3 Şubat 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

3 Şubat 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ex”? İzmi "de âmuk vaziyeti de kal stok ancak iç ihtiyaca yetişecek (Milliyet) — Bir kaç Svvel İzmir borsası salonla- belli başlı borsaları- bir manzara gösteri - ki, biti m <4 BL "A a İ Mandı vag ri simsarlarının kulakları e #özleri salon kapısına di - Yan pi bekliyor, pamuk işile uğra- İ Saleç hangi bir satıcı veya ihra- Ün dei salona girin ortalı rin bir sükünet bulmasını in Se iyordu. pmuk piyasasının 37-38 kuruş- ia bir zaman içinde altmış İka pa firlaması esnasında görü - aa haller, her gün işidilen ha- İ wi, Bünakaşalara ve sonra ta - kalem ticari rtlahları müten- Yangel &sebi ve hırçın, kâh mül telefon mükâlemeleri bugün i- dı, Maziye karışmış bulunmakta - , bir iktisadi çevresinin belli e" are eşyasından olan pa - İ Mi bilhasan 1934 kânünü ev- Mana son ve 1935 senesi son kâ- Üyapen ilk haftalarında geçirdi- an pat hakikaten tetkike şa - mevzudur. ve ei, m & £ #ehesi pamuk mahsulüni bin balye raddesinde ola - gele ümit edilmekde iken wvetli teşkilâtları saye- yapılar keşif ve tahminler bu miktarın 40 bin balyeye olacağına kuvvetle o kanaat İzmirdeki iki mensucat fab rk sanayi ve o pamuklu ) ilk piyasa olarak 36 -38 Arasında fiyatla muameleye ve bazı ihracatcıların ir miktar yükseltmeleri fabrikalar mübayaatı ke - €yirci vaziyette kalmağı ter li 4 vt BİTİEİTİEİ iller ia iie vcak Almanyadan Yak olan üzerine fiyatların biraz İşi, firlaması keyfiyeti nazarı dik almak mecburiyetini hisseden tekrar piyasaya çıkmış catcıların piyasadan çekil « için fiyata bir miktar daha i #Parak bu suretle piyasaya olmak istemişler ise de, bu iki iğ mler on için mübayaata atıl - i fabrikaların bu syn ihe mâni teşkil eylemiş ve çretle ihracatcılarla spekülâs- karşı karşıya gelmesi ya bir kilo pamuğun 56 - 48 fiyatla teslim edilmesi za tay rşı İzmirde (o fiyatların R kadar fırlamasını a İl olmıyan bu vaziyetin uzun ve borsada 4 EE Eş 7 Mİ ortadan çekilmiş ve e fabrikaya terketmiş ırlar, İki tar, it iktisadi mıntakasınn 934 mahsulünün en son 0 tahminlere | göre 38 - 40 Ye raddesinde bulunduğuna aşklardan . şimdiye kadar bipin balyesinin Almanyaya, ilg balyesinin Japonyaya ih- eki Şark sa: / ime Habeler dx 10 - 12 bin balye pamuk Mim edilmiz olduğuna göre Kdeşiyçut istokun 7 - 9 bin balye y Mya bulunduğunu göster - | inin / İyay Almanyadan teklif edi- ai 'arın beher kilosu için 52 kay, Stavüz etmemekte olması- | il Di Tömirde en son piyasa uruş olarak tesbit e - ağu ya lunmaktadır fi divatarı nazaran bugün için ca- g İa mal ihracına imkân gö e ve ancak dahili ih- / nan yaba edecek bir miktar- Vİ vi emanet istokun tabiliğe y ağ dahili gösteren fiyatlarla 4 kanan © sarf ve istihlâk edile- ib m ln *çin #w sırada borsa sa- artık kulakları girişte aye Die iye dikilmiş Ner hangi bir alıcının Sökede Halkevi Gençliğin senelerce bekle- diği ev nihayet açılıyor SÖKE, (Milliyet) — Kazamı - zın her tarafında saylav seçimi ilin ci müntehip seçimi bitmiştir. Halk seve seve seçim (| yerlerine koşup reyini fırkamız namzetlerine ver - di. Bütün seçim yerleri bayraklar- la, defne ve Mersin dalları ile süs. lü idi, Halk gece, gündüz milli çal- gı ve oyunlarla bayram yaptı. Yet- miş yedi namzet arasında on ba - yan vardır. Halkevi Senelerdenberi Sökelilerin bil- bassa gençliğin beklediği büyük ih tiyaç halledildi. Bu da Sökemize şubatta bir Halkevi açılmasıdır. Sö ke gençliğinin ( sevinç ve oruncu çok fazla ve yerindedir. Sökede park Belediyece bu sene yapılmasına karar verilen parkın plân taksima- tı, çiçek ve ağaç yetiştirme ame - liyesine başlanmıştır. İstasyona gi- den karşılıklı iki cadde arasmda yetiştirilecek olan bu park güzel Sökemize bir kat daha güzellik ve şeref vel ir. Pazar yeri Çalışkan belediyemizin park i- ii şi ile müvazi olarak ikmali lıştığı işlerden bi dir. Çarşıya yakı lâk edilen arsaların toprak tesvi - yesi ve temizlenmesi bitmek üzere- dir. Bu sene içerisinde bitecek o - lan bu pazar yerinin üstü kapalı o- lacaktır, Halk muhtelif pazar yerle- rini dolaşmadan zahmetsizce her ihtiyacını bir yerde ntemin etmek imkânını bulmuş olacaktır. Şiddetli ve korkunç yağmurlar Dün öğleden sonra şimdiye ka- dar burada hiç görülmemiş ekilde yağmurlar yağdı. Yağmur o kadar kuvvetli yağ - dı ki bütün esnaf dükânlarını ka- patıp evine, çoluk çocuğunun yanı- na gitmeğe mecbur oldu, Üç saat fasılasız ve çok kuvvetle yağan bu yağmur kasabamızın tam ortasın - dan geçip Menderese dökülen çayı kudurttu ve bazı sokaklara kollar saldı. Su bir çok evlere girip bazı eş- yaları sürükledi ise de nüfusça za- yiat olmamıştır. Belediye amele ve arabaları sokakları temizlemekle meşguldürler. Yağmur dindikten sonra çalışkan belediye reisimiz - le fırka reisimiz bizzat su basan ev lere giderek kazazedelere teselli vermişler ve yardımda bulunmuş- lardır. Mülhakattan henüz etraflı ve toplu malümat almamamıştır. Yal- nız şimdi Menderes ovası tetki- ke giden belediye amele çavuşla - rından öğrendiğime göre Mende - res nehri bir yerden taşmış ve ova- ya doğru akın etmeğe başlamıştır. Belediye suyun önüne geçmek için buraya da arabalarla insan ve vesa it göndermi; İzmir valisinin tetkikleri İzmir vilâyetinin en hücra bir köşesinde bulunan Kuşadası kaza- sına bağlı Davutlar köyüne geçen- lerde İzmir valisi general Kâztm Dirik giderek bir iki saat köylüler le hasbihalde bulunmuş ve köylü- lerin dileklerini dinledikten sonra soy adı alıp almadıklarını sormuş ve kendileri bizzat köylülere birer soy adı vermişlerdi. Bazılarını bil- diriyorum: Bakal Mustafaya Zeytun, Arif oğlu Mustafaya Başıran, berber Mustafaya Çoşkun, nalbant Süley- mana Kalkan, bakkal Alişana De- mir ve bahçıvan Hasana Çelik soy adını vermişlerdir. Söke pazarına gelen köylüler valinin bu yüksek iltifat ve hareektini sevinçle an - maktadırlar. ———— teklif edeceği fiyatı bekliyen pa - muk simsarlarının çehrelerinde a- ni husule gelmiş tahavvüller görül- düğü gibi, alıcı ve satıcılar arasın- da memlekete servet ve refah ge- tiren kuvvetli ve hararetli müna- kaşalar da işidilmiyor ve stokun her gün azalmasına rağmen fiyat- lar tedricen düşüyor. A. ABİDIN OKTAY Çankırının toprakları Zengin madenler sıra bekliyor. Ancak ÇANKIRI, (Milliyet) — Çan- kırının iktisadı hayatmda ele alı. nacek şeylerden biri de tabil ser- vetleridir. Çankırı tarihte çok eski bir şe- hir olarak kalmıştır. Fakat zamanla bir çok değişi likler geçirmiştir. Çankırı tarihi ni pek güzel ve sarih bir surette ayıdınlatığı bu istihale devirlerin- den sonra şehir küçülmüş, harap - laşmıştır. Çankırı tabit servetlerini an- latmak için her tarafta görülen ve bulunan muhtelif madenlerile or- manlarını hatırlamalıyız. Çankırı- nın hangi madeninden, hanki or - manlarından ne derece kadar isti- fade edebiliyoruz? Bilhassa hazır açılmış “Kayatuzu,, memlehasm - dan verdiği nedir? Bu tarihi tuz o- cağınm her tarafını dolaşarak Mil- Tiyet okurlarına bunun hakında bir malümat vermeyi bir vazife bil - dim. “Çankırı tuz madeni,, memiaha Çahıkırını cemubundan başlı - yarak şarka doğru uzanan bir sil- sile halinde başlı bir tepe hemen şehrin karşısında üzeri yeşilliksiz bir halde görülür. Bu silsile eteğinde kıvrılan 100 metre genişliğinde yatağa malik “Acıçay,, uzanmaktadır. Acıçay tuzlu ve kükürtlü suyu havidir. Bu çay “Terme,, vasrtasi- le Kızılırmağa karışmaktadır. İşte Memleha - Tuz madeni bu silsile tepeyi teşkil etmektedir. Hat tâ bu çaya yakın eteğinde memla- hanm bir ağzı vardır. Memlehanın vüsati hakkında bir malümat verebilmek için derhal kaydedelim ki: Memlehanın şarkında bulunan 90 kilometre bir mesafede bulu - nan İskilip garben de Yerköy istas- yonu taraflarıfıda memlehanın a- gızları olduğu ve Çankırı idaresin- deki muhafaza memurları tarafın- dan beklendiğini zikretmek kâfi - dir. Bu memlehanın vüsati ve kıy- meti görülmedikçe, içerisi gezil « medikçe tahmin ve tahattur edile- mez ve ancak hayallerimizde ba - sit bir kaya koğuğu şeklinde teres- süm eder. Halbuki asırların bırak- tığı ve bugüne kadar atılmış ve za» manımıza intikal etmiş olan bu ye rin içerisi bir baştan bir başa do - laşılarak tutulan saat hesabınca 150 kilometre murabba: işlenmiş bir saha olduğu gi ünce bu mem lehanın asırlarca evvel bulunduğu iddiasına da kâfi ve vazıh bir delil teşkil edebilir. Bu memlaha hakkında şimdiye kadar da uzun bir tetkik yapılma: mıştır. Bir çok tarihi seyahatlar ya panlar şehrimize uğradıkları hal - de burasını görmemişler ve eserle- rine “Çankırıda bir memleha var- dır senevi .... şu kadar tuz istihsal etmektedir. deyip geçmişlerdir. Halbuki memlehanın kıymeti bak- kında tetkikler yapılmadığı için şüphesiz ki buranın mahiyeti öğ - retilmemiş bulunmaktadır. Yalnız Çankırınm jeolojik teşekkül devri göz önüne alınırsa, memlehanın asma. Çankırıdan memla ha sırtlarına bakış işletilen bir kaya tuzu memlahasıdır ak vaziyeti tenevvür edecektir. Memlehaya gidilecek yola ben- zer bir yer yoktur. Hepsi patika ha lindedir. Ancak hayvan nakliyatı yapılıyor. Araba ve otomobil gi - debilecek derecede olanları da var ise de yağmurlu günelrde bilhassa kışın gitmek imkânsızdır. Binaenaleyh en işlek hayvan yo lu Çankırının şarkından Acıçay köprüsünü geçerek tepeye tırman- maktadır. Bu tepe aşıldıktan son- ra tarlalar içinden 15 kilometre bir mesafe katedildikten sonra idare binalarına varılarak memlehanın ağzı görülür. Bu ağız 44 sene ev « vel yapılmıştır. İdare binaları üç beşi geçmiyor. Memlehada çalışma hayatı 23 metre genişliğinde bir tü- ndiKöpisından ellerimizde elek - trikle gidiyoruz. Karanlık ve çü - rükçe, fena kokulu bir hava burun larımızı buruşturuyor ve böylece 100 -.150 metre bir dehlizden iler- liyoruz. Nihayet önümüze boş ve geniş bir meydan çıkıyor. Her taraf kubbeli. 10 metre kut runda biribirine bağlanan sütun - lar tuz.. ve her tarafımız tuz... Bo - ğazımız gıcıklanıyor fakat biz çe- kiç seslerine doğru ilerliyoruz. Radyum lâmbasının aydınlattı. ğı bir köşede beş on amele çalışı - yor. Bir kısmı yerde bellerine ka- dar çıplak, bir kaçı iskele üzerin- den kubbeye çekiç sallıyor. Birkaç merkep te dışarıya tuz taşıyor. Fa- İiyetin hepsi bu kadar. Asırlarca işlenen ve içinde sa - ailerce gezmekle baş olmıyan bu kıymetli kaya otuzu madeninde şimdiye kadar böyle iptidai bir ça- lışma devam edip gidiyor. Bu iptidai faaliyet tuz parçala- mak, kaya koparmak, lâğam at - mak gibi (çalışmalardan ibaret- tir. Fenni âlât dedikleri iki metre üzunluğunda bir burgudan ibaret- tir. Bunu iki amele tuz kayası içine sokarak çevirir ve bir delik açar, açılan bu delik içerisine barut ko - narak üzeri kapatılır ve fitili ateş- lenir. Bu suretle tuz kayası parça - lanır. Bu tehlikeler içinde çalışan ameleler 30 - 90 kişiden ibarettir. Altı ay faaliyet Bu tuz ocağında senenin altı a- yında faaliyet vardır. Teşrinievvel ayından işe başlıyarak nisana ka- dar çalışmaktadır. Bu faaliyet es- nalarında amele adedi çoğalıp a- zalmaktadır. 30 - 90 amele buranın faaliyeti- ne kâfi gelmekte ve 3 milyon kilo gram tuz çıkarılabilmektedir. Tuzların maden içerisinde çı - kartılmasında, hayvanlardan, bil- hassa merkepten istifade edilmek- tedir. Merkeplere yüklenerek dışarı ğ yine civar bilhas- ileri merkeplerile bu tuzu şehre getirmektedirler. Bu köylülerin başlıca işleri budur. İstihsal olunan bu 3 milyon tuz Çankırı ve civar vilâyetlerine sar- fedilmektedi, | mektedirler. Sivasta Dokumacılık Köylüler kendi ihtiyaçları- nı kendileri temin ederler SIVAS, (Milliyet) — Sıvas ve çevresinde yıllardanberi inki safını gözetlediğimiz şeylerden bi- risi de (Dokuma) cılıktır. Bugün Sıvas (Ökonomik) cephesinin da- yandığı yerlerden olan sanatlar e- vinin çalışan tezgâhlarıdır. Bunlar her yıl artan bir çalış - ma ile güzel şayaklar, elbiselikler çıkarmağa uğraşıyorlar. Ve üzer- lerine aldıkları işi de her şubede- ki başardıkları muvaffakıyeti bu yönde de pek bariz olarak göster- Geçen yıl ve ondan evvelki yıl- ların verdiği kumaşlar ile bugün- kü kumaşlar mukayese edilemiye- cek derecede bir inkişaf göstermiş- tir. Sanatlar evinin çıkardığı bu elbiselik kumaşlar, yurttaşlarımı - zın seve seve sırtlarma giydikle - ri ve ilk okulların fakir yavrula - rma , çocuk esirgeme kolunun ver- diği elbiselikler de bunlardan se- çirmiştir. Sıvas çevresinin bu yapıcı kol. ların meydana getirdiği dokuma işlerine artan bir sevgi, çoğalan bir istekle karşılandığını görüyo- ruz. Yıldan, yıla yapılacak ve çoğa- lacak tezgâhlar ve ilerliyen inki- | şaf sayesinde Sıvas ve çevresinde yer alanların hepsine yetecek ve seve seve sırtımıza (| giyeceğimiz bu yurdun çıkardığı bu kumaşla- ra karşı artan sevginin (tatmini için muhakkak surette bunun da fazla kumaş çıkarabilmesi ancak artan o tezgâhlarla kabil olacak- tır. Ondan sonradır ki Sıvaslı: Kendi çıkardığı kumaşı kendi sır- tında görecek ve bundan da ne sonsuz bir haz duyacaktır. (Görünen köy kılavuz istemez derler) işte kumaşlar , işte onun n sağına, soluna serpilen | köylerimizin (hepsinde de köylü | kendi, giyeceği ve çoluğunun, ço- cuğunun elbise ihtiyacını kendi köy odalarının bir köşesine kur - duğu hususi tezgâhlarda temin e- derler. Köylerde yeni mektebler GÜMÜŞHANE, 2 (A.A.) — Elmalı köyünde yapılan Etem Ay- kut mektebinin açılış merasimi dün parlak ve coşkun tezahüratla yapıldı. Köylü tarafından vali ve bü - tün daire çevirgenleri, soysal ve ulusal kurumlar, başkanları davet- li idi. Davetliler otomobillerle köye geldiler, köylü tarafından sevinç- le karşılandılar. Merasime saat 12 de istiklâl ve cumhuriyet marşla rile başlandı. Atatürk'ün önderliğile yükselen cumhuriyet Türkiyesinin (kültür alanındaki ilerleyişine dair bir çok söylevler söylendi. Vali Bay- kut mukabil bir nutuk söyledi. Köylüyü tebrikle kordelâyi keserek mektebi açtı. Köyde elli kişilik ziyafet verildi. Bütün köy halkı vilâyet büyüklerile şen bir gün yaşadı ve çok geç vakte ka- dar kalan heyet samimi tezahü - ratla uğurlandı. Mersinde altı kişi denize yuvarlandı MERSİN, (Milliyet) — Evvel- ki gün denizde bir kaza olmuş ve gümrük iskelesi civarında Ebu Islâh vapuru sahiplerinden Os- man, Liman şirketi anbar memu- ru Osman, makinist İhsan ve Kal- kavan zade vapurunun ikinci kap- tanı ile diğer iki tayfanm bulun- duğu sandal üstüste çarpan üç dal ganın tesirile devrilerek denize dö külmüşle; Büyük ölüm tehlikesile karşı - laşan bu altı kişiden bir kısmı yüzerek sahili | bulmuşlarsn da diğerleri denizin ortasında dal - galarla pençeleşmeğe başlamış - lardır. Bu acı hal sabilden görülerek Jiman şirketi sandalcısı İsmail ve N » ıfa tarafından derhal yeti - şierek kurtarılmışlardır. Anbar Aydında Seçim Kazalarda ne kadar erkek ve kadın seçildi AYDIN, (Milliyet) — Rey verme hakkını haiz M. Aydın kazasında 20533 kadın 19690 erkek olmak üzre 40223 yurttaş tesbit edilmiş, bunlardan 17049 kadın, 12767 erkek olmak üzre 29838 yurttaş ikinci müntehib seçiminde rey vermişler, 44 kadın, 148 erkek olınak üzre 192 ikinci müntehib seçmişlerdir. Bozdoğan kazası 7868 kadın, 7142 erkek olmak üzere 15007 birinci münter hipten 5681 kadın 4581 erkek olmak üzere 10265 yurddaş ikinci müntehip se çimine rey vermişler. 9 kadın 70 erkek olarak 79 ikinci müntehip seçmişlerdir. Çine kazası rey verme hakkına haiz 9044 kadın 7571 erkek 15615 yurddaş- tan ikinci müntehip seçiminde 6023 ka- dın 6164 erkek olarak 12157 yurddaş rey vermişler, 11 kadın 59 erkek 70 ikin- «i müntehip seçmişlerdir. Karacasu kazası 4780 kadın 3541 er- kek 8291 birinci müntehipten 1358 ka- dın, 1558 erkek 2916 yurddaş rey vere- rek 8 kadın 28 erkek 46 ikinci münte- hip seçilmiştir. Nazilli kazası 12513 kadın 16588 er- kek 29101 birinci müntehipten 9521 ka- dın 12622 erkek 22147 yurddaş rey ve- rerek 9 kadın İ4l erkek 150 ikinci mün tehip seçilmiştir. Söke kazan 8016 kadın 7557 erkek 15573 birinci müntehipten “93 kadin 4451 erkek 8844 yurddaş | rey vererek 10 kadın 67 erkek 77 ikinci müntehip seçilmiştir. Vilâyet itibarile 61721 kadın 62089 erkek 123810 birinci müntehipten 44025 kadın 42166 erkek 86191 yurddaş rey vererek 91 kadın 513 erkek olmak üze- re 604 ikirat müntehip seçilmiştir. Aydında millet mektep'eri AYDIN, (Milliyet) — Vilâyeti mizde bu yıl 45 millet mekt. çılmıştır. Bunlara 71 kadın 1412 er kek olmak üzere 1483 yurttaş de - vam stmektedir. M. Aydında 10 dershane açıl. mış 340 erkek; Bozdoğan da 10 dershane açılmış 45 kadın, 316 er- kek; Çinede ll dershane açılmış 28 kadın 333 erkek, Karacasuda 6 der sane açılmış 168 erkek, Nazillide 4 dersane açılmış 76 erkek ve Sö- kede de 4 dersane açılmış 176 er- kek yazılmışlardır. :kadın Öz Türkçe ile Bilmecemiz Osmanlıca karşılıklarını yazdığımız kelime lerin öz türkçe mukabillerini yazarak i- sin bon hanelerine yerleştiriniz ve Dr “Milliyet Bilmece mem: önderi Bilmecemizi doğru balledenler gekiyor ve kazananlara, Müddet pazartesi günü akşam, Yeni bilmecemiz 1234567891014 “—EmaURAREN SOLDAN SAĞA ı 1 — Taharri etmek & olmun & 2 — Sulp, Şedit, sert 3, Milliyetin yeni md 3 3 — Hevf&. 4 — Elde taşınır 5, Kış 3 S6 — Sicim 2 6 — Büyük tencere 5, Geniş değil 3. 8 — Lezuat 3, Yemek 2. 9 — Parlak değil 3, Düm. Şebeke Z 10 — Balya, ayar, muadil 4, 1 — Beygir 2, Fahir, sevinç & YUKARDAN AŞAĞI 1 1 — Aşikâr 6, Cenire 3 2 — Nota 2, Yemin 3, Lahin 2. 9 — Bir rakam 4, Sin 3, Şart edatı 2. 10 — Nou z 11 — Vatan 7, Kolay değil 3. —— —— — memuru Osmanla makinist İhsan fazlaca su yutmuş olduklarından bitkin bir vaziyete düşmüşler ve derhal hastaneye kaldırılarak te - davi altına alınmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: