14 Ocak 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

14 Ocak 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa | Saaeaaan — — — e — — 1 1 İ I Tarikatlerin i çtımaı Hayaiırıı;:da ” CN Nimşmx VE Mnixmmn Tesiri Mühimdir. Bektaşi Tekkeleri Son Zamanlara | Kadar Siyasi Rol Oynamıştır.. Bektaşilerin Rolü Bizde — siyasi hayatımızda rol oymyan tarikat en tiyade : l Bektaçiler olmuştur. Osmanlı devletinin daha te- essüsü — iptidalarında — Orhan | gazi yeniçeri ocağını — tesis ederken (Hacı Bektaşı Veli) nin delâletine etmişti. Bunun neticesi olarak Bel ler, yeniçe: bir nüfuz mmışlardı. Yeni- çeriler Bektaşi tarikatine inti- sap etmişlerdi. İlk zamanlarda bu münase- bet hayırlı neticeler — verdi. Çünkü — Pektaşilik — saikasile Hazreti Aliyi taklide yeltendi- ler. Kahramanlık ea büyük meziyet addedildi. Bu sayede yeniçeri — ocağı ocağı oldu. Fakat bir müddet Yeniçeriler arasına hurufiler ve Âleviler karıştı. Yeniçeriler baştan çıktı ve Yeniçerilik bir isyan ve felâket ocağı oldu. Kahramanlıktan, cengâverlik- ten — vazgeçtiler. Sarhoşluğa, kadınlara tasalluta başladılar. Yeniçeri ocakları adi birer Bektaşi ocağı haline geldi. Nıhayet — Sultan — Mahmut hem Yeniçeri ocaklarını kal- dırdı, hem de onların istinat ettikleri Bektaşi tekkelerini kepattı. Bektaşileri tevkif et- müracaat ler Üüzerini ka: . türdi. Bizim tarihimizde siyasi ha- yatımız üzerinde rol oynıyan b bir tarikat —mevcut değildir. Tarikatlerin İçtimat Tesiri Tarikatler İslâm milletlerinin siyasi hayatında böyle mühim bir rol oynadığı gibi, içtimal hayatları üzerinde de çok mü- essir olmuştur. Tarikatlerin Türkiyede oy- nadıkları içtimai rol pek mü- himdir. Tekkeler evvelâ garip ve hararetli âyinlerile halkın na- jpn dikkelini celbelmlş Ve memleketin her tarafında et- rafına binlerce mürit topla- miştır. Tekkede yaşanan top- lu cemaat) hayatı da dişr- da münferit halde kalan Türkleri buraya koşmiye sevketmiştir. Ve ni- hayet tekkeler dini hayatın merkezidir. Dinin hayata ve siyascte hâkim olduğu devre- lerde buraların dindar kim- selerle bir melce olması gayet . tabiidir. 4 — İşte bu üç sebep saikasile | tekkeler ve tarikatler) içtimai bayalımız üzerinde izleri ko- layca silinemiyen tesirler yap- mıştır. Bunun içindir ki padi- şahlar dahi tarikatlere ya inti- Bap etmiş, yahut onların inti- şarına yardım etmişlerdir. Dünyayı Bırakıp Ahrete Bakmak Tarikat, zühtü takva tel- zin eder. Yani maddi ve dünyevi hayattan uzaklaşmayı istilzam eder. Tekkeye giren başka ve uhrevi bir âlemr »giriyormuş gibi — dün fatur. Bu yüzden tariki .. dır. Her fert bir zahit hayatı yaşar. maz; Yazan: İslâmlarda Zikri '_—J. “Zühtüâm,, var- | Her mümin oruç, na- zekât gibi ibadetlerle kahramanlar | | sonra V etmek dünyevi şeylerdi. ve dağınık bir | yundukları cemiyetler içinde A"m.ııın teesaüsüne h.zmet w;lıuhrı D.nyul hyılhı Bir zamanlar ba kıyafe sokaklarda su satan dervişler vardı ticaret Hal- buki dünya muvakkattir. Bu telkin ve kanaat tesirile islâm- lar çalışmayı bırakmışlar, ka- zanca ehemmiyet vermemişler, tenbelliği bir meziyet addet- mişlerdir. Çalışıp kazanmak, T Bize Tabiatinizi Resminizi Size Fotoğrafınıı bize gönderirseniz, mü- tehassasımsiz size tablatinizi söylüyebilir, fakat mütelcasında — yanılmaması İçla vesarin Çabil bir vasiyette çekilciş ol ması Lâzımdır. Tabiatlerini I.v:ı-k içln Bize renim gönderen kariler hakkında mütehassını- muzin mütaloası aşağıdıdır : Konyada Hesabi — hare- ket eder, Dü- şünmeden ka- rar vermez ve söylemez, cid- di ve nizam- perverdir. Ha- vaiyata — karşı uysallığı yok- tur. Menfeatle- rini — müdrik- tir, boşuna hırcket etmez. Kadın mesailinde kıskançtır. Fara biriktirmesini bilir. * Hilmi Bev: Ciddi ve azim- kârdır. — Bazı * hususta vehim- * ldir. İşlerinde | sürat ve acele , vardır. Çabuk söyler. Doğru- î. karşı mu- bet göste- cir, intizam hu- susunda müsa- mahbakârdır. | |© Kendisine men- | sup olanlırı Forur. Rüfekasını | memnun eder * Yarımcada Tecrübeli — ve ağır — başlıdır. İşlerinde — ihti- yat ve basiret vardır. Doğru- luğu sever, hi ve yalanı ve namusile oynt- sanları — affet Verdiği ü ifa eder. Hüsnü muamelc ile, yüzüne gülerek bulül etmek ve men- featlerinden — istifade — etmek Züktü — Bey: | Ü ! izzeti ! Ankarada I-'an bey: Çe H. Bey: | İ Kadın Birliğinin Çayı ı' mükellef olduğu gibi, bir zahi- | din memnu olduğu dünyevi zevklerden de — uzaklaşmıya | mecburdur. Halbuki bir cemiyette bü- | tün fertlerin dünyevi hayattan | uzaklaşmaları ve — kendilerini dine vermeleri mümkün de- gidir. Aksi takdirde o cemiyet atalet içinde ölmiye mahküm- dur. Zaten İslâm milletlerinin Avrupa — mülletleri — karşısında daima müstemlike vaziyetine düşmeleri bu yüzdendir. İslâmiyette zühtü takva ka- saatini neşir ve takviye eden müesseseler de tarikatler ol- muşlur. | Buraya kadar verdiğimiz izahat tarikatleri maksat ve gayelerini, siyasi ve içtimaf rollerini izaha kâfidir. Şimdi Nakşilikten gayri tarikatlerin tetkiklerine geçebiliriz. | Arkası var | .. Na | Gönderiniz, Okuyalım : Yarııncada K.Z.H.S. Bey: İşgüzar ve ça- lışkandır. Her- şeyi hoş görür, Kuyudat ile hür- riyetini tahdit Ö etmez, parayı | sarfetmek ister, nefsini korür, — çabuk ıllubılı olmaz. | vik, — çalışkan ve —mesleğin- ide işgüzardır. Kalbini rencide etmemek şar- tile ve uysaldır. Fena muamcleye karşı mukabele eder ve iğbirarı devamlı — olur. Kadın mevzu- larını ihmal etmez, ve intzamı sever. şıklığı * M. Nuri ' >g: Mütefekkir ve intizamper- verdir. Havai- yat ile iştigal etmez, samimi- yet ve sadelik ğ ister, mücadele D B ve münakaşada Z itidalini muha- | faza eder, ken- dini idare et- mesini bilir, fiil ve hareketlerini bizzat tanzim | ve tertip eder. Nefsine itimadı | vardır. | * Rosim gönderen bazı — karilarimlı, iııın!..ı-ı.ı.ııı- cevabi. geciktiği için sabırsızlanıyor ve mektap göndererek tiyorlar. Bu fotoğrafiler iatişar edecek- tir. Bu hasusta müsterih olmalarını rica i | totoğrafilerinin akibetini öğrenmek t ! ederir. : Türk Kadın birliği, hasılatı fakir ve kimsesiz çocuklara | lunmuştur. Teşhis | Sait Ağa, yaşı 61, bekâr, Al- jamndan, ensesinden yediği balta # — darbeleri ölümüne sebebiyet sarfedilmek üzere önümüzdeki pazar günü Maksimde bir çüy - üp etmiştir | aa at aşata d ni on Posta'nır | Yeni Bilmecemiz 12345678 9101i | LA O 1 — Dik duran 5, budala 5 2 — Bir meyva 3, kedersiz 3, canın yongası ö 3 — Yakın d:ğil 4, vilâye- tin küçüğü 4 4 — Pislik 3, kılıç kılıfı 3 6 — Fül 2, mazbata 5, nota 2 6 — Bir uzuv 2, ihtiyar 2, nota 2 7 — Çokluk — gösteren 2, ham üzüm 5, nida 2 8 — Çimenlik 3, nekadar? 3 9 — Teecssür nidası 4, bah- çıvan aleti 4 10 — Bir mevsim 3, demir- yolu 3, bir hece 3 V1 — Ekleme 5, bir vilâyet 5 Esrarengiz Vak'a Zengin İhtiyarı Acaba Niçin Öldürdüler ? Orhangazi, ( Husust ) — Orhangazinin mübadillere bıra- kılmış bir köyü vardır. Birinci kânunun 8 inci günü burada kafa tası parçalanarak, beyni dağılmış bir ceset bu- şu: Çiftçi vermiş, bacağında da bir bıçak | yarasi var. İhtiyar daima ev- bahislerile oyalanan şen bir adammış. Aşırılan altın saati ve üzerinde bulunduğu söylenen 70 kadar Türk lirası için mi, yoksa bir kadın me- selesinden mi öldürüldüğü tah- kik ediliyor. Üzerinde bir beşibiryerde al- tın varmış. Fakat - her nasılsa - katilin eline geçmel Öldürenin ismi, cismi bilinmk yor, fakat kanlı izinde yürünü- | yor. İki Üç te maznun var. Sait ağa çok erken kalkar- lenmek | mış. Her sabah ineklerini s- | gırtmaca teslim için hazırla- nır, kızı kocaya varan ihtiyar | bir erkeğin kendi kendine yapabileceği — işleri — becerir, sonra keyfine bakarmış.. Sa bahleyin ağanımn — görünme- mesi — başka —evde — oturan kız kardeşinin dikkatini cel- betmiş. Hal, hatır sormak için ağa- sının evine gitmiş. Eşikte öl- dürülerek kapının iç tarafına uzatılan ceset, kadının - çığlık- ları Üzerine vak'a yerine ko- şan halka Ffeci bir sahne teş- kil etmiş, Bunu, — vak'aya şahit olan — şoför Yarmacı- Halil Ef. — anlatırken — göz- leri uğursuz hatırayı kovmak ister gibi açılıp kapanıyordu. Hayret Eczacıların Toplantısı Türkiye Eczacılar cemiyeti bugün — BDeyoğlunda toplana- caklardır. Bu toplantıda yeni idare heyeti scçilecektir. Bilmecesi I ' Yarın aîcşam MELEK sinemasında $ NİLS ASTER ile beraber $j SEVMEK HAKKİ filmlade oyaayan düsyanın ea büyük | sinema — yıldırı GRETA - GARBO'nun Ü yalnız lami, kend'sini takdir eden pek çok $ perestişklrlarını celbe kifayet edecekt'r. lııııııuı Halihazır DON Soldan sağa, yukardan aşağı: || JOSE MOSİC İiyeni VALENTİNO MON/ AÇ MARİS ve ANTONEO NO CNC Z PUSENİN HAKKIİ 45100 lk LO RAYAZ SI Şayanı hayret tenor şöhret, muhrik ve ilâhi sesi muzikalı KALBİMİN Hlmıııdı CLIVE BROOK RICHARD ARLEN WILLIAM POWELL FAY WRAY İspanyolca sözlü filmin o temaşakiranı imde 17 — kânumusanlden ilibaren NEMASIND JOHNMAC CORMAA in ile bu senenin en muazzam sinema harikası olan ŞARKISI ınşyedcekır NAMUSUNU İÇİN filminde Tevkifaneye it Bir Hatıra ' (Baş tarafı 1 inci sayfada ) AACESACEI Dört, beş höcrenin ince bir koridor üzerine açılan kııkve(lı darlığı içinde ı.nmyeuıı om- |ulu O, bıbı.ım öldürmekl. Ben de işlemediği- mi zannettiğim bir yazı, cür- münün mevkufu icim. | Süleymanı orada gördüm. Elbise namına sırtında yelken bezinden bir doa ve bir de gömlek vardı. Gece, gündüz dolaşır, yatamaz, uyumaz ge- zinirdi. (Tevkifane) gibi umumt bir mi: anenin sakinleri ara- sında emniyet çabuk hasıl olu- yor. Süleyman, sık sık böcre- min puı önüne gelir, konu- | şurduk. İşlediği günabın bü- yüklüğünü o da bilirdi de ağ- zından hiçbir. şey kaçırmak istemezdi. Fakat zamanla ısındı, yu- muşadı. Herşeyi söyledi. Cina- yetini, bu cinayetin saikini ve ondan başka kanlı bir tasav- | vurunu... Şileli Süleyman bir gün, tarlada bir akranı övüş- müş ve adamı tutunca yere vurmuş, işini bitirmek için belinden bıçağını çekndş. Fa- kat yerde yatamın meskenet ve aczi okada r kamna do- | kunmuş ki son dakikada vaz- geçmiş, bıçağını cebine sokup uzaklaşınış. — Şileli Süleyman babasının ölömünü halırladığı zaman hep bu vak'ayı haya- linde canlandırır: — Keşke, derdi, o adamı vursaydım da baba katili ok masaydım. Süleyman, kabahati hep ba- basına yüklemek isterdi. Bel- ki de bu suretle büyük cür- münün bir kısım yükünden manen olsun kurtulzbileceğini düşünürdü. Baba ve oğul arasında ilk nifak, evlerine yabancı bir 'ra- dının gelmesi ile başlamış. İhti- yar ve zengi köylü bakımsızlık- tan şikâyetçi imiş. Bir gün, ken- di çağında bir kadı. bulup «ve getirmiş, Süleyman, buur mış. Çoluk, çocuğunun suk- balinden ondişeye düşı düş. İl- tiyarır hu kadına — mallarını biraki dan korkmuş, — «tla başka — bir. — köye — giden babasının — yo'unu bekizmiş | indireceği darbe boşa gitme mek - için yolun yüksekçe bır tarafına çıkıp — saklı üstünde geçen ihtiyar endl hizasına gelir gelmez balta, İEZAŞUM 5" g' yı muş. yalvarmış, bu vur- Süleyman anlatırken dikkat jeder ve dinlerdim : Sık, sık | kırptığı — trahomlu gözlerinde hafif bir teessür parıltısı bile görünmezdi. O, sadece teselli beklerdi:. Temyiz mahkeme- sinin tetkik ettiği kâğdına ait teselli, “ Bozuk çıkma,, te- sellisi, * Tevkifaneden — büsbütün çı- kıyordum. Binanın ortasındaki meydandan geçerken Süleyma- na rasgeldim. Kısa süren komşuluğumuz bu ayrılıkla nihayet buluyor- dü. Bedbaht mahlük bermutat önümü kesti. Sesi boğuktu: — Haydi Allah se'âmet ver- m, dedi. Fakat beni arıyan bile yok. Anlaşılan para gön- dermek şöyle dursur, halırımı sormayı bile boş — buluyorlar. Ben ki bu cinayeti onlar için işlemiştim. S. R. l Tiyatro Ve Sı'numaı'arl İDARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ | Bu akşam enat İW&FIE-M!YESI 21,30 da b | yalarz mi ıı'ebeye Kamecdi 3 perde Yazani Henngenn 'ıî lm.l!ııı wıvı( |ı wlı ALKAZAR — Garbın gasıpları ALENRAR — Hacı Mürz nyol Aşla ARTİ'TIK X Rükibe ETUVAL — — Heliyut revüsü AMIA — Kiraliçe Aşkı — Yunan tiyatso irupu Adapte adeni İ. Calip şarkıcı yeytam CEKKEXX gS

Bu sayıdan diğer sayfalar: