12 Kasım 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

12 Kasım 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' 6 Sayfa Padişah, şişman karnımı oy- nata oynata emir verdi: — Şu cüceyi söyleti Cellât, bir küçük testi kak dırır gibi mini mini adamı boynundan yakalıyarak havaya dilini dilim dilim keseyim mi? Bunu söylerken zavallı Top- atan Alinin boğazımı sıkmış ve dışarı fırlıyan dilini kerpe- | denle sıkıştırmıştı, Cüce, mos- mor bir çehre ile gene hafız Beşirin (o yüzüne (Obakıyordu. Onun; padişahtan, vezirden cellâttan değil, siyah köleden korktuğu bu niyazkâr bakıştan anlaşılıyordu. Hafız Beşir, o yalvaran bakış üzerine (padişahın © ayağına kapandı: — Hünkârım, masum cüceyi öldürme. Gülnihali, ben şimdi Üçüncü Osman: — Bırak kara oğlan! Demekle beraber yerinden fırladı. Gülnihali (o getirmek üzere odadan çıkan kölenin | ardıma takıldı. Gözel balayığın saklandığı (yeri mi görmek istiyordu, yoksa onun dilruba çehresini biran evvel temaşa | hırsile mi O itidalini kaybet- mişti; sebebi ne olursa olsun, telâş ile köleyi takip ediyordu. Hafız Beşir, Efendisi tara- fından takip olunduğunu his- setmiyor koşarak yürüyordu. Hünkâr, şişman © vücudunu koşturmadığından gittikçe da- ha geri kalıyordu. Köle, ni- hayet Kara Mustafa Paşa köşküne girdi. Dolaplardan birini açtı, alt kısmının tahta- sını, gizli bir düğmeye bas- mak suretile, (kaldırdı seslendi: — Gülnihal, çık, çabuk çık!| Orası küçük ve karanlık bir höcre idi, fakat Gülnihali boyluboyuna yatabilecek su- rette istiap ediyordu. Güzel halayık, heyecanla (o verilen emir üzerine çıktı ve mütelâ- şiyane sordu: — Hayrola ağa, kurtuldum mu? — Ardıma düş, korkma, birazdan (Obüsbütün kurtula- caksın. Kız, dolaptan çıkarken hün- kârın keskin soluğu ve kesik kesik homurdanması duyuldu: — Buradasınız bal - diyor- du - şimdi görürsünüz. O, ah al ve moru mor, güç- Tükle erek köşke girerken hafız Bezi Güle kendi- sini göğüsliyerek medivene atıl- dılar, koşa koşa avluyu geçtiler, ikinci yer denile sahaya ge- İince araba kapısından içeri daldılar. (O Uşaklar, (köleler, ikinci yerde dolaşan çavuşlar ve herkes oObu köle ile ha- layığın okoşuşmasını hayretle temaşa ediyorlardı. Bir gün evvel, Padişahla kol kola bu avlulardan geçen güzel halayık, şimdi Hafız Beşirin arkasın dan dört nala koşuyordu! Hafız Beşir, dolap kubbesi alında bir lâhza durdu ve kıza fısıldadı; — Şu dolabın birine gir, korkma | Hünkür, elinde keskin bir hançer, köle ile halayığın ar- ve | dından dolap kubbesine girdiği vakit onları kaybolmuş gördü. Mecnun bir tehevvürle dört tarafına bakındı, yeşil dolap- lardan birinde hafız Beşirin eteği gözüne çarptı, avım se- zen sırtlan hırsile atıldı, dolabı açtı ve .... boş buldul Netice Bugün Topkapı sarayını ge- zenler, dolap kubbesi denilen yerde kapıları kilitli iki dolap görürler ve bu dolaplarda - vak- tile bir padişah tarafından ta- kip olunan - bir köle ile bir halayığın saklanıp kaybolduğu, bu sebeple kendilerinin veli- liklerine bükmolunduğu hiki- yesini - rehberlerden - dinliye- bilirler. Kitaplarda ve saray rehber- lerinin ağzında bu kölenin ismi Mehmet olarak zikrolunuyor. | Halayığın adı ise hiç söylen- miyor. Fakat o maceranın kahramanları, bizim Beşir ile Gülnihaldir. Karilerimiz, hikâ- yemizin ciddiyetine inanabilir- ler. fi) Sonra ne oldu? Padişah, firarilerin gözden nihan olduklarını görünce ba- | yıldı, uzun müddet baygin kaldı. Hekimoğlu Ali paşa ile Haşmet efendi ve hanımlar, hâlâ arz odasında bekliyorlardı. Cellât ta, cüce Topatan Aliyi, kesilmiye rak son iradeye intizar edi- yordu. Bu irade pek geç geldi: — Lâlam yerine (gitsin, avratlarla mollayı da bıraksın. Cüce boğulsun! Fakat hünkâr, kıssadan hisse almıştı. Hacı hafız Mahmut Efendinin kadınlar tarafından mahküm bir kuzu | gibi, bacakları arasına sıkıştıra- | SON POSTA “ Son Posta,, nın Tarihi Tefrikası: 47 HAREM DEHLİZLERİNDE ÜÇÜNCÜ OSMAN FERMAN ETTİ: LÂLAM YERİNE GİTSİN, AVRATLARI DA BIRAKSIN; CÜCE BOĞULSUNL. sersem, alık, bunak gibi keli- melerle yadolunması ve hala- yığın ihtiyar âşıkına yüz ver- meyip onun genç oğlile seviş- mesi, kendisini ikaz etmişti, Artık zengiriz id. Ne billâr top oyunu vardı, ne hamam eğlencesi.. Çirkin hükümdar, kadın yüzü görmek- ten, kadın sesi işitmekten tevahhuş ediyordu. Dae? iri kadınları oda- larından çıkmamıya ve bilhassa Hünkâr ile yüzleşmemiye mah- kümdu. Üçüncü Osman, her hangibir kadına tesadüf eder- se boğduruyor, denize attırı- yordu. Böyle bir ceza tertibine mecbur olmamak için bir na- ln yaptırmış ve nalının ökçe- lerine iri çiviler koydurmuş- tu. Saray içinde yürürken bu İşşi pe a 1 çivilerin çıkardığı ses, kuvvetli bir tokmak dinları hal eder ve ka- zara dehlize çıkmış bulunan- lar, hemen odalarına şurlardı. Üçüncü Osman, kendisine | ber 5, bir hece 2 bir aşk dersi veren Hekimoğlu Ali Paşayı affetmedi, bir müd- | ma 3, süslü 3 det sonra Sadaretten çıkardı ve onun yerine Koca Ragıbı | kası 3 getirdi. Kızlarının zekâsı, cer- bezesi ve onların Gülnihale gösterdikleri şefkatin, muhab- betin hatırası, Ragıp Paşayı Sadrazam yapmak fikrini ilham etmişti. Çirkin hükümdar, acaba Gülniheli unutmuş midi? Onun gaybubetinden kadın yürü görmek istemediğine igöre bu suale “hayır!...., demekte tereddüt edemeyiz. BİTTİ Ti) Tarih encümeni mecmunm ( Say- far 460) İmtihanları Kaldırmak Doğrumudur Bazı Müderris Ve Ho- calarla Talebe Ne Diyor İlk ve orta mekteplerle, liselerde ve darülfünundan im- tihanların kalkması hakkında ortaya bir mes'ele hakkında muhtelif da- rülfünun müderrislerile, darül- fünun talebesile ve ilkmektep muallimlerile (o görüştük. Bize dedikleri şunlardır ; Müderris Şekip Bey İmtihanın iki sebepten vaz edilmiş olması muhtemeldir; Ya hocaya itimatsızlık vardır; yahut hoca talebesini bilmi- yordur. Bu sebeplerin zall olduğu 'yerde imtihanın da manası kalmamak lâzımdır. Felsefe Doktoru Orhan Sadettin Bey Orhan Sadettin Bey gülüm- sedi. Ve: “İmtihanlar bütün kusurlarma rağmen objektif bir miyardır; Yani hocanın şahsi takdiri yerine müçtemi bir takdir heyeti vaz'eder., dedi. İktisat Müderrisi Fadıl Bey Ne Söylüyor? — İlk ve hatta orta mek- teplerde talebenin sınıf cudu azdır, Hoca ve fikir atıldı. Bu | münasebeti daha sıkıdır. Bu tahsil devrelerinde (imtihanıj kaldırmak ve talebenin sınıf geçmesi mes'elesini hocaların | takdirine bırakmak doğrudur. Darülfünun ve yüksek mektep- lere gelince: Buralarda sınıf mevcutları ekseriya kabarıktır. Fikrimce o mekteplerden O im- tihan kaldırılamaz. Olsa, olsa, imtihan usulleri, daha yeni ve daha uygun şekillere sokulabilir. Edebiyat fakültesinden Fa- iha H., Hukuk üçüncü smıf pe year 3471 numaralı rahim Bey Darülfünundan sınıf imtihanının o kalması ve yalnız talebenin Darülfünundan çıkarken bir tez müdafaa et- mesi taraftarıdırlar. | Türkân H. Ne Diyor? Beyoğlu 12 inci ilk mektep maliki Türkün hanım şunları | söylüyor : — İlk ve orta mekteplerde imtihanlamı o kaldırmak OOçok makul bit fikirdir. Bu iki tah- si devresinde de talebe “oluş, | halindedir. İmtihanlar onların #hhatini, iradesini çok sars- maktadır. Bu mekteplerde ge aralan, (© yoklamalarile a edilmek daha tabidir. sonra hiçbir | ibi karları, ka i Soldan Sağa, yukardan aşağı: savu- | dermek 4 Halledilen Bilmecemiz 1234567T8091011 TN Sama ZosaaakuNm İ m il 1 — Terbiye 4, iplik 4 2 —Bir bayvan 4, göm 3 — Hane 2, bir peygam- 4 — Kaparo 3, talie bak- 5 — Caka 3, bir filim mar- 8 — Lâtife 4, palyaço 4 7 — Büyük 3, renk 3 8 — Nümune 3, büyük bir | hayvan 3, bir nehir 3 İ 9 — Alev külü 2, isim 5, hayvan sesi 2 10 — İçki 4, mamur yap-| mak 4 11 — Kalbur 4, bir artist 4! H kelesile Kütüpanelerdeki| Eserler Bunların Fotoğrafları Nasıl Alınabilir? Kütüpanelerde mevcut ki- tapların mürekkeple istinsahı | ve fotoğraflarının alınması Ma- | arif Vekâletince hususi bir | emirle menedilmiştir. İ Bu gibi asarın fotoğraflarını almak ve istinsah etmek için Maarif vekâletinin hususi mü- saadesini almak icap etmekte- dir. İstanbul kütüphaneleri kıy- metli âsar itibarile çok zengin olduğu için bu hususta ecne- biler ve bazı Türk âlimleri | tarafından ovekilete (o pekçok müracaatlar vaki olmuştur. | Vekâlet bunlara, fotoğrafla- rm almak istedikleri kitap- ların Obangi (o kütüpanelerde bulunduğunu vazıhan yazmala nm bildirilmiştir. İİ acentesine Oo müracaat. Perşembe Akşamı ASRİ Sinemada İLK DEFA OLARAK Soldurulmuş Bakire Gayet açık ve serbes olan bu filimde: Bir rr düşmanının bir bekir” malikiyetini tasvir eden hissi ve ihtiraslı söhneleri mühtevidir. Soldurui bakire rolünü EVELYNE HOLT ifa etmektedir. Perde aralarında : Zengin varyete numaraları, Sahnenin mabudu pek büyük muvaffakiyetler kazanmış ve her biri binlerce defa temsil “ LES VIGNES DU SEIGNEUR , VİENT DE PARAİTRE * “LE SEXE FORT, Piyeslerin mübdü meşhur: VİCTOR BOUCHER Tamamen sözlü ve şarkılı ilk filmi ve Paris'te büyük muvaffakiyetler kazanmakta olan SEVGİLİNİN ZEVKİ şaheserinde arzı Tamamen sözlü, sesli, şarkılı danslı ve renkli HOLİVUD REVÜSÜ Harikulâde ve muhteşem film Merker acentesi: Galata köprü başında Beyoğlu 2362. Şube acentesi: Sirkeci'de Mühür dar zade hanı altında Tel, İst. 7240 Trabzon İkinci postası (Karadeniz)vapuru 13 Teş- rinisani (operşembe Fatsa, Ordu, Gireson, Trab- zon, Rize, Hopa'ya gi- decek ve dönüşte Pazar is- Rize, Of, Trab- zon, Polathane Gireson, Or- du, Fatsa, Samsun, İnebolu- Mersin postası ( Konya ) vapuru 14 Teş- insani cuma İ0da Ga- lata Rıbtımından kalkarak Ça- nakkale İzmir, Küllük, Bod- ram, Rados, Fethüye, Finike Antalya, Alâiye'ye uğrıyarak Mersin'e gidecek ve dönüşte ayni iskelelerie beraber Taş- ucu, Anamora uğrıyacaktır. Dalyan, Marmaris yolcu ve yükü gidiş ve gelişte Fethiye'de aktarma suretile İzmit hattı kahve ocağı verilecektir. Kat'i ihalesi 25 ikinci teşrin 930 tarihinde ya- pdacağından istiyenleri Oo gün saat 16 da levazım müdürlüğüne gelmeleri. elkenci Vapurları KARADENİZ POSTASI VATAN 5m. Teşrinisani ÇARŞAMBA günü akşamı 18 de Sirkeci rıhtımından hareketle (Zon- guldak, İnebolu, Samsun, Ordu, Giresun, o Trabzon Sürmene ve Rize) iskelelerine azimet ve avdet edecektir. Tafsilât için oSirkecide Yelkenci OHanında © kâin Tel. İğ İstanbul 1515. endam edecektir. Küçük Mustafapaşa Gülcemil İeiliyo mahallesinde No. 18 Ef üçüncü maddesi mucibiefi, ye Traş kasulmaştar, 7x8 ME binde ve saat 14 - 16 ya kai” arttırma yapılacaktır. e 1 — İşbu gayri menkul. ya şarinamesi 15-11-939 tarihinde” 990 - 1065 No. ile İstanbul ? yanlı olanlardan fazla saplâss9f isteyenler, işbu şartnameyi mumurasile memuriyetimize etunelidirler, 2 — Artırmaya iştirak yanlı kıymetin yüzde yedisi bel teminat gösterilecektir. 3 — Hakları tapu sicili olmıyan ipotekli alacaklılar!» kadarların ve irtifak hakkı bu haklarını ve hususile faiz ”* dair olan iddinlarını işbu 189 den” itibaren yirmi gün “ii” — müsbitelerile © birlikte mer bildirmeleri icap eder aksi ları tapu sicillile sabit bedelinin paylaşmasında zararlar ayrıca hilkme memuriyetimizce aberdan beş numaralı fikradaki 99" etmek o kaydile üç del” sonra gayrı menkul en üstünde birakılır. Şart | arttarma geri burakaler AÜ, ga İ rinden kurtulur ve teminai $ — artırmanın birimi yg olmasa ve gayrı menkul? agi kamıml hakka ve satışın eg diğer şartlar, Müterakim müşteriye aittir. Yamlan yaza GEMS ie 350 tari ide ZN : AN A m gösterilen 2-12 icra memurluğu dairesi arma gerin” EK Cümburiyet 21 | Beşiktaş kazası Fe; B Mührüdar zade | | setten istifa etmişti”

Bu sayıdan diğer sayfalar: