15 Nisan 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

15 Nisan 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K © © Etmek isterim — Onu yüce bir yaşa- Osmanlıcadan tü karşılıklar kılavuzu Listenin neşrine devam ediyoruz 1 — Öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısına (T. Kö.) belde- ği (alâmeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile uzman- İarımızın (mütehassıs) yazılarını gazetelere vereceği 2 — Yeni konan karşılıkların iyi ayırd edilmesi için, gereğine gö- ve fransızcaları - yazılmıs ayrıca örnekler de konulmustur. 3 — Kökü türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenmiş ve kullanılan şekilli “çek,, kökünden gelen şekil gibi. Elem — Elem — (T. Kö.) — (Fr.) Dow- icur, mal Müteellim olmak — Elemlenmek, acılan- mak, içi sızlamak — (Fr) Avoir mal, se chagriner, saffliger Yeis — Umudsuzluk — (Pr.) Dösespoir Örnek: Ye'se düştüm — Umudsuzluğa düştüm — Je suis tombö dans le dâ- sespoir, Meyus — Umudsuz — (Fr) Dösespire Örnek: Meyus bir adam — Umudsuz bir adam — Un homme dösespörd. Kelül — Üsanç — (Fr.) En avoir assez, Yar “tode ek: kelâl verdi — Bana u- - iç verdi — Y'en ai assez. Bilnet — Çile — (Fr.) Pânitence, &p- röuye Örnek: Hayatta çok mihnet çektim — Hayatta çok çile çektim — J'ai cu be- avcöup d'âprevves dans la vir. Matem — Yas — (Pr.) Devil Endişe — Kaygı, düşünce — (Pr.) İngu- ibne, soyci Örnek: Büylük endişe içinde idi — BU- yük kaygı (düşünce) içinde idi — İl dtnit dana une grande inguidtude Cam — Cama — (T. K5.) — (Fr.) Ghag rin, affliction ? Gönlüm am dolu Gotur est plein de chagrin Keder — Keder (T. K6.) Gussa — Tasa — (Pr.) Peine, pröoccupa ton, souci Örnek; İçimde tarif edilmez bir gussa Yar — İçimde anlatılmaz bir tasa var. Kasavet — Bunalma, sıkımtı — (Fr) Suffocation, serrement de cocur Mütecssir—Üzgün, i— (Fr.)Triste, rind, atflige, rnek : Ne için bu kadar mütcessirsi niz? — Neden bu kadar Üzgünsünüz (kederlisiniz)? — Pourguci ötes » vous tellement triste (chagrine, afflizö)? teessir olmak — Üzülmek, kederi mek — (Fr.) Etre towch6, ötre pein&, s'attrister, se chagriner Örnek: Bu halinize gok müteessir ol- dum — Bu halinize çok üzüldüm (ke- derlendim) — Je suis © trâs touch& (pein&) de votre &tat, Mükedder ii — Mon Örnek: Din çok mükedderdi — Çek kederli idi. Meraret — Acılık — (Fr.) Amertume Örnek: Ruhumda çok meraret ver — Ruhumda çok acılık var — J'ai beau- coup d'amertume dans 'âme. Fütür — Bezginlik — (Fr.) Döccoura- gement, dösespoir Örnek: Fütur içine düştü — Bezgin- lik içine düştü — İl tomba dans le d4- courağement (desespoir) Meftur — Bezgin — (Pr.) Döcourag&, dösespiri Şi 7 Istırab — Göynü — (Fr.) Souffrance Örnek: Çok kere gönül ıstırabı beden ıstırabına galebe eder — Çok kere gö- nül göynüsü cisim göynüsünü bastırır— Souvent les souffrances morales sont pires gue les souffrance physigues. satarib — Göynülü, göynük — (Pr) Gui soufire, souftrant. Örnek: Muztarib bir insan — Göynük (gynülü) bir adam “— Un homme gul soufire Muztarib olmak — Göynümek — (Fr.) Soulirir Örnek: Bugün çok muztarit oluyorum — Bugün çok göynüyorum — Anjour dimi je souffre beaucoup Vecâ — Ağrı, sancı — (Fr.) Douüleur, erampe Örnek: Mide vecaı — Mide sancısı — Crampe d'estomac. — Sıkınç Örnek: Iatırar içinde — sıkınç içinde, Ukde — İlinti, düğüm — (Fr.) Nocud, "Örmek; Birçok - kişiye ukde oldu — * kimseye bir gizli düğüm, Yahya Kemal, , Isiifa etmek — İzdemeli Örnek: Emrinize iktifa etmek benim için hem vazie hemde fahırdır. — Emrinizi izdemek benim için hem 5- dev hem de kıvançtır. Iktifsen — Uyarak rnek: Bu emirnameye ıktifaen, bun- dan sonra doğrudan doğruya Vekâlete yazılacaktır. — Bu buyrultuya uyarak bundan sonra doğrudan doğruya Ba- kanlığa yazılacaktır. ilmiz, Şekirdi marifet — İzdemen Örnek: 1 — Eflâtun, Sokratn tilmizi- Eflâtun, Sokratın izdemenidir. onun şakirdi marifetiyim diye p edenler — Eakonun izde- meniyim diye övünenler. Irk — Uruk, rk Örnek: Irklar deriletin kala tasları i bir mertebei aliyeye is'ad atmak isterim. alınmıştır: Aslı ak olan hak, aslı üğüm olan hüküm, türkçe Örnek: Bu kadar büyük çapta top: saga etmek epi müşkül bir iştir — Bu kadar büyük çapta top dökmek epi güç bir iştir. Isdar etmek — Çıkarmak Örnek: Bu mesele üzerinde bir emir- Bame isdar etmek muvafık olur — Bu sorum üzerine bir buyrultu çıkarmak uygun olur. Sudur etmek — Çıkmak Örnek: Bu iş hakkında sudur eden ka- rarnameye tevfikan — Bu iş hakkın- da çıkan karara uyarak. üs. Isfirar — sararma İsga etmek — Dinlemek, kulak vermek kulak asmak. Örnek: 1 — Nasayihinizi ısga etmek İsterim — Öğütlerinizi dinlemek iste. rim. 2— Sözümü ısga etmiyeceksen benden hiye nasihat istedin — Sözüme kulak yermiyeceksen benden niye öğüt iste 3 — O, hiç bir sözü imga etmez — O, hiç bir söze kulak asmaz. Iskat — Düşürme, düşürülme Örnek: 1 — Fransız kabinesinin rska- ta — Fransız kabinesinin düşürülmesi 2 — Iskatı cenin büyük bir suçtur — Çocuk düşürme büyük bir suçtur. #kat etmek hüşürmek Örnek: Kabineyi ıskat etmek için ya- pılan işler, bilâkis kabineyi mevkinde tutmaya hâdim oldu — Kabineyi dü- yürmek için yapılan işler, tamtersi ka- bineyi yerinde tutmaya yaradı. Sukut — Düşüm, düşme Örnek: 1 — Sukutu evrak — Yaprak düşümü —2 — Bulunduğu makamı muallâdan sukutu — Bulunduğu yüksek orundan düşümü, Islâh etmek — Yeğritmek — (Fr.) Ar- ranger, röformer, amli Islah tion (ou le perfectiönnement) de la ra- ce chevaline Islahat — Yeğrilim Örnek: Osmanlı imparatorluğunda 15- lahat yolundaki © rpexai hep akim kal- , Osmanlı imparatorluğunda yeğ- Tim yolundaki salışmaların hiç m gelmemiştir. Islahı beynetmek — Barıştırmak, arabul. mak, Örnek: 1 — İkisi de pek sevgili dos tumdur, elimden gelse ıslahı beynet- mek için çalışmak isterim — İkisi de pek sevgili dostumdur, elimden gelse barıştırmak için çalışmak isterim. 2 — Islahı beynetmek için elimden geleni yapacağım. — Aralarmı bul. için elimden geleni am lolahı bal etmek —— Ünlanmık. > 8 Örnek: Nasihat, tekdir, ceza hiçbiri faydabahş olmadı, bir türlü ıslahı b etmiyor — Oğüt, darılma, ceza geye vi ir türlü uslanmıyor. Örnek: Siyasi vaziyet salâha doğru gi- diyor — Sıyasal durum yeğrime doğru diyor. Salik Belmek — Yeğrimek Sahih — Yarar, elverişli Örnek: Buralarda çıkan kömürler va- purlarda istimale salibtir — Buralarda Şıkan kömürler vapurlarda kullanılma» yarar yyaatta istimale salih keresteler — 1, apıda kullanılmağa yarar kercsteler Yarar e arar ÇT. KG) etmek — Israr etmek, istemek DE etmek — Söşkinlerimek rnek: Tebiatin kanunları “ biri de ıtıfadır — Türemin kamanlarnal. biri de seçkinlenmedir. ” Istıfa etmek Seçkinlenmek Örnek: Asırlar geçtikçe insan cinsi de müufa etmektedir — Asırlar geçtikce insan cinsi de seçkinlenmektedir.. Itma etmek — Umdulamak Örnek : Ne para, ne yüksek makam, hiç bir sey onu ıtma edemedi — Ne pa- Si hü, Yüksek orun, hiç bir gey onu Tama — Umdu, aç gözlülük etmek söz uzatmak ihtiraz et — Uzatmak, Örnek: Ttnabı kelâmdan Söz uzatmaktan sakm, tr — Itr (T.Kö.) İtterad — Biteviylik. İade — Germ Örnek: Ortada henüz bir iade isi yok — Ortada henüz bir gerit işi yok. ade etmek — Geritmek, gerivermek, ge riçevirmek, Örnek: 1 — Beynelmilel muahedelere göre siyasi mücrimler iade edilmez Arsrulusal andlaşmalara — göre sıyasal suçlular geritilmez. 2 — Aldığım mektubu hemen iade et- tim — Aldığım mektub; r tim a Aldığım mektubu. kemen geri 3 — Hediyemizin neden iade edildiği yi yamalı — Armağanımızın ne- eri ildi, nden EO gevildiğini anlıyamadım. Örnek: İadeli bir mektup aldım — Ge- mektup aldım, (ektup) — Bağıtl — Örnek; Taahhütlü mektubunuzu alır almaz istediğiniz saati hemen iade et. çeye -0 ep” Başı 1 inci sahifede | len bir makalesinde diyor ki: "Halen, Mecaristan, bir kar$ılıklı müzaheret andlaşmasına iştirak ede- mez. Tuna andlaşmasına ise, ancak silâhlanma müsavatına hakkı teslim e ilmiş bir devlet sıfatile iştirak edebi- Efkâr umumiye, diğer taraftar, U- Tatlar kurumu andlaşmasının, muahe- delerin tadiline dair olan ahkâm :sih edilmesini, Macaristanın bu hu i mücadelesine yardım edecek mahiyette görmektedir. Hava andlaşması STRESA, 14 (A.A.) — Röyter mu- habirinden: Londra beyannamesile tek lif edilmiş olan hava andlaşınası hak- kında, dün öğleden sonra cereyan €- den müzakerat esnasında, Fransız mu harları, üç devlet arasında, derhal böyle bir and dine taraftar ol muşlar ise de, İngiliz murahhasları, beyannamedeki bütün maddelerin bir- den halledilmesi mütaleasında bulun- muşlardır. Bunun üzerine Fransızlar, 3 Şubatta Londrada müzakere edilen projeler hazırlanır hazırlanmaz diğer alâkadar devletlerin de girebileceği bir şekilde, üç devlet arasmda bir and akdini ileri sürmüşlerdir. 'RESA, 14 (A.A) — Havas mu- habiri mahsusu, bugün neşredilecek resmi tebliğin istinad edeceği konfe - rans neticelerini şu suretle telhis ede- cek vaziyette olduğunu söylüyor: 1 — Mayıs nihaytinde Romada bir konferans toplanacak ve bunda Roma ve Londra zl rı mucibince hu- karşılıklı zekkür edilecektir. Bu mukavele A- vusturya ve hemhudud devletler ara- sında akdedilecek ve Fransa, Polon - Romanya buna iltihak edecek: 2 — Almanya, Avrupanın şarkında kollektif bir emniyet sistemine iştirak eden imtina ettiğinden, İngiltere ve tlalya, Fransa ile Sovyetler arasında bu yakınlarda akdedilecek karşılıklı müzaheret mukavelesini memnuniyet- le karşılamaktadırlar. 3 — Fransanın uluslar kurumu kon- ———————ğ— istediğiniz saati hemen geri gönder derdim. İadeli taahhütlü — Geritli bağıtlı Örnek: İadeli taahhütlü mektubunuzu dün aldım — Geritli bağıtlı mektubu- Düzü dün aldım. İndei afiyet etmek — Onalmak Örnek: İadei afiyet cttiğiniz beşareti yüreğime meserretbahş oldu — Onal- dığınız müjdesi yüreğime sevinç verdi. ladeten takdim etmek — Gerisunmak Örnek: Gönderdiğiniz mektubu, arka- daşımız buradan ayrıldığından iadeten takdim ediyorum — Gönderdiğiniz mektubu, arkadaşımız buradan ayrıldı- gından gerisunüyorum. . | Himayeietfal Cemiyeti için is- ne cemine çalışanlar — Çocük Esirge- me Kurumu için yardım toplamağa çalışanlar. İare etmek — Eğrelimek, eğreti vermek Örnek: 1 — are etmek kullanmak Üzere bir şeyi birine ödünç vermek- tir, — Eğretimek, kullanmak üzere bir şeyi birine ödünç vermektir. 2 — İare etmek lütfunda bulanduğu- Duz kitapdan çok müstefid oldum — Eğreti vermek kayrasında buluduğu- nuz kitabdan çok faydalandım. lev Jaşe — Örnek: Koca bir ailenin iaşesi hamüle- sini omuzlarına alan — Koca bir arda- nın beslevi yükünü omuzlarmıa alan: İaşe etmek — indi Örnek: O zamanlarda bir aile iaşe et- mek gayet müşkül bir işti. — O zaman larda bir arda beslemek (geçindirmek) gok güç bir işti İbadet — Tapmç (Dak: &bit.) İbadet etmek — Tapınmak (Bak: âbit) Ibate etmek Barındırmak Örnek: Bütün halk gelen askeri ibate etmek arzusile koşuşuyordu — Bütün Halk gelen askeri barındırmak arzusi- le koşuşuyordu. Ibâ etmek — Geri durmak Örnek: Bu küçücük temenaimi isaftan niçin ibâ ediyorsunuz? — Bu küçü- cük dileğimi yerine getirmekten niçin geri duruyorsunuz?. Ib'ad etmek, teb'id etmek (Bak: baki) — Iratmak, uzaklaştırmak. k: Bu uygunsuz hareketi üzerine artık onu huzurumuzdan ib'ad etmekte haklısınız — Bu uygunsuz hareketi ü- zerine, artık onu katınızdan uzaklaştır» Meb'us — Saylav Örnek: Bütün Türk meb'uslar: Türki- ye Büyük Millet Meclisi azalarıdır. — Bütün Türk Saylavları Kamutay üye- lerdir. İbdö — Yaratı Örnek: İbdâ, güzel sanatların en büyük kudretidir — Yaratı, güzel, sanatların en büyük erkidir. İbdâ etmek — Yaratmak Örnek: Büyük sanat eserleri ibdâ et- mek yolunda — Büyük sanat eserleri yaratmak yolunda. Ibham (mübhemiyet) — Örtünlük Örnek: Bu sözünüzde kesif bir ibham (mübhemiyet) hissediyorum — Bu sö zünlüzde kalım bir örtünlük duyuyo- Örnek: Böyle mübher sözlerle herke- sin kalbinde sıkıntı uyandırmak doğ- Tu değildir — Böyle örtünç sözlerle herkesin yüreğinde sıkmt: uyandırmak doğru değildir. ya müzaberet edeceklerd İblâğ etmek (isal etmek) — Ulaştırmak Örnek: Bu mesele üzerindeki düşün- celerimi size yazı ile iblâğ etmek İste- rim — Pu sorum üzerindeki dülşlince- mi si yı n i 3 ize yazı ile ulaştırmak İs seyine müracsalına İngilt.-e ve İtal Bu devlet- ümiyeti tek taraflı iskat edilme- edabil ler, Alma» yarın manen ve arsrulusal muahedele: bir karar ile hükümden ekonomik ve ma! »tirakten imtinar karşısında, memleket hududlarını her & Yedi maddelik bir vasiha STRESA, 14 (A.A.) — Zannedildi- beyanname silailesi ha- andlaşması, şark andlaşması, Alman- yanın uluslar kurumuna avdeti ve Lon dra uzlaşmasından hariç diğer üç zu bu vesikada münderic bulunmak tadır. Çekoslovahyanın fikri PRAHA, 14 (A.A.) — Salâhiyettar di, rih malümata malik olmadıklarmı be yan ediyorlar. Gene ayni mahafilin kanaatine göre, Almanya, Fransanın Sovyetlerle olan iştirak me: i ha da sıkılaştır ö yetini değiştirmişt yet iştirak mesaisi,Çekoslovakya tara- fından Avrupa salhü için esaslı bir şart telâkki edilmektedir. Polonyanın da, şark andlaşmasına iştirak hususunda hiç bir itiraz ser - detm'yaceği zannolunuyor. Lâkin di ğer taraftan, Sovyetlerle Baltık dev - İetleri arasında akde: itvanyanın iştira) Almanyanın itiraz yi sual görülmektedir. Danimarka hududları KOPENHAG, 14 (A.A.) — Başba- kan Bay Stauning gazetecilere, hu - dud muhafazasının kuvvetlendirilme- sinden bahsetmiş ve demiştir ki — Maamafih hududlarımızda teh- Bike yoktur. Danimarka, Almanya hu- dudları hakkında Alman ricalinin be- yanıtına inanmak ister. Diplomatlar Cenevrede toplanıyorlar CENEVRE, 14 (A.A.) — Sovyet Hariciye komiseri Bay Litvinof, Bay Titülesko, Danimarka Hariciye nazı rı Bay Munch, Yugoslavya murahha- sı Bay Fotiç buraya gelmişlerdir. Bay Titülesko akşam üzeri Bay Beneşle gö rüşmüştür. Bay Beneş ile Bay Litvinof da, görüşmüşler ve şüphesiz, Stresa konferansı netayici ile Sovyet - Çekos lovakya arasındaki emniyet andlaşma sından bahsetmişlerdir. Sir Con Simon, Bay Laval ve Baron Albisi bu akşam geliyorlar. Almanya ve Lehistan BERLİN, 14 (A.A) — Hariciye Nazırı Bay Fon Neurat, Şark misakı hakkında dün Sir Con Simon'a veri - suretini, Polonya se - firi Bay Lipski'ye tevdi etmiş! ni zamanda, Alman noktaj zer, sefire mütemmi etmiyeceği ca Japonya ve Stresa TOKYO, 14 (A.A/) — Bütün yaze- teler, Almanyanın Stresadaki hayrete şayan kararının bulrana nihayet ver- miş olduğunu yazmaktı işleri bakanı, Japonya; hü temin etmek taahhüdüne girmiş ol duğunu ve Avrupada olup biten İe ve muahedelerin yenide! geçirilmesi meselesi ile bir güna kası bulunmadığını beyan etmektedir. Fransız gazeteleri ne diyorlar? PARIS, 14 (A.A.) — Akşam gaz teleri, Strosa'da yapılmış olan boya natı çok nikbinane bir tarzda tefi etmekte, ancak Fransa, İngiltere ve talya arasındaki cephe birliğinin siya- si olmaktan ziyade manevi olduğunu de; İntransijant gaze tesinin mal sında yapılan İtalya lâfın anlaşmasını intaç eden teşriki me sainin çok muayyen bir şekil almış ol masını dikkate şayı bulmaktadır. Bu gazete diyor ki ”Bu vaziyet, sulhün menfaatine hâ dim olacak bir vaziyettir. verin, Stresadan Pa: ihtimal Bay Lavalin Mosko va ve Varşova ve hattâ Berlin teya - hatine hazırlanması olacaktır. Frans - &z - Rus karşılıklı yardım misakının zası bundan dolayı teahhüre uğr: cak, muvakkat bir mahiyet veri: lecektir. Tebliğde neler var? STRESA, 14 (A.A.) — Havas Ajan sının hususi muhabirinden: Tebliğ kısmı ihtiva etmektedir. 1 — Uç devletin genel siyasasmı tes bit eden bir beyanname, 2 — Konferansta tetkik edilen muh Ne meseleler hakkında beyanname- ler sim seleler önünde kuvvetli tesanüdi yid edilmektedir. İngiltereye giden Mısır ticaret heyeti LONDRA, 14 (A.A.) — Mısır tica- ret heyeti Mançesterden Londraya ha- reket etmiş ve istasyonda beli isi tarafmdan uğurlanmıştır. Heyet lerinin neticelerinden pek . demişlerdir. TAJ Başı 1 inci sahilede İlik dakikalarda Güneşin keskin bir hü- cumundan sonra bir kaç dakika top sol tarafta dolaştı, ronra misalirlerin sağ - dan bir hücümunda Güneş takımından birinin ters vuruşile top sal tarafa geçti, Oradan bir muhacim topu kaleye gön- i. Biraz İleri çıkmış olan Güneş hnle- opa yetişemedi ve beşinci dakikada Güneş ilk golü yedi. Bu gol üzerine, belki, maçın teci Lir mağlübiyetimizle neticeleneceğini tahmin edenler oldu, fakat üstüste başlayan Gü- neş hücumlarını gördi iz zaman, yün reklerimize su serpildi. Çünkü Güneş hü- cum hattı cidden fevkalâde bir oyun oy- muyordu. Daha ilk zamanlarda müdafaa hatlarındaki oyuncuların pek olmasına rağmen, Viyanalılar hücumle- rında serbest kareket edemiyorlar, Gü - neşin hücumlarında ise müşkül vaziyet- lerde kalıyorlardı. On dördüncü dakika- da Rösihin derinlemerine verdiği fevka- lide güzel bir pas üzerine derhal çıkış yapan Bambire mükesmel bir vuruşla | beraberlik sayısını yaptı. Bu beraberlik sayısından sonra, durma dan artan bir heyecan stadyomu sard.k- ça sardı, Oyun iki tarafın seri, kombine hücum ve müdafaaları arasında devrenin tonuna kadar bir an olsun hiz nı kaybet. meden devam etti, İlinci devrede Güneş şu şekilde saha- ya çeker Corceviç Reşat Faruk Enver Hasan Ru Rebii Bambino Rasih Salâhaddin C. Şefik Oyuncularda ayni kız, ayni gayret, Gü neş müdafaasında canla başla uğraşma - | lara, bücum hattında Viyana kalesini ber an tehlikeye düşüren mükemmel pas ve | 'kombinezonlar, Viyanalı kalecinin eeki - İ len şutları ve vurul 1 umulmaz. plonjonlarlar kurtarışları ve mütemadi yen artan heyecan, heyecan... Misafir oyuncular kati bir netice al - mak için bir düzüye Güneş müdafaasını tazyile ediyor, oradaki oyuncular bazan kendilerini yerden yere atarak bu hü - 'cumları durmadan kesiyor'ar. Fakat Vi. yanalılar bir aralık o kadar hızlar'nı art tardılar ki üç kişi birden topla bir'ikte Güneş kalesinin önünde bittiler ve oyu- Bun bitmesine on on beş dak'ka ka'a he- yamola ile ve zorla ik'nci gölü yap'ılır. Bu gol üzerine sol tribünün bir kısmın | dan bir alkıştır koptu. Acaba o tribünün | © kısmını Viyanalı seyirciler mi işTal ct- mişti? Halbuki stadyormda mevcut Viya- malılar, Libertas kafilesini teşkil eden on dört kişiden fazla değildi. O halde?, Am- layamadık, doğrusu.. Viyanalılar ikinci gollerini yapınca, bir çok kimseler bu kadar güzel ve he - yecan verici bir oyundan sonra Güneşin mağlüp olmasma atıyordu. Fakat Güneş bu golü yeyince kabına sığamayıp kapa» gını fırlatan bir kaynar su kudreli leyana geldi. Mükemmel paslarla kalesini bir çenber içine aldı. Nihayet ©- yunun bitmesine yedi dakika kala Rasih müdafii atlattı, şüt çekti, fakat Liberta. #in mağlüp olmamasında büyük âmil olan Viyana kalecisi bu şütün üstüne atld, hızla kendisine (çarpan top biraz geri düştü, Celâl Şefik yetişerek sıkı bir şütle topu ağlara taktı, Biraz sonra da, bir kaç oyuncuyu latan Bambino az kalsın, Güneşin galibi- yet sayısını yapıyordu. Bı fazlasi'e görmüş olacaktı. Güneş takımında dün oynayan © - yuncular, bir kısmı (güç ve wiki bir maçla tamamen muvaffak olmasalar bile, istisnasız olarak büyük ve ümidin fevkinde bir gayretle ve tek bir gaye uğrunda oynadılar. (Kendilerini ne kadar tebrik etsek yeridir. Iyi oyna - yanlar arasında müdafaada fevkalâ - de oynayan Faruki, hele ikinci devre- de çok faydası görülen Hüsni zel anlaşan muhacimleri, Viy: lesine tehlikeler geçirten Rasih, Bam - bino, Sulâhaddin ve Necdeti zikrede * debiliriz. Maçtan sonra Viyanalıların kafile reisine oyun hakkındaki düşüncelerini sorduk Bize şunları söyledi: — Böyl göreceğimizi zan- netmiyorduk. Türkiyede iyi futbolcu - lar olduğunu işitirdik. Fakat bu dere - ce yüksek bir futbol oynandığını bilmi- yorduk. Takımda Faruk, Salâhaddin, Rasih, Bambino en fazla beğendiğim oyun - culardır. Biz de bugün hiç şüphesiz cuma gün künden daha iyi oynadık. Fakat cuma günü ve bugün karşılaştığımız takım- İarım oyunumu gözönünde / tutarsak Güneş muhakkak ki hazırlanmış, ye- tiştirilmiş ve iyi bir tavrruz kabiliyeti gösteren bir takımdır. Bir defn da milli takım antrenörü - nün filerini almak istedik. O da şöyle söyledi z Bugünkü maçlan, aşık ve kombi. ne oyundan zevk, hattâ heyecan du» 'dum. Güneş oyuncuları, temiz ve bir. birlerinin hatasını kapayan oyunları i le cidden muvaffak oldular. Hakemin Rasihe yapılan çok açık bir penaltıyı vermeyişi doğru değildir. Günes bu penaltı ile ve Viyanalı kaleci tarafından kurtarılan şütlerile galibi - yeti hak etmişti... Di Futbolcularımızı e ik zevkli günden dolayı bir defa da- yine ve takdir ederiz. E. H. SAVCI Adana dispanserinde ADANA, 14 (A.A.) — Geçen mart ayı içinde belediye dispanserine mü racaat eden hastaların sayısı 794 ki rini #lmiş bulunuyor. Türk kadınına vE rilen büyük ksklar da unutulamaz. geretle Türk kadınının vatandaşlık hakki tasdik edilmiş oldu. Biz buraya Türk ka“ dmma hayranlıklarımızı ek dik. Büyük bir memnuniy: deyh - ki, Tü kadınlık işleri deği! eyni zamanda cih#“ mın sulh ve » si re katle adaleti temin etmek meseleleri de bulunmaktadır.,, — Pariste çıkan Paris Soir gazetesi mw” harrirlerinden kadın gazetecilerden Anna Nelson feni" nizm © kongresinde — bulunmak vazii” sile şehrimize gelmişlerdir. Corbette As'.by tarafından bugün saat 15 de Perapalas otelinde istur.bul gazete” cilerine bir çay verilecektir. kongresine iştirak edecok elan Fransız Yunan ve Hollorda kadın heyetleri de şehrimize gelmişlerdir. smurahhaslarma, kongrenin devamı m: detince muteber olmak üzere birer W vay pasosu verilmiştir. Bundan başk pebaşından hergün, her saatle kalkacak olan otobüsler kadın murahhasları 20 ku” ruşa Yıldıza götürecektir. Cümhuriyet âbidesine çelenk dan Cumhuriyet âbidesine çelenk kona* caktır. müzakeratının haricinde, rahhası B. Guarnaşelli ile İn. rahhası ve İngiltere Hariciye Nerareti Mısır işleri şube müdürü B. Tompson arasında Habeşistan in kâlemeler val | Jâh olup senenin vaziyetleri mevzunbahis mükâlemeler, kabilelerin © mütemadi yer mesaili ile sıkı surette alâkadar rhnasi dolayısiyle şayanı ehemmiyeti Balkan andlaşması ko 52|. mizden) — Ankarada toplanacak yakopulos, Zotetan ve Hacivasi dür şehrimizde tetkikler yaj ii mütehassısı profesö Mi , Mersin'e gitmiştir. Y. uğrayacaktır. miş ve şehircilik ci imar bakımından A“ dananm inkişafa çok müsait bir du * rumda olduğunu memnun kaldığını söylemiştir DA” Başı 1 inci cahifede asında kü; ük lh zafer kazanmıştır. Burada yapılacs) elan kongrede yalaı# Dün gelen gazeteciler A, Jean Baroi ve İsveçli Gazeteciler- şerefine bir çay Uluslar sasi kadınlar birliği başkanı Üç heyet te yece geldi Dün gece Plsna vapurile feminizm Kadın murahhaslara kolaylık Şehrimizdeki ecnebi memleketler ka a v Habeşistan işi S resa'da ayrı bir sure'te teikik edid STRESA, 14 (A.A.) Eeee b lerine dair mü olmuştur. Bu mükâlemelerde ekseriya müsel- iştirmeleri meselesini. hudut yinde Yunan heyet: ATİNA, 14 (Hususi muhabiri- Balkan andlaşması konseyinde Yu nanistanı temsil edecek olan heyet salı günü Romanya vapurile İstan bula hareket edecektir. Heyet Ar- giropulos, Horidakis, Koron's, Ki leu'dan mürekkeptir. Profesör Yansın” Adanada tetkike! ADANA, 14 (A.A) — Uç e. gü Yansen, bı w Tarsus'a ©* Profesör şehrimizin her yerini ge” ve tetkiklerinde” | HASAN KREMİ Dünyata o mevcuc kremlerin en nefisi, en sıbhisidir. Nazik cildli kadınların ha- yat arkadaşıdır. Ih- tiyarları gençleşti- rir ve gevçleri gü- zelleştirir. İnsana €- bedi bir taravet ve- ren Hasan kre unutmayınız. Kutu su 50, tüb halinde 20 Hasan Deposw: Ankara, İsta wM bul, Beyoğlu

Bu sayıdan diğer sayfalar: