19 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Eylül « Kari Gözile Gördüklerimiz | Telefon Rehberleri İhtiyaca Kâfi Değildir Efendim ; Telefon rehberleri size; ba- zan bildiğiniz bir adresin numa- Tasını, bazan da bildiğiniz bir Rumaranın — adresini — öğretmiye hizmet edeceği için ekmer Avru- Pa şehirlerinde, meselâ Romada Tehberler iki kısımdan mürek- keptir. Bir kısmı alfabe - sırasile, diğer kismı telefon nuzaaraları mrasile adresleri gösterir. İstanbul Telefon Şirketi reh- berlerinde numara mırasile adres- ler yoktur. Bugün böyle bir ihtiyaç kar- Poanda kaldım. İstihbarat kale- minden telefonla bildirdiğim bir numaranın mektup yazmak Üzere #dresini sordum. Aldığım cevapta “ Adresi söylerseniz. numarasını veririz. Fakat mumarayı sorar- sanız adresini vermek memnudur. dediler. Bunu hem balkın zararına ve hem de tuhaf buldum. Halkın zararınadır: Çünkü her halde kanuni olmayıp idari olan bu memnuiyetin rehberlerde ilâ- nile halkın istihbarat kalemine beyhude telefon ederek bir. mü- kâleme bedeli vermemeleri lârım- gelirdi. rupa şehirlerinde halka kolaylık *larak telefon rehberlerinde ilân #dilen ve bizde de biraz vakit Zayi etmekle her zaman — bulun- Ması mümkün olan bir malümatı neden saklıyoruz. Biz bunu anlıyamadık. Lütfen | tİz sorup anlar ve bize de anla- fir misıniz? Rıfkı Cevaplarımız İstanbul 4 üncü Noter Dalre- sinde Vedat Hulüsi Beye: 1 — Hayattadır. Mütekalt bir zabittir. Tetkik ve tetebbü ile meşgul olmakta ve İstanbulda ikamet etmektedir. 2 — Bir arkadaşımız yazıyor. Başka bir roman daha yazacak olursa ozaman İsminl zeşrede- ceğiz. 3— Bu zat ta hayattadır. Şeh- rimizde — oturmaktadır. Müstaar isim değildir. Hatırat noktası nuktasına doğrudur. * Büyükadada Alaçam sokağın- Birkaç Tetkik — ettikten sonra vereceğiz efendim. * Cevaplarımız (Yine Ben) imzasile mektup gönderen kariimize: Bahsettiğiniz — mesele — yeni bir şey değildir. Bu iş etrafında © kadar #öz söylenmiştir ki — cilt- ler ve kütüpaneler teşkil olun- muştur. Tatbikat meselesine ge- lince, bunu da zaman göstere- cektir. Olur mu, olmaz mı? Bu Boktada henüz bir sör #söyliye- miyeceğiz. Liman meselelerindeki mütaleanıza gelince, İzmire ait notlarınızda —haklı — görünüyor- cevap —- —e Nihayet beklenen gün gel- di ve bir haberci, hzade Hazretlerinin hala zadesi Ay Çiçek Hanımın Buzpazarcığı karargâhına yaklaştığı — müj- desini getirdi. Genç veliaht bu haberden babasının ölü- münü duymuş kadar neş'e aldı ve haykırm,ya - girişti: durman, — atlanın, ll:m çıkın, konukları — ağır- yın. Bütün ordu bu emirle ha- rekete geldi. Yayalar saf saf turalandı; atlılar, bir iki saat- llk yola atıldı, yer yer meh- terhaneler di y Çiçek ı İ İ SON: POSTA Dünyada Olup Biten Hâdisele Bütün Dünya Milletleri Mali Uğraşıyorlar Meselelerin Hallile Dünya milletlerini, an zayi- fından en kuvvetlisine kadar sarsan mali ve iktısadi buhran kolay kolay halledileceğe ben- zemiyor. Bugün hemen her hükümet bu mühim derde çare aramakla meşguldür. Dün gelen telgraflar bize dünyantn dört köşesinden bu didişmiye ait bir yığın haber getirdi : Fransada Başvekil M. Lâval şimdiki bütçenin tatbik müd- detinin uzatılmasını — lüzumlu görmüş, bunun temini için de Meb'usan Meclisi Maliye En- cümeni reisile bir mülâkat yapmıya —mecbur - kalmıştır. Fransız Başvekili bu meseleyi yakında mecliste mevzuubahs edecektir. Şu takdirde Fran- sada yeni hâdiselere, belki bir kabine meselesinin çıkma- sna intizar edilebilir. | İngı'lterede Tuhaftır: Çünkü ekseriya Av- | Tasarruf Malt meseleler bugün İngil- tereyi en fazla — uğraştıran dertlerin — başında — geliyor. Yeni İngiliz kabinesi tasarruf- la işe başladı ve galiba öm- rünü tasarruf çareleri ararken ikmal — edecektir. Şimdi de ordu mensuplarının — maaşla- rından yapılacak tasarruf mü- nakaşa edilmektedir. Maliye nazırı. -Avam Kamarasında söylediğine göre, bu miktar Türk parasile yirmi — milyon lira tutacaktır. İşçi Ve Liberal Yeni İspanya kanunu esa- sisinin birinci maddesi uzun müzakerelerden sonra gu şe- kilde kabul edilmiştir: “İspan- ya hükümeti işçi, liberal ve demokrat bir cümhuriyettir. Bütün teşkilât kuvvet ve sa- Jhiyetlerini milletten alır. , Yeni Bir Felâket Vasatl Amerikada Meksika körfezinde çıkan bir bf.ı:îını i kadar geminin ma- ğ: sebep glııııtııı'. Tabit s zayiatı da olduğu gibi ::ıf: dmlı’:e bulunan — birçok balıkçı — gemisinden de — bir haber alınamamıştır. Kaçakçılık İtalya polisi Romada vâsi miktarda uyuşturucu madde kaçakçılığı Ylelll çık'= beke meydana » ?qkillııı beynelmilel büyük bir şebekeye merbut - olduğu anlaşılmış, birçok — kimseler tevkif olunmuştur. Si —— TEFRİKA NUMARASI 25 —e ——— ELMASIN HiKÂYESİ YAZAN: * * başına selâmla- :ı:ı:ılrı o.yudıııılıır .::rılüriluıdlı. ak karargâha ;ıiirll . .lhgıyulı::dınbuı Gedik Ah- medin yanında “ Muhterem bir. estir, muamelesi gören Karamanlı prenses, bu seya- hatin nihayet bir zindan de- Eiıildiiinı ınllnâ;r' o.llı.c;ı!ı de idi. yle 4 Ilılt"ı':ıı:lı. karşılandığını ; g:ı; rünce Adeta şaşırdı. B'ybir dayısı torununun hıııgnı a Jlham ile böyle Iwîiâ;&.:ı.. İ tal ı'ı.:d.iyel ::vu=dıı ağlamıya koyuldu. dönerek hastaları her zaman için maktadır. bir şekil almıştır. Dünyanın Ötesinde Avusturalya — kıt'ası -Avru- padan hayli uzaktır. Fakat aradaki mesafe onu mali buh- randan uzakta tutacak kadar kuvvetli değildir. İngilterenin vüsi aalâbiyetli bir müstemli- kesi olan Avusturalyada mall mes'eleler günün en fazla uğraşılan — işleri ıı.ıuııdıdır. Burada bankalar İşsizlere yar- dım olmak Üüzere _yı_plıo_ıi İnşaat için hükümetin istediği (130) milyon Türk İirası tuta- rındaki — avansı hep birden reddetmişlerdir. Bnkalr bunun yerine, başlanan inşaatın biti- rilmesi için (40) ve buğday ihraç — edenlere dağıtılmak üzere (30) milyon Türk Hirasi verecekler, ayrıca hlküııı::: bül iğımı kapatması d.wî'g)*ı'nllyonpm lirası miktarında kredi — açacak- lardır. Avusturyada Neler Dlııy:r? Avusturya hükümeti mühim bir Tınuız hazırlamaktadır. &kı;uııın !ıtbiğ_l ılıIl bcı: a Faşistlerini teşkil m Haymvehren teşkilâtı dağıtılacaktır. Ona tahtarevanda refakat deden Gül Hatn, daimi bir sükün taşırken bu ağlayışa karşı kayıtsız kalamadı, sor- du: — Sultanım niçin ağlıyor- sun ? — Bilmem, ağlıyorum, işte. — Sebepsiz avut olur mu Şu oyunlar, şu çepükler (alkış demek ) yüreğime do- kundu. — Görmediğin de- ğil ki, doğdıı: do';ıyl:. böyle ln. ,":dEıld çamlar — bardak oldu yavrum. Şimdi yere atı- mış bir çiçeğim, ancak çiğ- nenmek beklerim. — Yüce Hünkârın halası kızına böyle sözler yakış- Avrupa sanatoryomlarını Verem mücadelesi günden güne tekâmül etmekte, daha aari bir şekil almaktadır. Bu resimde gördüğünüz kule Üzerindeki bina, güneş ziyasının geldiği istikamete göre kendiliğinden otomatik bir şekilde imeşle temas halinde bulundur- bu müteharrik odalar umumi — |Almanyada * Vaziyet Birkaç ay evvel başlıyan mali buhran bugün bir sükün devresi geçirmekle beraber Alman hükümetini yine en ön safta meşgul etmektedir. Hükümet, Almanyanın malt ve iktısadi vaziyetini düzelt- mek gaye ve maksadile etraflı bir. program — hazırlamakla meşgüldür. Son gelen haberlere göre, programa, Bankaları alâkadar eden mühim bir madde kon- muştur. Bu maddeye göre hükümet istediği zaman Ban- kaları dilediği şekilde kontrol edebilecek, fakat her zaman için de onları murakabeye tâbi tutacaktır. Alman hükümetinin husust teşebbüslere bu derece mü- dahalesi bakalım yakın veya. üzak bir istikbalde 'ne doğu- racaktır ? Akvam Cemiyetinde Akvam cemiyeti komisyon- lari meşhur Kelloğ projesile cemiyetin misakı — arasında rabıta teminine çalışmaktadır. — Babam da kendi yur- dunda bir hünkâr idi, alnımın yazısını değiştiremedi. Dayım oğlunun elinden ne gelir? — Herşey gelir. O isterse seni bir Ulkeye sultan yapar | — Babamı, amcalarımı, kar- deşlerimi diriltebilir mi? ”— Haşa, diriltemez. Fakat seni yaşatır, babanın gününden daha iyi yaşatır. — Ummam yavrum, ummam. tahtında — oturanlar, 'alnız tahtı düşünürler. Hala kızla- Fti değil, öz çocuklarını bile taht uğruna feda ederler. — boşuna tasalanıyorsun #ultanım. Avudu koy da gül- mene bak. Ve birden bire gözlerinde şeytan! bir tebessüm parladı, Ayçiçek Hanımın na eğildi: Kadın Ve Kalp İşleri || ( Erkekler ) güzelleri | Kızlar züpbeleri Sever Kızlara bakarsınız. Süsüne, tuvaletine fazla — ehemmiyet verir. Güzelliğine mağrurdur. İşi gücü güzelliğini satmak, iyi yaşamak ve güzelliğini arttırmaktır. Fakat — ekseriyetle kızlar, ev kadınında ını:ıb:: bulunması lâzımgelen vasıflar- dan mahrum olurlar. Evlendik- ten sonra evin içinde de bir süs olarak yaşamak İsterler. Bu telâkkileri onları ve koca- larını bedbaht etmeğe — kâfi gelir. Fakat gençler ekseriyetle bu kızlara düşkündürler. On- ların güzelliğine kapılır, mu- hakemelerini kullanmıya muk- tedir olamaz ve körükörüne felâkete atılırlar. Ayni mülâhaza kızlar için de varittir. Onlar da ciddi, ağır başlı, ev erkeği olacak gençlere ehemmiyet vermezler. Züpbe, aklı işinden riyade havaiyatla meşbu, çit kırıldım gençlerle alâkadar — olurlar. Evlendikten sonra da hayal- hanelerinde kurdukları genci bulamaz, bedbaht olurlar. Genç kız ve erkeklerin yap- tıkları bu hata, aşk ile evlenmeyi biribirinden — ayır- mamalarından dolayıdır. Güzel kız sevilir, fakat nadiren iyi arkadaş olur. Züp- be gençler, kendilerini kolay sevdirirler, fakat evlenmezler, evlendikleri zaman da karıla- rını bedbaht ederler. Halbuki — mütevazı, halük gençler vardır ki, ilk nazarda sizi çekmezler. Fakat mes'ut bir yuva kurmak için lâzım- gelen bütün şartları cami- dirler. Bunun gibi, zahirde Bugünkü İçtima ba- Ticret Odasında Balkan| ** * - 19 Eylül - S1 tume 197 Komitesi Toplanacak Bugün Ticaret Odasında, Odanın Balkan — Konferansı komitesi içtima edecektir. Bu içtimada konferans ruzname- sine alınması |âzımgelen bazı ıı:kulılıı etrafında görüşüle- tir. © Pamuk Mütehassısı Getirildi İktısat Vekâleti pamuk is- tihsalâtımızı ıslah için Ameri- kadan bir mütehassıs getirt- miştir. Mütehassıs Müsyü — Belki - dedi- Şehzade sini nikâh eder! Gül ki güzel yüzün görünsün! Ay Ğçek Hanım, istiğrap ve işmizaz gösterdi. — Tuhafsın be hatun, ben ölüm düşünüyorum, sen dü- ğgüön sayıklıyorsun. — Eh, dünya bu. Bazan elindeki ele gider, Bazan dü- şündeki ele girerl — Ben yesimle, tasalı ba- şımla sürünüp gitmek isterim. — Kuruntudan bac — alın- mazya, konuşuyoruz işte. Şeh- Zzademiz sana gönül verirse fena mı olur? — İstemem! — Niçin istemersin sulta- nım. Bey kızı da olsan yine kadınsın, kolsuz kaftan gibi- sin. Ere varmalısın ki eksiğin tamam olsun. | - * Sayfa'S” ! sit ev kizları - vardır. ki, î ilk hamlede sevilemez zanne- dilir. Fakat onların öyle derin duyguları, mes'ut edici mezi- yetleri vardır ki ancak evlen« dikten sonra anlaşılır. Binaenaleyh gençler sever- ken ve evlenirken hislerinden ziyade mantıklarile hareket eder, zahire kapılmıyarak eve lenecekleri kimselerin içlerini araştırırlarsa, — daha — kolay mes'ut olurlar. K c e GEemea —Üd e KS0 SESARE » M. A, rumuzile yazan Karle: Daha tahsil hayatınızı bitir- memişsiniz. Sevdiğiniz kızın sizi bekliyemiyeceğini nazarı dikkate almalısınız. Bu itibarla allesinin onu bir başkasile nişanlamış olmalarını mazur görmelisiniz. Aileyi bu adamı tercihe sevkeden amil, yalnız onun zengin olması değildir, biraz da sizin henüz hayata atılacak vaziyette olmamanız- dır.. Onun için hayatınızın bu tecröbesini arkada bırak- mak zarureti vardır. Mektebe girdikten sonra bugün sizi işgal eden hislerin yavaş yavaş zeval bulduğunu göreceksiniz. » Ankarada Eikret Beye: Sevda nasıl başlar biline« mez. Fakat çok defa merha- metle başladığı muhakkaktır. sadece acıdığınız kızın şiddetli aşkı, yarın sizde de Aayni hisleri uyandırabilir. Za- ten evlenirken mutlaka aşk aranmaz ki! * Beyazıt Camcıali mahallesin- de Emine Fevzi Hanıma; Bulüz müsababasının - neti- cesi 19 temmuz tarihli Son — Postada — neşredilmiş ve bu nüsha adresinize gönderilmiştir. Hanımteyze —- TAKVİM — Arabi Ruml 6-Cemasiyeler.>3s0 | 6 - Eylül » 1547 — yakıtaesani. vazatl — — Aho-ıt 16 15 B sakit-ezanl-vanat! Yataa | aa 199 — — İasak «03 Güneş'li. 29 564 OM-İ 453 |12.08 İkindi| 933 î şehrimize iştir. Kem l | ) dün ihracat ofisine ğelerek, ofis — Müdiri Cemal Beyi ziyaret etmiş pamuklarımız ve pamuk ihracatçılarımız hakkında ma- | lâmat almıştır. Müsyü Klarn —— bugün Ankaraya gidecek ve Vekâletle temas edecektir. ş — Benim kolumu tanrı kır- dı. Kul elile sağa çıkmaz. * — Darılma amma bunlar, — boş lâflar. Fatih gibi bir pas — B aa gea HOLT TTT BN AMEREE İN A dişahım oğlu kolay kolay tese —— Pilmez. ! — Mustafa sultanın öz Nes dimi gibi ağız kullaryorsun. — Hiç mi çenene acımazsın. — Dedim ya, sultanım, konuşuyoruz. Seni güldürmek istiyorum, Fakat içime de bir şeyler doğuyor. Şu alay- da bizi salt karşılıyorlar, di- | VE lara, şu çepüklere bakıyorum — l İ yemiyorum. Burnuma düğün kokusu çarpıyor! — Ne keskin burun bu, —© boş tencereden et kokusu — alıyor!

Bu sayıdan diğer sayfalar: