5 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

e e Telefon parasın- dan hastane 1 inci sahifede) 'n böyle yledi . Bu iza (Bayi #er biletçi, kondoktör uayenel ri ihtisasa taallök ami mede komanya tabipleri tarafından muaye Ke ldikten zonra cüzdanlarının De. İediyece tasdiki muvafık görüldüğü - ne dair sıhbiye encümeni mazbalası tasvip olundu. Eğlence yerlerinin kapanma saatleri Eğlence yerlerinin muayyen ka panma saatleri haricinde müesteele - Tini açık bulundurmak, isteyenlerden alman resim hakkındaki Mülkiye en- cümeni mazbatası hararetli müz: releri mucip oldu. Encümen, geceleri iki buçuktan sonra açık bulundurul - istenen barlardan yüksek ruhsa- iye alınması suretile muayyen zaman k ka lmeleri imkân: ve belediye he- sap işleri müdürlüğ bu baptaki teklifini muvafık görmüştür. Bu tek - geceleri iki buçuktan sonra açık ik eğlence yerlerinden, munzam. resimden maada her gece için günlük tarifenin beş misli daha vergi alınması merkezinde Azadan bazıları bu hususta mütale alarını söylediler. Makam namma Nu- ri Bey izahat verdi. Neticede teklif kabul edildi. İkinci celse müzakeratı i On dakika teneffüsten sonra ikinci celse Sadettin Ferit Beyin riyasetinde açıldı. Usküd. okundu. Yüze yakın isim okundu tasvip olundu. Bundan sonra Nakiye Hanım ve Kemal Salih Beyin müşte - rek bir takriri gikundu. Şehir Meclisi Riyaseti Aliyesine “İstanbul Telefon şirketinin birkaç seneden beri abonelerinden aldığı fa2- la bedelin iadesi takarrür ettiği malüm irkaç yüzbin liraya baliğ olan bur mel in şehrimizde bir hastaha- ne tesisine hasr: hakkında ileri atlar ve bütün matbuat tarafından hararetli makalelerle terviç edilen noktai naza rın aboneler tarafından da tasvip edil mekte olduğu müşahede olunmakta - , Sadi Bey, bu işin belediyenin salâ - hiyeti cephesinden olup olmadığını ve eşhasın hukukile alâkadar olan bu meselede böyle bir kararı Meclisçe verilip verilemiyeceğine temas etti, Nal Hanım, takriri izah ede.ek dedi ki: — “Böyle bir teklif ortaya atıldı ve matbuat tarafından da hararetle kar- dı. Hatth abonelerin bir kısmı gazetelere müracaat ve bunu tas- vip ediyor. Belediyenin bu işle alâka- dar olması hakkındaki teklifimiz, sadece bir i mahiyetindedir.,, Takrir itifakla makama havale ve içtima başka güne talik edildi. Nuri Bey ne diyor? in abonelere iade hastahane tesi - çam “— Bu n.ekle berabei ketten geriye al me tesisi için seve seve bıraka müracaatlarından ve gazeteler- deki mektuplarından anlaşılmakta - dır. Belediye, şüphe yok ki, şehrin yeni malik “olmasını Bata vE faali geçi TAN i Uludağ tepesinde BURSA, 4 (A. A.) — Bursa Dağ Ku- lübü umumi kâtibi Saim ve Cumhuriyet gazetesi muhabiri Musa Beyler dün sa- bah saat 7.5 te otelden Uludağın zirvesi- ne hareket ve rüzgârların süpürdüğü kar lar altında meydana çıkan © geniş buz kütleleri üzerinde müşkül şeraitle iki buçuk saatte zirveye çıkarak kasada mah faz defteri imzalamışlar ve bir saatte o- tele dönerek biraz istirahatten sonra o- tel - Karabelen - Elmaçukuru yolu ile, ge- ce saat 10 da Bursaya dönmüşlerdi Zirveye, trmanmak suretile yapılan bu bir günlük seyahat kayakçılar arasmda yeni bir rekor tesis etmiştir. Zehirli gazlara karşı aha- liyi muhafaza meselesi e İçtimai Muavenet Vekâletin- in isselâm Bey ismin- de bir zat muharebelerde kullanılan 26- hirli gazların fena tesirini kendi icat et- tiği bir vasıta ile tamamen ortadan kaldı- rarak bunların öldürücü bassalarına karşı koyduğunu ve artık bunlardan korkma- ğa mahal olmadığını neşir ve ilân etmek- te ve iddia eylediği bu keşfine dair ötede beride konferanslar vermekte idi. Mese lenin ehemmiyetine ve memleket müda- faasına olan şiddetli alâkasma binaen Ah» düsselim Bey Ankaraya davet edilmiş ve Büyük Erkâniharbiye Reisliği o ve Milk Müdafan Vekâleti ve Sıhhat ve İçtimai mürekkep bir komisyon huzurunda ken- disinden izahat siniri gerek beraberce yapılan ameli tecrübeler ve gerek zehirli gazlar hakkında kâfi derecede ilmi salâ- hiye olmadığı ve tarafından kerfedildi- ğini söylediği ve gayet basit bir kaç şey- den ibaret olan maddenin gazlara karşı hiç bir suretle koruyucu hassası bulunma- dığı anlaşılmış ve binaenaleyh iddiaları- nın ilmi ve tecrübevi bir kıymeti olmadığı 'dana çıkmış olmakla keyfiyet ilâm ©- tahdit edildi in müsaadesile hum, fidan ve âlât ziraiye ithalâi yapılmaktadır. Fakat bunların ithali tının ekseriya sahipleri tarafından lındığı nazarı gibi ler olduğu için ithal müddetlerini: temdidine karar vermişlerdir. Dün a - lâkadar mahafile tebliğ edilen yeni şekle nazran tohum ve fidan ithalâtı müsaadenin verilişinden üç a: edevatı ziraiye ithaltı da 4 da yapılmış olacaktır. Hilâliahmer kongresi Hilâliahmer Beyoğlu merkezinin senelik kongresi, dün öğleden sonra toplanmış ve geç vakte kadar devam etmiştir. reis intihabından sonra, senelik raporu ve 934 bütçesi tetkik (edilmiştir. Ve heyeti idare intihabı yapılmıştır. Yapılan intihap neticesinde riyase- te Abdürrezzak Şükrü, azalığa Salâ - hattin Neşet, Dr. Refi sat, Cemalet tin Fazıl, Dr. Haydar İbrahim, avukat Ahmet Ramiz, Namyas Beyler intiha; edilmişlerdir. Merkezi umumi Neşet B. Kocaeli mebusu Salâhattin intihap edilmitşir. Yeni sene varid: De 33 bin lira olarak kabul edil- Trikotaj fabrikatörleri vüf şirkete fabrikatörler iştiraki kabul etmişlerdir. Şehrimizde 50 kadar tees- süs etmiş trikotaj fabrikası vardır. e erd Esperanto kongresi Mayısta Viyanada toplanacak ola, konferansında Esperante İstanbul Ti - caret odasını temsil etmesi için Viyana ticaret odasına et ir, Maamafih, tetkikat konferanın oda şubesi müdürü Hakkı Nezihi Beyin de iştiraki muhtemeldir. * Evkaf müdürleri arasında beca » yiş — Bursa evkaf müdürü Rahmi Bey- İe Istanbul eviafı mahlülât müdürü Hilmi Bey kendi arzularile becayiş e - VİLAYETTE Vilâyet kadrosu Yeni sene kadrosuna memur ilâvesi istendi İstanbul vilâyeti ve mülhakatı me murlar kadrosunun ihtiyaca kâfi mediği görülmüştür. Bu itibarla ir. Bilhassa nahiyelerde yazıcılar ek - siktir. Belgrat nümune ormanı olacak Münhasıran İstanbul vilâyeti dahi- İlinde ağaç kesilmesinin meni hakkında- ki kanun çıktıktan sonra Belgrat or manlarının nümune ormanı haline ko- nularak o suretle idare edilmesi kuv- vetle muhtemeldir. Kanun mucibince İstanbuldan ağaç kesilmiyeceği cihetle odunun ve odun kömürünün fiyetlanması ihtimali çok - tar. Ancak buna mahal ve meydan kal- maması için İâzrm gelen tedbirler alı nacak, maden ocaklarımızdan fazla i tihsal suretile kok kömürü istiklaki şoğaltılacaktır. Üsküdar, Çatalca kaymakamları Çatalca kaymamı Lütfi Bey Üski dar kaymakamlığma, Karacabey kay makamı Sadettin Bey Çatalca kayma kamlığına tayin edilmiştir. Takdirler İçel meki Atıf, antep Ke Alimi ya Rüştü Beyler takdir edilmişler - Mahallelere verilen isimler Dahiliye vekâleti, büyük Türk isim- lerinin bir mahalle veya köye verilmesi gel, olma 9 fahişe hapisanede Men'i fubuş nizamnamesinin cezai sahada da tatbikatına geçilmiştir. A- lâkadar zabıta memurları gizli fuhuş yapan kadınlara tesadüf ettikçe bunları muayeneye sevketmekte, uzun seneler- denberi fuhşu geçim vasıtası ittihaz etmiş olanları da dömü muayeneye tabi tutmaktadır. Muayene neticesinde Kâsbaliklı olan- lar tedavi altma alındığı gibi * Fuhuş tan vazgeçmek istiyneler dö “misiyyen günlerde muayeneye gitmeğü"' mecbur edilmektedirler. kında kanunun tayin eti bik edilmektedir. Haklarındaki cezalar miş olanlar ilâmat dai rilmekte ve hapishaneye sevke- dilmektedirler. Dün 9 kadın bu şekilde İtiraz reddedildi katiyet kesbet- ege Bomba hâdisesi kahramanları ağır “eza ne müracaatla birinci kararına itiraz etmişler ve tahliye tale- binde bulunmuşlardı. Ağır ceza hkemesi bu mevkuf - ların verdikleri istidaları tetkik etmiş ve hepsi haklımda vaki itirazın reddi- ne karar vermiştir. Yanileme büroları Adliye yangınından sonra ihdas edi- len Zama bni piya son günlerde çok fazlalaşmıştır. Yangın - 'da dosyaları yanan dava sahipleri da - valarını için mütemadi mü: racaatlar yapınaktadır. Yenileme bürolarında her gün 30 - mürafaa yapılmaktadır. Bu messi ile devam ettiği takdirde yenileme büro- ları lerini 6 aydan evvel bitirebile- BELEDİYEDE Sinemacılar Dahiliye Vekâletine de müracaat ediyorlar Sinemacılar, sinema ve tiyatrolar - dan alınan yüzde beş belediye hisse - sinin yüzde yedi buçuğa çıkarılma, çin şehir meclisine yapılan tekliften lâkadar makamata müraca yet etmişlerdir. Belediye re- i Fevzi Bey, henüz bu husus ta sinemacılardan bir şikâyet almadık larmı ve onların Ticaret müdürlüğüne müracaat etmiş olduklarını gazeteler. de okunduğunu söylemitşir. Diğer taraftan Beyoğlu sinemi işlerdir “Belediye görüşmüşler ediye hissesinin yüzde betşen, yedi buçuğa çıkarılma- sr teşebbüsü sinemacılar arasında en- karşılanmakta devam etmek - inemacılar, Dahiliye vekâleti nezdinde de teşebüsatta bulunarak belediye hissesinin artırılmasını rica edeceklerdir. Nerelerden alınmıyacak? Yeni sene başından itibaren Yesmi dairelerle inhisarlar müeseselerinden, cami ve klise gibi umumi yerlerden ve tanzifiye alınmıyacağı den belediyelere ta Sirkeci istasyonunun nakli Şehir plânı müsabakasma iştirak eden mütehassıslardan Fransız şehir- cilik mütehassıs Agache ve M, Lam - bert Sirkeci istasyonunun Kumkapıya naklini sürmüşlerdir. Belediye re- is muavini Hâmit Bey, böyle bir fikrin öteden beri arasıra ortaya atılmış ol - duğumu, belediyenin henüz bir karar vermiş olmadığını, ortada henüz plân da vücude getirilmiş | bulunmadığını söylemiştir. Belediye zabıta talimatnamesi Yeni belediye zabıtası talimatna - mesinin, şehir meclisinin gelecek dev- rei içtimaiyesinde müzakere edilebile- anlaşılmaktadır. Beyoğlu hastanasinde Birkaç sene zarfında tevsi edilen Beyoğlu hastahnesinde, bu sene mı neye ve tedavi edilenlerin adedi, ge - çen seneye nazaran yarıdan fazla bu İunmaktadır. Şehir dispanserleri için ilâç ispanşerlerinin munlece tah sisatının yeni belediye bütçesinde tez- yidi nazarı dikkate alınmıştır. Muhtelit Türk - Yunan hakem mahkemesi Türk - Yunan mubtelit hakem mah- kemesi heyeti, dün akşam Clitadi Fa- ri vapurile Midiliiye hareket etmiş- tir. Heyet meyanında umumi ajan Emin Ali, Türk hakemi Mehmet Ali, Mehmet Osman Beylerle Yunan hake- | Fikri kamasını mi M. Herkül Kiryakopulos, Yunan a- janı M, Siavropulos ve kâtipler bulun- maktadır. şahit dinlemeğe salâhiyettar olduğunu, 500 şahidi Istanbula getirmektense he- yetin seyahate çıkması tensip edildi - Gini ve seyahatin bir buçuk ay kadar lüreceğini söylemiştir. ajan | lar içinde POLİSTE Taze haber Geçen senenin bir haberi bu yıl veriliyor! “Sahte bir İspanyol şairi şehrimiz - de” ve (zengin bir Amerikalı kadını aldatıyordu; yakalandı) diye bazı ga- zeteler şöyle bir havadis yazmıştır: “Bundan bir müddet evvel meşbur A İspanyol müelliflerinden Orte; merikanın Kaliforniya şehrinde zen - bir ailenin kızı olan Mis Fortiner e birlikte şehrimize gelmiştir. Zabı- ta burada bu meşhur adamın pasapor tunu tetkik ederken bazı şüpheli nok- talar görmüş ve pasaportun tahrif e- dilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bunun ü - zerine Mis Fortiner polise celp ve is- edildiği zaman, Fransanın ce- *lerinden birinde bu uştığını ve bir çok eserlerini ©- duğu için kendisile dostluk tesis ettiğini söylemiştir. Zabıta şüphesini izale için Fransız zabıtasına da müra caat ederek bu adam hakkında malâ- mat istemiştir. Fransız emniyeti u - mumiye müdürlüğünden gelen cevap- ta müteaddit mühim hırsızlıkların fax ili olan bu adamın Fransa, Lehistan ve diğer bazı memleketlerde işlediği bir gok cürümlerden dalayı aranmakta ol duğu, kendisinin Polonyalı olduğu bil dirilmiştir. Sahte müellif adliyeye tes- lim edilmiştir,, Tabii kadın da kendisinden ayrıl Yaptığımız talikikata göre bu hâ- dise yeni değildir. Bundan bir sene evvel geçen senenin şubatında olmuş- tur. Bu adamın asıl ismi Orteş ol - mayıp Santiyot'tur. Ortegar ear adıdır. Daha bunun gibi muhtelif sah- de gitmiştir. Beyoğlunun bazı ne de borç takmıtşır. İki kardeşin kavgası Beyazıtta Soğanağa mahallesinde 8 evde oturan Hasan ile kar deşi Ali kavga etmişlerdir. Neticede Hasan, Aliyi sustalı çakı ile sol böğü- ründen ağır surette yaralamıştır. Vinç altında. Haydarpaşa rıhlımından buğday almakta olan Alman bandıralı Kavala vapurunda tahmil ve tahliyeye neza - ret eden Cemal Efendi kaza ile işle - mekte olan vinç zincirinin üzerine düşmüş, Oo ayağından Oağır surette yarlanmış, Zeynep Kâmil hastahane - sinde tedavi alına alınmıştır. Bir sarhoşun c'nayeti — Galatada Fikri isminde birsi ev- velki gece son derece sarhoş bir halde Kasaplar sokağında dolaşırken Adil Efendi isminde birine tesadüf etmiş tir. Adil Efendi bu sarhoşu görünce ke nara çekilerek kendisine yol vermek istemiştir. Fikri her nedense bu ha - reketten hiddetlenmiş ve belindeki yuvarlanınca sarhoş a e e bı. kaçmıştır. Yaralının feryadını sie. 'devriyeler yetişerek kendisini hastahaneye kaldırmışlardır. Adil Ef, nin müşkülâtla verdiği ifade üzerine bir müdedt sonra sarhoş Fikri de ya- < 25 kuruşa bir adam Birkaç gün evvel Bakırköyünde bir yaralanma hâdisesi olmuştur! Bakırkö- yüne bağlı Resneli Osman Fehmi Be- yin çiftliğinde bulunan korucu Ra - gibi kanlı hâdise- er vuku geldiği için zabıta sıkı bir tahkika girişmiş ve korucu Ragıp ev - rakile beraber Adliyeye vörilmiştir. Hastahaneye kaldırılan Ahmedin sıh- hi vaziyeti biraz iyileşmişti Bir ihtilâfın Sonu geldi Ötedenberi tramvay seyahatlerinde yolcularla biletçiler arasmda münaka- şalara sebep olan zımba vurma mesele“ si nihayet halledilmiştir. Eskiden bilfarz Karaköyden tram - vaya binen ve barsanın önünde inecek olan bir yolcu biletçiye 4 buçuk kuruşu verdiği zaman İstanbul ciheti tram « vaylarının durak yerini nazarı dikkate alarak “Eminönü!,, demekte, biletçi de a Eminönü zımbasmı vurmakta i * O zaman yolcu köprünün başında im meğe mecbur edilmekte ve biletçiye “Sultanahmet,, demediği için Bahçeka- pısında veya Sirkecide inemiyeceği zim banın Eminönüne vurulduğu, 4,5 ku - ruş daha vermesi icap ettiği söylen - mekte idi. Halbuki Karaköyden tram- vaya binen bir yolcunun Sultanahmede kadar seyahat etmek hakkı vardır. Bele” diye bu ciheti nazarı dikkate alarak ba- dema biletçilerin aldıkları paraya göre seyahat mmtakasının en son haddine zımba vurulmasının teminini istemis, irket te keyfiyeti biletçilere tamim et- miştir. Badema bilfarz Karaköyden tram « vaya binen bir adam biletçiye 4,5 ku- ruş verirse biletine Sultanahmet dam- gası vurulacak, lüzumsuz münakaşalara lüzum kalmıyacaktır. CEMİYETLERDE Halkevinde konrerans 1 — Halk dersaneleri ve kursları ko- mite içtimaında hazır bulunan arkadaş" larla görüşüldüğü veçhile ve ilke pazartesi günleri yapılacak toplan ların birincisi saat 16,30 da Hal bugün kevi Merkez salonunda yapılacaktır. Ke miteye mensup her arkadaş gelebilir. 2 — Evimiz Beyoğlu kısmında yakım kında fransızca kursları açılacaktır. Bu Tepebaşında, Meşrutiyet caddesinde Be Yoğlu kısmımız İdare Memurluğuna mü“ rücaatla şeraiti öğrenip kayıllarını yapt” rabilirler, Darüşşafakalılar çayı Darüşşafakalılar cemiyeti 8 martta Tepebaşındaki Turing palasta bir dans” Ti çay tertip etmişlerdir. ; Meccani dersler Cümbhuriyet Gençler mahfilinden: Mabfilde yalnız hanımlara mahsu$ meccani (dikiş, biçki ve her nevi na” kış) dersleri açılmıştır. Derslere 15 mart 934 perşembe gü” mü saat 14 te başlanacaktır. Dersler he” hafta perşembe günleri saat 14 ten 17 ye kadar mahfilin Beyoğlunda Tokat“ İyan arkasındaki Cümhuriyet Halk Fırkası merkezindeki dairelerinde v©* rilecektir. Kayıt 15 marta kadar her gün saat 14 ten itibaren mahfil merkezinde ya pılmaktadır. Arzu edenlerin 3 kıt'a f0" toğrafi ile müracaatla | kayıtlarının İC“ Çamlar altında bayram Adaları güzelleştirme cemiyetini? yazın adalarda bir kısmı deminde; bir kısmı çamlar altında altı bayram yap” mayı muvafık gördüğü haber Verilmek” tedir. . İhracat ofisi teşkilâtı Gençlik Hilâliahmer teşkilâtı Gençlik Hilâliahmer teşkilâtı ile “ likadar olan Sıvas e Rahmi Bİ dün de Hilâliahmer İstanbul merkezi” de mesgul olmuştur. Merkez idare P© yetinden Hilâliahmer mecmuası rü Fazıl Bey de şehrimize gelmiştir. Tarihi roman: 76 Güneşin Oğlu — Ur'da benim gibi bir çoban kızı bulamadın mı? — Buradaki kızlar sıcak ocak- larında uyukluyan güzel, sevimli fakat tembel kedilere benzerler. Ben onlarla nasıl geçinebilirim? — Kadını çalıştırmak mı istiyor- sun? — Elbette, Ben çalışayım da o evde geviş mi getirsin?! O da be- nimle beraber çalışmalı. — Sen ne iş görürsün? — Bakır madenleri işler satarım. — Karına ne iş gördürmek isti- yorsun? — O da maden ocaklarında ça- hışmalı.. — Buradaki madenlerde çalışan kadınlar var mı? — Çok.. Yarıdan fazlası kadın. — İyi ya... Onlardan birini bulup alsana.. Evdeki tembel kedileri daha ziyade seviyorsun galiba? Ceylânm oğlu dişlerini gösti rek sırıttı: Yazan: İskender FAHREDDİN dır afyon çekmeğe alıştım, yav- rum! Onuh için kimse ile evlene- mem.. e Hitay gözlerini açarak: Demek ki karın senin fenalık- larını reise haber verir diye evlen- miyorsun, öyle mi? N ve Ceylânın yanından kalk- Ceylânin oğlu, çoban kızına kar- şı pot kırdığını * anlamıştı. Hitay afyon içen adamlardan nefret eder- di. Lâfı değiştirmek maksadile gü- lerek ilâve etti: — Ben eski karımı çok severdim, yavrum! Dedi. On yıl içinde nasılsa bir kız bulmuştum. Onu da elden kaçır dım. Kılı kırk yararak kızı dene- meğe başlamıştım. Halbuki o, içi tez bir kızdı. Beni daha evvel de- tı. demem. O da buraya © gelmiyor.. İşte ben bunun için © evlenemiyo- rum, Hitay! — Demek ki senin de gönlünde bir arslan yatıyor ha...7! ... Akıncılar (Ur)a döndük- ten sonra Türk akıncıları on beş gün son- ra, Batıkuşu'nun etrafında topla- nan çapulcuları önlerine takarak Ur'a dönmüşlerdi. Türkler (Fıratlılar)ı, göçebele- rin barındıkları (İdo) havalisine kadar sürmüşlerdi. Güneş' oğlu, (Mersâ)nın baba- sını ele geçirememişti. Fakat Frrat- lardan Türklere iltihak eden gö- çebelerin sayısı belli değildi. Bu savaşta Türklerin çok kazan- <ı vardı. Göçebelerden beş yüz de- ve yükü erzak getirmişlerdi. Türk- ler Suriyeye akın yapacakları için hem deveye, hem de yolda yiyecek erzaka ihtiyaçları vardr. Bora, o (Kartal başlr yeğit)in cenkte kendisine çok ( faydası do- kunacağını anlamıştı. Suriyeye hareket ederken, onun yerine Ur'a başka bir muhafız br. zakacaktı. yüz kadar göçebenin üzerine on döğüçü ile yürümüş ve hepsini ye- re sermişti. Bora: — işte ben böyle “demir kollu bir döğüşçü arıyordum. Artık Suri- ye akınından yılmam... Diyerek, yolda gelirken Ür mu- hafızının alnından öpüyordu. Ur halkı akıncıları neşeli türkü- lerle karşılamışlardı. Şehir kapısında toplananlar arasın-! da, Hitay, kıratına binmiş duruyor- du. Bora kapıdan içeriye girerken, atının bastığı yere bir avuç çakıl işi, “Güneş'in oğlu bu. taşları atının ayağma kim attı diye bakınırken, kendisini önliyen çoban kızını gör- dü. Hitay: — Varol koca arslan..! v2 üç defa bağırdıktan sonra, isik: alda a) Sli Güneş'in oğlu, çoban kızımı gü- lerek selâmladı: — Bütün arslan yürekli akıncı- lar varolsun... . Diye haykırarak kapıdan geçti. Şehrin sokakları mç dolu / atmın basacağı yerlere avuç Avuç | günü görünce derhal göl kenarın” çakıl taşı serpiyorlardı. Türkler, çakıl taşını yalnız o ö- Tümden yılmayan kahra- manların kazançlı dönüşlerinde at. iğ bastığı yerlere serperlerdi. Bu âdet Orta Asyadan Fırat kı. yılarına Türklerle” beraber gelmiş Sie altina çivaraidaki eski Türkler, cenkten muzaffer ola- rak dönen kahramanların atlarının basacağı yerlere gölden çıkarılmış parlak taşlar serperlerdi. Bunun se- bebi şu idi: Cenkten muzaffer dö- nen kahramanlar (Ulu Tanrı) tata- fından korunmuş ve takdis edilmiş ve dünyaya yeniden doğmuş sayı- İırdı. Böyle bir kahramanın ayak- larma, günahkâr ii mamış taşlar serpi mukaddes olduğu için, suların deki taşlardan bir miktar çıkarılır ve bu taşlar karşılayıcılara avuçla dağıtılırdı. Ur halkı, uzun o yıllar vardı ki, insan ayağının çiğnemediği temiz ve parlak göl taşlarını böyle ölüm- den yılmaz bir 'arslanm ayağına Ur'da bu (âdeti ilk defa halka tırlatan Hit olmuştu. oşmuş ve suyun içine girerek hi cakla taş çıkarmıştı.. Bundan 80” ra, herkes birer birer, eski ni hatırlayarak suya girmişler) miz ve parlak taşları toplayıp hir kapısına koşuşmuşlardı. itay'ın bu âdeti ihya “ Gğini görünce gözleri — Bu zaferi hazırlayan bend mi yallk Ski Diyordu. ww Hitay (Batıkuşu)nun © kaf: koparmasaydı, çapulcuları kola". dağıtmak ve kazanmak mümkü" lacak midi? Türk akıncılarınm sayısı çokÜği Fakat; e de olan, düyem esiri, ne geçen çapulcular, Türkleri ki birkaç ay uğraştıracaklardı” w Halbuki Bora'nın daha fazl8 şuna geçirecek zamanı — Torunlarımız beni unut? bile (Hitay)ı daima hatırla Diyerek evine gelmişti. Bora akuncılara iki gün iMtirtiğ erari verdikten sonra odasıBa Şir kildi.. Ayaklarını — uzat r gün bir gece, hiç uyanmadan i g5 Di Pp EŞ SŞİZ # AEEZEŞESSSNEE EEJEE EE 215 May 4 taç “ ” ü < ri deki Mey lost) TERE, SEF İPE tg SE, #İJSZELİ, aa” SEZİİİ VEE, LEŞ #AA z. ZA EEE,