23 Haziran 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Haziran 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Mecburiyetimiz | bildiğimiz Kari Gözile Gördüklerimiz Milli Maçlar Bir Kariimiz Bu Husus- ta Mütaleasını Yazıyor Daha aradan birkaç hafta geçmeden — Yunanlılarla — tekrar karşılaşarak maç yapacakmışız. Yunanlılar her ne olursa — olsun Mağlübiyetlerinin acımımı çıkar- mak için hemen bir intikam maçı yapmıya amade olabilirler. Fakat biz. galiplerin böyle birdenbire bu gibi bir teklifi kabule ne yardır? — Bizim böyle temaslar hiç değilse aradan urun bir müddet geçtikten sonra yapılır. Bu maçların yapılmasının İsti- yenlerin acelesi bu İşin kârlı blr İş olduğu içindir. Fakat geliyor diye bizim amatör takım- larımızı İstismarg' hiç kirasenin hakkı yoktur. Para için spor yaptırılmak İsteniyorsa yeni bir profesiyonel takım yapılır ve o takımın mağ- lübiyeti Türk Sporunun şerefine tesir yapmaksızin istenirse gün Aşırı maç — yaptırılabilir. Buna | kimsenin bir diyeceği yoktur. Fakat böyle milli —mahiyette Maçlar tertip etmek ve Türk futbolünün namını ortaya koymak herhalde çok düşünmiye değer | bir meseledir. Dün bizden maç istediler. İki defa çocuklarımızı “çıkardık ve galip geldik. Artık şimdi ne olu- Yoruz ya! Gelmek üzere bulunan yeni | ântrenörümüz gelsin ondan sonra | lüzum görülür ve beynelmilel | Bizamat İcap ettirirse bir kere daha Ynnanlılar ile karşılaşırız. | Şimdilik her bangi bir temas Mevsimsizdir, lüzumsuzdur. Kâmil Esat Bırakılan Masumlar Dün Üsküdar iskelesinde bir | kadının kucağında bezlere sarıl- Müş yeni doğmuş bir çocuk gör- düm. Kadının yanındaki - polise tordum. Bunu Sultantepesindeki | Musa Kâzım camiinde buldukla- Nni, Hanımın acıyarak kucağına Aldığını, haftada birkaç tane yeni döğmüş çocuğun cami kenarla- Tına birakıldığını söyledi. Bazı kadınların | İtlerini — sokaklara Yoğrusu çok — metecssi türmü yapan erkek da acaba vicdan yok mu? Perit Ali Bir Tavzih Mektubu Deli diye timaraneye atıldığı- M yazdığımız ilk tedrisat müfet- İi Zeki Bey hakkında Muğla “Yalisinin gönderdiği bir tavzih Mektubunda Zeki Beyin Boluda delirdiğini kendisi beyan Btiği, Muğlada da Memleket haatanesinde yapılan — muayene- Ünde (cinneti makule) teşhisi tb""uldığıı, bundan — sonra — da Mdavi için İstanbula gönderildiği “iman İzmirde Memleket hasta- ':ı'iııde müşahede altına alındığı 'dirilmektedir. Bizim garibimize giden şey İNaneti maküle) tabiridi. —Bu !:'kdim- her akıllının biraz — deli _ı:'tunu kabul etmek — lâzım B günahlarının saçmalarına Dünyada Neler SON POSTA Olüyor? Biz Ne İstiyoruz? Cenevre (Husust- Muhabiri- mizden) — Cemiyeti Akvam- da afyon meselesinin müna- kaşası bizim - için--ehemmiyeti haiz bir safhaya girdi. Cemiyeti Akvam, İngilizlerin tesirile, afyon İstihsal ve istih- lâkini tahdit etmek istiyor. Bu- nun için de en ziyade Türkiyede afyon imalinin ve afyon fabri- kalarının ihdasına mümanaat edilmesi teklif edildi. Halbu- ki Yunanistan, Yuğoslavya gi- bi memleketlerde afyon fab- rikaları açılmasına müsaade edildi ve bu memleketler ye- niden fabrikalar ihdasına te- şebbüs ettiler. Murahhaslarımız, bu husus- ta haklarımın — müdafaa - ile meşguldürler, Türk murahhas- larının noktai nazarı şudur: İngiltere ve Fransa afyon sanayüni milli müdafaa nokta- sından mühim bir mesele ola- rak kabul ediyorlar. Çünkü istikbalde harpler kimya harbı olacaktır. Hudutlar kapandığı zaman, dahili fabrikalar ame- liyat için muktazi uyuşturucu maddeleri bizzat yetiştiremez- lerse, memleket müşkül bir va- ziyete düşebilir. Sonra bu fab- rikaları ufak bir tadilât ile derhal birer kimya fabrikasına tahvil etmek, zehirli gaz ve sa- ire gibi müdafaa ve taarruz vesaiti — imal müm- kündür. Bu itibarla Türk murahhas- ları, Türkiyenin de bu 'hakkı> nn teslim edilmesi lâzımge- diğini iddia etmektedirler. etmek İspanyada İrtica Hareketi Madrit, 20 (A.A) — Mad- ritte münteşir Herald yazetesi yazıyor: “Kabine umumi intihabat esnasında hükümeti — müşkül vaziyette bırakabilecek Bassg- ves ve Narraredaki katolik harekâtı ile meşgul olmakta- dır. Geçen pazar günü Pam- plunede vukubulan hâdise üze- rine kökleşmek mahiyeti teren bu hareketin ihdas etti- ği vaziyet hakkında emniyeti umumiye müdürünün mufassal bir rapor verdiği zannolunu- yor, Pampluneden bildirildiği- ne nazaran Cumhuriyetçi ve sosyalist bloku azası intihabat propagandası için bir içtima aktetmek üzere Mendigorriaya gitmişlerse de belediye reisi mıntakada halkın müteheyyiç olduğunu haber vermiş ve iç- tima tehir olunmuştu. Bu te- heyyücün son günlerde mürte- ci unsurlar tarafından yapılan tahrikâtın neticesi olduğu zan- İspanya papazları kovdu, manastırları kapadı. Başvekil Zamora halka nutuklar söyliyerek papazların aleyhindeki tedbirleri izah etmektedir Yugoslavya Kabinesinde Belgrat, 20 (A.A) — Hükü- metin, büyük bir ehemmiyet atfetmekte olduğu iktısadi me- selelerin halli hususunda, faali- liyetini teksif edebilmesi bütün kabine azasının itilâfile kabinede tadilât yapılmıştır. Avam Kamarasında Londra, 20 (A. A.) — M. Snowden, arazi vergisine ait resme müteallik projenin yeni şekilde bir maddesini Avam Kamarasına tevdi etmiştir. Avusturyada Kabine Buhranı Viyana, 20 (A. A.) — M. Seiple, sosyalistlerin de iştira- kile bir koalisyon kabinesi teş- i kabul etmiştir. Çü "nediliyor. Esasen, mezkür içli- mada hazır. bulunmak üzere Laragadan gelen halk, Mendi- orriayı da taşa tutmuş ve irçok yaralı hastaneye kaldı- rılmıştır. Bu hâdiseler memle- kette büyük bir karışıklık uyandırmış ve halkı telâşa dü- şürmüştür. Fransanın Vensen denilen tağyare meydanında vazifesin- den ayrılan Reisicümhur Mösyö (Doumergue) in huzurile sivil ve âskeri Iayyareler&'mi'ş yaptılar ve eski reisi son defa selâmladılar, Cümhur reisinin yanında Cezair ve Tunus yicali — bulunuyor. Alman Ordusu Ve Jeponya Londra, 20 ( A.A ) — Tay- mis — gazetesinin. — Tokyodan istihbarına göre, Japon askeri mehafilinin — Versailles muahe- denameşinin —Alman ordusu glradının miktarını tahdit eden asmının yeniden tetkikine ta- Taftar olduğu ve bu meselenin tahdidi teslihat konferansında ortaya atılmasını arzu e*mek- te bulunduğu suretinde mat- buatta intişar eden - haberler Özerine Japoir hariciye nazır Muavini, — Japon hükümetinin kat'iyyen böyle bir teklifte bu- lunmak — tasavvurunda olmadı- ğimı beyan - etmiştir. |Alman Ceneralinin İstedikleri —. Berlin, 20 (A.A.) — Eski Alman ordusu kumandanların- dan biri, Münihte bir nutuk irat ederek Versay Muahede- si yeniden tetkik edilmediği takdirde imecburi askeri hiz- met esasının kabul edilmesini distemiştir. —a —e ı Kadın Ve Kalp İşleri Afyon Konferansı Ne Yapıyor, | Arkadaşla Eğlenceye 'Gitmek DoğruMudur? Eğlencelerin: Tehlikesi Bankalardan birinde çalışan bir gençkız yazıyor: * Dün arkadaşlar haber verdiler. Bankada birçok ar- kadaşlar -toplanmışlar, — Cuma günü için bir kır kezintisi ter- tip etmişler. Bana da: — Gider misin ? Eğlenece- ğiz, Güleceğiz, iyi bir gün geçireceğiz, dediler, — Ben olur. falan, dedim. Fakat içimden gitmemiye ka- rar verdim. Beni bu karara sevkeden iki âmil vardır. Birincisi, biliyorumki oraya gidince içecekler, birçok mas- karalıklar” yapacaklar. Belki bana da içirecekler. Ben daire- de resmi konuştuğum, arka- daş diye tanıdığım erkeklerle bukadar Iâübali olmayı tehli- keli buluyorum. Sonra da ben fakir bir aile kızıyım. Burada kazandığımla evde ihtiyar annemi besliyo- rum, Onun buğazından kese- ceğim para ile gidip eğlenmek bana haram görünüyor. Fakat gencim. Gülmek ve eğlenmek - benim de. hakkım değil mi? Ben de diğer arkadaş- larım gibi senelerdenberi bura- da; yaşı makinelerinin “demir tuşları içinde hayat yıpratiyo- rum. Biraz kırlara çıkmak, onlar gibi gülmek ve kendim- den geçmek - ihtiyacını duyu- yorum. Şaşırdım doğrusu Ha- nimteyzeciğim. Cumadan evvel bana fikrini bildir ki, ben ona göre karar vereyim.,, Kızım - bu eğlenceleri genç- ler tertip ederler. Maksatları iş hayatinda ciddi tanıdıkları kız arkadaşlarını tuzağa dü- şürmektir. Maatteessüf bizde ekseriyetle böyledir. Sizi ten- ha bir yere götürür, . içirir ve eğlendirirler. Fakat bu: eğlenti burnunuzdan çıkar. Gittiğinize de gideceğinize de bin defa pişman olursunuz. Bu itibarla ilk düşünceni doğru bulurum. Filvaki gençsin, eğlenmek senin de hakkın. Fakat bunu kız arkadaşlarınla, yahut - iti- mat ettiğin erkek arkadaşla- rınla başlıbaşına da yapabi- lirsin. Bana kalırsa gitme. O eğ- lence yerine, yine o masrafla, kendi kendine daha samimi bir eğlence tertibine çalış. Hanımteyze BLÜZ Müsabakamız Blüz — Müsabakamız Başladı. Takip Etmeyi Unutmayınız. Blüz. müsabakamız cuma günü başlamıştır. On beş gün devam edecek ve hergün bir blüz neşredilecektir. Karilerimiz sayfada resmi yedinci intişar eden blüz kuponlarını toplıyacaklar. En ziyade be- ğgendikleri üç blüzu bildire- ceklerdir. En çok rey kazanan blüzlara rey veren karileri- mizden Üüç kişiye birer blüz hediye edilecektir. Bedava bir blüz sahibi ol- mak istiyorsanız bu müsaba- kayı takip etmeyi unutmayınız. İntişar eden blüz resmle- kesmiş — olmamak için karilerimize yedinci sayfada kupon koyuyoruz. Her gün yedinci sayfada intişar edecek rini kuponu kesmeği unutmayınız. PATRON KUPONU Karilerimizin gösterdiği ar- zu üzerine — (7) inci — sayfaya nakledilmiştir. Oradaki patron kupanlarını toplayacaksınız. — TAKVİN — Gün 30 23- Haziran-931 Hımır 49 Arabt 6 - Safer - 1350 vakit-erzani-vasati Güneş)08.44 | 429 Öğle | «.s1 fint6 İkindi| 832 1617 Rumli 10. Haziran -1547 yakıt-ezani-vasati Akşam'12.—| 1945 Yataı | 2Zodizi. 49 İmsak | 613| 2. 68 K Tarikamız: M 10 KIRMIZI FENERLİ EVLER — MUHARRİRİ: MARYSE CHOISY (Franmaca aalıntş 200,000 1nci tab'ından tercüme edilmiştir.) Bi taksi bizi oradan- aldı )N 'arisin meşhur bir sokağı- ;ıh:mdn. Orada, bir barda, h yersizler, — yurtsuzlar, l.',—llı toplanıyorlar. Pis bir &. Ebediyen giyilen çama- şırların, ağlıyan — bulaşık — ça- naklarının, — sulu — ayakların kokusu genzimi tıkıyor. İhtiyarlar teke sakallarile masaların tozlarını temizliyor- lar. Biribirine sokulmuş baslar üzerinde bitler köprü kuruyor- lar ve sefalette birleşmiş alınlar biribirlerine uykularını hikâye ediyorlar. Seksen senedenberi uyumak için bu geceyi bekli- yorlarmış gibi hepsi uykuda, Yanıma yaklaşan bir adam soruyor : — Kaça? Ne istersin? Fakat yanımda bulunan er- kek arkadaşım cevap verdi: — Senin gibi bir bitli he- rifte benim tavuğu satın alacak para yoktur. 'Beriki inat etti : — Kaça diyorum ! Dükkân sahibi müdahale etti. Herif, yanında muayyen tari- fedifölan bir kızla - uzaklaştı. Beni birdenbire korku aldı : — Bitler sıçrar mı? diye sordum. — Zannetmiyorum, — fakat pireler dehşetli cambazdır. Bizde bir kaşıntıdır başladı. Meğer sinirmiş. * Dışarıda insanlar kahkaha- —— lar atıyorlar, kadınlar - çılgın, etomobiller birbirine giriyorlar; herkes Fransızca konuşuyor, gök yüzü — yıldızlarla — dolu, borsa adamları, frangın vazi- yetini münakaşa ediyorlar. İçimde ağlamak için delice bir arzu var. Fakat, hissediyorum ki gözlerimdeki “ rimel ,, i si- lersem bu arzudan kurtula- cağım, » Bir gece, meşhur bir ressa- min karısı beni — ayyaşların — —- sarayına — götürdü. — “ Altın salkım,,. Orada, yersiz yurtsuz adamlar, on kuruş mukabilinde yatıyorlar. Beşeri, çok beşeri bir koku in$anın genzine bir tuz lezzeti dolduruyor. Ağlıyan bulaşık ı çanakları, boğulanan kundu- | ralar, açlıktan kokan nefesler, pislikten, —idrardan, — terden, uzun müddet giyilmekten ko- kan çamaşırlar. Sıralarda uyunan adamlar var. Her tarafta bitler. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: