21 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa Memleket Haberleri Balıkesirdeki Müthiş Cinayet Muhtarı Kayınbiraderi Öldürmüş, Manevi Ço- cuğu Da î’îdım Etmiş Balıkesir, Geçenlerde bu civarda Ççok esrarengiz bir cinayet olmuş, Yakupköy muhtarı Abdullah Ef, gece yatsı zamanında harman ye- rinde on beş yerinden yara- lanarak - öldürülmüştü. Fakat katiller bulunamamıştı. Yapı- lan tahkikat neticesinde ci- nayetin, Abdullah EFf, nin ka- yınbiraderi Rüstem ve Mustafa isminde bir kabadayı tarafın- dan yapıldığı anlaşılmış, ikisl de yakalanmıştır. Maktulün manevi çocuğu Ap- ti isminde biri de bu iki ka- ftile yardım etmiştir. Tifodan Bir Kişi Öldü İsparta, (Husus!)— Burada iki tifo vak'ası zuhür etti. Sıhhat Gdairesi derhal tedbir aldı. Tifodan bir de vefat vardır. Dizanteri Vak'aları Afyon, (Hususi) — Şehrl- mizde Alip mikrobile karışık dizanteri hastalığına tutulan- lar — sıklaşmıştır. Hastalığın diğer vilâyetlerden gelen mey- valardan çıktığı - anlaşılmıştır. Kapatılan Kahveler Tarsus, (Hususi) — Burada Sıhhiye ve Belediye tarafın- dan yapılan bir teftiş netice- sinde tam 28 kahve kapatıl- mıştır. Bunların hepsi de gayri sıhhi bir şekilde görül- müştür. Adanada Eşek Hırsızları Adana, (Hususl) — Tarsus- la Davut oğlu Süleyman, Eyüp oğlu Şakir ve Mehmet oğlu isminde ç kişi yakalanmıştır. Bunlar şehirde ötedenberi eşek hırsızlığı ya- pıyorlarmış. Çaldıkları eşek- ler sakladıkları yerlerde bu- Tunmuştur. İsim Konma Merasimi İzmir, ( Husust ) — Büyük zaferin yıldönümü bayramında lemir kazaları namına müba- yaa edilen dokuz tayyaremize isim konma merasimi de ya- pılacaktır. Bir Kızı Öldürdüler Milâs — Firuzağa mahalle- sinde kürt muhacirlerinden Halidin kızı Ferideyi Bitlisli Koç Osman öldürmüş ve kaçmıştır. İhracat — Artıyor İzmir, 19 (A. A.) — İhra- cat emtiasından muamele ver- ::iııııı alınmıyacağı hakkın- i muaddel muamele vergisi kanunu, limanımızda mühim bir faaliyet tevlit — etmiştir. Birçok — tüccarlarımız ihracat emtiamızdan bir çoğuııu ve- purlara yüklemişlerdir. Anason — Mübayaası İzmir, 19 (Husust) — Müs- kirat İnbisar İdaresi tarafın- dan Çeşme ve havalisinde şimdiye kadar — 16,000 —kile anason mübayaa olunmuştur. Gönende Telgraf Hatları Gönen — Gönen - Biga ve Gönen - Bandırma aralarına telgraf — idaresi — tarafından telgraf hattı inşaatının Gönen, Biga kısmı hitam bulmuştur. Gönen-Bandırma arası inşa- atına devam edilmektedir. Cevdet SON POSTA İNEMA —Karmen Barnesin Kadınlara Moda Tavsiyeleri Sinema sütunumuzu takip eden karilerimiz, sinema dünya sında büyük bir şöhret kazanan Karmen Barnes adlı bu yeni Alman yıldızını tanırlar. He- nüz mektep sıralarında Iken sİnema — muharrirliğine heves eden, bu yüzden mektebini terkederek Holivuta — gliden bu çok genç ve çocuk dene- cek kadar küçük olan san'atkâr şimdi, Amerikada hem mu- harrirlik, hem sabne vaziliği bem de san'atkârlık yapıyor. Karmen Barues yeni bir kitap yazmış ve bunu hbem- cinsi olan kadınlara ithaf et- miştir. Bu kitap, sadece yüz tuvaletinden bahsediyor ve renklerin ahengibi anlatıyor. Karmen Barnes diyor ki: “Bugün kadınlar anlamışlar- dır ki güzelliklerini daba bir şekle sokmak için her gi lcn elbise ile ayrı bir yür tuva- leti yapmak zarureti vardır. Bir çeşit dudak boyası, bir çeşit pudra ve bir nevi sBürme ve EBI boyası, bugü- nün değişik renkli elblselerine Sinema, herkes - biliyor ki bugün iktısadi ve mühim bir İştir. Sinemacılığın — ilerlemiş olduğu memleketler bu yüz- den milyonlar kazanıyor. ve binlerce insan kendisine iş ve ekmek- buluyor. İş, istatis- kifayet etmiyor. leselâ geceleyin sarı renkte bir elbise mi gidiniz. Yüzü- nüze öyle bir pudra sürmeli- siniz ki bütün çehrenin görü- nüşüne umum! bir sarı ton versin. Böyle bir elbise ile yanakların pembeliği — açık, dudakların ifadesi ise çok canlı olmalıdır. Eğer elbiseniz kahve rengi ise göz kenarlarınızın açık kestane rengine boyanması çok muvafık düşer. Eğer kır- mızi bir elbise giymiş İseniz kat'iyyen dudaklarınıza boya sÖrmemelisiniz. Beyaz renk elbise giyilirken hatırlanması icap eden nokta, bu elbisenin renginizle imtizaç etmesidir. Beyaz, her renkten fazla insana yar: bir fazla elzemdir. Hafif mek çehrenin tabil dermek için kâfi görülmelidir. Güneşten yanmış bir kadı- nn tercih etmesi lAzımgelen elbise yine beyardır. boyanmaması ir ton ver- Araplar, tk ile beraber yürüdüğüne göre sinemacıl, e geh ettirmişler ve sinemaya en çok devam edenler Araplardır. Arabın sinemayı sevişinde oldugunu te: er ki rılığını gi- Sinemada San'atkâr Buhranı Mı? Holivut, (Hususi) — İktısa- di buhran devam edecek olur- sa Öyle görünüyorki, sinema âlemi, artist bulmakta büyük müşkülât çekecektir. Bugün, tecrübe ile sabittir ki en bü- yük muvaffakıyetleri göster- miş olan artistlerin bile şöh- ret devreleri Ikl seneyi teca- vüz etmiyor. Bu kaideden alnız Şarloyu İstisma edebi- üriz. Sinema hayatı on beş seneyi geçmiyen — Şarlodan başka, bugün hiçbir artist gösterilemez kl sekiz, on se- ne mütemadiyen halkin de- vamlı teveccühünü — muhafaza edebilsin. Sinema imalâthane- leri bu kararsızlığın sebebini uzun boylu araştırmışlar, fakat kendilerini tatmin edebilecek bir cevap bulamamışlardır. Halk, sinema artistlerini da- lma genç ve dinç mi görmek lstiyor da bir parça yaşlanan artistten yüz çeviriyor? Yok- sa yeni yeni yetişen artistlere nisbetle eski sevgililerine bir nevi modası geçmiş eşya gözile mi bakıyor? Bu sual- İere sarih bir cevap verebilen henüz olmamıştır. Hatta şa- yanı hayret bir şöhret kaza- nan Valantino bile eğer vak- tinden evvel ölmemiş olsaydı, iki seneye kadar belki hiçbir kumpanya kendisine İş vermi- yecekti. Bu neden böyledir? Bir çok xzihin yormalardan sonra halkın bu hercal tabi- atliliğine karşı bulunan tefsir şekli şudur: Kıymetli bir tiyatro aktörü, bütün ömrünce halkın mu- habbetini muhafaza edebil- mektedir. Bunun sebebi, bu aktörün canlı olarak balk karşısına çıkmasındadır. Halbuki sinema san'atkârı için kaziye böyle değildir. O bir ziya lem'ası, bir bez par- çası ve bir gölgeden ibaret- tir. Bu cansızlık, onu halk üzerinde kâfi derecede mües- sir yapamıyor.' Onun xiyalı perde Üzerinde hareketlerini birçok defalar görüp tetkik edenler, artık buna alışıyor- lar. Halbuki bir tiyatro sah- nesinden hareket eden bir aktör veya aktris, halka he- yecan vermek için bin bir imkâna maliktir. Birar evvel yaptığı bir falsoyu az sonra her hangi bir söz hareketile tamir edebilir. Onun İçindir ki faaliyet hayatları çok kısa olan sinema san'atkârları çok para alıyorlar, Fakat bugünkü iktısadi buh- ran devam ve artistlere yük- sek para verilemerse sinema âleminde bir san'atkâr buh- ranının — başlaması imkânsız bir şey değildir. Ahmet ayrı bir hususiyet vardır. Aı'ı—p—ı ar, bilhassa Amerikan filimlerini ve bunların da tabanca atılan, adam öldürülen, hırsız tutulan bareketlilerini seviyorlar. Bu —muhabbetten şikâyat edenler de vardır. Çünkü si- nema salonunun lâmbaları sö- nüp te filim gösterilmiye baş- ladığı zaman Arap bir türlü kendini tutamamakta, filmdeki hareketle beraber harekete gelmektedir. Vak'anın en he- yecanlı moktasında — tavana atılan fesler, sağa, sola, — fır- latılan caketler ve kefyeler yüzünden sık, sık hâdiseler çıkmıyor değildir. Bunun için- dir ki Araplara mahsus sine- Nasıl Tatil Yapıyorlar? Sinema san'atkârları, çalış- ma mevsimi biter bitmez okadar yorulmuş oluyorlar ki çil yavrasu gibi her biri he- men bir tarafa dağılıyor. Se- nenin ezici çalışma faaliyetin- den sonra meselâ, Danyel Parola'nın en 'A- yük xzevki Cenubi Fransıda rengini esmerleştirmektir. Zop Mona Goya ve Diyanx Eksleben kaplıcalarında ban yodan evvel hora tepiyorlar. Jan Helbing, uazırladığı iyor. kendi . elile bir kokteyl Fakat mevsimin sonu ol masına rağmen yine istirahı - te kavuşamıyarak — çalışanlır yardır. ve meselâ Madlen Röno, İstokholmde “Yemin,, filmini çeviriyor. malar hususi tertibatı haiz ola- rak yapılıyor ve hislerini sözle İzhar etmelerine mâni olmak için mümkün olduğu kadar gü- rültülü makineler konuyor. Baş- ka türlü Arap sinemalarında film seyretmek imkânı yoktur. Ağustos 21 Harict Haberler ) İngiliz !Nazırları !Anlaşamıyorlaf Tasarruf Mes;lesi, Ç"ı Dikenli Bir Şekildedir İngiliz. Nazırları Başvekilit riyasetinde yine toplanmıştır Tasarruf projesinin tamamlan” dığı intibar mevcuttur. Fakât kat'i mahiyette değildir. İthar lât eşyasının vergiye tâl tutulması — muhtemeldir. Bu miktarın yözde on nisbetini bulması mümkündür. Liberal Fırkası buna muarız görünü” yor. Kabine içtimaları çok hararetli olmaktadır. En mü* him mesele ithalâta konmasi düşünülen resimdir. Kıral Foysal Pariste Irak Kıralı Feysal Parise gitmiş, Reisicümhur şerefine bir ziyafet vermiştir. Hindistan Ve İngiltere Barışamıyor Gandi, Hint hükümeti aley- hinde ithamları havi bir liste neşretmiştir. Birçok kimselere fena muamele yaptırmak, Del- hi misakını ayak altına almak ve hatta kadınlara bile hür- metsizlik göstermekle itham diyor. Bu münasebetle Valil Umuümiye bir mektup gönder- miş, misaka riayet edip etmi- yeceğini sormuştur. Bu da, Gandinin Londraya gitmekten vazgeçtiği kanaatini hâsıl et- miştir. Gandi İ eşyasi için kongre verilinceye kadar boykat yapılmamasını tavsiye etmiştir. Umumi Valinin dokunaklı bir cevap vereçeği zannedili- yor. Vali sayfiyeden hükümet merkezine dönmüştür. Yeni Macar Kabinesi İstifa eden Macar kabinesl Başvekili, bu münasebetle de- miştir ki: Hükümet beş mil- yon İngiliz liralık bir istikraz aktine — muvaffak olmuş ve mali vaziyeti ıslah etmek için tesbit ettiği projeyi başka ellere tevdi etmeyi muvafık görmüştür. 10 — senedenberi yaptığım ağır mücadele sıh- hatimi bozmuştur. Harict ve dahili siyasette bir değişiklik olmıyacağının delili, hükümete muzaharet kararı verdim.., Yeni kabineyi Kont Karoli teşkil vazifesini kabul etmiştif Amerikada Sefalet Amerikanın — Panslovanı valisi Reisicümhura bir mek- tup göndererek ©o mıntakada büyük bir muzayıka hüküm sürdüğünü bildirmiştir. İşsizlik yüzünden kargaşalık çıkma- sından — korkuluyor. — İşsizlef (900)bin kişidir. Zeppelin Balonu Londraya giden Zeppelin, İngilterede karaya indiktem sonra tekrar Almanyaya dön- müştür, Garbi Avrupada Fırtına Parin civarında evvelki güt şiddetli fırtıma olmuş, Nöyyl de bir tayyare düşmüştür. Pilot yaralanmıştır. Makinist rır:ışi'ıtle atlamış, fakat be- limden bir dama takılı kalmıf pencerelerden birini kırıp içe” ri girmiştir. Yarası ağırdır: Fırtına İngilterede de te* sir. yapmış, büyük — feye” zanlara sebep — olmuş, polda birçok — evler altında kalmıştır. Askari ma” nevralar tatil edilmiştir. Ay? suretle Anvers te mütcessif olmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: