15 Eylül 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17

15 Eylül 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mar. 7194 —510 çük bir miçoyu tutan, Leru ismin- de birinin karısı Naatası Baret'ti. Onlara daima yan yana mut- İakta, yahut beraberce yaptıkları gezintilerde tesadüf ediliyordu. Ka- dının kocası görünürlerde olmıyor- u, Felisite bu sile için sevgi ve şefkat duymağa başlamıştı. Onlara bir yorğan, gömlekler ve bir ocak satın almıştı; fakat, Felisitenin bu zaafı Madam Oben'in canını sıkmış; böyle laübalilikleri sevmediği, oğlu ile senli benli konuşulduğu ve Vir- jini de öksürmeğe başladığı için, mevsimin geçmiş olmasını nazarı dikkatğ alarak Pon-Levek'e avdet etmişti. Mösyö Bure, bir kolejin intihabı hakkında Madam Obeni tenvir et- mişti ki, bu da Kaen'deki kolejdi, Çocuk oraya gönderilmiş, bir çok arkadaşlara kavuşacağı bir yerde yaşamaya gitmekten memnun olan Pol, cesurane bir şekilde eve veda etmişti, r Madam Oben, yanında bulun- masını ezzem gördüğü oğlunun uzaklaşmasına tevekkül göstermişti, Virjini, zaman zaman kardeşini düşünüyor; Felisite onun gürültü- sünü arıyor; bunuulaberaber, ho- şuna gidecek bir meşgale bulmuş oluyordu: Neol'den beri, her gün küçük kızı kiliseye götürüyordu. Filisitet kapıda diz çöktükten sonra, iskemlelerin çifte sıraları arasından yüksek mihrabe doğru ilerliyor; Madam Oben'in sırasını açıyor, oturuyor ve etrafında göz- lerini gezdiriyordu. Erkek çocuklar sağda, kızlar solda koronun sıralarını dolduru- yorlar; papas rahlenin yanında ayakta duruyor; kilisenin pence- releri üzerinde, Sent-Bâpri Mer- yem'e takaddüm ediyor, bir diğeri İsa çocuğun karşısında diz çök müş bulunuyordu, Papas, evvela mukaddes tari- hin bir hulesasını yapıyor; Felisite, Cenneti, kıymeti, Babil kulesini, alevler içindeki şehirleri, ölen in- sanları, yıkılmış mabudları gördü- güne inanıyor ve bu göz kamaş masından Cenabı Azimüşşane karşı duyduğu derin hürmeti ve hatala» rının korkusunu kalbinde &aklıyor- UYANIŞ du. Sonra, İnsanın istirabını din lerken ağlıyor; çocuklam seven, in- sanları koruyan, körleri iyi eden, fakirlerin içinde bir ahırın saman- ları arasında doğmuş ve bunu ar». zulamış olan bu büyük varlığın niçin çarmıha gerildiğini kendi kendine soruyordu. Tohum ekme- ler, hasadlar gibi İncil'in bahaetti- ği bütün bu bildigi ünsiyeti olduğu şeyler onun hayatında bulunuyor- du. Allah hakkındaki pesajla vec- de geliyor; mukaddes kuzunun aşkıla bütün kuzuları, Sent - Espri dolayımıla bütün güvercinleri daha çok, daha derin bir bağlılıkla se- viyordu. Sent - Espri'nin şahsiyetini ta- savvur ve tahauzül etmekte güç- lük çekiyor; zira onun yalnız bir kuş değil, ayuı zamanda bir ateş, bazan da bir nefha olduğunu an- lıyordu. İhtimal ki, geceleyin. sulak yerlerin kenarlarında kanatlarını çırparak uçan onun Soluğu, kan- panaları ahenkdar kılan onun sesi idi ki, o duvarları parmaklığa, ki- liseleri sükünete nail eden bir iba- det içinde bulunuyotdu. Dibi ahkâm ve kavgide gelince, bunlardan hiç bir şây anlamıyor: anlamağa da lüzüm görmiyordu. Papas vaazediyor, çocuklar ezber: liyorlar, Felisite uyuyor. herkes taşların üzerinde tahta kundurw larını takırdatarak yürüyünce, bir- den bire uyanıveriyordu. Bu saretle, Pagası zoraki din- lemekle hiristiyanlığı öğreniyor; Benliğinde ihmeledilmiş olan dini terbiyesini alıyordu. Virjini'nin bü- tün ibadetlerini taklit ve tıpkı onun gibi hareket ediyor: onnnla beraber günahlarını çıkartıyordu. İlk komüsyon ona sıkıntı ver- miş ve bütün âyin esnasında sabır- sızlanmıştı. Möyö Bure ona &ra- ların bir tarafını mahfuz tutuyor; oturuyor, tam karşıda, aşağıya doğru inmiş tüllerinin üstünde be- yaz taçlar taşıyan melekler sürüsü, bir kar tarlasını teşkilediyor ve Felisite, uzaktan, çok küçük boy- nu ve mütevekkil balile aziz kü. çüğü tanıyordu. Çanlar çalıyor, başlar iğiliyor, bir süküt devresi hüküm sürüyor; #onra orgun 8€8- lerile müezinler ve camaat ibadete başlıyordu. Erkek çocukların geçişi başlıyor ve onlardan sönra kızlar kalkıyordu. Adım adım, eller biri 211 Sohbet kö i AS. , Aydında Bay Mehmed Deniz'e İltifatımıza teşekkürler. Mecmua medelesinde haklısınız. Yalma bayi teşkilât ezeli bir dert olduğu için bu hususla idaremiz lâzım gelen ied- birleri almağa tevessül etmiştir. Uyanış talebe ve öğretmenler için tenzildilı abone kaydediyor. Hatid üç aylıkla abone olabilirsiniz Şiirlerinize gelince, bu km idare eden arkadaşım size lâzım ge len cevabı verecektir. Saygılar. Konyadan Ali Durusoy'a Gönderdiğiniz hikâyeyi okudum. Üslübunuzdan, eski eserlere siyade- stle merakınız olduğunu sanıyorum. Telsiz telgraf, radyo, tayyare dev- rinde, marazi bir hassasiyetle yirmi yıl evvelki bir (düşünce tarzı) ile yası yazmanız boşuna bir emektir, Gül v8 Bülbül, devri çoktan geçmişler. Hi- kâyeler yazmıya özenmeden evvel, yenilerden birçok eserler okumanızı tavsiye edeceğim. Halid Ziyayı, Ha- Wde Edibin erki eserlerini, Turhan Tan'ı, bilhassa Peyami Safa'yı ve gazete okuyunuz. Saygılar. Bak gi” birine bağlı, baştan başa ışıklı raihraba doğru gidiyorlar; ilk ba- samag üzerinde diz çöküyorlar; biri birini müteakıben insanin mü- kaddes ekmeğini alıyorlar; ayni dizam dahilinde yerlerine döntü- yorlardı. Virjini'nin sırası gelince, Felisite, onu görmek için iğilmiş, hakiki sevgi ve şeikatin verdiği bir tahayyülle, bu çocuğun bizzat ken- disi, çehresinin kendi yüzü oldu- ğunu görür gibi plmuştu, Kalbi göğsünde mütemadiyen çarpıyor, gözlerini kapayarak ağzını açacağı bir sırada bayılmak derecesine ge- liyordu, Ertesi gün, papasın kendisine kömünyon vermesi için erkenden (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: