17 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

17 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Başi 1 inci sahifede) Mütareke ile Sevres arasındaki zama- W tetkik edeceğiz. Mukavele ahkâme mucibince 13 Teşrinisanide dü la- zm donanması İstanbula gelmişti. O zamanki hükümetin de aezinin yar- dmnile düşmanlar memleektte hâkim 9labildi. Şimendiferlerimizi, telgrafla” Yimızı kontrol altma aldılar. Her ta - Tafa heyetler dağıttılar. Silâhlarımızı opladılar. 23 Teşrinisanide izzeti nef #imiz için ağır bir hâdise oldu: Fran- 82 şark orduları kumandanı Franehe rc Tatanbula mutantan bir alay girdi. Sanki harple girmiş gibi İk Halbuki mütareek ile giriyordu. 1918 Senesi bu şeriat içinde geçti.. 1919 da aynitarzda muameleler de- | Vam etti. Mülarekenin 7 inci maddesi muci- bince galip devletler lüzum gördükle Yi zaman her tarafı işgal edebilecek- li, İngilizler Urfayı, Meraşı, Ayıntabı, yi işgal ettiler. Ahali tarafından Onlara karşı bir cephe alınmağa başlan. © Bunlar bizim memleketimizde cere- Yan eden vak'alardır. Manda e — A ları Aş var Taşak Dre veya İl devlet sulbu tad. Amerika, reisicümhuru (Vilson) İn- #iliz, Fransız ve İtalya başvekilleri sul- hu kararlaştırdılar. Amerika Avrupa İllerine pek karışmak istemiyotdu. İtal- Yada o vakit dahili vukuat vardı. Fran- sa ve İngiltere sulhu kararlaştırdı. Bu Sulh içtimaları 18 kânumusani 1919 da Yâni bu sene başımda başlamıştır. Daha bu içtimalar başlamadan evvel bazı hâ- iseler cereyan etmişti. Garp ricalinin *zcümle Vilsonla, Amerikadaki İngiliz eminyonu başvekili tarafından terde- dilen fikirler şunlardır: Mağlüp olan memleketler tamamile taksim edilme - sin, Cemiyeti Akvam © himaye vey Mandasına verilsin. Bu tekfifleri, İngiliz , Daşvekili dahi kabul etmiştir. Manda Yezeleşini biraz izah etmek isterim, Bu ile vekâlet demek idare için © Bu nereden doğdu?. Bumu anlamak İçin şunu nazarı dikkate almalıdır. Büyük harp beşeriyet için bir felâ- etti, milyonlarca adam öldü. Açlık Ve sefalet oldu. Ve bu felâket dört 36- M8 sürdü. Bundan sonra bütün dün- Ya harp aleyhtarlığı uyandı. Harbi do- ğuran sebepler ak de milletler ordu. Harbin üçüncü senesine doğru bu sesleri “susturmak lâzım gel di. Denildi ki, bu harp, son harptir. Böyle felâketler bir daha olmryacaktır. Bu felâketler olmamak için de - temlekeler meselesinin halli vardı. kü harbi umumi Trablusgarbın zap * İs ile başladı. Fakat diğer devletler de müstemlekeler almak istediler. Harp böyle çıkmıştı. (Lenin) ve (Vilson) wn bu husus vi fikirleri vardır. - (Vilson) diyordu — Milletler dama taşı gibi hâkimi. bu iki memleketteki vaziyeti tetkik e dersek, nisbeten Suriye hâlkı daha u- yanıktır. Bu gösteriyor ki Türkiyede en faz- la kalan memleket en ileri gitmiştir. Me- selâ Suriye.. Halbuki Cezair en geri kak muştar, Memleketleri en iyi idare eden bi- ziz. Aleyhimize propaganda yapıyorlar, iyi idare, edemez diyorlar. Meselâ Hindistan, Misir, Irak İngi- lizlere geçti 1857 de Hindistan, 1882 de Mısır, 1918 de Irak Türkiyeden çık- tılar, Bugün en ağır ecnebi idaresi Hin- distan, en hafif İraktır. Görülüyor ki, ccnebiler bizden en evvel ayrılanları da- ha kolay idare ediyorlar. Millet yetiştirmekte biz, İngilizlere faikız. “iye taksim ediliyor isteki sulh konferan: ri de küçük devletlerin istedikleri: lemeğe hasredilmiş celseler. Büyük devletler kararlar veriyorlar- dı. Um #imalarda, yani büyük dev- let kararlar veriyorlardı. 30 kânunusa- ni 1919 da şöyle bir karar ka irak, Ermenistan, Suriye, Flistin, Kürdistan, Osmanlı idaresinden a; cak. Bu karar bizim © dağılmamız için ilk karardır. (3) şubatta konferansta Venizelos dinlendi: Venizelosun şahsiyeti malüm? Bizim en büyük düşmanımızdı. Fakat bizi Yunas nla barıştırdı. Evvelâ Tür- kiyeyi taksim etmek istiyordu. Venize- 16s konferansta, şunları N Trakyayı istedi, Anadoluda (Mâis) adasından şimale yani boğazlar mm- takasına çıkan hattın garbini İstedi, Böyle bir talep İtalyanları feverana getirmiştir. Çünkü burası İtalyanlorın kendi mmtakası idi. O vakit derhal İn- giltere Yunanistanı İtalyaya karşı tut tu. İngilizler İtalyaya dediler ki: “Mi ahedeye göre Antalyayı size veriyoru: “Saint Janne Domorie” mu mucibince İzmiri vadettik, fakat Rusla- rım muvafakati meşruttur. Nihayet büyük devletler bir karar verdiler. Alaşehir, Ayvalık, Soma ve Kuşadasını ihtiva eden bir mıntaka Yu- hanistana verilecektir. Şayet Anadolu, birr Manda altına konursa bu ingilizler Frân- miyecektir. Bu vajtte İ sızlar mutabık, İtalyanlar muhalif, A- merikalılar mütereddit idiler, 26 şubat 1919 da Ermenistan meta- Bibi dinlendi. (Ahunayan) ismindeki Er- meni reisicümhuru şunları istedi: Eri- e si Bitlis, Erzurum, Van — vas, Eliziz, . zan viyol e rene “4 in rafından fethini istiyorlar, ve yirmi se- nede Manda olsun, sonra Ermenistana geçsin diyorlardı. İlisinin de iştibası mi > vie ein Mu evilerin metalibi var- ır. Fakat bunları geçiyoruz. Mahmat Bu sözler söylendi. Mütareke oldu. Harp bitti. Fakat bu sözlere inanmış vardı. Hâlâ samimi surette İbanmışlardı. Bu sözler söyleneli 6 — 7 4y olmuştu. Binaenaleyh devlet adam. ları kendilerini yalancı çıkarmak iste. mezler. Diğer taraftan da bir çok kan dökmüş büyük devletler gözlerine kes bam memleketikaçırmak istemez” Harp ederken memleketlerin istik- lâli için harp ediyoruz, diyorlardı. Ha- kikatte, memleketalmak için harp yar pılıyordu, Halbuki onlar beşeriyet için diyorlardı. (Manda) ya göre alınan memicket- ler Cemiyeti Akvama bırakılıyor, “Ce- Miyeti Akvam bu memleketi idare için bir büyük devleti vekil yapıyordu. Cemiyeti akvamın o bevanmamesinin nl maddesi ve (4) üm ü Fikran Os a kısımlar Mandaya verilmeden ev- eli halkın fikri alınacaktır.” Hal- uma rinyet. edilmedi. Ezcümle iye ve Esilistindu buna riayet edik- Medi. Irakta da riayet edilmedi. Fakat ir oh > burada tutmak için çok para lâzım- Kral Faysal Bağadat tahtını geçi- sal 57 bükümdar intihap edildi. Fay. al Suriyeden Fransızlar tarafından up lmeşti. — İngilizler vaziyetten işi ia bunları yaptık. sonra halkı haberdar ettiler, Halbuki daha evvel halka sorulacaktı. 23 künunuevvel 1920 de büyük dev- İktler (San Remo) da Mandaları tak şim ektiler ve Cemiyeti Akvam tasdik #tti. (Manda) larla (himaye) arasın. deki devlet arasında fark vardır. Fa kat esasa taallök etmez. Teferrünta ta ük eder. Yani o memleketin m. kad. Heratnı tayinde o meleket © ahalisi ve külcümeti serbest değildir. Yalarz Mam- sahibi: devlet, bu işleri yerüler va- Fiasile gördürür. Meselâ bizde Damat $rit zamanında işleri, işgal kumandanı Doğrudan doğ üstemleke ol İN ene derle lena deği min büyük memuriyetlerde > bulu tak, Suriye, Filistin evveli müstem. i il 'akat halk is- ir astıtrat yapmalıyım: Bi- aleyhimizde bir zaman pes Suriyede yalnız kalmak için bunu yap: tlar, Boğazlar Şubat, Paris sulh konferansı da bu suretle geçti. Mart, nisan ayında boğaz- lar metslesi konuşuldu: Boğazlar ve Er- menistan Mandası Amerikaya verilsin İngiliere için boğazlar çok mühim dir. Fakat Ermenistan Mandası yalnız” <a Amerikaya terkedikeydi, garip olur- du. Çünkü, Ermenistamda yı harp we Kazanacak bir şey yoktu. Halbu- beğ ola Mir e 5 ve verdiler, Amel amları İtem Çüzkü maceraya atılmak | li kat gönlünü almak inilen Kale e nıyor, hakikatte bir şey verilmiş olmu- yordu. Eğer verilseydi, Amerika Rus yaya karşı burada bir kuvvet olacak. ti. İngiltere rahat edecekti. Bu ande en kolay hal sureti bu idi. Çünkü Fransa, İngiltere, Italyan biribirini kıskanırdı. e verildiği, mülâyım geliyor- İzmire Yunan askeri çıkarılıyor 24 nisanda Paristeki dörtler konfe. ransında çetin bir vaziyet oldu: İtalya, Adriyatile sahillerinde yerler istiyor, devletler buralar: Yugoslavyaya ver. mek istiyorlardı: İtalyan Başvekili kon- rketti, Bu vaziyet 5 mayısa ka- dar sirdü, İtalya bu müddet | içinde faaliyete gisşti. Konya, Antakya, Mar- marise asker sevkettiler. İzmire bir İtal yan harp gemisi geldi. Yani (Saint Janne Domoriene) munhedesine göre, İtalya vaadedilen hakkı birden işgal ©- diyordu, İnçilizler böyle © zannettiler. Bunun üzerine derhal İzmire Yunan a8- kerleri 15 mayısta çıktılar; İtalya o vakit telâş etti. Bu hâdiseler hatrriniz- dadır. Yunanlılar bir çok mezalim yap- tılar. Sonra dost olacak, iki devlet 0 vakit amansızca dövüştüler. İngiliz si- yaseti için bu büyük bir muzafferiyet- & Çi boğazda en yakın büyük li- man İzmirdir. Boğazı kolaylıkla tehdit edebilir. İngiltere için İzmir çok mü- birdir. Binaenaleyh İngilizlere Yunan- lılar her zaman itaat etmeğe mecbur- dur. Çünkü Yunanistan hariçten buğ- day getirir. Toprakları hep adalardır. Denizle ayrılmıştır. Fakat İngiltere için, bunun zararı vardır: Çünkü siyasejte kârın zararı da vardır, zararlar şunlar: Türklüğü ve müslüman o müslemlekelerdeki — halkın düşmanlığını kazandı. Bunları önlemek Tüzmmdi. İngiltere o zaman hemen Tür- kiye lehine bir siyasete başladı. İtalyan- lar da Kuşadasına Şıkır. İngiltere he- men protesto etti. İngiliz hariciye nazı- rı Balfour hemen bir muhtıra yazdı. Lloyd Georges İ i Maarif vekili Hikmet Bey dün geldi ve dersine başladı rakları işgal edilemez, deniyordu. 21 mayısta, Lloyd Georges dedi ki: Yu- nan ve Ermenilerin eline geçen yerler. den başka yerlere ilişmemelidir. Tür- kiye müstakil kalmalıdır. Bu siyasetin devamı olarak Damat Ferit, konferansa davet edildi. Bu suretle bizim kalbimiz almıyordu. Türk heyeti murahhasası Parise gitti. Reis Damat Ferit idi. Bu adamın hem hiyaneti, kem de budala. lığı yüzünden yapmadığı fenalık yok- tu. Güya düşmanlara & yaranmak için, Ermenilere son derece mezalim yaptı. ğumızı konferansta söylemiştir. Zaif bir adam; Ermenilerin de mezalin yaptıkla- rr söylemek lâzrmdı. . Sonra bir çok ilh metalibinde bulundu. Bu arada ge- ri vardır; Harpten evvelki Osman- U opatorlağu budularının isdesini is tedi, Damat Ferit, garbi Trakyayı, Bul istanın bir kısmını, o adaları istedi. ür taraftan da Ermenistan cümhuri- yeti ile şark vilâyetierimiz hudutlarmı konuşuruz, dedi. Bu, şarkı Ermenilere vermeğe razıyız, demektir. Arap mem- leketlerini istemiştir. Hicaz için muh- tar eyalet, diğerleri için ise muhtar vi- lâyet ismini, kullanmıştır. Harbi umu- mide kaybettiğimiz yerleri istedi. Da- mat Ferit islâmcilik ve halifecilik mef- bumlarile hareket etti. O zamanki şera- iti bilmiyordu.Bir de küçük şey rica etti. Harptensonra İttihat ve Terakki ricali Al manyaya kaçmışlardı. Bunlarm da tesli- ini istemiştir. Konferanstan gayet a- lime kullanıldı. (Clemenceau) Ermeni mezalimi sözünü senet İtühaz etmiştir. Damat Ferit heyeti, böyle hakaret için- de dönmüştür. Bir taraftan bunlar vukua gelirken erki Anadoluda vaziyet çok ümit bah Samsuna çıkış . © 1919 senesi başında Vilâyatı şar- kiye müdafaai hukuk cemiyeti teşek- kül etti, Cemiyetin şarkta kurulması nim iki âmili vardır: Düşman istilâsrm- dan yeni kurtulmuş, ikincisi buradaki ordumuz daha az hırpalanmaştı, burada- ki uyanıklığın husulüne tesir yapmış- tır. 19 mayısta Anadolunun — âtisi için en mühim bir hâdise oldu: Bu hâdise - Büz da tutmak lizımdı. Fakat onu, herkes, Euver Paşa ile mücadele ettiğinden İt- O si Benmi karl ve tu. Buna İkaz ye Yarali take na atfetmişlerdi. Rusyadan o gelen çok Ruraları İngilizler Samsuna getiri- yorlar, burada (Pontos) — devleti kur- mak istiyorlardı. Yerli halkın karışıklık- La buna karşı yapılıyordu. Mustafa al ğı bas için alel şa ii Mustafa Kemal burada nasıl hareket etti, malümdur. Tafsilâtmı diğer arka- day anlatacaktır. Onun, harici siyasette tesirleri şun- lardır: İstilkcr, düşmanlara karşı mem. leketi pe başa bir ku- mandan geçmiştir. Milli mukavemetler birleştirilmiştir. i ! ji O vakit bütün memleket düşmanlar tarafından alınmıştı. ii silükları taşma deniz kararında. ni içeriye taşımak . Bunu me- Erzurumda bir İngiliz kaymakamı vardı. Bu zat istihbarat idi memuru idi. şarkta tıratı vardır. 1919 haziranma kadarki silâh toplanmasını defterinde tamamen zikreder. Silâhları topladığını anlatır. Gazi Erzuruma geldikten sonra der ki; Artık silâh nakledemiyoruz. Gazi biz- poet Sl sonra, silâh nakliyatı dur. ural tir. Bir çok silâhlarımız top- lanmıştır. Bu işin ne kadar müşkül ol- duğunu gösterir. Size bir misal olmak üzere yalnız Kütahyadan (300) “vagon piyade ri z isi Je denize dökül- müştür. Asker a lar bu: 'hem- miyetini takdir ra 7 Misakı milli Gazi Anadoluya geldikten sonra mü- teaddit toplantılar yapmıştır. En mü- a Sivas me ye Ondan evvel rrurum köngresi vardar. Bu k: ka a vee LR be gresinin harici kısımlarını zikredelim: - 1,5, 6 ncı maddeleri harici siyasete kerime Misakı milinin esasını teşkil 1 — Milli hudutlar ili vatan bir küldür. Onun muhtelif kısımları bi- ribirinden ayrılamaz., 5 — Hiristiyan unsurlara siyasi hâ- kimiyetimizi ve içtimai müvazenemizi ihlâl edici imtiyazlar verilemez. © — Manda ve himaye kabul oluna- maz, Bunların manası açıktır. İstiklâlimize dokundurmayacağız. Bu kararlar 1919 senesinde gayet cür'etkârane ve bir çole- larının tabiri veçhile delicesine şeyler. di: Fakat bunlar hakikat oldu. 6 ağustosta bu bei kabul o- dildi. Artik vesilesi bilen Erzurumda. ki İngiliz kumandanı Rabinson bu be yannameyi İstanbul ve Londraya götür. muhtırayı La zalarına dağıttı. Mubtırada Türkiye top-| (o Erzurum kongresi, yalnız şark vilâ- yetleri murahhaslarını ihtiva ediyordu. Sivasta, eylülde, bir kongre daha ya- pıldı. Burada bütün memleket murah- ilaziz valisi Ali ve Bu işte gi âlet olmuş- tur, İngilizlerin bu hareketi, vete karşı tecavüzleri şeklinde kat bu baskın yapılamadı. ilizler bundan sonra kuvvayi mil- bir vaziyet aldı. Bu suretle, Fatin vardı. Miralay Vehbi Beye de- di ki: Novili Halebe iade ettim. Bun- dan sonra Kuvvayi öm : ngiil Samsundan Sinoba geçiyor. Mutasarrı- fa acaip İşyanatta bulunuyor: İngilte- re, Hindistan, Arabistan, Mısır elinde oldukça Türklerin istikliline taraftar- dır. Fakat bir nevi kontrol olmalıdır. Biz Türklerle bir an evvel sulh olmak istiyoruz. Fakat siz iki hükümet yapı" yorsunuz. Sivas ve İstanbul hükümeti var, Bari Sivas hükümeti kuvvetlense de biz de onlarla müzakere yapsak.” Padişahla gizli maahede Gene o zaman padişah ile İngilizler arssında gizli bir muahede aktedilmiş- tir. Bu muahedenin metni bulunama- muştır. Sabık Fransiz Başvekili Dalı dier bu metnin suretini meydana çı karmıştır. Bu muahede matbuata da geçmiştir. Bu göre, İngilte- muahedeye ve, Osmanlı devletine kalacak kısımla» rın tamamiyeti mülliyesini temin ede- çek, İstanbul, merkez olacak, boğazlar İngiltereye geçecek, müstakil bir Kür- distan kurulacak, Türkiyedeki isyanla- rı İngiltere bastıracaktır. Bu rmuahede demek, Türkiye Ingiliz himayesine giriyor, demektir. Bu ' j ahede 12 eylülde aktedilmiştir. 16 ey 1öl 1919 da Ajmrikanın Avrupaya ka- İngiltere boğazları hâkimiyetine ge - çirdi. Amerika boğazları kabul etme- lar. Mükerreren bizim mücadelei milli yemizde islâm âlemi sözü zeçer. Bize taallük eden cihet itibarile bilhassa Hindistan hâtıra gelir; Hindistanda İ- büyük unsur vardır. 230 milyon Hin do vardır. 80 milyon müslüman var - dır. 40 - 50 milyon diğer dinler hal- kı vardır. Büyük kütle hindolardır. Sonra müslümanlardır.. Bizim | harbinde hint rüsstası bilhassa Gandi gayet mahirane bir politika tuttul şöyle propagandaya başladılar; Hin - distan için birçok şeyler istiyoruz. Fa kat evvelâ hilâfetin kurtulmasını, kuv vetli, olmasını istiyoruz, dediler. Bu suretle Hindo müslümanları birleştire rek İngilizleri müşkül vaziyete düşür mek. Bu suretle bazı hukuk kopar - mak istedilet; Yoksa bizim muvaffak Fakat bizim burada İngilizlere ika ettiğimiz müşkülâttan istifade etmek istediler; Gandinin mümunelik bir beyanna- mesi vardır, hülâsaten der ki: — Eminim ki hindolar hilâfet me - selesinin, Hindistana ait ıslahat mese- elsini gölgede bıraktığını takdir eder. Ir. Müslüman mukaddes kitapları bir taraf, eğer müslümanlar haksız olsay dı, taraftar olmakta tereddüt edilebi lirdi, Halbuki müslümanlar ve hilâ - fet hem haklı meseledir. Hem de ku- rana istinat eder. 1919 un başlıca hâdiseleri bunlar- dır. 1920 ilkbaharı 1920 de ilk mühim hâdise misakı milinin İstanbul meclisi tarafından ka bul , Bundan biraz sonra İngiliz ler Musulu, Fransızlardan aldıktan sönra, Adanayı Fransızlara devre baş lamışlardır.' İngilizler o havaliye yer- leşmek fikrile gelmemişlerdi. Fransız lar buraya yerleşmek için geldikleri için dahili idareye karıştılar. Ermeni Antebi, Maraşı terke 4 Şimdi, 1920 ilk baharına geliyoru Istanbulun işgali Her gün bir yazı Paskalya mevsiminde kırk paraya yumurta Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?— İyi günümüzde dost, kara günümüzde düşman... — Rafadanı, az pişmişi, lopu, kayganası, sahanda yağlısı.. Allah kimseyi dü: vallı yumurta bugünler, öyle di öyle düştü ki, âdeta yürekler acısı oldu. Paskalye (o mevsiminde kırk paraya yumurta, gö: işi: miş şey mi? Ana caddelerden çık- maz sokak aralarına kadar her ta- raf yumurta doldu. Bakkallar, pi- rinç, fasulye çuvallarını bir kena- ra bırakıp işi yumurtacılığa dök- tüler. Balıkpazarımın, yemiş iskele- sini bütün hamalları, yumurta san- dıklarınm peşinde.. Ağır başlı tica- ret odamız bile, işi ünü bıra- kıp, kokmuş yumurtalar üzerinde bütün bir gün tecrübe yapmakla meşgul oldu. Hasan Efendinin ec- zalı yumurtaları, kaloriferli odada altı ay kâpalı kaldıktan sonra, na- sıl olup ta gagalanmadı? Ona gelin hep birlikte şaşalım. Sözün kısası: . Yumurta, günün mevzuu haline geldi. O halde ben, niçin ondan bahsetmeyeyim. İspanyada bir darbimesel var- iniş. Bi fakirliğinden ki — Zavallı. Sofrasında bir yu- murta bile yok! Denilirmiş. Halbu ki, bizde öyle mi? Ekmek bulama- yan adam, kuru (simitine pek i yumurtayı katık edebilir. Eski bir tekerleme vardır: Yu- murta mı (tavuktan çıkar, tavuk mü yumartadan? (Bu tekerleme, meşrutiyetin ilk meclisi meb'usa- nımda, günün siyaset dedikoduları- da bile ( karışdırılmıştı. Yumurta, Amerikayı keşfeden meşhur Kris- tof Kolomb'un yumurtasile coğraf- ya kitaplarına girdi. Dünyanın şeklini bazı âlimler, lursa İstanbulu o Türklerde bırakırız. Bunu yapmazsanız, linizden gider, Bu sözler, İstanbuldaki hükü - mete demek idi ki: Gidin Anadoluyu işgal ediniz,,, ve sonra göreceğiz ki Istanbulda kuvvci inzibatiye teşki ledildi, Anadoludakilere de bu beyanname de demek istiyorlardı ki: Fazla tahrikât yaparsanız burada elimize düşen arkadaşlarınıza hesap sorarız. Bu beynname Anadoluya tesir kabil heyeti temsiliye başında bulu - nan Mustafa Komal Paşanm Anado - dır; bu beyananme, bilümum kuman- danlara, vali ve mutasarrıflara , bele- diye reislerine, matbuat cemiyetine gönderilmiştir. (Maarif vekili Hikmet Böy Gazi Hazretlerinin bu beyannamelerini ay- nen okumuştur) Hakikat aranırsa Osmanlı devleti- nin nihayet bulması 16 mart 1920 de- dir. İstanbulun işgaline mukabil Ana- doludaki tedbirler, ele geçebilen ne kadar İngiliz, Fransız zabiti varsa esir etmek, İzmit, in Dee şimendifer yolların ıtahrip © ir. Bu hâdiseler olurken Avrupadaki bir zikredelim... Büyük bir mağlübiyetten sonra ek ser memleektlerde mağlübiyet ricali tarafmdan biribirlerinin üzerine atı - ır, Venizelos ve Kral Konstantin mağ lübiye ibirinin üzerine . Birçok neşriyatta bulundular. İş- galden bir ay evvel Paristen Atinaya Venizelos bir telgraf çekmiştir. (Hik- Vaziyet şu idi: Alman, Macar, A- vusturya, Bulgar sulhü aktedilmiş, ay- badi geçmişti. ti. ları bile kararlaşmamıştı. Seb. Obir memleektlerin boyun eğmeleri - ne mukabil Türkiyede askeri mukave metin devam etmsei idi. Bundan başka üşmanlarımız aralarında rekabet ha linde idi, Fakat sulhü de akdetmek lâ zumdı. Evvelâ, bizi sulha razı edecek bir haleti ruhiyeye sokmak lâzımd.. B - 10 aydır, bize karşı kullandıkları cemilekârane siyasete nihayet vermek istediler. 16 martta İstanbulu işgal et tiler. İşga Itabiri doğru değil: buldaki tazyiklerini çoğalttıla mi daireleri, kan Osmanlı hükümetini kendi emirlerine ram ettiler. Bundan evvelki 8 - 10 ay lık aldatıcı siyasette oyaladıkları Türk götürdüler. vakit, neşret » tikelri beyanname dikkate şayandır; diğer müstemlekelerde neşredilen be yannamelere çok benzr. z Bu beyannamenin maddeleri hülâ- 1 — İşgal muvakkattir. 2 — Düveli işgaliyenin maksadı, ma kamı saltanatın nüfuzunu arttırmaktır. 3 — devleti İstanbuldan mahrum edilmiyecektir. 4 — Bu nazik zamanda herkesin va zifesi kendi başma basmak, asayişi te min etmektir. Yeni Türkiye kurmak niyetinde olanların tahrikâtma aldan- mamalı.. Aksi tekdirde cezalanacak - tır, “ğer anbal Anadol büküm erek işgal ettiler. “Bu beyannameden maksat şui - met Bey bu telgrafı aynen okudu) hü Jâsası: “Vâki olan davet üzerine mec İçtimadan sonra İngiliz Başveki konuştum. Bana memnun olduğunu söyledi. Fransız Başvekilinden maa - da İngiliz Hariciye nazırile de müca » dele etmek lâzım geliyor, İşgalden üç ay sonra Venizelos Ati naya bir telgraf daha çekiyor. (Hik - met Bey bu telgrafı da aynen okudu) Hülâsası: Fransa razı olmuyor. Türki ye yeni bir harbe girmeğe muktedir değilmiş. Yunan metalibinin Türkiye- ye kabul edilmesi için Fransız Başve- kili âmil; Fransızlardan yardım im temiyoruz. Hattâ Yunan kuvveti ile bütün müttefiklerin işini göreceğini öylü k e ki Ingiliz Başvekili Ve nizelosla gayet sıkı çalışıyor. 19 martia Yunan hariciyesine Veni- Londaradan bir telgraf daha çe tuk. Trakya ve kısmının alınması için Ingiltere mekeri inaye: | yumurtaya benzetiyorlar. o Yakm zamanlara kadar çekik yüzlü kim- selerin tarif ederken de arapça yu- murta gibi mânâsına gelen “bey- zi,, kelimesi kullanılır. Yumurta, insanm iyi (o gününde dostudur, fakat kara gününde düş- manı olur. Sıhhatte bulunduğunuz müddetçe, onu size bol bol yedirir. ler. Karaciğeriniz de, böbrekleri- nizde, küçük bir bozukluk başladı mr, perhize (| çekildiğiniz gün, ilk yasak ettikleri şey, yumurtadı Halbuki mübareğin, ne çeşit ce- şit yemeği olur. Rafadanı, az pişmi- şi, lopu, sahanda (o te:eyağlısı, su- cuklusu, pastırmalısı, yoğurtla çıl- bırı, kayganası, ve daha neleri, ne- leri... Yumurta, böreğe girer, çöreğe girer, tatlıya girer, ( tuzluya girer Yumurtlayan hayvanlar, tavuktan ibaret değilse de, bizde yumurta de nince tavuk hatıra gelir. Bir de ba- ık yumurtası vardır ama, o zengin harcıdır. Vaktile dul bir kadının tavuğu, her sabah bir altın yumurta yumurt larmış. Kadın, yumu-tayı alıp pa- zarda satar, ferah ferah geçinir- miş. Fakat günlerden bir gün, tama damarı kabarmış: | — Şu tavuğu (o kessem, içinden kimi bilir kaç o yüz altın yumurta çıkar! Demiş ve bıçağı | almış, al. tın yumrutlayan tavuğu kıtır kıtır kesmiş. Tabii yumurta falan bulamamış. Dünyada bu kadın gibi altın yu- murtlayan tavuğu kesen budalalar. çoktur. Bazı insanlar, tavuğa benzerler: Yumu yana.. Yalnız bir farkla; tavuğun yumurtladığı yer- den değil, ağızlarından yumurtlar- lar. Yumurtladıkları şey de, tavu- ğunki 'aydalı değildir! Herifin biri, güzel bir kadını: — Tıpkı tüysüz yumurta! Diya tarife kalkışmış. Sormuşlar: -- Tüylü yumurta olur mu? , Olmaz ama, söz temsili.. de- miş, Yumurtaya tüy takanı duyup işit medik ama, kulp takanları biliriz. Eski yamurta ökçe yemenileri de unutmayalım. o Bunlar, eski devir ne in belli başlı bir hususiyeti idi. Yumurta ile malüm ya, yemekle- re terbiye de yapılır; terbiyesiz bi- rinin ismi geçerken: .. Bü — Yumurta da mem ne yapacağız? dei şü- kür, bugün için böyle ( bir endişe kalmadı. Yumurta (sudan ucuz.. Memleketin bütün terbiyesizlerine yetişecek kadar yumurtamız var! M. SALÂHATTIN mare na ea rn Kadın ve erkek beyinleri İngiliz profesörlerinden o Cpril Burt geçenlerde Londrada şayanı dikkat bir konferans © vermiştir. Profesör bu konferansında kadın beyninin erkek beyninden küçük olmakla beraber, bundan kadın ze- kâsının erkekten daha az olacağı neticesini çıkarmamak lâzımgeldi- ğini müdafaa etmiştir. £ Profesöre göre, beynin £ büyüklüğü ile zekâ arasında hiç (münasebet yoktur. Asıl ehemmiyeti olan beynin sikleti değil, bünyesidir. Eğer kadınm er kekten küçük beyni varsa, burada nazarı dikkate alınacak şey kemmi yet değil, keyfiyettir. | | İç in Sy ind ki

Bu sayıdan diğer sayfalar: