3 Aralık 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

3 Aralık 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İLHAN BERK İlhan Berk, Anadolu kasabalarından birinde hocalık etmek ve şiir yazmak- lar meşgul. Onun, yeni havalar ge- tren oşürleri bize daimi seviçler sunmaktadır. Büyük bir yük yükleterek mesafeleri katetmek isteyeh şairin her mektubu, bizler için güzel endişeler ve: silesidir. İlhan Berk genç nesil şairleri arasında moddya ve fantaziye hiç ka- pılmıyan bir şairdir. Onda Amerikalı- ların büyük cumhuriyetçi şairi Whitman ve Fransızların Verhaeren'sinin şiirde büyük şeyler başarmak iddiaları var. Son :gelen ve «Servetifünun» sütun larında yer almış olan şiirinden, şu gü- zel mısrağı beraber okuyalım. (Şiirin a- dı «Vücuda methiye!> olabilir): “Bir gün seninle firar edeceğim ayaklarım |. Mallarm&'nin «mustakil meralar mü- zesi» diye anılan şeyini bir artist titiz- liği ile “arr İlhan Berk, genç neslin mühim şairlerinden biridir. Yakında bütün şirlerini bir ciltte toplayacağını vadeden şairin bunda acele etmesini isteriz. O zaman, genç nesil şairlerinden sessizce çalışan, ve çok şeyler söy- lemek kabiliyetini gösteren birinin şiir âlemine temel atma törenine iştirak e- decek ve onunla sevineceğiz. « GAVSİ Babıdli caddesinin en şen çocuğu, arkadaşlığını herkesin takdir ettiği, ayrılışlar şairi ve sessizlikler hikâyecisi o Gavsi, aramızdan bir müddet ipin ay. rılmaış bulunuyor. Gavşi hassasiyetin ia ken- disi olduğundan «Dikmen» in son sayısındaki giiri de bu kısa ayrılışın verdiği bir melankoli havası taşımaktadır: <Gurbet>. Gavsi, onu seven gatelemi- ze devamlı olarak «Uzaktan» adını taşıyan bir kronik ile giirler yazmağa devam edecek- tr, VTİ GRONOS Bu kroniğin ilk yazısını meomudmızın bu sayısında bu- lacaksınız ve Gavsi'nin uzak- tan gönderdiği temiz satırlarını bizim gibi beğeneceksi niz TE YA. FAİK BAYSAL «Sarvetif ünun»un gelecek sayı- sında uzaklarda bulunan diğer bir şa- irin, “Karıma mektub» adlı şiirini o- kuyacaksınız. Faik Baysal, «Sardu- van»ı yazarken şiiri de ihmal etmi- yer. Onun son şiiri, büyük şehir çocuğunun bir köyde hissettiği şey- lerin teranesidir. «Sardutan» dan yakında bir parçayı mecmuamızda bulacaksınız ve siz de Faik Baysal'ın bu romanın n genç neslin bir muvaf- fakıyeti olarak kabul edip sevinci- mize iştirak edeceksiniz. maa m Çe MUSTAFA NİYAZİ Balıkesirde bulunan genç hikö- yecimiz «Cömertzadelerin 24 saati» adlı romanını ikmal etmiştir. <Dö- şek>, «Halhallar», <İstasyen köpeği» gibi memleket kokusu taşıyan hikâ- yeler yazan Niyazi'nin bu romanı «Maya» ve “Bozkır sıtması: adlı diğer iki romanından sonra yazdığı eserdir. Gerek «Maya» gerekse de <Boz- kır sıtması> ve “Cömerizadelerin 24 saati, Mustafa Niyazi'nin nesir- deki iki hususiyetini ogöstermekte- dir; müşahede ve samimiyet. Objek- #if ve her vakayı sanat çerçivesinde görebilen gözü müşahedeyi sami- miyetin içinde creatlon'c götürmek- Memleket hikâyeciliğimizde tedir. ismi tamamıyla ayrı bir yer işgal eden genç hikâyecimizin - hikâyeleri de dahil - dört eser güzeli takdim edebilecek zeki ve faal bir naşir aramaktadır. © MÜMTAZ ZEKİ 1934 te “Allo, Allo 1934, adlı şiir kitabıyla bir hayli gürültüler ya- pan ve ( sonradan velat etmiş ) dadaismin bir tilmizi olarak şiirler tecrübe etmiş olan Mümtaz Zeki “Varyete,, adlı yeni bir #lir kitabı hazırlamaktadır. “Varyete, günlük hayatın alıştı- ğımız dayed5 şiirlerini 'bir ani koymaktı Zeki' si vu. ve espri dolu mışra- ları bu yeni şiir kitabıyla her gün okuduğumuz şiirlerden ayrı bir ha- va getirmektedir. Zeki'yi seven bizler onun için yeni bir muvaffakiyet addedilecek olan bu kitabını sabırsızlıkla bekle- mekteyiz- OKTAY AKBAL Genç neslin en genç yazıcıla- nndan biri olan Oktay Akbal, “Diojen kendini arıyor, adlı uzun bir nesir vermektedir. 'Tabiatiyle bu eserde, ağır psikoloji, vakaların epik sıralanışı, mükâlemelerin ka- tiyetini aramak yersiz olur. Buna geuç muharririn yaşı ve başı he- nüz müsait değildir. Fakat, “Dlo- jen kendini arıyor,da muharrir henüz yaşadığı gençlik yıllarının bazı isabetli müşahedelerini sıkıştı rabilmekteğir. “Diojen kendini arıyor, her ne kadar büyük bir eşer değilse de, bir vasttir. Ve bilhaşsa müellifinin yaşı va- ,atlerin en büyüğü.. Bundan ötürü Oktay'ın buuzun yazısını takipe- dip olgunlaşmağa müsaif bir istj- dadın tekâmül basamaklarını na- ml tırmandığını seyredelim. 27 — Servetifünun — 2415

Bu sayıdan diğer sayfalar: