2 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

2 Nisan 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ari — Gözile Gördüklerimiz Belediye Karşısında Halk a, Pölediye — talimatnamesinin .;v ve 23 üncü maddelerine na- atanlı Yerlere tükürenlerden, çöp bellardan, ufak su dökenlerden, tlediye memu tarafından 'f*f alınacağı leniyor. Fil- aki şehrimizin sıkhati ile alâ- 'adar olan bu mesele hakikaten Sok doğrudu. d R * Ve her vatandaş :'e"';m aamına bu gibi. pislik vit eden leri yapmaktan sakınmalıdır. “Fakat . d-fa da dünmeli ki k tükürmek, '_'ü"he üfak Su dökmek, bir brem ihtiyaçtır. Belediyemizi a ğ yemizin h: ibtiyaçları usulü ile temine fi vasitaları mevcut mudur ? ra j elâ: Herkes sokakta sigza- içer, elinde atılacak bir kâ- Bt ve saire bulunur. Bunları ne- *Ye atacaktır ? Sonra Boğariçini y dehrin muhtelif yerlerini ge- ıuu". olursak hemen hemen Za- _:h_ def edecek halâların hiç İ betinde olduğunu göreceğiz. tvvelâ belediyenin bu gibi tem ihtiyaçları temin edecek _'i'n' tedarik etmesi, bilâhare bu killeri yapanlardan ceza Amması daha münasiptir zannın- Ayım. başil€Mleketimiz halkı belki sıh- kitile alâkadar olan bu gibi çir- e ballerden herhalde sakınır. ği A çirkin hareketler kendi- ’;"“den zail olur; yeterki ihti- ün'yltmine kâfi yanıtalar bulun- Ahmet Adliye Vekili Beye tanbulda müstahdem bir po- ( F;hııdidın matlubum — olan liranın temini istifası için ;'“x kaldığım müşkülâta ait __fnmn.-u_ı 15 - 2 - 931 tarihli kür upla takdim etmiştim. Mez- biz, #ikâyetaameyi dercetmiyerek Zat İcra riyasetine tevdi ve etmekte bundan olduğunuzu ve t bir netice hasıl olmadı- lı'ı'ı görürsem — bildirmekliğimi #ötunda bildirdiniz. Bu İüt- buşüze teşekkür etmekle beraber miğün martın 28 1 geçtiği halde İnçMurini aldesine gösterdiğiniz v_"'"mı rağmen bâlâ ne para Ktt de bir seda zühur etmedi. 'L.l." Vekâletinin nazarı di Be vazetmenizi rica ederim. Mudanya Halit Paşa mahallesinde 121 numaralı hanede Salt kerimesi Adalet * Cevaplarımız di Necmi Bare; Elinizde Mintede. İünu bildirdiğiniz rey pusulala- | Ti bize gönderiniz ki hakikat l& iyi meydana Çıksın. Aksi ftakdirde —mektubu — dercetmek Maalesef mümkün olmıyacaktır. * Mürefteden A. R. Beye: Sözü- hüzden şüphe etmiyorur. Fakat ocakta vukuunu bildirdiğiniz yol. suzluklar için elimizde veşika yoktur. Böyle bir vesika gönder- ııed_ıktevı başka hüviyetinizi de Bizliyorsunuz. İddianızı ispat edi- hiz ki mesele esasından halle- in efendim. _B:Cııı_ıımıı öi sahip ve lürü Ahmet Hayri Beye: Mek- fubunuz Adliye vekili Beye gön- Tilmiştir. Hakkınızın — yerine — &etirileceğinden emin - olabilirsi- S efendim. —— TAKVİM Gd0 2. Nisan - 931 Kasım145 Arabi Rum! M Zükade 2 130 | 20 - Mart - 1307 z eti Vi akiklizani- Vasv'ı | Vakıt-Ezani Vasati —— — Öğle M00 $ 43 | Akşam/ 12 $ 42 12.17) Yata | 133 2008 Kadıls. Gs) as sa | imsak e. 261359 - Dünyada Fransa, Almanya V eler Oluyor: e Avusturyayı Kadın Ve Kalp İşleri 4 Bir Romanın Birkaç Sıkıştıracak- Hint Milli Kongresinin/ — Satırlık Bir Hülâsası Kararı - Buğday Konferansı.. aat Mühim Teşebbüs Yapacaklar Paris, 31 (A.A.) — Maten gazetesi, M. Henderson'un Avam kamarasında - söylediği nutuktan — bahsettiği sırada, Ayvusturya - Alman birliği projesi karşısında Fran- sanın gösterdiği heyecana İn- gilterenin de iştirak etmesinden ve ayni suretle heyecan eser- leri izhar etmesinden memnu- niyet beyan etmektedir. Bu gazete, Fransanın ne bu işi sürüncemede bırakmak, ne de kaçamaklı — cevaplarla iktifa etmek niyetinde — olmadığını kaydettikten — sonra Aalâkadar devletlerle müşterek bir ha- reket e ası hazırlanır hazır- lanmaz kuvvetli bir teşebbüs- te bulunulacağıni yazmaktadır. Almanyanın Cevabı Berlin, 31 (A-A) — “Sontag Und Montag Zeitung » gaze- tesi, Hariciye nazırı M. Fon Curtius'ün bir mülâkatını neş- retmiştir. M. Fon Curtius bu beyanatında — Alman - Avus- turya gümrük birliğine ait mü- zakerelerin mevcut muahedeler ahkâmına uygun ve meşru bir sebebe müstenit olduğunu ispata çalışmıştır. Amerikada İşsizler Nevyork, 31 (A.A.) — Sos- yalistlerin tertip ve delâletile Carnegiehallde 3 bine yakın kimse bir içtima yapmışlar ve müşterek bir karar sureti kabul etmişlerdir. Bu karar suretinde Nevyork şehrindeki işsizlerin — çektikleri — sıkın bafifletmiye — yardım — için y milyon dolar tedariki mesele- sini tetkik etmek üzre kong- renin fevkrlâde surette içtimaa daveti Reisicümhur M. Hoover- den istenmiştir. İlk Hedef İstiklâl Karaşi, 30 (AA) — Hint kongresi, 3 saat devam eden bir müzakereden sonra bir karar sureti kabul etmiştir. Bu karar suretinde, Hindistan walii umumisi ile Gandi ara- sında münakit itilâf tasvip ve teyit edilmekte ve ilk hedefin memleketin — istiklâli — olduğu "beyan olunmaktadır. Karar suretinde — bundan başka ordunun, harici işlerin, mali işlerin, hazine siyasetinin tam bir kontrole tâbi tutul- mâası — istenilmekte ve yeni Yuvarlak — masa — konferan- sına iştirak edecek heyetin niııijıine tayin edilmiş olan Gandi'ye karşı tam bir itimat izbar edilmektedir. İngilterenin, tank kıtaatı zabitleri için kabul ettiği son kıyafet Kalifornyaaa havutar sıcak, sinema artistleri denizde - eğleniyorlar Buğday Konferansında Roma, 30 (A.A) — Buğ day konferansında, rüçhan esa> sına müstenit rejim Jlehiade yapılan yeni bir tetkikten son- ra umumi müzakereler kapan- mıştır. Avusturya ve Yunanistan murahhasları, kendi memleket- lerinde yetişen buğday mahsu- lünün umuml istihsalât içinde pek ufak bir kemmiyet teşkil etmekte olduğu iddiasını - ileri sürmüşlerdir. Avusturya — ziraat — nazın, rüçhan — esasına müstenit re- jime taraftar olduğunu, çün- kü büyük devletler nezdinde rüçhan esasına müstenit re- jimden müstefit olan merkç- zt Avrupa buğdayının buğ- day — ithalâtında ancak mü- l temmim ve pek ufak bir kemmiyet teşkil etmekte bu- Tunduğunu beyan etmiş, bina- enaleyh buğday ihracatı ya- pan deniz aşırı büyük mem- leketlerin rüçhan esasına müs- tenit rejimden tevahhuş et- İılıîvl:ü:;[.::ğ:ı olmadığını Sokakta Ölenler Allahabat, 31 ( A.A) — wnpore'da —son — günlerde vukubulan -çarpışmalar neticesi olarak yakında sari hastalıklar ç!kmınndııı korkulmaktadır. Çünkü, cesetler henüz gömü- lememiş — olduğundan — sokak- larda halile durmaktadır. Mez- bahâlardaki kesilmiş etler de 24 marktanberi olduğu gibi kaldığından — kokmiya — başla- miştır. Herkesin bayatı ufak bir romandır. Fakat bazı kimse- lerin başından geçen macera- lar, bir romanı da geride b- rakacak kadar — müthiş ve meraklıdır. İşte size bir romanın birkaç satıra sığdırılan hülâsası: (H.) işaretile bir kadın yazıyor : “Çocukluğumda çok has- sastım. İlk sevdiğim Darüşş fakalı bir gençti. Bu gençle pek çok- sevişirdik. Bir gün gönderdiği mektuplardan biri annemin eline geçti. İstikbalini temin etmemiş bir gencin ev- lenemiyeceğini düşündü. Mek- tupları yırttı. O vakit okadar üzüldüm ki, bütün yazılan ya- zıları unuttuğum — halde, gencin — mektuplarından bazı parçalar hâlâ hatırımdadır. Ba- na gelen bütün erkek resimle- rini yırttığım halde, bugün hayatta olmıyan bu zavallı yetim gencin fotoğrafını, mu- kaddes bir hatıra gibi sakla- rim, * Sonra gene çocuklukta tanıdığım bir genç tarafından sevildim. Bu genci ben de sevdim ama, kalbimde daima gizli bir sını vardı. Meçhul his bana daima “ mes'ut olamıya- caksın!,, derdi. O mes'ut gün- lerimde, adeta bugünkü ıstı- rabımın matemini çektim. Ha- kikaten de mes'ut olamadım. Birbirimizi seve seve ayrılmıya mecbur olduk. Aşkın en ilâhi zevklerini tattım, en müthis stıraplarını çektim. Bugün 32 şında, kimsesiz bir kadınım. Kimseye itimadım kalmadı. Dünyaya küstüm. Öyle faciaların kah- ramanı oldum ki, okuduğum romanlar benim başımdan geçen maceraların yanında — sönük kaldı. Ben ki en küçük birşeyden | mütcessir olan hassas bir ka- dındım, bügün bir taş kadar mettn oldum. Bu metanetim- den kendim bile nefret edi- yorum. Bazan felâketimi bi- İenler arasında yaşamıya bile utanıyorum. Tramvayda bir akşam el- lerinde buke'tler, neş'eli bir aileye rasgeldim. Ben çiçek- lere baktım, ağladım. Bu göz yaşların bu aileyi a dur etti. Onlarla ahbap oldum. Fakat bu ailenin oğlu bana aşkından — bahseden — birçok mektuplar yazdı. Ben, tanıştı- gım bir aile ile münasebetim- deki samimiyeti muhafaza et- miş olmak için bu mektupları cevapsız — biraktım, amı kestim. Şimdi gene kimsesiz, bedbaht yaşıyorum.,, « İzmir Karşıyaka M. H.: Numaranız. yahlıştır. * Ankarada İ. B. Sıtkı B.: Size şaksl “ gitmezlerse * kadın- ba | Aşk Mektupları I Karilerimizdes aldığımız aşk meke tuplarını srasile heşrediyoruz. — Bu sük hir defa Gaaçlik ve Has sayfasında beş on mektap , Çıkan mektup e — uğrıyarak sahipleri — idarehane mükâfatlarım alabilirler. 0 Vefasıza Naci, Ha atta her acı unutuluyor da kalp acısı unutulmuyor.. Beni sever görünüp te sonra sevme- diğini anlayınca, seni eskisin- den iki kat fazlasile sevdim. ÂAh Nacil.. Bugün benden uzaksan — bile, kelbim — yine seninle beraberdir. Nasıl bir hissin cereyanıma kapıld.n Naci, Ben ki bütün varlığımla sana bağlı iken, nasıl bu aşkı ih- yadan çekindin... Gittin, belki bir daha gel- miyeceksin, fakat, beni ölün- ciye kadar mes'ut yaşatacak hatıralar bıraktın. Ah, o günler.. Başını diz- lerime koyup ta bana tatlı tatlı sevda — masalları — anlattığın günler... Söyle Naci, senden hangi fedakârlığı esirgedim. — Bana korkuyu — unutturdun... - Allahı bile tanımaz bir hale getirdin. Unutmam Naci unutmam. O günlerden birinde enginlere dalan gözlerinle bana ne de- miştin biliyor musun?... *Bu aşk beni yataklara dü- şürse ne yaparsın, demiştin. Hiç düşünmeden verdiğim ce- vap ta hatırında mı? “Gelirim, Naci gelirim, tedavin için ne mümkünse yaparım,, demiştim. İşte şimdi ben bastayım. Sen yine eski Nacisin, hayır, eskisinden daha güçlü, kuv- vetlisin, geniş düz omuzların ve geniş göğsünle bir aslan vakarı — taşıyorsunl.. - Severim seni Naci severdim... İsmini nekadar — söylesem yine doydum. Ölürken, eğer zahmet edip te gelecek olur- san, son sözlerimin yine mut- tasıl Naci — sayıklamalarımla dolu olacağını göreceksin... Pakize larla anlaşıp geçinmekte müşkül bir adam değilsiniz, evinizin her- şeyini kendi elinizle almak ister- siniz, Fakat iyi bir ev erkeği gibi elinize geçeni de evinize - sarfet- mekten hoşlanırsınız, yalnız karı- nız sizi tatmin etmezse, çapkın- hk etmekten de çekinmezsiniz. Bir erkek - eli arıyan kadınla iyi geçinebilirsiniz. Hanımteyze Edebt Tefrikamız KANTERVİL ŞETOSU : KORTLAĞI MÜELLİFİ: Oskar Vaylt Saat altıya kadar gözükme- Yice hepsi birden şiddetle kastak etmiye başladılar.. İkiz- yerlerinden - fırladılar ve No. 22 Mes'ut Cemil kardeşlerini aramıya çıktılar. Onlar da bir müddet — sonra hiçbir iz bulamadan dönmüş- lerdi. Şimdi hepsini büyük bir heyecan almıştı. Mister Otis o sırada bir- kaç gün evvel şatonun par- kında mola veren bir çingene takımı hatırladı. Onlardan şüp- helendiler ve adamcağız he- men çingenelerin gittikleri isti- kamet olan (Belackfell Hollov) istikametine gitmek için hazır- lanmıya başladı. Yanına büyük oğlile iki Ve mükemmel silâhlanmışlardı. Bu sırada heyecan ve korku- dan bembeyaz kesilmiş olan genç Geşir dükü beraber gel- mek için sefirden rica etti. Fakat o heyecan içinde hiçbir iş göremiyeceği, belki müş- külât çıkaracağı aşikârdı. Ve sefir onu beraber almadı. Yola çıktılar. Fakat çinge- nelerin — konakladıkları — yere gelince gördüler ki oradan da gitmişlerdir. Kırda yanmış ateş külleri, tabak ve yiyecek ba- kayası vardı. Sefir oğlu Va- şingtonu takibe devam için köylülerle beraber ileri gön- derdi. Kendisi hemen geri dönerek kontluk - dahilindeki bütün Polis merkezlerine ha- berciler yolladı. Bir taraftan da atını hazırlatıyordu. Zev- cesile küçük çocuklarını sof- raya oturttuktan sonra bir uşağile — beraber — dörtnala yola — çıktı. Birkaç — mil ayrılmıştı ki arkasından ko- şarak gelen — bir süvarinin nal seslerini işitti. Gelen, yü- zü kıp kwvmizi, ter içinde, başı şapkasız genç dük idi. Arkası var

Bu sayıdan diğer sayfalar: