20 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Süngercilik Ve Bir Kari Mütaleası Geçende - gazetenizde İstan- bulun ır ihracat merkezi ha- line » getirileceği, Ticaret balıkları mahv: ger saydını menetmişti. Bunun neticesi olarak sü ciler bir sene sünge lann. ee İni kaldılar mağdur Örmeli İktisat Vekâlet ade vermel ydına mü e gisi ei o lâkin Maliy ye Vekâleti süngeri bei balıkların abi olda luğu niza" sünger üzerine de tstbille Vi? vermişti. ayri b Vekâleti da- bi bu kar e niyetle ( yapılı kin ge m teka emir eşebbüs- ler em ari ei a çeki- şen bir Ki sokmuştur. yet Türkiyesinin inki- tanbul Ticare! n sünge avcılarının hiç fikirlerini sorma- dan ve onların bilgilerine müra- caat etmeden sünger hakkında ittihaz edeceği mukarrerat ne olursa olsun ve nekat yi bii niyetten doğarsa doğ: uhak- kak fena neticeler tevlit ei ve cılızlaşmış olan bu san'at ticareti ilini men o öldüreceki İinger san'at ve ticareti doğduyan, 1» hiç muavenetsiz ve hal Ikın azmile doğdu. İstanbul Ticaret Odası bizi bıraksınlar, işimizle gücü- müzle uğraşalım. r mıntakası asıl Bodrum Bi vaziyete girer, düşünülüy: İstanbulda yer yan. terbi yesini veren yoktur. Var- sa bile bir i “işidir ir, Süngerci Bıçakoğlu ALİ Belediyeden Bir Temenni Efendim, hemen her akşam Balık- nden çok rica edi yo, im akşamları oradan rahat geçmemizi in Kii HÜ: SAİT orum. Bizim Yeni Neşriyat Çocuk Heceleri san Nahit yn Hayat Bilgisine uygun “ Ge Heceleri ,, ilkin tr, telâkkı e SON POSTA Konservatuvarda Bir Gk Alaturka Şah Eserler Mezara Mı, Müzeye Mi? Unutulduktan Sonra İkisi De “ Müsavi Gibidir E Onları Konservatuvarın es bir odasında, koridorun rafını kaplıyan yabancı lere kak larını ali kendi âlem- rinde şi buldum. Alafranga ai alan talebenin o boğ bir velvele linde söle sesi (o bu odanın duvarlarına çarptıkça utun tıkırtısı ile (o tanburun see biribirine karışır gibi oluy: Hafız Yaşar Bey, beni görün- ce ayağa kaldı: — Size arkadaşlarımızı tanıta- yım.Dürrü Bey, Sedat di Kemal Niyazi Bey, Hafız Kemal Bey. Sonra, hazin bir boyun bükü- lüşü çekin ilâve etti: — Esi ğe üstadlarının eserlerini el ri * Dürr Bey, yanıma sokuldu: — Müzelik odedikleri biziz Z — Ben. Musiki tarihimizde bir devir yapmış san'atkârların ( eserleri, nasıl müzelik olur? Hayret edi- yorum doğrusu. Sedat Bey atıldı: — Tabii siz de Yeni © bütçede, kestiler... Yaşar Bey, aci güldü: — in bu süerlere ihtiyaç * duydunuz... tahsisatımızı ki Bey, anlatıyor: ar (260) dan Ne Bu az iş mi sorarım Kodlar uzun bir kahka- hayı andıran şakrak ve çılgın bir ses, Kemal Beyin sözünü yarıda bıraktı: — Ovovo ovovo ovovo0000! — Do're rerewremimi.. Dürrü Bey, tamburunu göğ- süne dayadı, ötekiler de ut ve e ya aldılar. Kemal B. uzm ndü e Efendinin. acemaşi- ranını kn Da! yi olur? Bir a — Hay diler, Ve yanık sesli — ut sitene ve tanburun Güren ile ağır ağır başladılar elen il pi talebesi e esnasında seni anı sanam sendenl,, peşi ie Dürrü Bey, ba- na dön — Nas buldunuz? larika!.. dedim. Hakika- ten vw ii klâsik büşts; insanı birkaç dakika için sesten örül- ii bir ipek hâlesi içinde yâşa- ordu. Düm Bey, gözlerini yarı ka- yarak : — Daha neler var, Beyim. De İs ne yüksek eserleri vk İce e mingayrihaddin mücimeire cekim! Notalar tekrar w: n ka- beda rıştırıldıktan sonra Si ei mun bir bestesinde karar kılı- nıyor : Ge mzen ki ola saki çeşmi siyehi mest, Mest re uşşak yeter bir nigehi mest, ii Hazer et, Şi e le da aleyie eder insanı o çeşmi hi mest Her mısra bitince terennüme geçiyorlar: Tiryalel lel leh. Yar canm siyehmest dikkat ediyorum, a bir ifade makam başlayınca, gayri yar agi diz- lere gidiyor ve aksan bir tempo devam a — Lel ya lel lele yele lele... Ah beli e Üçüncü Selimin son senele- rinde yetişen musiki üstatların- dan Hamami zade İsmail dede- nin. bayati makamında bestele- “ Bir gonca femin ,, şarkısını okurken baktım, Hafız Yaşar, ağlıyor. — An, ne güzel şeyler! Ne güzel şeyler. Dürrü Bey, teessür içinde: — Yerlerine e koyamıyacağız! diye döğünüyor. İşte İsmail Dedenin bayati şarkısı. “Bir goncafemin yâresi ie elkiğ Âteş se an eridir ahı li ii Jâhza luruyor ia Takdire ne e buda vE inlerinde, > ve mısram sonunda te- Ta ye İ Je Hi yele le. vw ie lel Ah ah ah'ah beli şah i zade re e L Ea dil Rl re mene e değil, a, Eyüplü Bekir Ağanın “ Maye , si: “Bir âh ile üftadeliğim yâre duyurdum, b Cerrahpaşa müezzin Halili Ef, nin bestesi, o e: ndan daha yüksek kiymett: “Mihri e vi danei hüy nakdi didedir, YA katr. ay kd gekidedir, Ebrular e iliak ALEME püştü. lef, Amma dü 1â'l: sürh ile beytül kasfpedir.,, Eski eserlerin hepsi böyle ağır ih Yes İçlerinde şak- rakları “da İşte meşhur “Benli,, za Benliyi e kaçaklar iörünm. saçaktan, Azgin lyedi küçikten Beni benli olur yl şarkılarından Birini, ei imi ben de coştum;' öyle cana yakın bir ahengi m alâkasız kalmak mümkün deği “Yine de kaynadı coştu, dağların taşı, Akıttım gözümden kan İle yaşı, Bize mesken oldu Mi Arpalıktır bize servi ri 1, San'atkârl ile akat eni için bir şarkı daha geçtiler; Dağlar dağlar viran dağlar Yüzüm se kalbim ağlar, z Yüreğime kanlar dâmlar, kiyea elek vala aydı O senin pamuş kolların. Peştemalı serdim ein ski o Türk klâsik rl Rauf Yekta, Ze- kâi zade Ahmet, doktor Suphi, Ali Rifat Beylürdön mürekkep bir heyet tasnif etmektedir. Tas- nif eden eserleri notalarına göre Ee san ŞA man icra heyeti I Şark Aleminde Irakta ecburi Askerlik ağdat ( as iv — Irak leclisi aliye el evvel mevkii tatbika konul- 1 üküm vsiye eden bir karar ittihaz etmi su- retle Irak büçesinde yüzde (30) kadar bir tenkihat yapmak hudutlarını müdafaa ve muhafaza idle milli ve er kuvvetli bir orduya malik olmuş buluna- caktır. Şimdiye kadar Irakta sekerlik aman para ile yap- tırılıyord. Emir Abdullahın Oğlu Şarki Erden Kıralı Emir Abdul- lahın aim rs fahri birinci edildiğini bildirmiştir. a "Şarki Erden vvetleri kuman- anlığı emrine ilmire > Kardeş Kıra | 5, ( Hususi ) — Buraya sl şe malümata. göre pek yakında Irak Kıralı Feysal, birde Şarki Erden Emiri Ab- ullah ile Irak (o hududundaki aşi şehrinde buluşarak 2 ve Suriye meselelerini konuş: eray e © basa Suriye tah selesi ve Emil Abdal Gibi Abbas Hill yaptıği o bir .- aşa nin olacaktır. ükümeti ve İri sar: Suriyede Haşimilerden başkasının bir taht sahibi olma- sını istemiyorlar. İki kardeş ara- sındaki o suitefehhümün de bu mülâkattan sonra zail olacağı söylenmektedir. ismi o veriliyor. Simdi kadar eserleri tesnif edilen musiki üs“ tatlarından başlıcalarının isimleri- ni yazıyorum: ekâi Dede, Itri Efendi, Tek lâlzade, (o Cerrahpaşa (müezzini Halil Efendi, Dede, Eyyübi Bekir Ağa, Zahar- , Hacı Salih Ağa, Seyit Nuh Efendi, .. tamburi İsak Efendi, ernayi Mehmet Ağa, Hacı Sadullah Ağa. Konservatuvarın bir köşesinde haftada üç gün — .— eser” leri tasnif ve not bik et- mekle meşgul ae La bayaa azası, devam ettikleri gün için muayyen bir huzur hakkı alıyor” larmış. Tahsisat kesildiğine göre bu iş, yarıda kalacak demektir. Maamafih, Hafız la Bey: hâlâ ümidin kesmemi; — Hayır, diyor, bu bediaları ger: Ir. Avrupai iubiiinia hâkim ve tannan sesi tekrar duyuldu: — Oovovo ovovooo... Sö devirlerini yaşıyan ala“ kle a rey an Diya k bir kabahat insanlar gibi, başımı dibi ek çıkıyorum. **

Bu sayıdan diğer sayfalar: