu, bu ö- İm ve dirim kavgasını kazanmak yo- lunda sarfederek çarpışmaları, ve bu- nun sonunda yenilen tarafım, artık e- ler, tutar bir yeri kalmaması, yeniden yeni kuvvetler elde ederek yenen rafa bir kere daha karşı koyamıyacak onun her dediğine evet diyecek, ira- 'desine boyun eğecek bir hale gelme- si demektir... Böyle-bir kavgayı ka- zananm aldığı netice, memleketin si- yasi, içtimai ve iktısadi hayatında de- © rin, yüksek ve ileri değişiklikler, in- © kılâplar, yapacak kadar engin olma- lığımız, kat'i neticeli “Baş meydan omuharebesi,, ne, kımdan bakıncadır ki, o- ini ve derinliğini daha iyi kavrıyabiliriz. . Insan oğlunun yer yüzünde belir. een ie başlıyan boğuşma, güpheniz, tarihi bir çok meş övüşlerile immişt Bunla içide, MJİA tan | 13 asır önce © Muvatal ordusu ile Ramses I.kumandasmdaki Misir ordusu arasmda patlamış olan ve kat'i netice almmadan biten, ve “İnsanlığın ilk büyük meydan dövü- şü,, diye tarihe geçen 'Kadeş, “mey- büyük Et — Hi lerini al are rk de vukubulduğu şartların ara, ge kumandasındaki Eti Türk | bahisler sekliği, ve gerek bilhassa elde edilen kabi neticenin enginliği gibi üç ana- hat yönünden bakınca, geçmiş bunca meydan yaz... İlk büyük kumandanlardan sayılan “Anibal, in Milâttan evve/ üçüncü «- Trebi, Trasimen ve en ni- hayet askeri üstatlardan «Kont Şilfens, ir Mi bu zaferimizle Keler (Kan) meydan dövüşü, m netice. W bir meydan dövü; Romalıları tamami #malıların iradesini yenip, kendi irade- sine boyun eğdirememişti. . Bu sebeple Romalılar derlenip to- parlanmışlar, (Anibal) e karşı kendi- lerini az le maskeledikten s0n- ra, asıl orduları ile, İspanyadan (A- nibal) o yardıma gelmekte olan yar. dun ordusunu karşılıyarak tepelemiş- ler ve bunun neticesi olarak (Anibal) de İtalyadan çıkıp gitmiye son emsalsiz büyük kavga- ordularının kazandığı üstünlük iddia edebiliriz. , Çünkü onların zaferi insan, silâh ve malzemece mil; varan bir bol- Yuk üstünlüğü ile side edilmiş bir za- ferdir. . Bizim zaferimiz öyle midir? Bizim zaferimiz ne sayı üstünlüğü ile, ne silâh çokluğu ile, ve ne de mal zeme bolluğu ile kazanılmış bir zafer değil, ancak bir millet olarak kurtu- İuş ve bir millet olarak yaşayış yolun- da, bütün bir milleti (o ayakl sevk ve idare etmek hünerinin, Türk milletinin vicdanmdaki temiz mii kaynaklarını sezip, milli yüreği riyet ve istiklâl sevgisi ile ateşli mi bu engin kudreti tek yoldan, tek kafi- le halinde, tek ülküye doğru yürüt- imek dehasınm, milli irade ile elele vermesinden değ çok — derin ve çok yüksek manevi bir üstünlük ile e- rilmiş bir zaferdir. , Bilhassa, Tür! bu zaferi, son bü- yük harbin emsalsiz galibiyetini tem- sil eden bütün bir düşmanlık âlemine karşı kazanılmış Böyi kadar eşini görmediği (Büyük kavga) da (tam dört yıl, dört cephede O kahramanca vuruştuktan sonra, yenilen kömede bulunmak bahtsrzlığına uğramış bir milletin üstüne bütün galipler çullan- sınlar!, Ordusunu dağıtsmiz> manmasnı parçalasınlar!. . MİLLİYET ÇARŞAMBA 30 AĞUSTOS 1933 rini denizlere döksünler. . Demiryol- larını, limanlarını elinden alsınlar!. . Kara, demir ve denizyollarının o dü- | ğüm yerlerini, memleketin bütün yar şama kaynaklarını tutsunlar!,. Böy- lece imanmdan, yüreğinden başka, el- le tutulur, gözle gö nesi varsa, hepsine el atsmlar!.. Ayrıca her ya- nı kuşatarak dünya ilede nefesini kessinler!. : Ondan sonra da bir yan- dan içinden yer yer isyan yangınları patlatımlar!, Öte yandan da silâhla- yıp donattıkları düşman © ordularını #emleketin en güzel parçalarma sal 1 ünyada, bugüne kadar hiç bir milletin başma gelmemiş büyük belâlarla çevirip kaplasmlar!. Öyle | bir millet, bu kadar vastasızlık, bu lar güçlük, ve bu kadar yoksulluk der insan takatinin üstüne çıkan bu kadar Mike bu kadar az za manda yenip ezerek ve bütün dünya- nın galibi geçinen düşmanlarına, ken- di meramıa, boyun eğdirecek kadar engin ve kat'i neticeli bir meydan dö- vüşünü kazansm! Böyle bir milleti ve o milletin böyle bir zaferini tarih he- nüz bize si yliyemiyor. i ik, tekkecilik, şer'iye mahkeme gibi asırların bir milletin rühu- na işlemiş olduğu başlı başma hurafe kaynağı müesseseleri altüst etmiş te, yerine tertemiz ve kayıtsız / şartsız yeni âkimiyeti ve onun en emin ve tatbik şekli olan o (Cümburi- yet) i, tek mektep, tek o mahieme, şapka giyme, harf değiştirme gibi her biri tek başma, bütün dünyaya par- mak ısırtmakta olan bunca siyasi, iç- timai, ve iktısadi değişmelere, inki- lâplara kaynak olacak kadar engin meticeli bir zafere, tarih şimdiye ka- iç bir yerde şahit olmamıştır. Tarih, ilk defa olarak, böyle bir za- feri, ancak Gazi Türkiyesinde bulu- iy (bugün) ün ve (yarm) m Türk İşte sen böyle yaratıcı bir milletin, Gazi Türkiyesinin çocuğusun.. Ne kadar öğünsen ve sevinsen haklısın... Bunun içindir kiz Bu eşsiz zaferi kazanmak, bütün dünyada sayılır, sesi duyulur, © sözü dinlenir, milli ve tertemiz bir Türk devleti amatakk lunda canlarını ve- ren, kanlarını döken kı zın yüksek hatıraları önünde, bugün ne kadar saygı ye minnetle eğilsek gene az olduğunu unutmamalısın. - Evet, onun içindir ki 19 Mayıs 1919 sabahı, & “Müstafa Kemal, in Samsuna çıkıp “Ya istiklâl im baya açtığı, Türk mil İetinin milli ateşle | tutuştur duğu dakikada, başlıyarak, tema öç yıl, üç ay süren ve * 26 ağustor 1922 sabahı (Kocatepe) den verdiği, son emri ile hızlanan, ve beş gün beğ ge- Bu denksiz eseri, ta başından, bin bir zorluk içinde'hazırlıyan, sonuna kadar bin bir içinde idare e- len, ve en sonunda da bin bir yoksul- luk içinde böyle eşi görülmemiş | bir neticeye ulaştıran Büyük şefin huzu- runda daima derin bir minnetle ve en- gin bir saygı ile eğilmek burünün ve yarının her Türkü için ebedi bir borç olduğunu asla batırdan çıkarmamalır sm... Il. Tayyare bayramı Bugün ayni zamanda Tayyare Bay- yamıdır.. Bunun manası da çok de- rindir. Mustafa Kemalin 19 mayısta Sam- suna çıkıp 28 mayıs 1919 da (Havza) dan üfürdüğü ilk Sör ile (*) Türk rnille- ti yakalanıp, kurtuluş yoluna cıletığı zaman, onun ilk yürüyüşünü aksatan binbir eksikliğin en başında ge: den biri de tayyare yoksulluğu O yoksulluk sızılarını, derin acılıkları çinde duymakta olan Türk Milliyet'in edebi romanı: 5. YAYLA KIZI. — YAZAN: Aka Gündüz. — Necati'nin mezarma kimse git- © medi ve mezarından kimse dön- o medi. Çünkü © Necati'nin mezarı © herkesin öz benliği içine kazılmış, © oraya gömülmüştü. Ruhlardaki, anılardaki, gönüller “deki bu gökünlü günlerce sürdü. “Aylarca sürdü. Yıllarca sürecek. Hayat bir akel. Ve kas 'takulli tekrar yoluna, yürüyüşüne basladı. Nihal mecbur oldu. Diyarbekir» de açılan yeni bara satıldı. Kırkı , peşin otuz beşi otuz bir gün vadeli - bono ile tam yetmiş beş kâğıda sa- tıldı. Çünkü borcu o kadar kalmış- > tı. Daha çoktu ya, çoğunu Yayla kı- zı kendi gündeliklerinden artırıp demişti. Ayrılık acı oldu. 4 rı vaziyetinde dolaşıyordu. Nihal'i yetmiş beş kâğıda satın alan bu i- di. Petek ona bilmeden isinden ge len bir tiğsinme ile Nihal dişi, bir tiftiğin oğlağı si onu yapı- parmakları İl a berdi, bebe adam ona üçüncü mevki bilet al- mak istedi. Mukavele böyle idi. Pe- tek üstünü kattı ikinci mevki aldı. Kanburumsu adam Petek'e ters baktı. Üstat bir köşede durmuş onları seyrediyordu. İstasyonun karşısm- daki çarşımsr yerden bir gramofon sesi geliyordu. Kulak verdi. Ney- zen Tevfik bir beste çalıyordu. Pe- tek'le Nihal bir daha öpüşüyorlar- dı. Üstat mırıldandı: Dinle neyden kim hikâyet eyli- ie şikâyet eyliyor. ” Öcüneü çanda Yayla kızının çenesi vagonun | ters Bugünkü proğram İSTANBUL « 18 Germâlen 1830 Konferans: Dr. Ali Şülerü Bey tarafın. maması masıl hazırlanır, m Bey tarafından Karagöz. Salahattin Bey ve Kemani Nubar af. refskatile Hamiyet Hanım. 21,39 Gramofon 22 Anadolu Ajanı, Borsa haberleri, saat orkestrası, 19: Jana haberleri. İİ Haberler. 2248: keman 23: Dane siki. Zâ/ö: devami 360 VİYANA, 518 un. konser. 21,50: Suradan, buradan » 22,10: Haberler vesaire. 20,30: “Madam Butterily,, operası. Pras operasından naklen ROMA, 441 m. 21: Plük. 21,45: Karışık konser, BÜKREŞ 394 m. 13: Piâk, 1: Promemat konseri “plâk ile, 18: orkestra. 1920: Devamı, 20.25: Romen musi kisi. Zi: Keman korneri. 21,503 23: Yeni neşriyat Askeri mecmua skeri Mecmua” Türk ordusunun irfan hayatının kıymetli bir eseridir. Son nüshassile 90 numarasını tamam- layan mecmuanm yeni sayısı, - kumandan meydan muharebesi” nin on birinci yıldönümü münasebetile ya- zılan değerli bir makale ve onları ta- mamlayan meslek yazılarile doludur. Yabıncı memleketlere ait askeri haberler, orduda spor gibi enteressan malümatla ve güzel resimlerle süslü olan bu sayın tarih kısmı, kayma- kam Salâhattin Beyin ikinci İnönü meydan muharebesine dair bir etüdü- ne tahsis olunmuştur. Milli Mücadelenin en heyecanlı bir safhasını teşkil eden (“İkinci İnönü hakkında bu etüt, yalnız teknik bir yazı mahiyetinde değildir. Ayni za- di n bütün im- m idiresinden aldığım 1014 No lu cüzdanımı kaybettim. Yeni- sini alacağımdan hükmü yoktur. Ali Salih (6311) ——— başına “tayyare, yi koydu. . Türk elinin havasını, bundan sonra da gelebilecek her hangi bir tehlike ve korkuya karşı, emin ve temiz bu- Tundurmak lüzumuna karar verdi Ve bu kararmı tatbik için de, zin bağrindani “Tayyare Cemiyetini, doğurdu. . «Tayyare Cemiyeti» Türk Cümhu- iyetinin çok az bir zaman içinde çok leşen en kuvvetli yavrusudur... 8 yaşına bastığı halde, en ve- rimli bir delikanlı çalım ve çapma var- mıştır. . Dünyanın biç bir tarafında, «Türk Tayyare Cemiyetin kad. ir cemiyet bir milletin bağrında bu kadar az za» manda, bu kadar serpilmemiş, boy al mamıştır... 8 yıl içinde her yıl orduya 30: 40 tayyare verecek kadar yüksel. miş bir cemiyet, Türkiyeden ( başka nerede var?.. 8 yılda 40 milyon lira.. Senede 5 milyon fira, . İşte Tayyara Cemiy. nin çalışma ölçüsünü göstermek için bu rakam'ardan daha kuvvetli delil olamaz. Onun içindir ki Türk milleti bugün çifte bayram yapıyor: Zafer Bayra- mı - Tayyare Bayramı... Büyük milli zafer bayramı, kendi yavrusu olan Tayyare Bayramını bağ- rma basmış, Türk milletinin gösterdi- ği cömertliğe karşı minnetini sunu- yor. . “Tayare Cemivetine yardım, m ne engin manası olduğunu bir kere de bu vesile ile hatırlatıyor. . Yeşilköy: OA. RIZA (9) İlk tamimini murat ediyorum. | yazdırmalı. ilmiş, gözlerini Saçı bıyığı boyalı, kanburumsu adam koynundan çıkardığı satış kâ ğıdı ile konturatoyu bir daha göz- ' den geçiriyor ve gözleri parlıyor. Boru, düdük, sarstı... Eller, mendiller sallandı. Ve üstatla Petek — ağır ağır, bir şey konuşmadan, birbi ne bakmadan, yaya, şehrin yolunu tuttular, Hayat bir katakullidir. Öyle bir katakulli ki Petek'in ağ- zını kilitlemiş, o günlerdenberi bı- çaklara bile açtıramıyor. Açtıra- cak yüzü mü var? İnsanlar gibi yüz süz. Daha Nihal'in gittiği akşam lâflar başladı. Bu kız nerede yatacak? Kızı kulübe alamayız. Kendine bir yer bulsun, Aşa yukarı çatala kaşığa gelir bir parçaya döndü. Dünya bu kü- güktür, falandır diye dinliyen ol- maz. bu. Zaten bara da, o hayata da az. ! Üstadın kaprisi işte. Nesine lâ- zım elin kızı? Yok ille bakacak, a- İ dam edecek? Nihayet ahçının şişman madamı küçük odasını on beş kâğıda kıza kiraladı. Hele rnsın, bakalım sonu ne çıkacak? Diyen üstat bu yerleşişten memnun kalmıştı. Petek musiki ve mektep dersleri: | ni bırakmıyor. Geceye kadar oda- sında çalışıyor. Gece numaraları bi tince bir kapıcı ile odasına geliyor. Bu, çok sürmedi. Ustadın da artık barınacak hali Kalmamıştı. Çocak şarkılarının s2» tışı suya düşünce zarzor ve yok pa- hasma başka bir müesseseye sattı. Bursaya yollanacaktı. Ama nasıl? Petek ne olacak? — Sen beni düşünme Bey ağam, dedi Petek. —— Sidi başl düşünecek vein r ki? Dedi üstat, — Ben aklıma koydum. O köse ile İstanbula gilereğim. —Yapa yalmız mı? — Hep yapa» yükte ölseiyacak mı? Varsın şimdiden başlasın. — Öyleyse giderken bana me, Senin de gidişini gözlerim gör- mesin. Diye başını pencereye çevirip u- Harik Hayat Sigortalarınızı Galstada Inhisarlar Umum Kaza ve Otomobil Ünyon Hanında Kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfanla icrayı muamel: etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon: Beyoğlu 4.4888 4908 Müdürlüğünden: Paşabahçe Fabrikası için Boru, Flanş ve Kilingirit kâğa- dı satm almacaktır. Taliplerin komisyonda mevcut listesini gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek üzere yüzde 7,5 te- minatlarmı hamilen 6-9-933 Çarşamba günü saat 16 da Gala tada Alım, Satım komisyonuna müracaatları. (4407) ZonguldakTicaret ve Sanayi Odasından Meşrutiyet mahallesinde Zonguldak Ticaret Odası bina- smı tevsi ve ikmal etmek üzere inşası mukarrer olan ve3558 lira 31 kuruş bedeli keşifli üçüncü katının inşası 9 uncu cumartesi günü ihalesi eylülün icra edilmek üzere 20-8-933 ta rihinden itibaren 21 gün müddetle kapalı zarf usulilemüna- kasaya konulmuştur. Pilân ke şifname ve şartnameyi görmek isteyenlerin Zonguldak Ticaret odasıma müracaatları lüzumu ilân olunur. (4437) ş . il - İhtira ilânı “ Müteaddit bükülü kablo” hakkın- da istihsal olunan o 20-11-929 tarih ve 837 numaralı ihtira beratı bu defa mev kil file konmak üzre ahere devrüfcrağ veya icar edileceğinden talip olanların Galata'da Çinili D:htım hanında Robert Fezri'ye müracaatları ilâa olunur. (6543) DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI (Amonyak terkibi (Amoniague synt- hedigue) istihsaline mahsus cihaz) hak- kındaki ihtira için istibsal edilmiş olan 14 eylâl 925 tarih ve 345-348 mamnral ih türa beratı Üzerindeki hukuk ve bu lebre başkasına devir veyahut icara verileceğin den bu hususta fazla malâmat edinmek isteyen zevatıri İstanbul'da, Bahçekapı- da Taş Hanında 43-48 numaralarda kâin vekiti H. V. Stock Efendiye müracaat et meleri ilân olunur. BİR AKTI MUTEYEMMEN Divanı muhasabat mürakıbliğinden müteksit Ömer Lütfi Beyin kerimesi Mehveş hanımla İnhisarlar idaresi Ci- bâli fabrikaları Muhasebe şube âmiri | Nesip Asım Beyin bu kerre Adalar dai vel belediyesinde akidleri icra ve Ka- lipso otelinde verilen bir çay ziyafeti- le tesit olunmuştur. Tarafeyne — yümü sendet temermi ederiz. (6439) DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI (Lokomotif kazanı yahut mümasili me | vat için iğnelenmiş kama giviler ömali ” | hakkındaki ihtira için istihsal edilmiş ©- lan 21 Teğrinievvel 1929 tarih ve 1002 mu maralı ihtira beratı Üzerindeki hukuk bu kere başkasına devir ceğinden bü hususta fazla malâmat edin. eya icara verile. mek istiyen zevatın İstanbulda, Bahçeka | puda, Taş Hanında 63-48 mumaralarda | köln vekili H. W. Stock Efendiye mü: i ilân olunur. madı. Petek'in ördü. Bu sefer gramo- Fonun pes Mig bd: Baynlndzs topuklara doğru bir şey boşaldı. Bu sefer o ağladı. Anasından ayrı- lan çocuk gibi, Necati'den ayrılan genç muallim gil ayrılan nişanlı Fakat bu sefer de Yayla kızı Pe- tek ağlamadı. Hattâ imsedi, | bir aralık hayret etti. — Neye bu kadar sevinçlisin? Benden ayrıldığın için mi? —Hayır. Seni daha çok ağlat- mamak için yalandan gülüyorum. Sonra yeni bir yolculuk. Kimbi- lir neler olacak? —Bana mektup yaz. — Her sabah, her akşam yazaca- m, Konuşacak başka kimsem yok ar Sarsıntı.. Mendil- | ler... Boşluk. Hayat bir katakullidir. 00 Petek'in içi yorulmuştu. Şakaklarında, avuçlarında, ku laklarınm küpeliklerinde souk ter 5877 GAİP ARANIYOR Siirtli Karakol mahallesinde Haci Mahmut oğlu Etem umumi harbin son öenelerinde Suriye cephesine sevkolun- muştu, Seneler geçti gelmedi. Onu bul- mak için yularca İrek O ve Seriyeyi gezdim. Şimdi bu vasıta ile bulmak son bir ümidimdir. Gazetenizden ve bütün vatandaşlarımdan bu acının devasını iş- tiyotum. Fatih: Kırkçeşme Terzi soka- ğe 14 numaralı evde annesi Hanıma. (6835) ELLE mİ FALIH RİFKİ BEY'in 600 den fazla sayfa 200 den fazla yazı 1917 den 1933 e kadar “ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ TAZİZ 7 Eylal GÜLCEMAL VAPURİLE Jtlilliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” tir. ABONE ÜCRETLERİ ; Türkiye için Hariç için LK. LK mit işler riyal ml yacmat edilir. Örmeteniz liler mev liyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri vasat merkeninden ve- ilen malimata göre, bugün va rüzgürle olacaktır. 20-8-803 tarihinde hava tazyiki 787 mi imetve, en farla sıcaklık 28, en &da 12 derece idi. ti. Dört yanma bakarken her gör- düğü şey bir tuhafına gidiyordu. Ve her gördüğünü (köse dayı) ya sormağa başladı . — Köse dayı ! Bunun yatağı neresinde? Köse dayı bu dolapta ne var? Köse dayı bu çengeller ne için 7. Köse dayı o bıkmadan,kız madan, köseliğinin yüzüne vurulu- şuna aldırış etmeden hepsine ayrı ayrı, uzun uzun cevaplar veriyor, anlatıyor, açıp gösteriyordu. Yay- la kızı köse dayıya ısınalı bir kaç hafta olmuştu. parlak far fır gözlü çok düşünen, tatlı ko- nuşan bir adamdı. Fakat Petek'in dili bir türlü köse © daymn adımı becerip söyliyemiyordu. a ni, Lâtincesini yazdığı, ezberi ğe çalıştığı halde İri yari Bir türlü Samuel Bensusan diyemi- yordu. Bu beceriksizliğine o ne ka- dar kızarsa köse dayı o kadar gülü. KE san — ki söylü; köse dayı de geç yi Diye Petek'i okşuyordu. Bir fa- kır genç kadının bir beyaz tilki damlaları vardı. Kompartimanın | köşesindeki bir kişilik koltuğa çö- | küverdi. Trene sefte — biniyordu. Hele yataklı vogonu hiç görmemiş manloyu okşadığı gibi okşuyor. dü. Petek * in lerine, milyonluk “kar? 1 çe | kar gibi, o çek Le a (Devamı var))

Bu sayıdan diğer sayfalar: