27 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

27 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Siyaset Âlemi Amerikada Haudutluk Nevyork, 25 — Newyork hay- dutları biribirine karşi merhâ- metsiz bir harp açmışlardır. Bun- lardan ikisi evvelki gün Bronks mahallesinin tenha bir köşesin de ölü bulunmuşlardır. Bunlar, elyevm hapishanede bulunan ve (Vincent Coli) ismindeki haydur dun çetesi tarafından öldürül müşlerdir. Bu herif, daha evvel rakip bir çete mensubunun Ç9” cuklarını vahşi hayvanlar gibi öldürmüştü; Beynelmilel Bir Hırsız Lizbon, 25— Meşhur beynelmilel bırsız Kalaşi, Elkan- tara vapurunda hırsızlık yapar- ken tutulmuştur. Üzerinde birçok mücevher ve çekler çıkmıştır. Herif polislerin elinden kurtulmuş ve (kaçarken dipçik zarbesile yere devrilmiştir. Bu sırada birkaç polisi yumrukla yere sermiştir. Iki Banka Birleşti Ne 26— Chase Natioval e; Amerikan, Ekspres Bankaları birleşmişlerdir. Dünya Bakırlar Meselesi Nevyork, 26 — Dünya bakır ibtiyacının O yözde (91) ini temin eden Amerikan trüstü dağılmak üzeredir. Çükü şerik- lerinden biri istifa etmiştir. Japonlar Bildiklerini Okuyorlar Moskova 26 — Bazı zar. ret- leri bahane eden Japonlar bir ta- raftan Ceneral Ma-Çan-Çanı ta- kip etmekte ve demiryolunun son istasyonunu da ele geçirmiye çalışmaktadırlar. Bu noktanın iş- galile Şarki Çin demiryolile as- ker nakline hacet kalmadan Har- bine varacakları muhakkaktır. Bu- suretle Şimali Mançurinin mukad- deratı taayyün etmiş olacaktır. Moskova Ne Diyor? Tokyo, 25 — Mukden civa- rmda bazı harekât yapılmakta- dır. Bunun hedefi, o civarda bu- lunan Çin kuvvetlerini Liyao neb- rinin öbür tarafına atmaktır. Bu harekâtı Ceneral Mor idare et- mektedir. Çinliler ise Mançuri şimendiferine küçük müfrezeler halinde hücum (etmektedirler. Çinliler bu tabiyeyi daha çabuk iş görmek ve daha çabuk hare- ket edebilmek için kabul etmiş- lerdir. ve İngilizler Gandiye Kızmıya Başladılar Akvam Ve Çin Meselesi Cemiyeti Gandinin Nefyedilmesi : İsteniyor Londra, 26 — Yuvarlak Masa Konferansı (bilhassa Hindistan vukuatı ile meşgul olmuştur. Hint nazırı Marki dö Latian, Hindistan vaziyetinin vahim olduğunu söy- | lemiştir. Hindistana vardığı zaman birtakım kargaşalıklar çıkardığı takdirde Gandinin derhal nefye- dilmesini o bükümetten (istemiş- tir. Muhafazakârlar, Hindistan meselesinde (o azimkâr (o hareket edilmesini istemektedirler. Gazetelerde meselenin kökten halli icap ettiğini yazmaktadırlar. Gandi İtilâfgiriz Londra, 26 — Federasyonlar | Konferansında Gandi itilâfgiriz davranmıştır. Gandi, muhtariyet esasına müstenit bir idarenin lü- zumunda israr etmiştir. Hint Müslümanları Yeni Delhi, 26 — Hindistan Umum Valisi Lort Villington, Dek hi Müslümanlar Cemiyeti azasını kabul ederek Yuvarlak Masa Konferansının Müslümanların te- meyüllerini nazarı dikkate alaca- ğını söylemiştir. lagilterenin Bir Talebi Nâvyork, 26 — Nevyork Ti- mes gazetesinin Tokyo rouhabi rinin bildirdiği bir habere göre İngiltere hükümeti, Şinşo mınta- kasının tecavüze o uğramamasım istemiş, Japonya da buna dair söz vermiştir. İngiliz - Çin idare- si altında bulunan Kailan me denlerinin muhafazası için İngiliz askerlerinin yola çıktıklarını da bildiriyor. « Müşlerek Hareket Mi? Vaşington, 26 — Amerika murahhası Ceneral Davesten Ha- riciya Nazırı M. Stimsona gelen bir telgrafta Cemiyet Akvam müzakerelerinin (müşterek bir mer Müslümanlarla Hindaların menfaatleri uyaşmadığından Keşnizde nümayişler yapılırken TUS > TE Çin Meselesinde C. Akvamın iBir Kararı Paris, 28 — Perşembe günü bir daha toplanmak üzere karar veren Cemiyeti Akvam Meclisi, iki saat süren gizli bir toplanma- dan sonra şu kararı almışlır: 1 — Çin ve Japon hükümet- lerinin, ihtilâfın o halline kadar her türlü askeri hareketlerden çekinmelerini tavsiyeye reis me- murdur, 2 — Mediş, bu husustaki kararını vererek iki tarafada terettüp edecek omes'uliyetlerin tayinini efkârı umumiyeye bıra- kacaktır, 3 — Cuma sababı yapılacak olan umumi içtimada iki tarafın bu karara bir diyecekleri olup olmadığı anlaşılacaktır. Amerika murahhası Ceneral Daves bir beyanname neşrederek iki tarafada bu projeyi kabul etmelerini tavsiye etmiştir. Ame- rika, Cemiyeti Akvama mesai- sinde müzaharet vadinde bulun- muştur. Avam Kamarasında Londra 26 — İlk defa Avam Kamarasında sorulan bir suale € veren Hariciye Nazırı Sir Con. Simon Cemiyeti o Akvam Meclisinin mesaisi neticesinin ne olabileceğini şimdiden tayin et- hareket icrası temayülünü gös- menin mümkün olmadığını bildir- miştir. terdiğini kaydetmektedir. Almanya Borçlarını Vermiyecek Berlin, 26 — 9 kânun k de toplanarak Almanyanın Cemi- yeti Akvamdan çekilmesini iste- mek için komünist meb'usların bir takrir hazırladıkları bildi- riliyor. Berlin, 26 — Almanyanın tamirat namı altında ödediği borçların ilgası hakkında verilen bir takrir, hafi bir rey toplaması neticesinde Prusya Diyeti tara- fından kabul edilmiştir. Sosyalist demokratlar müsten- kif kalmışlar, komünistler reye iştirak etmemişlerdir. Takrir 92 müstenkife karşı 184 reyle kabul olunmuştur. Milliyetperverlerin Arzusu Berlin, 26 — Hitlercilerin merkezi olan Darmiştattaki siyah evde taharriyat yapılmış ve Al man milliyetperverlerinin iktidar mevkiine nasıl geçmek istedikle- rine dair vesikalar bulunmuştur. Lort Snovden Londra, 26 — Lortlar Kama- rasına aza tayin edilen M. Snovw- den tahlif edilmiştir. Alman İşsizleri Berlin, 26 — Teşrinisaninin on beşinde Almanyada yedi bır çuk milyon işsiz vardı. Borsalar Açılmıyacak Berlin, 26 — Alman esham borsalarının bu sene açılmamaları karar altına alınmıştır. “SONPOSTA ,, nın Milli Tefrikası : 32 AH, MİNEL AŞK! Azizim, o geceden tam iki ay sonra, Narinle evlendim. Me- selenin paraya taalluku olduğu için biraz papel tarafından izahat vereyim: OEvvelâ, © tazminat maddesini aynen kabul ettim. Onu geç, İlk verdiğimiz karar mucibince ben bir ev ve apartr man tutacaktım. Bir de hizmetçi. Nikâh olduktan sonra, evvelâ yuvayı kuracaktık, ondan sonra düğünümüz olacaktı. Narinle beraber Şişli tarafla- nnda apartıman bakmıya çıktık. defa olarak, o gün, bu meselenin teferruatı üstünde ko- Suşuyorduk, — Üç oda bize yeter, değil “4. DİR diye sordum. ali MA Na” MUHARRİRİ: SERVER BEDİ — Kabil değil, dedi. — Niçin?Bir yatak odasi, bir misafir odası, bir de yemek ve oturma odası, — Hizmetçi nerede yatacak? — O nerede olsa yatar. — Hayır dostum. Ben öyle eksikli gedikli ev istemem. — Pek âlâ, dört oda olsun. — Ben nerede yatacağım? — Bir yatak odası saydık ya. — Ben kocamla aynı odada yatamam. Sokakta (yürüyorduk. Dur- dum: — Sebep? diye bağırdım. — Dünyann en çirkin, en manasız âdetlerinden biri de iki insanın bir odada yatmasıdır. — Aman... Hatta ben daha ileri giderek diyeceğim ki, bir karı koca, ayrı ayrı apartımanlarda oturma- hıdırlar. Fakat bizim için bu mümkün değil, tabii. — Aman, neler söylüyorsun? Bunlar hep asri âdetlerden mi? Avrupada böyle mi yapıyorlar ? — Ben maymun değilim. a ber yapılan şeyi yap- ine geri Mantık neyi icap iyor? Onu söylüyorum. Maa- merikada, hayatları ayrı yi n karı kocalar yok zade Bar Avrupada, öteki Hindistanda ( seyahate gider. Senelerce biribirlerinin yüzlerini görmezler. Ben bunları taklit edelim demiyorum. Kendi firimi söylüyorun. Bence, karı koca, biribirine ait olmıyan meselelerde tamamile müstakil olmalıdırlar, Fakat telâş etme. Bu fikirleri tatbika kalkacak değilim. Yalnız $ la sleek yatak odalarını ayırmak kâfidir. — Pek âlâ... dört oda olsun. —Yemek ve oturma .birleştirmeğe de aleyi — Sebep? el — Evvelâ sıhhate münafidir. Yemek yenen bir odanın havası... — Pencereleri açarız, — Hayır. Tam bir tasfiye ka- bil olmaz, Hem zevksiz şey... Ye- mek yenen bir odanın insanda bırakacağı tesirler içinde oturup konuşulur mu ? — Demek beş oda olacak. — Hayır. Ahçıyı nerede ya- trıyoruz? Ahçı erkek olacak. Hizmetçile bir odada yatar mi biç? — Aynca bir erkek ahçısı mi 2? — Tabii... Fakat ahçınn ya- olmiyacak, merak etme. ni bir düşünce aldı. Sür“ atle yaptığım bir hesaptan sonra anladım ki, ev için tahmin ettiği aylık masraf iki misline yi şacak. (Arkası var) Aİ ALİ av se Bugünün Genci Kadınları asıl Görür? Geçen gün, karilerimden birinin, kızları aldatmak için yeni bir usul icat ettiğini yar- mıştım. Bu karim benim çıkar- dığım neticeye kızmış. Bana cevap vermek vesilesile kadınlar hakkındaki telâkkilerini ( anlatı- yor. Bugünkü gençlerin kadınları nasıl gördüklerini tesbit ettiği için bu mektubu aşağı yukarı aynen naklediyorum: “Bakınız kadın ve erkek mü- nasebetlerinde size doğru ve eğri yol olmak zere düşündüğüm şeyleri arzedeyim: Kadınlar ya bakirdirler, evlidirler veyahut duldurlar. Ve ahut ta sokak kadınlarıdır. tiyarları bu hesaba katmıyorum. “Bir kızla ancak görüşüp ko- nuşabilmekten başka bir gey yapmadım. “Bir evli kadınla görüştüğüm zaman daima kocasını düşünü- rüm. O kadınla yalnız bir odada bile olsam yüzüne baktığım ze mân kocasının bıyıklarından baş- ka hir şey görmem. Sebtbil Birgün evleneceğim hatırıma e Her zaman karımın yanında ulunacak ve onu gözetliyecek değilim yal O da böyle bir erkekle (o tesadüfen (© bulundu- ğu zaman Oo â zevce, me gizli fikirlerle bakacağı batı rıma gelir. Ve böyle bir ihtimal en korkarım, Kocalı kadınların bana atfettikleri nazarları görme- MD gelirim. Bu yüzden belki birçok şey e rl Aldığım notlar ise, herhalde sizin gaze tede yazdığınız yazılar gibi, beni itham ettiriecişeylerdir. “Romanl'rı çok okudum ve çok bilirim “ Dul kadınlar pişkin olurlar, Fakat onlar da kendilerine göre bir koca ararlar.Elleriine bir; genç geçti mi bunun ile izdvaca gide- cek yol üzerinde olduklarını zan- nederek olanca kuvvetlerini ve rabıtalarını o gence verirler. “ Tasavvur ediniz bir kız du- rurken bir dul ileevlenili r mi? “Olmayacak bir şey değil, faki bence dullar yine erkek dullarile evlenmelidir. “ Ben çok merhametli oldu- ğumu arzetmiştim. Bana bu suretle merbut kalan bir dulu reddrede- miyeceğimi düşünerek kaçınırım. “Sokak kadınlarına gelince: “Söyliyecek okadar (sözüm var ki bunların en başlıcası in- sanlığın paçavra gibi da yi me ya mül ali İğne gözilmüyer vw kadar ii iyor. raf edeyim ki ve kemali iftiharla Mirat çe k — evvel ir arkadaşımın e ve an- cak bir merak saikasile bir n bulunmıya evin kapısından bir fırlayış fır- ladım. Gidiş o gidiş. Bütün bu ydığım yollar e taki; sa yo lunacağını il U: Sl di lndüz Nileyet sami candan, yürekten, mütekabil fe- ——— m Me ocağı. yuvanın e kuşu ben, fakat dişi yok. O halde aramak lâzım. Fakat zaman ve mekân icabı aramakla ara- dığımı (o bulamadım. O Nihayet vukuat bu yuvayı eyes etmeğe beni yeli akat prensiplerime sa: kaldım. Hayatımda yem en bü; harika hi ber ticaretle adar iyi bi > öğrenm: n iyi bir meslek sahibi, adedin isede okudum, tetkik ettim ve öğrendim.,, hanımleyze

Bu sayıdan diğer sayfalar: