9 Şubat 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

9 Şubat 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RK EL AA Gi ele e Zİ mar? Napolyon imparatoriçe Jozefin'i nasıl sevdi? Yazan: PAUL REBAUX. FENA BİR ii yan kollarını uzatarak ba: üşmüş, teessürden ağıl bir heykel gibi gözleri Pa dolu devam ediyordu: uh Şaka bütün kalbimle sevdi mek, damı ayni zamanda kaybet- €dekii, PU fedakârlık tahammül dir... Napolyon tekrar yürümeğ rümeğe baş bam ey honda; uni, Sana böyle bir teklifte bu ir st İçin Zaptiye nazırma hiç Sek ylemmiş değilim... * m, SİZ gün sonra Zaptiye nazı- fiy, zefine, şifafhen bildirdiği Siyord bir mektupla tekrar Sayi lefin bu mektubu alınca Ra, Paşmabeyincisi olan M. de Yine <tYı davet etti Zörg,, Jerhal gidip İmparatoru Su ii söy'edi. Aldığı mektu- Yacak ratora gösterek, ona oku- ibi Ye onun emri olmadıkça bu ki ei iYeleri bir hinayet telâk- Naçe ni söyliyecekti. Polyon yatağma girmeğe ha- den pi ordu. Oda kapısınm bir- çer ire imparatoriçenin i- Y€ girmesine hayret etmişti. vaz müslehzi:. hr çin ngi rüzgâr seni buraya at- eceğim kuvvetin fevkinde- N Okuyunuz. haşmetmeap! tab Yon bir göz atınca mek- — muhteviyatını anlamıştı. tap Alıyorum. . Gene bu mahut Silgye, hazir... Artık tahammül Taştı bir vaziyet almıya başla- Mu pi İsliyor musun Jozefin bu- in Süzel tekdir edeyim? Seni tur, , etmek için başka çare yok- KÜ GARA yü veilerindn bir aray Tmaş ve şu tezkereyi yaz- Ta'leyi İamıştır: “Mgr7İ€9, 5 ikinci teşrin 1807 beyi )8 Fuche, bir kaç günden Bimizi haydeliliklere teşebbüs etti- İt pişer a'iyorum. Artık bun- ivan gd, et vermeniz ve size doğ- pir alâka ğa veye dolayasil biç mizi ni ü hip kesmeniz lüzum bayan olu” N ta Mei bu tezkereyi yazdırm- İs 7JBU tezkere seni tatmin etme. li idir? bın, Polyon Jözefine karşı kolla- Hi zaim, Surefin de gözyaşı lar, pç9Ya düşerek ikirinin göz yaş- Pp, ibirine karışmıştı. tahı at Zaptiye Nazırı fikrinde dı, mevkiini muhafaza ediyor. Yeniden başlıyan Bir Enel. ikinci kânun 108 de şisınım aksam saat dokuzda bir- ie bire Tuilleries sarayma avde- Memnuniyetle görmüştü. zem Jozefin, sana sene- 7 iü, tlulamak için büyük bir yü » ağ Müşgiünden dolayı haki Gy ayal Bam iin düşüş Mlametmenp, böyle bir mi Betamığa tehlikesi baş eği amamile değiş- iie aygalorun bugünlerde birden. * çok a işi saray içerisinde de Diş, N; Si ebiyet mi,» JaPolyon, kapısı önün. —y iyenlere: Şük sap eği imparatoriçenin kü- Y getirsinler. Ve bil- de ki,yarın sabaha kadar ikimizi İz etmesin. demişti. hayran hay- may elin, Yor ve; eN : york a geceyi benimle. .. — O, gPolyon: Bammez pik vede beri evli ok VS gibi hareket etme- pidir? Uzun bir seyahat, im. Simdi seninle ceki duğu gibi ek akşamı ile basa Tercüme eden: H. TAHSİN HAVADİS giz. Ah, Jozefin hissediyorum ki senden ayrılmak benim için imkân haricindedir, mukabelesinde busu- nuyordu. Duvarla örülmüş kapı Napolyon 1809 senesi sonbaha- rında Fransaya avdet etmezden evvel Münih'ten gönderdiği bir €- mirnamede tekmil saray erkânı- nım Fontainebleau'da içtima etme- si lüzumundan bahsetmişti. 27 nci birinci teşrin günü akşa- mı avdet edeceğini bildirdiği bal- Kaş ayın 26 sında sabah saat dokuz a sarayın bahçesinde bulunuyor- du. Sarayda bekçilerden © başka hiç kime yoktu. Saray erkânmın derhal şatoya gelmesini emretmiş- ti, Bu müddet zarfında kütüphane- de çalışırken bir araba gürütlüsü. nün işitilmesi üzerine; — İmparatoriçe mi geldi? de- mişti, — Hayır haşmetmeap, kadınlarından bir kaçı gelmiş, im- paratoriçe hazretleri nihayet" bir çeyrek saate kadar bw:ada buluna. bilecektir. Jözefin endişe içinde idi. Bu son zamanlar imparatorun ona gön- derdiği mektuplar pek soğuk bir lisan'a yazılmıştı. Acep şimdi o- nu muhabbetle karşılıyacak mıy- dı? Acep nihayet o müthiş kararı vermiş mi bulunacaktı?.. Saraya gelince: — İmparator nerededir? demiş- ti, — Haşmetmeap kütüphanede- dir. Derhal kütüphaneye girdi. Eli dayanacak bir nokta arar (gibi kapının kenarından ayrılamıyor- iu. İmparator Jozefinin (geldiğini görünce: Ah, buyurun madam, Geldi- ginize iyi etüniz. Çünkü ben der- hal Tuilleries sarayma gidiyorum. — Haşmetmeap, bugün geldiği nizi haber alınca hiç durmadan buraya koşup geldim. Bonapart vazıh bir dargınlık e- seri göstererek: — Uzun münakaşa etmiyelim. Daima olduğu gibi, ortada o gene haksız benim. Jozefin müşfik, ahenktar sada- si — Napolyon nasıl oluyor da bu kadar uzun bir seyahatten sonra bana hiç iltifat etmek istemiyor- sun? Bu sözleri söylerken Jozefinin bütün cazip güzelliği üzerinde idi. Napolyon edememiş — Hakkın var, Jozefin, demi ve ayağa Jozefin, demiş bi öpüşmüşlerdi « iki karı koca gi- Akşam Jozefin büyük bir itina ile süslenmişti. Herkesi, e pe mma Gla ke Yemekten sonra imparatorla kâ- ğıt oynamışlar ve Deği temadiyen Oyundan sonra her ikisi de ıma çekildiler, Tie 01 dasına girerken Napolyon'un da- ima olduğu gibi, uzun bir yolcu. luktan geldikten sonra bu geceyi onunla beraber geçirmek üzere a- ına gelip gelmiyeceğini kendi kendisine sormuştu. Acep bu defa kendisi kocasının odasına gitse daha muvafık hare- ket etmiş olmaz mıydı? Jozefin bu son fikrinin tatbiki- ne karar vermişti. Kendi apartıma- nı ile imparatorun apartmanı âra- sındaki koridoru takibe başlamış- tı. Fakat evvelleri bir kapının bu lunduğu yere gelince, henüz tuğ- laları meydanda olan bir duyarın çekilmiş bulunduğunu gördü. (Bitmedi) Boğazdan geçen vapur- ların seyir yolları - Yeni İstanbul Fimanr mizamnamesi- Bin Boğaziçinde vapurlarım takip et Şildleri hat seyrini değiştiren maddesi hami dünden itibaren tatbika bap - Buna nazaran, büyük posta ve yük takiben limana gelirlerken i iben artık Rumeli sahilini takiben girecek ve Anadolu sahilinden geleceklerdir. Tı pber Maritim, bu hususta Deniz icaret müdürlüğünden tafsilât iste - miş ve kendilerine lâzım gelen izahat verilmiştir, Şirketi Hayriye vapurları, ü yiycce- | ne göre seyredebileceklerdir. Hergün bir yazı Eski Türk manileri — Napolyon'un ikbal devri ve aşk macerası — Bunlar birçok hususiyetleri meydana çıkarmış oluyorlar Şuradan buradan (o kulağımıza çarpan eski Türk manilerini parça parça toplayıp büyük bir kitap ha- linde neşretmek mümkün olsa, es- ki Türk hayatınm bugün bilinmi- yen bir çok hususiyetleri meyda- na konulmuş olurdu: Bu manilerin aşk başlıca mievzu- udur. Denilebilir o ki, aşk olmasa mani söylemek te kimsenin hatırı na gelmezdi. Kafes arkasında ö- ür çü ürk kızları maniden buldu. At sır- tında, sevgilinin hayalile dağı taşı dolaşan Türk delidanlısı, maniyi kendine yoldaş bildi. Meselâ, din- leyin şur oiyi Elin elimde değil, Kılıç belimde değil, Yare gitmek isterim Hüküm elimde değil! Çapkınlığı dillerde gezen eski bir hovardayı şu mani ne güzel ta- rif eder: Iraktaki siniler, EL vurdukça iniler.. Köyde bir yeğit vardır, Haftada yar yeniler! Derken sitemler başlıyor! Bir çift lâhar şal aldım, Dağlar başında kaldım, İnkisar eylemem ben, Seni Mevlâya saldım! Evli bir kadma gönül veren er- ik ağzından; u ayın onadur, buğday unudur, gönül verme, Eve gider unutur! Eskiler, meğerse (nasıl candan tutulurlarmış: Çayda kumlar kaynaşır, Suda balık oynaşır, Sokakta sesin duysam Evde dilim dolaşır! Yüregi yanık, O erkek maninin ağzile gizli gizli soruyor: Mavi çepken dar mıdır, Cebindeki nar mıdır, Gece gündüz yanarım, Hiç haberin var mıdır? Yalvarıp yakarmalar tesirsiz ka- lınca, çok nazdan usanan âşık, ar- tık omuz silkmeğe kendini alıştırı- yor: Bana yar mı bulunmaz, Aklı var ise gelsin! Hattâ pişmanlık devresi başlı. yor: ib Yeşil mumu yandırdım, Pencereye kondurdum, Eloğlu neyim idi, Gül benzimi soldurdum? Köyün meydanında davul güm- Sen askere yazılan Meh. elinde çevresi, uzaktan Kezbana bakıp söyleniyor* Ayvalar çiçeklendi, Gözlerim gölgelendi, Vur davulca davula, Ayrılık gerçeklendi!. Gurbet eline düşünce, biribirine Han kanadile haberler uçurulur- iu: Ey bülbülüm zar getir, Yardan bir haber getir, Yar sana mektup versin, Kanadına sar getir! Türk köylüsünün memleket aş kını, kadın aşkma nasıl tercih et tiğini gene kendisinden dinliye. lim: Le badılcan, en askere yazılcan, Ben askerden gelince, Gerdan benli kız alcan) Maniler içinde , dinlerken gözümü. zün önünde bir tablo gibi canlanan ları vardır; Güvercin havadadır, oi gi yuvadadır, ir elim yar koynund. e e çize a ızın ti ne kadar 5 sekmiş: iy le Gemiden kum atarlar, Yağı bala katarlar, Ergen kız, nedir bilmem, Dirhem ile satarlar! Ama bazan da iş aksi olur, er- kek kıymetlenirmiş: Kaleden inişelim , Atlara binişelim, Altı kıza bir oğlan, Hangimiz üleşelim? Uzaktan uzağa nispet verip es. ki dostu hasedinden çatlatmak is. tiyenler de olurmuş: Şu bunarı boş buldam, Yüzüğüne taş buldum, Sen orada yan tutus, iş ve eş buldum! zan da ateşli ateşli gönlü a ie. Siyah çorap, giysene, Gözlerimden bilsene! Buldukça bunayan sevdalı, aza bir türlü kanaat edemez: Su bitmez akmak ile, Dereyi yıkmak ile, Yar yardan nasıl doysun, Iraktan bakmak ile! Kıskançlığın azabile şu söyleniş- ler ne güzel: Su gibi akma yarim, iş bakma yarim, lerim beni yakmış, Bari sen yakma yarim! Ey benim bahtı yarim , Gönüller tahtı yarim, Yüzünde göz izleri, Sana kim baktı yarim? Âşık, sevgiliyi görebilmek ümi- dile her çareye baş vuruyor: Dama çıkasım geldi, Ateş yaksısım geldi, Ateş değil, müradım, Fakat bütün bu, yanıp tüluşuda- ların sonu çok “Ta derin bir ü mitsizliğe düşmekle neticelenirdi Esasen mani denilen şey de kuru bir teselliden ibaret değil mi idi? Mani maniyi ekler, Maniye gelin beyler Mani yari getirmez, Mani bir gönül eğler? M. SALAHATTİN | kolordu ilânları | Haydarpaşa ve Gümüşsuyu hastaneleri ihtiyacı için 30,000 kilo koyun eti kapalı zarfla mü nakasaya konmuştur. İhalesi 14-2.934 çarşamba günü saat 15,30 dadır. Taliplerin şartna meyi görmek üzere her gün ve münakasaya iştirak için deo gün ve vaktinde teklif ve temi- nat mektuplariyle Fındıklıda Kolordu Satınalma Komisyo- nuna müracatları. (609 4) K. O, ve Firka kıt'aları için kapalı zarfla:320,000 kilo Un alınacaktır. İhalesi 14-2-934 çarşamba günü saat 15tedir. TTaliplerin nümune ve şartna meyi görmek üzere her gün ve münakasay iştirak içindeo gün ve vaktinde teklif ve temi- natlariyle Fındıklıda Kolordu Satınalma Komisyonuna mü- racatları. (603) 370) mezkür mahallede muk raat sabık başmüdürü Hamdi Bey a- leyhine ikame olunan 400 lira alacak ve ecri misil davasından dolayı bera- rı mübaşir i liğ iade edilmesi üzerine davacı tara» fından gösterilen adrese tevfikan İz- kemi Karantina Selçuk sokağı 43 nu maralı hanesinde sabık Zi- di Bey namma li mebni bitta - lep il tebliğat icrasına ve muha- kema 28-2934 tarihine mü - sadif günü saat 9 a tayini. ne karar verilmiş oldu- Kundan mumailehy 5“ Bayisi mezkür gün ve sant zarfında Konya Asliye Hukuk mahkemesine ya biz- zat gelmesi veya tarafından musad- dak bir senetle bir vekil göndermesi lüzumu tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur, Mevsim sonu münasebetile KÜRK Mantolarımızda * ve B ay vade ile kefalesiz ola- rak mağazamız- da satı'maktadır. 1. BEYKO Mahızutpaşa Kürkçü Han 112937) 805 (13156) | 30 tenzilât | £ ————— l Dünyada neler oluyor | Beraet eden üç Bulgar Reichstag yangını davasında beraet eden Bulgarlar niçin salıverilmeyorlar Reichstag yangınında beraet eden üç Bulgar: Soldan sağa; Dimitroft, Popoff, Taneff “Times,, gazetesi, Reichstag yan gını davsında beraet edip te elân edilmiyen ve Leipzig hapi- sanesinden başka bir hapisaneye nakledilen Bulgarlar O hakkında yazdığı bir yazıda diyor ki: “Reichstag yangınmda methal- dar olmak töhmetile muhakemeleri icra edilen ve fakat bir ay kadar evvel beraet eden Dimitroff'un ve diğer iki Bulgarm tahliyelerinde gösterilen teahhür çok fena bir te- sir uyandırmaktadır. Bilhassa Di- mitroff'un anası tarafından Alman Dahiliye Nezaretine (o vukubulan müracaata mezkür nezaretin, mer- kumun ve arkadaşlarının muayyen olmıyan bir zaman için mevkuf tu- tulmaları muhtemel olduğu yolun- da cevap vermesi bu tesiri arttır- mıştır. Bu, fevkalâde bir muhake- menin fevkelâde bir | neticesi Dimitroff ve arkadaşları on bi: evvel vukubulan Reichstag yangı- nından dolayı tevkif © edildikleri vakit aleyhlerindeki delillerin tam ve kâfi olduğu söylenmiştir. Buna rağmen muhakemelerine ancak ye- di ay sonra başlan ”ı, ve o vakit te delillerin azlığından dolayı bizzat müddeiumumi beraetlerini istemiş- & 37 gün süren muhakeme kat'i- yetle bunların masumiyetlerini is- pat etti, 23 birinci kânunda bera- et kararı verildiği vakit herkes bunların Almanyada kalamıyacak- ları için hududa kadar salimen İ- zamları temin edilir edilmez der- hal tahliye edileceklerini ümit et- mişti, Fakat bu adamlar, elân hapiste oldukları gibi, gayri muayyen bir zaman için mevkuf kalabilecekleri de ima ediliyor. Almanyanın hariçteki şöhretinin vikayesi için bü haberin teeyyüt etmemesi ve üç Bulgarın mümkün olan süratle tahliye edilmeleri te- menni olunur. Dimitroff'un tahli- yesi hakkında derpiş edilen mah- zur, merkumun Almanyadan çık- tıktan sonra Nasyonal - Sosyalist siyaset olduğunu gösteriyor. Dimit- roff ne kadar ehliyetli bir iğtişaş- çı olursa olsun, Nasyonal - Sosya- lizme karşı hissiyatı ne bulunursa bulunsun, kabil değil Almanyanın bu tarzda hareketile kendi şöhre- tine iras ettiği zarar kadar zarar yapamazdı. Muhakemeden evvel ve muhakeme esnasmda bir sürü er başlıcası Ceneral Goe- ring'in muhakeme esnasında ken- leri hakiki sahibinden başk İni Ecnebi memleketlere giden tüccar ve seyyahlara : Banka Komerçiyale İtalyana Sermayesi: 700,000,000 (lhtiyat akçesi : 580,000,000 Liret) Travellers (Seyyahin çekleri) satar Liret, Frank, İngiliz lirası veya Doları Frank olarak satılan bu çekler sayesinde nereye gitseniz paranızı i şir ve her zaman isterseniz dünyanın her tarafında, şehirde otel. lerde vapurlarda, trenlerde bu çekleri en küçük tediyat için nakit makamında kolayılıkla istimal edebilirsiniz. Travellers çek a kimsenin kullanamayacağı bir şekilde tertip ve ihtas edilmiştir. dini zaptedemiyerek © yaptığı hü cumlardır ki, Almanyanın hariçte. ki haysiyet ve şöhretini bir bayli tenezzüle uğratmıştı. Yalnız üç Bulgar hakkında de gil, müddeiumumi tarafından ida- ma mahkümiyeti talep olunan Ak man komünisileri lideri Torgler i çin de, bernet kararı vermekle si- yasi tazyiklerden azade olduğunu ispat eden mahkemenin kararı bu zararı büyük mikdarda tamir et- miş bulunuyor. Nazi Almanyasında, hattâ ikti- dar mevkiinde olan fırkanın siya- si muhaliflerini alâkadar eden me- selelerde bile hâkimlerin mevcut delillere istinaden hüküm verebi- leceklerini görmekle ecnebi efkâr umumiyesi müsterih olmuş, ve ye- ni rejimin iptidada bıraktığı gayri müsait intibaları tashihe karşı bir temayül uyanmıştı. Ancak beraet eden mahpusların (o tahliyesinden imtina edildiğinden dolayı bu te- mayül bir tezelzüle uğramıştır, ve eğer tahliyeleri gayri muayyen bir zaman için gecikirse büsbütün de zail olacaktır. Muhakemenin hailevi bir safha- sında Ceneral Goering, Dimitroff'a şiddetli bir hücumda bulunmuş ve Reichatag'ı kendisinin yaktığını ve yerinin darağacı olduğunu söyliye. rek “ Şıktıktan sonra eli- me geçersen pişman olursun, rezil adam,” diye bağırmıştı. o Ceneral Goering Prüsya Başvekili ve AL manyayı idare eden adamlardan biridir. Almanyanın bütün dostla rm unutmak istediği böyle bir hadiseyi hali hazırdaki şerait al- tmda hatırlamamağa imkân yok- tur.,, İnhisarlarda Çalışan memurlar (Başi 1inci sahifede) Me vee kemali emniyetle ta- (5999) 640 m << Tayyare Piyango Müdürlüğünden: Nümune ve şartnameleri veçhile 934 senesine ait kıymet Hi evrak tab'ı ile iane kutusu imal ettirileceğinden taliplerin 10-2-934 Cumartesi günü saat 15 te Komisyona müracaat - art. (626) 821

Bu sayıdan diğer sayfalar: