30 Ekim 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

B 4 's'.yı'. . y 7 AA BN N? SÖON POSTA SAA ni TeRk B edİdü Yeni Neşrıyat | lHerhangi Bir | l Hâdise Önünde ı | Bu Çocukların Di İzmir Belediyesi Çalışıyor Şi7 Kitabı Geçende gazeteler yazmıştı. İlhami Bekir Beyin ye bir şilt? Eskişehirde bir Çocuklar Kahve- hanesi varmış. Bu kahvehanenin müşterileri, kahvecisi, çırağı hep sekiz on yaşında çocuklardan ibaretmiş. Bu havadisi veren Sa- | karya gazetesi diyor ki: *“Kahvede on beş yaşında bir müşteri görülemez. Bu öyle bir manzara ki İnsane yels, elem, ve azap veriyor. Kendi kendimize bu yavruların anaları, babaları yok mu diye soruyoruz,,, Bu havadisi okuduktan, veya bu manzarayı gördükten sonra bu çocukların anaları, babaları yok mu diye sormamalı, bu çocuk- ların mensup olduğu bir cemiyet yok mu diye sormalı? Her çocuğun kanunlara naza- ran tahsili mecburldir. İlk tahsil çağındaki çocukları aileleri okut- ma kuvvetinden mahrumsa, hü- kümet bu vazifeyi deruhde etmiş- tir. Çocuklar kahvesinin müda- vimleri bu haklarından mahrum- dur. Her çocuğun kanunlara naza- ran gazino, kahvehane, hatta si- namalara girmeleri memnudur. Babalarının refakatinde dahi olsa bu gibi harekete içtisar eden- leri, zabıta dışarı çıkarmak hak- kına sahiptir. Çocuğun vaktini böyle atıl bir şekilde geçirme- mesi, kanunlarla tahtı temine alınmıştır. Fakat çocuklar kahve- sinin müdavimleri bu hakların- dan mahrumdur. Bir cemiyette çocuğun esas hakları doğmak, büyümek, oku- mak, sıhhi içtimat, terbiyevi inki- şaf fırsatlarma sahip olmaktır. Çocuklar, hayvanlar gibi başıboş saliverilemez. Hayvanlar dahi temel- lük sahasına girdiği için bir çoban tatafından otlatılır, idare edilir. Ancak ormandaki hayvanlar bu şekilde başıboş yaşarlar. Eğer bir cemiyette çocukları himaye eden, bunlardan — mes'ul - olan, bunları bir teşkilât altında topla- yıp bu esas haklarını veren bir makam yoksa, ozaman bu çocuk- ların anası babası yok mu, değil bu çocukların cemiyeti yok mu? sualini sormak İâzım. Ormanda Bir Cinavet Afyon, ( Hususi ) — Kütahya xöylülerinden biri ormanda odun keserken — Afyon köylülerinden birile kavga etmiş ve balta ile öldürülmüştür. Averofa Birşey Olmamış Yunan Reisicümhurunu Selâniğe götürürken karaya oturan Averof zırhlısının hasara uğramadığı ha- ber veriliyor. Verem, Biricik Düşmanımızdır Halkın ince hastalık dedi- ği bu âfet, camiamızın başlıca düşmanıdır. Onun- la mücadele etmek hepi- mize borçtur. Mücadele şeklini “Verem Mücadele Cemiyeti,, nden alacağınız malümatla daha iyi kuv« vetlendirebilirsiniz. Nuh kağında İnşaat B.'“"Oıı İzmir, (Husust) — İzmir bele- diyesi, Karşıyakalıların müstakil blr belediye teşkili için Dahiliye Vekâletine yaptıkları müracaat- lerinden kuşkulandı ve bazı Inşa- at yapmıya karar verdi Bu hafta Karşiyakaya tâbi olan Bostanlı köyünde büyük bir faaliyet nazarı dikkati celbedi- yordu. Köyün tozdan, topraktan geçilmiyen meydanı tanzim edile- rek muntazam bir şose hbaline getirildi. Belediye bununla kal- madı. Geçen seylâpta birçok tah- | ribat yapan (Abırkuyu) deresinin | mecrasını genişletmiye — başladı. Yüzlerce amele bu işte kullamıl- maktadır. Büyük se harap olan Karşıyakanın Bey s0- kağındaki mecra da yeniden ya- pulmaktadır. SAMSUNDA... At Yarışları Çok Heyecan- sız Ve Zevksiz Oldu Samsun, (Husust) — Son haftanın at yarışları çok zevksız oldu. Koşuların neticelerini yazi- yorum: İlk yapılan ( 1400 ) metre ko- şuda Kırklarelinden gelen Süley- man Efendinin Semhanı birinci geldi. (2000) metrede dan Mehmet Şükrü Beyin Ceoy- | lânı birinci, Balıkesirden Şaban Efendinin Süleği ikincl ve yine Şlı:ın Efendinin Şahini üçüncü oldu. Üçüncü (2200) metre koşuya iştirak eden beş hayvandan İzmir- den gelen Süleyman EF. nin İngi- liz atı birinciliği almıştır ki rakip- lerinden çok farklı olduğu görü- lüyordu. Dördüncü koşu (3000) metre ldi. Altı hayvan İştirak etti. Birin- ciliği Manisadan — gelen Tev- fik Beyin Sadası, ikinciliği Balı- kesirden Şaban Ef, nin Gazzali, Üçüncülüğü ise yine Şaban Ef. nin Şahini almıştır. Yarışlardan —sonra atletizm heyetinin tertip ettiği müsabaka- lardan yüz metrede şimendifer klübünden Nurl Efendi, İki yüx metrede Tütün Fabrikası klübün- den Rüştü Efendi, dötyüz metre- dae İdman yurdu klübünden Ha- 4 M L SöRE l gCA müzdeki hatla çersnde pataklığın kurutulmasına başlana- Fakat, Belediyenin Bu Vakitsiz Gayreti Halkın Harekete Geçmesindendir caktır. Belediyenin bu faaliyetini kendi hüsnü niyetine atfetmek doğru değildir. Vilâyet bu işte önayak olmuş, belediye fen he- yetini ikar etmiş; Vali Kâzım Paşa bizzat Bostanlı köyüne ve ( Ahırkuyu ) mecrasına giderek bu işle meşgül olmuştur. Belediye reisi Sezai Bey, be- lediye tahsilâtının muntazam bir surette yapılmakta olduğunu, bu seneki tahsilâtın geçen seneden yüzde (20) fazla olduğunu, yeni inşaatın tahsilât parasından yapı- lacağıni söylemektedir. Halbuki yapılan tahkikata gö- re, belediye bu hafta ,içinde İş Bankasındaki ikrazat — faslından mühim bir para çekmiştir. Seylâptan harap olan Abırkapı deresl Düğün Evinde Ci inayet ( t Oldu Azılı Bir Sıbıkılı Bir Gen- ci Öldürdü, Üç Kişyi ipes aT Yaraladı Gebze, ( Hususi ) — Meşhur sabıkalılardan Tuzlalı Ahmet is- mindeki şerir eveli gün bir dü- gün eğlencesi esnasmda Osman | isminde zavallı bir genci bıçak- Bandırma- | la öldürmüs, diğer üç kişiyi| de yaralamıştır. Bu kanlı hâdisenin | eski bir düşmanlıktan ileri gel- diği anlaşılmaktadır. Katilin yakalanması hususun- da müstantik İrfan Naci Beyin büyük hizmeti görülmüştür. Bir Fabrika Yandı Edremit, ( Hususl ) — Banker Ali Bey zade Sezai Beyin büyük zeytinyağı — fabrikasında — yangın çıktı ve îılırlkı tamamen yandı. Bir Mavna Battı Gemlik, (Hususi)— Dalgalar arasında kalan bir mavna Tuzla civarında — parçalanmak — suretile battı. “Tun Efnedi ve bin beş yüz metre mukavemet yarışında Tütün fab- rikasından Murat Efendi birinci gelmiştir. 4X 100/bayrak yarışında birinciliği Şimendifer ikhdlla Üç Şerir ALÂIYEDE. .. Bir Dağa Kaldırdı Bademağacı kariyesinde to- pal hacının oğulları namında Üç şerir var. Bunlar geçen gün Kestel köyünden on altı yaşın- da Ali kızı Fatmayı dağa ka- çırmışlar, yirmi gün gezdirdikten sonra — salıvermişler — ve zavallı kızın İsmetini berbat etmişlerdir. Takip nmeticesinde bu şerirlerden birisi — yakalanmıştır. Diğerleri aranmaktadır. M. Asim Aydın Sporcuları Çalışıyor Aydın, (Hususi)— Mıntakamız or kongresi Halk Evinde top- andı, istifa eden İdare heyetinin yerine yenisi İntihap olundu ve şunlar ekseriyeti kazandılar! Baki, Ethem Kadri, Nadir, Hüsnü, Doğan Beyler. Kaptanlar Heyetine de eceki Fenerli Sabih Beyle Danyal, Va- hit ve Celâl Beyler ıynld;. ğ Balıkesir Kütahya Hattı Balıkesir, (Hususi)— Balıkesir Kütahya hattının İnşaatı tamam- lanmak üzeredir. Hat kânunuev- velin ilk haftasında — işletmiye açılacaktır. Kızı kitabı, daha doğrusu bir şilir Blok - Not'u neşretti. İlhami Bekir Beyin bu, “Hır bangi bir şiir, kitabını birçok hususlarda — fevkalâde — dikkate — şayan buldum ve çok beğendim. Ressamların eserlerini devre- lere ayırarak tetkik ederler. Fi- lânca tablo birinci devir bir Van Diktir, derler, filâncası ikinci de- vir bir Rembrand. İşte bu gözle bakılacak olursa “Herhangi bir şiir kitabı,, ikinci devir bir İlhami Bekirdir. Birinci devir İlhamı “24 saat ,, isimli ki- tapla başlar ve biter. “A.,, isim« H kitap birinciden ikinci devreye geçen bir köprü, bir intikal mers halesidir. Birinci devir İlhami Bekirde; teknik zâflari vardır, yeniyi araş« tırmak ihtirası, yıkıcı taraf, ine kür eden haykırış hâkimdir. İkinci devri İlhami Bekirde, | daha doğrusu bu devrin ilk eserl olan “ herhangi bir şiir kitabı ,, mıda; — teknik — kuvvetlenmiştir, araştırılan yeninin mühim bir kısını bulunmuştur, yapıcı taraf, inanan bir lirism kuvvetle zöıı çarpmaktadır. Kanaatime göre, bizde hntlı bir edebiyat neslinin, cidden İs- Hidatlı çalışmalarma rağmen, bu« lamadıkları — şeyi - Demokratik | halk lirismini - İlhami Bekir bu | son kitabında bulmak Üzeredir. Zaten bu ikinci devrenin en büyük muhteva hususiyeti hakikf demokratik halk lirisminin birçole | unsurlarını çok kuvvetle teşkilâte landırabilmesindedir. Eski nesil, bu işi yapmak içim | halk şiirinin dışını - veznini - evet | ğ yalnız veznini almıştı. Fakat bu. vezinle - yani hece vezniyle - caki meslin yazdığı şiirlerin ne lisanı, ne muhtevası yirminci asır Türkle kiyesinin halk lirismini ifade edes miyordu. Halbuki İlhami Bekire de, lisan ve muhteva, yani şilrin içi yirminci asır halk liris« minin; bizim — edebiyatımızdakl; en zel ve ilk nümunelerin- dendir. Yalnız, bu (lirism dahâ kuvvetle, daha — ayıklanmış ve temizlenmiş, daha işlenmiş bir halde, yani — teşkilâtlandırılarak | verilmiştir. Ve bundan dolayış şilrin dışı, vezni de, bu muhtes vaya uygün — gelecek — sürette, balkın ilk hece vezni kullandığı devirlerden bugüne kadar lisa nında, — bislerinde, — seslerin de meydana gelen değişiklik nazari | | itibara alınarak İşlenmiştir. Hal kın hece veznine verdiği bütüm seslerin yaşıyanları, birer unsul olarak alınmış, — tahlil edilmi; terkip edilmiş armonileştirilerel teşkilAtlandırılmıştır. Bu itibarla İlhami Bekirin so$ kitabındaki — vezin şekli, hakik! bir demokratik halk veznidir. İlhami Bekir ikinci devresint kuvvetle girdi.Temenni edelim “ birçok genç şarilerimiz glbı. büyük muvaffakıyetini son mü' vaffakıyeti haline getirmesin. Ç& hiışan, araştırsın. Yine b genç şairlerimiz gibi |iııı dehasına ilân etmesin... Ylı-ııİ'J asırdı, yirmi dört yaşında dabi olunmuyor. 4