25 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

25 Nisan 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-— li EE Le aĞat ek “ mg Müstakil Mep” Olabilir << M. ZEKERİYA Tekiy, müntehibi saniler, Bilmem, vap tarihinde misli i büyük bir vazife Tie ye Dükellektirler: Mec- di fırkalarının fikir ve ani tenkit edecek meb'us m€ rey vermek ve kendilerine bir zümre vücuda a niz şimdiye kadar nam- rini koyanların hüvi- bakarak müntehibi reylerini © verirken “ie o düşmeleri (o çok eldir, Bizce Mecliste © müstakil Wi, > Sfatile bulunabilecek T şu vasıfları haiz ok lâzımdır ; > Halk Fırkasının pro- ma muhalif muayyen bir 2 m sahibi olmak. Bh, > Prensip itibarile Halk İf ndan geri olmamak. x,, muhafazakâr, mürteci y liberal © mesleklerden a iltizam ve müdafaa et- hu © binaenaleyh akidece y afazakâr olan terakkiper- hi, rka mensupları ile, libi- Peka müdafaa eden Serbest ha. mensupları Oo müstakil p- olamazlar. 4 O Meb'usluğu bir istira- Yâsıtası, vatani hizmete abil verilen bir mükâfat, Siyasi hırsları tatmin için bir basamak telâkki ayı müstakil meb'us ola- , Halbuki şimdiye kadar nam- “erini koyanlar içinde bu havi olan kimseler de yok gibidir. müntehibi sani olsay- bunlardan hiç birine vermez, intihap (işinin Oyuncak olmadığını göster- , wi muayyen, Halk Fır a muhalif, fakat içtimal ! esleği sol mnamzet- zmir. B gayn- , Halk Fırkasın tenkit « Acemi Şoför san Sefirinin Otomo- ini Nasıl Kaçırdılar? Evli gece « sabaha karşı i da bir garajda bulunan #efarethanesinin otomo- og, salıp kaçırdılar, kis, etrafındaki malâmat Barajda hademelik — eden mama birisi son ay- Mm biraz şoförlük nmiş Mi, Yalnız — başına Si Müş, etmek (o hevesine düş- t Üyee evvelki gece sabuk .Zarajm diğer müstah- Uyurken Efgan sefare- R sit Buik markalı oto- aş binerek yola düzülmüş. ) tam Tophaneye vardığı Vi 8 sonra direksiyonu vü Sire o duvar kenarına il; bu işi em Oto- Süratini kesemediği için ve parçalanmıştır. Man, bu hadiseden sonra AL otomobili orada bıra kaçmış ve beniz tutu ie SON POŞrA EE | Son Postanın Resimli Makalesi Doğan Ve Ölen Çocuklar | I — Başka memleketlerde doğan çocukların yaşaması asıl, ölmesi gayri tabiidir. 2 — Bizde çocukların ölmesi yaşaması gayritabüdir.. © 3 — Çocuk meselesini (o halletmek istiyorsak, evvelâ memlekette çocuk doğumunu teşvik etmekle şocukların yaşamalarını da temin İ imi Doğermek kolay, büyütmek güçtür. mk a m BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ | Hizmet Ateş Püskürüyor! İzmir Müntehibi Sanile- rine Hitaben Yeni Bir Beyanname Neşretti İzmir, 24 (H.M) — Hiz met gazelesi intihabat işinde yaptığı neşriyat ile alâkayı celbetmiye başladi. Bu arada bugünkü nüshasında müntehi- bi sanilere hitaben uzun bir beyanname © neşretmiştir. Bu beyannamede ezcümle şunları söylemiştir: “Muhterem Beyler, siz fırka- nız için en tehlikeli şahsiyeli kendi elinizle intihap ederek başınıza dert almak mevkiin- desiniz. Fırkanız kendi yolunun en doğru yol olduğuna inanmıştır. Bu sebeple karşısına çıkacak olanları bir hamlede ezivere- ceğini zannediyor. Türk inkılâbı size fikir mü- sademesini ve müsademenin anahtarın teslim ediyor. Müs- takil, hayır, Halk Fırkasının programına mubalif şahsiyetler seçeceksiniz. Seçeceğiniz zevat Halk oFırkasınca o sevilmemiş olabilir. Yeter ki bizzat Halk sevsin, Reylerinizde bassas olunuz. vicdanınızın sesinden (başka hiçbir sese ehemmiyet verme- yiniz. Şimdiki gibi tek fırkalı cümburiyet olamaz. Bugün ata- cağınız ilk adımla memlekette hayırlı ve samimi vaziyetin teessüsüne hizmet etmiş ola- caksıniz. . Muhterem (Beyler vicdan azabı denilen şeyden korku- Duz. Memlekette efkârı umumiye denilen bir kuvvetin mevcudi- yetine iman ediniz. Ahval mükemmeldir, eski- sinden fazla para kazanıyoruz dedikleri için meb'usluğa lâyık görülenlere bilmecburiye re vermekten mütevellit günahı tam manasile yapan birkaç muhalif © seçmel kefaretile karşılayınız. Memleket size ba- or. Tarih size bakıyor, sandık ti uğramadığı halde fırka tebliğlerinde kâmilen iştirak ettiği o zikredilen (o müntehibi evveller size bakıoyr. £ Allah muininiz olsun. Yeni Bulgar Kabinesi Sofya, 23 (AA) —M Malinoff, yeni kabinenin teş- kiline memur edilmiştir. Namzetliklerini Koyan Eski * * Muhalifler Neler Söylüyorlar? Eski Terakkiperverlerden Rafet, Kâzun kara Bekir ve Cafer Tayyar Paşalarla Feridun Fikri Beyin müstakillen namzetliklerini koydukları kısmı: mahsusumuzda münderiçtir. Bunlardan Rafet Paşa şu beyanatta bulunmuştur: — Ben siyasi bayata atılmış, Meclis girmiş ve çıkmış bir adamım. Bu suretle programımın walüm olduğunu zannedi- yorum, Ben lâik, cümburiyetçi spat ettim. ve milliyetci olduğumu vaktile Muhalefet, Kavga Demek Değildir Eski Terakkiperver Firkanın lâik “olmadığı iddiası da hiç doğru değildir. Hem ben müş- takillen çalışmak © istiyorum. Esasen Terakkiperver Fırkanın ptoğramı bugün için geri sa- yılabilir. İntihap edildiğim takdirde ne yapacaksınız, diyorsunuz. Bizi oraya gösteriş olarak çağirmıyorlar, bizden muhale- fet istiyorlar. Orada hikmeti vücudumuz bu olacaktır; fakat muhalefet demek yıkmak ve kavga etmek demek değildir. Bizim yapacağımız muhale- fet memleketin hesabına kay- dolunabilecek muhalefetlerden ve esas itibarile de memleke- tin siyasi terbiye seviyesini yükseltecek © mubalefetlerden olmalıdır. Böyle olmıyacaksa yerimizde ooturmak çok İyi bir şeydir. K. Kara Bekir Pş. Diyor ki — Halk Fırkasının son ka- rarı o karşında (o müstakillen namzetliğimi koymayı bir va- zife telâkki ettim. Program meselesine gelince: Esasen Halk Fırkasının pro- İ gramını tenkide davet edili- yoruz ve henüz bir fırka ha- inde değiliz. İcapederse dört senelik fa- sıla zamanında tahassül etmiş yeni şekillere nazaran bir pro- gram da tertip ederim. Şahsiyetim ve içtihatlarım ğı yukarı malümdur. Şimdilik şunu söyliyeyim ki birinci fikrim tek dereceli intihaptır. Feridun Fikri Beye Gelince... Gene eski (o muhaliflerden Feridun Fikri Bey de şunları söylemiştir ; — Programım bilhassa asri hukuku amme ve cümbhuriyet- te siyasi, iktisadi hürriyetin temini, adaletin güzel tevzil için kat'i tedbirler, halkımızın kudretile © mütenasip maliye ©saslarını müdafaadan ibarettir le pe li 4) İster İnan, İster İnanma! İstanbul için omamzet gösterilen muhtelif mes lek mensup'arı içinde bir kunduracı, bir tesviyeci, bir de iş ustası var. Bunlar gazetelere be yanatta bulundular o ve namzetliğe nasıl seçildik” lerini anlattılar. Bu iza- battan öğreniyoruz ki, bu adamlar işlerile güçlerile meşgulken bir gün meç bul bir adam bunları ziya” rete geliyor, kendilerile görüşüyor, sonra onlar Halk Fırkası merkezine davet ederek meb'usluk için bir talepname dol durmaları teklif ediliyor. Fakat bunlar bütün bu mvâmelelerden birşey an- lamıyorlat. Nibayet meb'- ws namzetleri listesinde isimlerini görünce - şaşı- tıyorlar, İstanbulun beş altı yüz bin oüfus içinde meb'us- luk © piyankosunun (O bu adamlara düşüşüne naza- tan, bu defaki intihabın bir piyankodan farklı ok duğuna artık; İster İnan, İster İnanmaf İzmirin Mütakiller Exseriyet Halil Ve To- kadizade Şekip Beylere Rey Vermek İstiyor İzmir, 24 (H.M.) — Mü tehibi o sapilerden bir grup Tokadi zıde şair Şekip ve eski meclisi meb'usan (reisi Milâslı Halil Beylere müracaat ederek müstakil namzetliklerini koymıya teşvik ettiler, Şekip ve Halil Beylerin meb'us se- çilmeleri kuvvetle muhtemeldir. Ceyhan Feyezanı Felâket, Zannedildiğin- den Fazladır Adana ( Hususi ) — Seylâp felâketine uğrıyan mintakalar- dan gelen son haberler, feca- alin, işitildiğinden çok fazla olduğunu anlatmaktadır. Fe- yezanın kurbanlarından olan (Herekli) köyünde vaziyet çok fecidir. Evler su üstünde yü- zen kulübelerden farksız bir haldedir, Hilâlilahmer cemiyeti geniş mikyasta yardım faaliyetine başlamıştır. Köylünün ümidi şimdi bu yardıma bağlı bu- iunmaktadır. Bir Arazi Meselesi İzmir, (Hususi) — Avunduk zadelere ait bulunan Bulgurlu çiftliği civarında hazineye ait geniş bir arazinin çiftlik hu- dudu dahiline alındığı haber verilmiş tahkikata başlanmıştır. Bir heyet çiftlikte keşif yapa" caktır, Bir Namus Hırısızı Konya, (Hususi) — Çalgıcı Mehmet isminde birisi Hacı taz mahallesinde Naciye ismin- de genç bir kızı berbat etmiş, yakalanmıştır. Adanada Menenjit Salgını Adana, ( Hususi — Şehirde salgın bir şekilde devum eden Meneojit hastalığı son günler» de azalmıştır. Aydının Kadastrosu Yapılıyur Aydın, (Hususi) — Kadas- tro fen heyeti müdürü Halit Ziya B. buraya geldi. Aydının kadastro işlerile meşgul ok maktadır. OHalkın müracaati üzerine burada kadastro tat- bikatına başlanıldı. Sözün Kısası Mavi Boncuk Hikâyesi Mavi boncuk hikâyesini bi- iyor musunuz? Doğrusunu is- isterseniz ben iyi bilmiyorum. Fakat şöyle birşey: Dört zev- cesi olan bir adam, her birine ayrı ayrı ve gizlice birer mavi boncuk vermiş. Sonra da, en çok sevilmek iktirasile yanan ve bunun teminatım arıyan dört kadına birden demiş ki: — Mavi boncuk kimde ise onu seviyorum. Kadın meselelerinde, basit mahlüklara muvaffakiyetle oy- nanan bu oyun, politika me- selelerinde de kurbanlar buldu. . İlk partide bütün namzetlerin ellerine tatuşturuldu, ümitler verildi. Teşvik teşvik üstüne. Cevdet Kerim Bey, kimbilir kaç bet bahtın kalbine bu mavi ümit- 5 leri aşıladı! Namzetlerin çoğu fırkadan bu gizli vaitleri se- © vinçle aldılar ve İisteyi ümitle beklediler. Birinci opartide, neşredilir edilmez, mavi boncuğun her- keste olduğu meydana çıktı. Benim hayret ettiğim şey, ikin- ci partide de hâlâ teşviklere kapılanlar bulunmasıdır. Hem de ne isimler! Ali İhsan paşa- lar, Rafet paşalar, Cemil paşa- lar, Feridun Fikri Beyler... Kendi ümitlerinin kurbanı olmak, saflığın ilk merhalesi- dir. Uykudaki hırsları istismar edenHalk Fırkası, meşru bir siyaset “oyunu oynuyor. Ben bunu tabii buluyorum. Fakat herhangi bir kunduracı veya politikaya yeni giren bir kü- çük esnafla beraber, görgülü beylerin ve paşaların da ümit- lenmelerine şaşıyorum; fecri kâzibi görerek günlerinin doğ» duğunu zannediyorlar. Küçük Mektepli Tahrir Heyetimiz Dün * Çalıştı Dün küçük tahrir heyetimiz saat ikide birer birer idare hanemize geldiler. Kendilerine gösterilen yerlere oturdular. Hepsinin içinde dışarı verme- mek için güçlük çektikleri bir sevinç seziliyordu. Kendilerine bir gazetenin nasıl çıktığını, Onasıl çal şıldığnı o mürettiphanede ya- ularn nasıl dizildiğini, ma- kinede nasıl basıldığım gös terdik, Hepsini Obüyük .bir dikkat ve merakla takip et- tiler. Bilhassa makinenin işle- wesine, gazetenin çıkmasına ettiler. Sonra kendilerine ne yaz mak istediklerini sorduk. — Ne istersek (yazabilir wiyiz? Dediler. : — Yazabilirsiniz, dedik. Derhal kalemlere sarıldılar, Her biri kendi düşündüğünü ve kendi gördüğünü yazdı, Bu suretle (o bugünkü (dördüncü Sayfamızı vücude getirdiler. Bu Sahifeyi okuyunca ç0- cuklarımızın kabiliyetlerini siz de takdirle göreceksiniz. Ya- zıların imlâlan, hataları cuha- faza edilmiştir, Bir günlük birer mavi boncuk “

Bu sayıdan diğer sayfalar: