15 Aralık 1930 Tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

15 Aralık 1930 tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Naim Palas Kordonda yeni binasında tesisatı ikmal edilmiş olan Naim Palas. tam faaliyet mevsiminde bulunmaktadır. Perşembe akşamları Ş ve Cuma, Pazar günleri R Aperitif - Dansan Her akşam mükemmel sanbanii 466) Kİ j ZLIZILILIZALI, 1 Çalınan mü- cevherat Naciye ağlıyarak: Ben almadım, . diyor İstanköy hamamında Fatma hanımın mücevheratını çalmakla maznun Naciye hanımın muha- kemesine dün Aslıyeceza maha- kemesinde devam edilmiştir. Avukat Nazif beyin kerime- si Saniye “hanımın ifadesi okun- muştur. İfadesinde mücevheratı hamamda gördüğünü fakat ki min tarafından sirkat edildiğini bilmediğini söylemektedi Naciye hanım kucağında em- sikli bir çocuğu ile heyeti hâki menin önüne ağlıyarak gelmiş: “Ben almadım; daha iki şahi- dim var ,, demiştir. Bunun üze- rine şahitlerin celbine karar ve rilerek muhakeme talik olun- muştur. Muhafızlar Cemiyeti Akvam kararile geri çekildiler Sansrebk 13 ( A.A ) — Cem- iyeti Akvamca itihaz edilen ka- rar mucibince Sar şimendiferle- rini himaye etmekte bulunan Fransız ve Belçika kıtaatile de- miryolları umuirle meşgul ko: yon Sar arazisini terkedecektir. -): *1: İngiliz Başvekili M. Çorçilin nutkuna cevap verdi Londra 13 (A.A) — M. Çor- çilin nutkuna cevaben bir nutuk söyliyen Başvekil M. Makdonald Çorçil ne kiyaset ve ne de ke- tumiyet göstermiştir. Hint kon- feransının akametini arzu eden Hintli unsurlar İngiliz hüküme- tine karşı Hindistanda tahrikâ- ta fırsat elde etmişlerdi. Çor- şile bu tarzda nutukları tekrar Jak Arditi Bütün taharri- yata rağmen bulunamıyor Doğancılar | çarşısında numaralı mazada kâatçı Arditi efendi. altı gündenberi tagayyüp “eylemişti. (o Yapılan bütün taharriyata rağmen bu- lunamadı, Dün ailesinin de ifadesine müracaat olundu. Alınan malü- mata göre Arditi efendinin işi bozulmuş ve altı nufustan ibaret olan ailesinin iaşesini temin edemiyecek bir hale düşmüştür. Bir kaç defa intihar teşebbü- sünde bulunmuş fakat © önüne geçilmiştir. Ailesi İstanbula firar ettiğin: söylemektedir. İstanbul- da taharriyata devam edile- cektir. Zimmetine iki yüz lira geçirdi Muhasebei © hususiye tahsil- darlarından İbrahim © efendinin zimmetine iki yüz lira geçirdiği anlaşılmış ve vazifesine nihayet verilmiştir. İbrahim efendi hak- kındaki tahkikat ikmal edilerek kendisi müddeiumumiliğe tevdi olunacaktır. Hareketi arz Evvelki gece saat ikiyi | kırk sekiz geçe cenubu şarkiden şi- mali garbiye müteveccih ve dört saniye imtidatlı bir hareketi arz hissedilmiş ise de uykü zama- mına tesadüf eylediğinden pek az kimseler tarafından hissolun- muş ve heyecanı mucip olma: mıştır, IŞ YUVASI Hükümet civarı Yusuf oğlu hanı No: 11 Her türlü iş. Ve pasaport muameles..i Takip: Sür'at: 26 Jak etmemek için kendisini edemem demiştir. men : Serbes Cümhuriyet Yeni Bankalar Şehrimizde ( şübeler açacaklar İstanbulda açılması tekarrur eden Japon Bankasının muvaf- fakıyeti görüldüğü takdirde 1931 senesi içinde İzmirdede bir şube küşat edeceği haber alınmıştır. Bundan başka gelecek Sene için Atina Bankasınında şehri- mizde bir şube açmak için te- şebbüsatta bulunduğu haber 2- lınmıştır. Amerikada nü- fus çoğalıyor Son: rakamlara nazaran! Ce- mahir müttehidei Amerikayı teş- kil eden kırk sekiz: eyaletin fusu ( Filbin Adaları ) hariç ol- denberi 105,710,620 nüfusa na- zaran 16,1 */. tezayüt görülmek- tedir. Son on sene zarfında Montanadan başka bütün eyalet- lerde nüfus tezayüt etmiştir. Erkek muallim mektebinde Bu akşam bir müsamere verilecektir Yerli “malları propagandasi maksadile bu akşam Erkek mu- allim mektebinde Erkek muallim mektebi iktisat ve tasarruf kolu tarafından bir müsamere verile cektir. Müsamerede kumbara ismin- de bir piyes de temsil olunacak- tır. Bu kola mensup bir talebe dün Ticaret odasına gelerek mektep için İzmir ve Adana mıntakalarının sanayi vaziyetine dair tetkikat'yapmıştır. Kaçakçılar . ; Altışar ay hapse mah- küm edildiler Burnavaya © tabi Karadere karyesinde 7250 kilo cibreden rakı imal; eylemekle o maznun Hakkı, Topal. Ali ve Mustafa vamında üç kaçakçınınmulake, mesi bugün hitam bulmuş ve kararları tefhim edilmiştir. Ka- rarda maznunların şirket halinde kaçakçılık yaptıkları şahitlerin ifadeleri sabıt olduğundan altı- şar ay hapislerine ve yirmi beşer: lira nakdi ceza tahsiline rakı imaline mahsus alât ve edevat- larının müsaderesine karar ve- Netice: DEE Altın A rildiği zikrolunuyordu. huzurile çekilecektir © RAMEN ERKAM GRE Karilerimiz keşidede hazır bulunabilirler mau üzere 122,775,046 dır.1920-| s tadır. iyangomuz Yarınki PAZARTESİ g “YENi ASIR, EREL, üncü NOTER Tahsin BL. ünü saat 1 de yurdunda ESERDE EEE) Adalar Türk tacirlerine kolaylık gös- teriyor.. Midilliden gelen münevver bir gencimizin bize haber ver- diğine nazaran, Midilli, Sakız, Sisam ve Limni adalarında memleketimiz ticaretine karşı büyük bir alâka izhar edildiği temin olunuyor. İzmir havalisinden o mezkür adalara gidecek | tüccarımızın oralarda yapacağı tetkik seya- hatinde çok kolaylık ve yardım göreceği, hatta (pasaportlara bile ehemmiyet: verilmeyip Türk namile iskeleye ayak.basan her İferdiu fevkalâde bir muhabbet- | İle karşılandığı ve anlaşmalar (neticesinde pamuk, palamut, de ri, balmumu ve saire gibi mad- delere buralardaki Yunan tüc- carlarının çok ihtiyaçları * oldu- J)ğundan buradan gideceklerin kat'iyen boş dönmiyecekleri te- min edilmektedir. Amerika ithalât ve ihracatı Teşrinievvel 1930 tarihinde Amerikadan vaki ihracat kısmını üçyüz yirmi sekiz milyon dolar ve ithalât kısmı da 248 milyon dolrdır. Geçen sene ihracat 528,514,000 dolar ve ithalât da 391,063,000 dolar idi. Ticaret odası bütçesi Yarın oda heyeti içtima ede- rek 931 senesi bütçesini tetkik ve tasdik edecektir. Tevkif edildi Sürmeli sokağındaki umum- hanelerde dostu Hatice hanımı cerh eylemekle maznun İbrahi- nin dün birinci. istintak daire- sinde ifadesi alınmış ve hak- kında tevkif müzekkeresi kesi- lerek umumi hapsaneye könde- rilmiştir. Keyiflik ve bahçe sahip- lerine müjde Başturakta Rıza bey hanında mevcut Limon, Mandelina ve Agaçkavunu . fideleri satılmak- 1-2 € E $ - , v ŞEHİR HABERLERİ Denizden yüksekliği 4200 metreyi bulan bu orta Anadolu yaylası- nın en yüksek dağı olan Erci- yaş çok eskiden sönmüş bir vol- kandır. Bir esas ve iki canibi mahruta maliktir. Romalıların) bir. ayâleti olan ve Kapadokya ünvanını taşıyan bu havalide ba- sılmış paraların üzerinde yanar- dağ resimlerinin bulunması bu dağın Romalıların ilk zamanla- rında henüz indifa eseri göster mekte devam ettiğini anlatmak- tadır. Orta Anadoluya doğru nel taraftan yola çıkılsa Kayseriye 20-24 saat kalınca bulutlar gibi yüksek, kaleler gibi sarp bir te- pe. bem beyaz rengiyle şan gözlere çarpar; bu, yaştır... Anadoluyu koltuğunda sazı, | dilinde vuslat niyazı ile gezen saz. şairlerinin, halk âşıklarının bütün türkülerinde ve rinde onun ismi imiş gibi kama- Erci- manile cansız bir veli ürmet ve huşula ge- çer... Meselâ; Kayseride doğup ölen Cevheri isminde bir saz şairinin şu beyitleri — oldukça meşhurdur: (Bir dağa kavuşmaya dağ- lari yarıyorum. ) ( Ferhat oldum Erciyaş ben seni arıyorum. ) Bu dağın bazı çukurlukların- da zaman zamanküçülen ve ba- zan büsbütün eriyip kaybolan kar yığınları vardır kı: Kayseri halkınca bunlar birer (ameli barometre vazifesini görür. Me- selâ Hısarcık ismindeki bir say- fiyenin. üstünden göze çarpan yassı çukurda kar bir tavşan şekli ve büyüklüğünde . kaldığı zaman patlıcan koparma ve satma zamanı gelmiş sayılır. Karpuz, ikinci bir çukurda ka- rın bir ayı postu halini alana kadar erimesinden sonra piya- sada görünür ve ilah. Erciyasın eteklerinde Tekir ve Lifos yaylaları vardır. Eriyen karlardan süzülüp gelen suların sesile bestelenen o sünbülli ve serin bir hava içinde insan ru- hunun bütün kirlerinden yıkan- mış bütün Fenalikları dona kal- mış, bütün hisleri durmuş, sonsuz bir ferah ve huzur ile yalnız! dağı © tırmanmak değil tâ göklere | çikmak için (bile içinde bir hafiflik (edası (bir azim meydanı bulur. Köpüklü çakilsiz küçük su- lar, bir bahçenin ( tarhlarında oynıyan beyaz ve ürkek ehli tavşanlar gibi yeşil çimenlerin üstünde birbirini | koyalayarak oradan oraya atlar ve akarlar,. aşın şark ve şimal etekle- rini kaplıyan Tekir yaylası türk- men sürülerinin mükemmel bir otlağıdır. Türkmenler, mayıstan ağus- tosa kadar hayvanlarını bura- larda yayarlar. Bubir iki ay içinde © munisliğinden hiç | bir şey kaybetmeden bütün koyun- lar ve kuzülar'bir vahşi hayvan tabiatı, bu münzevi insan edası Hep kendi — başlarına, ndan uzak en tehlikeli yerlerde koşüşur dururlar... Ağustostan sonra zirveye kar- lar yağmaya, soğuklar tesirini göstermeye başlar. U © zaman aşağılara inerler. Bu göç man- zarası, memleketin hiç bir yerinde görülmiyen güzel husi- siyetleri havidir. Önde ömründe ilk defa gem taşıyan hür ve dinç küheylânlar yürür, Üstle- rine kadın olduğu yalnız giyi- nişlerinden b. dınları binmişi atın karnını sarkan ve örtecek © kadar “hurç,, ismini alan ” Erciyaş tepelerinde 1886senesindenberi bu dağın zir- vesine ancak 17 kişi çıkabilmiştir Arkadan kavuklu bir Hint ordusu mehabetile (Kocabaş) is- mini 'alan beyaz ve tüylü başla rım eğerek zağarlar - koyun kö- pekleri geçer. Sonra sürü görü nüz.. Sanki bu bembeyaz, bu kütlevi karlar, uçsuz bucaksız bir cümudiyedir.. Ve bu irili ufaklı hayvanlar, bu cümüdiye- (nin morenleri. Öyle yavaş yavaş kaya kaya aşağı (yaylalara inerler.. 2500 mefreden yukarda yal nız kar yığınlarına ve Trachite kütlelerine tesadüf. edilir. (Kuş uçmaz, kârvan geçmez) dedikleri yer, işte burasıdır. Bir tek canlı şeye tesadüf edilmez. Burada Erciyas, sessiz, küskün, göğsü delen bir isyan abidesi gibi be- yaz ve vakur asırları bekler... Erciyas iki krateri havaidir.Biri şark krateridir asıl büyük krater bu olup (büyük müşker) ismini o almaktadır. Büyüklüğü hali bazırı itibariledir. Yoksa indifa zamanında ençok faali yete sahne olan diğer kraterdir. Bu dağın şimalinde bulunmak- tadır. Kayseriye © müteveccihtir denilebilir. Buraya halk, (küçük müşker) adını koymuştur. Buns dan anlaşılıyor ki; Kayseri halkı, belki de bütün Anadolu ahi coğrafyanın krakter dediği vol- kan ağzına müşker adını ver- mektedir. Bu küçük krakter üzerinde, küçük bir volkan gölü de vardır. Kayserliler, -birnini aklını de- nemek için sordukları suallere bunu da katarlar; gölü ahlatır- lar ve ilâve ederler: “'Bu' gölün suyü hiç dalgalanmaz. ,, ve s0- rarlar : “Ni bize anlatabilir misin? , Herkes aklınca bir ba- hane bulur; kimi, pek küçük de ondan; der. Kimi; “Etrâfi sarp, rüzgâr tutmıyor besbelli , şek linde bir izah tarzı bulur. Kari: leri imtihan etmiye niyetimiz olmadığı için derhal ilâve ede- lim: “Çünkü, gölün suyu su ha- linde değildir. Her zaman buz tutmuş bulunur. Erciyasa iki yoldan çıkabilir: Birincisi — Tekir yaylasın- dan şark kraterinin cenüp sir- tini takiben, İkinci Erciyasın cenup eteklerinden tırmanmak suretile yani Develü Everek tarafından daha dik ve kısa bir yolu ta- kiben. Birinci yol biraz uzun fakat kolaydır. Bütün ecnebi seyyı lar, bu yolu ihtiyar etmişlerdi Bu yol çok uzun olmasına men zirvenin 400 metre aşağı- larına kadar pek fazla zahmete pek korkunç tehlikeye katlan- madan takibi daima mümkün- dür. Fakat nede olsa, hangi yol takip edilirse edilsin, Aş tos ortalarını intihap etmek çok muvafık olur. Çünkü ne fazla soğuk “vardır; ne de karların ermiye başlaması kadar sıcak. Öteki yoldan zirveye üç atlık bir mesafeye kadar hayvan- la yaklaşabilirse de kalan kısım çok sarp, çok tehlikelidir. Birin- ci yol, daima intihap edilen yol- dur. Buradan zirveye vasıl olmak için sekiz saat fasılasız yürümek lâzımdır. Bu, artık yürümek de- Zil sadece tırmanmaktı, Biraz evvel bahsettiğimiz yay- lalardan sonra yükseldikçe dik- leşen bir meyille uzanıp kıvrılan çıplak ve karlı yamaçlara tesa- düf edilir. Buraların irtifa, ikli- mi ve suyu, çok muhtemeldir ki şam ormânlarının yetişmesine fevkalâde müsait olsun. Bu, memleketi seven ziraat- heğbelerde yeni doğmuş kuzu ların başları görünür. gilerin tetkik “edip bildireceği mükemmel ve müfit bir tarzdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: