4 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Mart 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Türk ıIîar'sınıların Şikâyeti zmirden işsizlik dolayı- sile İstanbula geldik. Uzun müd- Yettenberi gerek İstanbul ve ge: tek İzmir gazino ve barlarında Karson, çef garsonluk — yaptık, Beyoğlunda başımızı vur- Madık yer” birakmadık. Hiçbir Zarino ve bar bizi kabul etmiyor. bu' barlardaki garsön, hatta şef garsonlara dikkat ede- sek olursak hepsi de ecnebi te- asındandır. Biz Türkler bu memleke öz evlâdı olduğumuz halde kabul edilmiyoruz. — Sebebi fürlü anlıyamıyoruz. Hepimiz aile #ahibiyiz. Çocuklarımız: var, Aç- n bağrışıyorlar. Lokantacılar Semiyeti bu halimizle alâkadar Olmalıdır. Nazarı dikkatlerini cel- leriz Efendim. Beyoğlu Tarlabaşı Bekâr sokak No 36 Ahmet Tevfik, Fenryolunda bakkal Riza Efondi evinde mukim Sezai Sui İstimallere Dair ! Bozdoğan kemerinde, 5 nu- Marada oturan Şakir Doğan is- Mindeki karilmiz, sui istimaller kanda bir mütalea İleri sürü- Yor. Diyor ki: Bu gibi sul istimal Yapan kimselerin sui istimalleri- nisbeti derecesinde mal ve Mülkleri istirdat edilmeli ve Devlet benkasına matlup kaydo- alıdır. Bu derece müessir Müeyyide, elbette ki bu gibi AYygunsuzlukların önünü alır. Hadımköy Çok Pahalı İstanbulan elli kilometre ya- uinda ve hat üzerinde bulunan dımköyünde, bakkaliye eşyası- Bi yüzde elli, hatta yetmiş dere- Setinde bir zam ile yiyoruz. Son Tamanda ekmekler de pek ziyade bozuldu. İçi kum dolu 750 - 800 £ramlık ekmekler 10 kuruştur. Bu işlerle uğraşılması, esnafın İstediği derece zam ve fiat yapıp İstemesi elbette münasip değildir. Nazan — dikkati — celbetmek İsterim L. Kâmran Bir Muallimin Teşekkürü Emektar mütekalt bir zabit Mifatile ve müracaatım * Üzerine ni Burga vilâyetinin Orhancli Merkez mektebi — muallimliğine layin buyuran Maarif vekili Esat tefendile ilk tedrisat umum Müdürü Ragıp Nurettin ve İstan- bul Maarif emini Muzafler ve ta Maarif müdürü Beylere 'Nen teşekkür ederim ederim. Orhaneli merkez mektebi muallimlerinden Selâmi Tahir Cevaplarımız =ıırn(l;ı E. Ruhi Beye: iyetinizi alâkadar gazeteye bildirdik. Taahhüdünü yerine ge- a"iüıi ümit ediyoruz. Mesele & doğrudan doğruya alâkadar için mektubunuza aynen SEYzubahis etmedik. Mart - G31 Kasımlı6 Arabi Ruml! İi Ş Şevval 21309 | 19 . Şubat * 1547 ŞiLEzani- Vakıt-Erani- Vasati Öğü | 15306 S1 | Akşamlız.— 1807 D © 23) 1226 | Yataı | 130 h9.si * M 15.37 | hmsak |10 sola. 52 Örmaaamae aa —— —a DÜNYADA NELER O LUYOR Pariste Buğday Konferansı Niçin Top- landı? Rusyanın Büğday İhracatı Nedir? Dünya Rusyanın Buğday İ"racatı Rusyanın 1930 senesi zar- fında tatbik ettiği Damping siyaseti, bu sene için daha şirmdiden Avrupa devletlerini düşündürmiye başlamıştır. Verilen — malümata — göre Rusya 1930 senesi içinde 200,000,000 ton buğday istih- sal etmiş. Bunun bir milyonunu harice sevketmiştir. Halbuki 1929 senesinde Rusyanın ihraç ettiği buğday miktarı 50 mil- yon tondu. Rusya bu sene için buğday - istihsalâtını 420 nis- betinde arttıracak tertibat al- mıştır, usların maksadı gelecek seneler zarfında buğday ihra- catını 3 milyar tona çıkarmak- tır. Bu gayeye vâsıl olduktan sonra Ruslar bütün kuvvetleri- ni pamuk, tütün ve kenevir istihsaline hasredeceklerdir. Avrupa, Rusyanın bu faali- yetine karşı lâkayt değildir. Bilhassa Fransa, Rusya etra- fında iktısadi bir abluka vücu- da getirmek için elinden ge- diği kadar çalışmakta berde- vamdır. Şimdilik Fransa, Rusyadan gelecek buğdayın — Fransaya girmemesisi temin çaresini dü- şünmektedir. Ayni zamanda bütün dev- Tetleri bu sahada müttehit bir cephe teşkilin davet etmekte- dir. Teklif ettiği şekil şudur: Devletler, Rusyadan gelecek buğdayı satın alıp bir merkez- de toplıyacak ve memlekette- ki fiat üzerinden satılığa çı- karacaktır. Bu suretle fiatlar düşmiye- cek, Ruslar da maksatlarıni te- min edemiyeceklerdir. Buğday Konferansı Bu vaziyetten en ziyade mütcessir görünen Fransadır. Çünkü Rusyaya karşı bütün Avrupada müttehit bir cephe tesisine teşebbüs eden Fransa olmuştur. Avrupa birliği fikri sırf bu maksatla ortaya atıl- mıştır. Şimdi bu birliğe merbut olmak üzere Paviste bir de buğday konferansı aktedilmiş- tir. Bu konferanstan maksat İcin T eâlî_ke Var Miıdir? ç v ç Amerikada işsizliğe att Birkaç sahne: Yukarda işsiz ameleye ekmek dağıtılıyor. Aşağıda aç köylü ekmek için nöbet bekliyor. Gördüğünüz çocuklar hep işsiz amele reddettiler. Almanya gibi bir kısmı da, Rusyanın mukabele bilmisil yapmasından korkarak bu teklife yanaşmadılar. Bu sebeple hububat konferansı Şüpheli Kuduz Hastalıkları Edirneden kuduz mücssese- sine Avram isminde beş ya- şında bir çocuk gönderilmiştir. buğday istihsal eden memle- | Evvelki gün de (15) kişi gel- ketlerin Rusyaya karşı alacak- ları vaziyeti tesbit etmektir. Fransa, Rusyadan gelecek hu- bubatın ya reddini veya hükü- metler tarafından satın alına- rak Hiatların düşmesine mani olunmasını teklif etmişti. Buğ- day istihsal etmiyen memle- miştir. Bulgarlar Ve Adana Pamukları Bulgaristan mensucat fabrika- larınin birçoğu ucuz olduğu için Adana pamuğu kullanmıya karar vermişlerdir. Fabrikaları temsil eden bir mümessil bu maksatla ve köylü çocuklarıdır. kat'i bir neticeye bağlanmadan dağılmıya mecbur oldu. Rusya bu hububat konfe- ransına mukabele olmak üzere bu sene garpten satın alacağı Bartın Deresi Mukavelesi Bartın — (Hususi) 90 bin Hiraya ihale edilen Bartın boğazı temizleme mukavelesi, işlerin pek yavaş görülmesin- den dolayı feshedilmiştir. Bo- ğazın birinci kısım ameliyatı &yrıca münakasaya konacaktır. Mefsuh — mukaveleye göre üç kısma ayrılan temizleme işleri (8) ayda bitecek ve mü- teahhit de (90) bin Jlirasını alacaktı. — Boğazın — nakliyat moktasından — haiz — olduğu ehemmiyet bu işin biran evvel intacını âmir bulunmaktadır. makinelerin Belçika ve Fransa- dan alınmamasina karar ver- mistir. Rusyanın bu mukabelesi diğer devletleri ikaz ederek îhtjyıllı bulunmıya sevketmiştir. Ödemiş Yolunda Bir Cinayet İzmir, 3 ( H.M. ) — Konyalı Mehmet oğlu Abdu! pamında biri yaya adlırık k e- işe giderken Karado; üti " başmda - Sdürdümüştür. Hadise eski bir kinin sidir. Katil Hüseyin ve Mel met yakalanmıştır. FİCİ ADALARINDA KASIRGA Suva (Fici adası) 2 (A. A.) — Resmen hildiııldiılı;â güıı son kasırga 160 kişinin ölümüne llyo:'v.ırıılqdı. Bunlardan llr“ Avrupalıdır. Kıg'bolııılırıı mik- teri da mübimdir. ketlerden bazıları bu teklifi * Adanaya gitmiştir. —— ——— —e e— ee L Sfrike No, 75 SERVER BEDİ -. v Z Z v — İIKİMİZ .— T aa _—(Ğe“ yarısı hararetim art- 'lkiı. ertesi sabah uyandığım Ert.e ateşim vardı. 'esi akçam hararetim o derece S Ce yöükselmiş'ki dokt. GĞRr ea olmuşlar. Ben bilmiyordum. Bu yüksek hararet birkaç gün devam etti. Arada bir gözlerimi açtığım vakit, odada bir hamam sıcak- hğı, keskin bir ilâç kokusu Bir gece, büyük bir ateş içinde gözlerimi açar gibi ol- muştum. Yahut bana öyle gel- di. Yatağımın başında Fazıla benzer bir gölge vardı. Anlı- mı okquyor&ı.gBeuinliyor mu idim? Ağlıyormu idim? Sayık- hyor mu idim? Fazılın sesine benzer bir — Fatoş, Fatoşçuğum, niçin yapıyorsun, niçin kendini üzü- duyuyor, baş ucumda bir sürü | yorsun? diyor gibidi. şişeler görüyordum. Sonra kan ter içinde ken- | dimi kaybediyordum. Nıg: hasta olmuştum? Aradan Slln geçmişti ? Kendime ge- iğim vakitler bunu hiç tah- min edemiyordum. Nihayet, bir sabah, başımda, göğsümde bir ferahlık hisseder gibi oldum. Ciğerlerimin ara- sından büyük bir kaya parçası çıkmiş gibi ferahlamıştım. O- dada Fazıl, annem, Hayri Bey vardı ve bana yan gözle baka- Ben gözlerimi biraz kapalı tutarak onları dinledim, Hayri Bey diyordu ki: — Yok, iyidir, iyidir, nefes alışları başkalaştı. Annem, endişeli bir sesle: — Ama hâlâ dalgın, hâlâ açılmadı. — Tabü... Vücut yoruldu... Dün gece ne idi 0? Zavallı boğuluyordu az daha... Bere- ket © müvellidülhumuza ba- rak birbirlerile konuşuyorlardı..| lonlarına... Sayfa 5 l' Şehircilik Denilen Şey Bu Mudur? | Baş tarafı 1 inci sayfada ) datı israf etmiş oluyorlar ve bunu anlamıyorlar, Bir Mukayese Bugün belediyenin varidatı (12) sene evvelkinden (10) misli fazladır. Rica ederi şimdi şehir o zamandâan daha mı temizdir? Devri Hamidide, Rıdvan paşa zamanından daha pistir. — İstanbulım — bukadar Pis hali, diyebilirim ki, -hiç görülmemiştir. Geçen gün Kuledibinde İn- iliz hastanesine gidiyordum. wledibinden itibaren bu ci- vardaki — sokakların hepsinin kaldırımları sökülmüş, hertaraf süprüntü, çamur... İngiliz konr solosanesinin arkasındaki — 80- =_k baştan başa pislik içinde Buralara gelen ve kuley gezmek istiyen yerli, ecnebi kimseler bu manzara karşısım da acaba ne düşünebilirler ? Bu sokaklardan nefret etmez- ler mi ? Şehir belediyesi şim- diye kadar nerede kaldırım denebilecek birşey — yaptırmış: tır ? Büyük caddelerdeki düz- gün kaldırımları bile Tramvay şirketi yaptırmaktadır Batak Sokaklar Gene geçen sene Teşvikiye camli arkasında bir hastaya itmek —mecburiyetinde idim &omnbil çamura — saplandı, kaldı. Bu asırda ve şehrin en parlak bir mevkiinde, - içine otomobil saplanan böyle bir sokak görülmeli midir ? Osmamnlı bankasından aşağı taraftaki sokakların hep- si de geçilmez bir haldedir. İstanbulun — göbeği olan bu yerlerin kaldırımları otuz sene evvel daha iyi ve buraları da- ha pek çok temiz idi. Beyoğlundaki Kumbara- cı yokuşundan bir gün ininiz, kendinizi Afrikanın ortasında Tomboktoluların — oturdukları gayri medeni sokaklarda zan- nedersiniz. Belki oraları daha muntazamdır. ve daha temiz- dir, denilebilir. î(ıyını Hayret Bir Yer e hacet; size en yakı- nim ve kolaylıkla gidip göre- bileceğiniz bir yeri ulıf ve- reyim: Hayret etmezseniz bir« şey bilmem. Karaköyde Kredi l:rone bankasının arkasındaki sokağı bir kere görünüz. Evvel emirde burnunuzu tıkamadan geçemezsiniz. Şayet hava yağ- murlu ise paçanızı toplamadan yürüyemezsiniz. Ortalığı çirkef istilâ etmiştir. Burada bulunan ve üstü açık olan çöp sandığı dolmuş, etrafa taşmıştır. Sokakta idrarlar akıp gider. Halbuki bu mıntakalar şehrin ticaretanelerinin en —mühim merkezi ve İstanbul belediye- sinin varidatını temin eden en canlı bir menbadır. Faatih, Kumkapı, Ahırkapı, Aksaray, Kasımpaşa cihetlerin: den bahsetmiyorum. buralarda kaldırım yok gibidir. Lâğımlar patlamış, her taraf perişan bir haldedir. Dört beş senedenberi İstan- bulda bir sokağın esaslı tamir edildiği görülmemiştir. Cevapları Tahmin Ediyorum Maamafih biliyorum ki her tenkit gibi, bu sözlere karş da: — Herşey para ile olur! denecektir. Halbuki para israf ediliyor. Sonra parasız yapılacak birçok şeyler - vardırki bun ları yapmayı aa bilmiyorlar. Cemil paşanın sıhhat — işleri vöetfeiye toştilüh- bakıadili fikirlerini de yarın naklede- | ceğiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: