November 22, 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

November 22, 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

X2 Tei SÖN POSTA İttihatçzlar Divanı Âlide Hesap Veriyorlar... Hükümetin, Yardım Edip Para Ka- zandırdığı İmtiyazlılar Kimlerdi? Sabık İaşe Nazırı BunAu—*Sö;"l*emek İstemiyordu.. ..EVet.. İaşe kahramanı meş- Kara Kemal B., reisin | duğu sekizinci suale cevap Yerirken, belki de hiç farkında | dan, müöthiş bir itirafta — İaşe nezareti ihtikâr ve | Nİ istimallere mani — olmak &;kurulmuştuı; demek su- bu nezaret kurulmadan hiıı geçen Üüç senelik koca devrin, ağzına kadar reza- Hk,ı_ dolüp - taştığını anlat- | Olmuyor mu idi ? rezaletler ki... Görüyorsunuz ya.. Hatıra wîtrimde cümleyi tamamla- v arkasını getirmeden şu Eiı. kesip bırakmışım. Artık | ün alt tarafını insaf erbabı Raavvur - etsinl.. Vakıa Kemal B. zımnt iti- taşıyan bir cevap ver- . Fakat bu cevap İste- tafsilâttan 'mahrumdu. Üzerine reis, ayni su- daha açık bir şekilde Kktar etti: — Bu sual ile kastedilen | Wleri izah edeyim: Bir takım ıhltlerle bazı müesseselerin &. kazanması için hüküme- Mmüzaheretile —bir çok ğ: cemiyetleri ve şirketler lmuş. Hah şöyle... Bakalım, Ke- Nd"%ey buna ne buyura- ,“Lııı Kemal Böy. buyurdülar; t tecahülden buyurdular : — Milli kantariye ve em- Mi sirketleri mi / mevzubahis “Ğ’“fuumı? Dediler. şunu - bileydin a Efen- lı—; İaşe kahramanının şu ._Hmuıikten gelmesi — şik | Tei mi? Bununla beraber İ Yakarını hiç bozmadı, Ke- beyi sükünetle tasdik etti: — Evet.. bunlar hakkında _Kul verir misiniz ? N kabinesinin bir buçuk k:“!lı kendisine neler soru- Nlr evvelden kestirecek %tkuldn zekâya malikti, şunları -söyledi: q.;.np-ğ:r vereceğim — malü- hç 2 bir fayda basıl olacak key özliyeyim. Fakat bu şir- Nı.:"" tesisi meselesi benim in Ş* ferdi teşebbüslerim- | N:h_ı'tltix ve bu şirketler Hizin — bir sıfatı siyasi- b.,'"P'Im" değildir. k&_ 'du, bu cevaptan sonra hilik he vaziyet alacağımızı İ C tder gibi bir hal aldı %l%k geçmeden şunu ilâve Ç_Ukiu izahat almak 'şü- 55. Hazifesi dabilinde ise t vere 'yım, V.,s"'“vı'nm kabahat a beyim. ““Enmmp ver. Biz buraya ikişer satırlık resmi SO almak için mi toplan- H'Y"y biz öğrenmek is- he S:.:hmun dönen dolapları, N_.ı%fınıd.kım bilmek, e de anlatmak istiyo- ON UAMa beraber Gümüşane bi '—. Hasan B., iaşe na- A p dadına yetişti: tirketler işinin yalnız N ttellik olan akız- suale biraz te- mas ede—b_i.livrîfîk;ııi—ıieye te- mas etmiyen kısımlar şubenin tahkikatile hiç alâkadar değil- dir; dedi. Lâkin reis hiç te o fikirde değildi. Netekim Hasan beyin şu mütalcası karşısında mak- sadını açıkça anlattı: — Kemal bey burada bir nazır sıfatile bulunuyor, fakat bendenizin sorduğum sual bu sıfatla değildir. Hükümete is- nat olunan şu fillerden malü- mattar olması muhtemel olduğu | cihetle malümat kabilinden bizi tenvir etmesi için sordum. Kemal bey de şubece tensip edildiği takdirde cevap vere- ceğini - söyledi. Reisin şu etraflı izahı Gü- müşane — meb'usunu — tatmin etmemişti. Evelki — mütaleasın- da israr etti: — Bendeniz, dedi, vere- cekleri izahatın iaşeye müte- allik olan kısımının suale te- mas edebileceğini ve fakat nazırlıkları zamanından evvelki hususların — suale — müteallik olmadığını söyledim. Çünkü bu, bendenizce zaitti. Reisle Gümüşane meb'usu Hasan B. arasında başlıyan şu küçük çaplı — münakaşa uzamak İstidadını gösteriyor- | du. Şimdi araya arkadaşlar- dan Saruhan meb'usu Mus- tafa Fevzi Efendi de karışmıştı. Bu arkadaşımız şu fikirde idi: — Kemal B., şirketler me- selesi hakkındaki suale, şube- nin vazifesi dahilinde olduğu takdirde cevap vereceğini söy- lemişti ve bu cevabile kendi- sinin burada sabık bir nazır sıfatile ve divanı âliye mütcak lik tahkikata cevap vermek üzere hazır bulunduğunu ima etti. Reis Bey de nazır sıfatile değil, malümat kabilinden iza- hat talep etti ki şu halde şubemizin bu şirketlerin te- şekkül — suretleri ve sairesi hakkında izahat almıya salâ- hiyettar olup olmadığının ta- ayyün etmesi icap eder, Doğrusu ya ben, bu fikirde değildim. Olan biten şeylerin tamamen bilinip anlaşılmasını istiyordum. Bununla beraber reis, münakaşayı daha fazla uzatmak istemedi ve: —O halde, dedi, bu işi mü- zakereye geçmezden — evvel, Kemal Beyden nazır bulun- dukları zamana ait meseleler hakkında izahat alalım. Ben, reisin bu sözlerinden sonradır ki iaşe kahramanının geniş bir nefes aldığını hisset- tim. LONDRADAN Kumaş Getirttik ' istanbülan ;iyi. €n usta makastarını temin ettik .. aN YAZAMALE SAA Fakat ayni zamanda ölçü ile yapılmış derecede güzel bazır elbiselerle su geçmez gabardin pardesüler de vardır. Tediyatta kolaylık gösteririz Eminönünde Esnaf Bankası itti- salinde tütüncüye bitişik(50)numaralı MAKASI GÜZEL ASRİ TERZİHANEYE Terki -ticaret Müracaat Ediniz. sebebile Fırsattan istifade ediniz Elimizde mevcut kâğıt ve kırtasiyeye ait emtiamızı büyük tenzilâtla toptan furubt etmekte olduğumu muhterem tüccar ve e nafın nazarı ıttılaına arzeylerim. İstanbul Çiçekpazarında 16 Nolh mağazada kırtasiyeci Hacı Abbas zade Mehmet Abbas Kehnemuyi. İspirto ve ispirtolu iç- kiler inhisarı umumi .. v . .. . müdürlüğünden: Lüzumu olan 12,000 kilo demir çember ve 34,000 adet demir halka şart- namesine tevfikan 22-11-930 cumartesi günü saat 15te ihale edilmek üzere pazarlık suretile alınacaktır. Taliplerin mübayaat komisyonu kitabetine müraçaatları. Kari — Gözile Gördüklerimiz Türk Genci Ve Gazisi Geçenlerde Gazi Hz. hak- larındaki fikri kasıranemin ga- zetenizin sevimli — sütunlarına geçirilmiş olmasına teşekkür eylerim. Benim fikrime göre gazete sütunları — üstündeki — yazılar tünç Üzerine hâk ve nakşo- lunan hututa müşabihtir. Zira cümlesi tarihe geçmiye nam- zettirler. İşte efendim bu düşünce ile ve tekmil aczimle bugün- kü Türkün Gazisi hakkında fikirlerimi hülâsa etmek isti- yorum: * — Türk, Gazisini babası olarak tanır. 2 — Türk, Gazisini müşfik profesörü olarak tanır. 3 — Türk, Gazisini durendiş hamisi olarak tanır, 4 — Türk, Gazisini tarihte emsali nadir gelmiş büyük bir kumandan olarak tanır, 5 — Türk, Gazisinin işaret buyuracağı istikamete doğru karıncalar gibi sessis ve sada- BZ yürür. 6 — Türk, Gazisinin isir- lerine tamamile iktifa eder. 7 — Türk, —mesaü yevmisi nisbetinde kazandığı meblâğ ile iktifa eder, 8 — Türk, hazinei devletin kabardığını gördükçe göğsünü kabartır. ve hiçbir. veçhile sui istimalâta müsaade etmez. © — Türklerin gayesi bir olmak itibarile memleketin ma- muriyeti, milletin refah ve sandeti uğrunda — yedisinden yetmişine kadar Türkler müt- tehit bir kütledirler. 10 — Türkler birbirini bir ananın karnında yatmış gibi aziz | kardeşane severler. İşte Efendim fırka gümbür- tülerinden aldığım ilham ve intibahın kısaca arzı. Tarsus'ta makine mütehasaıı Ali Fethi Acil Tedbir Almak Lâzımdır 'Yunanlıların büyük bir kıs- mını yaktıklari Eskişehirimiz- de istidadın akabinde tahriri arazi ve müsakkafat muame- lesine başlanmıştır. Bu iş yapılırken büyük yan- lışlıklar olmuşiş, meselâ 100 Tira kıymetindeki bir ev 30 Hra tahmin edilmiştir. Esa- sen birkaç senedenberi devam eden kuraklık faciasına bir de istihsal edilen malların bilhassa zahirenin yüzde yetmiş dere- cede düşmesi halkımızı daha fazla sıkmtıya düşürmüştür. Bu iktısadi bahran yüzün- den o zaman 300 lira yazılan yerler bugün 50 lira varidat getirmektedir. Kazanç vergisi de tahriri emlâk üzerinden tar- hedilmektedir. Zamanla Değişmiş olan va- ziyete göre bir an evel yeni İ lâzım- Gümeçten Bir Şikâyet Gümeç, Burbhaniyeye tâbi bir nahiyedir. Burada iskân edilen ban kimseler bilâ se- bep iki nahiye halkıma karşı husumetkâr davranmaktadırlar. Bir düğün gecesi boşnak Hur- git iaminde biri kardeşine ver- Sağladıı — Ökse İle Mücevher Aşıran Hırsız Elmasçı Marko Efendi Derdini Anlatıyor.. Kibar Komîsyoncu—lan Andıran Hırsızlardan Bir Tanesi Yakalandı Zabıta haberleri arasında kısaca bir vak'a geçti: Bey- oğlu mücevheratçılarından bi- rinin dükkânma gelen birkaç kişi, ökse ile bir vaat ve elmas yüzükler çalıp kaçtılar. Avrupai ve Amerikanvari bir cür'etkârlık ile yapılan bu | göz önü hırsızlığı” etrafında tahkikat yaptık ve öğrendik ki yüzükleri- çalınan Marko Ef. - | nin dükkânı İstiklâl caddesin- de, Yüksekitaldınmın tam aşaş ği inilecek noktasındadır. Dükkün . küçüktür. Markö Ef, nin kasası tam kapının yanında sol taraftadır. Bu kıs- | ma el veyahut başka bir şey uzatılmasın diye bir kafes ge- rilmiştir. Marko Ef. ile beraber zev- cesi de ekseriya dükkânda bulunurmuş. Pazartesi — günü öğle üzeri Marko Ef. içerde yalnız iken 4 müşteri gelmiş. Bir altın saat alacaklarını söy- lemişler. Bunlardan üçü Marko Efendiyi söze tutmuşlar, Dör- düncüsü ise kapının yanmdaki kasaya yaklaşmış. Kafesin bir kısım tellerini sessizce çekip ayırmış. Esasen daha evvel hazırla- | Yıp ts ucuna ökse ilâcı sürdüğü | değneği ileri uzatarak raf üze- rinde duran elmas yüzükleri birer, birer değneğe yapıştırıp | çekmiye başlamış. Bu suretle üç elmas yüzük uçuvermiş. Bir de altın saat. Sanra elindeki sirli değneği kasanın yanına bıra- karak Marko efendiyi lâfa tutan arkadaşlarına dönerek: — Benim uzun uzadıya bek- lemiye vaktim yok. Siz işinizi bitirin de arkamdan gelin. Demiş ve çıkıp gitmiş. Az sonra pazarlığı bir esasa rap- | tedemez görünen üç arkadaş ta arkasından yola çıkmışlar, Mar- ko efendi, bir müddet sonra araları ayrılan tel kafesle ucu macunlu değneği görünce işin farkına varmış. Etekleri tutuş- muş, hemen karakola koşmuş- tur, Zabıta, Marko efendinin tabiri veçhile “ çok kibar ko- misyonculara — benziyen , bu dört mahir hırsızı o gündenberi aramış, bunların ancak bir tanesini dün yakalamış, Adli- yeye vermiştir. Bunun ismi Keğorktır. TÜRKLER İÇİN Kolaylıkda ALMANCA ÖĞRENME USULÜ Müellifleri HERMANN SANDER Alman İlaanı mütehasmıs ve meuallimi Sene “TAHSİN ABDİ İzmir erkek lisesi Almanca muallimi 1930 1 Ciltte 3 Kıtam Fiatı 250 Kr. Kitapçılardan arayınız!.. YERLİ MALLAR DEPOSU BURSALI MUSTAFA FAHRİ | Bu kere Beyoğlunda, İstiklâl eaddeside Venedik sokağı kar- gasında 413 numaralı mağazayı | Sırf Bursa ipeklileri üzerine küşat eylemiştir. Satış | Hatlarımz Bursa fabrika satış fiatlarının aynıdır. Bir tecrübe kâfidir. Makine ile kal'iyen imlâ hatanız olarak herhangi bir yazı yazdırmak istiyenlerin Sirkeci'de Şahinpaşa oteli karşısında Dervişler sokağında (15) mumarada kâin (HALK DAKTİLO DERSANESİ) me müracaatları. diği bir bıçakla düğün halkı- na taarruz ettiriyor. Mani o- mak — istiyen Ahmet Beye hücum ederek Ahmet Beyi öldürüyor. Bu anda silâhlar çekiliyor. Hurşit te serseri bir. kurşum- la ölüyor. Fakat katil kaçıyor. | Bu gibi hadiseler sıkça tekerrür ediyor. Makamı aidinin nazarı dikkatinin celbe- dilmesine — tavssutunuzu — rica ederim, Gümeçten Mehmet Har türlü ikraz, istikraz, terhin, imti- kal, ferağ işleri yapılır. Sirkeci yeni Postane karşısında Velura han No, 19 Patolog, Bakteriyolog D.M. Lutfi GÜLHANE SERİRİYA'TI MUALLİMLERİNDEN Dahbili, ve intani hastalar Pa- tolojik ve Bakteriyolojik mua- yeneler, —icra olunur. Adres: Babıali caddesi vilâyet karşısı 15 No, Muayenehanat Telefon İstanbul 1327 İkametgâhı » , 5 Doğum ve kadın hastalıkiarı mütehassısı Doktor Hüseyin “Naşit Türbe, eski Hilâliahmer binası No. 10 Telefon İst. 6222 DOKTOR Ömer Abdurrahman Cilt, Saç, Frengi ve Bek- TI İnumarada birinci kat, gün len ikiye, buçuktan akşama kadar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: