2 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

2 Nisan 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

llııxnn ınu.usı||||| Ukaclar Emek Ve Bukadar Da Para Sarfedıldı Halde... İ I 9 | Çeşme Ilıcaları Tanzim Ediliyor ıı-ıı (Husust) — Şümullü ÂYE Bu Sütunda Hergün Nakili: A. F bir şöhrete sahip olan Çeşme ”-&ı Makhfazdar Robin, meseleyi büyütüyor.. Kt ılııııı bir kadın tavrı harak, en acıklı, en heye- ve kelimelerle hunenm kalbini hare- getiriyordu. — Nihayet, tev) deki (Garp bürosu); ha" cihana karşı (hazin bir “Yetname ) neşrettiği gibi | başta —Amerika olmak İngıltueye. Mısıra ve * sair Ermenilerle meskön birer hatip göndermiye verdi. Bunlar, gidecek, ç kara yazısını (!) her n herkese karşı yana ya- hikâye edeceklerdi. in, bütün bu heyecan ve veren — söl | ı . Ah.. ah.. ne yazık ki, ö bir komitecilik, bazen pek müşkül mevkilere R'YWuiçhlçckiywdı- ai zamanda, Bulgar ko- hi ei de bu mesele ile yadan alâkadar oluyor ve B büyük ve mahirane e *tin Ümit edilen neticeyi t İ pek müteessir HnĞ e S oe B D A A U '.-î!ı;'ı" Müyorlardı. n İ'İ— Robinle (Sarafol 0 "-'ııyı konuşuyorlardı. Sdada (Sarafof), Makidon- H'ul komitesinin icra ri- n stinde bulunuyor ve bütün anları kan ve ateşe boğan Ba çetelerini idare ediyordu. H tar, " Zenç, cür'etkâr komiteci, | '—nu.m bükerek Robi- Anlıııı m Matmazel.. İtı nasıl :ı::u da muvaf- Olamıyorsunuz ?.. Kullandı- tahrip vasıtası, az birşey ğildir. Seksen kilo (Melinit), kullanıldığı takdirde bir Vi bila berhava etmiye 'ıı ınak. oluz yedi kişinin yetmiş üç kişinin de cı hıyelı ıle neticeleniyor.. ki, eğer sizin eli- W '—ıh iyi kullanılmış a mutlaka — © camiyi 'ııı... midin başına yıkardı. Su.ııf gibi tecrübeli bir in bu fikir ve müta Rabinin gözlerini parlattı. tertibatta — herbalde OŞ b L bu meselede Sara- fikrini almak — ve Lipayı ezecek kahir bir f ğ " dedi. Ve bir lâhza, ü süzerek düşündükten Süzüne devam etti. başlanacağı zaman lerin tahta bir san- G — ııs — Sarafof, yerinden sıçradı. Yazan : Ziya Şa)ar Ehldııhovıınkllll* kuvvetini arttırmak için kahkaha savurduktan sonra : — Vay canına... Ne söylür yorsunuz Matmazel?. Tahta sandık ha... — Evet... — Sonra?... — Sonra, (Joris) buna iti- raz etti. İnfilâk kuvvetini art- tırmak için mutlaka demir sandık yapılmak lâzımgeldiğini ileri sürdü. Ve hatta bunu da l (Arkası var) Kooperatiflerden Yardı m İsteriz |Baştarafı 1 inci ııyfıdı! ve zamanında kölüye para vere- memesi, köylünün kuıöpırr_ sını kullanamaması demektir ki bunun büyük zararı görüle- cektir. Çünkü şimdi tütün fidelerinin hanırlanma zama- mdır. Nadas ameliyesi bitmek üzeredir. Bağların da bin bir ihtiyacı vardır. Kemal Paşada, biray için (50) liraya (100) liralık senet verildiği görülen hadiseler- TOMBALA Müsabakamız Yeni Fabrikalar Bir Senede 70 Fabrika Açıldı 'S senesi zarfında İs- tanbul'da (70) kadar fabrika açılmıştır. Bu fabrikaların (15) tanesi büyüktür. Fıh_:'îlım M': ddhımammp Bu fabrikalarda 2 bin kadar ame- le çalışmaktadır. uğraşan ;.”.'î'a."'f.’.'— elbette ki semereli olamıyacaktır. Murabahacılık, bilhassa bu havalide çok tesir gösteriyor; hem de kooperatiflerin gözleri önünde. Bir kısım tüccar ve kettikleri bir kısım eşyanın tesirile istidadın- dadır. Adnan Tombala Müsabakaya Her Zaman Girilebilir| #rak Şartlar Basit Ve Müsa- Şimdi cemiyet bu mektuba cevap hazırlıyor. Kaybolan Müdür Bayındır, (Hususi)— Zimme- tine on bin lira geçirerek oar- tadan tegayyüp ettiğini evvel- ce bildirdiğim Bayındır muha- sebei hususiye müdürü Alâet- tin Bey bakkındaki tahkikat bitmiş ve anlaşılmıştır ki bu adam, bu paraları kadın, eğ- lence, saz, söz ve şuhane rakıslar arasında saçıp savur- muştur. Bir İngilizi - Kaçırdılar Burnova, (Hususi) — Bur rada —Osmaniye — muhacirle- rinden Ahmet isminde biri kegiliz tebeasından M. Lâfon- tedli” kızımı — tehdit ederek fakat takip netice- mluhnıııı. kız da ba- basına teslim edilmiştir. Yakalanan Bir Memur İzmir, (Husust) — Baş- mahallesi maliye şubesi — memurlarından Kemal B. bir köylüden üç lira almker yakalandı. baka Çok Eğlencelidir | Fiğip Çocuklara Yardım Ayın 7 sinden itibazen tertip ettiğimiz tombala müsabakamız devam ediyor. Bugüne kadar çekilen numaralar şunlardırı (1D, (i (52), (27), (15), (79. H, (62, (51), (20 (D, (78), (42), (Za) (58), (65 53) a) (68), 40 (66). (23), (70), (24), (8), (32) (67 (16), (64), (46). (19), (68). (80), (5). (18), (20 (79, (59). G Ödemiş, ( Hususl ) — Bu- rada fakir mektep çocuklarına yardım için bir cemiyet teşkil edildi. »Bir Doktorun Beraeti Bandırma, ( Hususi ) — Bir sene evvel işten el çektirilen bükümet doktoru Naci Bey karar verdiler: Şöylece Taksim bahçesine kadar yürüyecekler, sabah çaylarım orada, boğazın mavi duvağını seyrede ede içeceklerdi. — Haydi Fahire, diye ses- lendi Hilmi Bey, hâlâ hazır- lanmadın mı? Çabuk ol biraz. — Dur kuzum, şaşırtma beni; firketelerimi beynime mi saplattıracaksın? —E ee, ne bitmez, tü- kenmez tuvalet bu.. Hilmi Bey, altınış uzun se- nenin gümüş rengile süslediği saçlarını itina ile taradı ve melonunu başına geçirdi, biti- şik odada hâlâ kendine çeki düzen vermiye uğraşan ka- rısınin yanına gitli, Fabire H. ayna önünde, elinde tuttuğu inci dizisinin etli gerdanına yaraşıp yaraş- madığını tetkik ediyordu. Öy- le ki kocasının, yanına Wwımıdı bile. ğllııı:ıı çoktan doldurmasına rağmen gençlik ve hoppalık devreleri- nin izlerini vücudunda ve bareketlerinde hâlâ taşıyan bu kadın, bir aralık başını çevirdi, otuz beş senelik bhayat arka- daşı kocasını yanında buldu. Hilmi Beyin bir mülâyimlik M.Fıkı İ şefkatle süzüyordu. t bi- ran içinde bu bakışlar ceğişti, başkalaştı ve yaşlı koca, tabi- atin büktüğü belini biraz daha eğerek karısını bariz bir bırs- la öptü. Demek ki otların ve ağaç- ların bile en küçük, en görün- mez noktalarına kudretini yü- rüten bahar, bu altmışlık ada- mın porsuk hissiyatını da can- Tandırmış, onu, azacık ta olsa erkekleştirmişti. g(;?m (49), (70, (36) (60), | Asliye mahkemesinde s#orguya | — Fahire Hamım, geçen sene- (25), (83), (76), (82) dir. Müsabakamızda kartı dolan her karüimiz mutlaka bir hediye kaza- nacaktır. Hediyelerimiz pek çok İzmir, ve mütenevvidir. Bu aradar () inciyes Nakten 150 lira veya 150 Hiralık eşya. () nciye 1 Bir gramofoa me- | penjit S0 blra, üncüye: Nakten :’;.._.,..ıı...ı,. makinesi inciye : Nakten (25) lira g-yuğı!huılwllnü. döğerleri de muhtelif kaymetli ve | enzip kadın ve erkeklere mahsus || sun eşya ve birçok hediyeler alacak- lardır. (300 ) Doktor Geliyor Nisanın (8) inci çarşamba çekildi ve beraet etti. Bir Talebe Davası (Hususi) — İzmir kız muallim mektebi talebesinden Nuriye Hanım geçenlerde me- hastalığından — vefat etmişti. Bunun Üüzerine pederi muallim Kâzım Bey,. mektebin müdürü Sabiha Hanım - ile doktor Âdil Beyi dava et- mişti. yıpılııııdm şeklindedir. Dava edilen müdürle doktor adli- yece isticyap edilmişlerdir. Sabiha — Hanım, © tarihte günü şehrimize bir Belçika | mektepte müdür olmadığını, ile (300) doktor. gele- "-'.'a.ı..";’."lı....ı..& dokorda' tedavide hiç ihmal göstermediğini / söylemişlerdir. lerin - örümceklendirdiği — bir — Cümhuriyet erkezBankas İktasadi hayatın ıslahında bü- yük bir amil olacaktır. Çünkü : | — Banka paramızın istikra- gını temin edecek. * ? — İskonto ve faiz miktar Tarını azaltacaktır. Bu bankaya hissedar olmak, memlekete büyük hizmet etmek demektir. Ayrıca kâzlhı bir iş yapmaktır. Bu- gün ye” 'İra verip alınacak bir hisse senedinin yarın kaç lirayı bulacağını şim- diden bilmek mümkün de- gildir. Fakat yüzde altı Faizi mu- bakkak bilmelidir. Her bankada hissedar yazıla- bilirsiniz. &ıı.ug-ııdjı.be“uu— diği bir zamanda dokunulduğu için şaşırdı, irgildi ve: d.;Aıı..Nı*ıoıııBıy'ı Bu seste hayret ve can s- kıntısından ziyade (sahi mi ?.:) der gibi bir mana, bir ümit edası vardı. Hilmi Bey sandalyeye otur- du, başından melonunu çıkarıp ) bir tarafa fırlattı: — Vaz geç Fahire, dedi, çıkmıyalım bugün... Seni şimdi bambaşka görüyorum. Aç şu pencereyi kuzum... Fakat per- deleri niçin kaldırdın? İndir onları... Şöyle gel, otur şuraya canım... Hah şöyle... Yanıma... * — Bırak Bey, bırak Allah aşkına... Geç kalacağız. Tam bir saat oluyor, biz hâlâ otu- ruyoraz. Ne bekliyoruz; İsrafi- lin düdüğünü mü? Gönülden gelen ve geçen herşey yapıla- bilseydi, çok iyi olurdu. Fakat © zaman ihtiyarlıkla gençliğin bölüm noktası kalmazdı ki.. Hilmi Bey, karısının bu ha- raretli sözlerini dalgın ve ses- devam etti : — Ya.. dedi, onlar akıllar len bi yapabilir- ler. Fîıı bıı.;;l?mıyıı ya?.. Bizimkiler gönülden — doğar, hemen hiç yaşamadan gene oracıkta ölüverirler. Kocası büyük bir nefis iti- madı ile ayağa kalktı... * Fahire H. yüzünün tuvaletini, darmadağınık olan — saçlarını, felekten murat alamıyanların hüsranile düzeltirken gözleri duvardaki takvime ilişti ve bir çığlık kopardı: — Gördün mü Bey, dedi; bak, buçün ayın kaçı? Bir nisan... -Puvason davrili sade insan insana yapmaz â, bazan tabiat te bu muziplikten zevk alır... lHilıııl B. hâlâ — dalgındı. Yaşlı kadın, sözünü şöyle ta- mamladı: — Meselâ.. şimdi sana o Foto Süreyya AYLIK MECMUA Foto süreyya Bey tara- hndııı tuıııı. renkli — ve Moskuvalı Kadın POLA NEGRİ ÜSKÜDAR HÂLE SİNEMASINDA ÇARIN YAVERİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: