24 Kasım 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

24 Kasım 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Pozanti Belediyesi Kaldırıldı Ama.. Pozantiden yanlıyor! 1 Hariran (930) tarihinden — İibaren | yesi İüğvedilmiştir. Kanün icabı olmakla be- | lıldara sebep oluyor. btaç | ir mecburi yettir. Fakat Ulul 'i tarafından sevkolunan fakir- | ler, Pozantide belediye varmış hsisatları yalız buraya kadar im burada gelip bekleme | " Alâkadar — makamların n Sikkatini celbederim Behçet Bir Gaip Aranıyor Elendim : adan . yirmi 'beş sene evvek karder ü — köylerinden | allesinden sün- | kardeşi aybettim. Bu müd- silr acısile sebun olan a eleme — tahammül bunun için gazetenizin bu ç mlm gibi- birçek 'zayal MVEnet slltur —"l.ıln Baraç Mahallesinde, tim efendim. Sabriye Bir İcra Meselesi Kadıköy terasında, (929) senesi (1582) "Uaralı dorya cibince dakuz İira Ağının tahslli tahtı hükme alındığı borçlu memur bulunduğu ve adresi Rumarası malüm olduğu halde iki © kârip bir zamandanberi tahsil t_:ıa.. Bu halin bende uyandırabi- V1 yele ve nevmidi kölaylıkla kabili 'Avvurdur, efendim. Erenköy, Kunduracı eanafından M. Memduh » Anadolu mektupları gönderen Salâ- Mllin Beyr : Bize sön adresinizi bildirmeniz mer« lir, Cevaplarımız Sabık orman müamelât memurların- Remazi Beye: üderdiğiniz. mektubu aldık, Fakat çe liğiniz hadise nerede vukua gel- Süğtirp Bunu yarmamışsınız. Bu yürden bi “Vetiniz dercedilmemiştir. Mazereti- zi “ Mühik bulacağınızı Ümit etmek teriz, * .jnı.u ollu İbrahim ve Ahmet oğl ü İbrahim hmet oğlu ı.ll Sinan xade Şevket, Sarı Ahmet Üra, V lamdullah Suphi Beyin sebebiyet d e başlıyan münakeşa, gazetede kaş TÜMüş olacağınız Üzere büzüa 'e ı,,l::"'ıı addolunmak Iâzımdır. Lüzumu M.' fikrinizden istifade olunacağını Ürlerimizle birlikte kaydediyoruz Hüseyin imralarile iki ayrı mektup 'tren karilerimize T : 'SON POSTA Yü 170 Yolcu taşıyan Do, X Alman tayya- ] resinin — uçuş esnasında alınmış resmi.. * İ İ Tayyarenin umumt manzarası... Alman- lar son za- manda (Do.x) is- minde mu- azram bir tayyare yaptılar. İngilizlerin yanan'ba- lonunun arkasından bu tayya- reyi Av- Tayyarenin kumandanı rupaya _dul_:şmıya çıkardılar ve | liraya mal olmuştur. Tayyare evvelâ İngiltereye gönderdiler. | tamamen madenidir. Birkaç ay | rübe uçuşları yapan ve ilkba- | lerden iki tane sipariş vermişti: | hara doğru Bahrimuhiti ye- Tayyarenin esasen dahili | Çerek Amerikaya gidecek olan | tertibalı ve şeralti tabiiyesi 70 bu tayyare tam manasile bir ' yolcu ve on üç tayfa nak'et- hava gemisidir. mek Üzere inşa edilmiştir. , (Do.x). Almanyada “Firid- | — Tayyare dört katlıdır. Orta rihhafen,, de “Dorniye,, fab- | katı yolculara mahsus salonları rikası tarafından beş sene tet-ki| ihtiva etmektedir. Bu salonla- kat icrasından sonra yapılmıştır. | yın bir kısmı sekizer kişilik, Bu tayyare esasen seyrü se- | bir kısmı da on beş kişiliktir. , v:korı' mekluplarımızın de- A 7,7'.""' sayfadadır | - Selipaş TAKVİM - N 23-Teşrinisani-930Kasım 15 Rumi 10-Teşrinlsanl -131$ Vakat-Eraal-Vasati Akşam 12.— |16.46 Yatsı | 136 (1822 kmsak |1 Si efri; x!lkg numarası : 33 SON POSTA'nin” Edebi Romafı FATİH -HARBİYE S Gi n%n_Bııu,_ gitmekle hemenı Colacak mısın? İ p PYEt, tabil... Hayir, yal | h. © değil tabi... Of, bu Ü dmKuzum, şimdi ::.5"';'"0 dolama! Ben Te h:"jek istemiyorum, N“"İıı Mi anlamıyorsun, ben Zaman bile sen beni bu- de | bak | | Fakat ne babama, | ferler için yfı__pılııııı_h_r. Fakat | 24 metre uzunluğunda ve 3,25 |inşa eden mühendisin geçen | metre genişliğinde olan bu | sene resmen vuku bulan beya- | salonların dahili Mesajeri va- purlarının dahilindeki intizam natına göre Bahrimuhit seferle- |rine tahsisi istihdaf edilmemiştir.| ve konforu haizdir. Ayrıca bir | Fakat tayyare mahdut bir | istirahat salonile bir de bar | hamule ile Bahri muhit üzerin- | mevcuttur. Bar dahilinde so- de gcfer icra edebilir. Bahri- ğuk tutan dolaplar ve ısıtma va- muhit seferleri için mühendisler daha vâsi projeler üzerinde çalışmaktadırlar, Do. x tayyaresi iki milyon marka, takriben bir milyon | PEYAMİ SAFA | ötekinizde meyzin... Bana hiç biriniz. hak — vermiyorsunuz. Babam sureta hak verdi ama vardır. Yolculara mahsus salon- lardan ikisinin dahili tertibatı ya- Salonlara bitişik olmak üze- kızıyorum, — benim bam gene mazurdur, ihtiyardır, rum, söylüyorum, gene beni anlamıyorsun, babam da öyle.. Ben bunun için bedbahtım, ben bu baloya gitmek iste- medim değil... Hem doğrusu nu da söyliyeyim mi? Beni Macit ta o zaman dayvet etti. | ne sana bunu açamadım. Bana kızı- genç bir adam gibi de- | Gayet hassas bir | sen... Ne oldu sana? Ben sana ne yaptım ? Ben en tabii hak- larımı istiyorum canım... Ben mümkünjolan şeyleri istiyorum, Sm, halbuki söylüyo- | yorsunuz, sanki biriniz imamsınız| Lükste gözüm yok, mükellef Tayyarenin üzerinde iki motörden bir ikisi.. Şimdi Avrupa üzerinde tec- evvel İtalya hükümeti bu tayyare- | M sıtası olarak ta elektrik tesisatı | taklı vagonlarda olduğu gibidir. | bir de içine sor! Ben de buna | arzularımı | niçin tabil bulmıyorsunuz, ba- | fakat sen ?.. Yalan mı?. Niçin | ğgilsin ? Ben sana hayret edi- | yorum, hayret, hayret, bayret.. | insandın | z Yetmiş Kişi T:ıışıyaıîğarlı,şı 'Salonlu, Yataklı Bir Tayyare.. re elektrik tertibatlı bir mutfak ve daha ilerde müteaddit aptesane ve tuvalet daireleri ve eşya koy- mıya mahsus kısımlar vardır. Tayyaredeki işler aynen bir gemide olduğu gibi cereyan eder. Do. x tayyaresinde pilotlar motörlerle meşgul olmadıkların- dan ve motörler ayrı ayrı maki: nistlerin nezaretinde bulunduğun- dan tayyarede âzami emniyet var- dır. Tayyarenin sevk ve idaresi seyrüsefere memur kaptan ta- rafından temin olunur. Pilotlar her “ikisi müştereken veya nöbetle tayyareyi havadâ sev- kederler. Bunlar arzu ettikleri zaman tayyarc motörlerinin hep- bulanan on Tayyarenin iç tertibatı sini yanlarındaki bir kol ile dur” durur veya harekete getirebilirler: in ayrı ayrı idaresi ve tan- zimi makine dairesinde temin olunur. Tayyarenin kaptanile, tayyarenin bütün kısımları ara- sında telefon irtibatı mevcut- tur. Kaptan, makinist ve pilot | daireleri tayyarenin üst kısmın- Pdadır. Buradaki tertibat ve | cihaz —aynen — Bahrımuhbitte | seyrüsefer yapan — gemilerin tertibatına benzemektedir. Tayyarenin kuvvei muhar- rikesi 600 zer beygirlik 12 tördür. Bunlar biri önde diğeri arkada olmak üzere ikişc! konmuş ve bir cer, arkada ise yere inme pervanesi vardır. Tayyare havada bulunduğu müddet zarfında telsiz istasyon- larile daimi surette temasta bulu- narâk tem bir emniyet dahilinda sefer eder. Bu tayyare, fennin Vbir- mucizesi addolunmaktadır. bir hayat ta istemiyorum. Be- nim yaşımdaki bütün kızların, Benim vaziyetimde bütün kız- larm arzuları ve yaşayışı... Neden bunun için kabahatlı olayım? Hele evlendikten son- ra sen hep bana böyle dar- gih miı duracaksın ? Bir sine- maya bile gidemiyecek miyim ? | Şinasi durdu ve söyledi: — Sinemaya da, baloya da gidebilirsin. Mesele bu değil. Ben softa değilim. — Mesele nedir? — Onu sen günün birinde anlayacaksın. Neriman ©o ande bile an- | mühendisi merkez olmak üzere | Kızının Kadın Ve Kalp İşleri ı Ev Hayatı Hayatını Penceresinde Geçiren Genç Kız | — Evimizin karşısında namuslu | ve mutavassıt bir tüccar ailesi oturur. Bunların on sekiz yaş- larında güzelce bir kızları var- !dır. Bu kız gününü penceresinde geçirir. Sabah işini bitirince giyinir, kuşanır. Pençeresine otürür. ve dişarsını - seyreder. | Akşama kadar | kalkmaz. Pencere onun hayata bakan yegâne menfezidir. O, bütün îııyıh buradan seyre- der. Ufku, — görüşü —sokağın dar çerçevesi ile mahduttur. Bu kız, bizim aile kızı de- diğimiz tipin canlı bir nümu- nesidir. Bu kız mahcuptur, te- mizdir, namusludur. —Hayata uzaktır. Bütün giren birkaç akraba ve — bir- kaç tanıdıktan ibarettir. Anne- sinin, babasının kuzusudur. Fakat bu kızın bir de iç tarafı, gizli tarafı vardır. Bu kız İçih için yaşıyan; aşkını hissini saklar; — sırrımı yalmz Zelan pencereden tanıdığı eve | Renkli arkadaşlarına söyler. Âşıkını Eenceresi önünden geçen er- tekler arasından — seçmiştir. Fakat bunu yalnız kendisi ve arkadaşları bilir. Ailesi bundan haberdar değildir. Bu kız hayalperverdir. Hulya ve rüya içinde yaşar, Hakikatle ve hayatla karşılaşınca şaşırır, el dokunulmuş bir zambak gibi çabuk pörsür. Aile kızı hayatınm — çoğunu evinin içinde ve penceresinin yanında geçirdiği için saksıda büyüyen çiçek gibi narin ve has- sas olur. Çıbuf kırılır, çabuk sevinir, çabuk mes'ut ve çabuk bedbaht olur. Anne ve babanın vazifesi kızına karşı lâkayt kalmamak- tır. Bizim kızımız namusludur deyip göz kapamamaktır. En çok ikaza muhtaç olan kızlar aile kızlarıdır. Onlara yol gös- termek ve arkadaşlık ederek dertlerine ortak olmak lâzımdır. #Hanımteyze Roplar I Son zamanda Üst kısmi açık, alt kısmı, yani et-k tarafı koyu renkle - elbise yapmak çok moda olmuştur. Bügün size takdim ettiğimiz iki nümune bu cinsten- dir. Yalnız birl ipekli, öbürü yünlüdür. Soldaki elbise jarsedir, Öteki ise mavi | Hzepdüşindir. Yukarı kısım fildişi renginde gayet açık ve sarıya çalan beyaz kumaştan yapılmıştır. ladığını — zannetmişti: — Macit meselesi. Fakat bu ne ısrar! ğinnsi niçin ona inanmıyor? 'azla birşey mi biliyor? Sezi- yor mu? Tahminden mi ibaret ? Neriman — sustu. münasebetinin çıkmaz sokak- larına girmektense daha müs- bet konuşmayı tercih etti: — Peki, bu baloya gölürür m — Gideriz. — Ben kumaşlara bakmak istiyorum, beraber Beyoğluna çıkalım. — Hayır. Feride söz ver- dim. Yarım saat sonra bulu- şacağız. Bu akşam onda ye- mek yiyeceğim. Sen git. Şinasi ile | Şinasi ayrılmak icin kımıldadı, Neriman onun yüzüne ba- kamamıştı. Utançla ayrıldı ve koşarak uzaklaştı. Sebebini anlamadan, kendini küçülmüş - buluyordu, Birbirine zıt duyguların hücu- muna oğradı, geriye dönmek ve — balodan vazgeçtiğini söylemek — istiyordu.. Fakat koşuyordu, kaşlarını — çatıyor, yüzünü buruştuzuyor, kızarıyor bağırmak istiyor, “Ey... fena bu, fena,, diyor, sonra “niçin,, diye soruyor, düşünmiye ya- naşmıyor ve tramvay bekleme yerlerini geçerek, müthiş can , sıkıntısından kaçıp kurtulmak ister gibi koşuyordu. ( Arkan var )|

Bu sayıdan diğer sayfalar: