25 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

25 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e SON POSTA İstanbul Kari Gözile Gördüklerimiz Kavak Nahiyesinden Şikâyet Samsun vilâyeti dahilinde vak nahiyesi belediye teşkis âtnın lâğvı Dahiliye vekâleti- emrile vilâyetten bildiril- Mişti. Şimdi ise belediye el'an Bayri kanuni olarak burada va- life görmektedir... Nelekim, enme işlerinde on üç, on pa yaşında kızların nikâhlarını iymak, ve nabiyede hayvan mimmiblineni m mmm akma mt satmak gibi gayri işlerde bulunmak- » Ayri zamanda Ka- vak belediyesi ve tayyare besinde ibtilâis ta vakidir. ia buna pie bütün t nahiye eödüriyetine bâkimliğe, vilâyete, omüdde Kmumiliğe arzedilmiş ise de bir Detice hasıl Gk Gaze- İsinz vasıtasile alâkadar ma- Kamatın nazarı dikkatini cel- Betmenizi rica ederiz efendim. İbrahim çavuş oğlu Aü SAYRIFENNİ SU MESELE$ Sehrin — sahhatı umumiyesini müd) Keza etmek için yapılan o kanalizan yonlar çay fenni bir sürettedir Birgi 'dükkâncılarım almış olduklar Mİ elli Bine ve küpe ma Tali "işesiilerinü ik kapakların altında süpap olmadığı m altta bulunan kevayr dolduruyor. : sonra ildimei kova “da Dün tanıdıklardan birisi an- latıyordu : — Anadoludan bir miiddet olarak hirka, kalıyor. Bunlar | Evvel veremli hasta bir kadın Meat, ol > ii vü feni | gelmiş, Buradaki şehir hasta- yökularheprederek hastahk doğure-. | melerindeni birine mürâcaat et- Lİ olduğu makamın nazan miş. “Şimdi yerimiz yok. Üç Ee Bünğereher | hafta sonra gel, demişler. taddasi No 79 Veremin son devresinde bulu- Özü nan bu kadının İstanbulda gi- debileceği bir yer yokmuş. SALGIN DA NE OLUYOR? | emme Bendeniz askeri mütekaidim. Ulak li bir dükkümem var Bunun vergisini İğ Söcmekle meşgulken bir de on lira Malzen attılar. Alt olduğu makama Dürücaat ettim, mazarı dikkate alınmadı. gazeteniz vamtasile alt olduğu m nazan dikkatinin celbedil. Mesin rica ederin; Çandarlıda: Mütekalt Yüzbaşı Zeynel Abidin Gaip Aranıyor Balkan harbinde kaybolan derim Kastamonu vilâyetinin y Mermi ılbırcı Üseyin, u Mehmedi arıyo- Fum, Haki olanların insaniyet ğdma bildirmelerini rica e Darüşşafaka hastanesi hademesi 7 Mı t a . . : . “wn “İğ Merkezi teshinata elverişlidir ÜS X24-Teginerek öne |) Eve kadar gönderilir Sıkleti garantidir e la Yedikule gazhanesinde Tel. İstanbul 2072 Klima İva “İİ Beyazıt Elektrik evine ” dg Öğ, 1 TET | akşamı Ti Metro Han SATİE mağazasına in A 914 iliki lie 7 rika numarası: 5 PEYAMİ SAFA SON POSTA'nın Edebi “Romanı FATİH HARBİYE vi F, ti ri Nerimanın bu sevinci- ii; 9 Tezelerin gıcırtısı ve e ahtarı çevirdi ve kapı | basarak merdiven (o başina geldi, idareyi eline aldı, önüne bakarak ve merdivenleri gıcır- datmamk için bir elile tuttuğu tırabzanlarla vücudünün ağır- lığını paylaşarak birkaç basa- Büyet itina ile kapadığı Yordu, kan gürültü ihlâl edi- Neri | mak çıktı. N “vi din taşlıkta durdu ve Biraz durdu ve başını kaldı- Rin ik yi Uzakta, merdive- | rınca, merdivenin dönemeç ye- akış, , samağında, Gülterin | “ak wi idare lâmbası, - fitili | Vijede,, “IE için tülüyor ve isli rindeki küçük boşlukta, bem- beyaz bir şekil gördü. Birden- bire . bütün vücudu korkuyla #eliyorg 1 ve çürük bir ışık | irkilmişti. "İman Bir basamak geriye indi ve ayaklarını ucuna | gözleri babasının gözlerile arşılamaktan 7— Taksim Fransız hastanesi, 2 - Yedikule Balıklı Rum hastanesi, 3 - Yedikule Rum Hospltai YEDİKULE Tedariki için kısın gelmesini beklemeyiniz YEDİKULE GAZHAN İNDE Vücuda getirilmiş olan en yeni ve mükemmel tertibat saye. . ce istihsal edilen KOK KÖMÜRÜ Pek ziyade dayanıklı olduğundan her nevi teshinata ve bilhassa Şehrinin Çok d Hastaneleri, Uzak ER Bir İhtiyacı Haldedir.. A e 1 5 İml Artiz ön : Hemşerilerinden birisi acımış, evine götürmüş, Üç hafta sonra tekrar hastaneye (müracaat (o etmiş, hastane iki hafta daha sabır etmesini tavsiye etmiş. Niha- yet uzana uzana bu mühlet üç ayı o bulmuş. Üçüncü ayın sonunda hastane, kadının bu- lunduğu eve müracaat etmiş, Fakat kadının öldüğü baberini € İ mü MÜRACAAT EDİNİZ karşılaşınca, başını önüne eğ- di, kaldı. Faiz B., orada, beyaz takkesi ve beyaz enlarisile hareketsiz “duruyor, ona be kıyordu. i Neriman basamağı çıkmak kuvvetini bulamadı, fakat ora- da durdukça bayılacak gibi oluyordu, Uçurumun kenarında bir tepeye tırmanan insanların gayretile bütün kuvvetini top- ladı, birkaç basamak daha çıktı, babasının önünden geç- tkten sonra hızla atıldı, iki basamağı birden atlıyarak 80- faya geldi, kapıdan küçük bir aralığa girerek yatak odasına koştu, kapıyı kilitledi ve evvelâ soyunmadan kendini yatağa arka üstü bıraktı, Faiz B. Nerimanın arkasın- vermişler.,, Bu vak'a İstanbulda sık sık tekerrür eden hadiselerder biridir. Anadoluda kâfi dere- cede hastane olmadığı için bastalar İstanbula gelirler, fa- kat burada şehir hastalarına kifayet edecek kadar bile has- tane olmadığı için yollarda sü- rünüp ölürler. Bütün memlekette mevcut KOK . KÖMÜRÜ! dan biraz baklıktan sonra, ba- samakları ağır ağır çıkmıştı. Sofada, yerde, gözüne bazı kâğıt parçaları ilişti. Oda ka- Pısına bıraktığı küçük-lâmba- yı alarak yere eğildi, bu kâ- ğıtlam avcuna aldı ve doğ- rularak baktı, Bunlar, kimi bir iğne topuzundan biraz daha büyücek, kimi ince bir kur dele parçası gibi uzunca, renk- li kâgıtlardı. Epey düşündükten sonra Faiz B. bunlara “kon- feti ve serpantin, dendiğini hatırladı. Yatak odasına girince ge- ne ayakta epeyce durdu. Av- cunu sıkıyor ve renkli kâğıtla- rı buruşturarak birşey dinler gibi etrafına bakıyordu. Kulağında hâlâ bir otomo- lyası, 4 - Bulat Yahudi hastanesi. | bastanelerin miktarı yüzü geç- | neleri “| Alman, bir Fransız, bir İtal- | hirdeki (hastanelerimiz mez. Bizim gibi fakir, hastası çok 14 milyon nüfusa bu ka- darcık hastane yetişir mi, tabii yetişmez. Hastanesi en bol. olan yer İstanbuldur. & Buradaki hastane vaziyetini bir tetkik ediniz. Şebrin ve Devletin İs- tanbuldaki hastaneleri şunlar- dan ibarettir; Cerrahpaşa, Gül- bane ( hastanelerile mektebi koğuşları, timarhane | ve saire... Buna mukabil ORum'ların, Ermeni'lerin, Yahudi'lerin ken- dilerine mahsus hususi hasta- vardır. o Ayrca bir bir Amerikan hasta- yan, İ| mesi vardır. Yani bizim oldu- ğunu iddia ettiğimiz bu şe- akal- hastanele- ve ecnebi liyet | rinden çok azdır ve çok ge ridedir. Bunlardan Tıbbiye hasta- nesinde de hastalar tatil es- nasında evlerine gönderilirler, Diğer hastaneler hariçten ge- len hastaları kabul edemiye- cek haldedirler. Bü yüzden halk sefil ve perişan oluyor, bakımsızlıktan ölüyor. Bu hal bizim için ayıp de- gil midir? bil. gürültüsü vardı, sokakta hâlâ bir ayak sesi arıyordu, hiçbir şey (o düşünmüyor ve arada bir avucunu açarak, serbes kalınca birer sölucan gibi kımıldıya başlıyan buruşuk renkli kâğıtlara bakı- yor, fakat onları bir görüyor, bir gözden kaybediyordu. begi Neriman ertesi gün geç uyandı ve yatağın içinde saat- lerce kaldı. Evin hergünkü hayatına başlamak cesaretini ve kuvvetini kendinde bula- mıyordu. Geceye ait hatıra- larda onu serbes bırkmıyor, yatağın içinde saatler geçtiğini hissettirmeden Onu oyalıyor, yaşanırken ehemmiyet veril. miyen birçok hatıraların küçük Tıbbiyeli Kadın Ve Kalp İşleri Baba çile, Oğul... Oğlumu — Nasıl İkaz Edebilirim? Erkek çocukların cinsi ter- * biyesi tam addedilemez. Hiçbir Şarklı erkek küçükten kızlarla bir arada yaşamıya, kızlarla arkadaş olmıya alışmış değil dir. Yalnız erkekler arasında geçen hayat, erkeği kıza karşı haris yapar. B ından maada, erkeğin mun- hasıran erkekler muhitinde ye tişmesi onu yanlış yollara sev keder. Bu kabil erkekler kız- lardan kaçar. Onların karşı- sında hicap duyar. Hatta karşı karşıya geçip konuşmıya bile cesaret edemez. Erkeklerin gançlikte ve çocuk: lukta kız arkadaşlar edine- memeleri bazı sıhhi mahzur- ları da intaç eder. Bilhassa bizim çocuklar bu mahzurlardan pek muztariptirler. Fazla olarak gençler bazı hastalıklarla karşı karşıyadır lar. Onları bu sahada da ten- vir ve ikaz etmek zarureti vardır, Bu itibarla her babanın, cin: si terbiye noktasından oğluna karşı mühim vazifeleri vardır. Çocuk bülüğa ermeden ona cinsi terbiye vermek lâzımdır. Bunun en basit yolu çocuğa tabiatteki (o cinsi O münasebet şekillerini göstermek ve bunun şok tabii (birşey olduğunu anlatmaktır. Büliğ başlayınca çocukta bir takım değişiklikler görülür) Baba oğlunun bu tahavvük lerini yakından, adım adım takip etmiye mecburdur. Her tahavvül © çocuğu başka bir istikamete götürebilir. Baba bu tahayvülleri takip ederek ona yol göstermelidir. Çocuk küçükken bu sahada babasının (yardımına mazhar olabileceğini bilirse, her müş- külünü onunla birlikte hallet- miye alışır. Yav avaş ba- basını esrarına milat, sd Bu suretle baba, çocuğunun bütün hayatını kontrol altına almıya ve ona tam manasile rehperlik O etmiye © muvaffak olur. Bizde hiçbir baba bu va- zifesini yapmaz. Çocuk avare ve serseri olur. Thlikeli ma- ceralara düşer. O vakit önüne Ke güç olur. Buna mey- vermemek için çocuğ başlangıçtan ikaza belik icap eder. Hanımteyze teferuatı üstünde onu düşün- dürüyordu. Başında bir ağrı. Gözleri açıl dıkça kamaşıyor ve kendilik- lerinden. yarı kapanıyor. Göz kapaklarının aralığından içeri- ye sızan gündüz ışığının tema- mile aydmlatamadığı loş bir zemin üstünde hep Maksim salonu gözünün önüne geliyor, Kuytu köşelerde renkli abajur- lar, Sarışın bir kadın başı, Bir xil sesi, çığlıklar ve sıçrayışlar, alkış, damakta acı bir köpük lezzeti, parlak san bir etek, bir zenci sesile daima karışa- rak “hafızaya musallat olan rağmesi ve kulağınm içinde mütemadi çalan bir cazbant, ( Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: