15 Ocak 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

15 Ocak 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e a — N r ye, UYANIŞ Mustatil masa Iayatın gecip gidişi... Ne akan bir gu, Me camdan silinen İyağm.... Bizim hayatımızın Şöyle gelip geçişi... Buğu olsa, Güzel, ince, narin bir parmak Çizse camda bir sevgiye dair hâtıra, Bu olsa, Sıcak, a» kızıl bir dudak Düşen ç Gibi eni ürpererek.... Her akşamki nakarafta göre şeyler yazılırken, Neler geliyor hatıra! Birer hayal bunlar, böyle hayal, Şu mustatil masa gibi aykırıdır hakikat! Jilet, Radyum keskinliği izler bırakmış, Mürekkep akmış, Yer yer örtüsü yırtılmış mustatil masa. Geçen, Geçmekte bulunan Geçecek olan Hayatımız için kübik kitabe. Birer hiyeroglif değil üzerinde işaretler,. Fakat, dikkat etmeyiz. Yalnız üstüne serilen Kâğıtları görürüz biz. Daoldnrurken Bomboş olan kâğıtları Bu kitabe kazıntısı üzerinde yürür kalem. Yerinde sayarak geçen hayatı anlatırlar. Kitabede yazılanı tekrarlatırlar, Ayni satırlar... Böğalirken kufa dolar bir yanda Kasa, Hayatın geçip gidişi... Ne akan bir su, Ne camdan silinen buğu. No. 1796—İ111 Düşünüşler Çiçekler solar, yapraklar düşer, fakat diğer taraftan da meyvelerin olduğu ve yeni tomurcukların yeşerdiği görülür. Hayat, yaşayanındır ve yaşayan, değişikliğe alışmalıdır. Göte Faziletin bulunduğu yer, en mütevazı bir mesken bile olsa, faziletin hareketile aydınlanır. Sekspir Gürur, asil bir tahassüs, kendi yanlış hareketlerine karşı kör değildir. Fakat kibir, öyledir. Liştenberg Bütün hayatta son bir sir, bir saba cizlidir. Bu, bizi daima kendisine irişmek için cezbeder ve gene daima bizden uzaklaşır, Feodor Löve Dünyada, gömülmesi için ihtiyacı olan yer kadar olgüu, bir yere sahip olmak, insanın rahat olması için de lüzımdir. Hippel Bizim hayatımızın Şöyle gelip geçişi... Bataklıkta, kalınmış gibi çabalanirız. Aşağıdan döne döne çekilişi Bir yerleşiş sanırız. Sonu adem derinliği yerinde #ayış. Hatta gelip geçmiyen Bittiği yerde biten Bir kök nasıl kıvramırsa öyle kıvranış! Hep tekrarlanış! Bu, bir kübik kitabe: Bir hakikat şeklindeki mustatil masa. Bütün bunlar yazdıkları. Ben okuyarak, İçim burkularak Kıvrandım önünde onun süğatlerce.... Bir el, üzerine atsin Rengi tatlı kadifeden parıl parıl bir örtü. Oyuklari göz oyan kitabeyi küpatsa! Mehmet Selim

Bu sayıdan diğer sayfalar: