3 Şubat 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

3 Şubat 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sulul v. — Haftanın yazısı — ri aroşlara yakın, Haliç sahille- “©, civar semtlerde, mahalle kah lelerinde te- l Mlisiz, fikri » terbiyesi yok, cür'eti çok ce- pereti yok, ekseri cılız ve çelimsiz, mn ve cahil, çok söyliyen ve gülen bir mahlük yardır. Buna İstanbul | tr e ll a mem hi,!2ğ!) Sulu demiştir. Bil- in a EZ mr gelene takılır: celi VAY bekçi baba! Nasıl ge- ma ki olâşıyor musun? Pek dolaş Peta olursun ! vam ege eli bekçi aldırmaz. O de >> Nedii i i ii a mi dayanamaz. göre altı da patlar Sal durur mu? tina! Din kardeşiyiz.- Gağiracı Kerim ağa kahvede. pa ilişse: fal ge Yaptın bakalım Gerim a- bu Kerim demez..) Baznct tabil kah! farkmı sezemez. Amma tik Sezekilerden gülenler olur. Ar tu, “Unun zevkine payan yok- İaTpE! Anlat bakalım Gerim a- 1 Bozayı ensende mi pişirler..- ünye içerler. Başmı boynu vergide bir sağa bir sola döndü- hiddet ve sabır alâmetleri dayanamaz: seri Pek sallama arpa torbası dü Gülnar e lmın gat yaşlı bir adamdır. Yaş- laf ba hamisi çok olur. Daha o ALRLİRRLİ Kama am — Tisi lâfa şen kahvedekilerden bi- k birigi, <Arışır.. Bü adam ağırbaş mbekirjiğ Saban Efendidir. Diya- dır. Az ag Bir fabrikada işbaşı- tanıdıkla, çok dinler. Sulunun U ir. gabat bağ Nil İhtiyar ada- Z çatar.. venle hakim! Cebine merdi- dir, —dedik ya - a Van beyefendi! Şiş.. Beyefendi! içerlemektedir. Göz ka- rak ağır kapaya- üne geriye eba ai amana yü. Nar m Ki Gerim'den- içer misin? Mir. il Şaban peki maktağın Efendi Sak Nan hat! yavaş yavaş kız <evap vermiyor. ğıza musal- b ğa patlar: * Asağırı , onun kardeşi olsan << ğilik herif!, Mruyop,az üst kat beyim! Kaça o- si Eyi gz sPartımanda? 1 Yİ Çamurluk ediyorsun Nu < ai 2... ere Mur lâfma kızmam! Sulu N ylen vtanırsın bel, Mbekirhi gir 1 söyler: Şaban Diya- — “Kaş iu ona yerşıda Kürt evleri”, eri”, “e, Ekonomi Tütün ofisi Merkezin Melle olacağı karârlaştırılamadı Türkiye ve Bulgristan ve Yunanis- tan arasmda teşkili takarrür eden tü- tün ofisi elün teşekkül edememiştir. Bunun sebebi ofis merkezinin nerede bulunacağı hakkında üç hükümet ara- sında iölüf hasıl olamamasıdır. Türki- ye, ofis merkezinin İstanbulda bulun- masını teklif etmiş, Bulgaristan da bu bunu kabul etmemiştir. Bu meselenin de yakında Ankaray: ziyaret edeceği bi dirilen Yunan Milli İlctesat nazırı Mös- yö Pesmazoğlu ile İktsat vekili Celâl Bey arasında müzakere edilerek bir ka- rara bağlanması ümit edilmektedir. Arpa yerine Geçen senedenberi Avrupa piyasala- rı, Türkiyeden az arpa alıyorlar. Arpa- nın para etmediğini gören zürra, daha kâr getiren mahsulle uğraşmaktadır. Me selâ Biga zürraf arpa ziraatinden zi- yade, nohut, bakla ziraatine ehemmiyet vermektedirler. Almanyada tütün zeriyatı BERLİN, 2 (A.A.) — Ziraat nazı. rı, Almanyada tütün zeriyatı için tah- sis edilmiş olan arazinin 1934 senesin- de üç misline çıkarılmasına karar ver- miştir. Glikoz istihsalâtı Şehrimizde glikoz istihsalâtı artmak- tadır. İki fabrika günde bir vagon gli- koz yapmaktadır Fabrikalar, piyasa taliplerine mal yetiştirmek için gece gündüz çalışı- yor. | BORSA | (iş Bankasından alman cetveldir) 1 Şubat 1934 Akşam Fiyatları Tatikrazlar $ © Tabvilit Batierazı dahili 96254 Elektrik — 1933 İstikrası 9050 $ Tramvay — Yolları 269 $ Tünel —— a0 $ Rek 76 MÜ AENOİ Mümessil © 340 O 220 e O ler s . .. “” Bağdat Kuponsuz T. makeriye 978 ) Mümessil M5 ESHAM İş Bankası Nama 10$ Telefon . e eriamiline o 10 $ Terkee 2180 7 Mieesie Kupanser Ai Çimento 1170 Anadolu Hisse Aİ Haihat dey. nm Kuponsuz ek deye 140 , Hayriye ASİ Balya x Şayir EŞ men. 288 ÇEK FİATLARI Parin a206 4 Pra 1601 Yamdra Nüyorke Sine $ vga a enin $ Mei 55 Brüksel 33905 İ Belgrad 14973 Arina sz Cora | ami Zi 42150 Amaterdam © LAST $ pelin 32 i " Solya 845 m NUKUT (Sap) Kuruş ai 20 F. Frame İSTİ şuna, 1 İsterim 60 İ 1 Pen “ 1 Dolar ız $ Me > 20 Liret 28 $ A Ze 20 F. Belçika 333 İÜ 20 Ley vE 20 Drahmi 24 | 20 Dier 20 |. isvire | BESİ 1 Çeraemiş 20 Lena mİ 1 kin 28 2 Kur. Cek YBŞ 1 Mecidiye © 034 1 Florin Bİ Banket 235 — Nari Bey evlâdim! Nelâ- zum birbirini kırmak.. Sen de pek ileri gitme! O'da. — Hoca Efendi! Namazın şart ları ikidir, badesten taharet, cesa- retten ibaret!.. Biz rerkekçe lâf e diyoruz anlaşıldı mı?. Bunun bu- rası mahalle kahvesi. Ne yapalım! Beyenmiyen küçük kızını versin. Hem sen ne karışıyorsun bu işe?. hemen lâhavle çekmeğe başlar. Beriki bundan cesaret bu- larak işi azıtır ve imama musallat olur: — Nasıl hocam? İmam bayıl- daya kandil yağlarını koyuyor mu şan! Artı ix desene! Şim- di elektirk yakıyorlar. Elektrikli imambayıldı olmaz!. Biz hepinizi vE Anlaşıldı mı?. Biz alnımız < geziyoruz. Burası karı yeri değil! Erkekçe lâf1.. ( çile Gi şında miskin miskin oturan araba <ı men ağa; il değil mi adamını?.. maal , Hüsmen ağa aldırmaz. Elinde- ki sigarayı acı acı çeker ve öksü- rür, öksürür, yere tükürür ve ezer, Rıhtım caddesi Belediyenin müracaatı üze rine şirket tamire başladı Rıhtım şirketinin rıhtım civarında ki sokakları tamir etmesi mukavele- si iktizasından olduğu için belediye, uzum senelerdenberi tamir edilmiyen bu caddelerin tamiri için Rıhtım şir- keti komiserliği nezdinde toşebbüsat ta balunmmuşta. Belediyenin bu müracastı üzerine Nafin Vekâleti şirkete tebliğatta bu- lanmuş ve caddeleri yapmadığı tak. dirde bunların hükümet tarafmdan ak masrafınm şirket varida edilmek suretile tahsil edileceği İmişti. Şirket bu tebliğat üzerine Galata Rıhtımı caddesi ile buna amut olan sokakları tamir başlamıştır. Yıldızdaki merasim dairesi Yıldızın büyük merasim dairesi bundan sonra beynelmilel ra, konferanılara tahsis Merasim dairesi bunun için yeni bir şekilde tadil ve tefriş edilecektir. Bu tadilâta yakmda başlanacaktır. Sokaktan arsa alanlar Bazı kimselerin şehir içinde sokak lardan bir kısmını arsa ve bahçeleri- ne ilâve ederek sokağı darlaşlırdık. ları görülmektedir. Belediye bu kabil bina sahipleri- ne birer birer tebliğat yaparak sokak tan aldıkları kısmı sokağa terketme- lerini tebliğ etmeğe başlamıştır. Bele diye, nihayet bir ay içinde bu kabil sokakları açacaktır. : Yeni binaların irtifa ” eni yollar ve yapılar kanununa göre yeni inşa er bir binanm ir far, sokağın ge: liği ö il edilmiştir. a ey Belediye her sokağın genişliğini plüterecak hirür bilsik yazıma se kak başlarma astıracaktır, Bu suret” le bir sokakta bina yaptıracak olan- lar bu binanın kaç metre yükseklikte olabileceğini bildireceklerdir. Tramvay tarifesi Tramvay ücretlerini tesbit ile meş komisyon bu hafta içinde ak tramvay tarifesini tetkik topla ye, Elektrik ücretlerinde ya pılan son tenzilâtı esas ittihaz ede- rek, tramvay ü lerinin de indiril. mesi lâzım geldiği fikrindedir. * Maaritte Sömestr tatili 15 bal eee lisan tedrisatına başlanacak Üniversitede sömestr tatiline baş- lanmıştır. Tatil Şubatm on beşine ka dar devam edecektir. On beş Şubat- tan İtibaren Üniversite fakültelerinde lisan tedrisatına başlanacaktır. Bu on beş günlük tatil müddetin- de profesör M, Malhe lisan hocala- rile görüşecek, derslerde takip ede- cekleri usuller hakkında izahat vere cektir. İnkılâp Enstitüsünde de, glerelere sömstr tatilinden sonra e tar. Dersler konferans enlem lacak, bütün fakülte Universitede içtimaiyat derslerine henüz başlanamamıştı. Profesör Her Kesler ilk dersini Üniversite konfe rana salonunda Bu profesör Malehe ile beraber fakülte müderrislerinden bir kısmı da hazır Biraz sinameki yut! Amma dik. Kiki baplşukağ sinai, — ti değildir... Sulu Nuri bunu üstüne alınır; — Şaban Efendi! Sen de boy- nuz çektir! Öksürüyorsun. Son- ra. Daha lâfını bitirmeden Şaba- nm önündeki gazoz şişesi Nurinin yanma düşer ve parçalanır. Nuri afallar.. Ve cevap vermek ister: — Ali Çavuş. Yaz beyin hesa- bma... Şabanın yerinden kalkıp Nuri- nin yanına gelmesi ve onu kucak layınca kahvenin bahçesindeki çit lenbik ağacının dibine götürmesi bir olur.. Nuri ne olduğunun daha farkıma varmadan çitlenbik ağacı na dayanmıştır. Şaban bir eliyle Suluyu ağaca dayamış, öteki eliyle tokatlamaktadır. Tabii bütün kah ve halkı seyircidir. Müdahale e- den yok. Şaban iki üç tokattan sonra Nuriyi bırakmak ister, lâkin beriki suludur: — Kaçma! Erkeksen gel soka ğa çıkalım... Şaban zaten hızını almış değil dir.Nuriyi bastırır.. Ve paltosunun ensesinden yakalayı; l talebeleri bu | gir, ayıp. sürükleye Peliste lahlsarlarda Sekteden ölenler Afyon alım satımı Dün de iki kişi durup dururken öldü Dün Fener Rum patrikhanesine âyin yapmak üzere gelen ve Büyükadada Karanfil sokağında oturan 50 yaşların- da İstanof düşerek ölmüş ve doktorlar tarafından yapılan muayenede kalp sek- tesinden öldüğü anlaşılmıştır. İkinci bir ölüm de Kumkapıda ol muştur, Gedikpaşada Hamam sokağın- da oturan 50 yaşlarında seyyar elbiseci Agop oğlu Misak efendi de sokaktan ge- gerken yere düşmüş ve ölmüştür. Bunun da kalp sektesinden öldüğü anlaşılmıştır. Camide hırsız Fatihte Selmanağa mahallesi cami müezzini Hulüsi Efendi cuma namazı- nı kıldımak üzere camiin kapısını açtı- İı esnada içeride bir adamın halılardan birini aşırmak üzere olduğunu görmüş ve polise haber vermiştir. İrfan ismin- deki bu hırsız yakalanmıştır. Sokakta yakalanan hırsız Evvelki gece yarısından sonra po- lis devriyeleri Tozkoparan civarından geçerlerken karanlık sokaklardan birin- de bir adamın koltuğunda bir çuval ol- duğu halde kaçtığını görmüşlerdir. Polisler takibe başlayınca meçhul a- dam elindeki çuvalı atmış ve sokak İ- çinde izini kaybetmek istemişse de bu- na muvaffak olamamış ve yakalanmıştır. Bu adamın Alemdar civarında oluran Sait isminde birisi olduğu anlaşılmış ve çuval açılmca içinde bir çok ev eşyası dolu olduğu görülmüştür. Sait polis merkezinde isticvap edi- Tince çuvaldaki eşyayı Tozkoparan civa- rında bir apartmanda oturan Vitali € fendinin dairesinden çaldığını itiraf et miştir. Eşyalar müsadere edilmiş, Sait 'evrakile beraber adliyeye verilmiştir. Bavulda kaçak sigara Evvelki gün Pendikten Haydarpaşa ya gelen tren yolcularından Mustafa isminde bir adam elinde bir bavulla çıkarken rabıta memurları kendisinden şüpbelenmişler ve yakalamışlardır. Mus- tafanın bavulu açılınca içinde beş yüz paket kaçak sigara dolu olduğu görül müştür. Sigaralar müsadere (edilmiş, Mustafa hakkında takibata başlanmış- tır. “Muhacıra ait şeker değil Varna limanından İstanbula gelen kadar şeker çıkarılmak istenilmiş ve bu şekerin bir muhacire ait olduğu iddia e- lealtir. ümrük muhafaza memurları tara- fından yapılan tahkikata bu şekerle rin muhacire ait gibi gösterilerek güm- sök resmi verilmeksizin usulsüz bir ş6- kilde çıkarılmak İstenildiği meydana çi- karılmıştar, Bunun üzerine şekerler müsadere ©- dilmiş ve bunları kaçırmak istiyen a- sekizinci ihti dl Meşrıkı âzam balosu Senelerdenberi büyük bir itina ile tertip edilmekte olan (Meşriki âzam) balosu bu yıl da 8 şubat 1934 perşembe akşamı (Maksim) salonlarında verile lar, kadınlar etraflarma toplanır- lar.. Nuri yerde, Şaban üstünde. Bir adam nasıl dövülürses öylece döver. Nuride ses yok!. Şaban işi- ni bitirdikten sonra bir de Nurinin üzerine değil yanma tükürür.. Da- yak bittikten sonra araya girenler Nuriyi yerden kaldırırlar, Şabanı da bir güveyi gibi koltuklarlar.. nı silker, hem de ıslak gözlerile Şaban bakarak çatlak bir sesle; — Allahından bul inşallah! Ben sana ne yaptım! Sessiz ada- mı buldun ya! Benim ağzım var dilim yok! Allah seni de benim gi bi yapsın!. Ben sana. (Bu esnada an durur ve Nuriye doğru dö- ner Nuri korkudan avazı çıktığı kadar) can kurtaran yok mu?, A- dam öldürüyorlar yahu!... Şabanı çekerler.. Nuriyi bıra- kırlar... Nuri bir daha o kahveye gide- mez... On dakika uzakta diğer bir mahalle kahvesinde: — Nasıl var mısın Panayot!. Gel bir beş atalım... Bugün müsbet bir neticeye varılması muhtemeldir 'ugosla rasmda Türk - Yugoslav afyon satış bürosunda devam edilmiştir. Dünkü toplanmalarda görüşmeler safhaya girmiş ve bundan ev- 'timalarda üzerinde yaklaşma ha- sıl olmuş ve fikir teatisi yapılmış ©- lan noktalar üzerinde anlaşma zemin. leri araştırılmaştır. hhuzakerelere bugün de devam edi- lecektir. Anlaşmanın bugünkü toplan- malarda temin edilebileceği ümit edil. Mamul sigara ve yaprak tütün ihracatı Harice mamul sigara ve yaprak tü- tün ihracatı ile meşgul olmak üzere teş- kili takarrür eden Limited Şirketin faa- liyete geçmesi için İnhitarlar Umum Pzle mem hazırlanmış ve Gümrükler ve İnhisar» lar vekâletine gönderilmiş! temas edi Ev Yangın tertibatı Evkaf idaresi mühim tahsi- sata ihtiyaç gösteriyor Vilâyet, yangına karşı dairelerde alınması İâzam gelen tedbirleri bir ta- le bütün resmi dairelere bildir. Evkaf idaresi de bu tamime gö- n akarlarında, ahşap mabetlerde ve diğer binalarında yangm tertibatı almağa mecbur tutuluyordu. Evkaf idaresi vekiller heyetinin ka- rarnamesinde yalnız devlet dairelerile devlet dairesi olarak kiralanan yerlerde yangın tertibatı almacağı söylendiğini ileri sürerek vilâyete itiraz etmiştir. Vilâyet ise bütün akarlarda, ahşap camilerde ve evkafa ait bütün binalar- da yangın tertibatı alınması lâzara gel- diğinde ısrar etmiştir. Evkaf idaresi ki- raya verilen akar evlerde ve diğer mabetlerde yangm tertibatı almak için sürmektedir. Bu ihtilâf burada halle dilemezse Dahiliye vekâletine müracaat edilecektir. Vatandaşlıktan çıkarılanlar Heyeti Vekile kararile aşağıda isim- eri yazılanlar Türk vatandaşlığından gıkarılmışlardır: Kocaelili Arakil oğlu Kirkor Kalay- ayan, Tekirdağlı Maksut Tahmisyan oğ lu Karabet Tahmisyan, İzmirli İrak Sala mon Mizrahi oğlu Yako Mizrahi, Kay- serili Artin Vartaryan oğlu doktor Ke- ğork Vartaryan, ve anası Marise Vartar- yan, Bursalı Batvagam Kabulyan oğlu birde mukim İstanbullu İsak Bahar kızı Angelina Bahar, Brükselde mukim İstan- bullu Oryel Aşkozide oğlu Yasef Aşko- side, o Pariste mukim | İstanbul lu İlyaş Montiyas oğlu Leon Yuda Montiya, Berlinde mukim Dor oğ- | Onu buraya kim tıktı? Maarifimizin, bi hassa ilkmek- tepelere vermiş olduğu ehemmiyet ve itinayı burada en derin takdir ve şükranlarımızla kaydederken halkımızın okumağa karşı göster- miş olduğu tehalükün de bu ehem miyet ve itinadan hiç te aşağı ol- madığını zikretmeyi bir hakikat borcu biliriz. Şehrimizde olduğu kadar mem- leketin her tarafında yer yer yükse len yeni mektep binaları,bulunduk ları muhit ve memleketlerin en çok göze çarpan yeni müesseseleridir. Gazetelerin “memleket sayıfaları” na bakarsak, iğri büğrü çatılar ara- sında civrilen mimarisi güzel, mo- dern yegâne binanın, her şeyden evvel ilkmektep binası olduğuna bükmetmekte hiç tereddüt etme- yiz. Nitekim gördüğümüz resmin altını okuduğumuz zaman hü Şehrimizde de yer yer yükselen yeni ilkmektep binaları, yavrula- rımızn birer öğrenme ve o- kuma odakları oldukları kadar bu- lundukları muhitlerin de birer kıy- metli zinetidir. Bir kaç gün evvel yolum Fındıklı sırtlarına düşmüştü. Fındıklı dere- sini Taksime vasleden yangın ha- rabesi içinde gördüğüm manzara, bende biraz şimşekle yüzyüze gel miş olan bir insanın şaşkınlığı bâ- sıl etmişti: O metrük dere içinde sivrilen, alelâde bir bina (değil zevahirile, heybetile, mu mimari abideydi. Sonra öğrendim ki, bu bir kac yüz bin lira sarfile vücuda getirilmekte olan bir ilk- mektepmiş ve İstanbulun en bü- yük, en modern ilkmektebi olacak- mış,. Muhakkak ki bu bina, İstan- bulun en büyük en modern ilkmek tebi olacaktır. Mesele ,buraya kadar tabii rey- rini takip etmektedir. Bunu (hiç kimsenin ne inkâra, ne de tenkide hakkı yoktur. Yalnız mantık, bu noktadan sonra tabii seyrini kay- bediyor ve bir çıkmaza giriyor: Bir kaç yüz bin lira sarfile mey- dana getirilmek istenilen bu nefis abidenin böyle hava almaz, az gü- neş görür, sapa, pis, daimi surette sel istilâsma maruz kör bir yan- gın arsasında vücuda ( getirilme- sinde hangi müessir ve mülâhaza amil olmuştur, bilmiyoruz. Bir kaç yüz bin liralık bir inşaata ait iha- leyi tastik eden ne kadarte- menni ederdik ki, o ihale kararr- na imza dan evvel — eğer şehrin semtlerini bilmiyorlarsa — sırtlarında ağır ve manevi mes'uli- yet borcu ile o semte kadar olsun gitmek zahmetini ihtiyar ederek ox. rada böyle bir bina tesisi muvafık, , mıdır, değil midir görüp teemmül ettikten sonra karar vereydiler. Benim de müstecir sıfatile mu-.- » kim bulunduğum bu muhitte arsa fiatleri, azami derecede ğa ve ir binaya müsait bir arsa- bö? #enlaki her zaman kabil iken İstanbulun bu bir kaç yüz bin lira- lik ilkmektebini bu dere içine tık- maktaki hikmet ve manayı anla- mak hayli güçtür. Gönül isterdi ki, İstanbulun bu en büyük ilkmektebi bu kör dere içinde değil, ayni semte civar olan ve tabii vaziyeti itibarile birer seh nişini azdıran bol havalı ve güneşli © boş arsalı sathımaillerden i üstünde tesis edilsin ve o da bina, yav için bir okuma ocağı olduğu kadar şehir için bir zinet ve ilim namına sehre rekzedilmiş müşekkel ve müheykel bir abide olsun. Bu kadar güzel bir esere bu kâ- dar fena bir ye rintihabı, sehir na- mma telâfisi gayrikabil bir ziyan ve orayı intihap ler icin de en ağır bir hata ve isabetsizliktir. Salâhattin ENİS Silber, Kübada mukim İstanbullu A- ruh Levi oğlu İlya Levi, Pariste mu- kim İstanbullu Artin Haçador oğlu Hamparsom Haçadoryan, Viyanada mukim İstanbullu Kokas Çapuryan oğ lu Zerek Zare Çapuryan, Viyanada mukim İstanbullu Finik Berber Azop Berber oğlu, Cenevrede mmikim Leon Yakopson kızı Roza Silberman, Kıb- riste mukim İstanbullu Keğork Ke- ğorkyan oğlu Boğos Keğorkyan, Sof- yada mukim İstanbullu Kirkor oğlu Yervant Sirpuhanes, Pariste mukim Istanbullu Samoel Şapira oğlu Yuha nan Şapira, İstanbullu Hayım Veissit oğlu İlya Veissit, Filibede mukim Tekir dağlı Agop Bizdik baba oğlu Leon Biz- dik oğlu, karısı Viktor , Pariste mukim İstanbullu Tlyazar Avakil Samoel oğlu

Bu sayıdan diğer sayfalar: