20 Aralık 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

20 Aralık 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l, gaN DAaLGASI(İ uşu Kafesten Uçurmamak İçin lakışıklı Bir Tedbir Almak Lâzımdı Yazan: Ziya Şakir Hekkı Mahfuzdur » * bir karar verdi: N, Simdilik — Hayalin aşkı, z kalbinde kalmalıdır. Bir h u, Kirkor aranmalı, di- ı'.’lftıın da, Hayalin vazi- ı bir skandal züburuna p Olacak — vaziyete “ifrağ hdır, M büyük tehlike, (Rus) se- Anesinden gelebilirdi. (Rus- ç tleti fahimesi) tebeasın- RLâhlh *bir kadının esir Ö, 'tk saraya salılması ve Zamandanberi de (nezdi de bulundurulması se- tarafından haber alı- artık — princin taşını kitnak kabil olamazdı. Bu eyi kısmen olsun izale Kllmek için de Hayali, bir y Set saraydan — uzaklaştır- k 'e emin bir yere key- lâzımdı. Nden scra, derkal aedrer h ( en sonra, Kâmil paşayı alıp saraya dek için bir yaver yolladı. * akşamdı. Kâmil paşa, ÇN davetten kuşkulandı. gelir gelmez, (serkâtibi G şehriyari) Süreyya Pş. üdan beşuş bir çehre ile "'",hcı endişesi azaldı. K ha paşanın vürudu, su- Ç Hamide arzedildi. Sultan “t, telâşımı belli etmemek h* tadrazamın (mabeyni hü- K.D) da yemek yemesini ve h “len sonra görüşeceğini ÜÇt tü l (alaturka) saat bire M Kamil paşa, buzura : edildi; hünkâr, çehresin- tolgunluk ve — tahavvülü N, Sama hissettirmemek için ha M loş bir — köşesine tişti. Elindeki kağıtlarla V görünüyordu. Kâmil y? Mzettiği tazimatı kabul ğ ındaki saudalyeye otur- işaret —ettikten sonra, Ü kâğıtları erdi: İılı?.h mıliy':.. lâyihası- tetkik ediyordum. Bazı ha, “er hakkında görüşmek & Olduğu anlaşıldı. Şimdi belki bir dedikoduya ” Olacak.. Başka suretle ' çıkarsak, münase- Tuiyacak.. Şimdilik sultan , ndan — birine naklini ( “ttim. Siz ne dersiniz?. a pağahane) yi çok iyi h l“hil paşa, elile ağzıni hafifçe öksürdükten S Stvap verdi: Fikri şahaneleri — hangi Geş , *mayül etse, bittabi B “Pdadır. e *sfarethanenin de ha- N i muvafık olur Vzkan ver) ağöe Kâmil Paşa ği SON POSTA alesef meyva — verenleri de yıkıldığı haber verilmektedir. Son günlerde Bilecikten gelen bir zat birçok köylünün wergi borcunu — vermediğin- dem ceviz ağacını kesip sat- tığı bilhassa ceviz mahsulile meşhur Bileciğin gelecek sene hareketlerin — bilhassa — önünc geçilmesini amirdir, kanaatir deyiz. . YA Yerli Sun'i İpeğ Adana çiftçilerinden Ahmel Hilmi bey tarafından elyafı uzun, parlak ve ipeğe benzer bir nevi pamuk kozası yetişti- rildiğini yazmıştık. Nümune, borsa ve devlet lâboratuva- Mensucat sanayicilerinin hu- zurile tahlilât yapılacak, bundan sun'? ipek yapılıp yapılmıyaca- -| ğ araştırılacaktır. - Eğer bu kozadan sun'i ipek iyapılabileceği tebeyyün ederse buü kozanın ziraati teşvik edile- cek, trikotaj sanayümizde artık *'ye’r“ sun'i ipek kullanılacaktır. Ticaret Odası Tarafıı;(—lanwğziye Verilen Raporu Neşrediyoruz Ticaret odası tarafından Gazi Hz. ne takdim edilen raporun neşrine Üüç gündenberi devam ediyorur. Bugün Kazanç vergisi faslı, yanın da ticareti bahriye kızımları neşrolumakta ve oluna- caktır, El Sanayii El ile icra edilen sana- yi erbabının muamele vergi- sinden muaf kılınmaları sana- yün makineleşmesi — imkânını azaltıyor. Muamele — vergisi kanunı- nun 4 Üüncü maddesi s- nal müesseselerde imal olunan mevatta muamele vergisi hesap olunurken mevaddı iptidaiye-i için gümrükte ithal esnasın . veya dahilde imal sırasını 2 muamele vergisi verilmiş i-c bunun tenzil edileceği tasrih ediliyorsa da tatbikatta bu tenzile imkân hasıl olmamak'a | | arzederse de ve binaenaleyh bu maddeni temin eylemek ister maksat kaybolmakta, ayni zı- manda vergi de mükerreren istifa olunmaktadır. Veresiye Muameleler Veresiye ve hatta zararını satılan bir. malin — mu- mele vergisinin peşinen alı - ması - sanayi erbabını pc© ziyade tazyik eylemektedir. | | | | | mamak — suretile 60 kuruşa ise malın - satıldığı şamanda bu fiatın bilfarı 30 kuruşa tenezzülü verginin bilk fül yüzde 12 hesabile veril- | miş olmasını intaç eylemekte- dir. Binaenaleyh muamele ver- gisinin ihracattan, dahili ima- lâttan kaldırılması lâzımdır. ve şayanı temennidir. Kazanç Vergisi Malüm olduğu üzerer ka- zanç vergisinin sureti tarhında mükellefler: 1 — Beyannameye tabi ok mak. 2 — Beyannameye tabi ol- iki kısma tefrik — edilirler. beyannameye esas kâr dere cesine göre vergi talep ve tediyesi esasına istinat eyle- mekte olduğundan mütecrakki ve adli bir şekil ve mahiyet bunda da şu hususatı nazarı dikkate ak mak lâzımdır: 1 — Beyanname neticesinde taayyün eden kârdan alınacak vergide takip edilen mütezayit nisbetler — arasındaki — rabıta genişletilmelidir. Diğer birçok memildketlerde kazanç vergisi nisbetleri berveçhi atidir: Diğer Memleketlerde Almanyada yüzde 10- 15, Zararına satışlar muamele ver- | İngilterede yüzde 20 ise de pek gisinin nisbetini arttırmakt - | çok memleketlerde yüzde bir- dır. Filhakika, meselâ zeytin yağında olduğu gibi, verginin peşinen istifası zımnmdaki fiat den başlıyarak nihayet yüzde 7-8 gibi bir miktar arzeylc- mekte vı#!&ı memlekel- “ lerde de ancak yüzde 46 kadar — çıkmaktadır. Meselâ, Bulgaristan, — Avusturya, Hol- landa, Belçika, Çekoslovakya da bu meyandadır. Vergide- Esas 2 — Beyanname üzrinden kazanç vergisi tahakkuk - etti- rilen her memlekette gayri safi hazançtan zaruri masraf olarak bir takım miktarlar tenzil edilmekte ve bu da ine saf ve adaletin mukteziyatın- dan bulunmaktadır. Bu suretle muhtelif memleketlerin beyan- name yekünuna nazaran taay- yün eden gayri safi kazançtan tarh ve tenzil ettikleri miktar- ların taallâk — ettiği — esaslar şunlardır: Mühim Noktalar 1 — Tacirin kendi mesraf- ları 2 — Ailesinin masrafları. 3 — On sekiz yaşından dün çocukların masrafları ( bu, bazı memleketlerde 15 — yaşından dün çocuklara tatbik edilir. ) 4 — Banı — memleketlerde devamlı hastalık masrafları. Böyle zarurt —masrafları na- zan dikkate almak binnisbe vergi miktar ve nisbetini yük- seltmektedir. — İşaret — edilen memleketlerde bir tacirin ai- Tesinin ve çocuklarının zaruri mas-aflarını da, kâbul etmekte yalnız adaletin icabatına uy- gün bir iş yapmak arzusu bu- ı l Bu Sütunda Hergün Müuharriri: Server Bedi Yeşil Gözlü Adam daşlarının iyi kötü birer ka- kat, yirmi beşini geçen Naz- mi, hâlâ ilk dşıkane xafferin tebessümünü bekliyor.. İşten çıktıktan sonra, her akşam, akaldırımlarda dolaşıp duruyordu; - çapkın — arkadaş- farından birinin tavsiyesine rk ayet ederek, yolda gördüğü genç kızların gözlerine, kadınların göğüslerine bütün dikkatile ba- kıyor, fakat bu Bakışlar, bir konserve — kütusuna sürtülen İnhiğar kibritleri gibil 'alev almıyor ! , - Bu Böyle nekadar — sürdü : bilir misiniz? Beş sene! Muvaf- | fakiyetsizlikleri ite değilse bile | tahammülile iftihar edebilirdi. Fakat bir gün, Beyoğlmun büyük mağazalarınden - birine boyunbağı — almak için girmişti. Yanından küçük ve güzel bir kadın geçti, Nazmiyi görünce, ancak sezilir bir hayretle durdu, ona gülümsedi. Diyeceksiniz ki bu — ticari bir tebessümdür. Hayır! Nazmi bütün cesa- retini topluyarak ona yaklaştı- ga vakit, güzel küçük kadın hafifçe kızarmıştı. (Fakat te- bessüm yerinde) Yürüdü ve sokağa çıktı. Nazmi de arkasından. Kadın, - hep gü ümsiyerek - arkasına baktı ve hızlı yürüdü. Nüzizlk İoğkek O yaklağlir Kadm, namuslular gibi, önüne bakarak ve daha hızlı yürüye- rek: — Çekiliniz, rica ederim, dedi. kanmamak ta - ilâveten — nüfus siyaseti de takip olunmaktadır. Memleketimiz için bu son noktanın da büyük ve hayati ehemmiyeti anlaşılmış bulun- duğuna nazaran kazanç vergi- sinde yukarki maruzatın ehem- miyetle nazarı dikkate ahn- ması ehemmiyetle temenniye Lâyık bulunmaktadır. Ne Yapılabilir ? YH—-Binaenaleyh memleketimizin hususiyetine nazaran beyanna- meye tâbi mükelleflerin kazanç vergilerindeki nisbetler arasın- daki marjın genişletilmesi. 2— Vergiye matrah ittihaz edilecek miktarlarda asgari bir mebe ittihaz ve kabulü. 3- — Masarifi zaruriyenin nazarı dikkate alınması. 4 — Kazanç vergisi tahak- kuk ve tahsilinin basitleştirile- rek küçük memurlara hakkı takdir bırakılmaması, yani kü- çük memurlara kanunun bil- hassa 22 nci maddesinde ve- rilen hakkı takdirin çok mu- ayyen esaslar dahilinde tah- didi, 5 — Kanmıni merasim ve külfetlerin azaltılması ve basit- leştirilmesi. 6 — Beyannameye tabi ol- mayıp ta vergileri icarlar üze- rinden takdir edilen mükellef- ler de vergi nisbetinden müşte- Kidir, bu vergi nisbetlerinin de tenzili. — Bir kelime! — Çekiliniz, ben evliyim, görürler. — Bir taksiye atlıyalım. — Hayır, ısrar etmeyiniz, olamaz. Maamafih Nazmi ısrar edie yordu: Bana okadar — tatlı bak- tınız ki, artık... — Evet, yeşil gözlere karşı benim çok zaafım vardır, göz- lerim size doğru gidiverdi, İşe kat ben #izin bildiğiniz... — Evet, eminim, fakat... Naztni, oldukça muvaffaki- — yetle dil döktü. Nihayet, kadm: — Peki.. dedi, gene © ma- gazaya girelim, biraz konuşa- hm.. Kocam oraya gelmez. Mağazaya — girdiler, daire daire dolaştılar, bir saat ko- | nuştular, Sonra asansöre binip yuka- m kata çıktılar, Asansör me- murunun arkasını dönmesin- den istifade ederek Nazmi kadını kucakladı. Hatta üçün- cü kata kadar derağoş devam etti. Nihayet kadın bir randevu vererek ayrıldı. * Nazmi yalnız kahnca ilk Sşıkane zaferin — tebessümile, bol bol ve rahat rahat gülüm- sedi. Fakat omızuna bir el do- kunmuştu. Bir polis! — Efendi! dedi, (..) ma- ğazasından mı geliyorsunuz? — Yanınızdaki kadın size gözlerinizin mavi rengini met- hetti mi? — Mavi değil, yeşil. — Bugün rengi değiştirmi: Cebinize gübıkırıızniıuıış':’“ı Cfı: danınız duruyor mu? Nazmi cebimi aradıktan sone ra bağırdi : —- Vay edepsiz, vay aşifte, vay yankesici | —Evet, biz polisler de her- gün — böyle — küfrediyoruz ama bir türlü ©o edepsizi, © aşifteyi —© — yankesiciyi tutamıyoruz. Ben demin onu sizin yanınızda gördüm, çak« dırmadan — geliyordum, — fakat çarçabuk kayboldu. Koydunsa bul! Ziraat Kongresi Pazar günü toplanacak olan kongreye arzedilecek rapora esas olmak Üüzere 15 kaza murahhasını hazırladıkları ra- porlarınn bir kısmı dün Ziraat odasına verilmiştir. Mütebaki aza da raporlarını bugün vere- cekludir.“gu raporlar - birleş- tirilerek vüâyetin zirai ihtiyaç- larını gösterecek olan umümi rapor hazırlanacaktır. DOKTOR Ömer Abdurrahman Cilt, Saç, Frengi ve Bel- soğukluğu Mütehassısı Muayenehanesi Ankara cad-j desi hükümet konağı civa- rında eski İkdam Yurdu kar- şısında 71 numara birinci kat. Her gün saat birden ikiye, dört buçuktan akşama kadar.E AAAT SÜ EĞÜĞİN Ü ei AD SADA EEEDÖĞD ĞĞ z ü SÜÜİNŞŞE N ŞANDLMTANŞEN

Bu sayıdan diğer sayfalar: