28 Ağustos 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

28 Ağustos 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ık bayramı! toşkun tezahüratla geçti Karadeniz vapuru ile büyüklerimize Wk mahsulden nümuneler gönderildi Karadeniz vapuru kaplarları (sağdan ikincisi vapurun süvarisidir) NALRESON, (Milliyet) — Tlk findik inde diği gün Gireson fevkalâde günle- birini daha yaşar. Kadın, erkek, gocuk, genç ihtiyar, tüccar, eönaf Sada bayramlarını coşkun tezahüratla utlular. vidi bayrama, Giresonluların refah a det bayramıdır. İki yüz bini aşan ng Palmix fındık mahsulünden aldıkla- Mei ile senelik ihtiyaçlarını temin Memlekette mevcut bütüm teşekkül. i ve hatta umumi muhase alan memurların, muallim- i teşekküllerle her meslek ve bor sml tüccerm ve san'at ülâsa herkesin fındık mahsu- lu gidişinden dolayi fındık bay- Ağustosta yapılmıştı; bu sene Vali Bey çuva le güneşli gittiğinden mahsul “ay yin evvel idrak edilmiş ve Ağusto İĞ ıncı perşembe günü burada ya- İtadık bayramı cidden çok güzel ir, Kir erkenden şehir baştan a- Sonanmıştı. Alay bayraklarile süs- #âj yi Karmdeniz vapuru narin bir gelin Man a yatıyordu. is kıt'ası, zabitayi beledi- ğiriirile itfaiye grubu tmraslne mek üzere Bİ yerl amme Yer almış, halk ise iskele civa- Bielse çaları Jandarıne iniktekinin da gönüllere neş'e saçıyordu. 4 kumaşlardan yapılmış milli renk taşıyan ipekli kordelalarla çok bir surette süslenmiş yeni fındık biz ili çuval Odanın salonan- Beyta sânm üzerine konulmuştu. kita Vali Salih Cemal Bey olduğu Amal. vie a kmde. 'ahsin Beyle Jandarma Kaman İşe siren ve Osmanlı İt ve 1 müdüranı ve müessesatı milli Şenebiye müdiranı ihracat tacir- fındık kırıcılarımız ve daha we çtüstarlar ve bütün teşekküller ie azalarla Karadeniz vapurunun va m) baş çarkcısı odamın davetlisi rdü, on Bir bölük jan- buçukta Jandarma mektebi çaldığı İstiklâl marşı ile ? başlanarak Ticaret Odası bi- isi Fahri Akif Bey bir nutuk i- Oda reisi fındık mahsulümüzün n iyetinden ve beynel- yatalardaki mevkiinden ve mem- il, Hiraktığı servetten güzel bir ifa- mik ve yalanlamıştı. süslü” çuvallar içinde bu- Sadakların ekspertiz muayenesi Cemal beyefendi. tarafından İS inni sonra, en önde bando ve si- siye arma, polis zabitayi belediye taşa PU ve daha sonra iki ha Dak, iliyeş ni süslü çuvalı pa erkanı, belediye, Ticaret R Hakanı Ziraat odası, Halk Fırkası akdin Tiç ti8 ve azaları bankalar İağiları ye rk ihracatçıları ve fındık ek bi hey spaf teşekkülleri ve kala ik kitlesi olduğu halde iske- "teli, şt edilmiş, yol üstünde bulu in, bankaların ve ticarethane. , pencereleri Kalk ile hınca hınç dolu idi. Bayraklarımızla donanmış mavunalar iskeleden ayrılır ayrılmaz bando Cum- huriyetin onuncu yıl marşını Karadeniz vapuru da her iki düdüğünü birden çal- mağa başlamış ve mavunalar bordasına yanaşmcaay kadar devam ettirmek su- retile milli mahsulümüzü selâmlamıştır. Vapurun süvarisi Hüsnü Bey kaptan mavunada ilk sapanı bağlamak suretile mahsulümüze yakın alâkasını göstermiş ve bu sapan vapurun düdük sodaları ve davetlilerin alkışları arasında vapura a- I birinci kamaranın göverte sa- lonunda ihzar edilen bir mahalle ve Ti- caret odası tarafından büyük kurtarı- camız ve yaratıcımız Reisicumhur Mustafa Kemal Hazretlerile Büyük Mil- let Meclisinin muhterem Reisi Kâzem Paşa Hazretlerine ve büyük Başvekili- miz İsmet Paşa Hazretlerine ve kıymet- li İktisat Vekilimiz Mahmut Celâl Bes yefendiye taktim edilen atlastan yapıl- muş ve çok zarif bir surette süslenmiş mühürlüyor.. ufak torba içindeki fmdık mümüneleri süvarinin kamarasına konulmuştur. Ticaret ve Sanayi Odası tarafından vapurda 45 kişilik mükellef bir ziyafet verilmiş ve bu ziyafette vapurun süva- risile başçarkcısı da hazır bulunmuş ve çok samimi hasbihaller yapılmıştır. Vapur hareket ettiği zaman etrafın- da bulman kayıklardan, motörlerden mendiller sallanıyor, bando Cumhuri- yetin Onuncu yıl marşını çalıyor, vapur- daki bütün yolcularla vapurun süvarisi ve diğer zabitanı tarafımdan mukzbele ediliyor, vapur da her iki düdüğünün irden uzun uzun çalarak şehri selâm- İryor, pervanenin etrafa saçtığı beyaz köpükler arasında süzülen güzel Kara- deniz gözden uzaklaşıyordu. Yüzleri boyalı soyguncular POLATHANE, (Milliyet) — Bu rada garip olduğu ( kadar gülünç bir soygun vakası oldu. Polathane- ye merbut metinganaya köyünden Osman karadağın nefsinoz köyü civarından geçerken önüne yüzle- ri karaya © boyanmış üç müsellâh şahıs çıkmış ve Osmanın ceket ve saatini alarak savuşmuşlardı. Hâ- diseden haberdar olan jandarma kumandanı Saim bey bizzat takibe çıkarak maznunları ihtifagâhların- da yakalamıştır. Vakıf gidik ya- vuz köyünden Selim oğlu Kara Ha- san ve refiki Şakirle yeniköyden A- li ismindeki bu cüretkârlar soluğu hapishanede almışlardır. Açıkgöz soyguncuların © yüzlerini tencere karası ile boyadıkları anlaşılmıştır. Çorumda belediye intihabi ÇORUM, (Milliyet) — Şehrimiz de belediye intihabı için başlıyan hazırlıklar bitmek üzeredir. Şimali Anadolunun en güzel ve ver'mli bir beldesi olan Çorumda bu, yıl yapılacak intihaba halk e- | hemmiyet veriyor, Tuzhisarda Bir gezinti Köylü çok çalışkan, gün- | düz köyde kimse yok TUZHİSAR, (Milliyet) — Tuzhisar Hafiğe 2 saat mesafede bulunan bir köy ve üst kısmında bir tuz memlahasından ibarettir. (MGlliyet) için buraya kadar da atla bir dolaşma yaptım. Tuzhism ovası sıcaktan yanıyor. Et- rafta siralanan ağaçlarda © yaprak bile kımıldamıyor. Bu yakıcı güneş altında tarlada orak biçenlerin yanlarına yak- Jaştır olay gelsin dayılar... — Hoş geldin efendi. Bu mert yurt köylüsü güneşten ya- nan bağrında toplanan teri silerek bana — Atından inmez misin efendi, bir si- garamızı iç, nereye böyle? diye hal ve hatır soran cana yakın sualler. Bu yurt köylüsünün yanma ben de bağdaş kur- dum. Sağdan, soldan konuşuyoruz. — Ekin bu yal nasıl? — Zararı yok, efendi saplar biraz kü- ik kaldı. gük Köylülerden gideceğim yer hakinda izahat alarak uzaklaşıyorum. Yanımdan (Kızılırmak) nehri kayala- rı yalayarak toprağın bağrından uzak- lara doğru kıvrıla kıvrıla süzülüp gidi- yor. Tuzhitar, iki i şok münbit ve mahsuldar. Köy! 5 güne uğraştığı şey arpa, buğday. Köy- lü çok gündüz köyde kimse bulmak imkân: yok. Herkes ayrı işlerde dağda, kırda, tarlada meşgul. Tuz memlehasma gitmek için tarla” dan yanıma klavuz £ alarak dik bir sert tırmanıyoruz. On, on beş dakika sonra tuz memlehasındayız. Memlehanm ka- pısı önünde güler yüzlü şişman bir zat yanındaki amelelere bir takım emirler verirken yanıma geldi. Ziyaretimin o sebebini anlattım. Tuz memlehasını beraberce (o dolaşıyoruz. Abdullah bey memleha hakkında izahat veriyor: — Epeyce tuz almaktayız. 70 - 80 ka. dar da tuz toplama £ ve alıma yerlerimiz vardır. Haftada bir defa tuz toplıyoruz. Aşağıda bir memleha daha var. Bu. raya on dakika © mesafe yn gelir, yan gelmez. Buradan kaya tuzu da çıkarılı. yordu. Sonradan tehlike görüldüğü içi; kapatıldı. Buranm içme suyu Tu: dan daha Verilei ne ata binerek kazaya döndüm. Deve trene Rekabet ediyor İncir müstahsilleri böyle bir karar verdiler GERMENCİK, (Milliyet) — Nahiyemiz incir müstahsilleri bir toplantı yaptılar ve bu sene mahsul lerini trenle göndermeyip deve ve kamyonlarla nakletmeyi kararlaştır dılar. Müstahsilleri bu karara sevke « den sebepler vardır: Aydın Kumpanyasıın muhtelif istasyonlar arasında tatbik ettiği tarifelerde nisbet yoktur. Ödemiş İzmire 111 kilometredir. Ödemiş - ten İzmire incirin beher tonundan 650 kuruş almır.Buna mukabil İz. mire 108 kilometre uzaklıkta bulu- nan Germencikten bir ton incirin nakliyesi 1180 kuruştur. o Bir kaç gün evvel kumpanya müfettişleri Germenciğe gelerek müstahsillerle temas ettiler ve bu sene incirin to- nunun 1180 kuruşa nakline karar verildiğini söylediler. e Müstahsil 800 kuruşa razı oldu. Fakat kum. panya noktai nazarında ısrar edin- ce, müstahsil de kamyon ve deve - lerle nakliyata karar verdi. Devlet Demiryolları İdaresinin milli mahsulâtın naklinde tatbiki. ne başladığı ucuz tarifeler, bir çok yaş ve kuru sebzelerin ve hububa- tın yurdun muhtelif köşelerine da- ğıtılmasını temin etti, Bundan müs tahsil istifade ettiği gibi idare de fazla nakliyat yaparak © tabiatile kazandı. Nakliye ücretlerinin azalması, is tihsal masraflarını da kıstığından milli mahsulâtımız dış pazarlarda rekabet edebilmek imkânmı da bul du ve buluyor. Aydın Kumpanyasının tarifele - rinde garip bir misâl daha bildire- yim: Aydın, Denizli ile İzmirin tam or | tasmdadır. Aydın Kumpanyası Denizliden İzmire gönderilen un - lardan Denizliden Aydına gelen un lardan aldığı nakil ücretinin yarısı- nı alır. Gene hattın en sonunda bu- lunan Eğirdirden Dinara kadar o- len istasyonlardan İzmire gönderi- len buğdaydan alman navlun, Ay- dından İzmire gidecek zahireden alınan navlunun yarısından azdır. İ Gazi Hz. nin heykeli İBir k > LEKELER Ankara an —a> 3 em aç genç bisikletle turneye çıktılar Eğeye işehirleri köyleri, harabeleri geziyorlar İ den Recep Beylerden, Remzi Bey Ofta Mehmet Efendinin yaptığı Gazi heykeli OF, (Milliyet) — Oflular Of cumhuriyet meydanma Gazi haz - retlerinin bir heykelini tekzetti - ler. Heykelin hususiyeti fakir bir Türk sanatkârı tarafından yapıl « masındadır. Evvelce imalâtı har - biye fabrikalarında çalışmış o - lan Mehmet efendi halen Sürme - nede saatçilik yapmaktadır. Sanatkâr bu heykeli © birçok mahumiyetler içinde akıl ve ha- yale sığmıyacak derecede (o basit ve iptidai aletlerle yapmış ve 330 lira gibi cüz'i bir fiata mal etmiş. Bazı yerlerinde hatalar olmakla beraber sanatkâr baş kısmında çok muvaffak olmuştur. Saatçi Meh- met efendi himaye gördüğü tak - dirde sanatında fazlasile muvaf « fak olacağmda şüphe yoktur. Bir jandarma şehit edildi ÇORUM, (Milliyet) — Geçen- lerde Çorum hapishanesini delerek kaçarken nöbetçi | jandarmayı 14 yerinden ağır suretle yaralayan Sungurlunun beş kış köyünden Ka- ra Haydar uşakları Memo namile | maruf azılı katil, kendisini şiddet. le takip eden jandarma kuvvetle. rimizle Yozgat toprağında: karşr laşmış ve müsademe esnasında To- katlı jandarma Mehmet onbaşı ile bir bekçiyi şehit etmiştir, Vazife u- ğurunda can veren kahraman jan- 'darmamız için Yozgatta büyük me- rasim yapılmıştır. Yeğit ve cesur bir arker olan Mehmet onbaşınm Şehadeti şehrimizde ( derinbirte- İ ve Eze havzalarınıa bisikletle tet- İ kik seyahatına çıkan Gazi Terbiye İ| Enstitüsü muallimlerinden Şinasi İ Beyle mezunlarından Hürrem, Av- essür uyandırmıştır. Katiller şiddet le aranmakta ve izleri üzerinde yü- rünmektedir. —masesmereeekeeeesyen Çorumda > 7 AYDIN, (Milliyet) — Marmara | ni, Remzi, ve son sınıf talebelerin- hastalandığından İzmir memleket hastanesinde kalmış, dört arkadaş ağustosun 17 nci cuma günü Aydı- na gelmişlerdir. Fırkamızca misafir edilen gençler cumartesi günü vi- lâyeti, belediyeyi, spor mıntakası- nı, maarif müdürünü, orta ve sanal lar mekteplerile memleket hastane- sini ziyaret etmişler, bermberlerin- de Halkevi Risi olduğu halde oto- mebillerle Aydın - Çine yolu üze - rinde Çine çayına kadar gezinti yapmışlardır. Gençler öğleyin Aydından hare- ket ederek Köşk yolu ile Sultanhi- sarına gitmişlerdir. Geceyi Sultan- hisarda geçirmişlerdir. Bugün Nize harabelerini gezdikten sonra Yeni- pazar yolu ile Nazilliye gidecekler- dir. Gençler seyahatteki gayelerinin, memleketin tabii güzelliğini, ikti. sadi zenginli; ylü ile yakından temase gelmek bu nevi- den toplu gezintilerin yapabilece- ğini göstermek ve teşvik etmek ol- duğunu söylemişlerdir. e Şimdiye kadar takip ettikleri yol: Ankara - Eskişehir - Kütahya - Balıkesir - Balya madeni - Havran. Edrem Akçay (Küçükkuyu) - Behram - Ayvalık « Altınova » Diki- ti - Bergama « Menemen - Manisa - izmir - Torbalı - Selçuk - Kuşadası» Söke - Aydın. Bundan sonra Köşk - Sultanhi - san - Yenipazar « Na; Sari köy - Denizli - Acıbadem - Teferini- Buldur - Bucak - Antalya » Bucük- Burdur. İsparta - Keçiborlu - Dinar- Sandıklı - Karahisar'dan Anakara- ya döneceklerdir. Gençler intibalarmı şöyle anlat- tılar: “Orta Anadolunun bozkırından Marmara ve Ege havzalarına geç- tikçe zeytin, üzüm, incir mmtakala- yında daima değişen tabii güzellik kendilerini çok mütehassis etmiştir. Türk köylüsünün ananevi misafir- ve insana yakınlığı genç- çok memnun bırakmıştır. Her yerde yol ve mektep faaliyeti görmüşler, yolların kısmı âzamının ve bir çok mühim köprülerin biti. rildiğini bazı yerlerde de yol faali- yetinin devam ettiğini görmüşler - dir. Yol itibarile Aydının en geri. liğini de saklamamışlardır. Genç - ler bilhassa Fırka ve Halkevlerin- den gördükleri yardım ve alâkadan minnetle bahsediyorlar. Her geç - tikleri yerin panoramik resimlerini çeken kafilebaşı bugüne kadar 900 den fazla resim almıştır. Turneye çıkan bisikletli gençler Sellerin sürüklediği taşlar || ISPARTA, (Milliyet) — Antal- ya mıntakasındaki su ve bataklık işleri heyeti fenniyesi buraya gel- miştir. Halil Beyin reisliği altında- ki bu heyet şimdi sell ürükle- diği taşları tevkifle köpsüleri tı - kanmaktan kurtarmak için İsparta çayma setler yaptırıyor. o Gönen, Bozanönü, Kınık vesair köylerdeki bataklıkları kurutmak için hazırlık yapmaktadır. "bir varlık: Sıhhat memurları mektebi Nazilliler Eenizlide NAZILLI, (Milliyet) — Nazilli Halkevi, cuma günü 62 kişilik bir kafile halinde Denizliye bir seya- hat tertip etmiştir. Misafirler De « nizli Halkevi tarafından alâka ve sevgi ile karşılanmış, şereflerine öğle ve akşam yemekleri verilmiş- tir. İki Halkevi takımları Denizli spor sahasında bir maç yapmışlar, maç 2 - 2 berabere neticelenmiştir. mesesese a..sanı Çorum Küçük Sıhhiye Mektebi hocaları ve mezunları (İşaretlisi mektep müdürü Remzi Osman B.) ÇORUM, (Milliyet) — Çorumun değerli varlıklarından birisi de kü- çük sıhhat mektebidir. Maarif sa- sında canlı ve ileri adımlar atan Çorum, bu, müessese ile de kat da- ha kıymet kazanmış bulunmakta. dır. Şehrin nihayetlendiği yerde büyük ve güzel bir | yapıya sahip olan mektep tertemizdir ve herşey intizam içindedir. Dershaneler, salonlar, lâburatu- var ve yemekhane pırıl pırıl yanan bir ayna gibidir. Mektebin değerli müdürü doktor a Osman bey, bana şu izahatı verdi: N » z - — Mektep Çumhuriyetin &seri- dir. Tahsil müddeti iki sene ve İey- li, meccanidir. e mezun- ları #tüsabaka ile alınmaktadır. Bu: radan çıkanlar küçük sıhhat memu- ru ünvanı ile beş sene mecburi hiz- mete tâbidir. Mektepte spor teşkilâtı vardır. Talebeler öğleden sonra memle- ket hastahanesinde stajı, görmekte dirler. Bu, yıl 20 talebe mezun ol. muştur.,, “ Mezun talebeler (o gönderdiğim reğimde hocaları ile beraber görül. mektedir. Sağlığımızın, o bukoru Yucularına yeni hayatlarında mu- vaffakıyetler dilerim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: