10 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

10 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Tütün İşçileri Cemiyeti 6-9-331 tasdik —olunarak faaliyete — geçmesine — Vilâyetçe Müsaade verildiği bildirilen İs- tanbul ve mülhakatı tütün İşçileri cemiyeti dünden itibaren aza kaydine başlamıştır. Cemiyet İş- çilerin kaydiyelerini de indirdi- #ini, (S0) kuruş yerine (15 ), cüzdan İçin pul reamile Birlikte (50), — ustabaşıları: an muavinlerinden (240), birinci nf sandıkçılardan (180), ikine #çüncülerden (120) kuruş al cağımı ve çırak ve pastalcı gibi İşçilerin fahri aza olarak kayde- dileceğini bildirmektedir. Kayit muamelesi iİçin cemiyet merke- zinin cuma günleri açık olduğu da beyan edilmektedir. Mütekaitlerin Teşekkürü Yetlm, mütekalt ve” dulların aylıkları — verileceği zaman kam olanları ciddi bir endişe . Bu iş mal müdürlüklerine verildikten 801 maaş alanlar hem kolaylığa, hem de çabukluğa kavuştular. — Alelhusus Üsküdar tevzi —şubesinde — gördüğümüz teshilât) nezaketli — muameleler teşekkürlere — şayandır. — Tevzl tarrındaki suhulet ve tevzi esna- sında temin edilen sükünet ve hele memur Beylerin ihtiyar ve alillere karşı Hi kizmet ve mua veneti bize sevinç göz yaşları döktürüyor. Hepsine — karşı — hissetliğimiz minnettarlığı ve teşekkürlerimiz! iblâğa — delâlet — buyurulmasinı kstirham ederiz. Mütekait Miralay Yasuf Kâmil Cevaplarımız Karilerimizden Hüsnü Beye: Hususi müessesatta istihdam edilen memurlardan (tevhidi kü- surat) kanunu mucibince ( 100 ) liraya kadar maaş llınlı'rdın yüzde yedi, yüz İiradan fazla Mmaaş alanlardan da yözde (9 ) kazanç vergisi kesilmesi lârımdır. üç l * Topanede Karabaş mahalle- sinde Nihat Ef£. ye: Mahkeme meseleyi her halde halledecektir. Şimdiki halde ;:- ti beklemekten başka fayda Ve gare yoktur. Haklıyı ve hak- #tızı ancak mahkeme ayırt edebilir. * Ortaköyde Hilmi Beye: Efendim gönderdiğiniz şikâ- yet mektubunu, tahkik edilmesi İçin posta müdürlüğüne verdik. Neticeyi ayrıca yazacağır. » Kınalıadada bahriye kayma- kamlığından mütekait Mehmet Ali Beye: Erti I faclasına ait tafsilkt ..ç..'. uâ':ıı ve cumartesi günkü üshalarımızda İntişar etmiştir. nHz'h:ı:ı"nıklıdevı Tevfik Bey © taman gemide deniz talebesi olarak bulunduğunu bire söylemiştir. — TAKVİM — Oun 30 -10 Eylül - 931 Hazır 126 Arabi Ruml 26 Rebülahar- 340 | 28-Ağustos - 1547 Sakit-ezan! at | vakır-ezant-vasatt —— Güzeşlil. OS| 535 Öğle saga J2ti lııııı) 9.17 1547 Akşam|l2.—| 18 29 Yatsı | 134 204 İessk |9 37 853 | tedir. Kabine Ekseriyet Kazandı I Dünyada u Biten- Hâdiseler yişler Tertip İngilterede Mr. Mak Donaldin yeni teşkil ettiği milli kabi- nenin, Ayam Kamarasının fevkalâde içtimaında lmilhı.uı çekildiğini dün - haber verdik. Londra telgraflarının son ge- tirdiği haberler içtimaın ha- raretli geçtiğini göstermek- İçtimada evvelâ Başvekil Mr. Mak Donald söz;almış; - mali buhranın önüne geçilmesi için yeni vergiler tarhı ve umumt masraflarda da büyük - tasar- ruf — yapılması lâzımgeldiğini söylemiş ve bir takrir vermiş- tir. Bu takrirde bir (yollar ve çareler) komitesi teşkili - talep edilmektedir. Mr. Mak Dönald bundan sonra malt buranın bir tarihçesini yapmış, tami- rst meselesinde de yakında mühim neticeler verecek mü- zakerelere şahit olunacağını bildirmiştir. Başvekil bBükümetin mevki- bi . inden de bahsederek bubran Muzakerelerl nihayete — erinciye, İngi"ı Akvam — cemiyeti — büyük lirasının — selâmetine —bütün | meclisinin 12 inci içtimamna | dünya kanl oluncıya ve İngi- liz milletinin geliri ve Ücreti bunları tehlikeye ilka etmiş olan meş'um tesirlerden kat'- iyyen azade — kalıncıya kadar hükümetin iktidar mevkiinde kalacağını söylemiştir. Bundan sonra söz alan Mr. Hendersön yirmi senelik siyasi hayatında, söz söylemek — için bugünkü kadar müşkül mev- kide kalmadığını, amele fırka- sının kendilerini kaybetmenin tesir'ni: daima duyacağını be- yan etmiştir. Bunu müteakıp muhafaza- kâr nazırlardan Mr. Baldevin söz almış bütçe muvazenesi- nin tasarruf yapılmadan ve muhaliflerin hareketinden mü- tevellit mes'uliyetlerin yine onlara »it olacağını söyle- miştir. Avam kamarasında bu mü- zakereler cereyan ettiği sırada işsiz ameleden mürekkep bin kişilik bir grup kamaranın önünde nümayişler tertip et- mişler, ayrıca başvekile bir de heyet göndererek — İşsiz amele tahsisatının kesilmeme- sini istemişlerdir. Bu — sırada nümayişçiler İngilterede İşsiz Ameleler Nüma- Etmiye Başladılar... | Avam kamarasında imtihana çekilen yenl. İngiliz kabinesi azası bir arada. Soldan sıra ile: Sacwden, Mi Baldwin; Mr. Mae Donald, Sir H. Samüel. Lord Sankey; arkadada! Sir Philip Cunliffe » Llster, Mr. Thomas, Lord Reading, Mr. Chamberlain ve Sir S. Hoare Akvam Cemiyeti başladığını dün bildirmiştik. Meclisin bu içtima devresinde ilk mühim mesele olarak, şimdiye kadar kendi arrusile uzakta kalmış olan Meksikanın cemiyete — kabulü — meselesi mevzubahs olmuştur. Bu münasebetle murahhas- lardan biri uzun bir nutuk söyliyerek “Akvam Cemiyeti Meksikayı kabul için kollarını açıyor , demiştir. Alman mu- rahhası M. Kürtiyus de Mek- sikanın Akvam cemiyetine da- vet edilmesini kabul zarure- tinde olduğunu söylemiştir. Amelenin Kararı Bristol, 8(A.A.) — Tradln- jonlar kongresi, hafta me- Saisi müddetinin 48 saat ola- rak tesbit edilmesini istemiş- tir. Kongre, işsizlere ait tah-. sisatın tenkisini ve amele ta- rafından verilmekte olan rü- sumun - tezyidini takbih ve reddetmiştir. *“Kahrolsun Faşist Diktatör- lüğü , cümlelerini havi lâv- halar taşıyorlardı. Polis nü- mayişçileri dağıtmış ve dokuz kişi tevkif edilmiştir, Nihayet kamaradaki müza- kere neticesinde hükümetin yollar ve çareler komitesi teşkili hakkındaki teklifi (250) muhalif reye karşı (309) reyle kabul edilmiştir. İspanyollar Arjantinde . . Dileniyorlar Madrit, 8 (A.A) —.Meb'u- san meclisinde sosyalist meb'- uslardan M. Alvere, Angulo, hariciye —nazırliğı — vekâletini deruhde etmiş olan M. Algala Zamoraya hitap ederek Ar- jantinde bulunan ve İşsizlik yüzünden sokaklarda dilenmek mecburiyetinde kalmış olan 600 İspanyolun memleketlerine jadeleri meselesile meşgul ol- “masını talep etmişlerdir. Hatip, Arjantine giden muha- cirlerden iş bulamadıkları tak- dirde avdetlerini temin edecek bir avdet bileti İstenilmesini talep eylemiştir. İspanyada Askeri Tahsil . |Madrit, 8 (A. A.)— Nazırlar lisi piyade ve deniz aka- demilerinin kapatılmasını tas- vip etmiştir. Mahsul Muübadelesi Son aktolunan ve Brezil- yanın munhasıran — Amerika buğdayları ithal edeceğine ve bilmukabele Amerika limanla- rına Brezilya — kahvesi sev- keyliyeceğine dalr olan tica- ret muahedenamesi İngiltere- de büyük bir alâka uyandır- mıştır. Yunanistandaki Yangın Atina, 8 (A. A.) — Tatol orman yangınının Önüne ge- çilmişrtir. Decilie şatosu teh- likeden kurtulmuştur. Yangın, Parnes dağı ormanında mev- Geçinmek İçin Fedakâr Olmayı Unutmamalı Pangaltıdan S. L. imzasi mektup gönderen -bir kariime: Malt vaziyeti iyi bir aile arasında geçimsizlik, olmiyan şeylerden değildir. Fakat ce- miyet hayatı o cemiyet içinde yaşıyan — insanların — karşılıklı fedakârlıklarile mümkündür. Bilbassa maddi vaziyeti mü- kemmel olan bu ailenin ge- çimsizliği hiç höş görülemez. Zevcinize karşı daha az sinirli olunuz. Esasen ondan şikâye- tiniz okadar büyültülecek bir mesele değildir. Biraz fedakârlık, sizi eski saadetinize kavuştu- rabilir. Zevcinize gelince; onun fazla çalışması yine ailesinin refahı İçidir. Kazandığı ve karandığını tamamen evine tahsis ettiği takdirde fazla çalışmak sure- tile vaktinin büyük bir kısmı- ni dışarda geçirmesi, bir er- kek için fena görülecek bir gey telâkki — edilmemelidir, Bugün çok çalışan, bu yüzden evinde az bulunan bir erkek yarın, o fazla mesainin acısını öyle, çocuk ve çocuğu ile daha çok meşgül olmak e- retile çıkarır. Her halde biraz daha (sabırlı ve birar daha sakin olmalısınız. * Topanede Halime Hanım: Fakrüddem hastalığına tu- tulmıyanların yağsız krem is- timali ümümiyetle tercih edil- mektedir. Yağlı kremin bir çok mahrurları vardır. Fakat fakrüddemliler yağlı krem kullanacak — olurlarsa — çökük derileri bu suretle kısmen doldurulmuş olur. * Unkapanında M. Nuri Beye: İkiniz de henüz çocuksunuz, ikiniz de henüz toysunuz. Ne senin sevgin ciddi ve samimi- dir, ne de onun hareketleri. O mütecessistir, sevilmek is- RUS DİKİŞ MAKA — Umum Deposu Aşir ER Kütüphane sokağı | L L. Abravanel Marpuççular Lumara ü Dünya Köpek Markalara dikkat etmeniz vermekteki tereddüdünüzü anlıyorum, fakat doğru buk | muyorum. — Sizin — vehminiz ter ve sevilmenin tecrübesini — yapmak İster, onun için mek- tubunu alır. Fakat tecrübesiz * olduğu için korkaktır, onun için de cevap” vermez. N Bu çağda aşk işine bu ka- dar ciddi sarılma oğlum. Sevmek ve sevilmek için daha çok vaktin var. Şimdilik tah- siline bak. * Erenköyünde Rana Hanım? Kızınızı arkadaşlarının evine göndermekte ihtiyatlı bulunu- nuz. Hele gece misafirliğine kat'iyyen müsaade etmeyiniz. Gençkızlar için en - tehlikeli tuzaklar için en — tehlikeli — tuzaklar arkadaşlarının - evle- — — rin de kuruludur. Ü * Paşabahçede Şevket Beyt Kızmızı leyli bir mektebe yüzünden kızınız cahil kala- maz. Okumak onun hakkıdır — ve nihayet gideceği yer bir mekteptir. Bütün — babalar sizin gibi hareket etmiş olsa- lardı, kızlarımızı biç okutma- mak lâzımgelirdi. * Kadıköyde Numan Beye: Kazanılmıya ve sevilmiye lâyık olan kız, kolayca elde edilemiyen kızdır. Zaten erkek, çabuk kanan kıza kıiymet vermez. Sevdiğiniz kızın size — karşı aldığı ciddi ve vakur —| vaziyetten —mütcessir değil, memnun olunuz. N. R. mmıız’lıı Hamma: Kocanızın sigortaya yazıl- masına muhalefet etmeyiniz. — Her kocanım ve her babanın — birinci vazifesi arkada kalar — cakları düşünek ve kendisini — sigorta ettimnektir. Hanımteyze RALARI — Şubesi Yarım Şişeci Han İSTANBUL o. 2 , Naltça rica edilir. ziileşmiştir. yere incitme. Karıcağızını TEFRİKA NUMARASI 16 — ——— — ____.-—-—, Minimini — kalenin yağma :ü.:ıl&lıhı. Şahkaşları SKB | edilmesi çok sürmemişti. Her Ve sonra kendi kâhyasını Yeniçeri bir barça bez, bir k keçe yakalamıştı. Ka> eye sığınan halk, Türk ve Müslüman olmak hasebile, &sir edilemiyeceğinden kolay bir afer elde eden mühacimler, *Ya namıma ne bulmuşlarsa Onunla iktifa etmek mecbu- Tiyetinde kalmışlardı. Gedik hmet, askerin, ganimetleri —— ç ee —— BiR ELMASIN HiKÂYESİ :'"h")’ırık küme küme top- | d.,—?d'klınnı görünce emir ver- — Sekbanbaşı, sekbanlarla th.do kalsın, hemen tamire yi | gi YAZAN:& ** çlğ_u:dşıııui Beyi .:l" k'nl:ııık i dırmda - alıkoy, v::ğummşıehî:dıe e'endiye ügıı.::';:““'hulyılınr_ıın suya | düştüğünü gören gafil muhafız, | öl hatun, l(îrini yıpıyovllrdlı erkek, güzel k"“";îı bir müc- rim gibi sorguya çekmişti: — —"Dı gel ’ınlıl; yözüğü nittin, kime pişkeş çektin? — Koca Şuıu beye ver- dim. Başka türlü kanmazdı, kaleden vazgelmezdi. — Erinin taktığı halkayı parmağından ecel çıkarmalıy- dı. Bu yanlış işi yapmaktan sıkılmadın mı ? — Kaleyi yıkan yangıt, senin de ıılını mı dokundu? Beni okşıyacak yerde isir- orsun! : — Şirretliği bırak ta sözü- me cevap ver: Elmas yüzüğü ne diye Yusufa taktın — Kaleyi almak için! — Para vereydin, dirlikler adayaydın, çmlild-'__,b-â'ı"- yandın. Benim verdiğim yü- züğü ona wyermek reva değildi. — Yiğitim, titizlenme, beni kalk kaleye gönderen sen değil miydin ? — ğve(i a ça — Ne yaparsan yap diyen yine sen değil ıılyd’ln; — Öyle demişsem bile sen düşünecektin. — Yüzüğü Yusufa verişim gürüruna mi dokunuyor? - Sorduğuıı şeye bak. Se- nin etine değen bir halkayı yabancı erkeklerin taşımasına göz mü yumayım? Göül Hatun, üzerinde otur- duğu posttan sürüne sürüne kocasının yanına yaklaştı. — Kıskancın dili uzun olur amma gözü kısa görür. Hele sen elime bak! Gedik Ahmet, rağmen, tatlı tatli maktan geri kalamadı: Fakat çatık kaşlılığını muha- hiddetine yutkun- fara ederek sordu. — Baktım, ne olacak? — Parmağımda bir yüzük daha var. — Evet, var, görüyorum. — Görlüyorsun amma dü- ıBumD&orıun. — Ne düşünecekmişim? — Bu yakut yüzüğü sen yaratmadın ya, evvelice başka- sınındı, belki bir erkeğindi. Şimdi ben takıyorum. Etime eski sahibinin — sıcaklığı mı bulaşıyor? Ve kocasının cevap verme- sini beklemeden sıçradı: — Viğitim, dedi, dell olma. Elden ele geçen her yüzük. gönülden gönüle selâm yörür- mez. Ben koca Yuruf Beye boyunduruk — takamarzdım ya, yüzük verebilirdim. Onu yap tım, hem de izninle yaptım, kıskançlığa düşüp beni üzme. Akıllı kişi, malını tanır! PK ———T Gül Fatun, yürüttüğü man- — tıktar, ziyad çevik bir hare- ketle Gedik Ahmet Paşayı tat« min etti ve kuvsetli muh: p — Tanırım, dedi, ben malımı tanırım. Fakat bir kere içim bulandı! bulaatılı Şimdi Sülıui de görünüyordu. Şöhretli asker, dalgınlaşmrıştı. Tehevvürü geç- mekle beraber başka bir en« dişeye kapıldığı anlaşılıyordu. Göül tun, kocasına mi olan yeni vlemi de sezdi: — Yiğitim, dedi, yine dak- dın. Hâlâ o pis taşı mı dü- şünüyorsun ? — Evet. Gü., onu düşünü. yorum, j — Hani ye, malını tanıyors dün, — tatsızlıktaa — vazgele. cektin ! * (Arkas varı )

Bu sayıdan diğer sayfalar: