23 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

23 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın filmleri ELHAMRA ve İPEK — Leblebici lorhor ağa: MELEK — Gülen Paris. © SARAY — Sefiller | (kısım 1) © SUMER — Ateşli kadınlar. © TURK — Mumyalar müzesi. Haftanın filmlerine bir bakış © Geçen haftanın — bir iki istisnasile — iz luğuna mukabil ba kuvvetli bir hafta zayıf Film gös- termek itiyadınn hasıl ettiği bir tesadü- fe hamletmekten © ziyade önümüzdeki tanım bayram haftası olmasına vide ek daha doğru olur. Bu arada | olarak (Türk) sinemasından Tezli in İk) takdirle bahsetmektem kendimizi Jamadık. Bu sinema diğer arkadaşlı hin kapanma sastlerinin değişmesi, Yaların bozması gibi sebeplerle sinema © İşlerine ârrz olan buhranı vesile ittihaz *derek filmleri. hafifletmek şeklindeki hareketlerine iştirak etmemiş ve bütün © (fena hafta) İsrda daima az çok kıy. tneti haiz güzel filmler göstermiş, bu su- Fetle hemen hemen piyasayı yegâne tut- o maya çalışmıştır. Bu haftaki filmlerde büyük (sahne tertibatı yapılmış olan meşhur Sefiller Filmi geliyor. Bu film Avrupa'da üç haf. tada yani üç parçada gösterilirken mem- İeketimizde halkın üç hafta ayni filmi ta- © kibe sabrı kalmıyacağı düşünülerek iki ÇMlurayalar müzesi) ismindeki şayani dikkat dram vardır. Bu dram çoktandır “görediğimiz renkli bir filmdir. Sonra Üpelefilen) tüdyorunun uzun immet (Leblebici Hor hor Ağa) opereti gelir. Bu operet bizde Yapılabilecek en zengin filmdir. Daha sonra (Melek) te & (Maurice ) nin eğlenceli ve şarkılı bir komedisi ve (Sumer) sinemasında da komik Armand Bernard'ın (Ateşli ka- dınlar) iseninde bir güzel komedisi. Bütün bu filmler mes'ut bir tesadüf #seri olarak görülmeğe değer güzel şey- lerdir. Bu filmlerin içinde (Sefiller) ve (Mumyalar müzesi) i dram, (Leb- ebici Horhor Ağa) opereti ve (Gülen Paris) ile (Ateşli andılar) komedileri vardır. Sinema amatörleri için bu hafta nk iyi oeogramık kör bari ELHAMRA ve İPEK, Leblebisi Hor hor ağa ( Türkçe şarkılı ) KEÇE Behzat, Feriha, Vas- Ferdi, Muammer ve Deniz Kızı Ef- ya Hanım. Bu meşhur operet İpekfilm stüdyosun- Küğmhanede “da ve eski zaman kostümle. (Başi 1 inci sahifede) man Tevfik Paşaya çektiği bir tel - Hrafta Ankara hükümetinin İstanbul hükümetine tâbi olamıyacağını, çünkü İstanbul hükümetinin esir ve ecnebi devletler elinde oyuncak olduğunu bildirdi. Gazi Londraya gidecek mu- "rahhanların yalnız Ankaradan gitme- sini ve doğrudan doğruya davet edil- nesini İstedi. İstanbul hükümeti bu - Du kabul li. Ankara hükümeti e rl İstanbula göndereceği Yerde Almanya tarikile Romaya gönder- , dir Ve İstanbul heyetine mülhak bir yet gibi olmadığı anlatıldı. Nihayet a konferansma Ankara bi Meti doğrudan doğruya davet edi Londraya niçin çağırmışlardı? Burada ehemmiyetli bir hâdiseyi zik- iz Ermenileri mağlüp edinceye ka- Yar bütün cihanla düşman idik, Bu mo- nm sonra İstanbulda Damat Lrit düştü, Yerine Tevfik Paşa hü - te i, Bu hükümet Ankara i e temas aradı. O vakit padişah hale © İliği kalkıyordu. Artık Ankara device. mahküm değildi. Mi İngi- Sünmanlığı baki idi lmlRS; konferansına davet edilince, biz beşeriyet düşmanı değil, bir mut devlet idik. > vakit Ankaraya gelenler çoğal. ğa başladı. Her çeşit insan Verde. hizi hizmet, bir kısmı geliyordu. Fakat bu mevki ii ge- e alba taçline taraf er kardır ki zarar görmeden, harp edil - ğin bir yer kapabilsinler. Bunun ait sonra len Si Londra alemi heyet reisi , beydir. Ayni zamanda idi. Kalabalık bir he- ti Ekimi vardı. Fakat iş * E are Sami bey idare ediyordu. z Vr kanfaranımda. büyük bir fır- le karşı karşıya idik Londra arsa bizi misakı mil- çağırmıyorlardı. Mevcut mua- idin yani Sevres'in bazı şeki lemişti. ağ misal meli yapılanıyacaktı, — alarımıza düşen vazife : Bütün cihsan Türklerin hisdiklerini farmek.. Yani müstakil olmayı, mi milliyi istediğimizi bağırmak lâ ai Bunu propaganda edeceklerdi. yapmak ne demekti?. Karşılarında diplomatları galeyana getir- Bilhassa Lloyd Georges bizim | me düşmanımız. ii. Tehevrire 'e diyeceklerdi kit ürkler istemi MN Ma Türkçe (Leblebici Horhor Ağa) fil minden iki sahne (Elhamra ve İepk . | şakrak bir film olan bu eserin seyircileri | edeceği ) Gülen Paris filminden bir sahne ri, kayıkları ve dekorlarile ve büyük sah- ne tertibatile çekilmiştir. Eser, şimdiye kadar yapılan Türk filmlerinin şüphesiz ini ve masraflısdır. Horhor Ağa ış olan Büyük Behzat bu rol in aylarca sakal bırakmış ve öyle gez iş, ekseri Darülbedayi artistleri de bu Filmde Fol almışlardır. şevirten İpekçi Biraderleri böy- bir eseri başardıklarından do» layı tebrik etmek lâzmmdır. Bu filmin şarka ait tarihi bir film ola. rak Avrupaya gideceği söylenmektedir. Şimdiden Almanyaya angaje olmuştur. MELEK. Gülen Paris ( Fransızca ) OYNIYANLAR: Maurice Chevalier, Jencgüeline Francel, Bu film Chevalienin güldüren ve eğ- lendiren filmlerinden biridir. Bu moşhur Franarz artieti'daha ziyade bu nevi film- lerde muvaffak olmaktadır. Şarkılı ve Georges'in kızmasından ne çıkardı?. Gazi heyeti murahhasamıza bu ta- limatı vermişti. Bunu bağırmalarını söylemişti. O vakit dünya gazeteci- eri, “diplomatlar bize hak verecekler. |» rm Londra konferansında bu kaçırılmış, bilâkis bir çok ma- mii mukaveleler akteditmiştir. Bun- ları ceza ile izah edeceğim. Londra konferansının müzakereleri 23 şubatta başlamış, 14 martta bit- miştir, Konferansın müzakereleri, ve aktadilan mrkavelelerden ayrı ayrı bah sedeceğim. Fakat şimdi, © vakit mah- » oleyacağım, Gizli bir içtima Bu vesika Londraya bizim murah- baslarmız. gelmeden evvel yapılan bir m zabrtnamesidir. i içtimada İleyd Georges, Briand. Yunda başvekili ve fransız cenerali Göre; ve gene Fransız m şaviri miralay Yunan ci erkânı Hale cöneral Sal yanis vardı, Zaptı ckuyayım: Lloyd Georges: Yunan milletinin heyeti mecmuasile, Yunan bayrağının irücük Asyadan çekilmesini nasıl kar- şılıyacağını sordu. Yunan başvekili cevap vererek İz. miri almak için Yunan milletinin her seyi göze aklığını söyledi. © Uloyd Georges Venizelozla Kostan- tin taraftarları arasinda ihtilâf var mu? Dive sordu. Yunan başvekili Şasta ihtilâf yoktur, İzmiri almak için apanistanda kat'i bir birlik itin ei (Briand) küçük Asya işinde #üşkülât olduğunu söyledi. Ceneral, rot ta eğer ben olsaydım, dedi, ma- yipelin dediği gibi yirmi yedi furkalık Beker “İsterdim, dedi. Cencral Salyanis ise Yunanlıların uyu bebemehal alabileceklerini söyledi. Miralay Georges te Anadolu- mun işgali işinin mülim bir askeri me e gollağun söyledi, örülüyor ki Lloyd Georges evvelâ e ornimat almak istemiş - harbe e. ara ede cek misiniz? demiştir. Bu tan sonra devam etmiştir. siz murahhas da Yunanlıların bu manlılar ise bu işi söylemişlerdir. | Yani İnler Yunan ları işin sonuna kadar tepvik etmiş Konferansta vaziyet Şimdi konferans müzakerelerine ga- Fransa ve İngilterenin tuttukları Sama yer ler alâkadar şüphesizdir. Mevzu şudur: Paris'te seyyah rehbe- Ti olmak istiyen birisi var: François.Bu adamcağız bir kıza tutulur. Kızı başka Bu başkalarını diğer l bir aşk düğü- bunların arasın- e nail oluyor, Film Amerikada çevrilmiştir. SARAY Sefiller (Fransızca ) Birinci kısım OYNIYANLAR: Henry (o Baure, Charles Vanel, Margueritte Moreno ve arkadaşları. (Viktor Hugo) nun bu isimdeki meş- hur eseri bundan on sene belki daha ev- vel sessiz olarak çevrilmişti, o Bu defa sesli olarak ve daha zengin bir şekilde çevrikmiştir. Bilhassa (Jan Valjan) ro- Dünü yapan Henry Baure çok muvaffak olur ve filme büyük kıymet vermiştir. esasen üç kısım yapılmıştır. Hep- sini si binden bilâfasıla göstermek içi ları da seviyor. saat lâzmmdır. Buna hiç bir seyirci ta- halan rem er için orada filmi ü- İyi huyla ve mert bir adam haksız ye- ve küreğe mabküm olmuş fakat cezas» h likten sonra ismini değiştirerek ire Belediye Reisi olmuştur. Ora- da sefil bir kadını ve onun biçare bir kı- imaye etmekle iken kendisini ta- r, Ve haksız yere tekrar mahküm sar. Bu sırada o zabıanm elinden yor ve himaye etmeyi vadettiği & kazı kurtarıyor. SUMER (Eski Artistik) Ateşli kadın ( Fransızca ) OYNIYANLAR: Armand Bernard, eritte Moreno, Andrâ Roanne. Bu film artistlerden de anlaşılacağı zere eğlenceli ve neşeli bir filmdir. Bil Ankara hükümeti Londraya nasıl davet edilmişti? Fakat kendi. payla - yaptırmak taraftarı değil- dizler. Mütteğkler demişlerdir ki: İzmirde yeniden bir tahkikat yapa- , buradaki halk ekseriytle Türk - müdür, Yunan med? Murahhasları- yoz bunu kabul etamişlerdir.. Muvah. haslarımız bunu Ankaraya bildi Gazi verdiği | talimi tn, Yunan ordusunun İzmiri tahliye etmesini müteakip yapılabileceğini bil. dirdi, Şimdi. Valinin ve Kostantinin vaziyetini tetkik Vehdettin kendi 2 e diyordu ki: Ben muhakkak padişah kalmak için müttefik devletleri memnun etmeli - yim, Kostantin diyordu ki: Şayet sulh munhedesinde Venizelosun temin etti- ği menfaatten daha az menfaat temin et ne olaçak?.. Bunu dü- Binaenaleyh tahtı tehlikeye gi- Onun için Kostantin de bir ta milletin menfaatini, ve taç ve menfaatini / mukayese edince, merİaatini tercih etti, İnönü muharebesinden sonra Türk ordusu yeniden teşeleküll ötmişti. Bina- enaleyh © Kostştin makul şartlarla Türklerle anlaşmak lâzim olduğunu anladı. Venizelosun temin edeceği bütün menfaatleri temin etmeğe karar verdi. Fakat bu zihniyeti, bem memleketini hem de taç ve tahtını kaybettirdi. Ne pahasına olursa olsun sonuna kadar gitmeğe karar verdi. Fakat ne yapa- caktı?.. Sulhu bize kabul i- çin Erzuruma kadar gidemezdi yal, Kostantin, işte bu zihniyetle İzmir. tahkikatı reddetmişti. Müttefiklerin teklifleri 5 martta müttefikler bize bir sulh şartları projesi vermişlerdir. Lond. murahbaslarımıza de: ie via bükümetlerinize bildiriniz. Fakat bu şartlar içinde bizi tatmin edecek hiç bir sey yoktur. Deniyordu ki: İzmir Türklere inde edilecektir. Fakat İz. mirde Yunan askeri bulunacak, ci - vardaki jandarme'ir müttefik zabit lerin elinde bulunacak, Cemiyeti Ak- vam buraya bir hiristiyan vali tayin edecekti. İşte Yunanlılar ise tahkikatı reddet- tadil edilen sulh şartı bu i - Yani evvelce İzmirde yalnız Yunan- lılar varken şimdi, ecnebiler de bu - Tunacalıtı. Diğer değişiklikler şunlar. ; Türk jandarmasının iktarı biraz çoğaltılıyor, maliye liy sinemalarında geçiyor .. ) Ateşli kadınlar filminden bir sahne hassa sevimli komik Armand Bernard ile Margueritte Moreno çok muvaffak olmaktadırlar. Eserin mevzuu şudur: ei “Giden gidene Fransız arliğtleri Hollivud'a gidiyorlar (Harp) filminde Miçuka rolünü alan eneşhur Fransız aktrisi Melle. Annabella ve nişanlısı Fransız aktör Jan Murat, Daniğle Parola ve kocası Fransız artist» lerinden Andrö Berley ve Pierre Bras- seur Hollywood'a gitmek üzere geçen hafta Paris'ten hareket etmişlerdir. Bunlardan yalnız Jean Murat zevk seyahati yapmakta diğerleri hep film işi için gitmektedirler. Amerika tarzı filmler Hepimiz Amerikan filmi ismi altında» ki Filmleri biliriz: Hırsızlar vardır. On- ları takip ederler vardır. Mübarebeler, çarpışmalar, adam kaldırmalar, dağlar, bayır! ilâhlar falan. İşte bu ne- vi filmler çoktandır piyasadan çekilmiş ti. Amerikadan © gelen haberlere göre Halk bu çeşit filmlere tekrar rağbet et- meğe başlamıştır. Evlenenler Charles Boyer bundan üç ay evvel şöyle söyliyordu: — Bence bir sinema aktörü ev lenmemelidir ve evlenemez. Ben öyle... Ben senenin bir zamanında lenmemelidir ve evlenemez. Ben de de veya Paristeyim. Karım beni böyle aylarca bekler, durur mu? Bunu söyliyen zat hakkında A- merikadan haber geldi. Mis Pat Paterson ile evlenmiş. Jean Murat da Anna Bella ile “Paris - Akdeniz” filmini çevirdi- ği zaman, kızcağıza karşı pek s0- uk davranmıştı. Hattâ ona ma- halle kızı gözü ile bakmıştı, Şim- Bir genç tayyareci (Dovil) de bir ma- Tikânenin bahçesine iner. Bu malikâne- de bulunan zengin bir kadın ve kızı tay- yareciye tutulurlar. Malikânede her şey aküst olur, Ve nihayet genç tayyareci zengin kadının kızme alır. Son günlerde hava gazile | Ölü pi kat neticesinde çok sinirli olan bu ada- mun bir akşam evvel sinemada Dinner at cigbt isimli gördüğü filmin bir sah- nesini taklit ettiği anlaşılır. Bu vaka üzerine müddeiumumi İngiliz sansörünün , , böyle bir — sahmeye nasıl müsaade ettiğini sorar. Bu havadisi yere mecmua Şunu ilâve ediyor: : “İtalya matbuatı hadema cinai vakala- rı yazmaktan menedilmişlerdir. Çünkü son istatistikler İtalyada cinayet vakala- rının eksilmediğini göstermiştir. di öğreniyoruz ki, onlar da evleni yorlar. Mayıs sonunda nikâhları kıyılacak.. Canlı sinemalarda renk Canlı resimler halkın çok hoşu na gidiyor. Sinemanın bu kısmın- da da teknik en mütekemmil hali- ne gelmiştir. Canlı resimlerin meb dei olan Walt Disnay resimlerine renk vermekle meşguldür. Hoollyvood'da Paramunt şim- di bir seri renkli canlı resimler yapmakla meşğuldür. Fakat bu defa Mickay Manse yerine küçük bir genç kızla bir bahriyeli konulmuştur. Ayrıca bir küçük köpeğe de mühim roller ve- rilmiştir. Sinema haberleri * Nev.Yorkta bir kaç haftadan beri tatil geçiren Silvia Sidnay an nesiyle beraber, Hollyvood'a gel- miştir. Yakında “Otuz günlük prens” ismindeki filmi çevirmeğe başlıyacaktır. * Paramunt “Kaleopatra” yı fil me almak niyetindedir, Ancak şimdiye kadar Marc Antoine'i tem sil edebilecek bir aktör aranıyor- du. O da bulunmuştur, Harry Wil coxon isminde bir genç İngiliz ak törüne bu rol verilmiştir. Filmin baş kadın artisti Clandette Col- bert'tir. * Marlöne . Dietrich'in “Kızıl İmparatoriçe” ismindeki filmi A- merikada gösterilmeğe başlanmış- tır. Yalnız bu ismin değiştirilmesi- ne İüzum hasıl olmuştur. * Meşhur rejisörlerden Cecile B. de Mille'in kızı Katherine de Mille “Boru çalıyor” ismindeki i- kinci filmini bitirmi: * Standhal'in “Kırmızı ve Si- yah” ismindeki kitabı filme alına caktır. Baş rolde Gustav Froelich.. Şen dul Meşhur (Şen Dul) operetinin Holiy- wood'da çevrilmesine başlanmıştır. Bu operelin başlıca rolünü Maurice Cheva- Ber ile Jesnette Mac Donald almışlar. dır. Film esasen ingilizce çevrilecek, fa- kat Chevalier kendisine sit olan kısım- ları bir de fransızca olarak çevirecek, di- ğer kısmlar Paris'te (duble — double) edilecektir. Yeni filmler Paramunt'un umum müdürü Hellyvood'da yeni filmlerle meş- gul olmaktadır. Şimdilik beş yeni film hazırlanmıştır. Onlar da şun- lardır 1 — Bahar Şarkısı: (o Lanny Ross, Charlie Ruggeles, Mary Bo- land. 2 — Yatağını yaptı: Richard Arlen, Sally Elilers, Robert Arms- trong... 3 — Artik çıplak geziyorlar: Bing Crosly, Ethel Mernan, Caro- le Lombard 4 — Kalbini kıran adam: Vic- tor Mac Laglen, Dorothy Deel, Preston Foater. 5 —Bory çaliniyor: George Raft, Adolphe Menjou, France Drake., RR a Ml m m Kr AMC TE du. Fakat bunlar bizi tatmin edemezdi. Bu teklifler Yunanlıları izrar ediyor. du. Kostantin bunun üzerine taarruza geçti. Heyeti marahhasamız oLon- dradan yeni dönüyordu. Yolda sr Bu taarruz, ikinci İnönü muharebesil, neticelenmiştir. Yani Kostantin pr şartlarım o Ankara hükümetine bu su- retle kabul ettirmek istiyordu. Fakat bu tasrruza İngilizler Kos- tantini teşvik etmişlerdir. Çünkü İm gilizler Ankarada bir hükümetin kal - masını istemiyorlardı. Taarruza teşvik Bir gizli vesika daha size oku - yacağım: Yunan taarruzdan biraz evvel Lom “drada olan hafi bir içtimada görü - şülen meselelerin zaptınr okuyacağım. Bu zabıtta görülür ki İngilizler Yunan hları hücuma; teşvik etmişlerdir. Bir taraftan bize sulh şartları veri- lirken , diğer taraftan mahrem bir iç- timada Yunanlılara deniyor ki: Gidin Türlere taarruz edin, biz sizi me - netmeyiz. Yani zahiren Londrada sulh müzakeresi var, el altından taarruz bazırlanıyor. İkinci İnönü muharebesi mağlü - biyetle neticelenince vaziyet karışmış- tır. Bütün cihan efkâri umumiyesin- de Yunanlıları müdafaa eden Lloyd Georges gayet müşkül bir vaziyete düş müştür, Bu büyük mağlübiyetten son. ra Ati toplanan divanı harpte bu mağlübiyetin hesapları uzun uza- dıya görürmüşlür. Yani bir komple e Muharebe kaybedilmiştir. ve Yun in üzerine birbi kavga etmeğe başlamış - Lanüre ;; sakinliği” Milağmi ibarettir. Yani bir netice vermemiştir. Aktedilen mukaveleler Şimdi İtalya, Fransa, İngiltere i- ie Bekir Sami Beyin Londrada akist- tiği mukaveleleri izah edi Evvelâ İngilizlerle olan mükavele- ye göre, biz bütün İngiliz esirlerini inde edecektik. Onlar bize bir kesim esirlerimizi vereceklerdi. Büyük (harpte İngiliz esirlerine sulmuamele yapmış olanları alıkoya- caklar, diğerlerini iade edeceklerdi. Biz bunu kabul edemezdik. Çünkü gay ri müsavi tadaki esirlerimiz çok fena bir mua- mele görüyorlardı. Bütün İngiliz o- sirlerini verirsek, O: bizim alı - koydukları esirlere fena muamele e - deceklerdi.. Bu mukaveleyi o Ankara büleümeti reddetti, Teşrinievvelde | yeni bir mukavele yapıldı. Bütün esirler iki tarafça da i, Manasızleklar, anlaşma idi. Sonra, Mal | raziye taallük eden kısmı biraz lehi- girer. Bu mukavele ile cenupta bir Fakat misakı Si ile kabili telif olaryan bir çoli hukuk veriyorduk. Meselâ Adanada Türk o jandarmasının O kumandasını Fransrr zabiti gelecekti. Sonra Fransız müsellâh kuvvetle” ri memleketimizde aynen muhafaza € dilecekti. Bu gibi şartları da biz katiyen kâ- bul edemezdik, Bizim bunları aklımız almaz, tüylerimizi ürpertirdi. Birü - güncü ahkâm manzumesi vardı. Adas ma, Sivas, Mamuretülaziz ve Diyarı - bekir o vilâyetlerinde iktreadi teşebbüs- ler hep Fransızlara ait olacaktı. Bu- nu da tabii reddettik. Üçüncü mukavele İtalyanlarladır : İtalyanlar İzmirin, an bize i- rüc Temada - hanlar vereceğiz. Tabii bu mukavele de reddedildi. Kötü propagandalar Bir noktaya işaret etmek lâzımdır: Size demiştim ki, Ankaraya bir çok, türlü türlü insanlar geliyordu. Bun- lar fena propaganda yapıyorlardı. Bu teşkilâtsız. askerle büyük devletlerle başa çıkamazsınız, diyorlardı. Diğer bir propaganda da şu idi: Ankarada çalışanlar, harbi uzatı - yorlar, mevkilerini muhafaza etmek i- çin , yoksa milli endişelerle değil, diyor lardı. Bu propagandalar maneviyatı ai arkadaşları © ümitsizliğe düşürdü. dem ki, diyorlardı, biraz şili var, © halde sulhu bu şekilde kabul edelim, diyorlardı. 2 Gene o zaman Gazi büyük bir isa- bet, açıkgözlülük ve maharetle bunu yenmeğe muvaffak olmuştur. Bekir Sami Bey hariciyeden çekilmeğe mec bur olmuş, aktettiği üç mukavele de kabal reddedilmiştir. Bekir Sami Bey bundan sonra dahi moktai nazarında rar etmiştir. Av- .rupanın misakı milliyi zamanla ka bul edeceğini söylüyordu. Gazi o va kit Bekir Sami Beye bir mektup ver- di. Dedi ki: O halde Avrupaya miz, misakı milli tenilersa, bize bil mz Bu , mukaveleler reddedil- mekle hem Eyer; hem de diğer taraftakiler memnun edilmiş ol - du, “işte Londra konferansı ve neti- <eleri budur.,, Mart dersleri bitti şamki trenle Ankarayı akıla “a rün mar dar Jeri ü dersle nihayet Beş senelik Program (Başi 1 inci sahifede) namzettir. 1934 senesi programın tat- bikmın ilk senesidir. Programs tahak- kuk ettirmek vazifesi ile len Sümer rulması lâzım gelen fabrikalar üzerin de tetkikatmı bitirmiş esas projeleri hazıralmış ve bir kaç fabrikanın da ihalesini yapmış bulunmaktadır. Prog ramın ilk adımda istihdaf eti memleketin zem deki li etmektir. Bu maksat etlerden alman Kayseri iplik £ le Kin plânları gelmiş olduğundan isan iptidasmda hemen başlanacak- zillide kurulacak olan ikinci büyük pamuklu mensucat kombinati- projeleri hazırlanmaktadır. Bahiardizi başka pamuklu sanayiini tamamlayıcı mahiyette olmak üzere Konya Ereğlisinde de büyük mikyas- ta bir pamuklu fabrikası tesisi takar. ada » Bu fabrikanm etütleri ve projelerine müteallik hazırlıklar ne- Hicelenmek üzeredir. Bu sene zarfın. da bu fabrika da tesis edilerek plâ - nım ilk senesinde pamuklu sanayiinin en büyük merkezleri | kurulmuş olacak tır. Plânm birinci senesinde pamuk - lu sanayii yanmda kâğıt sanayii de yükselmiş olacaktır ki ilk kâğıt fab- kası inşası da birkaç hafta mesele « eyi ve a es

Bu sayıdan diğer sayfalar: