6 Ocak 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

6 Ocak 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a — Haftanın yazısı — Daktilonun siniri Daktilo hanımlara ithaf Bir daire. Resmi mi | hususi mi tayine hacet yok. Düpedüz bir daire.. Başkâtibi, kâtipleri ve daktilosile... Gazetelerde, memurların dak- tilo öğrenip te daktilo: hanım rın vazifesine nihayet verilecei hakkındaki havad.sin intişar et- tiği günlerden bir gün!.. Ve bir ramazan günü.. Daktilo hanım o gün biraz a- sabi. Zaten hangi gün asabi de- Gildirler ki: Kadınların zayıfla- ma modası devam ettikçe dünya- da sinir fırtmalarının arkası alın- mıyacak. Yapılan istatistiklere nazaran bu zayıflık modası çıktı Şıkası sinir doktorlarınm — adedi üç misli artmış... Kârlarma ke- sat, Kadının sinirlisi de yenir yu- tulur şey değildir. Pastırmanın si- nirlisi gene bir işe yarar, sinirini ayırır, etini yersiniz. Lâkin ka- dınların siniri ayırmağa imkân YE mi? .O sizin başınızm etini r. y , Üzatmıyalım! Daktilo hanım sinirli. Önündeki makineye piya- ne çalar gibi vuruyor. Tuşlara do- kunduğu zaman âlimallah fişek a- lar gibi çat iyor. Elinde de uzun- ca bır kâğıt var.. Kalemde hemen daktilo hanımın yanı başında el- li beş altmış yaşlarında Hüseyin Bey isminde bir arkadaşı vardır. Emektar bir adam. Mukayyittir. Yirmi sene evvelki evrakı on- dan başka bulan yoktur, Lâkin biraz ağır adamdır. Eh! O kadar | kusur kadı kızımda da bulunur. Hüseyin Beyin bu son günlerde <n ziyade zıddına giden şey me- murlarm makine ile yazı yazma- Söymecbur edilmeleridir. Bu emir seldi geleli her gün daktilo ha- ri on dakika kadar ders al- tadır. Daktilo hanım bu yaş- : talebesinden memmun değildir. Çünkü söylediklerini anlıyor... An- İksa bir türlü, anlamasa bir tür. lü. .,, Anlasa, hanıma yol vermek ihtimali yaklaşacak, © Anlamasa her gün, makineye kâğıt nasıl ko- etmek adamı cak şeydir. a Daktilo hanım, dedi sün asabidir. Hava lo 2 gibi o 'du mu sinirler geriliyor... e teli gibi... Utun da hava srcak ye akordu bozulmaz mı?. Hanımların da böyle. Hele dakti. lo hanımların.. Müdür bey, yahut başkâtip biraz sertçe söylese, he- men mendiller ıslanır.. Ne de bol Ma vardır yarabbi?,, tiloların boş yere yaş- ları toplasalar Niyagara demem amma büyücek bir çağlıyan olur, Bizim daktilo hanım da biraz evvel başkâtiple | çatışmıştır. Fa- kat yazacak yerde fekat yazmış. Başkâtip Bey de : eri Si Siz Rumelilimisiniz?.. de- ie a elim! Sen misin Ru-'| hur. Erir en! Mendillerin çat!... Çin... la şiddetle yazar) — Fazilet hanım; sokma fa yin yahu kaldı — ( dir an tevakkufla) ada m beyin yoksa kabahat ben de — Fazilet hanım! Siz kad, mız, kadınlığınızı biliniz! k — Teşekkür ederim. Ben kendimi erkek zannedip a sir oluyordum... — Sen beni tahkir ediyorsun! — Hayır! Siz beni tahkir edi. Yorsunuz! Sata çat Gam. (Ve da gn faz- iz söylü- güna- me be- pe — Şu ll yol verseler — Gözünüz bi olmez de deği m Lala, ayır! Ekmeğinizde değil!.. Biz! R artık çekilmez hale geldi- MİLLİYET CUMARTESİ 6 KANUNUSA! LL ii Nİ 1934 Maden ihracatımız “A iğ Hükümet yeni bazı tedbirler aldı Hükümetin maden ihracatını tez- yit ve himaye için tenzilâtı ihraç sekli etrafında aldığı tedbirler çok faydalı neticeler vermiştir. Bu şeklin tatbik müddeti bitmiş- tir. Aldığımız malümata nazaran, İk- tısat vekâleti maden ihracatımı çoğaltılma: almacak himaye tedbirleri için bazı esağlı hazırlamış bulunmaktadır. Bu bu- günlerde vekiller heyetinde müzake- resi ümit edilmektedir. Ödünç para veren müesseseler — Ticaret müdüriyeti şehrimizde ö- dünç para veren müesseseler i yetini tetkik etmektedir. Bu işe me- mur olan komiser Nahit Tahsin, Mah- mut Hakkı beyler, bu müesseselerin Gearet müdüriyetine | verdikleri be- yannameleri tetkik etmektedir. Uy- durma veya usul hilâfında beyan- Tar yarenler hakkında tahkikat ya- Beyannamelerin tetkiki e a İstanbulda biz sene İçie den Son alındığı, bu sahada dönen hakkında şimdiy, bir fabrika açılmıştı. Şimdi bir iâs tk fabrikası daha Ayvansarayda açıl- mak üzeredir, Sermayenin bu şekilde lâstik sa- nayiine akın etmesindeki sebep, bu sahanın kârlt olmasından ileri gel. mektedir. Almanyada tütün ziraali Bundan bir müddet evvel, Alman. | yada tütün ziraatine verilen chem. miyetten bahsetmiştik. Alman gaze- teleri, Alman tütün ziraatinden iv sederken, şark tütünleri derecesinde tütün yetiştiğini iddia ediyor. Son gelen Alman gazetelerinde Berlinde ziraat sergisindeki Alman tütünleri hakkında malümat veril. mektedir. Sergide bine yakın tütün nümunesi teşhir edilmiştir. Muğlada tütün satışları MUĞLA, 5 (ALA) — Tütün saç tışları bati bir surette devam ediyor, Tütün tüccarları merkezde Milâs ve Bodrumda mübayaatta bulunuyor. lar. Geri tütün kumpanyası daha i- ki bin balya kadar mübayaatta bu- Iunacaktır. İnhisar idaresi piyasayı boş bi rakmıyor. Fethiyede yalnız inhisar mma yer DA i ş e ilmi, ir milyon kilo kadar tütün ederim.. — Ben altmış yaşından sonra ra senden öğrenecek deği- — İnsan her yaşta terbiye o- — Bazıları da hiç bir yaşta terbiye olmaz.. z — Sizin gibi!, — Senin gibi!. Ben terbiyeli bir kızım! 2 siz beni mecbur ediyorsu- muz! — Merak etmeyin! Azı gitti çoğu kaldr.. Şey, ters söyledim, çoğu gitti azı kaldı. Yakında ar- tık istediğiniz gibi dudaklarınıza boya sürmeye vakit bulursunuz. , — Beyefendi ! Siz bana teca- vüz ediyorsunuz.. Benim dudak- larımda kırmızı yok!,. * - — Olsa nelâzım gelir efen- dim!, — Olsada siz karışamazsı. nız.. Ben sizin bir haftalık traşı- nıza karışıyor mıyım?. — Ben erkeğim!, — Şu dairelerde bir ayna ol sa da erkekler kendilerini görse — Beyenmedin mi?. — Aman efendim! Beyenme- mek kabil mi?. One zekâ! Ne dirayet! Ne zerafet! — Hasbinallah!.. Yarabbi sen bilirsin!. —— Sıkışınca allaha müracaat!. Değil mi?, — Hanım hanım! Sen artık gok ileri gidiyorsun! Mübarek günde sonra senin kalbini kıra- rım... — Aman beyefendi! Titrek €- lerinizin kuvvetini o deneyecek Belediyede Hal inşaatı Tesviyei türabiyesine devam ediliyor Belediyenin eski keresteciler arsa- sında yaptırmakta olduğu sebze ba- dine ait faaliyet pek yavaş ilerlemek- tedir. Hal arsasının etrafı tamamen gal- saçla çevrilmiştir. Şimdi-tes- ye dır. Fakat yağışlı havalardan dola- İ yı bu iş kolay olmamaktadır. Esasen bu hâl muvakkat bir şey olacağından ve tahsisatı “da ancak 250 bin lira olduğundan fazla bir şey yapılacak değildir. İstanbul şehrine uygun bir hâl yapılmaması belediye» ce istikbalin işi addedilmektedir. Sur haricindeki yol Yedikuleden Halice kadar olan asfalt yolun inşasma üç gün evvel başlanmıştı. Bu yolun genişliği (18,5) metre olması lâzım gelirken vilâyet başmü- hendisliği belediye mezarlıklar mü- dürlüğüne müracaat ederek (40) met relik yer istemiştir. Bu talep beledi- ye ile başmühendislik arasında bir ihl⣠doğurmuştur. Mezarlıklar mü- dürlüğü (18,5) metrelik yol için kırk metrelik mezarlık kaldırılmasının doğru olmadığını ileri sürüyor. Ayni zamanda da mezarlıklar talimatna- mesine ve bir ölünün, mezarından için bir sene geçmesi lâ- zımdır. Bu da bir le mi Halbuki mühendislik marta kadar yolu ikmal etmek mecburiyetinde bu- Yanduğu için belediye ile müteahhit | arasmda da bir ihtilâf çıkması muh- temeldir. Ayrıca müzeler idaresi de tarihi mezarların ve sür hendekleri- nin tabrip edilmemesini istemiştir. Meselenin bir fen heyeli tarafın- dan tetkik edilip kat'i bir karar ves rilmesi lüzumlu görülmüştür. Maaş'ar hap gecikiyor Evkaf müdürlüğü altı yedi aydaberi memurlarının maaşını vaktinde verceni» yor. Bu teehhür bazı aylarda (20) güne kadar çıkmıştır. Bu ay da memurların Kânunusani maaşlarını ve hayrat hade. mesinin Kâunüevvel ücretlerini vereme miştir. Ücretlerin öümüzdeki hafta, ma aşları da on güne kadar verileceği söy- lenmektedir, İslâm müzesinde rehber Eski Türk ve İslâm eserleri müzesi- nân şimdiye kadar bir rehberi yapılma- maştı. Ziyaretçiler ve bilhassa ecnebi kimler ve hangi devirlere aöt oldukları- nı bilmiyorlardı. Müze müdürü İbnül- min Mahmut Kemal Bey uzun bir Üst kikten sonra müze için bir rehber ha- e tır. Bu rehber yakında basrla- ya başlayınca görürsün sen pin- “ponun titrek ellerini! — Hüseyin Bey! Darılmayın amma sizde bu istidat, bu kafa varken ben burada ihtiyarlarım, siz daktilo öğrenemezsiniz?.. . 77 ve (Hüseyin gözlerini döndüre döndüre eli baka. rak) yarabbi sen beni muhafaza et şimdi elimden bir kaza çıka- cak!... (Ve o emada ayağını a- yağının üstüne atmak için yaptı ğı tle masasının üstündeki hokkayı döker) ... Daktilo hanım bunu görünce bir kahkaha atar... Hüseyin Bey mürekkep üstüne dökülmesin di- ye yerinden fırlar, masanın üze- rinde siyah bir gölcük teşkil e- den mürekkep Hüseyin Beye doğ- ru yılankavi bir ırmak teşkil ede- rek akmaya başlar.. Hüseyin Bey yerinden fırlamasını, daktilo ha- nım kendine bir tecavüz hazırlığı sanarak: — Ay! Can kurtaran yok mu! diye bağırır. İçeri odadan başkâ- > ve müdür fırlarlar ve sorar- rr? — Ne oluyor?.. Hüseyin Bey süklüm püklüm: — Hiç efendim! Mürekkep dö- küldü de... Fazilet hanım korktu- O gün nımla, Hüseyin Bey görüşmü; lar. Bu suretle Hüseyin Bey dak, tile öğrenmekten, Fazilet hanım da işinden çıkarılma tehlikesin - Talebe birliği Kongresi Nafia fen mektebi de birliğe girmek istiyor Türk Talebe Birliği kongresi inci celsesini Beyoğlu halke- vinde yapmıştır. Eski heyeti idare nin faaliyeti hakkında başlanmış o- lan müzakereye devam edilmiş, ne- tcede müzakere kâfi görülerek tef- tiş heyetinin raporu kabul edilmiştir. Nafia fen mektebi talebesinden bir çok imzalarla verilen bir takrir de Nafia mektebi talebesinin de nizamnamesi ir ğe yalnız yüksek tahsil talebesinin girebileceği beyan edilerek, nizam. namede bu kayıt mevcut olduğu müd- detçe Nafia fen mektebi talebesinin birliğe girmeleri kabil olamıyacağı beyan edildi. Takrir sahiplerinden bir genç, taleplerini izah ederek, mensup ol- sdukları mektep talebesinden gençle- rin Talebe Birliğine girmeği arzu et- tiklerini anlattı. Heyeti umumiye bu gençlerin bir- liğe kabul edilmelerine taraftar ol- makla beraber, nizamnamenin sara- hati karşısmda bir şey yapmak ka- bil olamıyordu. Neticede müzakere kâfi görülerek meselenin idare heye- tine havale edilmesi ve Nafia fen mek tebi yüksek mekteplerden madut ol- 'duğu takdirde bu mektep talebesinin birliğe kabul edilmeleri takarrür et- a Bundan sonra birlik nizamname" sinde yapılacak tadilât meselesi mü- zakere edildi, Nizamname mucibince idare he- yeti, bütün yükaek talebe si mümessillerinden mürekkep Ol rak temsili misbi esas üzerine teşek- kül etmektedir. Bu esasın muhafa- zası veya nizamnamenin tadili hakkın da geç vakite kadar müzakerat ce- reyan etti ve müzakerenin devamı gele- cek bafiaya kaldı. Üniversitede lisan imtihan'arı zik e) temlere göre da beynelmilel bir şöhret kazanmış iketısatiçıdır. M. Geslerin gerek Edebiyat fakslte- si içtimaiyat kürsüsü ve gerekse İktisat Enstilüsünde sma Velar k in bir telikki ime! k. “m Göle Türkiye ye ait içtima ik- Yeni asistanlar Universite Tıp fakültesi Diş tababo ti şubesi Prtez zümresi asistanlığını 932 senesi mezunlarından Lemi Hasan Bey, klinik asistanlığma da Affan Va- mf Bey tayin edilmişlerdir. Teşrihhane binası yaplırılan teşrihhanenin inşaat vaziye- ndeki noksanlıklar evvelce bahsedil- Eye yurdunun açılış Şehrimizde bir Ege Yurdu tesis İzmir vilâyeti s yesinin yardımı ve İzmir liselerinde yetişenler cemiyetinin teşebbüsile Nu- ruosmaniye caddesinde tesis edilen bu yurdun resmi küşadı dün İzmirli gençlerin parlak tezahüratı arasında yapılmıştır. Evvelâ: İzmir liselerinde yetişen ve şehrimizde yüksek tahsillerini ta kip eden gençler hep bir ağızdan istiklâl marşını okumuşlardır. Ondan sonra cemiyetin İstanbul ae ida- resi heyeti reisi Kemal Emin bey bir nutuk söylemiş ve bu yurdun. İzmirli gençler i üdü ziyadeleş- leri İzmirliler bir Ege yurdu Kadınlar Nerede? İki kadın on beş gündür kayıptır Hahesoğlunda iki kadınım ortadan kayboldukları polise haber verilmiştir. Bunlardan birisi Nadire Hanam is- minde bir kadındır. Nadire Hanım bun muş ve bir daha ortada görünmemiştir. Diğer kayıp &n gene Halıcroğ'unda Zehra Hanım İsminde bir kadındır. Zeh ra Hanım da on beş gündenberi ortada yoktur. Zehra Hannmın kocası Recep Efendi polise mürneaat etmiştir. Polis iki ka- dımı arıyor. Kaçak kâğıtlar Recep ve Kenan isimlerinde ili kişi- nin Kasımpaşa civarda kaçık sigara kâğıdı satmakta oldukları haber alırmış, zabıta bunları takibe başlmıştır. Receple Kenan evvelki gece Kasrm- paaşda bir kahvede müşterilerden biri- ne csplerinden çıkardkıları bir paketi verip para akriken cürmü meşhut hain de yakalanmılşardır. Feci kaza Karagümrükte oturan Nefise Hanı- mn üç yaşındaki oğlu Reşit çakı ile oy sürken kaza nelicesinde kendi kendisi- nin gözünü çıkarmış, hastahaneye kaldı rilmişter. Mangala barut atan çocuk Beyoğlunda Kodaman sokağında 24 mumaralı evde oturan berber Mehme- din 7 yaşındaki oğlu Kemal karyola al- tında bulduğu bir parça av barutunu mangala atmış ve iştinli neticesinde yü zünün bir tarafı yanmıştır. Çocuk şehir hastahanesine yatırılmıştır. Memura hakaret Süleymaniyede Mimar Sinan cadde- sinde oturan Dursun v enilesi Ayşe Ha nım evini hacze gelen icra memurlarile polis İbrahim Efendiye hakarette bulun 'duğundan hakkında tahkikata başlan- mıştır, Tutuşan talaşlar İzmirdeki cinayet IZMİR, 5— Polis memurumuzu öl. “Kasımpaşalı kıptı Seyit Ahmet” ismin 'de maruf bir sab kalı olduğu anlaşılmış” tır. mişti, Maarif Vekâleti de gene bir he- yet marifetile tetkikat yaptırmaktadır. Maamalih benüz kati safhaya varıl- e Per Edirne lisesinden yetişenler cemiyeti Dün saat 14,5 ta Edirne lisesin- den yetişenler cemiyeti heyeti, umu- miyesi İstanbul Halkevinde toplan- mış , umumi bir hasbihal içinde ge- lecek hafta yapılacak olan senelik kongrenin esasları görüşülmüştür. kurdular merasiminde bulunan!ar ha yakından tanıyacaklarından bah- setmiştir. Daha sonra cemiyetin fahri reisi lerden gelen telgraflar okunmuştur. Bu zevat açılma merasiminde bu- lunamadıklarından dolayı izharı te- essür etmekte ve muvaffakıyetler di- lemektedirler. Yurt talebesinden Mahmut Celâ- lettin bey de bir nutuk söyliyerek İz mirin mazisinden, vaziyetinden bahis ve yurdu tesise muvaffak olanlara teşekkür etmiştir. Bu sırada gene gençlerin lise şarkıları arasında ka pıya bağlı bulunan kurdelâ kesilerek dan on beş gün kadar evvel evinden çık: | li lu hanı altın düren katillerden ötekisi İstanbullu, Reşit Galip ve merkez reisi Hilmi bey- | gi Pele” ğirep ani Alimlere isyan! İlim ve fen âleminde ömürlerini serseri bir mikrop, esrarlı bir serum aramakla geçi.en n'ar var. Ve bu insanlar da bize ümit ve teselli veriyorlar. Edebiyatı cedide şairlerinden bi- ri insanları “putunu kendi yapar, kendi tapar,, diye hicveder, Artık- putların kıymeti yok. İnsanlar şim- i kendileri yapıp kendileri- ni öldürüyorlar. Daha geçen gün bir kimya âlimi bulduğu müthiş İ bir hastalık mikrobunu radyo mev- celerile hava tabakalarma saldırıp dünyayı aşılamak usulünü keşfetti, İ İlim, müspet ve menfi iki koldan şahlandı. Bir yandan tıp âlimleri verem ve kanser gibi amanyermez dertlere karşı şifa arıyor. Bi: taraf: tan kimya ve elektrik üstatları in- sanları bir çırpıda temizlemek için zehirli gazlar, (bombalı torpiller fediyorlar. İnsan bunları (o gördükçe ilme, fenne isyan edeceği geliyor. Çünkü ilim ve fen artık insanlığa kemal, fazilet ve sıhhat getirmekten ziya- de ıstırap, heyecan ve felâket ver», meğe başladı. Verem mikrobuna karşı yıllar» dan beri mücadele eden tıp ilmi he nüz müspet bir neticeye varmadığı halde harpten sonra müthiş bir te- rakki göstelen ikmya ilmi vere- min on yılda yapamıyacağı hara- biyi bir anda yapacak menfi keşif- lerde bulundu. Marconi'nin medeniyet hesabını büyük faydalar temin eden icatları menfi çalışan âlimlerin elinde müt hiş birer silâh haline geldi. İnsan etini kemiren kansere kar şı iki dünya âlimleri yıllardan be- ri şafi bir çare aramakla meşgul. dürler. Buna rağmen bu lâin hasta lığın ilâcını bulmak değil, adama- kılh teşhisini koymak (bile kabil değil. Alimler hâlâ kanserin irsi ve yahut sâri olup olmadığında it- tifak edemiyorlar, Bugünlerde bir İtalyan profesö- rünün en azgın verem mikrobunu yenecek bir serum keşfettiği söyle- miyor. En hassas uzviyetleri kendisi mahsuldar bir malikâne olarak bul eden veremi yenecek serum e- ğer bulunduysa bu keşif yalnız tıp âleminde bir hörlise olmakla kal- maz. Medeniyet tarihinde yeni bi il ij 35 içi ki va ürkütmeğe başlıyan metafizik. (Mâtaphisigue) üfürük sekli slnidi Günl ların derdini çor zayi âlimler peyda olmuştur. i tel'in etmemize ramak ka Alimler kendilerini ve sıfatların muhakkak bir isyanın meçhul akı- betinden kurtarmalıdırlar, Burhan CAHİT (iş Bankasmdan alınan cetvelidir) 4 Kânunusani 1934 Akşam Fiatları Hetikram dahili (88 SE İlmi oe32 f Elk D. yolları 245 ğ Tramvay Tünel Şark m. ser TLARI Paris 1206 $ Prağ Londra 68675 $ Viyoma Nüyork 7435 $ Madrit Milano, 895 İ Berlin Brüksel 34075 4 Belgrad dire ZAP Pane Amsterdam tile Bükreş Sof; 88.425 İ Moskova ” NUKUT (Sat) 167 $ 1 Şile Av 20 F, Framam 1 İsterlin 657 $ 1 Perola 34 İ 1 Merk 219 $ 1 Zeleti F, Bol 118 $ 70 Ley Fi İM $ ze Dier 30 İ.Jeviçre | BISİ 1 Cerreviş 20 Lora 258 3 Alım 31 Kur Çek, O MIBŞ O Meçkiiye 1 Florin 3. Benkmot Tayyare Cemiyetine vereceğiniz İ ZEKÂT ve FİTRE Tayyare, HilUshmer ve Himayeici- | i fal Cemiyetleri arasında | Ni paylaşılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: