28 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

28 Nisan 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa GENER — — ı Dünya Vukuat l Düseldorf Canavarı Kurtulacak Mı? Peter Kurten, Kurban- larının Ailelerinden Af Dileyor Düsseldorf, 23 — Peter Kurten irtikâp ettiği -9 cina- yetin her biri için ayrı ayrı ölüm cezasına, bir katil teşeb- büsl için 15 sene küreğe, ve diğer birçok cürlimlerden do- layı medeni haklarından Dü- ebbeden iskata ve hayatının sonuna kadar polis nezaretin- de bulunmıya mahküm edi- miş Kurteni — haftalarca müşahade altında bulundur! adli doktorlar maznunun sıra cinnet nöbetlerine uğra- dığı kanaatına vardıkları için kendisinin idam edilip edik- miyeceği malüm değildir. Ka- | tilin müdafil avukat Wehner tnsanlıktan çıkmış olan azgın | ve çılgın bir canavarı müda- faadaki müskülâtı tebarüz et- tirmiştir. Kürten mahkeme kararını lükaydi ile dinlemiştir. söyliyeceği olup olmadığı sua- line katil evet cevabımnı vere- rek nzun bir nutuk söylemiye başlamış ve davanın bidaye- tindenberi ilk defa — olarak biraz tecssür göstermiş ve kü- çük iken babasından ikide bir dayak yediğini, bu dürüşt mu- amelenin tesirile ahlâkının git gide Fenalaştığı ve hırsızlığa caniliğe ne gibi müessirlerin sevkile başladığını anlatmış ve sonuuda yaptıklarına pişman olduğunu, kurbanlarının aile- lerinden afdilediğini söylemiş- tir. Cevapsız Kalan Sual Londra, 24 — Avam kama- rasının — bugünkü — içtimaında hükümet sabık İspanya kıralı- na ait bazı sualler sorulmuştur. Dahiliye nazırı bunlara cevap vererek Alfonsun İngilterede ikamet edebilmek için hükü- mete hiç bir müracaatte bulun- madığını, İngiltereye ecnebi hükümdarlara has şerait altın- da geldiği için karaya çıkma- sının resmi bir müsaadeye tâbi tutulmadığını söylemiştir. Aza- dan birinin Alfons hâlen kıral mıdır, yoksa adi bir fert mi- dir diye sorduğu suale cevap verilmemiştir. Şerefe, Çay İçilebilir Mi? Londra, 23, — İngiliz İskoç satış — kooperatifi — tarafından tesis olunan büyük çay tica- retanesi bugün Başvekil Mac- donald tarafından açılmıştır. Başvekil bu münasebetle iç- tiği iki filcan çaydan birini İngiltere — Kıralının — şerefine kaldırmıştır. Fakat bu, bir teşrifat meselesi olmuştur. Hükümdarın sıhhatine çay içmek bir yenilik olduğu için bu usulün ihdasında bir mah- zür. olup — olmadığı - teşrifat müdürü —umumisinden sorul- muştur. Müdiri umumi buna muvafakat etmiş ve çay bun- dan sonra içilmiştir. Küşat resminde irat olunan nutuk- larda İngilterede çay istihlâki hakkında bazı enteresan ma- Iümat verilmiştir. Bu malümata göre bugünkü İngilizler dede- lerine nisbetle sekiz misli fazla çay içmektedirler. Bugün her İngilize —günde — vasati - ola- Bir | e Gösterilen ve gösterilecek olan | bu haftanın filimleri hakkında | size bir fikir vermek için kısa bir. müşahede — karalıyorur. İşinize yarayabilirse ne 4âl4â.. Elhamrada Yılmaz Bu filmin başlıca mümer- || silleri (Esther Ralston), George Baneroft tır. Vak'a, Amerika- nın umumi manlarda geçiyor. Bu sırada, Amerikanın büyük şehirlerini | (& kasıp kavaran müthiş bir hay- düt çetesi Reisi de | (Blake Greeson ) ismi verilen müthiş bir adamdır. Gün geç- miyorki bu çete, bir banka veya zengin evini soymasın. | İşte tam bu zamanda ( Blake Öreeson ) cepheye gitmek em- rini almıştır. Fakat o, hiçte bu fikirde değildir. Amerikada, tatlı, tath adam soymak dururken garp İcephesine gidip postu deldirmek | istememektedir. - Fakat bu azmı kadar Amerikan aske- | rt polisininde kuvvetli iradesi | vardır. İster istemex bir gemi- ye bindirilerek Avrupaya gön- derilir. (Blake Greeson) müt- hiş bir adamdır. Onun naza- ! rında ölüm korkusu yoktur. | Bu cesareti sayesindedir. ki cephede büyük bir şöhret kazanmış, kısa bir zamanda binbaşılığa terfi etmiştir. Ayni | cephe kısmında ve (Blake Gre- | eson) un kumandası allında YJerry Patterson) namında bir mülâzim vardır. Binbaşının bakikt menşeini bildiği için hakkında derin bir nefret duymakta, fakat cesa- retine karşı da ©o nisbette hayranlık hissetmektedir. Fa- kat gençtir, ölümden — kork- maktadır. Mülâzımının bu yufka yü- | rekliliğini bilen (Greeson) ize, onunla alay etmekte hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Fakat bu hal, genç mülâzimın canına | yetmiştir. Bir taarruz —günü, | kendisinin de binbaşısı kadar | | cesur olduğunu göstermek isti- yen mülâzım — (Patterson) ta- kıminın - başında bir düşman mperihi zaptetmiş, -fakat Ücrin bir yara almıştır. Başında bekliyen Binbaşı (Greeson) a söylediği son söz, Amerikaya dönüşünde ailesini görmek ve kahraman gibi öldüğünü anlatmaktadır. vardır. onun * Harp bitmiş, kıt'alar mem- | leketlerine dönmektedir. Bin- | başı (Greeson), —Amerikanın | | yolunu tutmuştur. Fakat yolda | eski — şakavet — arkadaşlarile | buluşmuştur. — Onların — fikri, eski kazançlı hayatı ihya et- yak altı fincan etmektededir. Zeplin Kutba Gidiyor Berlin, 24 — Zeplin bolonu | yakında Şimal kutbuna gide- cek ve içinde bulunacak hey- etin uzunca tetkikatına imkân | verebilmek için bu havalide altı gün dolaşacaktır. Zeplin | Avrupanın Şimale en yakın balon — istasyonlarından Leningrat veya Haparandadan hareket edecektir.. Kumandan Eckener kutupta küşif (Wil- kins) e de tesadüf edebileceği ihtimalidden — bahsetmiştir. çay — isabet olan AOA — ee — | anlaşılıyor ki genç kızca ma- | düşman kurşumundan kurtulan ü SON harbe - girdiği za- (İR Çılgın Maceradan ! mektir. Fakat binbaşı Greeson Nevyorka polis müdürü tayin olunmuştur. Bu sırada görüş- tüğü (Palterson) ailesinin bü- yük kızı (Esther) onda derin bir tesir yapmıştır. Vak'anımil: bundan sonraki safhası, eskiyik çete reisini iyi ve fena yollar; dan hangisini tercih kususunda | manevi bir cidale ıhlmııuııl gösteriyor. | Fakat onu genç kızdan u- zaklaştıran —eski maceraları, nihayet (Esther) in itirafile de lâmdur. Buna rağmen (Etsher) (Groeson ) u seviyor; iş bu şekli alınca artık - variyet de tavazzuh — etmiş — bulunuyor. (Greeson), şakavet ve haydut- luğa veda ederek genç kızla evlenirken eski arkacaşlarile giriştiği şidddetli — mücadele alevleniyor. Farat — birçok (Greeson) bu tehlikeyi de sa- vuşturmanın yolunu buluyor. Melekte Çılgın Macera Cenevrede bir citayet ol- muş, meşhur banker Spiller öldürülmüştür. lobe gazetesinin muharftiri Fred oradadır. Cinayet tahki- katile meşgul iken tesadüf onu ( Nelly ) isimli nefis bir kadınla karşılaştırmıştır. Nelly tehlike içindedir. ( Fred ) ten kurtarılmasını rica ediyor. O sırada Globe gazetesi de vak'a hakkında haber göndermiyen (Fred ) in akıbeti öğrenmek için tayyare ile diğer bir mu- harrrir göndermiştir. Fred, kadinla beraber hu- duda gelerek kadını kurtar- î_gSTA Bir Sahne mıştır. Çünkü bu cina- | yet münasebetile bü- | tün geçitler zabıtaca tutulmuştur. Birkaç gün sonra Pariste buluşan — mu- harrirle meçbul kadın arasında derin bir aşk başlamıştır. Fakat diğer bir iş Fredin Berline gitmesini icap ettirmiştir. Orada, maruf ban- ker (İrving) ile görüşecektir. Berline gittiği zaman Fredin hayretle — gördüğü — manzara (Nelly) nin bankerle beraber bulunması ve karısı diye ken- disine takdim edilmesidir. Fred, bu manzara karşısın- da isyan etmiş, kadını kahbe ve allaklıkla ittiham etmiştir. O zaman, gence karşı duyduğu hissin ağırlığı altında ezilen kadın, hakikati. bütün uryan- hığile gence itiraf etmiştir. Bu karışık ve kanlı hadiseler ara- sından muzaffer çıkan şey şu- dur: İki kalbin birleşmesi. Bu filmin başlıca mümessili Marie Bell dir. Şehir İşıkları Opera ve Artistik sinema- ları — evvelki — akşamdanberi *“Charlot,un şaheserlerinden biri | addolunan Şehir Işıklarımı gös- teriyorlar. Baştan sona kadar insanı güldüren bu güzel fil- min en büyük hususiyeti her sahnesinin bizi uzuün, uzun düşündürebilecek — kabiliyette, kuvvetli bir sosyal eser olma- sındadır. Şarlu, bu filminde, en basit hareketleri bize tekrar ederken ep yeni bareket ve vaziyetler rşısında — kaldığımız hissini duyuyoruz ki, bence, muvaffa- kiyetin sırrıda işte buradadır. Eser, bir abidehin. küşat resmi Esrarengiz AM Ada: sonra ile başlıyor. Heykelin Duellodan üzerini kapıyan örtü açıldığı zaman Şarloyu, | bir se.seri kıyafetinde, bu heykelin kolları arasında görü- | yoruz. Şarlo yeni uykudan uyanmıştır. Muzikamın gürültüsü, halkın tezahürleri karşısında | hayretinden — dona kalmıştır. | Küşat resmini yapanların bu manzara karşısında duydukları hayret ise Şarlonınkinden aşağı | değildir. | Vak'anın siklet merkeri, bir serseri olan Şarlonun gözleri görmiyen bir çiçekçi kıza karşı duyduğu aşktir. Onu iyi etmek, onun - hayat yükünü hafiflet- mek için Şarlonun yapmadığı yoktur.. Fakat : bir gün, . karşı sına çıkan pejmürde kıyafetli serserinin kendisine bir cihan kazandıran adam — olduğunu anlıyan ve onun gözlerine göz- lerini dikerek kendini kaybe- den kadının hali ne derin ma- nalıdır. Bu sahneyi görmeden anlamak mümkün alamaz. Gloryada: Esrarengiz Ada Fenni bir eserdir. Bir âlim, denizin dibinde birtakım mah- lükat bulunduğuna — kanidir. Onları görmek için iki tah- telbahir — yaptırmıştır. Fakat kıskanç bir düşman, gemilerin plânlarını bozmuştur. e— Memleket Habetl”, Meto Zadeli İflâs Davası JAdanadaki Muh Tekrar Karışık Bir | Aldı; Netice Meç? Adana, (Hususi) — danberi uzayıp giden Meto Zadeler davasına devam edildi. Meto | vekili Şekip Adut Ef. merçiyale bankası avW nın ibraz ettiği çekteki ları kabul etmedi, Bun$ kabil bankanın vekili, $* imzaların evelce kabul duğunu, bu - huşustâ direktoruna yemin bile © | edileceğini, ayni zamandi sahiplerine gönderilen P? tonun — cevabında — im#f) inkâr ettiklerine dair © kayıt bulunmadığını Meto Zadelerin avukât rar söz alarak şirket mü” lesindeki kayıtlar — kar$! bu imzaların hiçbir Kü olmadığını ifade etti. | — Mahkeme, her iki * bütün delillerini ibraz | yini temin için davayı T! | yisa bıraktı. Diyarıbekirde Feyel" Diyarıbekir, (Hususi) © yarıbekirde Marttanberi vakit devamh surette / yağmurlar bugünlerde * mış ve şiddetini ırlhrmd duğundan her tarafta M seller akmaktadır. Bu yağmurlardan — kabarip " Dicde nehri, yolu ürzerin? sadüf eden şeftali ve bahçelerinde oldukça tahribat yapmıştır.. Bu # yağmurların şiddetinden, ruk ve harap bir kiliseniti mı çokmüş, Ffakat içerli kimse bulunmadığından zayiatı olmamıştır. Hakikat, birçok müş*t neticesi — anlaşılmış, yapan hain de cezasım! muştur. Fakat medeniytt minia bir gün bu tahtel? harp için kullanacağını âlim onu insanlara — b etmekten — vazgeçerek derinliklerine dalıp gidiye"” Yani çok hayali, fakât sanlık aşkile çarpan bir © Majikte * zl Anna Kristin Bir denizci filmidir. Kutf kızını kendi gibi bir bab ye verip te bedbaht istemiyen bir babanın is) başlıyor. Fakat tabiat h hâkimdir. Burada da hüf icra ediyor. Ordusu ne d kuvvetli — olursa — olsun, deniz kurdunu inadı, k! sebatı karşısında mağlüp yor. Neticede Mat ile nin — evlendiklerine ve zin gözelliğini tes'it şarkı — söyleyişlerine oluyoruz. Bu filim Almant? Mümessili Greta Garbodt” » Yıldızın Başına Geıon' Cbicago, 25 (A.A) — ma yıldızlarından Sue polis merkezine müraca&! ” rek otuz bin dolar kıym mücevherlerinin çalındığı!! ber vermiş ve baygın bir © olduğu yere yığılıp kalif | €)

Bu sayıdan diğer sayfalar: