14 Nisan 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18

14 Nisan 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

322 SERVETİFÜNUN No. 1861—176 MANZUM PİYES RARYAYAYAYIN BİRİNCİ TİLMİZ Bizimki çilekeşlik... biraz da... Tavanı ve Nedim'in odasını ayrı ayrı gösterip iki parmağının ucunu birbirine vurur. İKİNCİ TİLMİZ A biraderi Senin bu sözlerini Nedim işitse ne der? Hem ben de kabul etmem bu şekilde isnad... Telmihinle bilhassa lekeleme üstadı... Mestinaz kimsesizmiş, ne baba var, ne ana... Bizim şair acıyıp almasaymış yanına Belki yeniçeriler eline düşecekmiş.. BİRİNCİ TİLMİZ Bu kız Bahçe Kolu'unda galiba bir köçekmiş Değil mi? İKİNCİ TİLMİZ Bilmiyorum... Bildiğimi söyledim... BİRİNCİ TİLMİZ Yakında kızlarağ'sı vr Şair Nedim Hayret etmem doğrusu Bir iâhze sökül. Peki o şehlevent'e Ne kulp uyduracaksın ? İKİNCİ TİLMİZ Belki birgün gelir de İmdada koşar diye bir tehlike zamanı Şımartıyor bizimki bu levent kahramanı... BİRİNCİ TİLMİZ Evet belki öyledir.. İKİNCİ TİLMİZ Ortalık biraz fena... Tebriz'den gelen asker ehaliyi isyana Teşvik için dolaşıp duruyor hamamları. Bir yandan da Zülâli Hasan'ın adamları.. BİRİNCİ TİLMİZ Kadılıktan ne diye onu da azlettiler? Elbette böyle fırsat gözler, intikam diler. İKİNCİ TİLMİZ İspirizadenin de bu işte parmağı var. BİRİNCİ TİLMİZ MT EZESEIVE | vir MAaYaşıARA — Geçen nüshalardan devam — Mestolurken ötede isyan hazırlanıyor | Vakıâ o kendidi mağlüp olmaz sanıyor, Birde bir gün bakar ki kuşatılmış konağı, Gözlerinin: o a çözülür belki bağı: Fakat dehşet içinde çıkaramaz sesini, Bir cellât satırına kaptırır kellesini. Böyle nice vezirler göçmüş öbür»dünyaya | BİRİNCİ TİTMİZ Ne dehşetli bir ölümi!... İKİNCİ TİLMİZ Hemen Allah koruyat... BİRİNCİ TİLMİZ Ne yapsa kurtulamaz, felâket mukadder mi? Ne dersin, Nedim'e de fenalık ederler mi? İKİNCİ TİLMİZ Kimbilir... Şairi de çekemiyen az değil. Fakat Nedim Efendi bunu anlamaz değil: Teklikeyi sezince herhalde uzaklaşır... BİRİNCİ TİLMİZ Nekadar uzaklaşsa tâliine yaklaşır : Ya kurtulur, yahut... İKİNCİ TİLMİZ Sus... kapatalim bu bahsi! BİRİNCİ TİLMİZ Dün akşam pek durgundu hernedense kendisi | İKİNCİ TİLMİZ İhtimal o da bazı şeyler tşitmiştir de... Tok.. tak.. sokak kapısı çalınır. BİRİNCİ TİLMİZ A... kapı açılıyor! Susarlar, kapı şiddetle bir dahı, bir daha vurulur, İKİNCİ TİLMİZ Köle İsmail nerde ? Hâlâ mi uyanmamış.. ortalık ağırdı bak! Sokak kapısı tekrar vurulur. BİRİNCİ TİLMİZ Yoksa biz mi açalım?.. hâlâ vuruyor., SOKAK KAPISININ TOKMAĞI Tak.. tak! (1) (1) Kapının sesile yamlacak olan bu mısram ka fiyest, ancak, tokmak sedası sarahatle (Tak.. tak!) diye seyircilere ihsas edilebilirse çok güzel olabilir. Aksi tak- dirde birinci tilmiz bu mısrat şu aurelle söyler: «Yok sa bize mi düştü gidip kamya bakmak» — Devamı var — Damat İbrrhim Paşa zaten hep belâ arar: Ayasafya vaizi hele püsküllübelâ! İKİNCİ TİLMİZ Ferahabat kasrında Sadırazam şarapla

Bu sayıdan diğer sayfalar: