March 13, 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

March 13, 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© ceği muhakkaktır. Ben görüştüm, bu Hiç şüphe yok ki, tayyare ge- -mileri deniz ve hava kuvvetleri- Nin en mühim cüzüleridir-İçlerinde geniş iniş kalkış meydanlarına ma İlik bulunan bu gemiler, yirmi, o- tuz tonluk hacımlarma rağmen, “Sâatte elli altmış kilometre süratle #eyredebilecek © kabiliyettedirler. âyyare gemilerinin böyle yük. sek seyir süratine malik olmaları in Terli, mpi noktasın an değildir. ilâkis bu süratin lüzumu teknik mülâhazalara da» Yanmaktadır. Bu yüksek süratten maksat, tâyyarelerin iniş ve kalkışlarını kolaylatmaktır. .., Tayyareler havalanırken, gemi olanca hızı ile rüzgârm aksi cihe- tinde seyrederek, tayyarelerin de- bize ve havaya nazaran yüksek bir sürati nispiye olmalarını te- min eder. Keza tayyarelerin ini- şinde de ayni şekilde seyrederek iniş sahasınm n'spi uzunluğunu uzatmış olur. ,,Dünyanm en büyük tayyare ge rine malik olan devlet Ameri kadır. Yukarda resmini gördüğü- müz “Sarratoga” Amerika donan- Masmımdır. z ., Sarratoga” 33000 ton hacmın 'da, 270 metre boyunda bir gemi- ar, 180.000 beygir takatindeki tur bin - Jeneratör grupu, gemiye a. âtte 60 kilometrelik bir seyir sür. ati verebilmektedir. Geminin tay- yarelerini hangarlardan üst güver teye çıkarmak, denize düşenleri i- Seriye almak için müteaddit asan- *örler, vinçler vardır. Büyüklükle “ Sarratoga” dan sonra gelen ve gene Amerika do. hanmasına ait bulunan daha iki gemi vardır: o (Lexington) ile (Langley). (Langley), 25.000 ton Dk “Lexington” dan daha küçük- ir, ,, Büyük donanmaları bulunan devletlerin hepsinde bu gemiler- n vardır: İngiltere, Fransa, İtal YA, Japonya... 'âyyare gemilerinin en büyük Telefon parasından 2 pavyon | (Başi 1 inci gahifede) #i şekilde mevzuu bahsolmuştur: Maarif vekâleti, evvelce beledi Yeye bir tezkere göndermiş ve yeni lediye bütçesinde hastahaneler mas- | Tafmın noksan gösterildiği öğrenildi ğinden bahisle bunun eski seneler mik arma çıkarılması ve ayni zamanda Tıp fakültesine yardım olmak için ye hi bütçeye. yüz bin lira ilâvesini ve rrahpaşada bir paviyon inşası te - Menni edilmişti. Belediye hesap işleri Müdürlüğü, bu yüz bin lirayı bulma - ka imkân bir çare bulun masını şehi iştir. Cevdet Kerim Beyin beyanatı ye meclisinin dünkü içtimarm- da, bu tezkerenin bütçe encümenine havalesi takarrür etmiş, fakat bu sıra da Cevdet Kerim Bey söz alarak de- ki çenin vaziyetini hepimiz bili- Yoruz. Bunun bütçe encümenine ha- kelesinden herhangi bir faide mülâ- za edemiyorum. Kabilse heyeti u - iyede buna imkân bulunması Li dır. Ben, şahsen, bu seneki bi izden istenen mikdarı değil, dört te birini bile ayırmak imkânını göre- Miyorum. Diğer taraftan bunun temi Di gerek şehir ahaneleri için, ge“ vi riyepear şeref ve faide veren eri mu için de bir zaru- Tet halindedir. Şu halde yegâne çare Ancak, telefon şirketinde biriken faz Paraların gene bu şehir halkı için Şok zaruri olan bu işe, &boneler tara» fından tahsisinin bir şekle bağlanma. nun temini olabilir. Milli ve içtimai İşte on 5 yürümek müsabakasında daima bene ciliği muhafaza eden İstanbul halkı, tun seve seve bu işe muvafakat ede Dun için iki şekli hal gösterdiler: 1 — Kanun ile. 2 — Hak sahiplerinin teker teker belediyeye veya göstereceği bir maka Wa haklarını o hibe | ettiklerine dair tahriri müracaatlarile. Kıymetli ve muhterem matbuatı - Mez vastasile yapılacak olan ve ya- Pılmakta bul neşriyat ta, hemşe tilerimizi bil istimn bu hayırlı işte *ekabote sevkeder. Binaenaleyh Cer- Tahpaşa veya Hasekide bir veyahut “ anede birer paviyon yapma İz karar verelim ve halkın alâkasma Müracaat için de bir büro teşkil ede tim, iş intaç olunsun.,, Avni Bey diyor ki. |. Avni e cek demiştir kiz — Cevdet Kı Beyin noktai na Mina aynen iştirak ederim. Yalnız. Maarif vekâletinin tezkeresindeki has üçüne masraflarının yeni bütçede in rini diği noktasma temas etmek İle hiç Daimi encümen, şimdiye kadar me bir bütçede hastahane masrafla - am genin Mİ zlamıştar. Yapılan tet in bundan mütevellit olduğunu terim... Tayyare gemile ri ve silâh yarışı Dünyanın en büyük tayyare gemisi “Saratago” mahzurları yalpa yapmalarıdır. | Bu mahzura karşı, yeni gemilerde yalpayı durduracak “Jiroskop” tertibatı yapılmaktadır. Pilot brövesi alanlara ikramiye daha ziyade körükliyebilmek için 1934 hava bütçesine, bir ikramiye faslı koymuştur. On sekiz yaşın- dan yukarı ve otuz yaşından aşa- ğı olan her Fransız kendi nam ve hesabıma pilotluk brövesini aldığı takdirde 1500 franklık bir mükâ- fata hak kazanmış olacaktır. Dev let hesabına havacılık tahsil eden ler bu ikramiyeden istifade edemi yeceklerdir. ia İngilterede hava günü İngiliz İmparatorluğu Hava Cemiyeti 24 Mayıs günü için bir “Empir Air Day” hazırlamaktadır. O gün her İngiliz istediği hava meydanma, istediği tayyare fabri- | kasına girebilmek, gezebilmek hak kına malik bulunacaktır. nin başında bulunan Muhittin Beyin i isinin memleketin ne kadar ti- kaydede - rek bunun herhangi tarafından Maarif vekületine yanlış aksettirilmiş olduğunu, Ankarada iken lâzım ge- lenlere bu hususta verdiği izahatm on larca da kanaatbahiş görüldüğünü söy lemiştir. Muhittin Beyin beyanatı Muhittin Bey de, Cevdet © Kerim Be- yin teklifine makamın iştirak ettiğini girişilmiştir. Ben de ilâve cimek iste- rim, bastahanelerde servis azalma - mış, bilâkis Tıp fakültesi he il basının iştirakile takviye © edilmiştir. Bütçede indirilen mikdar iaşe mikda- | rından ve yeni şerait e fuzuli gö rülen masraflardan ileri gelmekte - dir.,, Neticede, hastahane masrafların mahiyeten indirilmiş olmadığı anlaşıl mış ve telefon paralarınm karşılık gösterilmek suretile Haseki ve Cerrah paşa hastahanelerine birer pavi; in şası imkânmın tayini muvafık gi müştür. i kanant, Sehir meelispi daki umumi kanan meclisinin ba kararile de takviye edilmiş olu > Yor. Bir taraftan Tıp fakültesine yar Gi nin Tıp fakültesine dım imkânı bulunacağı gibi, şehir ve tp âlemimiz de iki yeni paviyon da- ha kazanıyor. demetkir.. ii Diğer taraftan bu fikir şehrimiz - deki doktorlar arasında da'büyük bi alâka uyandırmıştır. Bu bahiste fi - kir serdetmeğe salâhiyettar doktorla rın ve hocaların hemen hepsi de Tıp fakültesine yapılacak yardımın en i- sabetli bir karar olacağını söylemek tedirler Tevfik Salim Paşa da ayni fikirde Bu hususta Trp fakültesi di Dr. Tevfik Salim Paşa saf başlangıcı hocaların da inzimamile çok kuvvet - İcnmiş olan tedris heyeti, bugün fas- liyetlerinin büyük bir | kısmını İstan- bul halkımın sıhhi hizmetlerine has - retmişlerdir. Buradaki şehir ve hükü- met hastahaneleri Personel itibarile 2 sıhhi tesisatı me - deni bir halkın ihtiyacını temin et - mekten çok uzaktır. w Hükümet devlet bütçesinden bü - yüle fes Yapıyor. . İstanbul halkının hakkı olan bu te lefon parası, en iyi sarfolunacak yeri zannımca bu müesseselerin ik - mali hususdur. - Binaenaleyh paranın mevzuu bahis vaziyette sarfı fikrini büyük bir sevinç le karşılarım. 5 milyon dolarlık yeni bir balon .,, Amerika Birleşik Devletleri, “Vaşington” ile (Cap) arasında bir hava yolu tesisine karar ver. miştir, Brezilyadan geçeçek olan olan bu yolda tayyare yerine kabili- sevk balon kullanılmasına karar verilmiştir. Bu makıntla Nafia Da iresi 5 milyon dolar tahsis edecek tir, Yeni kabil'sevk balonun bo- yu: 155,50 metre; kutru: 36,26 metre; gaz hacmi: 106,412 metre mikâbı; boş iken sikleti: 67.044 kilogram olacaktır. Her biri 650 beygir kudretinde sek'z motoru bulunacak; azami 160 kilometre süratle süratle seyredebilecektir. Balonun, her seferini 120 saat- te yapabileceği ve 20 ilâ 30 yolcu ile 5000 kiloşram eşya taşıyabile- ti ümit edilmektedir, “Murenux —170C.1.”, 1932 Tayyare salonunda teşhir edilmiş bir Fransız avcısıdır. Bu tayyare- nin $. T. A&. de geçirmiş olduğu tecrübelerde verdiği evsaf, onun, iyi bir avcı olduğunu göstermiştir. Bu evsafın bazı kıymetleri şunlar- dır: 4.750 metre irtifandaki sür- at: 375 kilometre; irtifa gaye! 10.400 metre; bu irtifa çıkış müd deti: 28 dakika, 46 saniye, “Mure aux - 170. C€ - 1” avcısının askeri teçhizatı iki adet makineli tüfek | ile bir telsiz cihazından ibarettir. Kanat kısmı. — Monoplan o- lan tayyârenin, kanadı iki kısım- dan teşekkül etmiştir. Gövdenin iki yanında kalan bu kısımların her biri, gövdeye ikişer kiriş ile tutturulmuştur. Gerek iskeleti; ge- rekse kaplaması tamamen madeni olan kanadın inşaatında kullanı. lan halita “L, 2 R.” dir. Kanatçıldar. — Aynen kanatla inşaatında olan kanatçıklar, İareye kolaylık olsun diye tavizli dir. Gerek kanat kısımları, gerek kanatçıklar her hangi bir muaye- ne tamiri mümkün kılabilmek için hücum cephelerinden sökülüp ta- kılabilir parçalıdırlar. Dikmeler. — Tayyarenin iki ta rafında, kanat kısımlarını gövde- ye irtibatlryan, mail vaziyetli, iki- şer dikme vardır. Gövde. — Yarım beyzi maktalı olan gövde dört kirişlidir. Kapla- masiyle beraber, kanat gibi, tama men madenidir. Motorun bulundu ğu kasım ile diğer kısmı birbirin- den ayıran bir yangın bölmesi var dır. ; Ucuş kumandaları. — Uçuş ku mandaları, kablo yerine, bir ta- kım ince lardan müteşekkil. dir, Bu borular bilyalı yatakları bulunan kulakçıklara ulaşmakta. dır. Kuyruk takımı. — Kuyruktaki takımların da inşaatları kanatla” rinki gibidir. İniş takımı. — İniş takımı, bir- ri i ASKERİ TAYYARELER “MUREAUX -1 birinden müstakil ve her birinin V şeklinde bacakları bulunan iki tekerlek ile mafsallı bir kuyruk mahmuzundan ibarettir. Yirmi sene sonra Stratosferde tetkikat yapan bir âlim —Bu dane? — Belki yirmi sene evvel havalanıp o buralarda biridir / ERLER ARM M. Yevtiç misakın ehemmiyetini anlattı * (Başi tini sahifede) bunlardan mütevellit taahhütlere isti nat ve beynelmilel rabıtaların kuvvet İsndirilmesi sulhün milletler cemiye- tine ve onun misakına merbutiyet yo- İunda ii f etmekte bulunduğunu shemmiy kaydetmiştir. Mumailey? bu münasebetle bazı devletlerin Mille ler cemiyetini terketmiş olduğuna, dört ler misakının akdinden ve küçük iti - Iâf misakınm imza ve tasdikrnın yıl- dönümünden bahsetmiştir. İazır umumi ve müşterek bir alâ- ka ve menfaat arzeden bütün mesele lerde mevcut olan noktasi nazar ayni- yetinin küçük itilâfın müşterek bir si yaset takip etmiye ve merkezi Avru- pada iktısadi ve siyasi münasebetleri inkişaf ettirmeğe kat'i surette azmet miş olduğunu isbat etmekte olduğunu söylemiştir. Nazır sözüne devamla demiştir ki: Yugoslavya bütün milletlerin sul- ha olan haklarına hürmet ve komgu- larının haklarma bilhassa riayet eler. Fakat kendisine karşı da ayni suretle hareket edilmesini haklı ola - rak ister ve bunu temin için bütün kuvvetiyle çalışacaktır. Hülümet ge- çen temmuz ayının ünde müteca vizin tarifine dair olen Londra muka velenamesini işte bu zihniyetle imzala müşter. Balkanlar Bu mukavelenamenin sulhün ten siki maksadiyle mütemadiyen sarfedil mekte olan mesai zincirinde hususi bir manas vardır. Balkan milletlerinin mukarenetini temin maksadiyle daha kyuvvetli bir faaliyet sarfı bu mesai- nin tabii ve içtinabı nakabil neticesi olmuştur. Gerek Balkanların vaziyeti ve gerek Avrupanın umumi vaziyeti bizi bu mukarenete doğru sevketmiş tir, Cihanı idare eder mevkide bulunan bazı mileltlerin tatbik etmekte olduk ları usuller şarkı o Avrupanın küçük milletlerini yekdiğerlerini mütekabilen tutmaya ve biribirlerine mütekabilen ir. Küçük i- yardım etmiye sevketmişti tlâfen teşkili muvaffakıy temmimi mahiyetinde olmak üzere &1- ra, Balkanlarda sulhün tensiki ve teş viki mesaide bulunması için bir an - laşma vücude getirmiye gelmiştir. Bal kan siyasetimizin ihtiyatkâr gayesini hiç bir zaman gözönünden uzak tut - mayan Yugoslavya hükümeti, Balkan devletleri arasında bir itimat havası yaratmak üzere çalışmak ve teşriki mesaide bulunmak ve keza Balkan ma zisinin feci izlerini silmek için sarfı gayret eylemek bahsinde hiç bir fırsa tı kaçırmamıştır, Geçen ilk bahardan beri Cenevre'de ve yazdan beri Lon - drada beynelmilel telâkiklerde umu» mi mesaiye iştirak etmekle beraber Yunanistan, Türkiye ve Bulgaristan ile, münaseebtlerimizin daha iyi bir surette inkişaf etmesini ve müşterek mesaimizin vaziyetin tar sini maksadiyle tensik olunması im - kânlarmı araştırdık. Yugoslavya - Bulgaristan Yugoslavya hükümetinin uyanık © lan dikkati ve devamlı mesaisi, Bul- garistan krallığına doğru teveccüh et miştir, Biribirine o kadar yakin olan iki komşu millet arasında, bundan pek az bir zaman evvel mevcut bulunmuş olün münasebetleri pek 3llâ biliyorsu. nuz. Yugoslavya cesaretle mukarenet yoluna girdi, bir takım fedakârlıklar | kabul etti, Bulgaristanla olan müna- sebetlerinde daha iyi günler bekledi. Yugoslavyanin arzu etmekte ve Bulgaristana karşı takibini istemekte olduğu mukarenet ve si mesai ai yaseti emniyet ve sükün hissinden mül bemdir. İşte Yugoslav milleti evvelâ Bel - grad istasyonunda ve sonra Eksinog - radda Yugoslav ve Bulgar kralları a- rasmda vuku bulan ilk telâkkiyi böy le bir hisle selâmlamıştır. Yugoslav milleti geçen kânünuevvel ayında Bulgar kralı Boris ile kraliçe Joonnne Yugoslavya kral hanedanmı resmen ziyaret ettikleri sırada kendi- lerini bilhassa alkışlamıştır. Bulgar milletinin bu hisleri anlamış ve buna dostane mukabele etmiş olduğunu memnuniyetle gördük ve işte biz sulhü ve daha mesut günü bir istikbali böy ir 1yoruz. nın Balkan siyasetinin manı olduğumu âdeta sevkitabii ile anlamaktadır. Bu sebepten dolayı ne reden gelirse gelsin ecnebi mütearrız lara ve onalrın Balkanlardaki şuursuz müttefiklerine karşi sonuna kadar mü cadele etmeğe azmetmiş olmakla be raber Balkanların halâs istiklâli için bütün Balkan milletleri ile uzlaşma” ya ve beraberce çalışmaya daima hâ- zırdır. Müzakereler Kral Alexandr'ın ve kraliçe Mari- nin Dobrice ve Korfu seyahatlerinin ve Kral ve Kraliçenin Sinaia; Euxinog rad ve İstanbula yapmış oldukları ta- ziyareti hatırlatan “bu noktada bütün mebu: ayağa kalkarak kra- huzun üzün alkışlamışlardır,, nazır, bu ziyaretleri müteakıp hemen bir Bal kan itilâfı akti maksadiyle mesul hü- kümetler arasında müzakerelere gi - rişmiş olduğunu beyan etmiş ve demiş har kit Balkan anlaşma misakı “ Bu müzakereler şubat ayının bidaye tne kadar bilâfasıla devam etmiş, Belg» vad'da hitama ermiş ve Atina'da 9 şu- batta Ballcan anlaşma misakımn imzası. bir Balkan itilâfıdır. Misakı imza etmiş olan devletler sulhun tarsini maksadiyle | hali hazırda Balkanlarda mevcut &razi statücosunu temin etmeyi teahhüt ve bü- tün Balkan hudutlarının emniyelni mü- tekabilen tekeffül ve dolayısıyle misakı imza etmemiş olan Balkan devletlerinin hudutlarma da riyaeti teahhüt eylemekte dirler. Misaka hâkim olan fikir Yugoslav siyasetiyle temamiyle henk halindedir: Balkanlar, istiki müreffeh istikballerinin zamani gibi mu- fi tabık kalmış olan münhasıran milletlerinindir. Armavutluk ve Bulgaristânı imza et- memiş olduğu mivak bu şekli “ile bir ta- kam itirazları davet edebilir, fakat unut- mamak lâzımdır ki bu misak Balkanlarda devamlı sulhu ve emniyeti tensik maksan. Balkan iyle yapılmış olan ilk ve yegâne teşeb- büstür, Misak şimdiki şerait tahtında te- hakkuk ettirilebilecek şeylerin azamisi- dir, Bizim arzumuz daha ileridedir. Faali- yetimiz burada duramaz, misak Balkan- larda müsbet bir itilâf ve sulh siyaseti- nin aletidir ve böyle olması lâzımdır. E mişak sulhu ve emniyete riayeti teahhüt ine sokmakta ve umumi bir itilâfa ve İiriki mesaiye doğru götürmeküsdir. isakım ihlas ile kabul etmek ve hadim 70.C-1.,, AVCISI olması izim gelen ihyakâr gayenin tefsi- rinde ve her türlü gizli düşünceleri at- mak lazımdır. Dostane bir surette tefsir ve eyi bir surette tatbik edildiği takdir- de bu muahede Balkanlarda entirika mü- cadele ve sürpris siyasetine nihayet ve- recektir. Misakı doğrudan doğruya veya dola- yısile her hangi bir millet aleyhine mü- teveccih bir ittifak adetmek doğru de öildir. Misak daha yüksek bir Balkan si- yazeti le Balkan sulhunu ve Bu. her hangi bir devlete karşı husumet mi demektir? Bütün Balkan işlerimizi ve bütün ihtilâflarımızı birbirimizle uzlaşa- hareket ederek biz Balkanlılar kendimiz haletmek istiyoruz. Balkanlarda kim olursa olsun siyasi ale- ti olmamaş, ve tevlit edecği menfaatler ne kadar cazip olursa olsun hiç kimsenin gayelerine hizmet etmemek bizim naza» rımızda salim bir siyasettir. Bundan baş- kadar meşum olduğunu gördük Yugoslavya misakı herkese karşı tema miyle dostane bir niyetle ve yüksek bir müşterek Balkan siyaseti gayesine W>- laşmak maksadiyle imzalamıştır. Yuğos- lavyanın bilâistisna bütün Balkan dev- letleriyle dostane mü bulun. mamakta olduğu iddia edilemez. > Yugoslavya Balkan milletleri ile git- gide sıkılaşan bu dostluk ve teşriki me- sai siyasetine devam edecektir. Daha il Arnavutluk istiklâlinin memleketi ge- rek Balkan camiasma, gerek beynelmilel camiaya mümkün olduğu kadar faydalı azasından biri haline getirecek surette Tekerlekler üzerinde, uzun se- | yirli amatisörler ve hava ile. çalı- şir frenler vardır. Motor grupu. — Tayyarede 500 beygir takatinde “12 Xbrs” tipinde bir (Hispano - Suiza) motoru vardır. Bu motoru besle- mek için, tayyareye, uçuşta kabili terk olan 315 litrel.k bir depo ta- kılmıştır. Pervane. — Pervane madeni- dir; ve göbeği üzerinde, hava mu kavemetine karşı bir takye vardır. Tayyarenin boyu. — Kanat u- zunluğu: 11,380 metredir; taşıyıcı satıh; 19,560 metre murabbaıdır; gövde boyu: 7,900 metredir. Boş iken sikleti: 1199; dolu iken: 1670 kilogramdır. Evsafı, — 4750 metre irtifada sürati 375 kilometre; 6500 metre- de 370,5 kilometredir. 1000 metre ye çıkışı 1 dakika 19 saniye; 4000 metreye çıkışı5 dakika 3 saniye 6000 metreye çıkışı 8 dakika 5 sa- niyedir. İrtifa gayesi 10.400 metre | bu irtifaa çıkış müddeti 28 daki. | ka, 46 saniyedi, i Sinirlerinizi muhatazâ için tamamile mahzur olan ural Brom . zü nakleden nazır, böyle bir projenin gerek Yugoslavya ve gerek cihan efkârt umumiyelerinin dikkatini celbetmesi lâ | zimgeldiğini söylemiş ve demiştir kit” || “Bizim de bu haptaki fikrimizi söyle“ men varisleriyiz. Habsburg saltanatınıc tarihi malümdur. Kat'i hüküm verilmiş. tir. Habsburg | saltanatının Macaistanda kali GE pe vüee eerme işe girişmek mevzuu bahsoldu mu kaderin cilvesi olacak, dai- ma kan dökülmüştür. Roma mülâkatı Bize gelince, yaşayan Avusturya - Ma- caristan saltanatının ricat et- memiş olan Yugoslavya milleti onun har | yaleti karşımda tabii etmez. Yakmda Romada Avusturya » Maca- © ristan ve İtalya hükümet reisleri yek- diğerlerine mülâki olacaklardır. Bu zevat | yalnız bu üç memlekete ait olan mühim | işler için değil ayni zamanda bu memle- || ketlerin vaziyetleri karşısında bütün Av- rupayı alâkadar eden meseleleri, siyasi Zücüşmek işin elik sözel Şiz. işmek için telâki edeceklerdir. Şimdi- İlme a de çayla aklen DİEZ lü ve ne de ga i da hiç bir 1 miki iç bir şey iştir. Avusturya meselesi herhangi bir dev- menfaatlerini tatmin © etmek için halledilemez ve halledi idir. i Bundan sonra nazır silâhları bırakma meselesine geçerek Yugoslavyanın diğer devletlerle teşriki mesaiden hâli kalma- muş ve bu mühim meselenin müspet bir surette anlaşına ile halli için elinden ge- leni yapmış olduğunu söylemiştir. | Nazırın beyanatı bütün meclis tarafın. dan uzun müddet alkışlanmıştır. Tribün | ler dol vidi. Ve bilhassa sefirler heyeti- nin mevcut olduğu görülüyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: